CHP MYK Üyelerinin Tamamı İstifa Etti

CHP MYK üyeleri, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatmak ve yeni yönetimini belirlemesi için istifalarını sundu. MYK’da yeni görevlendirmeler yapılması bekleniyor.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında Genel Merkez binasında gerçekleştirildi.

Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 4 buçuk saat sürdü. Toplantının ardından henüz açıklama yapılmazken MYK üyelerinin tamamı istifa etti. Kemal Kılıçdaroğlu istifaları onayladı. MYK’da yeni görevlendirmeler yapılması bekleniyor.

Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri

Ahmet Akın, Ali Öztunç, Bülent Kuşoğlu, Bülent Tezcan, Devrim Barış Çelik, Faik Öztrak, Fethi Açıkel, Gamze Akkuş İlgezdi, Gökçe Gökçen, Gülizar Biçer Karaca, Lale Karabıyık, Muharrem Erkek, Oğuz Kaan Salıcı, Selin Sayek Böke, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Yüksel Taşkın.

CHP Genel Başkan Yardımcılarından Feti Açıkel toplantıda seçimlerin siyasi sonuçlarına dair sunum yaparken Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik de seçimlerin teknik sonuçlarına dair MYK’ya bilgi verdi.

CHP Parti Meclisi (PM) de Cumartesi günü toplanarak, hem seçim sonuçlarını değerlendirecek, hem de bundan sonraki sürece ilişkin yol haritasını belirleyecek.

CHP’nin yeni MYK’sının da PM toplantısından sonra ve büyük olasılıkla Pazar günü açıklanacağı dile getiriliyor.

CHP’nin Cumartesi günü basına kapalı olarak gerçekleştirilecek Meclis grup toplantısında da yeni grup başkanvekilleri ve TBMM Başkanlık Divanı’nda görev alacak isimler belirlenecek.

CHP MYK ve PM toplantılarında, kongre süreçlerinin de başlatılması bekleniyor. CHP kulislerinde, il ilçe kongrelerinin yaz aylarında tamamlanıp, Eylül-Ekim gibi de 38. Olağan Büyük Kurultay’ın yapılabileceği belirtiliyor.

Öte yandan Kılıçdaroğlu kritik MYK toplantısı öncesinde CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. CHP Genel Merkezi’ndeki görüşme bir saate yakın sürdü.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan İstifa Sorusuna Dikkat Çeken Yanıt

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, istifa edip etmeyeceği konusunda da, “MYK’da, Parti Meclisi’nde incelemeler, değerlendirmeler, tartışmalar yapılacak ve hep birlikte karar vereceğiz” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “İktidar seçim kampanyasını, yalana, iftiralara, montaj kasetlere dayandırarak yürüttü. Halka yalan söyledi. Halkına yalan söyleyen biri cumhurbaşkanı olabilir mi? İktidarın ve seçim kampanyasının bu yönüyle sorgulanması gerekir” dedi.

“Siyasette abartı olur ama yalana, dolana, sahteciliğe, iftiraya yer yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, “YSK seçim sonucunu onayladı ama bu sonucun ahlaki meşruiyeti yoktur” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’den Fikret Bila’ya konuştu. Kılıçdaroğlu, istifa edip etmeyeceği konusunda, “MYK’da, Parti Meclisi’nde incelemeler, değerlendirmeler, tartışmalar yapılacak ve hep birlikte karar vereceğiz” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “İktidar seçim kampanyasını, yalana, iftiralara, montaj kasetlere dayandırarak yürüttü. Halka yalan söyledi. Halkına yalan söyleyen biri cumhurbaşkanı olabilir mi? İktidarın ve seçim kampanyasının bu yönüyle sorgulanması gerekir” dedi.

“Siyasette abartı olur ama yalana, dolana, sahteciliğe, iftiraya yer yoktur” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Seçim kampanyası boyunca benim hakkımda yalan söylediler. İftiralar attılar. Sahte videolarla kampanya yürüttüler. Ve bu videoların sahte olduğunu, montaj olduğunu itiraf ettiler. Yüksek Seçim Kurulu seçim sonucunu onayladı ama bu sonucun ahlaki meşruiyeti yoktur.

“Ayrıca kimlere oy kullandırıldığını da gördük. İthal seçmen yarattılar. Türkçe bilmeyen yabancıların oy kullandığını gördük. Bu da ahlaki açıdan sorgulanmalıdır. Seçimi ahlaki meşruiyet açısından hukukçular da ilahiyatçılar da tartışmalıdır.”

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla Genel Merkez Yönetimi arasında bir tartışma olup olmadığına ilişkin soruya da “Hiçbir sorun yok. Hiçbir gerginlik yok. Hep birlikte konuşup, değerlendirip yol haritamızı belirleyeceğiz” yanıtını verdi.

Paylaşın

CHP’li Cihaner: Bir Kişinin Gitmesiyle Değişim Olmaz

Seçimler sonrası ortaya çıkan tabloyu değerlendiren CHP’li İlhan Cihaner, “Değişim şart. Bu değişimin tabii ki birincil koşulu da bir kurultay yapılması. Kurultay yapılması derken sadece Genel Başkan ve Parti Meclisi’nin seçildiği bir kurultayı kastetmiyorum” dedi ve ekledi:

“Parti’nin ideolojik tutumunun da tartışılacağı, tüzük ve program kurultayını da içeren bir değişim olmadıktan sonra bir kişinin gidip bir kişinin gelmesi ya da işte tüm MYK’nın değişmesi, bu bizim kafamızdaki değişimi karşılayacak bir şey değil.”

Cihaner, açıklamasının devamında, “Çünkü değişim, parti tabanında ve partinin karar mekanizmalarının olgunlaştığı süreçte tartışılmadı. Dünya değişiyor, partiler de değişir. Partilerin tutumları da değişir. Ancak bu tutum üzerine etraflıca düşünülür, taban buna göre endoktrine edilir, bu içselleştirilir. Öyle olunca tabanınız sahaya çıktığında bunun taşıyıcısı olabilir” ifadelerini kullandı.

CHP’nin sol kanadında yer alan ve partinin ana hattının da bu doğrultuda olması gerektiğini savunan “Gelecek İçin Biz” grubu, seçimlerin ardından ortaya çıkan tabloyu “net bir yenilgi” olarak nitelendirerek parti içi değişim çağrısında bulundu.

Grubun kurucusu, aynı zamanda üç dönem CHP milletvekili ve Parti Meclisi üyesi olarak görev yapan, eski cumhuriyet başsavcısı İlhan Cihaner’le seçim sonuçlarını ve önümüzdeki süreçte nasıl bir sorumluluk alacaklarını bianet’ten Vecih Cuzdan’a değerlendirdi.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Gelecek İçin Biz olarak, seçim sonuçlarından hareketle, “merkez sağ inşası” taktiğinin tutmadığını belirterek, yönetime özeleştiri yapma ve sorumluluk alma çağrısında bulundunuz. CHP’yi bundan sonra nasıl bir süreç bekliyor?

Biz parti yönetiminin hem kadro olarak hem şu andaki karar mekanizmalarının tutumu olarak bir yenilenmeye, hem de en önemlisi politik tutum olarak bir yenilenmeye gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama parti karar mekanizmalarından yöneticilere kadar dışarıya yansıyan sanki bu yenilgi yaşanmamış gibi, sanki aynı minval üzere devam edileceği yolunda izlenimler ediniyoruz.

Köklü bir özeleştirinin gerektirdiği adımların atılması yerine birtakım vitrin değişikliklerine, kısmi kadro değişikliklerine gidildi ki bu da bizim tüzüğümüze göre yetersizdir. Çünkü örneğin MYK’nın kaynağı Parti Meclisi’dir. Ama Parti Meclisi bu yenilgiye giden süreç içerisinde hiçbir eleştiride bulunmadı, tutum almadı. Tam tersine, başından itibaren yetkilerinin tamamını tartışmadan Genel Başkan’a verdiler.

Tabii hatalar sadece Genel Başkan’ın tutumuna da indirgenemez. Çünkü Parti Meclisi tam da bunun için var. Her şey orada tartışılır, doğrular-yanlışlar ayırt edilir ve ortaya çıkan kararın demokratik ve politik meşruiyeti burada belirlenir. Ama bu mekanizmalar işletilmedi. Bu hatalar yapılırken, Parti Meclisi’nin dışında önemli illerin başkanları, büyükşehir belediye başkanları da bir eleştirel tutum getirmediler.

Biz de tabii artık adaylar belirlenip listeler kesinleştikten sonra o dar zamanda eleştiri dozumuzu düşürdük. Ama şimdi önümüzde çok önemli bir seçim var: Yerel seçimler. Her ne kadar parti yönetimi önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle de bu tartışmaların yapılmaması ya da değişikliğin gerçekleştirilmemesi gibi bir bakış açısını hayata geçirmeye çalışıyor. Bu tutumu da çok yanlış buluyoruz.

Çünkü 2019 yerel seçimlerinde koşullar farklıydı. İYİ Parti’nin net bir desteği vardı büyükşehirlerde. Ayrıca HDP birçok yerde aday göstermeyerek örtülü bir destek vermişti. Şimdi hem Yeşil Sol Parti içerisindeki hem de İYİ Parti içerisindeki tartışmalar önümüzdeki süreçte ittifakların aynı şekilde devam edip etmeyeceğini de belirsiz hale getiriyor.

Dolayısıyla bu süreçte yenilgi olmamış gibi davranılamaz. İnsanlarda var olan motivasyon düşüklüğü, karamsarlık vs. bunların hepsinin acilen masaya yatırılması lazım.

Bugün yapılacak olan CHP MYK toplantısından bir beklentiniz var mı? Sizce tüm bunlar değerlendirilecek midir?

Kuşkusuz değerlendirilmiş bile olabilir. Ancak tek tük yapılan açıklamalardan ve önceki pratiğimizden hareketle muhtemeldir ki Genel Başkan’a ‘tam destek’ açıklaması yapılacaktır.

Belki kısmi bir MYK değişikliği için Genel Başkan’a alan açılacaktır -ki aslına bakarsanız zaten Genel Başkan tek belirleyici orada. Ancak sorun şu ki bizim tüzüğümüze göre MYK üyeleri, Parti Meclisi içerisinden seçilmek zorunda. Ve bu Parti Meclisi de bugüne kadar yapılan yanlışlardan, bu ideolojik savrukluktan, kadro ve liste hatalarından, ittifak hatalarından nihayetinde onlar da sorumlu. Ya doğrudan doğruya parçası olarak ya müdahale etmeyerek ya yetkilerini tüzüğe aykırı bir şekilde topyekûn olarak devrederek bu durumun sorumlusu aynı zamanda.

Dolayısıyla bu toplantıdan bizim düşündüğümüz gibi bir yenilenme, motivasyonu artırma veya örgütlerin yeniden sürece dâhil edilmesi gibi bir pratiğin çıkmasını doğrusu pek beklemiyorum. Umarım yanılırım.

Önümüzdeki süreç için “değişim” vurgusu yaptınız, bu noktada bir olağanüstü kurultay ya da benzer bir gelişmenin yapılabileceğini düşünüyor musunuz?

Değişim şart. Bu değişimin tabii ki birincil koşulu da bir kurultay yapılması. Kurultay yapılması derken sadece Genel Başkan ve Parti Meclisi’nin seçildiği bir kurultayı kastetmiyorum.

Parti’nin ideolojik tutumunun da tartışılacağı, tüzük ve program kurultayını da içeren bir değişim olmadıktan sonra bir kişinin gidip bir kişinin gelmesi ya da işte tüm MYK’nın değişmesi, bu bizim kafamızdaki değişimi karşılayacak bir şey değil.

Çünkü değişim, parti tabanında ve partinin karar mekanizmalarının olgunlaştığı süreçte tartışılmadı. Dünya değişiyor, partiler de değişir. Partilerin tutumları da değişir. Ancak bu tutum üzerine etraflıca düşünülür, taban buna göre endoktrine edilir, bu içselleştirilir. Öyle olunca tabanınız sahaya çıktığında bunun taşıyıcısı olabilir.

“Parti bir siyasi laboratuvara dönmüş durumda”

Son süreçten örnek vereyim. Şimdi herkesle temas edildi, tamam temas edilsin ama bunu yapan kadrolarınız bu süreçte ilk turdaki tezlerinizi mi taşıyacak, onları mı savunacak? Yoksa ikinci turdaki tezlerin mi savunusunu yapacak? Temas böyle bir şey değil ki. Yoksa en çok ev gezen başarıyı elde eder. Öyle bir şey değil. Dolayısıyla bir ideolojik netleşmeye de ihtiyaç var.

Nitekim bu tartışmaları Cumhuriyet Halk Partisi geçmiş dönemlerde de yapmış. Örneğin ‘Ortanın Solu’ sürecinde. Parti arşivine baktığımız zaman il, ilçelerde, gençlik kollarında inanılmaz tartışmalar yapılmış, raporlar düzenlenmiş. Ama şimdi parti adeta bir siyasi laboratuvara dönmüş durumda. İnformel, kayıt dışı siyaset yapılıyor.

Parti Meclisi’nin hatta belki MYK’nın bile onayı olmadan birdenbire bir hat değişikliği, bir söylem değişikliği gündeme geliyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da bir kafa karışıklığı, bir bulamaç ortaya çıkıyor. Bunların hepsinin tartışılacağı bir sürece ihtiyacımız var -ki zaman da yeterli.

Biz ilk çıktığımızda örneğin bir tüzük kurultayı yapıldı. O tüzük kurultayında tam da bu hataları giderecek, bir daha bu hataların yaşanmaması ya da minimize edilmesi için bir tüzük teklifi de sunmuştuk kurultaya. Orada da çok antidemokratik bir süreç yaşandı ve o tüzük kurultayı heba edildi.

Tüzük kurultayının tek çıktısı ön seçimin kaldırılması oldu. Eylemli olarak. Nitekim Cumhuriyet Halk Partisi neredeyse son üç-dört seçimdir ön seçim yapmıyor. Ne yerel yönetimlerde ne de genel seçimlerde. Bu da yaşadığımız yıkımın dinamiklerinden birisi olarak örgütün yeterince motive edilip sahaya sürülememesine vesile olmuştur.

Paylaşın

“Kılıçdaroğlu, MYK Üyelerinin İstifasını İstedi” İddiası

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) oluşturan genel başkan yardımcılarının istifasını istediği öne sürüldü. İstifaların yarın MYK toplantısında görüşüleceği ve karara varılacağı iddia edildi.

Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) seçimlerinin tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) hareketlilik sürüyor.

CHP bu hafta yapacağı toplantılarda geride kalan seçimleri tartışmanın yanı sıra yeni dönemde görev yapacak kurulları da belirleyecek.

CHP’de kurmayların geleceğini şekillendirecek toplantılar dizisine başlarken, sıcak bir gelişme yaşandı.

BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) oluşturan genel başkan yardımcılarının istifasını istedi.

İstifaların yarın MYK toplantısında görüşüleceği ve karara varılacağı kaydedildi.

Öte yandan görevden alınacak bazı MYK üyelerinin yeniden oluşturulacak MYK’de yer alacakları da öğrenildi.

CHP MYK’sinde şu isimler yer alıyor:

Ahmet Akın, Ali Öztunç, Bülent Kuşoğlu, Bülent Tezcan, Devrim Barış Çelik, Faik Öztrak, Fethi Açıkel, Gamze Akkuş İlgezdi, Gökçe Gökçen, Gülizar Biçer Karaca, Lale Karabıyık, Muharrem Erkek, Oğuz Kaan Salıcı, Selin Sayek Böke, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Yüksel Taşkın

İstifalar ilk anda reddedilmişti

Kılıçdaroğlu, seçimin sonuçlanmasının ardından Altılı Masa toplantısından önce iki kez kurmayları ile bir araya gelmişti.

Genel başkan yardımcılarından “Biz istifa edelim” önerisine Kılıçdaroğlu’nun “Şu an için gerek yok” yanıtını verdiği belirtilmişti.

Kılıçdaroğlu’nun olası istifası da parti yönetiminin gündemine gelmişti. Bu konuda öne çıkan görüşün, “Hemen istifa etmeniz, partinin seçimlerde başarısız olduğu algısına hizmet eder” yönünde olduğu dile getirilmişti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Dokunulmazlığını Kaybediyor; 40 Dosya Raftan İnecek

28 Mayıs’ta yapılan seçimde Cumhurbaşkanı seçilememesi nedeniyle dokunulmazlığını kaybedecek olan Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yaklaşık 40 dosya raftan inecek. Bunların 16’sını “Cumhurbaşkanına hakaret, tehdit ve iftira” iddiasıyla hazırlanan fezlekeler oluşturuyor. Savcılık, bu fezlekeleri davaya dönüştürürse Kılıçdaroğlu sanık sıfatıyla mahkemeye çıkabilir. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adaylığı nedeniyle 14 Mayıs seçimlerinde milletvekili adayı olmadı. Bu nedenle milletvekilliği haklarından yararlanamayacak olan Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı, yeni Meclis’in yemin edip göreve başlamasıyla birlikte resmen kalkacak. Yemin tarihinin Cuma günü olması bekleniyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu yargıda ne bekliyor?

CHP Genel Başkanı, 2002 yılından bu yana TBMM’de milletvekili olarak dokunulmazlığa sahipti. Ancak 2016’da TBMM’de yapılan Anayasa değişikliğiyle milletvekillerinin o tarihe olan dosyaları yönünden dokunulmazlıkları kaldırılmıştı. Kılıçdaroğlu’nun da yaklaşık 60 fezlekesi raftan inmişti. Bu dava ve soruşturmaların büyük bölümü Kılıçdaroğlu lehine sonuçlandı.

Geri kalan davalar ise Kılıçdaroğlu’nun 2018’de yeniden milletvekili seçilmesiyle birlikte durmuştu.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, şimdi Kılıçdaroğlu’nun 2016’dan kalanlarla birlikte bugüne kadar savcılık tarafından hazırlanan dosyaları yönünden bir kez daha dokunulmazlığı sona erecek. Savcılık, bu fezlekeleri “suç unsuru” görürse iddianameye dönüştürerek mahkemeye gönderebilecek. Mahkemelerde olan davalar ise kaldığı yerden devam edecek. Bu durumda Kılıçdaroğlu, sanık sıfatıyla mahkemeye çıkmak zorunda kalacak. Kılıçdaroğlu’nun bu şekilde yaklaşık 40 dosyasının bulunduğu öğrenildi. Bunların 23’ü ise TBMM’de bekletilen dokunulmazlık fezlekeleri.

Kılıçdaroğlu hakkında TBMM’de 28 adet yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosya bulunuyor. Bunlardan 13’ü Cumhurbaşkanına hakaret, üçü ise Cumhurbaşkanına hakaretin yanı sıra iftira, tehdit ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik iddialarını da içeriyor. Diğer dosyalarındaki suçlamalar ise şöyle:

“1 adet adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs, 1 adet alenen hakaret, 1 adet iftira, 3 adet kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, 3 adet kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret, 1 adet soruşturmanın gizliliğini ihlal, 1 adet suçu ve suçluyu övme, 1 adet tehdit iddiası.”

Raftan inecek dosyalar arasında “21 Soruda FETÖ’nün Siyasi Ayağı” broşürü de yer alacak. Broşürde, Erdoğan ile Fethullah Gülen’in fotoğrafı kullanılmış ve Gülen yapılanmasıyla AKP’nin ilişkisi ayrıntılarıyla anlatılmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2021 yılında buna ilişkin 7 sayfalık fezleke hazırlayıp Meclis’e göndermişti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Halkı kin ve düşmanlığına alenen tahrik ve aşağılama”, “iftira”, “hakaret” suçlarından işlem yapılması istenmişti. Fezlekede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Soylu, Bekir Bozdağ, Numan Kurtulmuş’un arasında bulunduğu bazı iktidar temsilcileri mağdur sıfatıyla yer alıyor.

Kılıçdaroğlu’na yakın kaynaklar, bu olaya ilişkin dava açılması halinde CHP liderinin özellikle mahkemeye gelerek AKP ile Gülen yapılanmasının ilişkisini ayrıntılarıyla anlatacağını söyledi.

Millet İttifakı liderlerinde durum ne?

Öte yandan Millet İttifakı’nın diğer liderleri de Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olduğu için milletvekili olamadı.

Bu nedenle Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal ve Temel Karamollaoğlu da şu anda olduğu gibi dokunulmazlığa sahip değil. Bu isimlerle ilgili de savcılık istediği soruşturmayı açma yetkisi bulunuyor. İYİ Parti lideri Akşener hakkında 2016’dan bu yana Gülen yapılanması iddiasıyla yürütülen bir soruşturma bulunuyor.

Diğer yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK üyelerine hakaret iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasının da istinaf aşaması devam ediyor. Bu cezanın istinaf ve Yargıtay’ın onayından geçmesi halinde İmamoğlu siyasi yasakla karşı karşıya kalabilecek. Bu durumda da 2024’teki yerel seçimlerde aday olamayacak.

Paylaşın

CHP’li Özel: Yeni Yol Haritasını Belirleyip Paylaşacağız

Gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP’li Özgür Özel, “Sayın Genel Başkan bu süreci olması gerektiği gibi yönetti. Kılıçdaroğlu’na oy veren kimsenin kendisine kızgın olmadığını biliyoruz. Yaşananların hiçbirini mazeret olarak yöneltmiyoruz” dedi ve ekledi:

“Sayın genel başkanın cumhurbaşkanı adaylığı sürecinden sonra seçmenle kurduğu ilişki hepimizi gururlandırıyor. Sayın genel başkanın, MYK’nin seçim değerlendirmesinin ardından yol haritasını belirleyip paylaşacağız.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekili kaydını yaptıktan sonra TBMM’de gazetecilere açıklama yaptı.

“Hiçbir şey olmamış gibi siyaset yapacağımızı kimse düşünmesin” diyen Özgür Özel, şunları söyledi:

“Seçim sonuçları değerlendirilecek. Bu parlamentodan Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olacağı inancıyla ayrılmıştık ama seçim sonuçları bunu yansıtmadı.

Cuma günü yemin törenini yapacağız. Cumartesi günü kapalı grup toplantısında bir araya gelecek, bir grup başkanı 3 grup başkanvekili seçeceğiz. Engin Özkoç milletvekili değil, Engin Altay ve ben grup başkanvekilliği görevine talip değilim. 8 arkadaşımız bu göreve talip oldu. Cumartesi seçimimizi yapacağız.

Hiçbir şey olmamış gibi siyaset yapacağımızı hiç kimse düşünmesin. 25,5 milyonun sorumluluğuyla hareket edeceğiz. Bu seçimde Meclis’e taşınan bazı isimler ve partiler üzerinden kadınların çok endişeli olduğunu biliyoruz. Kimse korkmasın. Hiçbir şey olmamış gibi davranmıyoruz. Üzerimize düşenin fazlasını yapacağız.

Sayın Genel Başkan bu süreci olması gerektiği gibi yönetti. Kılıçdaroğlu’na oy veren kimsenin kendisine kızgın olmadığını biliyoruz. Yaşananların hiçbirini mazeret olarak yöneltmiyoruz.

Sayın genel başkanın cumhurbaşkanı adaylığı sürecinden sonra seçmenle kurduğu ilişki hepimizi gururlandırıyor. Sayın genel başkanın, MYK’nin seçim değerlendirmesinin ardından yol haritasını belirleyip paylaşacağız.”

Paylaşın

Fikret Bila: CHP’de Yerel Seçimlere Kadar Kurultay Yok

CHP kulislerinden aldığı bilgileri aktaran gazeteci Fikret Bila, “Genel Merkez’deki hava yerel seçimlere kadar kurultay yapmamak. CHP, Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yerel seçimlere gidecek. Kılıçdaroğlu’nun bu sonuçlar ile istifa etmek, görevini bırakmak, kurultayı çağırmak gibi bir eğilimi yok” dedi ve ekledi:

“Kılıçdaroğlu bazı MYK üyelerini değiştirebilir. Parti tüzüğüne göre Genel Başkanın parti meclisinden istediği kişileri MYK’ya alma yetkisi var. Bu bakımdan yenileme yapma ihtiyacı varsa bazı MYK üyelerini ya da tamamını değiştirerek yerel seçimlere hazırlanabilir.”

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçim sonuçlarının belli olması sonrası CHP Genel Merkezinde hareketli saatler yaşandı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gece saatlerinde Millet İttifakı liderleri, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile görüşmeler gerçekleştirdi. MYK üyeleriyle de değerlendirmeler yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belirli kararlar aldığı iddia edildi.

Halk TV canlı yayınına katılan gazeteci Fikret Bilâ, söz konusu görüşmeler hakkında bilgiler paylaştı.

Bilâ’nın aktardığı bilgilerden satır başları şöyle:

“Seçim akşamı Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği anlaşıldıktan sonra CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu önce üçlü bir toplantı yaptı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur yavaş toplantıya katıldı.

Arkasından Kılıçdaroğlu MYK’yı toplantıya çağırdı ve uzun sürem değerlendirmeler yapıldı. Bazı MYK üyeleri ‘sizin elinizi rahatlatmak için bizler görevlerimizden istifa edebiliriz, toplu da istifa edebiliriz’ diye öneriler götürdüler.

Kılıçdaroğlu bunun doğru olmayacağını ifade etti. Bu istifaların erken olduğunu ve partinin başarısız gibi gösterileceği gibi sonuçlar doğurabileceği değerlendirmesi yapıldı. İstifalar olmadı.

“Yerel seçimlere kadar kurultay yok”

Genel Merkez’deki hava yerel seçimlere kadar kurultay yapmamak. CHP, Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yerel seçimlere gidecek. Kılıçdaroğlu’nun bu sonuçlar ile istifa etmek, görevini bırakmak, kurultayı çağırmak gibi bir eğilimi yok.

Kılıçdaroğlu bazı MYK üyelerini değiştirebilir. Parti tüzüğüne göre Genel Başkanın parti meclisinden istediği kişileri MYK’ya alma yetkisi var. Bu bakımdan yenileme yapma ihtiyacı varsa bazı MYK üyelerini ya da tamamını değiştirerek yerel seçimlere hazırlanabilir.

Millet İttifakı liderleri CHP ile görüşme yaptı. Yerel seçimlere ittifak ile gidilecek, böyle bir karar alındı. İttifak liderleri yerel seçimlere yine ittifak içinde gidilmesi gerektiğinin kararını vermiş durumdalar.

Seçim hakkında CHP Genel Merkezinde detaylı bir değerlendirme yapılacak. Bu konu hakkında çalışmalar başladı.

İlk etapta göze çarpan bazı bilgiler var. Örneğin İstanbul’da Ak Parti’nin elinde olan ilçe belediyeleri var. 7-8 AKP ilçe belediyesinin olduğu ilçelerde Kılıçdaroğlu, Erdoğan’dan daha fazla oy almış. Ankara’da Etimesgut MHP’lidir. Mamak Ak Partilidir. Bu iki ilçede de Kılıçdaroğlu önde.

Belki yerel seçimlerde çok daha parlak bir seçim zaferi kazanıldıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı, parti genel başkanlığı gibi konular gündeme gelebilir.”

Paylaşın

CHP Genel Merkezi’ndeki Millet İttifakı Liderleri Toplantısı Sona Erdi: Açıklama Yapılmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferle çıktığı ikinci tur Cumhurbaşkanı seçimi sonrası, Millet İttifakı liderleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun davetiyle CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrası açıklama yapmadı.

Haber Merkezi / Millet İttifakı bileşeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, saat 22:30’da CHP Genel Merkezi’nde seçim sonucunu değerlendirdi. Toplantı 23:50 sıralarında bitti, liderler açıklama yapmadı.

Millet İttifakı

Millet İttifakı, 5 Mayıs 2018 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi (SAADET) ve Demokrat Parti (DP) arasında kurulan seçim ittifakıdır. Daha sonrasında Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi ittifaka katılmıştır.

Türkiye’de 2023 genel seçimlerinde ana rakip olan Cumhur İttifakı’na karşı yarışmak üzere altı muhalefet partisinden oluşan bir seçim ve yönetim ittifakıdır. Aslen 2018 genel seçimlerinden önce kurulan ittifak, Türkiye’nin yeni kurulan cumhurbaşkanlığı sistemine direnme konusunda ortak payda bulan siyasi yelpazedeki dört muhalefet partisi tarafından resmen başlatıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti, muhalefete yıllar sonra ilk büyük seçim başarısını kazandıran 2019 yerel seçimleri için ittifakı yeniden kurdu.

İttifak o zamandan beri genişledi ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinden (AK Parti) ayrılan iki yeni partiyi bünyesine dahil etti: Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA).Her iki parti de Millet İttifakı partileriyle birlikte ortak bir aday gösterme niyetlerini önceden açıklamıştı.

Genişlemeden kısa bir süre sonra Millet İttifakı gelecekteki hükûmet programlarını açıklayarak Türkiye’de seçimlerden önce bunu yapan ilk siyasi oluşum oldu. Millet İttifakı, 30 Ocak 2023 tarihinde Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni Ankara’da kamuoyu ile paylaştı.

Genel olarak ittifak, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin kurulmasına özellikle vurgu yapmaktadır. Ülkedeki mevcut demokratik gerileme eğilimini tersine çevirme, hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını yeniden tesis etme ve Türkiye’nin insan hakları sicilini iyileştirme ittifakın hükûmet programında değindiği konulardandır.

Paylaşın

Kemal Kılıçdaroğlu: Yürüyüşümüz Sürüyor Ve Buradayız

Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, “Bu seçimde, halkın otoriter bir yönetimi değiştirme iradesi tüm baskılara rağmen net olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı tüm unsurlarıyla, her cephede mücadelesini vermektedir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Ülkemize gerçek anlamda demokrasi gelinceye kadar bu mücadelenin öncüsü olmayı sürdüreceğiz. Bu vatan için ne yapsak azdır. Bilin ki benim asıl üzüntü sebebim, ülkeyi bekleyen çok daha büyük sıkıntılardır.”

Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında, “O sıkıntıların karşısında da ilk olarak bizlerin duracağını bilmenizi isterim. Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyonu aşan vatandaşımızı moralli bir şekilde, dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle:

“Hakkınızın yenmesine müsaade edemezdim, etmedim. Göz yumamazdım, yummadım. Eziyetlere, haksız, hukuksuz, adaletsiz bir düzene karşı susup dilsiz şeytan olamazdım, olmadım.

Milyonlarca göçmenin gelip de sizin ikinci sınıf vatandaş olmanıza susamazsın, susmadım. Evlatlarımız işsiz, güçsüz hayata tutunmaya çalışırken, onların sizin hakkınızı yemesine müsaade edemezdim, etmedim.

Çocuklarımızın yatağa aç girmesine, esnafımın borç içinde olmasına, çiftçimin toprağı üretime küsmesine gönlüm razı gelemezdi, gelmedi.

Hakkari’den Edirne’ye, Sinop’tan Hatay’a hepimiz bir aileyiz. Koskoca bir ailenin birbirine düşürülmesine müsaade edemezdim, etmedim.

Her gün, her şeye zam gelirken, benim halkımın belinin bükülmesine, dolabının boş olmasına gönlüm razı gelemezdi, gelmedi.

Ben bir kardeşiniz, bir dostunuz, bir evladınız, bir amcanız, her şeyden önce bu toprakların bir insanı olarak her zaman hakkınız için, hukukunuz için, kimse sizi ezmesin, birbirinize küsmeyesiniz diye, bolluk bereket içinde, huzur içinde yaşayın diye mücadele verdim, vermeye de devam edeceğim.

Şimdi sizlerden bir ricam var. Kendiniz için, evlatlarımız için, emeklilerimiz için, analarımız, babalarımız için, çiftçi, esnaf kardeşlerimiz için demokrasi mücadelesi sürdürmeye destek verin.

Son yılların en adil olmayan seçim sürecini yaşadık. Devletin bütün imkânları bir siyasi partiye seferber edildi. Bir adamın ayakları altına serildi.

Bu ahlak ve hukuk dışı baskılara ve yayılmak istenen korku iklimine boyun eğmeden mücadele eden Millet İttifakı’nın genel başkanlarına, teşkilatlarına ve seçmenlerimize, sandıklara sahip çıkan ve hala çıkmaya devam eden tüm vatandaşlarıma yürekten teşekkür ederim.

Bir özel teşekkürüm de kadınlar ve gençlere. Demokrasi mücadelemizin gerçek kahramanları onlardır. Onları sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

“Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız”

Bu seçimde, halkın otoriter bir yönetimi değiştirme iradesi tüm baskılara rağmen net olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı tüm unsurlarıyla, her cephede mücadelesini vermektedir.

Ülkemize gerçek anlamda demokrasi gelinceye kadar bu mücadelenin öncüsü olmayı sürdüreceğiz. Bu vatan için ne yapsak azdır. Bilin ki benim asıl üzüntü sebebim, ülkeyi bekleyen çok daha büyük sıkıntılardır.

O sıkıntıların karşısında da ilk olarak bizlerin duracağını bilmenizi isterim. Şu andan itibaren öncelikle bana oy veren 25 milyonu aşan vatandaşımızı moralli bir şekilde, dimdik ayakta görmek istiyorum. Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu İsyan Etti: Tümüyle Karartma Altındayım

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Sürekli iftiralar, yalanlar, komplolar, sandıklarda tuhaflıklar, müşahitlerin yasaklama çabaları, Babala TV’yle ilgili korkunç bir yalan kampanyası, montaj videolar, ayrıca mobil ekranlarımızı yasaklamalar” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Şimdi de gazetecilere programımızı duyuracağım kısa mesajı atamıyorum. Telekomünikasyon şirketleri gazetecilere SMS atmamı engelliyor. Tümüyle karartma altındayım. Soruyorum Erdoğan seçime mi girmeyeyim? Bu mu istediğin? Türkiye’de seçim yapılamıyor. Korkak bu adam korkak. Bir korkak yüzünden ülke gidiyor. Seçim yapılamaz duruma geliyor. Ne istiyorsun bu ülkeden? Korkak adam.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yayımladığı bir video ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçim kampanyasını engellemekle suçladı.

Kemal Kılıçdaroğlu 42 saniye süren video kaydında Erdoğan’a şu suçlamaları yöneltti:

“Sürekli iftiralar, yalanlar, komplolar, sandıklarda tuhaflıklar, müşahitlerin yasaklama çabaları, Babala TV’yle ilgili korkunç bir yalan kampanyası, montaj videolar, ayrıca mobil ekranlarımızı yasaklamalar. Şimdi de gazetecilere programımızı duyuracağım kısa mesajı atamıyorum.

Telekomünikasyon şirketleri gazetecilere SMS atmamı engelliyor. Tümüyle karartma altındayım. Soruyorum Erdoğan seçime mi girmeyeyim? Bu mu istediğin? Türkiye’de seçim yapılamıyor. Korkak bu adam korkak. Bir korkak yüzünden ülke gidiyor. Seçim yapılamaz duruma geliyor. Ne istiyorsun bu ülkeden? Korkak adam.”

Arka plan

Kılıidaroğlu bu mesajından bir saat önce gene Twitter’dan yayımladığı bir başka kayıtla yurttaşlara gönderilmesini planladığı “EYT konusunda yapacakları{nı] anlatmak için bir kısa mesaj gönder[me]” girişiminin BTK tarafından engellendiğini açıklamıştı.

Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın zulmü ve yasakları varsa, benim de vicdanına güvendiğim halkım var. Beni ister sevin ister sevmeyin, ama bu videomu herkese yayın, gösterin, anlatın. EYT’den hakkını alamayanların ve sebebi ne olursa olsun bu ülkede mağduriyet yaşayan kim varsa hakkını geri vereceğim!” demişti.

Kılıçdaroğlu’nun mesajına getirilen yasak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu’nun imzasıyla bugün tüm GSM operatörlerine “acil” notuyla gönderilen “SMS, MMS, aramalara yönelik önemli uyarı” başlıklı yazıya dayandırıldı.

Yazıda, Yüksek Seçim Kurulu’nun 15 Mart 2023 tarihli kararında yer alan, “Vatandaşların elektronik posta adreslerine, taşınabilir ya da sabit telefonlarına görüntülü, sesli veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılmasının yasak olduğu” hükmüne atıf yapıldı.

Paylaşın