Yeni Anayasa Tartışmaları: CHP Kapıları Kapattı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Anayasa tartışmaları toplumun gündeminde yok. Bol bir gömleği bu bana dar geliyor diyemezsiniz. Anayasadaki maddelerin çoğu uygulanmıyor zaten. Geçmiş dönemde getirdiklerinde olduğu gibi yeni anayasa tartışmasına kapımız kapalı” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, partisinin genel merkezinde bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’ın aktardığına göre; Burhanettin Bulut, Tüzük Kurultay’ında en tartışılan maddenin ön seçimi içeren 52 madde olduğunu belirterek, buna rağmen 36 kişinin bu maddeye itiraz ettiğini söyledi. 7 Eylül’de parti programının başlangıcını yaptıklarını belirten Bulut, CHP’nin seçim startını verdiğini ifade etti. “Var bir çaresi” sloganı ile kampanya başlattıklarını belirten Bulut, bu kampanya halkın sorunlarına yönelik çalışmalar yürüteceklerinin altını çizdi.

“Vardır bir çaresi” kampanyasının 4 ana başlıkta ele aldıklarını belirten Bulut, bu başlıkların ise çiftçiye verilen destek, kent lokantaları, yurt ve kreşler olarak belirlendiğini söyledi. Bulut, hazırlanan kampanya filmlerinde oynayan karakterlerin kurgu olmadığını ve gerçek kişilerden hazırlanarak oluşturulduğunu anlattı. Bu kapsamda hazırlanan videoları gazetecilerle paylaşan Bulut, bu videoların dijital mecralarda yayınlanacağını söyledi.

Mevcut iktidarın uzunca bir süredir kutuplaşmadan nemalandığını anlatan Bulut, iktidarın devam edebilmesi için teğmenlere yönelik tartışmalar ve Anayasanın 4. Maddesi gibi gündemlerle propaganda yürüttüğünü aktardı.

Normalleşme sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bulut, bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uzlaşma için yapılmadığını söyledi. Bulut’a, Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir programda dile getirdiği tüzük değişikliği ve normalleşme sürecine yönelik eleştirileri sorudu. Bulut, “Parti geleneği itibariyle genel başkanın yaptığı eleştirilere yanıt verilmez. Eleştirileri katkı olarak karşılıyoruz ama kurultayda taslak tüm il başkanlarının imzasıyla geçti ve genel başkanımız tüm sözleri yerine getirdi” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun normalleşme eleştirisine ise Bulut, “Genel başkanımız birinci parti olma sorumluluğuyla davranacağız dedi. Kutuplaşmanın toplumun ezilen kesimlerine daha çok zarar verdiğini dile getirdi. Normalleşmeyi sorduğumuzda toplumun yüzde 85’i olumlu buluyor. Bu önemli bir mesaj ve toplumun olumlu gördüğü bir şeyden neden vazgeçelim?” diye karşılık verdi.

Bulut, iktidarın normalleşmenin iyi olduğunu söylerken, yeniden sertleşmeye başladığını, bunun nedenin ise düşen oy kabını engelleyememesinden kaynaklandığın söyledi. Bir gazetecinin, “Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerinin parti için bir muhalefet yaratıyor mu?” sorusuna ise Bulut, böyle bir durumun olmadığını söyledi.

CHP’nin gündeminde yeni anayasa tartışmalarının da olmadığına değinen Bulut, bu konunun önümüzdeki günlerde en çok tartışılan konulardan birisi olacağını savundu. Bulut, “Anayasa tartışmaları toplumun gündeminde yok. Bol bir gömleği bu bana dar geliyor diyemezsiniz. Anayasadaki maddelerin çoğu uygulanmıyor zaten. Geçmiş dönemde getirdiklerinde olduğu gibi yeni anayasa tartışmasına kapımız kapalı” dedi.

Bulut, erken seçime yönelik sorulan soruya ise 31 Mart seçimlerinde yapılan kamuoyu yoklamalarında bu talebin düşük olduğunu ancak şimdi yapılan kamuoyu yoklamalarında bu rakamın her geçen gün arttığına işaret etti.

Son yapılan kamuoyu araştırmalarında toplumun yüzde 50’sinden fazlasının erken seçim talebinde bulunduğunu belirten Bulut, bu rakamın önümüzdeki sene daha da artacağına dikkat çekti. Bulut, seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakip olmasından çekinmediklerini de ekledi.

Mansur Yavaş’ın CHP’nin DEM Parti ve HÜDA PAR’a mesafe koyması yönünde yaptığı açıklamaları da sorulan Bulut, bu konuda bir kucaklama siyasetinin olmadığını ve realite üzerinden siyaset yürüttüklerini söyledi.

Bulut, “DEM Parti yüzde 10’un üzerinde oy almış bir parti. DEM Parti’yi şeytanlaştırmanın kime yararı var ona bakmak lazım” dedi. HÜDA PAR’ın Anayasanın dördüncü maddesine yönelik açıklamalarına ise, “Gündemde kalmanın telaşıyla verilen çıkışlar. Bu kadar cevap yeter onlara” yanıtı verdi.

“Cumhurbaşkanı adayımıza yönelik anketler yapıyoruz”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davasına yönelik bir planlamaları olup olmadığı sorulan Bulut, “İktidar bu konuda her türlü hukuksuz yönteme başvuruyor. Umarız böyle bir durum yaşanmaz” dedi. Erken seçim durumuna ilişkin adaylarını ne zaman belirleyecekleri sorulan Bulut, “Erken seçime yönelik talepler artıyor. Cumhurbaşkanı adayımıza yönelik anketler yapıyoruz” açıklamasında bulundu.

CHP genel merkezinin Ekrem İmamoğlu’nun yeterince arkasında durmadığına yönelik eleştiriler olduğu sorulan Bulut, “Hiç kimse endişe etmesin, değil İmamoğlu herhangi bir partilimize yapılacak haksızlıkta, CHP haksızlığa uğrayan kişinin yanında olacaktır. Can Atalay bizim vekilimiz değil ancak onun da ilk günden bu yana yanındayız” dedi.

Paylaşın

Kamuda Tasarruf Sözde: Toplantı Ve Tanıtım Giderleri Rekor Kırdı

CHP’li Burhanettin Bulut, bu yılın ilk üç ayında toplantı ve organizasyon giderleri ile tanıtma ve ağırlama giderlerinin rekor kırdığını belirterek, Hazine’nin kasasından çıkan paranın 1 milyar 488 milyon 750 bin lira olduğunu söyledi.

Haber Merkezi / Burhanettin Bulut, “Özellikle yerel seçimlerin yapıldığı mart ayından giderler rekor kırdı. Ayın sonunu getiremeyen vatandaşa kemer sıktıran, emekliye sabır telkin eden Saray yönetimi har vurup harman savuruyor” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, bu yılın ilk üç ayında toplantı ve organizasyon giderleri ile tanıtma ve ağırlama giderlerine Hazine’nin kasasından çıkan paraları inceledi. Toplantı ve organizasyon giderleri adı altında yılın ilk üç ayında toplamda 687 milyon 555 bin lira harcandığını kaydeden Bulut, şöyle devam etti:

“Ocak ayında 3 milyon 188 bin, şubat ayında 47 milyon 403 bin olan toplantı ve organizasyon gideri yerel seçimlerin yapıldığı mart ayında uçuşa geçti. Mart ayında toplantı ve organizasyon gideri için harcanan para 636 milyon 964 bin lira oldu. 2023 yılında toplantı ve organizasyon giderleri için Hazine’nin kasasından çıkan para toplamda 1 milyar 61 milyon liraydı.”

Ocak ayında 15 milyon 881 bin, şubat ayında 81 milyon 108 bin lira olan temsil, tanıtma ve ağırlama giderlerinin de mart ayında 704 milyon 206 bin liraya yükseldiğini kaydeden Bulut, yılın ilk üç ayında Hazine’den çıkan paranın 801 milyon 195 bin lira olduğunu bildirdi. Geçtiğimiz yıl boyunca temsil, tanıtma ve ağırlama giderlerine 1 milyar 797 milyon lira harcanmıştı.

Toplantı ve organizasyon giderleri ile tanıtma ve ağırlama gideri için yılın ilk üç ayında Hazine’nin kasasından çıkan paranın 1 milyar 488 milyon 750 bin lira olduğunu söyleyen Bulut, “Özellikle yerel seçimlerin yapıldığı mart ayında söz konusu kalemler rekor kırdı.

Ayın sonunu getiremeyen vatandaşa kemer sıktıran, emekliye sabır telkin eden Saray yönetimi har vurup harman savuruyor. Kamuda tasarruf sözleri sadece kuru hamasetten ibaret. Rakamlar açıkça gösteriyor ki AKP seçimin masraflarını Hazine’nin yani milletin sırtına yüklemiş. Milletin vergileri açılış görünümlü mitinglerde, temel atma törenlerinde, parti toplantılarında çarçur edilmiş” dedi.

Paylaşın

RTÜK, Muhalif Medyayı İzliyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “RTÜK, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kalan yorum ve değerlendirmeler nedeniyle muhalif kanallara ceza yağdırıyor” dedi ve ekledi:

“RTÜK, son cezalarla yerel seçim öncesi muhalif medya üzerindeki baskıları daha da arttıracağı sinyalini verdi. İktidarı hedef alan en küçük bir eleştiri RTÜK’ün radarına takılıyor. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ekran karartmalarla, idari para cezalarıyla basın ve ifade özgürlüğünü engellemek demokrasiye vurulacak en büyük darbedir.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 2023 yılı karnesini çıkardı. Yıl boyunca, iktidarın sopası durumundaki RTÜK’ün yine muhalif basın yayın organlarını hedef aldığını kaydeden Bulut ekran karartma ve para cezaları dahil ağır yaptırımlar uyguladığını açıkladı.

Bianet’in aktardığına göre; Bulut, son toplantıda tarikat ve cemaatlerin iç yüzünü kurgusal olarak anlatan Kızıl Goncalar dizisi nedeniyle FOX TV’ye idari para ve iki kez program durdurma cezası verildiğini hatırlattı. Bulut, “Tarikatların ‘mili-manevi hassasiyetlerimize aykırı’ diyerek aldırdıkları yasakların RTÜK eliyle ekranlara taşınması kabul edilemez” dedi.

“RTÜK muhalif medyayı izliyor”

“TRT’ye ve iktidara yakın kanallara adeta kör, sağır, dilsiz olan RTÜK, yıl boyu muhalif medya kanalları izledi” diyen Bulut, şöyle devam etti: “RTÜK, FOX TV, Halk TV, Tele1, Sözcü TV, KRT başta olmak üzere iktidarı eleştiren muhalif kanalları hedef alıyor. Ceza verebilmek için adeta kılı kırk yarıyor; bahaneler üretiyor.

Haber türünde yayın yapan Halk TV’ye bu yıl 14 kez toplam 2 milyon 866 bin TL idari para, 5+5+5 olmak üzere 3 kez program durdurma cezası, Tele 1’e 17 kez toplam 1 milyon 200 bin TL idari para, 5+3 olmak üzere 2 kez program durdurma, 1 kez 7 gün yayın durdurma cezası, Habertürk’e 2 kez toplam 495 bin 965 TL idari para cezası,

Flash Haber’e 6  kez toplam 342 bin 952 TL idari para, 5+3 olmak üzere 2 kez program durdurma cezası, KRT’ye 4 kez toplam 257 bin 204 TL 4 idari para, 1 kez 3 program durdurma cezası, TGRT Haber’e 2 kez idari para cezası, Sözcü TV’ye  1 idari para cezası uygulandı.  2023 yılında haber türünde yayın yapan kanallara 9 kez de idari yaptırım, 46 kez toplam 5 milyon 162 bin 569 TL idari para cezası uygulandı.

RTÜK tarafından, genel yayın türünde yayın yapan FOX TV’ye 7 kez toplam 25 milyon 175 bin 811 TL idari para, 1 kez 2 program durdurma cezası, Show TV’ye 2 kez toplam 3 milyon 283 bin 892 TL idari para, 1 kez 2 program durdurma cezası, Star TV’ye 1 kez toplam 9 milyon 702 bin 489 TL idari para cezası,

Cadde TV’ye 1 kez idari para cezası, İlke TV’ye 1 kez idari para cezası, TV 5’e 1 kez 3 program durdurma cezası, Beyaz TV’ye 3 kez toplam 617 bin 526 TL idari para cezası verildi. Genel yayın türünde yayın yapan kanallara 15 kez toplam 38 milyon 779 bin 718 TL idari para cezası verildi; 3 kez idari yaptırım uygulandı.”

“Muhalif kanallara ceza yağdırıyor”

Bulut, son olarak şunları belirtti: “RTÜK, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kalan yorum ve değerlendirmeler nedeniyle muhalif kanallara ceza yağdırıyor. RTÜK, son cezalarla yerel seçim öncesi muhalif medya üzerindeki baskıları daha da arttıracağı sinyalini verdi.

İktidarı hedef alan en küçük bir eleştiri RTÜK’ün radarına takılıyor. Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ekran karartmalarla, idari para cezalarıyla basın ve ifade özgürlüğünü engellemek demokrasiye vurulacak en büyük darbedir.”

Paylaşın

Asgari Ücretlinin Bütçesi Aralık Ve Ocakta Sarsılacak

Havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların öncelikli gündeminin ısınma ihtiyacı olduğuna dikkat çeken CHP’li Burhanettin Bulut, “Asgari ücrete yapılacak zam ceplere girene kadar aralık ve ocak aylarında artacak ısınma giderleri asgari ücretli milyonlarca vatandaşın da bütçesini zorlayacak” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Kış aylarında başta gıda olmak üzere iğneden ipliğe her ürüne zam yağmuru beklenirken; kentlerde asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı ısınmada kullanacağı doğalgaz faturaları adeta yakacak. Borçlarını ödemekte dahi zorlanan milyonlarca vatandaşımız, kara kışa icralık giriyor. İcra dairelerinde bulunan dosya sayısı 21 milyon 754 bin oldu. Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 85 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor.”

Bulut açıklamasının devamında, “Asgari ücret günden güne pul olup erirken, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 15 bin 684 liraya yükseldi. Vatandaş oduna, kömüre mi para verecek, kirasını, faturalarını ödeyip, mutfak masraflarını mı karşılayacak? Asgari ücrete zam yapılsa dahi zam emekçinin cebine şubat ayında girecek. 2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların öncelikli gündeminin ısınma ihtiyacı olduğuna dikkat çekti. CHP’li Bulut, hazırladığı çalışmada doğalgaza erişimi olmayan kırsal bölgelerdeki vatandaşların ısınmak için kullandığı oduna ve kömüre son bir yıl içerisinde fahiş oranda zam yapıldığını ortaya koydu.

CHP’li Bulut, konuya ilişkin şunları dile getirdi: Türkiye’de nüfusumuzun yaklaşık yüzde 30’unun doğalgaza erişimi bulunmuyor. Havaların soğumasıyla birlikte başta kırsal bölgeler olmak üzere doğalgaza erişimin olmadığı yerleşim yerlerinde vatandaşlar ısınma ihtiyacını gidermek için en çok kömür ve odun kullanıyor. Kömür ve odun fiyatları geçtiğimiz yıla göre iki kattan daha fazla artarken; kırsal bölgelerde dar gelirlileri en çok zorlayacak konuların başında ısınma gideri geliyor.

Yerli ve ithal kömür fiyatları geçtiğimiz yıl kış öncesi ton başına ortalama 2 bin 500 lira ile 4 bin lira arasındayken; bu yıl kış öncesi türüne göre kömürün ton fiyatı 7 bin 250 lira ile 9 bin lira arasına çıktı. Başka bir deyişle kömüre yapılan zam oranı yüzde 125’i buldu. Yine kırsal kesimlerde ısınmada en çok kullanılan odunun ton fiyatı da geçtiğimiz yıl kış öncesi 2 bin 500 lira ile 3 bin 750 lira arasında değişirken; bugün odunun ton fiyatı 7 bin lira ile 9 bin lira arasına yükselmiş durumda. Oduna yapılan zam oranı da yüzde 140’u buldu. Son bir yıl içerisinde odun ve kömür almak adeta lüks haline geldi.

“2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek”

CHP’li Bulut, doğalgaz erişimi olan kentlerde ise aylık 25 metreküp bedava verilen doğalgazın ısınma ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğuna dikkat çekti. 11 bin 402 lira olan asgari ücrete yapılan zammın çalışanların cebine Şubat 2024’te gireceğine dikkat çeken CHP’li Bulut; şunları dile getirdi:

“Asgari ücrete yapılacak zam ceplere girene kadar aralık ve ocak aylarında artacak ısınma giderleri asgari ücretli milyonlarca vatandaşın da bütçesini zorlayacak. Kış aylarında başta gıda olmak üzere iğneden ipliğe her ürüne zam yağmuru beklenirken; kentlerde asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızı ısınmada kullanacağı doğalgaz faturaları adeta yakacak. Borçlarını ödemekte dahi zorlanan milyonlarca vatandaşımız, kara kışa icralık giriyor.

İcra dairelerinde bulunan dosya sayısı 21 milyon 754 bin oldu. Vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 85 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Asgari ücret günden güne pul olup erirken, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 15 bin 684 liraya yükseldi. Vatandaş oduna, kömüre mi para verecek, kirasını, faturalarını ödeyip, mutfak masraflarını mı karşılayacak? Asgari ücrete zam yapılsa dahi zam emekçinin cebine şubat ayında girecek. 2 ay sürede vatandaş enflasyon karşısında ezilecek.”

Paylaşın

Türkiye’nin Yarısı Bankalara Borçlu: Vatandaş Borcu Borçla Kapatıyor

CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, “Neredeyse Türkiye’nin yarısı bankalara borçlu. Borç dağları aştı. Geliri giderine yetmeyen vatandaş çareyi bankalardan kredi çekmekte buluyor. Ancak maaşı enflasyonla birlikte eridiğinden borçlarını ödeyemiyor” dedi ve ekledi:

“İktidar bozulan ekonominin yükünü, bütçe açıklarını vatandaşın sırtına yükledi. Zamlarla, ÖTV ve KDV artışlarıyla halkın üzerine kabus gibi çöktü. İktidarın art arda yaptığı fahiş zamlar zaten zor durumda olan vatandaşı daha da sıkıntıya sokacak. Önümüzdeki aylarda borçlar katlanacak, icra dairelerine dosya yağacak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, son beş yılda bankalar tarafından kredi kartı ve/veya bireysel kredi borcu yüzünden bankalar tarafından icra takibine alınan vatandaşların sayısının 3 milyon 840 bin kişiyi geçtiğini söyledi.

Bulut, Mayıs 2023 sonu itibariyle bankalar borcunu ödeyemeyen 2 milyon 398 bin kişiyi, varlık yönetim şirketleri de 2 milyon 29 bin kişiyi icra takibinde tutmaya devam etiğini bilirdi.

38 milyon 565 bin vatandaşın bankalara ve finansman şirketlerine bireysel kredi borcu bulunduğuna dikkat çeken Bulut, bankalara kredi kartı borcu bulunanların sayısının 37 milyon 892 kişi olduğunu, 27 milyon 873 bin kişinin de kredili mevduat hesabı bulunduğunu belirtti.

Vatandaşların bankalara ve tüketici finansman şirketlerine olan bireysel kredi ile kredi kartları borçlarının 2 trilyon 228 milyar liraya kadar yükseldiğini dikkat çeken Bulut, “Yıl başından bu yana tüketici kredileri 310 milyar lira artarak 1 trilyon 430 milyar liraya, kredi kartı borçları ise 343,7 milyar lira büyüyerek 798 milyar liraya kadar çıktı” dedi.

“Vatandaş çareyi bankalardan kredi çekmekte buluyor”

Seçim sonrası zam yağmuruyla birlikte kara listeye alınan vatandaşların sayısının daha da artacağına işaret eden Bulut, “Neredeyse Türkiye’nin yarısı bankalara borçlu. Borç dağları aştı. Geliri giderine yetmeyen vatandaş çareyi bankalardan kredi çekmekte buluyor. Ancak maaşı enflasyonla birlikte eridiğinden borçlarını ödeyemiyor.

İktidar bozulan ekonominin yükünü, bütçe açıklarını vatandaşın sırtına yükledi. Zamlarla, ÖTV ve KDV artışlarıyla halkın üzerine kabus gibi çöktü. İktidarın art arda yaptığı fahiş zamlar zaten zor durumda olan vatandaşı daha da sıkıntıya sokacak. Önümüzdeki aylarda borçlar katlanacak, icra dairelerine dosya yağacak” dedi.

Paylaşın

Bireysel Kredi Ve Kredi Kartı Borçları 2 Trilyon Liraya Dayandı

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da gerçekler yaşanan ekonomik krizin derinliğini gözler önüne seriyor. CHP’li Bulut, ‘Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 24-31 Mart haftasında 44 milyar lira daha artarak 1 trilyon 896 milyar liraya kadar çıktı’ dedi.

Sol Haber’in aktardığına göre, CHP Adana Milletvekili ve Adayı Burhanettin Bulut, iktidarın izlediği yanlış politikaların faturasını halkın ödediğini söyledi. AK Parti iktidarları döneminde vatandaşın her geçen gün biraz daha yoksullaştığını kaydeden Bulut, Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yüküyle karşı karşıya kalındığını söyledi.

CHP’li Bulut, “Türk lirasının her geçen gün değer kaybetmesiyle, maaşı kuşa dönen vatandaş, borcu borçla çevirerek hayatını idame etmeye çalışıyor. Aldıkları 3 kuruş maaşı da kredi kartına ya da bireysel kredi faizlerine gidiyor. Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 24 – 31 Mart haftasında 44 milyar lira daha artarak 1 trilyon 896 milyar liraya kadar çıktı. Vatandaşların banka borçlarında yılbaşından bu yana ise 322 milyar liralık artış yaşandı” dedi.

Vatandaşın devasa bir borç yükü altında kaldığını kaydeden Bulut, şöyle devam etti: “Vatandaşların borcunun 1 trilyon 310 milyar lirası bireysel kredilerinin, 585 milyar lirası da kredi kartı borç bakiyelerinden kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 18,7 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 25,5 milyar liralık artış yaşandı. Bu yılın ilk iki ayında 141 bin 802 kişi bireysek kredi borcunu, 115 bin 485 vatandaş ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alındı.

Milyonlarca kişi icralık

Hem kredi kartı hem de bireysel kredisi yüzünden takibe alınanlar tek kişi sayıldığında 214 bin 939 kişi ocak ve şubat aylarında bankalar tarafından icraya verildi. Bankalar tarafından önceki beş yıllık dönemde icraya verildikleri halde borçları devam edenlerin sayısı 3 milyon 865 bin 446 kişi.

İcra dairelerinde toplam 33 milyon 275 bin dosya işlem gördü. Bu dosyaların 24 milyon 299 bini 2021 yılında sonuçlandırılamayıp 2022 yılına devredilen dosyalardan, 9 milyon 46 bini ise yıl içerisinde gelen yeni dosyalardan oluştu. Yeni gelen dosya sayısı önceki yıla göre yüzde 7,9 oranında arttı.”

Paylaşın

İktidar, Rekor Bütçe Açığına Doğru Koşuyor!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, bugün yaptığı yazılı açıklamada, yıl bitmeden TBMM’den ikinci bütçeyi çıkaran iktidarın, aldığı ek ödeneği de faize aktardığını vurguladı.

“Merkezi yönetim bütçesi, KİT’lere borç verme, iç ve dış borçlar ile bankaların toplayıp kredi olarak sattığı kur korumalı mevduatlar (KKM) için faiz ödeme bütçesine dönüştü diyen Bulut, “Bu yılın ilk sekiz aylık döneminde iç ve dış borç faiz ödemeleri 169,6 milyar liraya yükseldi. KKM için ödenen 75,6 milyar liralık faiz ödemeleri de dahil edildiğinde, toplam faiz ödemesi 245,2 milyar liraya ulaştı. Bütçe, faiz ödemeleri nedeniyle kevgire döndü. AKP döneminde bütçeden yapılan faiz ödemeleri, 1 trilyon 543 milyar liraya kadar ulaştı. Yıl sonuna kadar bütçeden iç ve dış borçlar için toplam 330 milyar lira faiz ödenmesi öngörülüyor. Bu tutar, KKM için yapılacak faiz ödemesiyle birlikte 500 milyar liraya yakın bir büyüklük oluşturacak” ifadelerini kullandı.

Bulut, şunları kaydetti: Hiçbir şekilde rakamları tutmayan Orta Vadeli Program’da, 17 Ekim’de TBMM’ye sunulacak olan 2023 yılı bütçesiyle iç ve dış borçlar için ödenecek faiz tutarı şimdiden 565,6 milyar lira olarak öngörülüyor. Gelecek yıl KKM için ne kadarlık bir faiz farkı ödemesi yapılabileceğine ilişkin tahmin henüz belli değil. KKM’nin bütçeye yükü, kartopu gibi günden güne büyüyor.

Bütçeye yükünün ne kadar olacağı henüz belli olmasa da en iyi ihtimalle 200 milyar liraya yaklaşacak KKM faiziyle birlikte 2023 yılında bütçenin faiz yükünün en az 750 milyar liraya bulacağı belirtiliyor. Sadece iç ve dış borç faiz ödemesi için 2023 yılında ayrılan tutar, 2022 yılındaki 330 milyar liraya göre yüzde 71,5 oranında artacak ve bütçenin en yüksek artan kalemi olacak.

“İktidar, rekor bir bütçe açığına doğru gidiyor”

Hem bu yılın hem de gelecek yılın bütçesinde büyüyen bir başka kalem ise KİT’lere bütçeden verilecek ‘borç’ olarak gözüküyor. Bu yılın ilk sekiz aylık döneminde bu kuruluşlara bütçeden verilen borç, geçen yıla göre 6 kat artarak 150 milyar lirayı geçti. Bu rakamın, bu yılın tamamında 292 milyar lirayı, gelecek yıl ise 359 milyar lirayı bulması bekleniyor. Bütçede ‘borç verme’ adıyla sınıflandırılsa da KİT’lere verilen bu tür borçlar geri tahsil edilemiyor. Seçim yılı olan 2023 için kesenin ağzını açacak olan iktidar, rekor bir bütçe açığına doğru gidiyor.”

Paylaşın

Vatandaşların Bankalara Borcu 4 Yılda Yüzde 237 Arttı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin 9 Temmuz 2018 tarihinde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçmesinden bugüne dek yaşanan gelişmeleri rapor haline getirdi. “Tek Adam Rejimi’nin 4. Yılı Raporu” ismi ile derlenen rapor, ülkedeki yıkımın boyutunu gözler önüne serdi.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre CHP’li Bulut, “İşsizlikten icra dosyaları sayısına, iç ve dış borçlardan vatandaşın ve KOBİ’lerin bankalara olan borçlarına, hukuktan özgürlüklere Türkiye her alanda büyük bir yıkım yaşıyor. Tek adam rejiminde hangi ekonomik göstergeye baksak çöküş görüyoruz. Vatandaşın ve KOBİ’lerin bankalara olan borçları neredeyse 3’e katlandı. Milli gelir milyarlarca lira kayba uğradı, kişi başına düşen gelir azaldı” ifadelerini kullandı.

‘Milli gelir düştü’

CHP’li Bulut’un raporunda yer alan değerlendirmeler şöyle:

“2018’de dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye, 2021 sonu itibarıyla 21. sıraya geriledi. 891,8 milyar dolar olan milli gelir 793 milyar dolara düştü. Milli gelir, 98 milyar dolar kayba uğradı. Kişi başı milli gelir 10 bin 694 dolar iken, 9 bin 374 dolara indi. Merkez Bankası, borçlar düşüldükten sonra net 36 milyar dolar rezerve sahipken, tek adam rejiminin ardından eksi 54,5 milyar dolara geriledi.

‘6,24 TL olan benzinin litresi 25 TL’yi aştı’

2018 Haziran’da bir dolar 4,60 TL iken bugün 17,21 TL. Bir euro 5,35 TL iken bugün 17,56 TL oldu. Akaryakıta zam yağdı. 6,24 TL olan benzinin litresi, bugün 25,32 TL’ye. 5,69 TL olan motorinin litresi, bugün 24,74 TL’ye yükseldi. Bir TL olan 200 gram ekmeğin fiyatı 4 TL’ye yükselerek 4 kat arttı. 58 TL olan kuşbaşı etin kilosu, bugün 136 TL’den satılıyor.

‘Enflasyonda 6. sıradayız’

Yıllık enflasyon 2018’de yüzde 20,3 iken, TÜİK rakamıyla yıllık yüzde 78,85 oldu. Yaşam pahalılığında Venezüela, Sudan, iflas etmiş Lübnan, savaştaki Suriye, Zimbabve’nin ardından dünyada 6. sıradayız.

‘Vatandaşların bankalara borcu yüzde 237 arttı’

2018 sonunda Hazine’nin iç ve dış borçları toplam bir trilyon 67 milyar 115 milyon TL iken bugün 3 kattan fazla artarak 3 trilyon 363 milyar 604 milyon TL’ye yükseldi. Yurttaşların Haziran 2018’de bankalara olan borcu 526 milyar lira düzeyindeyken 2022 Mayıs’ında bir trilyon 284 milyar liraya yükseldi. Yüzde 237 oranında arttı. KOBİ’lerin borcu 550 milyar TL iken bir trilyon 506 milyar oldu. Borç 3’e katlandı.

İcra dosyalarında artış

Türk-İş, Haziran 2018’de 4 kişilik ailenin açlık sınırını bin 714 TL olarak hesaplamıştı. Bu rakam, 6 bin 319 liraya yükseldi. 2018 sonunda icra dairelerinde 18 milyon 680 bin olan dosya sayısı, 1 Temmuz itibarıyla 23 milyon 826 bine çıktı.

2018’de 49 milyon 43 bin 763 kutu olan antidepresan kullanımı, 2021’de 59 milyon 641 bin 14 kutuya yükseldi. Antidepresan kullanımı 5 milyon kutudan fazla arttı.

Türkiye, 2018’de Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 113 ülke içinde 101. sırada yer alıyordu. 2021’de ise 139 ülke arasında 117. sıraya geriledi. 210 ülke ve bölgenin karşılaştırıldığı 2018 yılındaki Dünya Özgürlükler Raporu’nda haklar anlamında ‘özgür olmayan’ ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye’ye, son raporda da yine aynı kategoride yer verildi.

İşsizlik

Tek adam rejimi öncesinde gerçek işsiz sayısı 6 milyon 864 bin kişi iken 8 milyonu aştı. Yaklaşık bir milyondan fazla kişi işsizler ordusuna katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Kabinesi’nden bugüne dek pek çok isim ya ‘görevden affını’ istedi veya görevden alındı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ‘görevden affını’ isteyen ve görevden alınan isimler oldu.

Sistemin ilk Kabinesin’deki 7 kişi gitti. Hatta Berat Albayrak’ın yerine gelen Lütfi Elvan da görevden affını istedi.

Paylaşın

İlaç Krizi Kapıda

Türkiye’nin ilaç krizine girdiğini söyleyen CHP’li Bulut, “Eczaneler artan giderler karşısında elektrik, doğalgaz, su, kira gibi sabit işletme masraflarını bile karşılamakta yetersiz kalıyor. Eczacılar için artık bıçak kemiğe dayandı. Eczacıların dayanacak gücü kalmadı. Darboğaza giren eczanelerde yaşanan ekonomik sorunlar göz önünde bulundurularak bir an önce İlaç Fiyat Kararnamesi güncellenmeli” dedi.

Birgün’de yer alan habere göre; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin adım adım ilaç krizine girdiğini belirtti. Artan döviz kuru ve ilaç firmalarının zam beklentisi sebebiyle yüzlerce ilacın eczane raflarında bulunmadığını kaydeden Bulut, “İlaç döviz kuru yıl içinde 3-4 kez güncellenmeli, ilaç yokluğunun önüne geçilmeli” dedi.

Bulut, açıklamasında şunları kaydetti: “Firmaları, ürettiği ve ithal ettiği ilaçları ya hiç getirmiyor ya da çok az getiriyor. Yeni ilaçların yüzde 80’i, yılda bir kez güncellenen ilaç döviz kuru nedeniyle Türkiye’de bulunmamaktadır. Zam bekleyen firmalar piyasaya az sayıda ilaç sürüyor. Defalarca Sağlık Bakanlığı’na çağrı yaptık ama dinlemediler. İlaç krizi her yıl yaşanmasına rağmen Sağlık Bakanlığı, konuya ilişkin kalıcı bir çözüm getiremedi. Eczane eczane gezen hasta ve hasta yakınları ilaç bulamıyor ve mağdur oluyorlar. İlaç-döviz kuru yıl içinde 3-4 kez güncellenerek ilaç yokluğunun önüne geçilebilir.”

“Eczacıların dayanacak gücü kalmadı”

Eczacıların yaşadığı bir diğer sorunun da 13 yıldır güncellenmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi olduğunu ifade eden CHP’li Bulut sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülke genelinde 28 bin eczane, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi için gece gündüz hizmet veriyor. Ekonomik kriz, döviz kurundaki yükseliş, ardı ardına gelen fahiş zamlar, eczanelerin de ekonomik yapısını bozdu. Eczaneler artan giderler karşısında elektrik, doğalgaz, su, kira gibi sabit işletme masraflarını bile karşılamakta yetersiz kalıyor. Eczacılar için artık bıçak kemiğe dayandı. Eczacıların dayanacak gücü kalmadı. Darboğaza giren eczanelerde yaşanan ekonomik sorunlar göz önünde bulundurularak bir an önce İlaç Fiyat Kararnamesi güncellenmeli.”

Paylaşın

BDDK’dan 5 Kişi Hakkında Suç Duyurusu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, ekonomist Güldem Atabay, gazeteci Emin Çapa ve Selçuk Geçer hakkında suç duyurusunda bulundu.

Kurul, suç duyurusunun nedeni olarak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 64. maddesinde yer alan “Bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz” hükmüne aykırı davranma iddiasını ileri sürdü.

Erdoğan sinyali vermişti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan  geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında döviz kurlarındaki hareketlilikle ilgili yapılan değerlendirmelerle ilgili suç duyurusunun sinyallerini vermişti. Erdoğan şunları söylemişti:

“Yaşadığımız süreç bu yöndeki iddiaların gerçek dışı yanıltıcı manipülatif olduğunu ortaya çıkardı, hem de birkaç saat içinde. Söz konusu beyan ve iddialar, kanunlarımıza aykırıdır. Merkez Bankası’nın itibarını kıracak asılsız haber yayamazsınız. Piyasa bozucu eylemler, piyasa dolandırıcılık yapamazsınız. Finansla piyasalarda manipülasyonda suçtur.

Burada hiç af yok. Bunları yapanlar hakkında kanuni yollara başvurulacaktır. BDDK bunlarla ilgili adımlar atmıştır. Merkez Bankası’nda geçmişte başkanlık yapmış olan zat o da bu suçu işlemiştir”

Durmuş Yılmaz’ın döviz kurlarındaki hareketlilikle ilgili yaptığı değerlendirmeleri eleştiren Erdoğan, “Hele hele Merkez Bankası’nda başkanlık yapacaksın, kalkıp yol göstericiliğe soyunacaksın, bunları hesaba çekecekler. Kamu görevinde bulunmuş birisi kamu aleyhinde açıklama yapamaz. Burada bir sorun var, yine o sorunu hep beraber kaldıracağız. Onlarda bedelini ödeyecekler. Milletvekili sebebiyle yırtar ama tazminat olarak bunun bedelini öder” demişti.

“Gözdağı verilmek isteniyor”

Hakkında suç duyurusunda bulunan isimler BDDK’nın girişimine tepki gösterdi. Gazeteci Emin Çapa, Halk TV’de yaptığı açıklamada kendilerine gözdağı verilmek ve susturulmak istendiğini belirterek “Beni bir kenara bırakın Durmuş Yılmaz gibi Merkez Bankası’nda yöneticilik yapmış olan bir insan itibarsızlaştırılıyor. Öyle yağma yok. Ben kendi adıma şunu söylemek isterim halkıma karşı vicdanen rahat olmak ve ekonomi habercisi olarak görevimi yapmaya devam ediyorum” dedi. Çapa ayrıca konuyla ilgili bir açıklama yapacağını da Twitter hesabından duyurdu.

Selçuk Geçer de Medyascope’a yaptığı açıklamada “Dikkate bile almıyorum. Ben ömür boyunca hapis yatmaya razıyım. O geceyle ilgili bütün olayları araştırsınlar. Kim, nasıl manipüle etmiş? Konuyla ilgili BDDK’dan araştırma bekliyoruz” dedi.

“Önce 20 Aralık araştırılsın”

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut da, Twitter hesabından “BDDK hakkımda suç duyurusunda bulunmuş. BDDK önce 20 Aralık’ta yüklü miktarda kim alım, kim satım yaptı onu araştırsın” ifadelerini paylaştı.

Paylaşın