Bileşik Krallık Başbakanı Boris Johnson İstifa Etti

Bileşik Krallık Başbakanı Boris Johnson, Başbakanlık Ofisi önünde yaptığı açıklamada, “Siyasette hiç kimse vazgeçilemez değildir” diyerek, Parlamento’nun talebi üzerine görevinden ayrıldığını açıkladı.

“Dünyanın en iyi işini bıraktığı için üzgün olduğunu” söyleyen Boris Johnson, yeni başbakan seçimi için takvimin haftaya açıklanacağını belirtti.

Böylelikle aylardır istifa baskısı altında bulunan Başbakan Johnson sonunda görevini bırakmayı kabul etti. Johnson, yaşanan skandalların ardından 50’den fazla bakanın görevi bırakmasına rağmen kabinesinden gelen istifa çağrılarını geri çevirmişti.

“Partygate skandalı”

Son dönemde Johnson “Partygate skandalı” nedeniyle de gündemden düşmüyor.

Başbakanın Mayıs 2020 ile Nisan 2021 arasında, Kovid-19 tedbirleri kapsamında duyurulan sokağa çıkma yasağını ihlal ederek, BK Başbakanlık Konutu ve Ofisi’nin yer aldığı Downing Sokağı’nda 15 farklı etkinlik düzenlediği ortaya çıkmıştı.

İddialar üzerine açılan soruşturmayı yöneten üst düzey bürokrat Sue Gray’in raporunda, sabaha kadar süren partiler düzenlendiği belirtilirken, bunlara ait fotoğrafların basına sızması tepki toplamıştı.

Polis etkinliklere katıldığı tespit edilen 83 kişiye 126 para cezası kesmişti. Ceza alan kişiler arasında Johnson’ın yanı sıra eşi Carrie ve Sunak da vardı.

Johnson yasaları çiğnediği için özür dilerken, eğlence amaçlı parti düzenlenmediğini ve iş toplantıları yapıldığını savunmuştu.

Ruanda planları

Johnson’ın ülkeye yasadışı yollardan giren kişileri Ruanda’ya gönderme planı da büyük tepki topladı.

14 Haziran’da sığınmacıları Ruanda’ya götürecek ilk uçuşun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla son dakikada durdurulması gündem olmuştu.

Bunun üzerine karara tepki gösteren Johnson, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmenin de yer aldığı bir dizi seçeneği gözden geçirdiklerini söylemişti.

Hükümet üyelerinin istifaları

İngiltere’de Sağlık Bakanı Sajid Javid ile Maliye Bakanı Rishi Sunak 5 Temmuz’da art arda istifa ettiklerini açıklamıştı.

Javid, artık vicdanen görevine devam edemeyeceğini ve Johnson’a güven duymadığı için istifa ettiğini belirtmişti.

Sağlık Bakanı’nın istifa kararından çok kısa bir süre sonra da Maliye Bakanı Sunak istifa ettiğini duyurmuştu.

İki bakanın istifa kararı, Johnson’ın, Muhafazakar Parti milletvekili ve partinin Grup Yöneticisi Chris Pincher’a yönelik taciz suçlamalarından haberdar olmasına rağmen kendisine verdiği görevden dolayı “son derece pişman” olduğu açıklamasının ardından gelmişti.

Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan daha önce yapılan açıklamada ise Johnson’ın Pincher’la ilgili taciz iddialarından haberdar olmadığı belirtilmişti. Ancak, daha sonra Johnson’ın, 2019’da dışişleri bakanı olarak görev yaptığı dönemde Pincher’la ilgili şikayetler hakkında bilgilendirildiği ortaya çıkmıştı.

Bakanların istifalarından hemen önce Johnson, Pincher’a verdiği görev nedeniyle özür dilemiş, büyük pişmanlık duyduğunu dile getirmişti.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un salı günü Maliye Bakanı olarak atadığı Nadhim Zahawi de göreve geldikten bir gün sonra Boris Johnson’a istifa etmesi çağrısında bulundu.

Bakan Zahawi, Başbakan Johnson için “yapılacak en doğru şeyin şimdi gitmek” olduğunu söyledi.

Salı akşamı kabinenin iki kıdemli ismi olan finans ve sağlık bakanlarının istifasıyla başlayan dalga çarşamba günü de devam etti ve perşembe sabahı Kuzey İrlanda Bakanı Brandon Lewis işlerin geri dönülemez noktayı geçtiğini belirterek görevini bıraktı.

Yeni atanan bir diğer isim olan Eğitim Bakanı Michelle Donelan da görevi bırakarak Johnson’a istifa çağrısında bulundu

Johnson, Başbakanlık Ofisi 10 Numara’da Kovid 19 salgını sırasında karantina kurallarını ihlal eden partiler düzenlenmesi nedeniyle eleştiri ve istifa baskısı altındaydı.

Paylaşın

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Rusya’nın İki Seçeneği Var

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Brüksel’deki NATO karargahında yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Stoltenberg, Rusya’nın Ukrayna sınırında 100 binden fazla asker ve ağır silah sistemleri bulundurmasını ayrıca Belarus’taki askeri mevcudiyetini yakından takip ettiklerini belirtti, “Bunlar Avrupa’nın güvenliği için tehlikeli zamanlar. Rus kuvvetlerinin sayısı artıyor, olası bir saldırı için uyarı süresi ise azalıyor” dedi.

NATO’nun Rusya’ya tehdit olmadığını ama anlaşmazlıklara siyasi çözüm bulunması isteklerinin yanında en kötüsüne de hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade etti.

“NATO, ana ilkelerden taviz vermeyecek”

Stoltenberg, Rusya’nın gerginliği düşürmesi için diplomasiyi çalıştırdıklarını dile getirerek şöyle devam etti:

“Bu sabah Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a mektup göndererek sorunlara diplomatik yol bulunması amacıyla NATO-Rusya Konseyinde bir dizi toplantıyla diyaloğumuzu devam ettirmek üzere Rusya’ya davetimi yineledim. Rusya’nın endişelerini dinlemeye hazırız. Aynı zamanda hepimizin altına imza attığı Avrupa güvenliğinin temel ilkelerini koruma ve güçlendirme yollarını tartışmaya da hazırız.”

Rusya’ya tatbikatlar ve nükleer politikalarla ilgili karşılıklı brifingler, askeri faaliyetlerde şeffaflığı artırma, riskleri düşürme yollarını, özellikle nükleer varlıklar ve füzeler dahil silahların kontrolü konusunda ciddi bir diyalog önerdiklerini hatırlatan Stoltenberg, “Ancak NATO, ana ilkelerden taviz vermeyecektir. Bu da her ülkenin kendi yolunu seçme, NATO’nun müttefikleri koruma ve savunma kabiliyetidir” diye konuştu.

Avrupa’nın doğusuna ek birlikler

Stoltenberg ayrıca NATO savunma bakanlarının gelecek hafta Brüksel’de yapacakları toplantıda ittifakın güneydoğu kanadında ilave muharip birlikler konuşlandırılması ihtimalini değerlendireceklerini söyledi.

Stoltenberg, “Rusya’nın artan saldırganlığı NATO’nun daha az değil, daha fazla mevcudiyetine sebep olacaktır” ifadesini kullandı.

Rusya’nın saldırgan tavır sergilemesi halinde ağır bedel ödeyeceğini yineleyen Stoltenberg, “Rusya’nın iki seçeneği var. Ya diplomatik çözümü seçecekler, ki biz oturup konuşmaya hazırız ya da çatışmayı seçmeleri halinde ağır bir bedel ödeyecekler” dedi.

Stoltenberg, Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulanacağını, Avrupa’nın doğusunda NATO mevcudiyetinin artırılacağını vurguladı.

Johnson: Çok tehlikeli bir durum

AA’nın aktardığına göre İngiltere Başbakanı Boris Johnson da “Bugün Genel Sekreter ile NATO’yu kuzeyden güneye savunmak için birlikler, uçaklar ve gemiler göndererek ortak güvenliğimizi daha da güçlendirmek için bir destek paketi üzerinde anlaştım” diye konuştu.

Johnson, “Rusya’nın Avrupa’nın güvenliğine yönelttiği tehdide karşı güçlü caydırıcılık ve sabırlı diplomasinin birleştirilmesi halinde çıkış yolu bulunabileceğini ancak çok tehlikeli bir durumdan geçildiğini” belirtti.

Bir soru üzerine “Dürüst olmak gerekirse, (Rusya’da) henüz bir karar alındığını düşünmüyorum. Ancak bu, çok yakında feci bir şeyin gerçekleşmesinin imkansız olduğu anlamına da gelmez” yorumunu yaptı.

Boris Johnson, Almanya’yı Kuzey Akım konusunda daha katı bir tavır takındığı için tebrik ettiğini söyledi ve Avrupa’nın on yıllardır karşılaştığı en büyük güvenlik krizinin çözülmesi gerektiğini ifade etti.

İngiltere Başbakanı, olası insani krizle mücadele için hazırlık yaptıklarını ve NATO’nun doğu kanadını güçlendirdiklerini belirterek “Hazırlanıyoruz. Askeri hazırlıklar yapıyoruz. Ekonomik yaptırımlara hazırlanıyoruz ama aynı zamanda konuşmaya da hazırız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın