Can Atalay Yazdı: Mücadelemizi Sürdüreceğiz

Cezaevindeki 1000. gününde açıklama yapan Can Atalay, “Demokrasi ve hukuktan yana mücadelemizi ısrarla sürdürecek, adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve elbette Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Gezi Parkı Davası’nda 18 yıl hapse çarptırılan, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilmesine ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, sosyal medya hesabından 1000 günü değerlendirdiği bir açıklama yaptı.

Can Atalay, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Tam 1000 gün oldu. Anayasal haklarımızı kullanarak demokratik itirazımızı zulümle ezmeye çalışanlara boyun eğmediğimiz için Silivri’deyiz, Bakırköy’deyiz. Ancak bu süre boyunca dayanışmanız hep yanı başımızdaydı. Bizlere güç verdiniz. Hiç yalnızlık duygusu yaşamadık çünkü bizlerin içeride, sizlerin dışarıda derdi, tasası aynı: Özgür, demokratik bir ülke istiyoruz.

Keyfiliğin değil hukukun, kuralların egemen olduğu, bütün yurttaşların kanun önünde eşit olduğu bir Türkiye istiyoruz. Üzgünüz, ancak 1000 gündür içeride olduğumuz için değil; adalet ve hukuktan günbegün uzaklaşan memleketimiz için, demokrasi adına kaybettiğimiz değerler için üzgünüz. Ülkemizde bugün bir ikili hukuk ve ikili işleyiş egemen durumda. İktidara sımsıkı yapışmış bir çevre, kendi devamı uğruna ayağına dolanan her yurttaşı, her kurumu tasfiye etmek için, başta adalet olmak üzere, tüm kurumları bir sopa olarak kullanıyor.

Bu 1000 günde neler oldu, bir bakalım: Gezi Mahkumiyetlerine duyulan tepkinin de etkisiyle yaklaşık 80 bin oyla Hatay’dan milletvekili seçildim. Anayasaya ve ilgili yasalara göre yapılması gereken çok netti. Ancak ikili hukuk hemen devreye girdi. Yasalar ve Anayasa çiğnendi. Görülmemiş biçimde Anayasa Mahkemesi üyeleri için suç duyuruları yapıldı. Meclis, yasadışılığa boyun eğerek saygınlığını tartışmalı hale getirdi. Meclis’in merdivenleri kana bulandı.

Son olarak, bizleri mahkum ettirme inadıyla beraat ettiğimiz davanın Yargıtay’ca bozma gerekçesi olan ‘eylemi bulacağınız yer’ olarak gösterilen Çarşı Davası beraatle sonuçlandı. Böylece Geziciler üçüncü kez beraat etmiş oldu. Ancak bu beraatler, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce ard arda verilen hak ihlali kararlarının sonuç vermediği bir durumdayız. Çünkü bizlerin 1000 gündür yaşadıkları, kayyumlarla yaşananlar, algı yaratmak için yürütülen operasyonlar, medya üzerindeki baskılar. Bunların hepsi iktidara yapışma durumunun sonuçlarıdır.

“Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız”

Sevgili arkadaşlar, her hal ve şartta muhatabı olduğumuz zulmün karşısında karamsarlığa teslim olmuyoruz. Umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Hiç birimiz! Demokrasi ve hukuktan yana mücadelemizi ısrarla sürdürecek, adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve elbette Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Bu kilidi sizlerin bugün, bu buluşmalarda ve alanlarda yan yana duruşunuz çözecek.

Çözüm için, siyaseten teferruata takılmadan, ana sorunumuzun bugün yaşadığımız ikili hukuku ve ikili işleyişi aşmak olduğunu bilerek, kararlılıkla yan yana duruşumuzu güçlendirmeliyiz. Baskı karşısında enseyi karartmayacağız. Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız. Hukuka, özgürlüğe gönül vermiş, bu yolda yürüyen tüm yurttaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum.”

Paylaşın

AİHM, Türkiye’den “Can Atalay” İçin Savunma Bekliyor

14 Mayıs 2023 tarihinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay’dan milletvekili seçildiği halde TBMM’ye gidemeyen ve Yargıtay kararıyla vekilliği düşürülen Can Atalay’ın avukatları ihlal sürecini AİHM’e taşıdı.

Avukat Özen, “AİHM’e yapılan bu başvuru Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamış olması ve Can Atalay’ın politik nedenlerle yargı kararlarına rağmen tahliye edilmemiş olmasına kaynaklanan bir başvurudur. Bu dosyada da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Adalet Bakanlığı’ndan savunma istedi. Can Atalay’ın tahliye edilip edilmemesi Türkiye’nin hala bir hukuk devleti olup olmadığını göstergesi olacak” ifadelerini kullandı.

Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırıldığı için 25 Nisan 2022’de tutuklanan Avukat Can Atalay, 14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçildiği halde tahliye edilmedi.

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iki karara önce yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sonrasında da Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin direnmesi nedeniyle Atalay, 55 aydır cezaevinde.

Can Atalay’ın Avukat Arkadaşları adındaki grup dün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda buluşarak Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca Atalay’ın serbest bırakılmasını talep etti.

Basın açıklamasına katılan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi’nin 27 Ekim 2023’te vermiş olduğu kararı uygulamayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile TBMM’nin hukuka aykırı hareket ettiğini söyledi.

Prof. Kaboğlu, “Dünya anayasa yargısının kara sayfasını oluşturan bu süreç 27 Ekim günü başladı. 16 Ağustos 2024 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın vekillerin kanının akıtılmasına dek süren anayasa dışı, hukuk dışı, akıl dışı olaylarla devam etti. Bu itibarla 27 Ekim 2023’ten, 16 Ağustos 2024’e kadar devam eden anayasa dışı, hukuk dışı, demokrasi dışı olaylar zinciri hukuk tarihimizde bir kara sayfadır. Bu bakımdan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamaya çağırıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu kararı uygulamaya çağırdıktan başka, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan yargıçlara, yaptırım uygulamaya çağırıyoruz” dedi.

“AYM yeni başvuruları inceliyor”

Mevcut Anayasa Mahkemesi kararları dışında Can Atalay’ın bu mahkemeye yaptığı bireysel ihlal başvuruları ile Gezi davası hükümlüleri ile birlikte yaptığı bir başka başvuru daha var.

VOA Türkçe’den Hilmi Hacaloğlu‘nun sorularını yanıtlayan Atalay’ın avukatı Deniz Özer, “Anayasa Mahkemesi’ne yapılmış başvurulardan biri AYM kararına rağmen tahliye edilmemiş olması, milletvekilinden kaynaklı olan yaşama dokunulmazlığı kullanılmamış olması ile ilgili. Bu başvuru şu anda AYM bölümler önünde incelemede. Bir gün verilmesini ve başvurunun bir an önce artık incelenmesini bekliyoruz. Bir diğer başvuru şu anda cezaevinde olan ve Yargıtay’ca hüküm oynanmış olan bütün sanıklar açısından devam eden Gezi Parkı davasının esasına ilişkin başvuru. Bunun incelemesi de sürüyor” dedi.

Hatay’dan milletvekili seçildiği halde TBMM’ye gidemeyen ve Yargıtay kararıyla vekilliği düşürülen Can Atalay’ın avukatları ihlal sürecini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) de taşıdı.

Avukat Özen, “AİHM’e yapılan bu başvuru Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamış olması ve Can Atalay’ın politik nedenlerle yargı kararlarına rağmen tahliye edilmemiş olmasına kaynaklanan bir başvurudur. Bu dosyada da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Adalet Bakanlığı’ndan savunma istedi. Can Atalay’ın tahliye edilip edilmemesi Türkiye’nin hala bir hukuk devleti olup olmadığını göstergesi olacak” ifadelerini kullandı.

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin avukatı olan Can Atalay, 2013 yılındaki Gezi Parkı olayları sırasında Gezi Parkı Dayanışması’nın üyelerinden biriydi.

İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve tüm sanıklar bakımından beraatle sonuçlan ilk Gezi Davası’nda avukat olarak görev yapan Atalay, Gezi Parkı olayları ile açılan ikinci ve üçüncü davalarda sanık oldu.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci yargılamada dosyası ayrılan sanıklar dışında kalan tüm sanıklar gibi beraat eden Atalay, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 25 Nisan 2022’de sonuçlanan yargılamada Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman’la birlikte 18 yıl hapse mahkum edildi. Osman Kavala ise aynı mahkemede müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Yargıtay 28 Eylül 2023’te Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Ayşe Mücella Yapıcı hakkında verilen hapis cezalarını bozarken Atalay ile birlikte Kavala, Mater, Kahraman ve Özerden hakkında ilk derece mahkemenin kararını onadı.

14 Mayıs 2023’te yapılan seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçilen Gezi davası sanıklarından Can Atalay’ın ismi Meclis kütüğüne yazılmasına ve Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bu karara itiraz eden kararı 30 Ocak 2024’te TBMM Genel Kurulu’nda okunarak milletvekilliği düşürüldü.

Paylaşın

AİHM, Can Atalay İçin Türkiye’den Savunma İstedi

Merkezi Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan AİHM, AYM’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi kararına uyulmadığı için Türkiye’den savunma istedi.

Şerafettin Can Atalay’ın milletvekili seçilmesi sonrası serbest bırakılmaması ve de yargılamasının yenilenmemesi ayrıca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi (AYM) arasındaki sürtüşmeye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), müdahil oldu.

AİHM, biraz önce yayımladığı bildirisine göre Can Atalay’ın milletvekili seçilmesi sonrası serbest bırakılmaması ve de yargılamasının yenilenmemesi ayrıca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin Türk Hükümetinden savunmasını sunmaya davet etti.

Ne olmuştu?

Atalay, 14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimde TİP’ten Hatay Milletvekili seçildi. Atalay’a verilen hapis cezası, 28 Eylül 2023’te Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce onaylandı. AYM ise milletvekili seçilmesi nedeniyle 25 Ekim 2023’te Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi.

Yüksek Mahkeme; yargılamanın durdurulmasına, vekilliğinin kabulüne ve Atalay’ın tahliyesine karar verilmesine hükmetti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı uygulamadı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, 8 Kasım 2023’te AYM’nin süper temyiz mahkemesi gibi davranarak böyle bir hüküm kuramayacağı gerekçesiyle karara uyulmayacağını açıklayarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

AYM bunun üzerine anayasal zorunlulukları anımsatarak 21 Aralık 2023’te ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 3 Ocak’ta bu kararın yok hükmünde olduğu yönünde bir karar aldı.

Yargıtay’ın kararının 30 Ocak’ta TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Atalay’ın avukatlarının yanı sıra TİP, CHP ve DEM Parti; bu kararın iptali için AYM’ye başvurdu.

AYM’nin 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararında, Atalay’ın milletvekilliğinden düşürülmesi kararının “yok hükmünde” olduğu ifade edildi. Bu kararın ardından, Atalay’ın milletvekilliği haklarının iade edilip edilmemesi konusunda gözler Meclis’e çevrildi.

CHP, bu gelişme üzerine Can Atalay’ın durumunu görüşmek Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. 16 Ağustos’taki olağanüstü toplantıda AK Parti İzmir Milletvekili ve İdare Amiri Alpay Özalan, TİP Milletvekili Ahmet Şık’a yumruklu saldırıda bulundu.

Saldırıyı engellemeye çalışan DEM Parti Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de şiddete uğradı ve kaşı yarıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Can Atalay için Meclis’i  tekrar olağanüstü toplantıya çağırdı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Meclis Genel Kurulu’nun aynı konuda ikinci kez olağanüstü toplantıya çağrılmayacağı” gerekçesiyle CHP’nin Can Atalay başvurusunu reddettiği açıklandı.

Paylaşın

TBMM Başkanı Kurtulmuş, CHP’nin Can Atalay Başvurusunu Reddetti

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Meclis Genel Kurulu’nun aynı konuda ikinci kez olağanüstü toplantıya çağrılmayacağı” gerekçesiyle CHP’nin Can Atalay başvurusunu reddettiği açıklandı.

Haber Merkezi / Gezi Parkı davası kapsamında tutuklanan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen tahliye edilmemesine tepkiler gelmeye devam ederken, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un toplantı çağrısını reddettiğini açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Can Atalay için Meclis’i 10 Eylül Salı günü saat 14.00’te tekrar olağanüstü toplantıya çağırmıştı.

Ali Mahir Başarır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin Hatay Milletvekili Can Atalay kararı üzerine yapmış olduğumuz olağanüstü toplantı çağrımızı reddetti. Bu; Meclis’in itibarına da, milletvekili haklarına da, ülkemiz ve Meclis’imizin tarihine de bir hakarettir! Bu kararı kabul etmiyoruz!” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş’un reddetme gerekçesinin ise Meclis Genel Kurulu’nun aynı konuda ikinci kez olağanüstü toplantıya çağrılması olduğu belirtildi.

Numan Kurtulmuş, Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürülmesine yönelik tutumuna ilişkin eleştirilere, “Bizim prosedürlerimiz içerisinde Anayasa Mahkemesi’nin bize yazdığı bir metin yok. Dolayısıyla biz Anayasa Mahkemesinin hangi kararını okutacağız?

Bana birisi ‘TBMM Başkanı yazı yazmış ve falanca mahkemenin verdiği yargı kararını ortadan kaldırmış’ diye bir yol söylesin. TBMM olarak her şeyi yapabiliriz. İsterse yüksek yargı kurumlarının fonksiyonlarını bile değiştirebilir, Anayasa değişikliği yapar, yasamanın böyle bir gücü var ama yasamanın bir mahkeme kararını değiştirme gücü yok” şeklinde yanıt vermişti.

Paylaşın

Meclis Başkanı’ndan Can Atalay Açıklaması: Mahkeme Kararını Değiştiremeyiz

Can Atalay’ın AYM kararına rağmen tahliye edilmemesine ilişkin konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bizim prosedürlerimiz içerisinde Anayasa Mahkemesi’nin bize yazdığı bir metin yok. Dolayısıyla biz Anayasa Mahkemesinin hangi kararını okutacağız?” dedi ve ekledi:

“Bana birisi ‘TBMM Başkanı yazı yazmış ve falanca mahkemenin verdiği yargı kararını ortadan kaldırmış’ diye bir yol söylesin. TBMM olarak her şeyi yapabiliriz. İsterse yüksek yargı kurumlarının fonksiyonlarını bile değiştirebilir, Anayasa değişikliği yapar, yasamanın böyle bir gücü var ama yasamanın bir mahkeme kararını değiştirme gücü yok.”

Gezi Parkı davası kapsamında tutuklanan ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen tahliye edilmemesine tepkiler gelmeye devam ederken, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’tan yeni bir açıklama geldi.

Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Numan Kurtulmuş, “İlk 4 madde tartışması yapmanın ben zaman kaybı olduğuna, Türkiye’de lüzumsuz tartışmaların kapısını açacağına, bu anayasa tartışmalarını da başından zehirleyeceğine inanıyorum” dedi. Kurtulmuş, parlamentoda bulunan büyük bir çoğunluğun ilk 4 maddeyle ilgili değişiklik talebinin olmadığını vurguladı.

Meclis’te bulunan partilerin tamamının ya yeni anayasa ya çok köklü bir anayasa değişiklik teklifini ya seçim beyannamelerinde ya da parti programlarında ifade ettiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Şimdi birinci tur bitti. Bundan sonrasını inşallah güzel, açık bir şekilde yürüteceğiz. Sadece siyasi partiler değil, bütün toplum kesimlerine yayacağız. TBMM’nin öncülüğünde bu süreç yürütülecek.”

‘Mahkeme kararını değiştiremeyiz’

Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürülmesine yönelik tutumuna ilişkin eleştirilerle ilgili soru üzerine de Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Bizim prosedürlerimiz içerisinde Anayasa Mahkemesi’nin bize yazdığı bir metin yok. Dolayısıyla biz Anayasa Mahkemesinin hangi kararını okutacağız?

Bana birisi ‘TBMM Başkanı yazı yazmış ve falanca mahkemenin verdiği yargı kararını ortadan kaldırmış’ diye bir yol söylesin. TBMM olarak her şeyi yapabiliriz. İsterse yüksek yargı kurumlarının fonksiyonlarını bile değiştirebilir, Anayasa değişikliği yapar, yasamanın böyle bir gücü var ama yasamanın bir mahkeme kararını değiştirme gücü yok.”

Paylaşın

Can Atalay’dan Yeni Mesaj: Çözüm Meclis Başkanlığı’nda

TBMM’de yaşanan kavgalı oturuma ilişkin yazılı bir açıklama yapan TİP Milletvekili Can Atalay, “Bitirilmek için aylardır uğraşılan ‘olay’ her aşamada hukuku, adaleti, kurumları ve en sonunda Meclis’i nasıl içine alarak, tüketerek, kirleterek ve genişleyerek devam ediyor” dedi.

Haber Merkezi / Açıklamasının devamında, yaşanan sürecin ancak hukukun açık emri yerine getirildiği zaman durabileceğini vurgulayan Atalay, “Can Atalay’ı bir süre daha hapiste tutmanın derdinde ve çabasında olanlar bile yol açtıkları tahribatı görüyorlar. Can Atalay’ı hapiste tutmayı başarabilmek konunun en önemsiz detayı. Ancak ne var ki Anayasa’ya uymak, hukuka bağlılık basit bir işleme, Can Atalay’ın milletvekili listesine yeniden yazılmasına gelip düğümlendiği için etrafından dolaşılamıyor, bastırıldıkça daha zorlayıcı biçimde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Can Atalay, sözlerini, “Bitti denilenin, bitmesi için her türlü usul, erkan, kurum kimliği, yasa, Anayasa’yı ayaklar altına almanın sonuç getirmediğini, olayın dönüp dolaşıp tekrar tekrar önlerine geldiğini/geleceğini artık herkesin gördüğünü” ifadeleriyle devam ettirdi. Atalay, AYM kararının basit bir işlem gerektirdiğini ve hem sorumluluk hem de çözümün Meclis Başkanı’nda olduğunu kaydetti.

Gezi Parkı Davası’nda aldığı 18 yıl hapis cezası mahkumiyeti nedeniyle Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçildikten sonra milletvekilliği düşürülen Can Atalay, TBMM’de yaşanan kavgalı oturuma ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Can Atalay açıklamasında, son oturum sonrasında ‘Can Atalay Olayı’nın kapanmadığını, daha da büyüdüğünü belirtti ve şöyle dedi:

“Konu ismim ile anılsa da özünde Anayasa’ya, yasalara, hukuka, hakka ve adalete sahip çıkma mücadelesini veren, keyfiliğe karşı duran, hakkımdaki uygulamanın yarattığı ve daha da yaratacağı vahim sonuçların farkında olarak eylemde bulunan, çaba gösteren, savunan, destekleyen, dayanışan, şiddete boyun eğmeyen herkese, milletvekillerine, partilere teşekkür ediyorum.

Çabalarınız ülkemizin bugünü ve geleceği bakımından çok kıymetli. Mevcut duruma bir bakalım: ‘Can Atalay Olayı kapandı mı?’ yoksa Meclis’i de içine alarak daha devasa bir boyuta mı taşındı? ‘Bitirilmek için aylardır uğraşılan ‘Olay’ her aşamada hukuku, adaleti, kurumları ve en sonunda Meclis’i nasıl içine alarak, tüketerek, kirleterek ve genişleyerek devam ediyor.

Bu süreç hukukun açık emri yerine getirildiği zaman ancak durabilir. Can Atalay’ı bir süre daha hapiste tutmanın derdinde ve çabasında olanlar bile yol açtıkları tahribatı görüyorlar. Can Atalay’ı hapiste tutmayı başarabilmek konunun en önemsiz detayı. Ancak ne var ki Anayasa’ya uymak, hukuka bağlılık basit bir işleme, Can Atalay’ın milletvekili listesine yeniden yazılmasına gelip düğümlendiği için etrafından dolaşılamıyor, bastırıldıkça daha zorlayıcı biçimde ortaya çıkıyor.

Anayasa’nın çiğnendiği yerde, çiğneyen her kurumun kendi meşruiyetini tartışmaya açtığı bir yerde artık olay Can Atalay Olayı’nı kat ve kat aşmış bir hal alıyor. ‘Bitti’ denilenin, bitmesi için her türlü usul, erkan, kurum kimliği, yasa, Anayasa’yı ayaklar altına almanın sonuç getirmediği, olay’ın dönüp dolaşıp tekrar tekrar önlerine geldiğini/geleceğini artık herkes görüyor.

Meclis’in yeniden toplantıya çağrılması yeni bir fırsattır. “Olay” zaten kaçınılmaz olarak Meclis yeniden açıldığında her gün baş gündem olacaktır. Çünkü Anayasa’nın korunması ve uygulanması için yemin eden, birinci derece sorumlu olan Meclis, kendisi Anayasa’yı çiğneyerek varlığını sürdüremez. Bu durumun görüleceğini, söyleyenin de çok iyi bildiği hukuken dayanaksız gerekçelerin arkasına sığınılmadan adım atılmasını umuyorum.

Anayasa Mahkemesi kararı basit bir işlem gerektiriyor. Sorumluluk ve çözüm Meclis Başkanı’ndadır. Milletvekilleri listesine adım yazılacak, eğer gerekli görülüyorsa karar Meclis kürsüsünden okunacak. Bütün işlem bu basitliktedir.

‘Can Atalay Olayı’nda, Anayasa hukuk mu geçerli olacak keyfilik mi baskın gelecek mücadelesinin odaklandığı bilinciyle davranan, yeniden toplantı çağrısı için çaba gösteren bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.”

Ne olmuştu?

TBMM, 16 Ağustos’ta Gezi Parkı davası nedeniyle olarak hapis cezası verilen ve Anayasa mahkemesinin kararına rağmen milletvekilliği düşürülen Can Atalay için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un çağrısıyla toplandı. Olağanüstü oturum AKP’lilerin toplu saldırısına sahne oldu.

TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın konuşması sırasında AKP’li Meclis İdare Amiri Alpay Özalan, kürsüye koşarak Şık’a vurdu. Özalan’a karşılık verirken yere düşen Şık’ı, Özalan’ın peşinden gelen kalabalık AKP’li grup linç etmeye çalıştı. AKP’lileri durdurmaya çalışan muhalefet milletvekilleri de saldırıya uğradı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in kaşı yarıldı. Koçyiğit’in kaşından damlayan kanlar görüntülendi.

Paylaşın

İYİ Parti’de “Can Atalay” Çatlağı

İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti’nin CHP’nin “Can Atalay” çağrısına katılım sağlanmayacağını ifade eden İYİ Partili Kürşad Zorlu’yu yalanlayarak, “ Zorlu, şahsi görüşünü beyan etmiş. Partimizde bu kararlar kurullarda alınıyor” dedi.

Müsavat Dervişoğlu açıklamasının devamında, “Bazı arkadaşlarımızın bağımsız milletvekili gibi davranmalarını, kendilerinin başka bir gerekçeleri yoksa tecrübesizliklerine bağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu’nun açıklamalarına yanıt veren Zorlu, “Şahsi görüşünü açıkladığını ancak parti kararına uyacağını belirterek, “Konuyu başka yerlere çekmenin de bir manası yoktur!” dedi.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Can Atalay hakkındaki kararı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nu 10 Eylül’de tekrar olağanüstü toplantıya çağıracaklarını açıklamasına ilişkin, “Can Atalay için normal yasama dönemi beklenmeli. Oylama da yapıldı zaten” demişti.

Halk TV’den İsmail Saymaz, İYİ Parti Milletvekili Kürşad Zorlu’nun Can Atalay için TBMM’nin olağanüstü toplanmasına karşı olduklarına ilişkin açıklamasını İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’na sordu.

İsmail Saymaz’ın aktardığına göre; Müsavat Dervişoğlu, partinin böyle bir kararının olmadığını belirterek, şöyle dedi: “Zorlu, şahsi görüşünü beyan etmiş. Partimizde bu kararlar yetkili kurullarda alınıyor. Bazı arkadaşlarımızın bağımsız milletvekili gibi davranmalarını, kendilerinin başka bir gerekçeleri yoksa tecrübesizliklerine bağlıyoruz.”

“Konuyu başka yerlere çekmenin…”

Müsavat Dervişoğlu’nun açıklamalarına yanıt veren İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, şu ifadeleri kullandı: “Benim Can Atalay konusunda tavrım nettir. Yargıtay önüne arkadaşlarımızla birlikte giderek Anayasa kitapçığını ilk biz teslim ettik. İlk önergeyi de sanırım ben verdim. Ancak gelinen noktada onun da haklılığına zarar getirebilecek bazı görüntüler meydana gelmektedir.

İlk olağanüstü toplantıya katıldım. Bu kez ise yeni bir gerginliğin daha da olumsuz yansıyacağını düşünmekteyim. Bu benim şahsi görüşümdür ve ancak daha önce de ifade etiğim gibi partimin resmi görüşü esastır ve yetkili kurullarımızda bir karar alınır ise elbette buna saygı duyarak katılırım. Konuyu başka yerlere çekmenin de bir manası yoktur!”

Paylaşın

İYİ Parti’den CHP’nin “Can Atalay” Çağrısına Ret

İYİ Parti Milletvekili Kürşad Zorlu, Ekol TV’de yaptığı açıklamada, CHP’nin Can Atalay için TBMM’yi tekrar olağanüstü toplantıya çağırma girişimine katılmayacaklarını ifade etti.

Kürşat Zorlu, geçmişte yaşanan olağanüstü toplantılarda hoş olmayan görüntülerin ortaya çıktığını hatırlatarak, “Parlamento, bu tür durumlarla anılmamalı. Bu durum beni hem üzüyor hem de mahcup ediyor. Can Atalay için normal yasama dönemini beklemeliyiz; zaten gerekli oylama da yapıldı” diye konuştu.

Ayrıca, partinin alacağı karara saygı duyacağını belirten Zorlu, “Parlamenter demokrasiye dönüş çağrıları yapılırken, böyle bir ortam yaratılması milletimizin kafasını karıştırıyor. Milletimiz haklı olarak, ‘Böyle mi parlamenter sisteme döneceksiniz?’ diye soruyor. Ben, bu toplantıya katılarak gergin ve kavgacı bir ortamda bulunmak istemiyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Meclis’i 10 Eylül’de bu gündemde yeniden olağanüstü gündemle toplantıya çağıracaklarını söylemişti. Emir, çağrıyı Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin “yok hükmünde” olduğuna karar veren AYM kararının TBMM Genel Kurulu’nda okutulması istemine dayandıracaklarını açıklamıştı.

TİP’ten Hatay milletvekili seçildiği halde cezaevinden tahliye edilmeyen Can Atalay hakkındaki AYM kararlarının uygulanmamasıyla ilgili TBMM’de genel görüşme yapılması önerisi oy çokluğuyla reddedilmişti. Önergelerin kabul edilmemesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşimi 1 Ekim Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapatmıştı.

Can Atalay için düzenlenen oturumda, TİP Milletvekili Ahmet Şık’a AK Partili milletvekillerin saldırmasıyla başlayan ve ardından çıkan büyük arbedede Şık’ın yanı sıra CHP Milletvekili Okan Konuralp ile DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in yaralanmasına neden olan kavga kamuoyunda büyük tepki çekmişti.

Meclis’te kavga nasıl başlamıştı?

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından toplantıyı yönetmekle görevlendirilen TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ilk sözü Türkiye İşçi Partisi adına İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a vermişti.

Şık, sözlerine, “Bir tespitle başlayacağım. Sizde hiç utanma yok. Zerre miskal, utanmanız yok, haysiyetiniz yok. O yüzden burada usulü konuşmaya da gerek yok” demişti. O sırada bazı AK Parti milletvekillerinin parmak sallaması ve “şerefsiz” demesi üzerine TİP milletvekili “Hakikat her zaman acıtır, o parmağını kırarız, sensin şerefsiz” yanıtı vermişti.

Bu sırada AK Partili milletvekilleri kürsünün etrafını kuşattı, küçük çaplı itiş kakış yaşanmıştı. Gerilimin artması üzerine TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ oturuma ara vermişti. 10 dakikalık aradan sonra yeniden kürsüye gelen Ahmet Şık, iktidar partisine yönelik eleştirilerini sürdürmüştü.

Şık, “Burada usülü konuşmaya hiç gerek yok. Çünkü anayasasızlığın hüküm sürdüğü, kanunsuzluğun teamül haline geldiği bu ülkede size mevzuat anlatacak falan değilim. Din şarlatanlığınıza, göstermelik milliyetçiliğinize kanan, hırsızlığınızı, hukuksuzluğunuzu görmezden gelenleri makbul vatandaş olarak gören sizlerden en çok duyduğumuz söz, vatan haini, bölücü, hain, FETÖ’cü, terörist. Sizden olmayan herkese terörist dediğiniz için Can Atalay’a da terörist demeniz hiç şaşırtıcı değil. Ama herkes bilsin bu ülkenin en büyük terör örgütü hanedanlık ile devlete çöken işte bu sıralarda oturanlardır” demesi üzerine Bozdağ bir kez daha oturuma ara verdiğini duyurmuştu.

Bu sırada kürsüye yürüyen Alpay Özalan, Ahmet Şık’ın boğazına sarılmıştı. Karşılıklı atılan yumruklardan sonra Şık dengesini yitirirken Özalan da kürsünün çevresinden uzaklaşmıştı. Ancak Özalan ile birlikte kürsüye yürüyenlerden AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Eyyupoğlu ve İzmir Milletvekili Eyyup Kadir İnan ön saflarda yer almıştı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş da kavga anlarında öne çıkan isimlerdendi. Kürsü çevresindeki şiddet olayları yaklaşık beş dakika sürmüştü.

DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit ve CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp yaralanmıştı. İktidar partisi milletvekillerinin saldırılarında DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit’in kaşı açılmış ve CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp de başından yaralanmıştı. Koçyiğit’e ilk müdahaleyi CHP Ankara Milletvekili Murat Emir yapmıştı. Bu sırada kürsüye çıkan basamaklarda kan izleri görülmüştü.

Paylaşın

CHP, Can Atalay İçin TBMM’yi Tekrar Olağanüstü Toplantıya Çağırıyor

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında “10 Eylül’de Meclis’in olağanüstü toplanmasını ve Can Atalay’ın milletvekili olduğunun bir kez de Genel Kurul’da tekraren bildirilmesini, okunmasını talep ediyoruz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen ancak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tahliye kararına rağmen vekilliği düşürülen Can Atalay’ın durumunu görüşmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) yeniden olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldı.

Muhalefet, Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesini geçersiz sayılan AYM kararının okutularak, Atalay’ın özlük haklarının iade edilmesini talep ediyor.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Meclis’i 10 Eylül’de bu gündemde yeniden olağanüstü gündemle toplantıya çağıracaklarını söyledi. Emir, çağrıyı Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin “yok hükmünde” olduğuna karar veren AYM kararının TBMM Genel Kurulu’nda okutulması istemine dayandıracaklarını açıkladı.

TİP’ten Hatay milletvekili seçildiği halde cezaevinden tahliye edilmeyen Can Atalay hakkındaki AYM kararlarının uygulanmamasıyla ilgili TBMM’de genel görüşme yapılması önerisi oy çokluğuyla reddedilmişti. Önergelerin kabul edilmemesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşimi 1 Ekim Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapatmıştı.

Can Atalay için düzenlenen oturumda, TİP Milletvekili Ahmet Şık’a AK Partili milletvekillerin saldırmasıyla başlayan ve ardından çıkan büyük arbedede Şık’ın yanı sıra CHP Milletvekili Okan Konuralp ile DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in yaralanmasına neden olan kavga kamuoyunda büyük tepki çekmişti.

Meclis’te kavga nasıl başlamıştı?

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından toplantıyı yönetmekle görevlendirilen TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ilk sözü Türkiye İşçi Partisi adına İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a vermişti.

Şık, sözlerine, “Bir tespitle başlayacağım. Sizde hiç utanma yok. Zerre miskal, utanmanız yok, haysiyetiniz yok. O yüzden burada usulü konuşmaya da gerek yok” demişti. O sırada bazı AK Parti milletvekillerinin parmak sallaması ve “şerefsiz” demesi üzerine TİP milletvekili “Hakikat her zaman acıtır, o parmağını kırarız, sensin şerefsiz” yanıtı vermişti.

Bu sırada AK Partili milletvekilleri kürsünün etrafını kuşattı, küçük çaplı itiş kakış yaşanmıştı. Gerilimin artması üzerine TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ oturuma ara vermişti. 10 dakikalık aradan sonra yeniden kürsüye gelen Ahmet Şık, iktidar partisine yönelik eleştirilerini sürdürmüştü.

Şık, “Burada usülü konuşmaya hiç gerek yok. Çünkü anayasasızlığın hüküm sürdüğü, kanunsuzluğun teamül haline geldiği bu ülkede size mevzuat anlatacak falan değilim. Din şarlatanlığınıza, göstermelik milliyetçiliğinize kanan, hırsızlığınızı, hukuksuzluğunuzu görmezden gelenleri makbul vatandaş olarak gören sizlerden en çok duyduğumuz söz, vatan haini, bölücü, hain, FETÖ’cü, terörist. Sizden olmayan herkese terörist dediğiniz için Can Atalay’a da terörist demeniz hiç şaşırtıcı değil. Ama herkes bilsin bu ülkenin en büyük terör örgütü hanedanlık ile devlete çöken işte bu sıralarda oturanlardır” demesi üzerine Bozdağ bir kez daha oturuma ara verdiğini duyurmuştu.

Bu sırada kürsüye yürüyen Alpay Özalan, Ahmet Şık’ın boğazına sarılmıştı. Karşılıklı atılan yumruklardan sonra Şık dengesini yitirirken Özalan da kürsünün çevresinden uzaklaşmıştı. Ancak Özalan ile birlikte kürsüye yürüyenlerden AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Eyyupoğlu ve İzmir Milletvekili Eyyup Kadir İnan ön saflarda yer almıştı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş da kavga anlarında öne çıkan isimlerdendi. Kürsü çevresindeki şiddet olayları yaklaşık beş dakika sürmüştü.

DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit ve CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp yaralanmıştı. İktidar partisi milletvekillerinin saldırılarında DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit’in kaşı açılmış ve CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp de başından yaralanmıştı. Koçyiğit’e ilk müdahaleyi CHP Ankara Milletvekili Murat Emir yapmıştı. Bu sırada kürsüye çıkan basamaklarda kan izleri görülmüştü.

Paylaşın

MHP’den CHP’ye “Can Atalay” Tepkisi

Can Atalay için TBMM’yi yeniden olağanüstü toplantıya çağıracağını açıklayan CHP’ye tepki gösteren MHP’li Feti Yıldız, “Toplantıyı gerektiren konu görüşüldükten sonra, aynı konuda Gazi Meclis tekrar olağanüstü toplantıya çağrılamaz” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen son kararın, Meclis’te doğrudan okutulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nu yeniden olağanüstü toplantıya çağıracaklarını açıklaması sonrası tepki gösterdi.

Yıldız, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatili yapabilir; ara verme veya tatil sırasında Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır. Meclis başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı sistemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.

Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam edilemez (Anayasa Hükmü). Toplantıyı gerektiren konu görüşüldükten sonra,aynı konuda Gazi Meclis tekrar olağanüstü toplantıya çağrılamaz. Bir hakkın suistimalini anayasa da, kanun da himaye etmez.”

Paylaşın