Özgür Özel: Uygulanan Politikalarla Yalnızca Rantçılar Kazanıyor

Burdur’da halka seslenen CHP Lideri Özgür Özel, iktidarın uyguladığı ekonomi politikaları eleştirerek, “Halkın partisinin iktidara gelip halktan, çiftçiden, üreticiden, hayvancıdan yana pozisyon alması lazım” dedi ve ekledi:

“Öyle politikalar üretmesi lazım. Hem üretici hem tüketiciyi korumak lazım. O zaman ne olacak? Hem fahiş fiyatlar ortadan kalkacak hem emek sömürüsü ortadan kalkacak. Herkes birden kazanacak. Şimdi kim kazanıyor? Sadece zenginler kazanıyor. Sadece rantçılar kazanıyor.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Burdur İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel’e İl Başkanı Kadir Koç, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve diğer il belediye başkanları eşlik etti. İl başkanlığına girişte Özel’e 1 Mayıs doğumlu “Mayıs” adlı bir köpek hediye edildi. Özel, Mayıs’ı genel merkeze götüreceğini söyledi.

Parti binasının balkonundan emeklilere seslenen Özgür Özel, “Bu iktidar geldiğinde en düşük emekli aylığı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugünkü emekli maaşı 3 çeyrek altın alıyor. 5 tane çeyrek altın kayıp. Emekli ablam bir çeyrek altın almış kuyumcudan, evde çantada yok. Aklı çıkar, bütün yolu gezer, arar. Nerede kaybettim diye. Şimdi bak, bir emekli değil, her emekli, bir sefer değil, her ay, bir altın değil, beş altın kaybetmiş. Nerede kaybettik diye arayacak mısınız?” dedi.

Emeklilerin seçim sandığında kaybettiğini ifade eden Özel, “AK Parti geldi, seçim sandığında aylık beş çeyrek altını kaybettiniz. Kaybettiniz yer sandıksa, bunun bulacağı yer yine sandık. Seçim sandığına gidilecek, ne kaybedildiyse orada bulunacak” dedi.

Üreticinin, iktidarda halktan yana partinin olmaması nedeniyle ezildiğini vurgulayan Özel, şunları söyledi: “O köylünün fasulye üreticisinin, kabak üreticisinin, domates üreticisinin partisi iktidarda değil. Kimin partisi iktidarda? Zenginin partisi iktidarda. Gelirken garibandan oy alarak geldiler. Yerlerini yaptılar. Şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar. 13 liraya süt imal ediliyor. Sütün maliyeti 13 lira. 8 liraya süt alıyorlar Burdur’da. Denetlense en iyi süt 15 lira o da maliyetinin kurtardığı. Oysa 1’e 1,5 paritesi var.

Yani sütün bugün 13 liraya satılması için bu adamın 8 liraya yem alması lazım. Yemin çuvalının 400 lira olması lazım. Kaç para şimdi? 580 lira – 600 lira. 600 liradan yem alıp 8 liradan süt satıyorlar. Böyle bir şey olmuyor. Ne oluyor bu sefer? Bütün anaçlar bıçak altına gidiyor. Kesiliyor. Sonra Türkiye’de beslenme sorunu var. Türkiye’de tarım ürünlerinde sorun var. Ne yapalım? İthalatına izin verelim. Baştan korumuyor, kaybediyor. Sonra ithalatına izin veriyor iyice perişan ediyor.”

Uygulanan politikalarla yalnızca rantçıların kazandığını ifade eden Özel, “Halkın partisinin iktidara gelip halktan, çiftçiden, üreticiden, hayvancıdan yana pozisyon alması lazım. Öyle politikalar üretmesi lazım. Hem üreticinin hem tüketiciyi korumak lazım. O zaman ne olacak? Hem fahiş fiyatlar ortadan kalkacak hem emek sömürüsü ortadan kalkacak. Herkes birden kazanacak. Şimdi kim kazanıyor? Sadece zenginler kazanıyor. Sadece rantçılar kazanıyor” diye konuştu.

Birgün’ün aktardığına göre; Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sen yandaş müteahhide 660 milyar buluyorsun, 20 milyona yakın emekliye 100 milyar bulamıyorsun. Bugün eğer o 660 milyarı çarçur etmese her emekli 17 bin 500 lira alabilir. Her asgari ücretli enflasyon zammı alabilir. Her çiftçinin her esnafın da kredi faizi silinir, vadelere bölünebilir. Halk Bankasından kredi çekmiş adam. Pandemide düşük faizle.

Öderken faizi artırıyorlar. Bakın pandemide KGB’den dünyanın en ucuz kredisini zenginlere dağıttılar. Adam aldı yat aldı, özel uçak, yalı aldı hepimizin parasıyla. Pandemide Halk Bankası’ndan esnaf kefalet kredisi çekenin faizini yüzde 9’dan 25’e çıkarıyorlar öderken. O yüzden bir tarafa para bulan varsa, bir tarafa para bulamıyorsa nedir bu iktidar? Emeklinin, işçinin, çiftçinin değil, zengin müteahhidin iktidarı olmuştur.

Çok basit bir hesap var. Burdur’daki emeklilere söylüyorum; bu iktidar geldiğinde en düşük emekli aylığı 8 çeyrek altın alıyordu. İkna olmayan gitsin kuyumcuya sorsun. Ben 22 yıl önce bu maaşı alıyordum o gün çeyrek altın kaç paraydı? Bugünkü emekli maaşı 3 çeyrek altın alıyor. 5 tane çeyrek altın kayıp. ‘Alamıyorum, alamıyorum’ diyor. Bak alamıyorsun, bir tane çeyrek altın düşünürsen aklın çıkar. Ne yaparsın? Eve giderken çeyrek altın alsan. Gittin, baktın çantada yok.

Emekli ablam bir çeyrek altın almış kuyumcudan, evde çantada yok. Aklı çıkar, bütün yolu gezer, arar. Nerede kaybettim diye. Doğru mu? Şimdi bak, bir emekli değil, her emekli, bir sefer değil, her ay, bir altın değil, beş altın kaybetmiş. Nerede kaybettik diye arayacak mısınız? Dolaşın, bakın nerede kaybettiniz? Vallahi de billahi de seçim sandığında kaybettiniz. AK Parti geldi, seçim sandığında aylık beş çeyrek altını kaybettiniz. Küçücük bir kız çocuğu küpesini düşürse gider, kaybettiği yerden bulur. Sizin de kaybettiniz yer sandıksa, bunun bulacağı yer yine sandık. Seçim sandığına gidilecek, ne kaybedildiyse orada bulunacak.”

Burdur Belediyesi’nin SGK borcuna ilişkin konuşan Özel, “Çok tartışma yapılıyor belediye borçları, konuşacağız. Bir de şunu söyleyeyim; Ali Orkun Ercengiz belediyeyi devraldığında 23 milyon dolar, bakın 23 milyon dolar borcu vardı. Bugünkü parayla çevirdiğimizde 1 milyara yakın. Şu anda bir kuruş borcu yok. bir kuruş borcu yok. Kimden aldık belediyeyi? AK Parti’den aldık. 23 milyon dolar borçla aldık, 1 kuruş borç yok. Hizmet olur mu? Olmasa bu oy olur mu? Geçen seçim ittifakla kazandık, bu seçimde tek başımıza neredeyse iki kişiden birinin oyunu kazandık. Karşımızda ittifak vardı, biz de yoktu. Tek başımıza kazandık” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan’dan ‘Enflasyon’ Açıklaması: Düştükçe Etkisi Görülecek

Isparta’da halka hitap eden Erdoğan, konuşmasında enflasyon konusuna değinerek, “Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Fakat geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz” dedi ve ekledi:

“Bunların da üstesinden geleceğiz. Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın 2. yarısından itibaren görmeye başlayacağız. İstihdamımız, ihracatımız, üretimimiz tarihimizin en yüksek seviyesinde. Enflasyon düştükçe etkisi görülecek. Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Isparta Mitingi’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Sevginiz ve vefanız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Biz de sizden aldığımız güçle emin adımlarla yürüyoruz. Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Şu anda geldiğimiz noktada yerel seçimlere gidiyoruz. Sabit gelirlilerin refah seviyesiyle sınanıyoruz. Allah’ın izniyle bunların üstesinden geleceğiz.

Ülkemizin hedeflerinden sapmasına izin vermedik. Uyguladığımız ekonomi programının sonuçlarını yılın ikinci yarısından itibaren göreceğiz. Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Enflasyon düştükçe etkisi görülecek. Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız. Şu anda 35 bin kişi burada.

Milli gelirimizi 2 kat daha yükseltebiliriz. Ama bunu sadece eleştirerek değil çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Bize tabanca vermiyorlardı şimdi bizim yerli tabancalarımıza dünyanın dört bir yanından talep var. İHA teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. KAAN ile dünyada 5.nesil uçak yapabilen dört ülkeden biri olduk. Daha düne kadar dışa bağımlı olan savunma sanayii bizimle birlikte yüzde 80 yerli hale geldi.

Kim bu ülkenin yandığını bittiğini söyleyerek umutsuzluk saçıyorsa kafasında başka hesap vardır. Milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Bu milletin morali en zor şartlarda verdiği milli mücadelede çökmedi…

Gazze katliamının üzüntüsüyle buruk bir ramazan yaşıyoruz. Bilinen ve bilinmeyen yardımlarla Gazze’nin yanındayız. CHP’nin belediye başkan adayı deste deste dolarla seçim kazanmak istiyor. Isparta’daki kardeşlerim İstanbul’daki hemşehrilerini arayıp onları da uyarmalarını istiyorum.”

“Bu paralar şeffaf şekilde açıklanmalı”

Erdoğan daha sonra partisinin Burdur mitinginde açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, “Gazze’den Suriye’ye kadar kardeşlerimiz bu Ramazan’ı acı içinde geçiriyor” diyen Erdoğan, “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş iki yılı aşkındır devam ediyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde endişe hakim. Krizin nerede patlak vereceğini kimse bilmiyor. Türkiye istikrar adası olarak yükselmekte” dedi.

Erdoğan konuşmasında muhalefete yönelik eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti: Bunların tek bir derdi var o da menfaatlerini korumak: Deste deste para balyalarından yapılan kuleleri siz de izlediniz. Her televizyona çıkan farklı açıklama yapıyor. Yöneticilerinin hepsi ayrı telden çalıyor. Hiç kimse şüphe bulutlarını giderecek mantıklı cümle kurmuyor. Meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok, kayıp.

Ankara’da bir daire tutmuşlar vaktini orada geçiriyor. Bay bay kemal demiştim, dediğim çıktı. Kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu para kimden alındı? Bu paralar belgeleriyle şeffaf şekilde açıklanmak zorunda. CHP’nin DEM’den transfer ettiği aday çıkıyor İstanbul’un bir ilçesi için akla ziyan sözler ediyor.

Özgür efendi akılla mantıkla bağdaşmayacak darbe açıklaması yapıyor. Darbecilerden kendisine milli iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş, o da bunu gençler yapıyor diye sevinecekmiş. Darbe şakşakçılığını bıraksın görevini yapsın. Devrik başkanları darbecilerin tanklarının arasından kaçmıştı. Özgür efendi yanına İBB Başkanı’nı da alsın Türk siyasetine bulaştırdıkları bu lekeden dolayı milletten özür dilesin.

Siyasi rüştünü ispat etmek istiyorsa beklenen tavır budur. Sadece şu olaylar bile farkımızı ortaya koymaya kafidir. Biz sadece işimize bakıyoruz. Hizmet ve eser siyasetini devam ettirmenin yollarını arıyoruz. Bunun için 21 yılda 60 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık.”

Paylaşın

CHP Lideri Özgür Özel: Bağımsız Filistin Devleti Kurulmalı

Burdur’da halka seslenen CHP Lideri Özgür Özel, “1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir bağımsız Filistin devletinin kurulması, tanınması ve bütün dünyanın bu barış formülüne destek vermesini bir kez daha talep ediyorum. Akan kanın durmasını, bütün İslam coğrafyasına ve güzel memleketimize barışın hakim olmasını cenabı haktan niyaz ediyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Burdur’da düzenlenen iftar programına katıldı. Burada konuşan Özel, “Sayın il başkanım, değerli belediye başkanım, başkan adaylarımız, çok kıymetli muhtarlarım, Burdur’un çok kıymetli, vatansever, kalbinde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan güzel insanları, hepinize merhaba. Hoş geldiniz. Bugün kardeşim Ali Orkun Ercengiz’in bir geleneksel iftar davetinde sizlerleyiz” dedi.

Hizmetlerin ayrım gözetilmeden gerçekleştirildiğini vurgulayan Özel, “Tabi ele mikrofonu alınca burada siyaset yapacak halimiz yok. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün vatandaşlarımızın belediye başkanıdır Ali Orkun Ercengiz. Tüm vatandaşlarımıza eşit hizmet sunmakla yükümlüdür. Hepimizin öncelikle Ramazanınızı kutluyorum. Tuttuğunuz oruçları Allah kabul etsin. Sağlık, afiyet içinde, mutluluk içinde bayrama erişmenizi ve bayramı bayram gibi geçirmenizi ümit ediyorum” ifadesini kullandı.

İsrail’in Gazze saldırılarına da dikkat çeken Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı: “Sözü almışken burada herhalde her birimizin üzerinde mutabakat sağlayacağı bir şeyi talep etmek gerekiyor o da akan gözyaşının ve kanın durmasıdır. Filistin’de aylardır Hamas’ın yapmış olduğu bir saldırıdan sonra İsrail devletinin orantısız şekilde hasta gözetmeden çocuk kadın gözetmeden yaptığı saldırılarda 32 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetti.

Bunların çok önemli kısmının kadınlar ve çocuklar olduğunu biliyoruz. Mübarek Ramazan ayında çatışmaların durmasını, İsrail’in saldırıların durmasını ümit ediyoruz. Ancak olmadı. Dünyadaki 140 ülkedeki sol, sosyal demokrat, sosyalist partilerin liderlerine mektup yazarak ateşkesin sağlanması için çaba içinde olmamız gerektiğini ifade etmiştim. Buradan Burdur’dan bir kez daha Filistin’deki zulmün, saldırıların, savaşın, İsrail’in yapmış olduğu devlet terörünün sona ermesi çağrısında bulunuyoruz”

CHP Lideri Özgür Özel, geçmiş dönemde Filistin ile kurulan ilişkiyi anımsatarak, “CHP’nin Genel Başkanı olarak, üçüncü genel başkanımız Kıbrıs fatihi Karaoğlan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile vaktinde kurduğu ilişkiyi sahiplendiğimizi ifade etmek isterim. Hem Bülent Ecevit’e hem Yaser Arafat’a Allah’tan rahmet dileriz.

Onların birbiri ile olan dayanışması ve CHP’nin Filistin’e desteği bugün de aynı şekilde sürmektedir. Ben 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir bağımsız Filistin devletinin kurulması, tanınması ve bütün dünyanın bu barış formülüne destek vermesini bir kez daha talep ediyorum. Akan kanın durmasını, bütün İslam coğrafyasına ve güzel memleketimize barışın hakim olmasını cenabı haktan niyaz ediyorum” dedi.

Paylaşın

CHP’li 11 İl Belediye Başkanından Kılıçdaroğlu’na Destek

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 11 büyükşehir belediye başkanı ortak bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi.

Ortak açıklamada, “Umut dolu bu yolculukta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yürümekten gurur duyuyor ve kendisine sonuna kadar güveniyoruz. Bu yolculuğun sonunda zafere ulaşacağımıza da yürekten inanıyoruz. Biliyoruz ki milletimiz de hak, adalet ve demokrasi yolculuğumuzda bizleri ve Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu asla yalnız bırakmayacaktır” denildi.

CHP’li 11 belediye başkanının imzasını taşıyan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklediklerini ifade eden metin şöyle:

“Bizler Cumhuriyet Halk Partili 11 İl Belediye Başkanı olarak; ülkemizin içinden geçtiği bu zor günlerde bir yandan yurttaşlarımızın yaralarını sarmak adına çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdürüyor, bir yandan da Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılında daha demokratik, daha zengin ve daha çağdaş bir Türkiye inşası yolunda mücadelemizi sürdürüyoruz.

Çok kısa bir süre sonra gerçekleşecek olan 13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesi Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta vurguladığı demokratik, eşitlikçi ve liyakate dayalı bir Türkiye kurma arzusu ve gayretini, bu süreçteki kararlı duruşunu, bütünleştirici tavrını heyecanla takip ediyor ve bizlerle çalışmalarımızı bu gayede şekillendiriyoruz.

Umut dolu bu yolculukta Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yürümekten gurur duyuyor ve kendisine sonuna kadar güveniyoruz. Bu yolculuğun sonunda zafere ulaşacağımıza da yürekten inanıyoruz.

Biliyoruz ki milletimiz de hak, adalet ve demokrasi yolculuğumuzda bizleri ve Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu asla yalnız bırakmayacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla.”

İmzası bulunan belediye başkanları: 

Faruk Demir – Ardahan Belediye Başkanı

Demirhan Elçin – Artvin Belediye Başkanı

Melek Mızrak Subaşı – Bilecik Belediye Başkan Vekili

Tanju Özcan – Bolu Belediye Başkanı

Ali Orkun Ercengiz – Burdur Belediye Başkanı

Ülgür Gökhan – Çanakkale Belediye Başkanı

Recep Gürkan – Edirne Belediye Başkanı

Mehmet Siyam Kesimoğlu – Kırklareli Belediye Başkanı

Selahattin Ekicioğlu – Kırşehir Belediye Başkanı

Barış Ayhan – Sinop Belediye Başkanı

Vefa Salman – Yalova Belediye Başkanı.

Paylaşın

Akşener: Allah Bunların Bütün Hortumlarını Kesmeyi Bana Nasip Etsin

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Burdur’un Yeşilova ilçesinde yaptığı konuşmada, “Hırsızlık, israf ve yolsuzluktur. Allah bunların bütün hortumlarını bana kesmeyi nasip etsin” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin farklı kentlerine yaptığı ziyaretlerini sürdürüyor. Burdur’un Yeşilova ilçesine giden Akşener, geçim sıkıntısının günden güne ağırlaştığını belirterek, hükümetin, halkı kutuplaştırarak iktidarını devam ettirmeye çalıştığını söyledi.

İki buçuk yıldır il il, ilçe ilçe, sokak sokak, esnaf esnaf gezdiğini söyleyen İYİ Parti lideri Akşener, “Esnafların dükkanlarının içinde bugüne kadar herhangi bir siyasi partiyi yermedim, kendi partimi övmedim. Propaganda yapmadım. Sadece o dükkanların içindeki insanların dertlerini dinledim. O dertleri kamuoyu ile paylaştım” dedi.

Dertler karşısında çözüm üreterek yarışan bir siyasi sistemin uzun zamandır olmadığını savunan Akşener, “Dolayısıyla çırak çıkan sizsiniz. Seçim zamanı oculuk-buculuk üzerinden bizi birbirimizle düşman edip, sizi komşunuzla karşı karşıya getirip oylarınızı alıyorlar ve arkalarına bakmadan gidiyorlar” dedi. Turgut Özel döneminde ‘fakir fukara fonu’ kurulduğunu hatırlatan Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugüne kadar bütün siyasi partiler ‘fak fuk fon’un içine elini uzatmadı. Sonra bu arkadaşlar işbaşına geldiler ve ‘fak fuk fon’, AK Parti’nin özel bir vakfı haline geldi. AK Parti içerisinde yakını olmayan hiç kimse oradan faydalanamadı. Faydalanmaya kalkanın da yüzüne yüzüne yardım atıldı. Halbuki gıda dağıtmaktan ziyade nakit yardımı yapmaktı amaç. Şimdi bu örnekten yola çıkarak; 650 lira maaş alan 65 yaş sonrası değerli kardeşim, 650 lira ile geçinebilir misiniz? Mümkünatı yok. 2 bin 500 lira maaş alan emekli kardeşim torununa 1 lira verebilir misin, hediye alabilir misin, mutfağı geçindirebilir misin, ısıtmayı, elektriği ödeyebilir misin? Böyle bir düzende buna karşılık sadece 24 milyar lirayı Türk Telekom üzerinden Sayın Erdoğan’ın yakın dostu Haririler’in cebine koydular.

“Allah bunların bütün hortumlarını bana kesmeyi nasip etsin”

Allah bu ülkenin kaynaklarını sizlere kullanmaya nasip etsin. Bu ülkenin kaynakları var kardeşim. Bu ülke refah seviyesinin en üstte olduğu bir yönetimi hak ediyor. Bu fakirliği, bu yoksulluğu ortaya koyan şey; birincisi iş bilmezlik, ikincisi kayırma, üçüncüsü Türkiye’nin içinde bulunduğu bu şartları unutma, sizi unutma. Saraya girince sizin gözlerinizin içine bakmayı, sizi dinlemeyi unuttular. Hırsızlık, israf ve yolsuzluktur. Allah bunların bütün hortumlarını bana kesmeyi nasip etsin.”

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Burdur: Dengere Camii

Dengere Camii; Burdur’un Çavdır İlçesine bağlı Bölme Pınar adı ile bilinen Dengere Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Selçuklu ve beylikler dönemi ahşap direkli, toprak damlı camilerin Osmanlı Dönemi’nde yapılmış örneklerindendir. Kitabesi olmadığından kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Dengere Cami’nin duvarındaki taşlardan birine 1661 tarihi kazınmıştır.

Cami minaresi ve şadırvanı ile birlikte bir bütün teşkil etmektedir.Kare planlıdır.Caminin ortasındaki dört direk çatısını tutmakta ve camiyi üç sahana ayırmaktadır. Tavan düz kirişlerle süslüdür. Ahşap sütunlar sekiz yüzlüdür. Ayaklar klasik devir mermer sütunlardandır. Camide hem asma kat hem tavan konsolları, yastıklar, korkuluk parmaklıkları, boyalı süslü pervazlar yani genel olarak tavan ahşap işçiliği ile seyre doyulmayacak bir güzelliktedir.

Minber ahşaptan künde kari ve boyalı olarak yapılmıştır. Minberde pervaz ve ahşap yüzlerde geometrik boyama süsler vardır. minber alemine geçiş de çok süslü, alem koniktir. Mihrap alçıdan boyalı sütuncuk ve yüzlerle süslü, duvara geçiş üçgen bindirmelerledir. İki kanatlı ahşap kapı oyma-geçme (künde kari) tekniğindedir.

Caminin esas ölçüsü olan düz toprak dal sonradan kısmen kaldırılıp üzerine çatı yapılarak kiremit ile örtülmüştür. 1968 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, tamamen yıkılan batı duvarı yeniden yapılmıştır.

Paylaşın

Doğa harikası ‘Burdur Gölü’

Burdur Gölü; Burdur’un Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Burdur Gölü, Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur. Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır.

Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır. Kapalı bir havzada yer alan gölün akıntısı yoktur. Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden birisidir. Derinlik bazı bölgelerde 100 metreyi bulur.

Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır. Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir.

Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ve özellikle Dünyada nesli tükenmekte olan “dikkuyruk” ördeklerinin % 70’ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.

Paylaşın

Burdur: Hocanın Çeşmesi

Hocanın Çeşmesi; Burdur’un Merkez İlçesi, Kışla Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Çeşme yapısı, armudî kemerli ve yöresel köfeki taştan yapılmış olması ve bu çeşmenin dışında üç çeşme yapısının daha olması nedeniyle döneminin sosyal yaşantısını günümüze aktarmaktadır. 470×370 cm. ölçülerinde arkasında tonozlu sarnıcı bulunan çeşmenin önünde üç adet yere gömülü olan yalağı bulunmaktadır.

Paylaşın

Burdur: Hacı Mehmet Çeşmesi

Hacı Mehmet Çeşmesi; Burdur’un Merkez İlçesi, Kışla Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mehmet Ali Çoşkun’a ait evin önünde armudî kemerli çeşmenin kemerinin altında iki satır Arap alfabesiyle yazılmış kitabesi ve aşınmadan dolayı okunamayan tarih bulunmaktadır. Önünde çeşme yalağı ve üzerinde iki ayrı akarı olan, arkasında bir açıklıktan görülebilir tonozlu sarnıcı vardır.

Paylaşın

Burdur: İsliler Çeşmesi

İsliler Çeşmesi; Burdur’un Merkez İlçesi, İnönü Mahallesi (Hacı Ömer Mah.) Yeni Hamam Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Dikdörtgen prizma yöresel ismiyle kurna taşından yapılmış caddeye bakan cephesinde oyuklar halinde çerçeve içine alınmak suretiyle süsleme yapılmıştır. Beyaz mermerden iki satırlık bir beyit bulunan tarih belirtilmemiş bir kitabesi vardır.

Kitabe altında beyaz mermerden su içme kabının konduğu çıkıntı ve niş yapılmış, önünde kesme taştan bir yalağı bulunan çeşmenin güneydoğusunda 4m. mesafede en az 2m. kadar düşük kodda bir sarnıç bulunan İsliler Çeşmesi diye bilinen Geç Osmanlı Dönemi XIX yy. ait bir çeşmedir.

Paylaşın