Burdur: Bakibey Konağı

Bakibey Konağı; Burdur’un Merkez İlçesi, Değirmenler Mahallesi, Divanbaba Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

17. yy. Osmanlı sivil mimarisinin Burdur’daki Türk-İslam Eserlerinin en güzel örneklerindendir. Konak, zemin katı pencere bitimine kadar devam eden taş temelin üzerinde ahşap ve kalın masif kerpiç duvarlardan oluşmuş iki katlı bir yapıdır.

Üst katın bahçeye ve ara sokağa bakan geniş bir eyvanı vardır. Eyvanın tavandaki çıtaların arası da yeşil, kırmızı toprak boyalarla süslenmiştir. Konağın beşik çatısı alaturka kiremitlerle örtülmüştür. Eyvanın doğu kenarında selamlık, yani Başoda yer almaktadır. Konağın en göz alıcı odası Başoda’dır.

Başoda kapısından başlayarak pencere, daha üstte vitray pencereleri, dolap kapakları ve üstündeki nişleri, davlumbaz, pencere üzerinde dolaşan pervazlar, yüklük kapakları, dört tarafı çeviren koltuk silmeleri, tavan ve tavan göbekleri altın ve gümüş varakla ve kalem işi boyalarla süslüdür.

Bütün bu altın ve gümüş kaplamalar, ahşap işçiliği ile kalem işi denilen boyalı süslemeleriyle ender rastlanan güzellikte bir Başoda ortaya çıkarmıştır. Başoda’dan sonra yan yana eyvana ve içten birbirine açılan iki küçük oda yer alır.

Paylaşın

Burdur: Balboura Antik Kenti

Balboura Antik Kenti; Burdur’un Altınyayla İlçesi, Yayla Karaçulha Köyü, Çolkayık Mevkii’nde yer almaktadır. Özel araçlarla ulaşım mümkündür.

Roma egemenliği döneminde Kabalia olarak bilinen Kibyra ile beraber dört kent birliğine (Tetrapolis – dört kent) katılmış ama tarihte Lykia kenti olarak adlandırmıştır. Balboura’nın en belirgin özelliği, yüksek yerde kurulmuş Likya kentlerinden biri olmasıdır.

Ortasından bir ırmağın geçtiği ilk çağ kentinde şimdi Akropolis’in yer aldığı tepede 16 sıra oturma yeri olan küçük bir tiyatro bulunmaktadır. Kuzey tepesi eteklerinde yer alan şehir merkezinde çok sayıda bulunan kalıntılar vardır. Ancak hiçbiri ayakta değildir.

Paylaşın

Burdur: Karanlıkdere Kanyonu

Karanlıkdere Kanyonu; Burdur’un Altınyayla (Dirmil) İlçesi, Ballık köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Dağcılık ve doğa yürüyüşleri için uygundur. Sedir, çam, ardıç ve meşe ağaçlarıyla kaplı kanyon, bitki florası yönüyle zengindir. Yüzlerce metre yüksekliğindeki jeolojik yapılarla görsel bir şölen sunmaktadır.

Karanlıkdere Kanyonu yaklaşık 10 km uzunluğundadır. Ancak tehlike arz eden noktaların olması nedeniyle 2 km.’lik bölümü belirlenmiştir. HES karşısında bulunan piknik alanı başlangıç noktasıdır.

Paylaşın

Burdur: Pirkulzade Kütüphanesi

Pirkulzade Kütüphanesi; Burdur’un Merkez İlçesi, Özgür Mahallesi, Halk Pazarı Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Müzeye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Pirkulzade Kütüphanesi, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneğidir. Binanın kitabesi yoksa da kitaplardaki mühürlerde 1239 (1823) tarihi vardır.

1240 tarihli vakfiyeye göre Burdur Müftüsü Küçük Şeyh Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde bu kütüphanede Türk-İslam eserleri sergilenmektedir.

Paylaşın

Burdur: Taş Oda Konağı

Taş Oda Konağı; Burdur’un Merkez İlçesi, Pazar Mahallesi, Veis Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Taş Oda Konağı 17. yy’dan kalma Osmanlı sivil mimarisinin ve Türk-İslam eserlerinin örneklerinden biridir. Bina iki katlıdır. Birinci kat taş, ikinci kat ise kerpiç ve ahşap yapı malzemesi kullanılarak inşa edilmiştir.

Birinci kata çıkışı sağlayan merdiven sahanlığının alt bölümünde bulunan çeşme kesme taş bloklar kullanılarak yapılmıştır. Evin zemin katında sivri kemerli ahırın yanında iki büyük, bir de küçük oda vardır.

İkinci kattaki dikdörtgen biçimli sofanın güney ve batı cephesi boyunca odalar sıralanır. Sofanın çatı kısmı ahşap çıtalarla çakma tekniğinde yapılmış olup, çıtalar ve çıtalar arasındaki büyüklü küçüklü üçgenler mavi, kırmızı ve yeşil renklerle boyanmıştır.

Sofanın kuzey kısmında baş oda yer almaktadır. Ahşap yüklük, dolap, davlumbaz, tavan ve pencere pervazlarının kalem işi altın-gümüş varak kaplı süslemeleri yapının en göz alıcı bölümleridir.

Paylaşın

Burdur: Veli Dede Türbesi

Veli Dede Türbesi; Burdur’un Yeşilova İlçesi, Onacak Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Köyün tarihinin çok eski olduğu söylenmektedir. Adının ise, burada medfûn Velî Dede’yi ziyarete gelenlerin, hastalıklarına şifa, dertlerine deva, dileklerine de karşılık bulduklarından, “Onacak” konulduğu ifade edilmiştir.

Bu kelimenin, “Onmak”tan geldiği sanılmaktadır. Mânâsı da, “İyileşmek, iyileştirmek, mesut, bahtiyar, saadet” demektir. Burdur’da, “Başı ondu veya, başı onmadı,” tabirinin de buradan neşet ettiği tahmin edilmektedir. Bilhassa Onacak’ta, delilerin ve ruh bozukluğu olanların tedavi edildiği tekkenin, harabeleri mevcuttur.

Onacak Köyü’nde bulunan türbenin kapısının yanındaki nişten, Selçuklu binalarında kullanılan tuğlalardan anlaşıldığına göre, yine tahminen sekiz asırlık bir mazisi olabileceği söylenmektedir.

Türbe’nin Velî Dede’ye ait olduğu rivayeti gerçek sayılacak kadar yaygındır. Köyün fazla sulak oluşu, Velî Dede’nin burada keramet göstererek, asası ile su çıkarmasına atfedilmektedir. Velî Dede, türbenin içerisinde, sol tarafta, üstü yuvarlak bir mezar içinde yatmaktadır. Türbe sekiz köşelidir.

Paylaşın

Burdur: Niyazi Baba Türbesi

Niyazi Baba Türbesi; Burdur’un Yeşilova İlçesi, Niyazlar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

“Niyazi Baba” adıyla bir yatır ve bir türbe bulunmaktadır. Bu velînin adına izafeten ve hürmeten, köye de “Niyazlar” adı verilmiştir. Niyazi Baba Horasan’dan gelip burada konakladığı ilk yerde su yokmuş. Abdest alması için,”Kuzupınarı” mevkıî denilen yerde asası ile su çıkarmış ve abdestini almış şeklinde bir menkabesi vardır.

Niyazi Baba Yatırı ve Türbesi, bazı insanların dilek kapısı ve şifa umdukları makam ve mekân olmuş, Alevî ve Bektaşî zümrelerinin de Niyazi Baba Yatırı ve Türbesini ziyaret ettikleri yaşlı kişilerce ifade edilmiştir.

Paylaşın

Burdur: Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi; Burdur’un Merkez İlçesi, Zafer Mahallesi, Zafer Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Gelişmiş ülkelerin bilimsel ve kültürel simgelerinden birisi olan Doğa Tarihi Müzeleri, ulusal ve yerel ölçekte doğa varlıkları bilgisini toplayan, arşivleyen, sergileyen ve de öğretici gücü olan sosyal/kültürel etkinliklerin gerçekleştiği çağdaş bir yaygın eğitim kurumudur. Doğa Tarihi Müzeleri, yerkürenin oluşumundan başlayarak geçmişle günümüz arasında bir köprü görevi üstlenir.

Yaşadığımız canlı ve cansız çevreyi bir bütün olarak algılamayı sağlamak için doğa varlıklarını güncel ve fosil örnekleriyle sergileyen ve toplumu bilgilendirmek amacı ile eğitim hizmetini üstlenmiş bilim merkezleridir. Ayrıca, doğa sevgisi ve biyolojik çeşitliliğin önemi ve korunması konusunda bilinç oluşturmak ve bu yoldan toplumun kazandığı kültürel değerleri de kuşaklar boyu aktarmak işlevini üstlenen Doğa Tarihi Müzeleri, yaşamın sürdürülebilirliği açısından farkındalık yaratan kurumlardır.

Burdur havzası ve onun tabanında yer alan Burdur Formasyonu gölsel çökellerden oluşmuştur. Havza içinde meydana gelen tektonik hareketlere bağlı olarak oluşan bataklık alanlar giderek göle dönüşmüştür. Burdur Pliyosen Gölü olarak bilinen bu gölün güneyinde yer alan Elmacık Omurgalı Fosil Yatağı Göller Yöresinin en verimli fosil yataklarından birisidir.

Güneybatı Anadolu’nun en büyük kapalı havzası olan Burdur havzasında yer alan Burdur ili Kemer ilçesi Elmacık Köyü Elmacık Deresi üzerinde 1998 yılında yapılan Elmacık Sulama Göleti çevresindeki omurgalı memeli hayvanlara ait fosil yataklarında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Burdur Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nün başkanlığında yürütülen bilimsel kazılarda gün ışığına çıkarılan hayvan fosilleri dört sezonluk bir çalışma ile toplanarak müzemizin sergi materyalini oluşturmuştur.

Günümüzden yaklaşık 2.5 – 2 milyon yıl öncesinde Burdur çevresinde geniş düzlükler ve bozkır tipi bir ekolojinin baskın olduğu ve soyu tükenmiş karasal omurgalı memeli hayvanlardan Mammuthus meridionalis (güney filinin) yaşadığı ve havzada ormanlık alanların ve geniş su kütlelerinin varlığına işaret ettiği tespit edilmiştir. Burdur Elmacık faunası (hayvan topluluğu) elemanları arasında Anadolu’da bu tarih aralığında fosil kaydı olmayan veya az sayıda örnek ile bilinen yeni bulgulardan Bovidae (Boynuzlugiller) ve Rhinocerotidae (Gergedangiller) ilk kez ele geçen veriler olması nedeniyle çok değerlidir.

Equidae (Atgiller), Cervidae (Geyikgiller) gibi ailelerin Yunanistan, Fransa ve İspanya’nın yaşıtları ile hem zaman olması, bu geniş coğrafyadaki koridor boyunca görülen göçlerin Anadolu üzerinden gerçekleştiğine işaret etmektedir. Burdur Elmacık faunası bu kara koridoru üzerinde Anadolu’nun en zengin durağını oluşturmaktadır.

Paylaşın

Burdur: Boubon Antik Kenti

Boubon Antik Kenti; Burdur’un Gölhisar İlçesi, İbecik Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür.

Boubon Antik Kenti’nin tarihçesi hakkındaki bilgiler çok sınırlıdır. Zamanla Balboura, Kibyra Tetrapolisi’ne girmiştir. Sonra Boubon diğer Tetrapolis şehirleri ile Lykia’ya geçmiştir.

Boubon Antik Kenti’nde Helenistik devre kadar inen kalıntılar ile birlikte Roma Çağı kalıntıları ayakta durmaktadır.

Tiyatrosu, tapınağı, agorası, şehir surları, gimnazyumu ve diğer yapıları ile ilk çağın önemli bir antik kentini oluşturmaktadır. Kentte bulunan bronz heykel, Burdur Müzesi’nde sergilenmektedir.

Paylaşın

Burdur: Dörtayak Türbesi

Dörtayak Türbesi; Burdur’un Merkez İlçesi, Özgür Mahallesi’nde Hıdırlık (Hızırilyas) denilen bahçeler arasındadır.

Türbeye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bir Osmanlı yapısıdır. Kesme taştan yapılmıştır. Alt kısım kare planlı olup kapı eşiğinden yukarısı sekizgendir. Güney kenarında mihrap yer alır. Piramit çatılı bir külahla üzeri örtülmüştür.

Kuzeyinde basık yay kemerli bir kapısı vardır. 1984 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

 

Paylaşın