Çocuk Yoksulluğu: Türkiye, Endişe Veren Dört Ülkeden Biri

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın yayımladığı Açlık Haritası’na göre, Türkiye genelinde 14.8 milyon kişi yetersiz besleniyor, 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7’si akut yetersiz besleniyor, yüzde 6’sı kronik yetersiz besleniyor. Yetersiz beslenmenin en fazla olduğu il Şırnak.

Avrupa Konseyi Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi tarafından yayımlanan rapora göre Türkiye, çocuk yoksulluğu konusunda endişe veren dört ülkeden biri. Çocuk yoksulluğu açısından OECD’ye üye 41 ülke arasında yüzde 22,4 oranıyla en yüksek yoksulluk oranına sahip ikinci ülke konumunda.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, “Türkiye’de Çocuk Olmak” adlı raporunu paylaştı.

“Avrupa Konseyi tarafından yapılan araştırmaya göre Türkiye, çocuk yoksulluğunda en yüksek orana sahip üçüncü ülke” diyen Tutdere, yoksulluk içinde yetişen çocukların eğitim haklarından mahrum kaldığını belirtti. Tutdere, yoksulluğa mahkûm edilen çocukların okul terk etme oranının daha yüksek olduğunu ifade etti.

Tutdere’nin hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 1 milyon 738 bin öğrenci örgün eğitim sisteminin dışına çıktı ve açık öğretimde okuyor. 1 milyon 201 bin çocuğun ise okulda hiç kaydı yok.

10 yılda 616 çocuk işçi yaşamını yitirdi

TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin. Son on yılda 300’ü 15 yaşın altında en az 616 çocuk işçi çalışırken yaşamını yitirdi.

Tutdere’nin çeşitli kuruluşların raporlarından derleyerek hazırladığı rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:

Yoksulluk çocukların sağlığını ciddi anlamda etkiliyor. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın yayımladığı Açlık Haritası’na göre, Türkiye genelinde 14.8 milyon kişi yetersiz besleniyor, 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7’si akut yetersiz besleniyor, yüzde 6’sı kronik yetersiz besleniyor.

Yetersiz beslenmenin en fazla olduğu il Şırnak.

Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde yürütülen Türkiye’de Okul Çağı Çocuklarında Büyümenin İzlenmesi Projesi kapsamında yapılan araştırmaya göre, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan çocuklar kronik açlık nedeniyle gelişemiyor.

Her üç çocuktan birisi yoksul

Avrupa Konseyi Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi tarafından yayımlanan rapora göre Türkiye, çocuk yoksulluğu konusunda endişe veren dört ülkeden biri.

Çocuk yoksulluğu açısından OECD’ye üye 41 ülke arasında yüzde 22,4 oranıyla en yüksek yoksulluk oranına sahip ikinci ülke konumunda.

Ailelerin bakamadığı çocuk sayısında ciddi artış

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının raporuna göre ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2002’de 12 bin 75 iken, bu sayı Ağustos 2022 itibarıyla 146 bine yükseldi.

TÜİK verilerine göre ise Türkiye’de 7 milyon 378 bin çocuk yoksulluk çekiyor. Yani Türkiye’deki her üç çocuktan birisi yoksul. Türkiye, bu oranla 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ikinci ülke konumunda.

(Kaynak: Kısa Dalga)

Paylaşın

2022 Yılında Her Gün 4 Bin 662 Kişi İşten Atıldı

2022 yılının ilk 11 ayında çalışırken işten atılan ve işsizlik ödeneğine başvuran kişi 1 milyon 538 bin 646 kişi oldu. Ortalama her ay 139 bin 876 her gün ise 4 bin 662 kişi işten atıldı. İşten atılmaların en çok yaşandığı il ise 338 bin 845 kişi ile İstanbul olurken, Ankara’da ise işten atılanların sayısı bu yıl bitmeden 103 bin 60 kişi oldu.

2022 yılının son ayıdan açıklanan kasım ayı işsizlik sigortası verilerine göre fondan aslan payını yine işverenler almaya devam etti. Bu yıl fondan işsizlik ödeneği alan işsiz sayısı ocak ayında 482 bin kişi iken kasım ayı itibariyle bu sayı 408 bine düştü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 2022 yılında Türkiye’deki emek ve çalışma yaşamına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İleri Haber‘in aktardığına göre Ağbaba’nın emek ve çalışma yaşamına ilişkin verileri paylaştığı açıklaması şöyle:

“Bu yılın ilk 11 ayında çalışırken işten atılan ve işsizlik ödeneğine başvuran kişi 1 milyon 538 bin 646 kişi oldu. Erdoğan ve saray sözcüleri her ne kadar, ‘işsizlere iş var iş beğenmiyorlar’ dese de bu yılın 11 ayında ortalama her ay 139 bin 876 her gün ise 4 bin 662 kişi işten atıldı. İşten atılmaların en çok yaşandığı il ise 338 bin 845 kişi ile İstanbul olurken, Ankara’da ise işten atılanların sayısı bu yıl bitmeden 103 bin 60 kişi oldu.

2022 yılının son ayıdan açıklanan kasım ayı işsizlik sigortası verilerine göre fondan aslan payını yine işverenler almaya devam etti. Bu yıl fondan işsizlik ödeneği alan işsiz sayısı ocak ayında 482 bin kişi iken kasım ayı itibariyle bu sayı 408 bine düştü. Ayrıca; bu yıl ocak-kasım ayları arasında işsizlere fondan verilen ödenek miktarı toplamda 11,2 milyar TL iken, bu aylar arasında işverenlere verilen destek toplamı tamı tamına 25 milyar 52 milyon TL’ye yükseldi. Yani işverenler işsizlerden fondan tam iki kat daha fazla para kullanmış oldu.  Resmi verilerde dahi 3 milyon 5 yüz bin işsizin olduğu ülkede kasım ayı itibariyle işsizlik ödeneği alan işsiz sayısı resmi verilere göre 408 bin kişi ile sınırlı kaldı.

Yılın ilk 6 ayında yüzde 29,32 ile ikinci kez zam yapılarak 5500 TL’ye çıkartılan asgari ücret, 2023 yılı için belirlenen 8500 TL asgari ücretin alım gücü olarak kat be kat üstünde yer aldı. Daha cebe girmeyen 8500 TL asgari ücret; bulgurda, pirinçte, tavuk etinden, sebzede aralık ayında alım gücü olarak daha şimdiden 5500 TL’nin altında kaldı.

2022 yılında ücretler yüksek enflasyon karşısında erirken, emekçilerin milli gelirden aldığı payda bir yılda 3,2 puan azaldı. 2021 3. çeyrekte yüzde 29,5 olan işgücü ödemelerinin yurt içi hâsıla içindeki payı 2022 3. çeyrekte yüzde 26,3’e geriledi. Emeğin milli gelirden aldığı pay bir yılda 3,2 puan azaldı. Ortalama açlık sınırının 8 bin TL’yi yoksulluk sınırının ise 25 bin TL’yi aştığı 2022 yılında; tüm ücretler açlık ve yoksulluk sınırı altında kaldı.

Çalışan işçi sayısındaki artış ile sendika üyesi olan işçi sayısındaki artış arasındaki fark dikkat çekici boyutlara ulaştı. Çalışma Bakanlığı verilerine göre Ocak 2022’den Temmuz 2022’ye kadar çalışan işçi sayısındaki artış 693 bin kişi iken sendika üyeliğindeki 6 aylık artış ise sadece 91 bin kişi ile sınırlı kaldı. 2022 yılında Türkiye’de 15,9 milyon işçinin sadece yüzde 14,26’sı sendika üyesi olarak kayıtlara geçti. İşçilerin 13,7 milyonu sendika hakkından mahrum kalırken, 2022 yılında yasaklanan iki grev ile AKP iktidarında erteleme adı atında yasaklanan grevlerin sayısı 19’a çıktı.

Denetimsizlik ve ihmal sonucunda, AKP’nin sözde kader dediği düzende işçiler 2022 yılında da iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etti. 2022 yılı henüz bitmeden iş yerlerinde en az 1679 işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti.  Yaşların 14 ile 17 arasında değişen 51 çocuk işçi de yaşamını yitirdi.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Akşener İle Yaptığı Görüşmeye İlişkin İlk Yorum

CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Lideri Akşener, Ankara’da baş başa görüşmüşlerdi. Akşener ile yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Güzel bir toplantı oldu. Toplantı içeriğini aktaramam, bu yanlış olur” dedi.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Ankara’da yaptıkları görüşmeye dair yakın çevresine değerlendirmelerde bulundu.

Toplantının verimli geçtiğini belirten CHP lideri, “Güzel bir toplantı oldu. Toplantı içeriğini aktaramam, bu yanlış olur. Ancak Türkiye’nin yönetilememesi sorununu önümüze getiren ucube sistemin değişiminin zorunluluk olduğu konusunda mutabakatımız tamamdır, bunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Akşener: Niye dağılsın Altılı Masa?

Öte yandan Gazeteci Murat Yetkin’in sorularını yanıtlayan İYİ Parti Lideri Akşener, görüşmede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aldığı cezanın ardından CHP ve İYİ Parti arasında yaşanan sorunun ele alındığını söyledi.

“İmamoğlu’nun kellesi giderken tartışmanın Meral Akşener’in rol çalmasına nasıl evrildiğini anlayamıyorum, şaşırdım kaldım” diyen Akşener, “Bu bütün muhalifler açısından bir mihenk taşıdır. Çünkü İstanbul Belediyesine kayyım atanması yolunda bir adım atıldı. Terör soruşturması bunun parçasıdır. Diğer belediyelere de sıçrayabileceğine dair bilgi ve değerlendirmem var. Benim gidişim orada muhalefet olarak birlik, beraberlik göstermek içindi. Saygısızlık yapıldı bana” diye konuştu.

Akşener, “Masa dağılıyor mu” sorusuna ise “Niye dağılsın Altılı Masa? Birlikte kazanacağımızı söylüyoruz” yanıtını verdi.

Altılı Masa’nın kimi aday göstereceğinin konuşulup konuşulmadığı sorusuna da “Onu Altılı Masada konuşacağız. İstanbul meselesini konuştuk; onun dışında neleri konuşup konuşmadığımızı söylemedim. Çünkü bu konu gerçekten mihenk taşı” yanıtını veren Akşener, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı ve başörtüsü konusundaki Anayasa Değişikliği sorularını yanıtlamadı.

Çankaya Belediyesinin Ahlatlıbel sosyal tesislerinde yapılan görüşme talebinin Kılıçdaroğlu’dan geldiğini söyleyen Akşener, dağıtılan fotoğrafta her ikisinin de hayli gergin görünmesini kendisinin geçirmekte olduğu grip hastalığına bağladı, “Gergin bir durum yoktu” dedi.

Davutoğlu: Bir kriz toplantısı olarak görülmemeli

Altılı Masa’da yer alan Gelecek Partisi’nin Lideri Ahmet Davutoğlu ise, “Altılı Masa’da liderler arasında konuşulmayan, konuşulurken tedirginlik duyulan hiçbir konu yok” dedi.

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in dün yaptığı toplantı için, “Bir kriz toplantısı olarak görülmemeli” dedi.

Paylaşın

CHP’de 40 İl Ve 39 İlçe Başkanı İstifa Etti

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 2023’te yapılacak olan seçimler için milletvekili aday adayı olmak isteyen ve aralarında İzmir, Bursa, Mersin’in de olduğu 40 il ve 39 ilçe başkanı görevlerinden istifa etti.

CHP’nin, il ve ilçe başkanlarına milletvekili aday adayı olmak için verilen istifa süresi 26 Aralık’ta doldu. CHP’den milletvekili aday adayı olabilmek için aralarında İzmir, Bursa, Mersin’in de olduğu 40 il başkanı ile 39 ilçe başkanı istifa etti.

CHP’den milletvekilliği adaylığı için istifalara dair Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı tarafından yapılan bilgilendirme notunda istifa eden il başkanları ve görev yaptıkları iller şu şekilde sıralandı:

Manisa: Musa Semih Balaban
Aydın: Ali Çankır
Kırklareli: Alaaddin Güncer
İzmir: Deniz Yücel
Muğla: Adem Zeybekoğlu
Kayseri: Ümit Özer
Çanakkale: Metin Ümit Ural
Bursa: İsmet Karaca
Nevşehir: Kamil Gülmez
Malatya: Enver Kiraz
Isparta: Hikmet Yalım Halıcı
Erzincan: Ayhan Doğan
Aksaray: Ali Abbas Ertürk
Tokat: Çağdaş Kurtgöz
Uşak: Ali Karaoba
Yalova: Mehmet Gürel
Çorum: Mehmet Tahtasız
Balıkesir: Serkan Sarı
Konya: Barış Bektaş
Burdur: İzzet Akbulut Burdur
Mersin: Adil Aktay
Kırşehir: Şeref Baran Genç
Hakkari: Nazım Demir

Tunceli: Ali Mustafa Çelik
Van: Seracettin Bedirhanoğlu
Batman: Hüseyin Yaşar
Trabzon: Ömer Hacısalihoğlu
Kocaeli: Özgür Yıldızlı
Karaman: Mustafa Cem Kağnıcı
Ordu: Atilla Şahin
Hatay: Hasan Ramiz Parlar
Afyonkarahisar: Yalçın Karagöz
Edirne: Fevzi Karagöz
Kırklareli: Alaaddin Güncer
Aydın: Ali Çankır
Rize: Saltuk Deniz
Denizli: Bülent Nuri Çavuşoğlu
Karabük: Abdullah Çakır
Artvin: Ahmet Biber
Gümüşhane: Bedri Ağaç
Kilis: Mehmet Akif Perker
Sivas: Yılmaz Coşkun

Paylaşın

Anayasa Mahkemesi, Seçim Kurullarıyla İlgili İptal Başvurusunu Reddetti

Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) il ve ilçe seçim kurulları başkanlarının seçilmesiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan değişiklik üzerine açtığı iptal davasını oybirliği ile reddetti.

Anayasa Mahkemesi, geçen yıl mart ayında Meclis’ten geçen Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun’daki değişikliklerle ilgili yapılan başvuruyu karar bağladı.

Seçimlerde görev yapacak il ve ilçe seçim kurulu başkanlarının en kıdemli hakimler yerine birinci sınıfa ayrılmış veya birinci sınıfa ayrılma niteliği taşıyan hakimler arasından kura ile belirlenmesi kuralı getirilmesiyle ilgili CHP’nin yaptığı başvuruyu değerlendiren AYM, düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.

Kısa Dalga’dan Ersin Tatar‘ın haberine göre AK Parti’nin kendi seçim hakimlerini belirleyeceği eleştirilerine neden olan düzenlemeyle ilgili başvuru oybirliğiyle reddedildi.

Yüksek Mahkeme, il seçim kurulu başkan ve üyelerinin “kınama veya daha ağır disiplin cezası almamış en az birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş hâkimler arasından” seçilmesinde Anayasa’ya aykırılık bulunmadığına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi’nin kararında aynı şekilde ilçe seçim kurulu başkan ve üyelerinin birinci sınıfa ayrılmış veya bu niteliği taşıyan hakimler arasından kura ile belirlenmesinin de Anayasa’ya uygun olduğuna karar verdi. Mahkeme bu iki kritik kararı oybirliğiyle aldı.

Mahkeme, “İl seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları, bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde belirlenmesi”ni içeren düzenlemenin iptali istemini ise oy çokluğuyla reddetti. Mahkeme bu kararını ise aralarında Başkan Zühdü Arslan’ın da bulunduğu 5 üyenin karşı oyuyla aldı.

Paylaşın

CHP’de 25’in Üzerinde İl Başkanı Milletvekilliği İçin İstifa Etti

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 25’in üzerinde il başkanı milletvekili aday adayı olmak için istifa etti. CHP yönetiminin istifa edenlerin isim ve sayısı ile il ve ilçe yönetimlerinin belirlenme sürecine dair bir açıklama yapacağı öğrenildi.

CHP’nin, il ve ilçe başkanlarına milletvekili aday adayı olmak için verilen istifa süresi bugün (26 Aralık) mesai bitimiyle birlikte doldu. Sürenin dolmasına saatler kala çok sayıda CHP il ve ilçe başkanı ile parti yönetiminin çeşitli kademelerinde görev alanların istifaları genel merkeze ulaştı.

Edinilen bilgiye göre CHP’den istifa eden il başkanı sayısı ilk belirlemelere göre 25’i geçti.

CHP istifalara dair açıklama yapacak

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasına mahkum edilen ve “siyasi yasak” kararı verilen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı istifa dilekçesi vermedi.

Öte yandan CHP yönetiminin istifa edenlerin isim ve sayısı ile il ve ilçe yönetimlerinin belirlenme sürecine dair bir açıklama yapacağı öğrenildi.

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Bursa İl Başkanı Turgut Özkan, Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, Mersin İl Başkanı Adil Aktay, Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Tunceli İl Başkanı Ali Mustafa Çelik, Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız, CHP Karabük İl Başkanı Abdullah Çakır ve Hakkari İl Başkanı Nazım Demir istifa eden il başkanları arasında yer aldı.

Paylaşın

CHP, 6 Nisan Sonrasında Yapılacak Erken Seçime ‘Hayır’ Diyecek

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 6 Nisan’da yeni seçim mevzuatı yürürlüğe girdikten sonrasında seçim tarihinde yapılacak olası değişikliğe “ret” oyu vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Seçim konusunda Nisan başına kadar olana evet deriz. O tarihten itibaren seçim mühendisliğidir” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “Seçim güvenliğinde 2014’te karnemiz iyi değildi. O dönem ülkenin her yerine gidilemedi. Şanlıurfa’nın bazı ilçelerine girilemedi. Bugün her yere gidebiliyoruz. Geçmişle mukayese edilemeyecek şekilde çalışıyoruz. Geçmişte 10 bin sandığa arkadaşlarımız gitmemişti. Onlarla (sandık başına gitmeyenler ile) ilişkimizi kestik. Ciddi önlemler alıyoruz” açıklamasında bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, internet medyasından gazetecilerle buluştu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun aktardığına göre, CHP ile birlikte İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin oluşturduğu “altılı masa” işbirliği için “masa dağılmaz” mesajını vurgulayan Kılıçdaroğlu, muhalefet cephesine ortak Cumhurbaşkanı adayı konusunda iktidar ve medya tarafından dayatma yapıldığı görüşünü yineledi.

Kılıçdaroğlu, eğer 24 Haziran 2018’teki gibi ortak Cumhurbaşkanı adayında uzlaşma olmazsa ve muhalefet partileri ayrı adaylar çıkarırsa ne olacağına ilişkin soruya karşılık “Bir şey oldu diye kıyamet kopacak değil. Altılı masada bu tartışma hiç olmadı” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, “Tek aday mı, çoklu aday mı? Görüşülmedi ama her olasılık olabilir, benim düşüncem. Tek adayla seçime gitmek ve seçimi almak lazım. Bu çok doğal. Tartışılabilir. Altılı Masa’da hiç gündeme gelmedi. Bir şey söylediğimde diğerlerinin (liderler, partiler) iradesine ipotek koymak olacak” diye konuştu.

Ortak aday belirlenmesi konusunda İyi Parti Lideri Meral Akşener ile CHP arasında gerilim yaşanmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Akşener ile sorunumuz yok. Kavga etmedik ki görüşüyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu, ortak Cumhurbaşkanı adayı seçiminde HDP’nin rolü ve kararsız seçmenler açısından ise “Çıtayı demokrasi üzerine oturtursak bir sorun olmaz. Demokrasiden yana olanlar gelip oy verecekler. Bizim kralımız çok iyi diyenler de gidip öbür tarafa oy verebilirler” yorumunu yaptı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eğer seçilemeyeceğini öngörürse aday olmayabileceği görüşünü de öne sürdü.

Altılı masanın dağılması iddialarına “Hiç birisini inanmayın” tepkisini paylaşan Kılıçdaroğlu, ortak Cumhurbaşkanı adayı ismini belirlemeden öte “ortak hükümet programı” ya da bir başka deyişle “geçiş süreci yol haritası” açıklamasına önem verdiklerini belirterek, muhalefet partilerindeki asıl uzlaşılması gerekeni hükümet programı olarak işaret etti.

Kılıçdaroğlu, ortak Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına ilişkin “Sistemi niye tartışmıyoruz. Altı lider diyor ki, önce demokrasi istiyoruz. Erdoğan ve onun yakın çevresi olayı kişi ekseninde götürmek istiyor. Bunun bilinçli bir yönlendirme olduğuna inanıyorum. Kendimize yeni bir kral arıyoruz. Kurallardan vazgeçildi. Ama biz kural istiyoruz. Toplum doğal olarak bu noktaya itildi, sürekli olarak. Yav memleket batmış, kralı nereden bulabiliriz. Biz kurtarıcı aramıyoruz, yeni kral aramıyoruz, biz demokrasi arıyoruz” tepkisini dillendirdi.

Altılı masa olarak aday tarifini yaptıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, altılı masada oyçokluğuyla mı, oybirliğiyle mi ortak Cumhurbaşkanı adayı kararı alınacağı sorusuna, “Aday konusunda umut olacak karakterin önce çıkması önemli değil mi? Altılı Masa’da aday konuşulmadı. 5 Ocak’ta (altı lider buluşmasında) hükümet programı ve parlamenter sistemi konuşacağız. İsim konuşulmayacak. Bugüne kadar kararlar oy birliği ile alındı” yanıtını verdi.

CHP 6 Nisan sonrasındaki erken seçime “hayır” diyecek

Kılıçdaroğlu, CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın da konuya ilişkin son açıklamasını anımsatarak, 6 Nisan’da yeni seçim mevzuatı yürürlüğe girdikten sonrasında seçim tarihinde yapılacak olası değişikliğe “ret” oyu vereceklerini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, “Seçim konusunda Nisan başına kadar olana evet deriz. O tarihten itibaren seçim mühendisliğidir” görüşünü paylaştı.

Kılıçdaroğlu, “Seçim güvenliğinde 2014’te karnemiz iyi değildi. O dönem ülkenin her yerine gidilemedi. Şanlıurfa’nın bazı ilçelerine girilemedi. Bugün her yere gidebiliyoruz. Geçmişle mukayese edilemeyecek şekilde çalışıyoruz. Geçmişte 10 bin sandığa arkadaşlarımız gitmemişti. Onlarla (sandık başına gitmeyenler ile) ilişkimizi kestik. Ciddi önlemler alıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Erdoğan seçilemeyeceğini anlarsa aday olmayabilir”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 18 Haziran 2023 tarihi yerine erken seçim kararı alınması tartışmasıyla birlikte Erdoğan’ın üçüncü kez aday olma veya olamama tartışması yaşanabileceği konusunda ise “Erdoğan seçilemeyeceğini anlarsa seçime girmeyebilir. Seçim kaybetmek istemez. (Erdoğan) Anlarsa ‘Ben girecektim ama YSK onaylamadı’ diyecek ama biz YSK’nın onun emrinde olduğunu biliyoruz. Halk da biliyor” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi konusunda yeniden mağduriyet senaryosu üretemeyeceğini söyledi ve YSK’nın kimin emrinde olduğunu halkın bildiği görüşünü yineledi.

Kılıçdaroğlu, YSK’ya kesinlikle güvenmediğini de sözlerine ekledi.

İmamoğlu’na siyasi yasak tepkisi: “Erdoğan kurşun askerlerini geri çek”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesini de öngören hapis cezasına ilişkin yargı eliyle siyasete müdahale edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, yargı kararıyla İBB’nin iktidarca ele geçirilmeye çalışıldığını vurguladı.

CHP lideri, “Erdoğan kurşun askerlerini yani yargıyı geri çek. İstanbul için hemen seçim kararı al. Milletin kararı önemlidir. Yüreğin yetiyorsa yap. Aynı çağrıyı Yalova için de yapıyoruz. Milletin iradesine güveniyorsan hemen gel seçim yapalım” çıkışı yaptı.

Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Yalova’da ilçeleriyle birlikte yeniden yerel seçimler dolayısıyla belediye başkanlıkları ve meclisleri için seçim yapılması çağrısını tekrarladı.

Kılıçdaroğlu, eğer İstanbul ve Yalova’da yerel seçim yapılırsa CHP’nin Ekrem İmamoğlu ve Vefa Salman’ın mı adayları olacağı sorusuna “Evet evet tabii” yanıtını verdi.

AKP’nin anayasa değişikliği: “Görüşeceğiz, kararımızı vereceğiz”

Kılıçdaroğlu, AKP’nin başörtüsüne güvence sağlama iddiasındaki anayasa değişikliği teklifiyle ilgili milletvekillerince parti grubu kararı alınamayacağı ve bireysel oy verileceği için CHP İzmir Milletvekili olarak nasıl oy kullanacağı sorusunu yanıtlamadı.

AKP’nin Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği teklifiyle ilgili yeniden parti gruplarını TBMM’de ziyaret etme kararı aldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, bugün sabah CHP Grubu’na AKP’den ziyarette bulunma talebi geldiğini açıklayarak, sonrasında konuyu parti içerisinde görüşeceklerini söylemekle yetindi.

Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişikliğini elbette görüşeceğiz. Verilen teklif çok sorunlu bir teklif. AK Parti, tekrar grupları ziyaret edecek ve biz de kendi düşüncelerimizi onlarla paylaşacağız” dedi.

“F-35’e yeniden Türkiye’de parça üretilmesini isteriz”

Kılıçdaroğlu, ABD’yle ilişkiler ve Rusya’dan satın alınmış S-400 hava savunma sisteminden kaynaklanan gerilim konusunda Türkiye’nin NATO ittifakının parçası olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, “Türkiye, NATO ittifakı çerçevesinden hareket etmeli. F-35 askeri uçak konusunda ise Türkiye’nin F-35 için yeniden parça üretmesinden memnun olacağız. Var olan sorunların çözülmesi gerekiyor. Biz dış politikada çözümden yanayız. Biz barıştan yanayız” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, sadece ABD’yle ilişkiler değil tüm ülkeler ile ilişkiler bakımından barışçı çözüm istediklerini ifade etti.

Anayasa Mahkemesi’ne mektup gönderecek

Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi (AYM) gündemindeki “dezenformasyon ile mücadale” gerekçesiyle hayata geçirilen Basın Kanunu’nun değiştirilmesiyle ilgili yasal düzenlemeye ilişkinse “demokrasi” vurgusu yaptı.

“AYM’nin demokratik standartlarla ilgili davalara öncelik vermesi lazım” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki basın özgürlüğü açısından “zaten RTÜK, BİK, BTK gibi kuruluşlar hepsi Saray’a bakarak kararlar alıyorlar” diyerek baskı ortamı yaratıldığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, AYM Başkanı’na mektup göndereceğini de ilk kez açıklayarak, “Yargıda bir çürüme var ama nitelikli yargıçlar nedeniyle az da olsa ayakta duruyor. AB’nin (Avrupa Birliği) tüm demokratik standartlarını getireceğiz” dedi.

AYM gündemindeki HDP’nin kapatılması talepli davaya ilişkinse Kılıçdaroğlu, siyasi parti kapatma davalarına CHP olarak karşı olduklarını da ifade etti.

Paylaşın

Asgari Ücret, Vatandaşı Yine Soğukta Bırakacak

CHP’li Ahmet Akın, “Asgari ücretli olarak çalışanların 1 Şubat 2023 tarihinde alacağı 8 bin 506 liranın dörtte birine denk geliyor. Başka bir deyişle asgari ücretli bir vatandaş kış aylarında bundan sonra enerjiye hiç zam yapılmasa bile aldığı aylık maaşının yüzde 25’ini temel bir ihtiyaç olan ısınma için harcamak zorunda kalacak.” dedi.

Kış aylarında ısınma ihtiyacı nedeniyle enerji kullanımı artmaya başlarken Türkiye’de ücretli çalışanların yarısından fazlasını ilgilendiren 2023 yılının asgari ücreti, vatandaşı yine soğukta bırakacak.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, asgari ücretli çalışanların ısınmak için battaniyeye mahkum edildiğini belirtti.

BirGün’de yer alan habere göre; CHP’li Akın’ın, 2023 yılı asgari ücretiyle ilgili yaptığı çalışmada özetle şunlar yer aldı:

“Elektrikte asgari tüketim olarak kabul edilen 240 kilovatsaatin faturaya yansıması 417 lira olarak hesaplanıyor. Kış aylarında ısınma amacıyla günlük 10 metreküp doğalgazın bir aylık tüketim faturası ise bin 716 liraya olarak belirleniyor. Buna göre yalnızca asgari tüketimde doğalgaz ve elektrik faturası toplam 2 bin 133 liraya denk geliyor.

Asgari ücretli olarak çalışanların 1 Şubat 2023 tarihinde alacağı 8 bin 506 liranın dörtte birine denk geliyor. Başka bir deyişle asgari ücretli bir vatandaş kış aylarında bundan sonra enerjiye hiç zam yapılmasa bile aldığı aylık maaşının yüzde 25’ini temel bir ihtiyaç olan ısınma için harcamak zorunda kalacak.”

Akın, iktidarın asgari ücretini müjde olarak sunmasının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şunları kaydetti:

“İktidar asgari ücretlilere ısınmak için kombiyi kapat, battaniyeye sarıl diyor. Üstelik asgari ücrete yapılan artış vatandaşın cebine Şubat 2023’te girecek. Dolayısıyla aralık ve ocak aylarında asgari ücretle çalışan vatandaşlarımız ısınma ihtiyaçlarını karşılamakta çok zorlanacak. Şubat ayına gelindiğinde de ücretin yüzde 25’i yalnızca elektrik ve doğalgaz faturasına gidecek.”

Paylaşın

‘Altılı Masa’ Üç Konuda Anlaşmadı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Altılı Masa’nın üç konuda anlaşamadığı öne sürüldü.

Yeni yılın ilk 6’lı masa toplantısına Gelecek Partisi ev sahipliği yapacak. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun zirve öncesinde, masa gündeminde yer alan ve ‘ihtilaflı’ 3 konuda siyasi parti liderleriyle özel görüşmeler yapacağı öğrenildi.

Sözcü’den Cem Yıldırım’ın haberine göre; komisyonların yaptığı çalışmada mülteci sorunu, İstanbul Sözleşmesi ile Cumhurbaşkanı Yardımcılıkları konusunda tam mutabakat sağlanamadığı belirtildi.

5 Ocak 2023’te yapılacak 6’lı masa toplantısında, liderin gündeminde uzlaşı sağlanamayan konular yer alacak. 6 partinin genel başkan yardımcılarından oluşan ve seçim öncesi, seçim sırası ve seçim sonrası olmak üzere üç ayrı çalışma yürüten komisyonlar, şimdiye kadar 9 ana başlıkta 72 alt başlığı ele aldı.

Hukuk, adalet ve yargı, kamu yönetimi, şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele, ekonomi, finans ve istihdam, sektörel ve bölgesel konular, bilim ve teknoloji, eğitim ve öğretim, sosyal politikalar, dış politika, güvenlik, savunma olmak üzere 9 başlık çalışıldı.

Mutabakat aranan birinci konu ‘mülteci sorunu’ oldu. Gelecek Partisi’nin metne ekletmek istediği ‘onurlu insani geri dönüş’ ifadesine Demokrat Parti’nin karşı olduğu belirtildi. CHP ve İYİ Parti, Temel Politikalar Belgesi’ne İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanacağına dair bir taahhüt konulmasını istiyor.

Buna SP’nin şerh koyduğu ifade ediliyor. Geçiş sürecinde, Cumhurbaşkanı ve yardımcılarının yetkisiyle ilgili vatandaşa net taahhütler verilmesi hedefleniyor. SP lideri Karamollaoğlu, ‘eşgüdüm kurulu’ öneriyor. Ancak, bazı liderlerin çekincesi olduğu biliniyor.

Paylaşın

Muhalefetten ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Yoksulluk Ücreti

2023 yılı asgari ücretini 8 bin 506 lira olarak açıklanmasına muhalefet partilerinden tepki geldi. Türkiye İşçi Partisi (TİP), “8 bin 500 TL asgari ücret milyonların yoksulluk ücretidir!” ifadeleriyle açıklanan yeni asgari ücrette tepki gösterdi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol’un da katıldığı toplantı da 2023 yılı asgari ücretini 8 bin 506 lira olarak açıkladı.

CHP, DEVA Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP, ve HDP’nin de aralarında olduğu muhalefet partileri, açıklanan yeni asgari ücrette tepki gösterdiler.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, açıklanan yeni ücreti eleştirerek, “Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine “biri istedi” diye, öyle oldu. Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye’yi yaratabilmektir. O da endüstriyel dönüşümle olur. Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz” dedi.

DEVA Lideri Babacan’dan “küfe” tepkisi: Siz kendiniz yük oluyorsunuz, bir an önce bırakın gidin

DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise, Erdoğan’ın asgari ücret teklifleri ile ilgili olarak yaptığı “Bizim sırtımızda 85 milyonun taşındığı bir küfe var” sözlerini eleştirdi.

Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan Babacan şunları söyledi: Haftalardır, günlerdir merakla beklenen asgari ücret rakamı Sayın Erdoğan tarafından açıklandı. ‘Yüzde 99 zam yaptık’ diye adeta müjde verircesine açıklandı. Bu ülkede gerçek enflasyonun yüzde 200’e yaklaştığını dünya âlem biliyor. Çarşıya pazara çıkan, doğal gaz faturası, elektrik faturası ödeyen herkes gayet iyi biliyor. Biz, ‘Asgari ücret, en az gerçek enflasyon artı refah payı kadar artırılmalıdır’ dedik. Bunu yapmadınız. Milyonlarca insanı gelir kaybıyla, yoksullukla karşı karşıya bıraktınız.Üstelik bunun adı asgari ücret. Herkes biliyor ki bu ülkede çalışanların en az yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Asgari ücret ‘en az ücret’ değil. Neredeyse ortalama ücret olmuş durumda. Bu önemli bir konu.

Sayın Erdoğan’ın bu milleti, 85 milyonu sırtında taşıdığı bir yüke, küfede taşıdığı bir yüke benzetmesi gerçekten kabul edilmez. Eğer bu yükün altından kalkamıyorsanız bırakın gidin. 85 milyon sizin sırtınızdaki küfedeki yük değildir. Siz kendiniz artık bu milletin sırtına yük oluyorsunuz. Lütfen bir an önce bırakın gidin. Öyle mayısı, haziranı falan beklemeyin. İşte Meclis elinizin altında. Seçim yapmak mümkün. Hemen mart ayında bir seçimi ilan edin. Bir an önce milletimizin bu ıstırabını bitirin.

TİP: Türkiye’nin geleceğini Saray’ın ellerine teslim etmeyeceğiz

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından “8 bin 500 TL asgari ücret milyonların yoksulluk ücretidir!” başlığıyla bir açıklama yapıldı.

Asgari ücrete ilişkin “taban ücret” önerisini daha önce kamuoyu ile paylaşan TİP’in açıklamasında, asgari ücret  görüşmeleri sürecinde yaşananlara, açlık ve yoksulluk sınırına, Erdoğan ve bakanların sözlerine dikkat çekildi.

“TİP asgari ücretin sefalet ücreti olmaması, taban ücretin uygulanması ve emeğin hem büyümeden hem refahtan payını alması için mücadelesini hız kesmeden sürdürecek” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Milyonlarca emekçi yoksulluk ücretine mahkum olmayacak. Türkiye’nin geleceğini Saray’ın ellerine teslim etmeyeceğiz!” vurgusunda bulunuldu.

Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu: Kötü ekonomi yönetiminizin faturasını milletimize ödetiyorsunuz

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından açıklanan miktarı eleştirdi.

“Kötü ekonomi yönetiminizin faturasını milletimize ödetiyorsunuz” diyen Davutoğlu, “Yeni asgari ücret, derde derman olmaktan uzak. Enflasyonla mücadele etmeden ücretlere yapılan artışın hiçbir anlamı olmayacaktır” dedi.

Emek Partisi: Mücadeleyi yükselteceğiz

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Twitter hesabından paylaştığı mesajda belirlenen asgari ücrete tepki gösterdi. Akdeniz, “8500 TL açlık ücretidir! Çalışan emekçiler bir kez daha açlığa mahkum edilmiştir. Yıl içinde düzenleme sözü de yüksek enflasyon ortamında hikayedir! İnsanca yaşam için mücadeleyi yükselteceğiz, başka yolu yok bu işin” dedi.

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu: Sırtlarındaki küfede milyarca doları taşıyorlar ama emekçinin alın terinin hakkını taşıyamıyorlar

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir kez daha “dağ fare doğurdu! Sırtlarındaki küfede milyarca doları taşıyorlar ama emekçinin alın terinin hakkını taşıyamıyorlar! Bu iktidar, bu anlayış ve bu zihniyet değişmeden sonuç değişmeyecek! Asgari değil, “İnsanca Yaşam Ücreti” için geri sayım başlamıştır” ifadelerini kullandı.

“İktidar, açıkladığı rakamla çalışanlara sefaleti dayatmaktadır”

HDP eş genel başkanıları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da asgari ücrete ilişkin eleştirilerde bulundu.

Buldan açıklamasında, “HDP, asgari ücretin en az 12 bin 500 olmasını önerdi. Bu öneriye ve işçilerin taleplerine kulağını tıkayan iktidar, açıkladığı 8 bin 500 TL’lik rakamla çalışanlara sefaleti dayatmaktadır.   Bu sömürü düzenini değiştireceğiz! Sosyal adaleti bu ülkede hep birlikte tesis edeceğiz” dedi.

Sancar ise, “Faiz lobilerine, yandaşlara, savaş harcamalarına devasa kaynak ayıran iktidar, işçiye ise sefalet ücretini reva görmüştür. Açıklanan asgari ücret rakamı, emekçiyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etmektedir. Alınterini sömüren bu adaletsizlik düzenini ortak mücadeleyle değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

“Çalışanların yüzde 80’inin ayda 455 dolara mahkûm olduğu başka bir ülke yok. Kölelik devri de böyleydi işte” diyen Demirtaş, “Bunun tek nedeni de başkanlık sistemi. El ele verip bu sistemi değiştirelim, sonra da kölelik düzenini kaldıralım. Nasıl mı? Kesintisiz mücadele, örgütlenme ve sandıkla” ifadelerini kullandı.

TÜRK-İŞ: İşçi kesimi alınan karar katılmamıştır

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise düzenlenen basın toplantısına katılmayarak, kamuoyunun beklentisinin karşılanmadığını söyledi. Atalay, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi öncelikle “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir” elde etmeleri için çaba göstermiştir. Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oybirliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi.

Asgari ücreti belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Kamuoyunun beklentisi maalesef karşılanmamıştır. Özelikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel meselesi olan asgari ücretin işçi kesiminin savunduğu ilkeler çerçevesinde karara bağlanması, ülkemiz çalışma hayatı açısından önemli bir açılım sağlayacaktı.

Anayasada asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları” göz önünde bulundurulması hükmü yer almaktadır. Ancak TÜİK bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçınmıştır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yapan işçi temsilcileri, bu görüş ve düşüncelerle çalışmalara katkı yapmış ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi için çaba göstermiştir. Ancak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olması gereken asgari ücret -bir kez daha- pazarlık konusu edilmiş ve karar oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlenmiştir. İşçi kesimi alınan karara katılmamıştır. ”

“Asgari ücret yılda 4 kez güncellenmeli”

Asgari ücret görüşmeleri öncesi talebini 13 bin 200 TL olarak açıklayan DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2023 yılı için 8 bin 506 TL olarak belirlenen rakamı değerlendirdi.

Bloomberg HT’ye konuk olan Çerkezoğlu, “Şu an 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması anlamına gelen açlık sınırının birazcık üzerinde bir asgari ücret belirlenmiş oldu. Yani şu an açlık sınırı 7 bin 800 TL yoksulluk sınırını dikkate almayan bir asgari ücret belirmesinin milyonlarca işçiyi ailesi ile birlikte yoksulluğa mahkûm etmek zorunda bıraktığını ifade etmiştik” dedi.

Resmi verilere göre belirlenen asgari ücretin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “Gerçek enflasyon karşısında asgari ücretin kaybının belirlenmesi gerekirdi. Belirlenen bu rakam 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırının biraz üzerinde olan bir rakamdır” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretin “genel ücret” haline gelmesine de dikkat çeken Çerkezoğlu, “Asgari ücret, Türkiye’de önemli. Her 2 kişiden birinin ailesi ile sürdürmek zorunda olduğu bir ücreti konuşuyoruz. İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

Uluslararası standartlara da uyulmadığını ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye’de uluslararası standartlara aykırı bir biçimde tek bir işçi üzerinden asgari ücret belirleniyor. Oysa Türkiye’de kaç kişi tek başına yaşıyor? İşçilerin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir asgari ücretin belirlenmesi gerekirdi. Bu kriterler ile DİSK olarak asgari ücreti, 13 bin 200 olarak açıkladık. DİSK olarak enflasyon tek haneliye düşene kadar asgari ücretin yılda 4 kez düzenlenmesini öneriyoruz” şeklinde konuştu.

Paylaşın