GP Lideri Ahmet Davutoğlu Üçlü Zirveyi Anlattı

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le yaptığı görüşme hakkında açıklamalarda bulundu. 

Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuşan Ahmet Davutoğlu “Millet ittifakına katılıyor musunuz?” sorusuna “Konuşacağımız konuları birlikte değerlendirmemizde fayda olacağını düşünerek dün birlikte oturduk. 3 saati aşan güzel bir görüşme oldu. Salı günü Sayın Ali Babacan ile görüşeceğim. Temel Bey Covid olduğu için çıkar çıkmaz da onunla görüşeceğim” yanıtını verdi.

“Seçim ittifakı değil, vizyon ittifakı”

İttifakların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistem ile oluştuğu hatırlatan Davutoğlu, “Türkiye’de ittifaklar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği konjonktürde doğdu ve o konjonktürde gelişti. Şimdi yapmaya çalıştığım açıkçası sadece seçimle ilgili bir ittifak veya bir işbirliği değil. Daha kalıcı, vizyoner bir işbirliği. Seçim ittifakı değil, vizyon ittifakı” diye konuştu.

Saymaz’ın “Ne farkı var?” sorusunu yönettiği Ahmet Davutoğlu, “Şöyle bir farkı var, seçimle kazanırsınız ve biter. Nitekim 24 Haziran seçimleri sonrası Sayın Karamollaoğlu ayrıldı ittifaktan. Sanki Millet İttifakı 4 parti gibi göründü” ifadelerini kullandı.

“Millet İttifakı’nı yeniden kurmak mı lazım?” sorusu üzerine “Onu konuşuyoruz. Alternatifleri dün akşam konuştuk” diyen Davutoğlu şöyle devam etti:

“Bir de kimsenin dışlanmadığı bir siyasi iklim oluşturmak. Bu var olan bir yapıya hemen eklemek gibi değil. Genç kitlelerin hepsinin ‘Burada biz de varız’ şeyini doğuracak ve AKP ve MHP’nin kutuplaştırıcı dilinin etkisini yok edecek bir ittifak kurmak lazım. Temel ilkeler üzerinde inşa edilebilecek politikalar, seçim sürecine giderken takip edilecek yön ve yöntem, seçimden sonra takip edilecek yol ve yöntem. Açıkçası aslında, bir gün bir seçim kararıyla uyanıp bu konuların o gün tartışılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü o gün geldiğinde yine biz pratik konuları konuşuyor olacağız. Kim aday olacak, milletvekilliğinde nasıl işbirliği yapılacak? Bunlar önemli ama nihayetinde bu işbirliğinin siyasi bir hedefi olması lazım. O siyasi hedefini seçim ufukta gözükmeden önceden konuşmak gerekli.”

Akşener ve Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede hangi konularda uzlaşı sağladığı sorulan Davutoğlu, “Ben bazı çerçeve görüşler getirdim. Önce öyle anlaşmıştık zaten, düşüncelerimizi getirelim diye. Şu ana kadar çok iyi bir güven ilişkisi var. Dün gördüğüm hava güven unsuru pekişiyor. Psikolojik altyapıyı kuruyoruz bir anlamda. Benim de arkadaşlara dün ifade ettiğim gelin bunun içini dolduralım” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı dahil hepsini konuşacağız”

Haziran ya da Ekim ayında seçim olasılığını yüksek gördüğünü dile getiren Ahmet Davutoğlu, “Şimdi biz Mart ayında Devlet Bahçeli’nin kafasına esip de erken seçim dediğinde bu konuları oturup konuşacağız. Cumhurbaşkanlığı dahil hepsini konuşacağız. Niye şimdiden konuşmuyoruz? Niye topluma güven hissi vermeyelim? Dünden beri tebrik alıyorum. Her kesimden ‘Çok iyi yapıyorsunuz’ diye mesajlar. Bu güvenin uyanması lazım” şeklinde konuştu.

“Millet İttifakı yeni katılımlarla büyüyecek mi yoksa kendini tamamlayacak yeni bir üst ittifak ile yeniden bir araya mı gelecek?” sorusuna net cevap veremeyeceğini belirten Davutoğlu, “O konuda net bir şey söylemeyeyim. Onu konuşuyoruz ama yapılandırılmış yeni bir çerçeveye oturtulursa bu, AKP ve CHP’nin oluştura geldiği 2 kutuplu şeyin dışına çıkar ve o kitlelere oradan kopacak kitlelere daha sıcak gelir. İki seçimde mücadele edilmişmiş bir şeyden değil daha kuşatılmış bir ittifak yapısı daha doğru olur benim kanaatimce” ifadelerini kullandı.

İsmail Saymaz’ın “Muhalefetin yeniden yapılandırılması aslında” sözleri üzerine Davutoğlu, “Tabi tabi… Ama isimle sınırlı bir şey değil. Ben sistematik işleyişi daha net oturmuş oluşmuş ve ekiplerimizin daha yakın birlikte çalıştığı ve bir şey teklifi bir model düşünüyorum. Arkadaşlarla da bunları paylaşıyorum yani sadece birkaç yerde ortak görüntü vermekle bu işin yeteceği kanaatinde değilim” karşılığını verdi.

Paylaşın

“Millet İttifakı’nda Çatlak Var” İddiasının Nedeni Belli Oldu

Geçen hafta Ahmet Davutoğlu – Kemal Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu – Meral Akşener arasındaki görüşme trafiği, Ahmet Davutoğlu’nun ittifaka katılmak için bazı talepleri olduğu yönünde kamuoyuna yansımıştı.

Altı muhalefet partisinin ortak masasına ilişkin olarak Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile ittifak konusunda çatlak olduğu yönündeki iddialarının perde arkası belli oldu.

CHP, İYİ Parti ve DEVA Partisi’nin temsilcileri geçen 4 Ocak’ta muhalefet masasında oluşturulan ortak metnin ayrıntılarını anlatmak üzere bir televizyon programına katıldı. “Programın, salgın koşulları nedeniyle altı değil üç temsilci ile yapıldığına” ilişkin bilgiye yayında da yer verildi.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre; “kısmi temsilden rahatsız olduğu” belirtilen Davutoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i arayıp “sitemde” bulunduğu öne sürüldü.

Kılıçdaroğlu ve Akşener, konu hakkında kurmaylarıyla yaptıkları görüşmelerde, “Programa salgın nedeniyle üç temsilci katıldı. Bu durum yayıncının tercihiydi. Masadaki genel başkan yardımcıları arasında ‘üçlü temsil’ bir görüş ayrılığı ya da kırgınlık yok” bilgisini aldı. Ardından Akşener, 6 Ocak’ta Davutoğlu’nu konutunda ziyaret etti. Kılıçdaroğlu da 11 Ocak’ta Davutoğlu ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Liderler arasındaki ikili görüşmeler, kamuoyuna, Davutoğlu’nun ittifaka katılma konusunda bazı şartları olduğu yönünde yansıdı.

Bu gelişmelerin ardından muhalefet masası, bir hafta ertelenen toplantıyı yaparak ortak metne son şeklini verdi. Kaynaklar, “muhalefet masasındaki genel başkan yardımcıları arasında herhangi bir sorun bulunmadığını, dört aylık çalışmanın uyum içerisinde yürütüldüğünü” vurguladı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Akşener ve Davutoğlu’ndan Sürpriz Görüşme

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, akşam yemeğinde bir araya geldi. Partilerden görüşmeye ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Haber Merkezi / CHP Parti Meclisi Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, sosyal medya hesabından buluşmaya ait fotoğraf paylaştı.

Demir, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile Ankara’da akşam yemeğinde bir araya geldi.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yaklaşık 20 gündür Millet İttifakı ortakları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile “ev ziyareti” ve “akşam yemeği” buluşmalarında bir araya geliyor.

Kulislere yansıyan bilgiler, Davutoğlu’nun, önümüzdeki seçime yönelik olarak, partisinin de içinde yer alacağı “yeni bir ittifak tasarımı” için mesai yaptığı yönünde.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Adayımız, Cumhurbaşkanı Olacak

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı konusunda yöneltilen bir soruya CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı adayımızı belirleyecek, hiç kimse şundan endişe duymasın, 13. cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak” şeklinde yanıt verdi.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Konut Görevlileri Sendikası’nı (Konut-Sen) ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Konut-Sen Genel Başkanı Uğur Gözel ve sendika üyeleri ile görüştü.

Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’yi çift paralı bir ülke olmaktan çıkartarak dış ticaretle iştigal edenler dışında herkesin işini de tasarrufunu da Türk lirasıyla yaptığı bir yer haline getirmek için herkesten destek istiyoruz” sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

“Demek ki Sayın Erdoğan Türkiye’de çift paranın kullanıldığını kabul ediyor. Yani bir taraftan döviz bir taraftan Türk lirası. İyi de memleketi bu hale kim getirdi? Bu şikayeti yapan kişi önce sesini beşli çeteye duyurması lazım.

Dolar bazında garantiler verildi. Köprülerin, yolların bedelleri var. Aynı zamanda yüksek mevduat sahiplerine de dolar üzerinden kur garantisi verildi, nasıl oluyor bu? Vatandaşın cebinde dolar mı var? Doları taşıyanlar belli; yanında gezenler. Beşli çetenin kim olduğunu sadece ben değil bütün dünya biliyor.

Kurtarmak istiyorsan önce beşli çeteyi çağıracaksın. Diyeceksin ki ‘yolları, köprüleri doları bitiriyorum, hepsi Türk lirası olacak’ diyeceksin. Vatandaşı kandırmasınlar, herkes gerçeği biliyor. Apartman görevlilerinin dolarları mı var? İnsaf kardeşim 21’inci yüzyılda yaşıyoruz.”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer’in “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” açıklamasının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

“Bürokrasinin çürüdüğünü biliyorum, ciddi bir çürüme var. Saraydan alınan talimat üzerine enflasyon rakamları açıklanıyor. Bunlar markete, pazara gitmiyorlar mı? Yumurtanın, sütün, zeytinin, yağın fiyatını bilmiyorlar mı? Kaç liradan kaç liraya çıktığını bilmiyorlar mı… 84 milyonun zaten ahını aldınız, geriye vahı kaldı, daha ne kalsın!”

Kılıçdaroğlu, partisinin Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın ”Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı belli oldu; ama seçim tarihinin belli olmasını bekliyoruz” açıklamasına ilişkin de “Millet İttifakı, adayımızı belirleyecek. Hiç kimse en ufak bir endişe duymasın. 13’üncü cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olacak” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle;

“Değerli basın mensupları, hem başkanı dinlediniz hem de apartman görevlisi arkadaşlarımızı dinlediniz. Apartman görevlileriyle yaklaşık 2,5 yıldır ilgileniyoruz tıpkı taşeron işçilerle ilgilendiğimiz gibi. Onların önce dernek kurmalarını, sendika kurmalarını, örgütlenmelerini ve bir araya gelmelerini çok arzu ettim ve bu konuda büyük çaba gösterdiler. Şu anda bir sendika başkanının yanındayız dolayısıyla son derece mutluyum. Sizin örgütlenmeniz bizim açımızdan çok önemli çünkü sizin sesinizi duyurabilmemiz için sizin derdinizi bilmemiz lazım. Sizin derdinizi anlatacak olan da ya bir dernek ya da bir sendika. Bu çerçevede elimizden gelen bütün çabaları gösterdik.

Bütün apartman görevlisi arkadaşlarıma, 1 milyonu aşkın apartman görevlisi arkadaşlarıma seslenmek isterim; moralinizi bozmayın, Türkiye güzel bir ülke, Türkiye büyük bir ülke, sizin sorunlarınız var biliyorum ama sizin sorunlarınızı çözmek benim boynumun borcudur, çözeceğim.

Elbette apartman sakinlerinin de beklentileri var sizden, elbette sizin de apartman sakinlerinden beklentileriniz var. Ama iki tarafın da en azından adalet ortamında bir araya gelmesi, adil kararlar alması, sizin çocuklarınızın, evlatlarınızın da geleceğini apartman görevlilerinin sorunlarını en azından apartman sakinlerinin de düşünmesi lazım, onlara bakması lazım, ihtiyaçları varsa gidermeleri lazım. Bu çerçevede sendikanın yaptığı faaliyet çok önemli ve biz sendikanın bütün apartman görevlilerini örgütlemesi konusundaki talebimizi iletiyoruz tekrar. Sayın Başkan büyük görev düşüyor size, çalışın.

Yaşadıkları yerlerin çok insani koşullar olmadığını ben de biliyorum. Ya bir göz odada yaşıyorlar ailece veya çok zor koşullarda güneş görmeyen yerlerde yaşıyorlar. Oysa bunlar bütün apartmanın sorunlarını bir anlamda çözmeye hazır olan kişiler. Pandemi döneminde çok büyük sıkıntılar çektiler. Bütün apartman sakinlerinin ihtiyaçlarını karşıladılar. Ben önce maskeleri apartman görevlilerine verin demiştim, önce aşıları apartman görevlilerine yapın demiştim ama bu talebimiz kabul görmedi. Ama bu talebim bugün benim ne kadar haklı olduğumu da bir anlamda gösteriyor.

Sizden isteğim tekrar örgütlenin, bir araya gelin. Bir sorunla karşılaştığınızda bilin ki, Kılıçdaroğlu kardeşiniz yanınızda, sizin yanınızda olmaya devam edeceğim. Bu ülkede fakirin, fukaranın, garibin, gurebanın yanında olan kişiyim ve bunun bir hak mücadelesi olduğunu, bunun bir adalet mücadelesi olduğunu, bunun bir insanlık mücadelesi olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan herkesin huzur içinde yaşaması lazım, evlatlarına huzur içinde bakması lazım. Herkesin huzur içinde yaşarken en azından kendi kültürel ihtiyacını da bir anlamda gidermesi lazım. Bunun için de asgari ücretin yükselmesi halinde apartman sakinlerinin sadece apartman görevlilerinin ücretleri yükselmedi aslında bütün asgari ücretlilerin ücretleri yükseldi, dolayısıyla bu anlayışı da hafızalarının bir yerinde tutmaları çok önemli ve değerli.

Teşekkür ederim değerli basın mensupları. Hepinizin huzurunda bütün apartman görevlisi kardeşlerime de selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.”

Soru / Cevap

Soru: Efendim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam bir açıklama yaptı “Türkiye çift paralı bir ülke olmaktan çıkacak, herkesin tasarrufunu Türk lirasıyla yapması için destek bekliyoruz” dedi. Ama bir taraftan da dolar, euroyla ödemelerimiz var Türk lirasıyla destek beklerken ne diyorsunuz efendim?

Kemal Kılıçdaroğlu: Demek ki Sayın Erdoğan Türkiye’de çift paranın kullanıldığını kabul ediyor. Yani bir taraftan döviz, bir taraftan Türk lirası. İyi de memleketi bu hale kim getirdi? Getiren kim? Bu şikayeti yapan kişi önce sesini beşli çeteye durması lazım. Dolar bazında garantiler verildi, dolar bazında köprülerin, yolların bedelleri var. Bunlar ücret alıyorlar, aynı zamanda yüksek mevduat sahiplerine de dolar üzerinden kur garantisi verildi. Nasıl oluyor bu? Bir adam bir şey söylerken en azından söylediğini bir ölçmeli, tartmalı, en azından bir kişiye bir danışmalı ya ben böyle konuşacağım da bu doğru mudur yanlış mıdır? Vatandaş ne olacak, vatandaşın zaten cebinde dolar mı var? Doları taşıyanlar belli yanında gezenler. Dolar garantisi alanlar belli onlarda yanında gezenler. Beşli çetenin kim olduğunu sadece ben bilmiyorum bütün dünya biliyor. Şimdi kalkmış efendim çift paradan Türkiye’yi kurtaracağız. Kurtarmak istiyorsan önce beşli çeteyi çağıracaksın diyeceksin ki, yolları, köprüleri, doları bitiriyorum hepsi Türk lirası olacak ey millet bunu dinleyin diyeceksin. Yok böyle bir şey. Vatandaşı kandırmasınlar. Herkes gerçeği biliyor, neyin ne olduğunu biliyor. Allah aşkına apartman görevlilerinin dolarları mı var, avroları mı var? Birde kalkmış efendim apartman görevlilerinin arabaları var diyor, cep telefonu var diye. İnsaf ya insaf kardeşim ya 21.yüzyılda yaşıyoruz ya. Yani apartman görevlisinin arabası olmasın mı? Yani bir Murat 131’i olmasın mı, bir Serçesi olmasın mı bu insanların?

Soru: Zamlara çok dikkat çekiyorsunuz ama elektrik, doğalgaz zamlarına çok dikkat çekiyorsunuz. Cumhurbaşkanı yine devlet olarak çok büyük fedakarlık yaptık zamları en alt seviyede yansıttık, devletin fedakarlığı büyük 165 milyar lira dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Fakirden fukaradan yana, garipten gurebadan yana hükümet hiçbir fedakarlık yapmamıştır. Hangi fedakarlığı yaptı? Eğer bir fedakarlık yaptıysa yani birilerine imkan sağladıysa gidin bakın dolarla ihale alanlar hepsi karlı, garanti alanlar hepsi karlı. Bankada 1 milyon tasarrufu olanlar, kur garantisi alanlar. Şu fakir fukaraların ödedikleri vergilerden alıyorsun götürüyorsun onlara kur garantisi olarak ödüyorsun, sonra da dönüyorsun adalettir, haktır, hukuktur bundan bahsediyorsun. Efendim dolardı, Türk lirasıydı getirin dolarlarınızı Türk lirasına çevirin diyorsunuz. Kendi yakınlarının, kendi akrabalarının, kendi dostlarının getirsin paralarını, dolarlarını, avrolarını getirsin Türk lirasına çevirsin. Önce bu millete bir örnek olsun bir görelim bakalım. Erdoğan kaç milyon dolarını getirip acaba Türk lirasına çevirecek bir örnek olsun.

Soru: TÜİK Başkanı bir açıklama yaptı, enflasyonun düşük açıklandığı iddialarına yanıt verdi. Ben 84 milyonun ahını alamam, enflasyonu düşük açıklama gibi bir şey yapamam dedi. Bu iddialara yanıt verdi. Siz de TÜİK’i eleştirmiştiniz enflasyon rakamları üzerinden ne dersiniz açıklamasına

Kemal Kılıçdaroğlu: Bürokrasinin çürüdüğünü biliyorum, ciddi bir çürüme var. Saraydan alınan talimat üzerine enflasyon rakamları açıklanıyor. Allah aşkına bunlar markete gitmiyorlar mı, pazara gitmiyorlar mı ya, yumurtanın fiyatını görmüyorlar mı, zeytinyağının, mısır yağının fiyatını görmüyorlar mı bunlar? Bunlar gerçekten peynirin, sütün fiyatını bunlar bilmiyorlar mı, zeytinin fiyatını bunlar bilmiyorlar mı? Kaç liradan kaç liraya çıktı diye.

Efendim ben millete hesap mı vermem diyor? 84 milyonun ahını alamam. Zaten ahını aldınız ya geriye vahı kaldı zaten daha ne kalsın? Daha ne kalsın ya?

Soru: Kurmayınız Veli Ağbaba, dün akşam canlı yayında “Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı belli oldu ama seçim tarihinin belli olmasını bekliyoruz, daha sonra açıklayacağız” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Millet İttifakı adayımızı belirleyecek. Hiç kimse şundan endişe duymasın, en ufak bir endişe duymasın, 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakının Cumhurbaşkanı olacaktır.

Paylaşın

CHP’li Özel: HDP’li Güzel’in Dokunulmazlığının Kaldırılmasına ‘Evet’ Diyeceğiz

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bir PKK üyesiyle fotoğrafları bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı fezlekesine ilişkin, “Soruşturmasının yürüyebilmesi açısından bu dosyaya özel olarak dokunulmazlığının kaldırılması noktasında ‘evet’ oyu kullanacağız” dedi.

Haber Merkezi / TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Özel, “HDP’li Semra Güzel büyük bir yanlış yapmış. Cumhurbaşkanı’nın valilere, kaymakamlara, alay komutanlarına ‘dokunmayın’ dediği zamanda bir teröriste dokunmuş. Bu affedilir bir şey değil. Ama biz Semra Güzel’in örgüt kıyafetleriyle çektirdiği fotoğraf ve elindeki silahla çektirdiği fotoğrafın doğru olmadığını, bunun milletvekilliğiyle bağdaşır olmadığını düşünüyoruz. Soruşturmasının yürüyebilmesi açısından bu dosyaya özel olarak dokunulmazlığının kaldırılması noktasında ‘evet’ oyu kullanacağız” dedi.

Fezleke perşembe günü görüşülecek

TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonu da perşembe günü toplanacak. Komisyon, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel hakkında terör örgütü üyeliğiyle ilgili hazırlanan iki fezlekeyi görüşecek. Komisyon ve Genel Kurul’da dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar verilmesi halinde, bu dosyadan yargılama yolu açılmış olacak.

Fotoğrafın çekildiği sırada çözüm sürecinin devam ettiğini, o dönem hiçbir siyasi parti ile ilişkisinin olmadığını, Bora’nın üzerinden çıkan fotoğrafla ilgili de hakkında şimdiye kadar bir soruşturma açılmadığını belirten Güzel, 5 yıl önce ele geçtiğini tahmin ettiği fotoğrafların kendisine yönelik “kumpas” amaçlı kullanıldığını savunmuştu.

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Faiz Çıkışı: Tam Bir Aldatmaca

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bankalara verilecek para için Merkez Bankası faizinin düşürüldüğünü belirtti ve “Peki bankaların faizi düştü mü? Hayır. Tam bir aldatmaca” dedi.

Haber Merkezi / Konuya ilişkin açıklamasının devamında “Merkez Bankası’nda faizler düşünce tüm bankalarda faiz düştü sanmayın” diyen CHP lideri “Tam bir aldatmaca. Devlet iç borçlanma tahvili yüzde 17’den yüzde 24’e çıktı. Hani nas vardı, hani faiz haramdı?” ifadelerini kullandı.

Osman Kavala davasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Osman Kavala AİHM kararına rağmen 1541 gündür hapiste. Onun hapiste olması, onun kişisel sorunu değildir, Türkiye’nin sorunudur” dedi.

Kılıçdaroğlu “Adaleti dağıtmak için kurumlar oluşturmuşuz, mahkemelerimiz var, uluslararası hukuku Anayasamıza koymuşuz. Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını, adaletin olmadığını biliyoruz. Osman Kavala 1541 gündür hapiste. Onun hapiste olması onun sorunu değil, bu Türkiye’nin en temel adalet sorunudur” diye konuştu.

“Genç bir avukata yetki verilerek, bütün rantiyeciler, vurguncular, rüşvetçilerin kendileriyle ilgili çıkan tüm haberleri çıkartmak istediklerini” iddia eden CHP lideri “Gerekirse bu avukatın adını da açıklayacağım. Biz kul hakkı yiyenin hesabını sormazsan niye iktidar oluyoruz?” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir haftalık aranın ardından partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Osman Kavala’nın haksız yere uzun süre hapiste tutulması en büyük adaletsizlik. Osman Kavala AİHM kararına rağmen 1540 gündür hapiste. Adaletsizlik sorununu çözmek Millet İttifakı’na nasip olacak.

Bir gerçeğe adalet camiasının dikkatini çekmek isterim, özellikle İstanbul’daki adalet camiasının dikkatini çekmek isterim. Genç bir avukata yetki veriliyor. Bütün rantiyeciler, vurguncular, rüşvetçiler, yolsuzluk yapanlar, 17-25 Aralık olayları…

Kendileriyle ilgili çıkan bütün olumsuz haberleri sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar mahkeme kararlarıyla… Bu konuda genç bir avukata yetki verildi, hakimler uyarıldı. “Bunun açtığı davaları kabul edeceksiniz” denildiğini biliyorum. Gerekirse, iş büyürse o avukatın ismini açıklarım.

“İktidarı kaybetmeden yolsuzluk dosyalarını nasıl yok ederiz” diye düşünüyorlar. Feriştahı gelse yok edemezsiniz.

Biz kul hakkının hesabını sormazsak niye iktidar oluyoruz. Kul hakkını, garip gurebanın hakkını hukuku savunmayacaksak, sormayacaksak biz niye iktidar olacağız.

Anayasa’ya göre herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Çiftçi de Bağ-kur primini ödemek zorunda. Ancak son bir yılda Bağ-kur primlerine yüzde 45 zam yapıldı. Sadece son bir ayda 30 bin çiftçi ödeyemediği için sistemden çıktı.

“Tam bir aldatmaca”

Deneme sınama yöntemiyle devleti yönetmeye kalktılar. Bankalara verilecek para için Merkez Bankası faizini düşürdüler. Peki bankaların faizi düştü mü? Hayır. Tam bir aldatmaca.

Merkez Bankası’nda faizler düşünce tüm bankalarda faiz düştü sanmayın. Tam bir aldatmaca. Devlet iç borçlanma tahvili yüzde 17’den yüzde 24’e çıktı. Hani nas vardı, hani faiz haramdı?

Bir AK Partili milletvekilinin yaptığı toplantıda, yine AK Partili bir çiftçinin çıkıp ‘açım aç’ demesi… Normalde AK Partili milletvekilinin ‘nedir kardeşim derdin’ demesi lazım gerçekle yüzleşmesi lazım. Ama tek yaptıkları o çiftçiyi salondan atmak.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Suriyeli Kardeşlerimizi Ülkelerine Yolcu Edeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “En geç iki yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi davul ve zurna ile ülkelerine yolcu edeceğiz. Onların kendi iradeleri ile kendi ülkelerine gitmelerini isteyeceğiz. Elbette gitmek isteyeceklerdir, can ve mal güvenliklerini sağlanmasını isteyeceklerdir. Bunun altyapısını oluşturacağız” dedi.

Haber Merkezi / Hatay Büyükşehir Belediyesi, EXPO 2021 Hatay’ın tanıtım toplantısını Ankara’da ATO Congresium’da yaptı. Toplantıya CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Tanıtım toplantısında EXPO 2021 Hatay’a ilişkin sunum yapıldı.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın konuşmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Sayın Genel Başkanım, Genel Başkanlarım; efendim Büyükşehir Belediye Başkanımız gerçekten de son derece güzel bir konuşma yaptı. Hatay’ı, Hatay’ın özelliklerini, tarihini, kültürünü, yemeklerini bütün ayrıntılarıyla anlattı.

Tarih konusunda gerçekten de Hatay’ın bir kadim kent olduğunu, sadece Türkiye için değil dünya tarihi açısından da önemli bir kent olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla inançların ve kültürlerin bir anlamda merkezi Hatay. Bizi davet etti Sayın Başkan, inşallah geliriz. Yarın sabah ne olacağını bilmediğimiz için… Ama inşallah ayın 1’inde, 1 Nisan’da bir şey olmaz, Hatay’da buluşuruz. Hatay’da olmak, Hatay kültürünü teneffüs etmek, yemeklerini tatmak, yaptığınız çalışmaları yerinde görmek elbette bizim için de son derece değerli.

Sayın Başkan, 900 bin Suriyeliye de ayrıca baktıklarını ifade etti ve Suriye’de yaşanan dramın Hatay’a büyük maliyetler çıkardığını da ifade etti. Sayın Başkanım, şöyle bir sözümüz var: En geç 2 yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi davulla, zurnayla kendi ülkelerine yolcu edeceğiz. Onların kendi iradeleriyle kendi ülkelerine gitmelerini isteyeceğiz. Elbette ki, onlar gidecekler, kendi topraklarında babalarının, dedelerinin, atalarının topraklarda üretmek isteyeceklerdir, çalışmak isteyeceklerdir. Dolayısıyla can ve mal güvenliklerinin sağlanmasını isteyeceklerdir. Bunun altyapısını oluşturacağız inşallah. Ve göreceksiniz Hatay eski görkemli günlerine yeniden kavuşacak.

İhracat merkezi aynı zamanda, Ortadoğu’ya açılan kapı aynı zamanda, olağanüstü bir ovası var, aynı zamanda güzel nehri var. Tarihi, coğrafyası, akarsuları, deniziyle olağanüstü güzel zenginliği var.

Kısaca bir şeyden daha söz edip sözlerimi bitireyim. Sayın Başkan, cumhuriyetin kuruluş yıllarına, 1918’lere ve o yıllarda bölgede Ortadoğu’da olup bitene de kısmen değindi. Okuduğum ve bildiğim kadarıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le saray arasında, yani imparatorluğun sarayı arasında, İstanbul arasındaki ihtilaf daha doğrusu uyuşmazlık önce İskenderun konusunda çıkmıştır. İngiliz askerleri sarayın izniyle İskenderun’dan Ortadoğu’ya geçeceklerdir. Gazi Mustafa Kemal o dönem görevlidir Suriye’de ve İngiliz askerleri oradan Ortadoğu’ya geçeceklerdir diye talimat gelmiştir. Gazi bunu kabul etmez ve sarayı tekrar uyarır der ki, “buradan geçecekler ama bu Hatay’ın bir anlamda kaybedilmesine yol açabilir.” Bunu uygun görmediğini ifade etmiştir. Saraydan tekrar bir talimat gelmiştir hayır buna izin vereceksiniz diye ve Atatürk o talimata uymamıştır. Dolayısıyla Hatay’ın böyle bir özelliği daha var. Hatay’ın korunması aslında daha çok eskilerde yani cumhuriyetin kuruluşundan çok önce Mustafa Kemal’in kafasında zaten vardır. Dolayısıyla Hatay’ı yeniden kazanmak ve bunu büyük bir diplomatik zaferle ve bütün dünyanın kabul edebileceği bir yapı içinde, bir anlayış içinde, bir hukuk sistemi içinde Türkiye Cumhuriyeti Devletine kazandırması olağanüstü güzel bir olaydır. Bu bizim tarihimiz açısından da, dünya tarihi açısından da son derece değerlidir.

Efendim cumhuriyete sahip çıkmamız konusunda beni ve Sayın Genel Başkanlarımızı da bir anlamda göreve çağırdığınız. Dediniz ki, “Ankara’dasınız, cumhuriyetimize hep beraber sahip çıkalım, Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkalım, onun devrimlerine sahip çıkalım…” Şu sözü hep beraber veriyoruz aslında: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında güzel cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.” Zaten demokrasiyle taçlandıracak olanlar da Millet İttifakının temel aktörleridir. Beraber bu ülkede huzuru, bu ülkede barışı, bu ülkede kardeşliği, bu ülkede inançlara saygıyı, kültürlere saygıyı, kimliklere saygıyı hep beraber inşallah büyüteceğiz ve yeşerteceğiz. Bunu inşallah önümüzdeki süreç içinde, Nisan ayında gelir tekrar Hatay’da dillendiririz.

Efendim Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız gerçekten de Hatay için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor Sayın Genel Başkanlarım. Gerçekten çalışıyor, üretiyor ve bu EXPO’nun Hatay’a gelmesi aslında başlı başına olağanüstü güzel bir olay. Katkısı dolayısıyla da sizlerin huzurunda Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ederim.”

Paylaşın

Hem Cumhur İttifakı Hem De İYİ Parti CHP’nin Zaafına Oynuyor

Evrensel yazarı İhsan Çaralan, 12 Ocak’ta AKP, CHP, MHP ve İyi Partinin TBMM grup başkan vekilleri bir araya gelerek yayımladıkları Kazakistan Bildirisi, İYİ Parti’nin HDP Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlık fezlekesine ilişkin tutumu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlık fezlekesine “evet” diyecekleri yönündeki açıklamasını değerlendiren Çaralan, “Hem Cumhur İttifakı hem de İyi Parti, CHP’nin yumuşak karnı olan Kürt sorunu karşısındaki tutumu üstünden “HDP’yle mesafesi”ne oynarken “terör konusu”ndaki zaafı okşanarak da CHP’nin yığınların siyasete müdahalesinin önüne barikat olması için teşvik etmektedirler. Böylece, siyasetin bir laf yarışı olmaktan çıkıp sahada karşılığı olan bir mücadeleye dönüşmesinin önünü kesmede CHP’nin zaafları kullanılmaktadır. Ki, süreç ilerledikçe İyi Partinin Milet İttifakına ayar verme rolü daha açıkça görülür hale gelmektedir” dedi.

“Açıkça anlaşıldığı gibi dört parti, Kazakistan’daki halk isyanını “İnsan hayatını tehlikeye atan, kamu düzenini bozan ve mala zarar veren şiddet eylemleri” olarak gördüklerini söylüyor” değerlendirmesinde bulunan Çaralan, “ Peki bu dört partinin ağız birliği ederek “İnsan hayatını tehlikeye  atan, mala zarar veren eylemciler” olarak ilan ettiği isyancılar ne istiyordu? diye sordu.

Çaralan, “Özetle isyancılar “30 yıldan fazla bir zamandan beri ülkeyi yöneten Nazarbayev ailesinin ülkeyi babaların çiftliği gibi yönetip kendileri ve yakınlarının milyar dolarlarla ifade edilen servetler edinmesi”ne karşı “Halkı işsizliğe ve yoksulluğa mahkum eden rejime son verilmesi”ni, “Yapılan fahiş zamların geri alınması”nı, “93 Anayasa’sına geri dönülmesi”ni, “Sendika ve parti kurma hakkının tanınması”nı, “Halka yönelik baskılara son verilmesi”ni, yani özetle Kazakistan’daki tek adam rejimine karşı demokratik bir Kazakistan istiyorlardı! İsyanın tüm ülkeye yayılması karşısında Tokayev, “Hükümetin istifa ettiğini, zamların da geri alınacağını” duyurdu. Ancak isyancılar Nazarbayev ve Tokayev’in de istifa etmelerini ve diğer taleplerinin de karşılanmasını istiyordu. Ne var ki Tokayev, isyancıların taleplerini karşılamak yerine Kazakistan’a diğer ülkelerden gelen 20 bin silahlı yabancı teröristin girdiğini iddia ederek Rusya’yı yardıma çağırdı” anımsatmasında bulundu.

“Kazakistan tutumunun Meclisteki dört parti böyle bir rejime her tür desteği vermeye hazır olduğunu açıklıyor” tespitinde bulunan Çaralan, “ Burada ister istemez akla; Kazakistan halkının bu en haklı talepleri için isyanını, kendileri için de bir tehdit olarak algılayan Bahçeli geliyor. Çünkü Bahçeli, Kazakistan’daki isyanın zirve yaptığı günlerde, ülkedeki “Sokağa dökülme” tartışmasını da bahane edip Millet İttifakını da hedefe koyarak, “Kazakistan bitinizi mi kanlandırdı; Türkiye’den Kazakistan mı çıkarmak istiyorsunuz?” diye sormuştu. Tabii burada akla sadece Bahçeli’nin sorusu değil, “CHP ve İYİP’in bildiriye Bahçeli’nin bu sorusuna yanıt olarak mı imza attılar?” sorusu da geliyor. Çünkü bu bildiriye imza atarak bu partiler Bahçeli’yi çok rahatlatmış olmalı! Tabii aynı zamanda “Sokağa dökülme bizim kitabımızda yok” diyen Kılıçdaroğlu’nu da rahatlatmış olmalılar” dedi.

Çaralan’ın Evrensel’de yayımlanan yazısının bir kısmı şu şekilde:

İYİ Parti, Millet İttifakı’na ayar vermeye devam ediyor

AKP ve MHP, son günlerde HDP Milletvekili Semra Güzel’in PKK’li Volkan Bora ile 5 yıl önce, “çözüm süreci”nde çekilmiş fotoğrafları üstünde tepiniyor. Nitekim bu tepinme Semra Güzel’in milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanıp Meclise gönderilmesine kadar geldi.

Büyük olasılıkla da AKP ve MHP tezkereyi Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis Genel Kuruluna getirecekler. Tabii sadece AKP ve MHP de değil İyi Partililer de el ovuşturarak Semra Güzel’in fezlekesini bekliyorlar.

Nitekim İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gazetecilerin sorusu üzerine; “Semra Güzel isimli milletvekilinin bir fezlekesi gelecek. Bildiğim kadarıyla ‘evet’ oyu verecek arkadaşlarımız. İYİ Partinin tutumu her zaman teröre yataklık, iltisak gibi konularda açık ve nettir” derken AKP ve MHP’lilerden bile heyecanlı olduğu Akşener’in sesine yansıyordu!

Böylece, daha AKP ve MHP’nin fezlekeyi Meclise getirip getirmeyeceği bile kesinleşmemişken İyi Parti çoktan kararını vermekle de kalmamış, bu kararı kamuoyuyla paylaşmakta da bir beis görmemişti.

Tabi Akşener, ortağı CHP’nin ne diyeceğini de umursamamıştı! Belki de Akşener, CHP içinde bir tartışma yaratmayı da amaçlayarak bu açıklamayı önceden yapmayı tercih etmişti!

Yani Akşener, “Biz tutumumuzu söyledik. Şimdi CHP düşünsün!” demiş olmaktadır.

Hem Cumhur İttifakı hem de İyi Parti, CHP’nin yumuşak karnı olan Kürt sorunu karşısındaki tutumu üstünden “HDP’yle mesafesi”ne oynarken “terör konusu”ndaki zaafı okşanarak da CHP’nin yığınların siyasete müdahalesinin önüne barikat olması için teşvik etmektedirler. Böylece, siyasetin bir laf yarışı olmaktan çıkıp sahada karşılığı olan bir mücadeleye dönüşmesinin önünü kesmede CHP’nin zaafları kullanılmaktadır. Ki, süreç ilerledikçe İyi Partinin Milet İttifakına ayar verme rolü daha açıkça görülür hale gelmektedir.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ Çalışması Tamamlandı

6 partinin hazırladığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ çalışması tamamlandı. Çalışmanın 6 partinin genel başkanlarının katılacağı ortak bir toplantı ile açıklanması bekleniyor. Açıklama için ocak ayı sonu ya da şubat ayı başı konuşuluyor.

Millet İttifakı ortağı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi temsilcilerinin katıldığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması tamamlandı. Çalışmanın 6 liderin katılacağı ortak bir toplantı ile açıklanması bekleniyor. Açıklama için ocak ayı sonu ya da şubat ayı başı konuşuluyor.

Gazete Duvar’da yer alan haber göre; henüz tarih netleşmese de ortak açıklamanın nasıl olacağı ile birlikte oturma düzeni de konuşulmaya başlandı. Geçen hafta kulislere yansıyan bilgiye göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 6 liderin katılacağı programda liderlerin ya da partilerin isimlerine göre alfabetik sıra ile oturulabileceği, söz haklarının da böyle düzenlenebileceği önerisinde bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun önerisi kabul görürse parti sıralaması CHP, DEVA, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi şeklinde olurken liderlerin isimlerine göre sıralama Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu şeklinde oluyor.

Bir başka öneri ise, liderlerin ‘tecrübeleri’ gözetilerek, yani yaşlarına göre sıralanması. Bu durumda ise sıralama Temel Karamollaoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Gültekin Uysal oluyor.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: 3-4 Aya Birinci Parti Oluruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Oylarımızda istikrarlı bir artış söz konusu. Bu hızla gidersek 3-4 aya kadar birinci parti oluruz. Anketler bunun ispatı. Her geçen gün güçleniyoruz” ifadelerini kullandı.

Birgün’de yer alan habere göre; CHP Parti Meclisi (PM) Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Olası erken seçime hazırlıksız yakalanmamak için bu yıl yapılması gereken kurultayın bir yıl ertelenmesine karar verilen toplantıda, Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP’nin yakın bir zamanda anketlerde en çok oy alan parti konumuna geleceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun sunuşu ile başlayan PM’de, son ekonomik ve siyasi gelişmeler ele alındı. Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, PM üyelerine gerçekleştirdiği sunumunda, 20 Aralık günü döviz kurunda yaşanan değişimleri dakika dakika anlattı.

Faik Öztrak, “20 Aralık Finansal Kumpası olarak adlandırılan bu süreçte, bir yandan Erdoğan serbest piyasa ekonomisine ve kambiyo rejimine bağlılık mesajları verirken, bir yandan da bazı banka genel müdürleri ekranlara çıkarılarak piyasada 2 milyar dolara yakın döviz bozdurulduğu şeklinde açıklamalar yaptırıldı.

Böylece küçük yatırımcı çarpılarak döviz hesaplarını bozdurmaya yönlendirildi. Fakat banka müdürlerinin ve bakanların iddia ettiğinin aksine 20, 22 Aralık tarihlerinde ne gerçek kişiler ne de resmi, ticari ve diğer kuruluşlar dövizlerini bozdurdu. BDDK’nin günlük verilerine göre bu iki gün içerisinde hem gerçek kişilerin hem de tüzel kişilerin döviz mevduatları azalmadı, aksine arttı” dedi.

“3-4 aya kadar birinci parti oluruz”

CHP Parti Meclisi toplantısında, Genel Başkan Kılıçdaroğlu da iktidar hedeflerine yönelik önemli mesajlar verdi.

CHP’nin yakın bir zamanda anketlerde en üst sırada yer alacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kısa süre içerisinde en çok oy alan parti konumuna geleceğimizi görüyoruz. Bu süreçte halkı dinlemeye ve çözüm üretmeye devam edeceğiz. Oylarımızda istikrarlı bir artış söz konusu. Bu hızla gidersek 3-4 aya kadar birinci parti oluruz. Anketler bunun ispatı. Her geçen gün güçleniyoruz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın