1968 yılında İzmit’te dünyaya gelen Kadir Yüksel, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. 1986 yılından bugüne tiyatro uğraşını sürdürüyor. Amatör, profesyonel, birçok tiyatroda çalıştı. Dramatik Sanatlar dalında yüksek lisansını yaptı.
Haber Merkezi / On yıldır Kocaeli Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Aynı zamanda özellikle öyküye odaklanan yazılarını sürdürmektedir.
Fayton Öykü, Üçüncü Öyküler ve Yelkovan dergilerini çıkardı. Pek çok dergide öyküleriyle, yazılarıyla yer aldı. Bağzı Şeylere Öyküler ve Fay Boşluğu adlı öykü derlemelerini yayına hazırladı. Halen birlikte çalıştığı Oyun İstasyonu ekibi 2013’te Yeni Tiyatro Dergisi Emek Ödülü’ne değer görüldü. 2013’te Direklerarası Seyircileri Ödülleri’nde Yılın Yönetmeni ödülünü aldı.
Şiirleriyle 1998 Mülkiyeliler Birliği Şiir Ödülü Birinciliği, öyküleriyle 2009 Foça Belediyesi Deniz Öyküleri Ödülü’nde Mansiyon aldı. Ferit Edgü’nün “Hakkâri’de Bir Mevsim” adlı romanını aynı adla oyunlaştırdı ve yönetti. Oyun, Kocaeli bölge Tiyatrosu’nun Anadolu turnesinde birçok ilde oynandı. Şakir Balkı’nın öykülerini “Kimseler Duymasın” adıyla oyunlaştırdı. Oyun, Tiyatro Birikim’in Anadolu turnesinde oynandı.
“Vakitsiz”
Bir gül kirlendi vakitsiz.
Gözlerinde seken çakıl taşları
deli ediyordu ellerimi deli ayaklarımı.
Deniz oluyordu yatağında
taramadığın saçların upuzun.
Kaçak öpüşlerin soldurduğu yüzünde
bir türlü hesabını yapamadığın eylüllerin
sarılığı. Kıyı kentlerinin çekirge şarkılarında
ıssızlığın. Nefes desenli çarşaflarından
topluyordum düşlerini. Elinde miydi?
Seni kendi içine doğuran anneni
öldürdüğünde başlamıştı serüvenin.
Bir gül kirlendi kuşluk vaktiydi
yırtılan ipek sesiyle.*
Bıraksalardı seni kozanda
şimdi çürük bir iskelenin
yosun kaplı yaşlı ayaklarında
bulmayacaklardı kaskatı narinliğini
uzak duruşluydu hepsi…
El verdi o büyük tavcı
uzandı öptü yoksulluğuyla.
Bir çengeli düşürülmüş
süreyya bıyıklarında
izi kaldı deniz tuzunun.
*Cemal Süreya
“Penguenim”
Bana kalemimin ucunu
gösterseydin teleksiz kanatlarınla
bilirdim yazacağımı penguenim
buzul ürpertisini umutsuzlar parkımın.
Perdeli adımlarını koru
çiyli cam kırıklarından.
Boynundaki sarı kuşakta
kaybettiğin hiçliğini ara.
Beyaz göğsünde nişangah
işaretledim seni.
Siz, anahtarlıklarıyla sevişenler
keskin seğirmeleri yüzlerinizin
ahizelerinizde cinayet izleri
vurun düşürün penguenimi.
Siz gölgeleri seversiniz
çimlere basmamayı.
Ne yana dönseniz eksik öbür yanı
mahzen eskisi uykularınızın.
Vurun vurun düşürün…
Bir çocukluk çatlasa da aynada
siz dolgun yaşamaya bakın günleri*
Buzun suya dönüştüğü yerde
penguenimin cansızlığını örtüyor
hırkası Edip’ in.
*Edip Cansever