Chilaiditi sendromu, kalın bağırsağın bir kısmının karaciğer ile diyafram arasında anormal bir şekilde yerleştiği (araya girdiği) nadir bir durumdur. Diyafram, göğüs boşluğunu karından ayıran kastır. Chilaiditi sendromu karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve ince bağırsak tıkanıklığı gibi çeşitli semptomlara neden olabilir.
Haber Merkezi / Chilaiditi sendromunun spesifik semptomları ve sunumu bir kişiden diğerine büyük ölçüde değişebilir. Chilaiditi sendromunun nedeni tam olarak anlaşılamamıştır.
Çoğu durumda, kolonun bir kısmının karaciğer ve diyafram arasına girmesi semptomlara neden olmaz (asemptomatik) ve genellikle yaşlılarda rastlantısal bir bulgudur. Hiçbir semptom olmadığında, bu klinik bulgu Chilaiditi’nin belirtisi olarak adlandırılır. Nadir durumlarda semptomlar gelişir; bu vakalara Chilaiditi sendromu denir.
Chilaiditi sendromunun semptomları bir kişiden diğerine değişebilir. Gelişen sunum ve spesifik semptomlar önemli ölçüde farklı olabilir. Kronik, tekrarlayan karın ağrısı atakları yaygın bir bulgudur. Karın ağrısı hafif olabilir ve gelip gidebilir (aralıklı). Bununla birlikte, karın ağrısı şiddetli olabilir ve etkilenen kişileri acil servise gitmeye zorlayabilir.
Chilaiditi sendromunda ek belirtiler ortaya çıkabilir. Bu semptomlar, çok çeşitli farklı kombinasyonlarda birlikte ortaya çıkabilir. Etkilenen bireylerde bu semptomların tümü olmayacağı gibi ve bazı bireylerde bu semptomların hiçbiri de olmayaabilir.
Chilaiditi sendromunda bildirilen ek semptomlar arasında mide bulantısı, kusma, kabızlık, hazımsızlık (dispepsi), bağırsakların tıkanmaya neden olan anormal bükülmesi (volvulus), karın şişmesi (distansiyon), yutma güçlüğü (disfaji) ve üst, karın merkezi bölgesi (epigastrik bölge). Bazı durumlarda, Chilaiditi sendromu solunum problemleriyle (solunum sıkıntısı) ilişkilendirilmiştir.
Chilaiditi sendromunun kesin nedeni bilinmemektedir. Durum, kronik akciğer hastalığı, karaciğerde skarlaşma (siroz) ve karın boşluğunda sıvı birikmesi (asit) olan kişilerde daha sık görülür. Asitler çok çeşitli tıbbi durumlarla ilişkilendirilebilir.
Ek predispozan faktörler, kolonun anormal uzamasını veya kolon ve karaciğerin belirli bağlarının anormal gevşekliğini (gevşekliğini) içerir. Bağlar, öncelikle vücuttaki yapıları birbirine bağlamaya veya desteklemeye hizmet eden sert, lifli doku bantlarıdır.
Tıbbi literatüre göre, bazı durumlarda karaciğer hacminde azalma, diyaframın motor sinirinin felci (frenik sinir felci) ve obezite gibi başka faktörler de Chilaiditi sendromunun gelişiminde rol oynayabilir.
Chilaiditi sendromunun teşhisi, kolonun anormal yerleşiminin ve ilişkili semptomların ortaya çıkışının görüntülenmesi (radyografik) ile doğrulanmasına dayanılarak yapılır. Bu tür görüntüleme teknikleri, göğüs ve karın röntgenlerini, ultrasonları veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramasını içerebilir.
Chilaiditi sendromunun tedavisi, her bireyde belirgin olan spesifik semptomlara yöneliktir. Bazı etkilenen bireyler herhangi bir tedavi gerektirmeyebilir. Bağırsaklardaki basıncın kaldırılması (kase dekompresyonu) bazı vakalarda semptomları hafifletmiştir.
Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Chilaiditi sendromlu bireyleri tedavi etmek için kullanılan cerrahi teknikler, kolonun bir kısmının çıkarılmasını (transvers kolektomi veya sağ hemikolektomi) veya yer değiştirmiş bir karaciğerin karın duvarına sabitlenmesini (hepatopeksi) içerir.
Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.