CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Biz Daha Ölmedik

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazıları türedi. Bazıları gazeteci, bazıları araştırmacı olarak karşımıza çıkıyor. Bana muhalefeti öğretmeye çalışıyorlar. Muhaliflik dersi verenler, biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu biz gayet iyi biliyoruz. Muhalefet ahlakla yapılır. Yazı yazmayan, konuşmayan adam bize muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi sonuna kadar yapacağız” dedi.

Haber Merkezi / Diyarbakır’da, geçen hafta gözaltına alınan 21 gazeteciyi gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Ya gazetecilerden ne istiyorsunuz? Bir siyasetçinin vazgeçmeyeceği tek bir şey varsa da o da medyanın özgürlüğüdür. 20’ye yakın gazeteciyi topluyorsun Diyarbakır’da hangi gerekçesiyle içerideler. Evrensel gazetesi tam bin gündür Basın İlan Kurumu ilan vermiyor. Neden_? Basın İlan Kurumun Basın İnfaz Kurumu’na döndürdüler. Niye vermiyorsun kardeşim, saraydakiler rahatsız diye mi? Yeni Asya gazetesine 864 gündür ilan verilmiyor niye kardeşim? Hangi gerekçeyle cezalandırıyorsun?” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi Eylemlerine katılanlara yönelik, “sürtük, çürük” ifadelerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “”Erdoğan küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya, ‘Milletimizin dilinden konuşuyorum’ diyor. Millete de iftira atıyor. Bu millet zulmün karşısında duran bir millettir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz” dedi.

AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın, 2018 yılında yakın korumalarının silahlı saldırısıyla yaşamını yitiren Şenyaşar ailesinin adalet arayışına da dikkat çeken CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Şenyaşar ailesinin hakkını hukukunu savunmak suç olmaya başladı” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Adalet Yürüyüşü bizim tarihimizde değil dünya siyaset tarihinde önemli bir yere sahip. Bunu anlatırken duygulanırım. Bu konuya aslında hiç girmek istemedim ama. Açılış böyle olduğu için girmek zorunda kaldım. Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok artık. İnsanların düşünceleri kimlikleri inançları farklı olabilir. Ya arkadaş ne istiyorsunuz ya! Ne istiyorsunuz? Hakkı savunmak bile suç olmaya başladı!

O yürüyüş bir başlangıçtı adalet yürüyüşü bitmiş değil. Sürdürüyoruz onu. Hakkımızı ala ala ve milletin desteğini ala ala o yürüyüşü sürdürüyoruz. Devam da edeceğiz. O yürüyüş bizi 6 lideri buluşturdu. Bu işin felsefesinde o var. Hepimiz hukuku adaleti hakkı istiyoruz. O yürüyüş sonucunda büyük kentlerin şu anda Türkiye’nin nüfusunun yüzde 54’ü CHP’li belediyeler tarafından yürütülüyor. Diğer partileri de katınca yüzde 65’leri buluyor. Bu yürüyüş bitmiş değil. En son kişi adaletsizlikten şikâyet etmeyinceye kadar bu yürüyüşü sürdürteceğiz. Bunu yapmıyorsak siyasetin anlamı ne?

Bakın Pençe operasyonundan şehitlerimiz geliyor. Acılarını bile doğru dürüst yaşayamıyorlar. Bölücü örgüte karşı mücadele eden kahraman ordumuz güvenlik güçlerimiz hayatlarını veriyorlar. Bu ülkenin bağımsızlığı için, terör olmasın bu topraklarda diye. Bütün bunları düşünerek bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim.

Ben size bize katılın derken bu iki kelimenin sıradan bir kelime olmadığın bu davetin de sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. Adalet istiyorsanız bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diyorsanız bu topraklarda beraber yaşayalım diyorsanız her evde tencere kaynasın diyorsanız, çiftçi alın terinin karşılığını alsın diyorsanız bize katılın.

Biri saraylarda yatarken biri yatacak yer bulamıyorsa bu haksızlığa dur demeniz gerekiyor diyorsanız bize katılın. Biz bunu istiyoruz. Temiz siyaset. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Bu ülkede benim ödediğim vergiyi siyaset nereye harcıyor diyorsanız bize katılın.

Temiz ahlaklı siyaset istiyoruz. Siyaset parlamentonun kirlilikten arınmasını istiyorsanız bize katılın diyoruz. Düşünün lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Geçmişte a partisi b partisi diyebilirsiniz. Bugün farklı bir noktadayız. Olay bir parti olayı olmayı çoktan açtı olay artık Türkiye olayıdır. Türkiye geleceğidir.

Türkiye İstatistik Kurumu’na talimat veriyorsun enflasyonu düşük göster diye. Milyonlarca işçi emekli dul ve yetim düşük aylık alacak bunun için mi? Her türlü baskı olur mu? Hakkı savunmak ne zamandan beri suç olamaya başladı? İnsanlar bir devlet kurumunun önüne gidiyorlar. ‘Rakamları yanlış yayınlıyorsun’ diyorlar: ‘Birilerinin hakkını yiyorsunuz’ diyorlar.

Ya dul ve yetime ne veriyorsun zaten ya! Ona bir göz dikiyorsun. İşçiye memure ne veriyorsun zaten. Ona bile göz dikiyorsun. Bir taraftan bu olurken öbür taraftan çetelere Avrupa’daki enflasyon farkını da ödüyorsun. İnsaf ya. Bu mudur adalet? Bu haksızlık yeter artık diyorsanız bize katılın beraber olalım. Küçük dereler nehirleri oluşturur ve o nehirler okyanusa akar. Biz artık okyanusa akmak zorundayız.

Ya gazetecilerden ne istiyorsunuz? Bir siyasetçinin vazgeçmeyeceği tek bir şey varsa da o da medyanın özgürlüğüdür. 20’ye yakın gazeteciyi topluyorsun Diyarbakır’da hangi gerekçesiyle içerideler. Evrensel gazetesi tam bin gündür Basın İlan Kurumu ilan vermiyor. Neden_? Basın İlan Kurumun Basın İnfaz Kurumu’na döndürdüler. Niye vermiyorsun kardeşim, saraydakiler rahatsız diye mi? Yeni Asya gazetesine 864 gündür ilan verilmiyor niye kardeşim? Hangi gerekçeyle cezalandırıyorsun?

“Baronlar daha iyi bilir”

Türkiye’de ekilemeyen binlerce dönüm alan var, Sudan’da, Nijer’de, Venezuela’da yer kiralıyor. Venezuela’ya gidişleri başka nedenledir, baronlar daha iyi bilir. Çiftçi kardeşlerime sözüm var. Havza bazlı planlama yapacağız. Hiçbir çiftçinin traktörü, hayvanı haczedilmeyecek. Her köyde veteriner, ziraat mühendisi olacak. Elektrik ücretleri ürünü sattıktan sonra ödenecek, faiz uygulanmayacak. Güneşten enerji üreteceğiz, bütün çiftçilere elektriği ücretsiz vereceğiz.

Erdoğan ‘Kimse aç ve açıkta değil. Enflasyon sorunu yok, pahalılık var’ diyor. Şaşırmış. Enflasyonun, pahalılığın ne olduğunu bilmiyor. Dünya Gıda Örgütü’ne göre Türkiye’de 15 milyon kişi yetersiz besleniyor. Son 3 ayda 15 milyon kişiye 500 bin kişi daha ilave edilmiş. 5 yaş bebeklerin yüzde 6’sı yetersiz besleniyor. Bunun farkındalar mı?

Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise sarayında keyif içinde yaşıyor. Sarayda herkesin karnı tok. Çocukları milyon dolarları transferle uğraşıyorlar. Zalim fukaranın halinden anlamaz. Mazluma da Kaf Dağı’ndan bakar gibi bakıyorlar. Sırça köşkler yıkıldığı zaman hepsini göreceğiz.”

Erdoğan küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya, ‘Milletimizin dilinden konuşuyorum’ diyor. Millete de iftira atıyor. Bu millet zulmün karşısında duran bir millettir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz. Bu küfür üzerine Türkiye’nin genç muhafazakar kadınlarına bir kez daha seslenmek istiyorum; ‘Bugün bunu söyleyen yarın size hayat tarzınız üzerinden küfredecektir. İstanbul Sözleşmesi sizin eseriniz. Ama Erdoğan bazı radikal kafaların baskısıyla sözleşmenizi elinizden aldı.

Radikal kafalar istiyor ki, muhafazakar kadınlar iş bulmasın, o radikal kafalar sana ‘süslüman’ diyorlar. Sana hayat şansı tanımak istemiyorlar. Kadın köleleşsin, baskı altında ezilsin istiyorlar. Radikaller Erdoğan’ı tehdit edip, kadın haklarının gasp etmenin zevkini aldılar. Sevgili kardeşim, yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım. CHP eski CHP değildir. Beraberiz, birlikteyiz. Artık aynı değerleri savunuyoruz.

“Biz daha ölmedik”

Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazıları türedi. Bazıları gazeteci, bazıları araştırmacı olarak karşımıza çıkıyor. Bana muhalefeti öğretmeye çalışıyorlar. Muhaliflik dersi verenler, biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu biz gayet iyi biliyoruz. Muhalefet ahlakla yapılır. Yazı yazmayan, konuşmayan adam bize muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi sonuna kadar yapacağız.”

Paylaşın

Kaftancıoğlu’nun Parti Üyeliği Düşürüldü: Korkularının Ecele Faydası Olmayacak

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğini düşürdü. Kaftancıoğlu ise karar sonrası yaptığı açıklamada, “Korkularının ecele faydası olmayacak!” dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğini düşürdü.

Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğinin düşürülmesi Yargıtay’ın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin çarptırdığı 4 yıl 11 aylık hapis cezasını onanmasının ve ayrıca siyaset yasağı getirmesinin ardından geldi.

Canan Kaftancıoğlu, cezanın infaz edilmesiyle birlikte geçen hafta Silivri Cezaevi’ne gönderilmiş ancak işlemlerinin ardından denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın aktardığına göre Kaftancıoğlu’nun üyeliğinin düşürülmesi ile İstanbul İl Başkanlığı da infaz süreci tamamlanana kadar resmen bitmiş olacak.

Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasi yasak kararını tanımıyoruz mahkemeyi tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl başkanımızdır. Nokta” demişti.

Kaftancıoğlu: Korkularının ecele faydası olmayacak

Kaftancıoğlu, siyasi parti üyeliğinin düşürülmesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı ve şöyle dedi:

“CHP hukuk bürolarında değil Kuvayi Milliye ruhuyla savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği inanç işidir, yürek işidir, emek işidir. O inanç, o yürek, o emek bizde oldukça gerisi teferruattır… Ne demiştik? Korkularının ecele faydası olmayacak!”

Kaftancıoğlu hakkında yargılama süreci

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu’nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 Eylül 2019’da mahkumiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamlamıştı.

Kaftancıoğlu’na “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak”tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onayan daire, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezasını ise 1 yıl 9 ay olarak düzelterek onama kararı vermişti

Paylaşın

CHP, Bolu Belediye Başkanı Özcan’ı Kesin İhraç İstemiyle Disipline Sevk Etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı, “kesin ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etti. Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin de partiden ihraç edildi.

Tanju Özcan’ın 16 Mayıs’taki belediye meclisi toplantısında AKP’li meclis üyesi Hacer Çınar’a yönelik sözleri nedeniyle disipline sevki kararlaştırıldı.

Özcan’ın söz konusu toplantıda, oylamada el kaldıran Çınar’a yönelik, “Bana niye el sallıyorsunuz, ben evli barklı adamım, ayıp oluyor” sözleri kamuoyunda tepki çekmişti. Çınar, olayın ardından koruma kararı aldırmıştı.

Özcan, bir süre sonra tedbir kararının kaldırıldığını açıklamış; sosyal medya hesabından, “Evli barklı adamım, dedim diye Bolu 1. Aile Mahkemesi’nce verilen ihtiyat-i tedbir kararı, Bolu 2. Aile Mahkemesi’nce kaldırılmıştır” ifadelerini paylaşmıştı.

Özcan, daha önce de katıldığı bir televizyon programında, kendisinden tüp bebek için yardım isteyen bir kadınla ilgili anısını anlatırken,’Benim bebeğim olmuyor, bana yardımcı olabilir misiniz’ dedi… Hanımefendi dedim ben size nasıl yardımcı olabilirim o konuda… Meğer kadıncağız tüp bebek tedavisi görmek istiyormuş…” sözleri nedeniyle de geçen yıl Eylül ayında “uyarı” istemiyle disipline sevk edilmişti.

Yüksek Disiplin Kurulu, Özcan’ın uyarı almasına karar vermişti. Özcan, geçen hafta da Cumhurbaşkanlığı için aday olabileceğine dair bir tweet paylaşmış; “Yol verin ben bu resti göreyim” ifadelerini kullanmıştı.

Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin CHP’den ihraç edildi

Öte yandan, rüşvet iddiaları nedeniyle geçici olarak görevden alınan Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin CHP’den ihraç edildi.

İçişleri Bakanlığı, Şubat ayında Bilecik Belediyesi’ndeki rüşvet iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma nedeniyle Belediye Başkanı Semih Şahin’i geçici olarak görevden uzaklaştırmıştı.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin’in Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini açıklamıştı.

Paylaşın

CHP’den ‘SADAT’ Hakkında Suç Duyurusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, başkanlığındaki CHP Heyeti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.) hakkında suç duyurusunda bulundu.

Haber Merkezi / Suç duyurusunun ardından Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan şunları söyledi:

“Paramiliter bir suç örgütü olan SADAT hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bunun için Ankara Adliyesi’ndeyiz. Daha önce sayın genel başkanımız yaptığı açıklamalarla da ortaya çıktığı üzere SADAT paramiliter bir yapıdır. Kanunlarımız karşısında paramiliter örgütlenme suçtur. SADAT, paramiliter örgütlenmesiyle Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde suç işlemek için kurulmuş ve Saray’ın da desteğini arkasına alarak faaliyet yürüten bir suç örgütüdür.

İnternet sitelerinde yaptıkları yayın, açıklama ve ilanlarda açık bir şekilde gayri nizami harp eğitimi ve terör eğitimi verdiklerini ikrar etmektedirler. Verdikleri kurs sonunda mezun olanların sabotaj, terör gibi yetenekleri kazandıklarını açıkça deklare eden suç örgütü ile karşı karşıyayız.

SADAT’ın yetkililerinin yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki SADAT silah ticareti yapmaktadır. Silah ticaretine aracılık yapmaktadır. Bu açıkça suçtur. SADAT bunları yaparken öbür taraftan bir yan kuruluşu olan aynı kişilerin birlikte hareket ettiği ASSAM adlı bir kuruluşun eliyle anayasal düzeni değiştirmek üzere Asrika adı altında bir devlet kurarak anayasal düzeni değiştirme hedefi olduğunu açıkça ifade etmektedir.

SADAT yetkilileri bunu şiddet yoluyla hedeflediklerini açıkça ortaya koymaktadırlar. SADAT bu gücü kimden alıyor? SADAT’ın verdiği bir başka mesaj sandıkta kaybedecekleri iktidarı şiddet yoluyla vermeme konusunda gereğini yapacaklarını söyleyecek kadar pervasızlaşmışlar. Bu sözlerin, girişimlerin, yapıların tamamı suçtur. Herkes biliyor ki SADAT bu amaçla kurulmuş bir örgüttür. Ne yazık ki arkasında saray rejimi vardır.

Savcılığa verdiğimiz dosyada açıkça görülecektir ki terör ve şiddet yoluyla anayasal düzeni değiştirmek ve suç işlemek için örgüt kurmuşlardır. ”

‘Cesur savcılara ihtiyacımız var’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise şunları söyledi: Cesur savcılara ihtiyacımız var. Tüm soruşturmaların, tüm yargılamaların amacı hakikati ortaya çıkarmaktır. Gerçeğin üstünü hiçbir güç örtemez. SADAT’la ilgili başvurumuzu ciddi bir şekilde incelerse, korkmazsa, siyasi iktidarın baskısı altında kendini hissetmese gerçek ortaya çıkacaktır.

Ne olmuştu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı Adnan Tanrıverdi tarafından kurulan SADAT’ın İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan merkezinin kapısına dayanarak, “Önünde bulunduğumuz SADAT paramiliter bir kuruluştur… Burası terörist yetiştiren bir kurumdur. Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliği sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve saraydır” açıklaması yapmıştı.

SADAT, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na 1 milyon lira tazminat davası açtığını duyurmuştu. Dava dilekçesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına yer verilerek “Çok ağır ithamlarda bulunmak suretiyle müvekkil şirketin kişilik hakkına saldırı gerçekleştirilmiştir” denilmişti.

Paylaşın

Altılı Masa, Kamu Maliyesine Yönelik Önerilerini Açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi tarafından oluşturulan  ‘Kurumsal Reformlar Komisyonu’ ilk raporunu açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Politikaları ve İşveren Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Demokrat Parti Ekonomik İşler Başkanı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ve Saadet Partisi Ekonomik İşler Başkanı Sabri Tekir’den oluşan Kurumsal Reformlar Komisyonu çalışmalarını ortak bir basın toplantısı ile duyurdu.

Komisyonun açıkladığı başlıklar arasında kamu maliyesine yönelik öneriler yer aldı. Partilerin adayının cumhurbaşkanlığını kazanmaları durumunda atacakları adımlar raporda sıralandı.

Durum ve Hasar Tespit Komisyonu kurulacak

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre, 6 Partinin raporunda atılacak adımlar arasında ilk olarak Durum ve Hasar Tespit Komisyonu kurulacak. Kurul kurumlardan veri ve bilgi talep etme konusunda tam yetkili olacak. Komisyon veri kalitesiyle ilgili sorunları, kamu zararlarını, riskleri Cumhurbaşkanı’na rapor edecek.

Ekonomik ve Sosyal Konsey’e işlev kazandırılacak

Komisyon raporundan Ekonomik ve Sosyal Konsey’ işlev kazandırmak iççin alınan önlemlerde sıralandı. Konsey istikrar, kaynak tahsislerinden etkinlik, rekabet gücünün artırılması, tarımsal üretimin artırılması, gıda güvenliği ve yeterlilik, yeşil ve dijital dönüşünün sağlanması, çevre, istihdam, toplumsal yaşam gibi konularda önerilerde bulunacak.

Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurulması

Komisyonun raporunda yer alan başlıklardan bir diğeri ise Strateji ve Planlama Teşkilatı’nın kurulması oldu. Kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programa dayalı, kurumlar arası koordinasyon esas alacak olan teşkilat başlangıçta cumhurbaşkanına, parlamenter sisteme geçişten sonra ise başbakana bağlı olarak çalışacak. Teşkilat çalışmalarında akademi, STK ve özel kesimlerle yakın iş birliği içinde olacak.

Merkez Bankası’nın yapısı yeniden düzenlenecek

Raporda; Merkez Bankası’nın enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirilmesi hedefine yönelik olarak hükümet ile belirlediği enflasyon hedefi ve kur rejimi çerçevesinde elindeki araçları bağımsız şekilde kullanan ve karar alan itibarlı bir kurum olmasının hedeflendiği vurgulandı. Merkez Bankası başkanın atanmasına yönelik de değişiklikler öngörüldü.

Buna göre; Merkez Bankası’nın üst yönetimini 5 yıllık süre için atanacak. Başkan Bakanlar Kurulu kararıyla, başkan yardımcıları ise başkanın teklifi üzerine üçlü kararname ile atanacak. Başkan atanmadan önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açık bir değerlendirmeye tabi tutulacak.

Paylaşın

HDP, Kararını Altılı Masadaki Partiye İletti: İki İsmi Desteklemeyiz

T24 yazarı Murat Sabuncu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetiminin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili “Akşener ya da Yavaş aday olursa kendi adayımızı çıkarırız” kararını altılı masaya ilettiğini iddia etti.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine bir yıl gibi az bir süre kalmışken, ekonomik kriz başta olmak üzere yaşanan sorunlar muhalefetin adayının kim olacağına dair tartışmaların gündemde kalmasına neden oluyor.

Bu kapsamda yapılan bazı anketlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başta olmak üzere birçok ismin adı öne çıkıyor.

Ancak seçim denkleminde önemli bir yere sahip olan HDP’nin, iki ismi ‘veto ettiği’ öğrenildi.

T24 yazarı Murat Sabuncu, “Kısa bir süre önce HDP yönetimi bir karar aldı. Ve bunu altılı masada şu an itibariyle en yüksek oyu olan siyasi partinin genel başkanına iletti” dedi; ardından şu bilgileri verdi:

“Karar şu: Altılı masa Meral Akşener ya da Mansur Yavaş’ı aday gösterirse HDP cumhurbaşkanlığı için aday çıkaracak. İlettikleri bir diğer konu da şu. Altılı masanın adayı açıklanmadan önce bu masanın bir temsilcisiyle, çıkartılacak adayın şeffaf bir şekilde kendileriyle konuşulması.

Bunu biraz açalım.

Uzun süredir ‘Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir’ konuşması yapılıyordu. Ancak önce Kürt siyasetinin önemli ismi Ahmet Türk’ün ‘oy vermezler’ çıkışı, ardından Yavaş’ın Van ziyareti sırasında kalabalık içinden bir kişinin ‘Demirtaş’ı da aramızda görmek istiyoruz’ demesinin Yavaş’ın o an ‘inşallah’ demesiyle aynı anda okunması ve sonrasında basın ekibinin bununla ilgili yalanlayan açıklama yapması. HDP’nin itirazının ana temelleri burada.

Akşener’e de HDP’yi muhatap almayan ve ‘terör’ ile bağlantılı gösteren sözleri nedeniyle karşı çıkıyorlar. Kamuoyu önünde kendileriyle konuşulmasını istemeleri ise; yerel seçimlerde özellikle uzun süredir kazanılmayan büyük şehirlerin kazanılmasında ‘belirleyici aktörlerden biri olduklarının’ seçim sürecinde ve sonrasında önemsizleştirildiğini düşünmeleri. “

Paylaşın

CHP’den Türkiye’nin Dert Haritası: Temel Sorun Ekonomi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi ‘Türkiye’nin Dert Haritası’ yayımladı. Raporda, Türkiye’de yaşanan yoksullaşmanın nedenleri arasında işsizlik, fabrikaların kapanması, tarım politikaları ve geçici sığınmacıların istihdam edilmesi gibi başlıklar öne çıktı.

CHP’nin hazırladığı “Türkiye’nin Dert Haritası” raporuna göre vatandaşların temel sorunu; işsizlik, fabrikaların kapanması, tarım politikaları ve geçici sığınmacıların istihdam edilmesi gibi nedenlerle ortaya çıkan yoksulluk. Doğa karşıtı santrallar, arazilerde ranta dayalı dönüşüm, uyuşturucunun yaygınlaşması, çocuk yaşta gebelik ve altyapı yetersizliği de raporda sorun olarak görülen konular arasında yer alıyor.

Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi eşgüdümünde hazırlanan raporda şehirlere göre vatandaşların sorun sıralamasında işsizlik seçeneği 31 il ile en başta geliyor. İşsizliği 24 il ile kapanan fabrikalar takip ederken, 8 ilde terör ve asayiş sorunları, 4 ilde de geçici sığınmacı konusu yurttaşlar tarafından başlıca sorun olarak görülüyor.

Ortak sorun

İşsizlik tüm illerde öncelikli sorunlardan birisi olarak tanımlanırken; geçici sığınmacılar, tarım politikalarından kaynaklı sıkıntılar ve altyapı aksaklıkları, şehirlerin tamamına yakınında temel sıkıntılar olarak dikkat çekiyor.

İşsizlik: Tüm illerde sorunlar içerisinde kabul edilen işsizlikle ilgili İstanbul 460 bin 892 kayıtlı işsiz ile başı çekerken İstanbul’u 200 bin 239 ile Ankara takip ediyor. Kayıtlı işsiz sayısı 29 ilde 10 bin, 21 ilde 25 bin, 10 ilde 50 bin, 4 ilde de 100 bin bandını geçmiş durumda.

Kapanan fabrikalar: Yurttaşlar tarafından 24 ilde en önemli sorun olarak görülen kapanan fabrikalar içinde, özelleştirilen ve kapatılan şeker fabrikaları başı çekerken, bu fabrikaları kapatılan tütün ve tekstil fabrikaları izliyor.

Sığınmacılar: İzmir, Gaziantep, Hatay ve Kilis’te yaşayan yurttaşlarca başlıca ‘dert’ olarak kabul edilen sığınmacı konusu, 34 ilin yurttaşları tarafından da temel sorunlardan birisi görülüyor.

Çevre sorunları: Dokuz şehirde başlıca dert olarak görülen çevre sorunlarında HES’lerin doğaya verdiği zarar öne çıkarken HES’lerden sonra nükleer santrallar, bulunduğu şehrin yurttaşlarında büyük endişe yaratıyor.

Tarımcılık: Yoksulluğun dolaylı nedenlerinden Tarım ve hayvancılık da, ülkenin tamamına yakınında başlıca sorunlar arasında önemli bir yer tutuyor.

Paylaşın

Kulis: İktidar Cephesi, Rakip Aday İçin 5 İhtimal Konuşuyor

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı konusunda iktidar partisinde beş ihtimalin konuşulduğu kulislere yansıdı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Yavaş ve Akşener isimleri gündeme gelirken, bir başka AK Partili yönetici “Bence No-name bir isim belirleyecekler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçime 1 yıl kala adaylığını İzmir’den ilan etti ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da adaylığını ya da adayını açıklamaya çağırdı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu bu sözlere henüz karşılık vermedi ama parti yöneticilerinden “Sandığı getir adayı açıklayalım” yönünde değerlendirmeler geldi.

Muhalefet partilerinin oluşturduğu altılı masa, şimdilik seçim takvimi belli olmadan aday açıklamayı planlamıyor. Bu tutum “Muhalefetin adayı kim olacak?” sorusunun daha uzun süre siyaset kulislerinde sorulmaya devam edeceğini gösteriyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre muhalefet kadar adayı merak eden iktidar cephesinden ise farklı tahminler geliyor. Bir kesim Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını düşünürken İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a şans verenler de var.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hâlâ denklemden çıkmadığını düşünenlerin yanı sıra bir beşinci görüş ise muhalefetin bu 4 isim dışında aday çıkaracağı yönünde.

AK Partili bir yönetici, adayın daha önce adı duyulmayan biri olabileceğini belirterek, “Bence No-name bir isim belirleyecekler” iddiasında bulundu.

Paylaşın

Taşıma Maliyeti Kilo Başına Bir TL’yi Geçti

Motorin ve benzin zamlarının ardından nakliye maliyetleri de katlandı. Son zamlarla beraber bir ürün bedava bile alınsa Antalya’dan İstanbul’a nakliye ücreti kilogram başı 1 lira 16 kuruş tutuyor.

Akaryakıta art arda gelen zamlar gıda sektörünü de doğrudan etkilerken, yurttaşların sofrasında ürünler de zamlanmaya devam ediyor. Nakliye maliyetleri nedeniyle fiyat artışları sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım da gıdada taşıma giderlerinin yılın ilk 69 gününde yüzde 111 arttığına dikkat çekti.

Yalım, bir ürünün Antalya’dan bedava dahi alınsa İstanbul’a gelmesi için kilo başına 1,16 TL maliyeti olduğunu belirterek, “Tarladan çıkan bu ürünlere ayrıca; ürün ücreti, komisyoncu ücreti, hal ücreti, KDV ve halden şehir içi nakliye ücreti, satıcı kârı gibi ücretler eklenecektir” dedi.

‘Ton başına bin 115 TL maliyet’

BirGün’den Berkay Sağol’un haberine göre Yalım, yaşanan artışı güncel fiyatlarla anlatırken, “Mevcut tarih itibari ile Antalya-İstanbul arası tarla mesafeleri de dikkate alındığında yaklaşık 800 kilometre yol gidilmektedir. Gidiş ve dönüş olmak üzere bir kamyon bin 600 kilometre yol yapmaktadır. 20 ton sebze taşıma kapasitesine sahip olan, kırkayak diye tabir edilen bir kamyon veya bir TIR 100 kilometrede yaklaşık 40 litre motorin yani; 800 kilometrede 320 litre mazot yakmaktadır. Bir aracın yalnızca gidişteki yakıt ücreti 9 bin 17 TL. Geri dönüşü var, köprü geçişi, Osmangazi Köprüsü geçişi var, şoförün kişisel giderleri, araç bakım eklendiğinde gidiş dönüş için rakam 23 bin 107 TL’ye yükseliyor. Bu da ton başına bin 115 TL, kilo başına da 1,16 TL maliyet çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

Yalım, “Çoğu nakliyeci, ürünü yükleyince zamlara yolda yakalanıyor ve maliyeti yükseliyor. Bu da nakliyecileri zor durumda bırakıyor” değerlendirmesini yaparken, 1 Ocak 2022’de 12,74 TL’lik mazot fiyatıyla İstanbul’a tek yön gidişin 4 bin 77 TL olduğunu anımsatarak bugün aynı rotada maliyetin 9 bin 17 TL’ye yükseldiğini vurguladı. Yalım, “Yani 131 günde yüzde 111 artışla geldiğimiz nokta bu” dedi.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: ‘Beşli Çete’lerle Hesaplaşacağız

Çaycuma Belediyesi’nin toplu açılış töreninde açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde her bir kuruşun hesabını vereceklerini söyleyerek, “Halkımızla helalleşeceğiz. Ama ‘beşli çete’lerle hesaplaşacağız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak’ta; Çaycuma Belediyesi’nin toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Millet İttifakı’nın Türkiye yöneteceğini belirten Kılıçdaroğlu,”Beraber, demokrasi içinde yöneteceğiz. Herkesi kucaklayarak yöneteceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde her bir kuruşun hesabını vereceklerini söyleyerek, “Halkımızla helalleşeceğiz. Ama ‘beşli çete’lerle hesaplaşacağız. O ayrı bir şey. Yolsuzluk yapan, kul hakkı yiyene, ‘gel seninle helalleşeceğiz’ demeyeceğiz. Onun hesabını soracağız, o nedenle biz halkımızı seviyoruz. Hangi görüşten, inançtan, kimlikten olursa olsun beraber yaşıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı bayrağın altındayız, aynı vatandayız. Bu ülkede huzur içinde yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: Sıkıntılarınız var, sevgili halkım biliyorum. Mutfaklarda yangın var, bunu da çok iyi biliyorum. Gencecik evlatlarımız işsiz bunu da çok iyi biliyorum. ‘Beşli çete’lere çalışan bir iktidar var, onu da çok iyi biliyorum. Bütün bunların hepsini çok iyi biliyorum. Sizden tek isteğim, asla ve asla umutsuzluğa kapılmayın, bizim kitabımızda umutsuzluk yok, umudu büyüteceğiz, beraber birlikte Türkiye’yi yeninden inşa edeceğiz, bundan emin olmanızı isterim.

“Sandık gelecek, büyük bir sabırla sandığa gideceğiz”

“Devletin temeli adalettir” diyen Kılıçdaroğlu, “Devlet; adaletle, liyakatle yönetilir, iş ehline verilir. Eğer devleti, belediyeyi adaletle yönetmezseniz; ne kadar borç alırsanız alın o belediyeyi yönetemezsiniz. Kaynakları israf edersiniz. O nedenle liyakat denen kavran çok ama çok önemlidir” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Belediye başkanımız kimseye gidip, el avuç açmadan Çaycuma’yı gerçekten hepimizin imreneceği bir Çaycuma haline getirdi. Kendi kaynaklarıyla, kendi imkanlarıyla getirdi ve harcadığı her kuruşun hesabını da Çaycumalılara verdi. O nedenle sizler seçtiniz. Geldim bereketli bir hava, yağmurumuz yağıyor, bereketimiz bol olsun.

Bereket tarlada olsun, manavda olsun, esnafta olsun, sanayide olsun, evlerde olsun, mutfaklarda olsun, her yer bereketli olsun. Biz bereketten, sevgiden, kucaklaşmaktan yanayız. Ayrımcılığa karşı çıkacağız ve bu güzel ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Yönetmeye hazır mıyız? Sandık gelecek, büyük bir sabırla sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanırken elimizi vicdanımıza koyup oyumuz kullanacağız. Dolayısıyla kimse endişe etmesin. Geliyor gelmekte olan.”

Paylaşın