Akıllı Telefonunuz Hayatınızı Nasıl Çalıyor?

“Çok fazla televizyon izlemek beyninizi çürütür!” Televizyon ilk ortaya çıktığında bu yaygın bir söylemdi. Telefonun ortaya çıkmasıyla da benzer söylemler duyulmaya başlandı.

Haber Merkezi / Bu korkunun kökenini antik Yunan’a ve yazının icadına kadar izleyebilirsiniz. Hata ünlü düşünür Sokrates’in insanların ezberleme yeteneğini sakatlayacağı gerekçesiyle yazıya şiddetle karşı çıktığına dair kanıtlar var.

Bilgi paylaşımının tüm yeni biçimleri dirençle karşı karşıya kalmışlardır, akıllı telefon bağımlılığıyla ilgili aynı korkuların da körüklenmesi şaşırtıcı değil. Ancak gerçek şu ki bu yeni teknolojiye şüpheyle yaklaşmalıyız.

Cep telefonları can sıkıntınızı çalar: Araştırmalar, yaratıcılık söz konusu olduğunda can sıkıntısının faydalı olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, can sıkıntısının hayal kurmayı ve dolayısıyla yaratıcı düşünmeyi teşvik ettiğini öne sürüyor.

Sıkıldığınız bir durumla karşılaştığınızda telefonunuzu çıkardığınızı fark ettiniz mi? Eve giderken, tren yolculuğu yaparken, markette sırada beklerken veya bir restoranda beklerken…

Ne yapıyor olursanız olun, sosyal medyada gezinmek, e-postaları ve kısa mesajları kontrol etmek veya oyun oynamak, cep telefonunuzun sıkılarak geçirebileceğiniz zamanı çalmasına izin veriyorsunuz.

Cep telefonları uykunuzu çalar: Cep telefonu uyku hırsızıdır. Yatağa girdikten sonra bile cep telefonunuza bakıyorsanız veya gece boyunca yatak odanızda tutuyorsanız, sadece uyku kalitenizi bozmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda uyku sürenizi de kısaltıyorsunuz.

Cep telefonları dikkatinizi ve odaklanmanızı çalar: Yeni projeleriniz için beyin gücünüze ihtiyacınız var. Bunu bozacak bir şeye sahip olmayı göze alamazsınız, ancak cep telefonları tam olarak bunu yapar.

Cep telefonları görme yeteneğinizi çalar: Son araştırmalar çok endişe verici bir şey keşfetti: Akıllı telefonlar çok yoğun kullanıldığında görme yeteneğinizi bozabilir.

Araştırmalar, telefonların (ve diğer cihazların) yaydığı mavi ışığın gözlerde “zehirli moleküllerin” büyümesini teşvik ettiğini ve bunun da makula dejenerasyonuna yol açabileceğini ortaya koydu.

Cep telefonları olumlu duygularınızı çalar: Cep telefonuyla 30 dakika geçirdikten sonra nasıl hissediyorsunuz?

Bir dahaki sefere kullanırken dikkatli olun, çünkü rahatsız edici bir şey keşfedebilirsiniz; hatta kendinizi daha kötü hissedebilirsiniz. Araştırmalar, cep telefonlarıyla uzun süreli etkileşimin kaygı ve depresyonla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

Cep telefonları konforunuzu çalar: “Metin boynu” terimini duydunuz mu? Bu, telefonunuza sürekli bakmanın neden olduğu ağrıyı ifade eder.

Cep telefonları sağlığınızı çalar: Cep telefonunuzu nereye götürdüğünüzü bir düşünün. Her yere, değil mi? Markete, tuvalete, restorana, metroya, ofise…

Peki cep telefonunuzu ne sıklıkla temizliyorsunuz?

Paylaşın

DSÖ: Cep Telefonları İle Beyin Kanserleri Arasında Bağlantı Yok

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptırdığı yeni bir inceleme, cep telefonu kullanımı ile beyin kanseri riskinin artması arasında bir bağlantı olmadığını ortaya koydu.

Haber Merkezi / İnceleme, cep telefonu kullanımındaki büyük artışa rağmen beyin kanseri vakalarında buna karşılık gelen bir artışın olmadığı belirlendi.

İncelemenin baş yazarı yardımcı doçent Ken Karipidis, incelemenin 1994 ile 2022 yılları arasında yayımlanan 63 gözlemsel çalışmayı içerdiğini ve bunun “bugüne kadarki en kapsamlı inceleme” olduğunu söyledi ve ekledi:

“Cep telefonları ile beyin kanseri veya boyun kanserleri arasında bir bağlantı olduğunu gösteren kanıtların olmadığı sonucuna vardık.”

Sonuçlardan oldukça emin olduklarını belirten Karipidis, cep telefonu kullanımında büyük bir artış olsa da beyin kanseri oranlarının sabit kaldığını söyledi.

İncelemede, merkezi sinir sistemi kanserleri (beyin, meninksler, hipofiz bezi ve kulak dahil), tükürük bezi tümörleri ve beyin tümörleri ele alındı.

Avustralya Radyasyon Koruması ve Nükleer Güvenlik Ajansı (Arpansa) öncülüğünde gerçekleştirilen incelemede, 5 binden fazla çalışma incelendi ve bunların arasından bilimsel açıdan en iyi olanlar tercih edildi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2011 yılında radyo frekanslı elektromanyetik alanları olası kanserojen alanlar olarak sınıflandırmıştı.

Karipidis, söz konusu sınıflandırmadan bu yana çok sayıda araştırmanın yayınlandığını ve 2019 yılında DSÖ’nün radyo dalgalarının sağlık üzerindeki etkilerini incelemek için bir dizi sistematik çalışma yaptırdığını ifade etti.

Kanser ile cep telefonları arasındaki bağlantıya dair endişelerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Karipidis, ancak teknolojinin gelişmeye devam etmesi nedeniyle araştırmaların sürdürülmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Paylaşın

Akıllı Telefon Kullanıcılarının Yarıdan Fazlası Yan Etkilerden Şikayetçi

Almanya’da ticari danışmanlık hizmeti veren Deloitte tarafından yapılan bir ankete katılan katılımcılarının yüzde 56’sı akıllı telefon kullanımı kaynaklı pek çok yan etkiden şikayet ediyor. 

Katılımcıların, akıllı telefon kullanımı ile ilgili en fazla dile getirdiği şikayet, yüzde 48 ile uyuyamama sorunu. Bunu yüzde 40 ile başka işlere odaklanamama ve yüzde 36 ile sürekli akıllı telefonu eline alma isteği izliyor.

Deloitte’un teknoloji, medya ve iletişim birimleri yöneticisi Andreas Gentner, “Akıllı telefonlar her ne kadar şu an hiç olmadığı kadar popüler olsa da, ekran karşısında geçirdiği uzun sürelere eleştirel bakan insan sayısı artıyor” ifadelerini kullanıyor.

Almanya’da yapılan bir ankete göre akıllı telefon kullanıcılarının yarısı, telefonuyla gereğinden çok daha fazla zaman geçirdiğini düşünüyor. Ticari danışmanlık hizmeti veren Deloitte şirketi tarafından yapılan ankete katılan 2 bin kişinin yüzde 49’u, akıllı telefonların çok fazla zamanını aldığını ifade ederken, bu oran 35 yaş altı kişilerde yüzde 84 oldu.

Akıllı telefonların aşırı kullanımının, çeşitli sağlık sorunlarını da içeren çok sayıda yan etkisi var. Anket katılımcılarının bazıları odaklanma sorunu, uyuyamama, baş ağrısı ve diğer ağrılardan muzdarip olduğunu ifade ederken, yüzde 48’lik bir kesim, son bir yılda akıllı telefonla geçirdiği zamanın arttığını belirtti.

Anket, son yıllarda akıllı telefonla geçirdiği zamanı azaltmak isteyen kişi sayısının da geçen yıllar içinde arttığını ortaya koyuyor. 2019 yılında yapılan, bundan önceki son araştırmada, katılımcıların yüzde 38’i akıllı telefonu ile gereğinden fazla zaman geçirdiğini dile getirmişti.

Anket sonuçlarını değerlendiren Deloitte’un teknoloji, medya ve iletişim birimleri yöneticisi Andreas Gentner, “Akıllı telefonlar her ne kadar şu an hiç olmadığı kadar popüler olsa da, ekran karşısında geçirdiği uzun sürelere eleştirel bakan insan sayısı artıyor” ifadelerini kullanıyor. Her yaştan anket katılımcılarının yüzde 56’sı, çok fazla oyalanmadan farklı ağrılara kadar, akıllı telefon kullanımı kaynaklı pek çok yan etkiden şikayet ediyor.

Katılımcıların, akıllı telefon kullanımı ile ilgili en fazla dile getirdiği şikayet, yüzde 48 ile uyuyamama sorunu. Bunu yüzde 40 ile başka işlere odaklanamama ve yüzde 36 ile sürekli akıllı telefonu eline alma isteği izliyor. 25 yaş altı grupta akıllı telefon kullanımının olumsuz yan etkileri olduğunu dile getirenlerin oranı ise yüzde 93.

Deloitte’in araştırmasına katılan 2 bin kişinin yüzde 70’i akıllı telefon kullanımını azaltmaya çalıştığını belirtirken, akıllı telefonsuz bir hayat sürebileceğini düşünenlerin oranı yüzde 3 oldu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Fransa iPhone 12 Satışlarını Yasakladı: Fazla Radyasyon Yayıyor

Fransa fazla radyasyon yaydığı gerekçesiyle iPhone 12 satışlarını yasakladı. Fransa gibi bazı ülkelerdeki düzenleyici kuruluşlar, olumsuz sağlık etkilerini önlemek amacıyla cep telefonlarının yayabileceği elektromanyetik radyasyon miktarına sınırlamalar getirebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise çok sayıda araştırma sonucunda “cep telefonu kullanımının sağlık üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin tespit edilmediğini” belirtiyor.

Fransa, çok fazla elektromanyetik radyasyon yaydığı için Apple’dan ülkedeki iPhone 12 satışlarını durdurmasını ve mevcut telefonları onarmasını istedi.

Radyo frekanslarını düzenleyen Fransız kuruluşu ANFR, yapılan testlerde telefonun yaydığı vücut tarafından emilmeye yatkın olan elektromanyetik dalga miktarının izin verilenden daha fazla olduğunu tespit etti.

ANFR’den yapılan açıklamada “modelin vücut tarafından elektromanyetik emilim sınırını aşması” nedeniyle Apple’a iPhone 12’yi 12 Eylül’den itibaren Fransız pazarından çıkarması emrinin verildiği belirtildi.

Telefonun elde veya cepte tutulduğu durumlarda vücut tarafından kilogram başına 5,74 watt elektromanyetik enerji emiliminin tespit edildiği belirtildi.

Bu tür testlerde Avrupa genelinde belirlenen standart kilogram başına 4,0 wattlık soğurma seviyesi olduğu vurgulandı.

ANFR “Halihazırda satılan telefonlarla ilgili olarak, Apple’ın en kısa sürede etkilenen telefonları uyumlu hale getirmek için düzeltici önlemler alması gerekiyor. Aksi takdirde Apple onları toplatmak zorunda kalacak,” dedi.

Öte yandan ANFR, beş santimetre mesafeden emilen elektromanyetik radyasyonu ölçen testlerin kilogram başına 2,0 watt sınırına uygun olduğunu kaydetti.

Fransa gibi bazı ülkelerdeki düzenleyici kuruluşlar, olumsuz sağlık etkilerini önlemek amacıyla cep telefonlarının yayabileceği elektromanyetik radyasyon miktarına sınırlamalar getirebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü ise çok sayıda araştırma sonucunda “cep telefonu kullanımının sağlık üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin tespit edilmediğini” belirtiyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Cep Telefonlarına Yüzde 20 Zam Yolda

Cep telefonları 28 Mart’tan itibaren en az 2 bin 500 TL zam geliyor. ÖTV, KDV, TRT Bandrol ücreti gibi diğer vergiler de eklenince telefonun fiyatı 10 bin 500 TL’ye kadar çıkacak.

Türkiye’ye gelen akıllı telefonlardan önce yüzde 1 Kültür Bakanlığı payı, sonra yüzde 10 TRT Bandrol ücreti kesiliyor.

Ardından tüm bu rakamlar üzerinden yüzde 50 ÖTV ekleniyor. Oluşan rakamın üzerinden de yüzde 18 KDV alınarak telefonun fiyatı en az ikiye katlanıyor.

Ticaret Bakanlığı tarafından getirilen ve 2020 yılından bu yana yürürlükte olan gözetim uygulamasında akıllı telefonlar için yeni bir düzenleme yapıldı.

Geçen ay Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile akıllı telefonlarda adet başına birim gümrük kıymeti, 200 dolardan 350 dolara yükseltildi. Tebliğ 28 Mart’ta uygulanmaya başlayacak.

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre, düzenleme sonrası telefonlara 28 Mart’tan itibaren en az 2 bin 500 TL zam geliyor. Giriş seviyesi cep telefonlarının fiyatı bile 10 bin TL’den düşük olmayacak.

Yeni düzenleme ile ithal edilen ve vergisiz fiyatı yaklaşık 3 bin 800 TL olan bir cep telefonu 28 Mart’tan itibaren en az 2 bin 500 TL zamlanacak.

Buna ÖTV, KDV, TRT Bandrol ücreti gibi diğer vergiler de eklenince telefonun fiyatı 10 bin 500 TL’ye kadar çıkacak. Türkiye’ye gelen akıllı telefonlardan önce yüzde 1 Kültür Bakanlığı payı, sonra yüzde 10 TRT Bandrol ücreti kesiliyor.

Ardından tüm bu rakamlar üzerinden yüzde 50 ÖTV ekleniyor. Oluşan rakamın üzerinden de yüzde 18 KDV alınarak telefonun fiyatı en az ikiye katlanıyor.

Paylaşın

Bakanlık Açıkladı: Yurt Dışından Getirilen Cep Telefonları Takibe Alınacak

Ticaret Bakanlığı, “Yurt dışından gelen yolcuların 3 yıllık süre zarfında getirdikleri cep telefonu sayısı takip edilecek ve yolcuların muafiyet haklarının ötesinde 3 yılda birden fazla telefon getirmesi önlenecek” açıklamasında bulundu ve ekledi:

“Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca aktarılan veri ağı ile oluşturulan sorgulama ekranı sayesinde ülkeye girişte, gümrük sahalarımızda görevli Gümrük Muhafaza Memurları tarafından gerekli kontrol ve denetim işlemleri gerçekleştirilecek. Söz konusu uygulama 1 Kasım 2022 tarihi itibariyle hayata geçirilecektir. Böylelikle yolcu beraberi getirilen cep telefonlarının takibi sağlanarak kişisel muafiyetlerin suiistimal edilmesinin önüne geçilecektir.”

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yurt dışından yolculukla getirilen eşya muafiyetlerine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, yurt dışından Türkiye’ye gelen yolcuların, kişisel eşya muafiyeti kapsamında, 3 yılda bir adet cep telefonunu gümrük vergilerinden muaf olarak getirebildiği belirtildi.

30 Mayıs 2019 tarihinde getirilen düzenleme kapsamında 2 yıl olan sürenin 3 yıla çıkarıldığı ve ayrıca yurt dışından getirilen telefonlar için ‘Yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılma şartı’nın da eklendiği hatırlatılarak, şöyle denildi:

“Ticaret Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde yürütülen teknik çalışma kapsamında, yolcuların 3 yıllık süre zarfında getirdikleri cep telefonu sayısı takip edilecek ve yolcuların muafiyet haklarının ötesinde 3 yılda birden fazla telefon getirmesi önlenecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca aktarılan veri ağı ile oluşturulan sorgulama ekranı sayesinde ülkeye girişte, gümrük sahalarımızda görevli Gümrük Muhafaza Memurları tarafından gerekli kontrol ve denetim işlemleri gerçekleştirilecek. Söz konusu uygulama 1 Kasım 2022 tarihi itibariyle hayata geçirilecektir. Böylelikle yolcu beraberi getirilen cep telefonlarının takibi sağlanarak kişisel muafiyetlerin suiistimal edilmesinin önüne geçilecektir.”

Paylaşın

Sağlık Açısından En Riskli Akıllı Telefonların Listesi Açıklandı

Bankless Times, son raporunda SAR değeri en yüksek akıllı telefonları derledi. Specific Absorption Rate (SAR) Özgül Soğurma Oranı olarak da adlandırılan SAR değeri, akıllı telefonların insan vücuduna yaydığı radyasyon miktarı anlamına geliyor.

Bu radyasyon, belirli bir zaman sonra insan vücuduna zarar vermeye başlıyor. SAR değeri 1 gramlık doku başına düşen değerlerle ölçülüyor. W / Kg ölçü birimiyle ifade edilen bu ölçü oldukça dikkat edilmesi gereken bir nokta.

Bu nedenle bir cihaz satın alırken her zaman bilinen teknoloji şirketlerini tercih etmenizi öneririz. Ancak bazen bilinen üreticilerin cihazları da yüksek SAR değerlerine sahip olabiliyor.

ShiftDelete’in haberine göre; BanklessTimes, son raporunda SAR değeri en yüksek akıllı telefonları derledi. Listede FCC’nin maksimum 1.6W / Kg sınırını aşan sadece bir model bulunuyor. Bu cihaz da 1,79W / Kg radyasyon oranıyla 2020’de kullanıcıların beğenisine sunulan Motorola Edge. Listedeki diğer modellerin radyasyon miktarı belirlenen sınırın altında kaldı.

Örneğin 2019’da tanıtılan Galaxy Note 10+ gibi modellerin 0,19W / Kg seviyelerinde olan SAR değerlerini göz önüne aldığımızda listedeki rakamların yine de yüksek olduğu söylenebilir.

SAR değeri en yüksek akıllı telefonlar;

  • Motorola Edge – 1,79W / Kg
  • ZTE Axon 11 5G – 1,59W / Kg
  • OnePlus 6T – 1,55W / Kg
  • Sony Xperia XA2 Plus – 1,41W / Kg
  • Google Pixel 3 XL – 1,39W / Kg
  • Google Pixel 4a – 1,37W / Kg
  • OPPO Reno5 5G – 1, 37W / Kg
  • Sony Xperia XZ1 Compact – 1,36W / Kg
  • Google Pixel 3 – 1,33W / Kg
  • OnePlus 6 – 1,33W / kG

Yüksek radyasyonun vücuda verdiği zararlar;

  • Görüş alanında daralma
  • Kalp rahatsızlıkları v kalp pilinin bozulma riski
  • Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski
  • Yoğun stres ve yorgunluk hissi
  • Kalıcı işitme bozuklukları
Paylaşın

Cep telefonuna ara vermek için 5 neden

Akıllı telefonların hayatımızı kolaylaştırdığı inkar edilemez. Dünyanın öbür ucunda oturan bir insanla sadece bir tuşa dokunarak iletişime geçebiliyor ve internetten her türlü bilgiyi saniyeler içinde bulabiliyoruz. Bir başka gerçek de, cep telefonlarının ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya getirmesidir.

Haber Merkezi / Cep telefonlarında uzun süre gezinmek, boyun rahatsızlıklarına ve kuru gözlere neden olabilir. Cep telefonlarının verdiği sağlık hasarları sadece fiziksel sağlığınızla sınırlı kalmaz. Çevrimiçi ortamda çok fazla kalmak stres düzeyini ve güvensizliği artırabilir. İşte cep telefonlarına ara vermek için beş geçerli neden;

Gözlerinize zarar verir;

İnsan gözleri oldukça hassastır ve cep telefonunun mavi ekranı, sınırlı kullanılmadığı takdirde kolayca gözlere zarar verebilir. Cep telefonu ekranı fotoreseptör hasarına, baş ağrısına, bulanık görmeye ve hatta kuru gözlere neden olabilir. Belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, cep telefonunuzun bunlardan sorumlu olma ihtimali vardır. Gözlerinize için bir mola verin, sizden 20 m uzaktaki bir şeye odaklanın ve cep telefonunun verdiği hasarı en aza indirmek için düzenli olarak göz kontrolü yapın.

Karpal tünel ve selfie bilek sorunu;

Akıllı telefonunuzu günde 5-6 saat kullanırsanız ileride bu rahatsızlıklardan muzdarip olabilirsiniz. Araştırmalar, hem karpal tünel hem de selfie bilek rahatsızlığının gençler arasında büyüyen bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu rahatsızlıklar bilek ağrısı, uyuşma, karıncalanma hissi ve iğne batması gibi sorunlara yol açabilir. Belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, doktorunuzla görüşün ve ekran sürenizi azaltın. Sırt ağrısı ve boyun ağrısı, aşırı cep telefonu kullanımıyla ilişkili diğer sorunlardır.

Cilt çatlaklarına neden olabilir;

Cep telefonlarının çeşitli mikrop ve bakterilere ev sahipliği yaptığını gösteren birkaç çalışma var. Bu patojenler cildinize bulaşabilir ve cilt ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Telefonu kulaklarınıza veya yanağınıza yakın tuttuğunuzda, mikroplar cildinize geçer ve cilt lekelerine ve sivilcelerin çıkmasına neden olabilir. Erken yaşlanma bile aşırı cep telefonu kullanımının bir işaretidir. Riski azaltmak için telefonunuzu düzenli olarak alkollü mendillerle temizleyin.

Uyku düzeninizi bozabilir;

Vücudunuzun normal ve sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için düzenli olarak 7-8 saat uyumanız gerekir. Ancak aşırı cep telefonu kullanımı nedeniyle birçok kişi uykusuzluk sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Ya cep telefonlarının ekranına bakarak uyukluyorlar ya da yatma saatinden sonra dönüp duruyorlar. Düzensiz bir uyku düzeni sizi huysuz yapabileceği gibi aşırı yemek yemenize de neden olabilir.

Stresli hissetmenize neden olabilir;

Cep telefonlarının sizi daha stresli hissettirmesinin iki nedeni vardır. Birincisi uykusuzluktan, ikincisi internetten aşırı bilgi tüketiminden dolayı. İster sosyal medya hesabınızda, ister internette geziniyor olun, ikisi de zamanla bunalmış hissetmenize neden olabilir ve kortizol seviyesini yükseltebilir. Cep Telefonu bağımlılığı ayrıca kaygı, depresyona da yol açabilir.

Gün boyu cep telefonuna bakmaktan kaçınmak kesinlikle kolay değil. Bu nedenle, ekran başında geçirdiğiniz süreyi kısaltmanıza yardımcı olacak bazı temel kurallar belirleyin:

  • Yemek yerken telefonunuzu göremeyeceğiniz bir yere koyun
  • Sabah ilk iş olarak telefonunuza bakmayın
  • Yatmadan önce sosyal medya zaman gezinmeyin
  • Yatmadan en az 3 saat önce cep telefonunu kullanmayı bırakın
Paylaşın

Telefondan uzak kalamamanın olası nedenleri!

Çoğumuz günün büyük bir bölümünü bilgisayarların veya cep telefonlarının ekranları önünde geçirmek zorunda kalıyoruz. Öyleki çoğu insan ekran başında ne kadar zaman harcadıklarının farkında bile değiller. Bu durum, çoğu insan için istemsiz bir hareket haline gelmiş durumda.

Haber Merkezi / Günde 30 dakika bile olsa ellerini cep telefonundan uzak tutmakta zorlananlardan biriyseniz, bu bir huzursuzluk belirtisi olabilir.

Cep telefonları ve teknolojik aletler hayatımızı kolaylaştırdı. Ama cep telefonunuza yapışıp kalmak iyi bir işaret değildir. Belirli bir işiniz olmadığında bile sık sık cep telefonunu elinize alıyorsanız, bu zihninizin asla huzur içinde olmadığını gösterirki bu, stres veya tükenmişlikten kaynaklanabilecek bir huzursuzluk belirtisidir.

Huzursuzluk özellikle çocuklar ve gençlerde oldukça yaygındır. Ama hepimiz zaman zaman huzursuzluk yaşarız, ancak çoğu zaman bu durumu görmezden geliriz. Göz ardı edildiğinde, zamanla huzursuzluk şiddetli anksiyeteye yol açabilir ve günlük yaşamınıza etki etmeye başlayabilir.

Huzursuzluğun birkaç belirtisi vardır. Huzursuzluk yaşayan insanlar genellikle işte oturmakta veya evde dinlenmekte güçlük çekerler. Hem fiziksel hem de duygusal olarak genellikle tedirgin hissederler. Ayrıca geceleri uyumakta zorlanabilirler ve ayaklarına veya ellerine dokunma alışkanlığına sahip olabilirler.

Bu durumla nasıl başa çıkılır?

Huzursuzluğun komplikasyonlarını önlemek için yaşamın erken dönemlerinde önleyici adımlar atmak çok önemlidir. Huzursuzluğa yardımcı olabilecek birkaç öneri;

Zihninizi sakinleştirin: Zihnimiz belirli bir zaman içerisinde birkaç yerde dolaşmaya devam eder, bu da endişelerinize katkıda bulunabilir. Bunu önlemek için zihninizi sakinleştirmek önemlidir.

Nefes egzersizleri: Birkaç çeşit nefes egzersizi zihninizi sakinleştirmeye yardımcı olabilir. Kaygı ve huzursuzluk çekerken her gün pratik yapabilirsiniz.

Bir hobi bulun: Bir hobiye sahip olmak önemlidir. Bahçıvanlık, yemek pişirme veya okuma. Bir süre en sevdiğiniz aktiviteyle meşgul olmak dikkatinizi dağıtır ve zihninizi sakinleştirir.

Paylaşın