Çankırı’da Bulunan Fosil: İnsanlar Avrupa’da Evrimleşmiş Olabilir

Çorakyerler fosil alanında bulunan ve “Anadoluvius turkae” adı verilen canlının analizi, kuyruksuz maymunların ve insanların aslında 7 ila 9 milyon yıl önce Afrika’ya Avrupa’dan göç ettiğini düşündürüyor.

Anadoluvius muhtemelen bugün Afrika’daki büyük hayvanlara benzer canlılarla birlikte yaşıyordu ve grubun tamamı 8 milyon yıl önce Afrika’ya göç etmeye başladı. Kalıntıları ilk kez 2015’te gün yüzüne çıkarılan Anadoluvius, büyük bir erkek şempanze veya ortalama bir dişi goril boyutundaydı.

Çankırı’daki 8,7 milyon yıllık bir bölgeden çıkartılan kuyruksuz maymun fosili, insanın kökenine dair uzun süredir kabul gören fikirlere meydan okuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Çorakyerler fosil alanında bulunan ve “Anadoluvius turkae” adı verilen canlının analizi, kuyruksuz maymunların ve insanların aslında 7 ila 9 milyon yıl önce Afrika’ya Avrupa’dan göç ettiğini düşündürüyor. Diğer bir deyişle insanlar Afrika yerine ilk kez Avrupa’da evrimleşmiş olabilir.

Hakemli bilimsel dergi Communications Biology’de 23 Ağustos’ta yayımlanan araştırma makalesinde Akdeniz’deki kuyruksuz maymun fosillerinin çok çeşitli olduğu ifade edildi.

Makaleye göre bu yeni fosil, erken insansıların (hominin) bilinen ilk örneklerinin parçası. Bu erken homininler; Afrikalı kuyruksuz maymunları (şempanzeler, bonobolar ve goriller), insanları ve onların atalarını içeriyordu.

Daha önce, bilinen en eski insanların fosilleri Afrika’da bulunmuştu. Ancak ekip, bu yeni fosilin, Afrikalı kuyruksuz maymunların ve insanların atalarının Afrika’dan önce Avrupa’da bulunduğuna dair kanıtlar sağladığına inanıyor.

Toronto Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Profesör David Begun, “Bulgularımız, homininlerin yalnızca Batı ve Orta Avrupa’da evrimleşmediğini, aynı zamanda muhtemelen değişen ortamlar ve azalan ormanların bir sonucu olarak, Doğu Akdeniz’e yayılarak sonunda Afrika’ya dağılmadan önce 5 milyon yıldan fazla zaman harcadığını gösteriyor” dedi:

Anadoluvius’un ait olduğu bu yayılımın üyeleri şu anda sadece Avrupa ve Anadolu’da tespit edildi.

Hakim teori ne diyor?

Türkçede bazen “insansı maymunlar”, İngilizcede ise “ape” diye anılan Hominoidea süper ailesi, bugün genellikle daha doğru olduğu kabul edilen “kuyruksuz maymunlar” ifadesiyle niteleniyor.

Bu aile; modern insanları, Neandertaller ve Denisovalılar gibi soyu tükenmiş insan türlerini, insansı ataları ve yakın akrabalarını (şempanzeler, bonobolar, goriller, orangutanlar) içeren primatlardan oluşuyor.

Bilim insanları arasındaki hakim görüş, bu canlıların tümünün ilk olarak Afrika’da evrimleştiği ve daha sonra dünyanın çeşitli bölgelerine göç ettiği yönünde.

Charles Darwin, 1871 tarihli İnsanın Türeyişi (The Descent of Man) adlı kitabında grubun Afrika’da ortaya çıktığını öne sürmüştü. Bugün çoğu antropolog da bu fikre inanıyor.

Öte yandan Prof. Begun, son dönemde elde edilen yeni bulgular ışığında bu hakim görüşün giderek sarsıldığı görüşünde: Bu bulgular, Afrika maymunlarının ve insanlarının yalnızca Afrika’da evrimleştiğine dair uzun süredir kabul gören görüşle çelişiyor.

Öte yandan Darwin de bu grubun aslında Avrupa’da ortaya çıkmış olabileceğini, çünkü o dönemde büyük maymun fosillerinin orada halihazırda gün yüzünde çıkarıldığını da yazmıştı. Prof. Begun, “Darwin açık fikirliydi” diyor.

Üstelik Prof. Begun ve meslektaşları bu teoriyi ilk kez savunmuyor. Ekip, 1990’larda Yunanistan’ın kuzeyindeki Nikiti’de yer alan 8 ila 9 milyon yıllık yataklarda ortaya çıkarılan fosiller üzerinde de çalışmıştı.

Bilim insanı, Nikiti’de bulunan kuyruksuz maymunun insanların evrimleştiği atasal grubu temsil ettiğini savunmuştu. Bu görüş de ilk homininlerin Güneydoğu Avrupa’da yaşadığı anlamına geliyordu.

Türkiye’de keşfedilen Anadoluvius fosili de Prof. Begun ve meslektaşlarının görüşlerine ağırlık kattı. Ancak bu fosilin, insanların Avrupa’da evrimleştiği teorisini tek başına kanıtlaması mümkün değil.

“Bu yeni kanıt, homininlerin Avrupa’da ortaya çıktığı ve 7 ila 9 milyon yıl önce diğer birçok memeliyle birlikte Afrika’ya dağıldığı hipotezini destekliyor. Ancak bunu kesin olarak kanıtlamıyor” diyen Begun, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunun için, iki grup arasında kesin bir bağlantı kurabilmek lazım. Yani Avrupa ve Afrika’dan 7 ila 8 milyon yıl öncesine dayanan daha fazla fosil bulmamız gerekiyor.

Anadoluvius nasıl bir canlıydı?

Ekibe göre, Anadoluvius muhtemelen bugün Afrika’daki büyük hayvanlara benzer canlılarla birlikte yaşıyordu ve grubun tamamı 8 milyon yıl önce Afrika’ya göç etmeye başladı.

Kalıntıları ilk kez 2015’te gün yüzüne çıkarılan Anadoluvius, büyük bir erkek şempanze veya ortalama bir dişi goril boyutundaydı.

Ankara Üniversitesi’nden ve makalenin yazarlarından Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, “Elimizde uzuv kemikleri yok ama çene ve dişlerine, fosilin yanında bulunan hayvanlara ve çevredeki jeolojik göstergelere bakılırsa, Anadoluvius muhtemelen büyük maymunların yaşadığı orman ortamlarının aksine nispeten açık alanlarda yaşıyordu” ifadelerini kullandı:

Yaşadıkları ortam, Afrika’daki ilk insanların çevrelerine daha çok benziyor. Güçlü çeneler ve büyük, kalın mineli dişler; kökler ve rizomlar gibi karasal kaynaklardan elde edilen sert gıda maddelerini içeren bir beslenme tarzını akla getiriyor.

Anadoluvius’la birlikte yaşamış hayvanlar; zürafalar, gergedanlar, antiloplar, zebralar, filler, kirpiler, sırtlanlar ve aslan benzeri etoburlar gibi günümüzde yaygın olarak Afrika çayırları ve kuru ormanlarında görülen hayvanlardı.

Bu yüzden ekip, bu ekolojik topluluğun Doğu Akdeniz’den Afrika’ya topluca dağıldığı görüşünde.

Sevim Erol, “Bugün Afrika’daki açık ülke faunasının Doğu Akdeniz’deki oluşumu uzun süredir biliniyor. Artık Afrika maymunlarının ve insanlarının atalarını da bu adaylar listesine ekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

AK Parti’de Kadro Değişimi: 6 İl Başkanlığına Atama

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Hakkari ve Şanlıurfa il başkanlıklarına yeni atamalar yapıldı. Seçimler sonrası AK Parti’de farklı tarihlerde 15 yeni il başkanı atanmıştı.

Haber Merkezi / AK Parti Teşkilat Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana İl Başkanlığına Ozan Gülaçtı, Bingöl İl Başkanlığına Yılmaz Seven,

Bitlis İl Başkanlığına Kadir Köstekçi, Çankırı İl Başkanlığına Koray Erdoğan, Hakkari İl Başkanlığına vekaleten görev alan Zeydin Kaya, Şanlıurfa İl Başkanlığı’na vekaleten görev alan Ali İhsan Delioğlu’nun atandığı belirtildi.

Seçimlerden sonra, farklı tarihlerde olmak üzere, Tokat, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Ardahan, Kayseri, Samsun, Malatya, Adıyaman, Erzincan, Kars, Kırıkkale, Muğla, Niğde ve Uşak il başkanlıklarına yeni atamalar yapılmıştı:

Tokat İl Başkanlığına Ali Özer, Osmaniye İl Başkanlığına Servet Alibekiroğlu, Kayseri İl Başkanlığına Fatih Üzüm, Samsun İl Başkanlığına Mehmet Köse, Gaziantep İl Başkanlığına Murat Çetin, Kilis İl Başkanlığına Zihni Serhan Diyarbakırlı, Ardahan İl Başkanlığına Ersin Yılmaz,

Malatya İl Başkanlığına Namık Gören, Adıyaman İl Başkanlığına Emrah Erkan Bulucu, Erzincan İl Başkanlığına Mehmet Cavit Şireci, Kars İl Başkanlığına Muammer Sancar, Kırıkkale İl Başkanlığına Engin Pehlivanlı, Muğla İl Başkanlığına Gültekin Akça, Niğde İl Başkanlığına Mustafa Özdemir, Uşak İl Başkanlığına Himmet Yaşar.

14 ve  28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamayan il ve ilçe başkanlarının değişeceği kulislere yansımıştı.

Paylaşın

Çankırı: Taş Mektep

Taş Mektep; Çankırı’nın Merkez İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Vali Ayhan Çevik Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Taş Mektep ya da ilk adıyla İdadi Mektep, 1893 yılında açılan okulun yapımına 1886 yılında başlanmıştır. Bina iki katlı olup, kesme taştan yapılmıştır.

Lise, Ortaokul ve Güzel Sanatlar Lisesi olarak hizmet veren binanın bir diğer özelliği ise Atatürk’ün Şapka Devrimi nedeniyle çıktığı yurt gezisi sırasında bu binadaki bir dershanede konuk edilmesidir.

Günün imkânları doğrultusunda tefriş edilip, Atatürk’ün 31 Ağustos 1925 gecesi konakladığı dershane günümüzde “Atatürk Odasına” dönüştürülmüştür.

Paylaşın

Çankırı: Koca Meşe

Koca Meşe; Çankırı’nın Yapraklı İlçesine bağlı Karacaözü Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Yapraklı İlçe Merkezi’nden hareket eden Karacaözü Köyü ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Koruma altına alınan meşe ağacının 400 yaşın üzerinde olduğu ve dünyanın en yaşlı meşeleri arasında sayıldığı bilinmektedir. Görenleri hayrete düşüren meşenin çevresi 14,10 metredir.

Ayrıca Merkez Müflis Tepesi mevkiinde Çınar Ağacı, Orta İlçesinde Paşasultan, Eldivan’da Türbe ve Gedene Çamları ile Kaba Meşe, Çerkeş’te Dokuzkardeşler Çamları ile Ilgaz’da bir ulu çam anıt ağaç olarak tescillidir.

Paylaşın

Çankırı: Saat Kulesi

Saat Kulesi; Çankırı’nın Merkez İlçesi, Alibey Mahallesi, Güdük Minare Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

II. Abdülhamit Döneminde yaygınlaşan saat kulesi uygulamalarından birisi de şehrimizde yer almaktadır. Yalın bir yapı olan eser için İsviçre’de yapılan saat 1866 yılında İnebolu yolu üzerinden Çankırı’ya getirilmiştir.

Kare planlı ve dikdörtgen gövdeli olan kule bir platform üzerine oturtulmuştur. Şehre hakim bir noktada bulunan saat kulesinin yüksekliği 15 metredir. Üst kısmında balkon ve dört yönünde saat kadranları bulunmaktadır.

Paylaşın

Çankırı: Buğday Pazarı Medresesi

Buğday Pazarı Medresesi; Çankırı’nın Merkez İlçesi, İncili Çeşme Mahallesi, Buğday Pazarı Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Buğday Pazarı Camii avlusunda bulunan Buğday Pazarı Medresesi 18. yy ‘da inşa edilmiştir.

Taş subasman üzerine ahşaptan iki katlı olarak inşa edilen yapı, kuzey güney yönünde sıralanmış tek sıra hücrelerden oluşmaktadır.

El Sanatları Merkezi olarak düzenlenen eserde Çankırı yöresine ait giyim, kuşam, mutfak eşyaları ile el sanatlarına yönelik malzemeler sergilenmektedir.

Paylaşın

Çankırı: Çivitcioğlu Medresesi

Çivitcioğlu Medresesi; Çankırı’nın Merkez İlçesi, Mimar Sinan Mahallesi, Çivitçioğlu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Büyük Caminin doğu cephesinde yer alan ve 17. yy ‘dan günümüze ulaşan eser avlu içerisinde, iki katlı, doğu batı yönünde sıralanmış tek sıra hücrelerden oluşmaktadır.

Hücrelerin önünde her iki katta da ahşap revak sırası bulunmaktadır. Eser günümüzde geleneksel Türk süsleme sanatlarının üretildiği ve sergilendiği bir kültür ve sanat merkezi olarak hizmet vermektedir.

Paylaşın

Çankırı: Bayramören Köprüsü

Bayramören Köprüsü; Çankırı’nın Bayramören İlçesi, Köprülü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Melan Çayı üzerinde inşaa edilmiştir.

Bayramören Köprüsü İlçenin dışında Melan Çayı üzerinde kuruludur. İki gözlü, ayakları kesme taştan, diğer kısımları ahşaptandır. Üzerinden yayalar geçebilecek genişlikte inşa edilmiştir.

Kesme taş ayaklar üzerine kalasların bindirilmesi suretiyle farklı bir mimari tarzı vardır. Köprü, alaturka kiremit kaplı çatı ile örtülerek korunmuştur. Yapılış tarihi bilinmemekle birlikte 100-150 yıllık olabileceği tahmin edilmektedir.

Paylaşın

Çankırı: Sakaeli Kaya Mezarları – Peri Bacaları

Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları; Çankırı’nın Orta İlçesine bağlı Sakaeli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Çankırı’ya 72 km, Orta’ya ise 7 km. mesafededir.

Orta İlçesi Merkezi’nden hareket eden Sakaeli Köyü ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Genel olarak Roma ve Bizans Dönemlerine ait olduğu tahmin edilen Sakaeli Kaya Mezarları, köyün sırtını yasladığı tepenin güneyde dik inen yamaçlarında yer almaktadır.  Çakıl taşlı tortul kaya özelliği taşıyan tepenin yüzeyindeki oyukların yere yakın olanları köy halkı tarafından önü kapatılmak suretiyle değişik maksatlarla kullanılmaktadır.

Çeşitli yükseklik ve genişlikteki oyuklar; tek, birbirine geçişli, basamakla inilen iki odalı bölmeli, aydınlatma pencereli  özellikler göstermektedir. Kare, dikdörtgen planlı, düz kubbe ve semerdam tavanlıdırlar. Duvarlara  açılmış küçüklü büyüklü nişler mezar odası ve ikamet  amaçlı  olarak kullanılmıştır. Bir  kısmının girişleri kemerli ve içlerinde ölü sedirleri mevcuttur.

1.5 x 1.5 ile 10.0 x 10.0 m arasında değişen taban ölçüleri, 2-3.5 m arasında değişen tavan yüksekliklerine sahiptirler.  Oyuklar arasında 27 basamakla inilen bir sulu in bulunmaktadır Devrez Çayının akıntısı istikametinde köye 2 km mesafedeki Gelin Kayası mevkiinde peri bacası oluşumları ve aralarındaki kaya mezarları ilginç görünümler oluşturmaktadır.

Paylaşın

Çankırı: Alpsarı Göleti

Alpsarı Göleti; Çankırı’nın Korgun İlçesine bağlı Alpsarı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Korgun’dan hareket eden Alpsarı ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Çankırı İl Merkezine 22, Korgun İlçe Merkezine 10 km mesafede bulunmaktadır.  Alanın topoğrafik yapısı ve bu yapıyla bütünleşen bitki örtüsünün güzelliği nedeniyle halkın ilgi duyduğu önemli bir mesire yeridir.

Çevre düzenlemesi  İl Özel İdaresince yapılan alanda restoran, masabanklar, perguleler, yürüyüş yolları, yapay çim saha, kondisyon aletleri bulunmakta, ziyaretçiler gölette deniz bisikletleri ve teknelerle gezi yapabilmektedirler.

Paylaşın