9 Aralık 1941 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Zeynep Melisa Gürpınar, 24 Kasım 2014 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Zühtüpaşa İlkokulunun ardından Çamlıca Kız Lisesinin orta kısmında okudu. Beyoğlu Ticaret Lisesini bitirdikten sonra bir süre İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. Daha sonra girdiği İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü 1964’te bitirdi. Tiyatro öğrenimine 1965-1967 arasında Londra’da devam etti.
Haber Merkezi / Londra’da bulunduğu yıllarda BBC Türkçe Servisi’nde kültür programları yaptı, tiyatro eleştirileri yayımladı. Matbaa yöneticiliği (1969-81), sanat dergisi yöneticiliği (Zeren dergisi, 1962-63), Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde tiyatro eğitmenliği gibi işlerde çalıştı, amatör ve profesyonel çok sayıda tiyatronun kurucuları arasında yer aldı. 1991-93 arasında Türkiye Yazarlar Sendikası’nın genel sekreterliği görevini yürüttü. 1993-94 arasında İstanbul Belediyesi Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Repertuar Kurulu üyeliğinde bulundu. Yeni Hayat Eski Zaman adlı oyunu 1993-95 arasında, Şu Bizim Evli Çelebi adlı oyunu 1999’da İstanbul Şehir Tiyatrosunda sergilendi. 1995-96 arasında Müjdat Gezen Sanat Merkezinde ve bazı özel tiyatrolarda özel dersler verdi.
PEN Yazarlar Derneği, Oyun Yazarları Derneği, Uluslararası Eleştirmenler Birliği, BESAM üyesiydi. İstanbul’un Gözleri Mahmur adlı kitabı ile 1991 Halil Kocagöz Ödülü; Yeni Zaman Eski Hayat ile 1994 Avni Dilligil Yılın En İyi Oyun Yazarı Ödülü; Ada Şiirleri ile 2003 Cevdet Kudret Şiir Ödülü, Gezintiler ile 2010 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazandı.
Melisa Gürpınar’ın “Köy ve Şehir Romanı” adlı ilk yazısı 1959’da Vatan gazetesinde çıktı. Gürpınar, Türk edebiyatında şiirleri ile ön plana çıktı. Şiirleri önce Yelken, Otağ, Ataç, Varlık, İstanbul, Edebiyat ’81, Gösteri, Milliyet Sanat, Çağdaş Türk Dili, Edebiyat-Eleştiri, E, Soyut gibi dergilerde yayımlandı. Lise yıllarında yazdığı ve hiçbir yerde yayımlamadığı şiirlerini Umut Pembeleri (1962) adlı ilk şiir kitabında bir araya getirdi. İlk şiirlerinde yer yer Garip şiir hareketinden ve toplumcu gerçekçi şairlerden etkilendi, açık ve sade bir anlatımı tercih etti. Bir söyleşisinde ilk şiir kitabı ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “O kitap (Umut Pembeleri) gerilerde kalmış bir ilk ışıktır benim için. Yüreğimi aydınlatan, hayatı taşıyabilmeme, yolumu, ileriyi görmeme neden olabilecek olan bir ilk ivmedir. Şiirin böyle bir gücü var mıdır diye de sorulabilir. Kitaptaki şiirler, lise yıllarımda yazılmış hiçbir yerde yayımlanmamıştı. Dosya, kitap olabilmek için benimle birlikte bir iki yıl kadar dolaşmış, bazı mucizelerin gerçekleşmesini beklemişti. Öylesine içe kapanık ve öylesine atak bir ruh hali taşıyordum ki, çığlık, isyan ve inilti iç içeydi sanki anlatımımda. Hem bütün edebi etkilere açıktım, hem de tümünü elimin tersiyle itiyor, kendime göre bir ses arıyordum. Dizeler üzerinde gerçekleştirmeye çalıştığım çok gizli hesaplarım bile vardı. Bir yandan her genç gibi, ergenliğin ve ilk gençliğin ateşten çemberlerinden geçiyor, bir yandan da toplumsal hayatın kara bulutlarına kılıç sallıyordum. Sâfiyet ile zekâ birbiriyle yarışıyor, trajik olanla ironi yan yana gelebiliyordu. Şiir, belirsizliklerden, kararsızlıklardan ve çelişkilerden doğuyor, belki soyut ama çarpıcı bir cinsellik teması üstünde yükselip, toplumsal kargaşaların, gündelik hayatın, yarım yamalak edinilmiş bilgilerin ve duygusallığın çöplüğünde batıyordu. Tempo buydu.”.
Şair, ikinci şiir kitabı Yeni Bir Gün Şarkısı’nı 1975’te neşretti. Şair, “Ölü Günler”, “Derin Su” ve “Sevginin Yüzü” adlı üç kitaptan oluşan bu eserde 1967-1974 arasında yazdığı, bazıları dergilerde yayımlanan şiirlerini ve mensur şiirlerini bir araya getirdi. Kitabın “Derin Su” bölümünde mensur şiirlerine yer verdi. 1981’de Geceyarısı Notları, 1985’te Ara Beni Sevgilim Sözcüklerin İçinde, 1986’da Yaz Mektupları adlı şiir kitapları yayımlandı. 1990’da yayımlanan İstanbul’un Gözleri Mahmur adlı şiirsel öykülerinde geçmişte kalmış İstanbul’u şiirli ve dokunaklı bir dille anlattı. Muzaffer Uyguner, bu eseri şu cümlelerle değerlendirdi: “Melisa Gürpınar, insana ilişkin en önemli olguların çoğunu kurcalarken yazı yazma, yaratma eyleminin bütün zorluklarından biri olan anlatımda yoğunlaşmanın üstesinden gelmiş, az sözcükle çok şey söylemeyi başarmıştır. (…) Yepyeni bir biçim, yepyeni bir öz ve yepyeni, sıcak, içtenlikli bir duyarlıkla harmanlanmış bir çalışmanın ürünü olan İstanbul’un Gözleri Mahmur öyküleri, değişik bir sesin yüreğinde büyüyen özgün, sağlam, dört dörtlük öykülerdir ve bence yılın edebiyat olayıdır.”.
Bir İstanbul Üçlemesi olan bu çalışmanın ikinci parçası, Yeni Zaman Eski Hayat adlı bir oyun olarak 1993’te basıldı ve o yıl sahneye konuldu. Melisa Gürpınar, 1993’de Çocukluğum ve Ölümüm adlı şiir kitabıyla, Uçup Giden Kent adlı çocuk romanı yayımlandı. 1997’de Okul Arkadaşım adlı gençlik romanı ve 1998’de Salkımsöğütlerin Gölgesinde adlı düzyazı şiir kitabıyla, çocuklar için yazılmış Kitap Benim Kanadım adlı şiirsel bir anlatı kitabı yayımlandı. Çocukluğum ve Ölümüm adlı kitabıyla Salkımsöğütlerin Gölgesinde adlı kitaplarında İstanbul’un Gözleri Mahmur adlı kitabında yöneldiği İstanbul duyarlılığını devam ettirdi, fonda daima İstanbul’un ve İstanbul’dan kişilerin olduğu metinler ortaya koydu. Bu bakımdan Melisa Gürpınar, bir İstanbul şairi ve yazarı olarak ön plana çıktı. Kendisi ile yapılan bir söyleşide eserlerindeki İstanbul teması ile ilgili şu tespitleri yaptı: “Hiç kuşku yok ki, şiirin kaldırabileceği kadar bir ağıt yakmaktan yanayım ben İstanbul’a. Ama gelecek kuşaklara, onu ağlayarak da bırakmak istemiyorum. Kendilerinin ve yaşadıkları kentin tarihsel köklerini araştırsınlar, sevsinler istiyorum. Bu kente güzel bir gelecek yakışır. Ona layıktır da…”.
1999’da, Her Harf Bir Melek adlı şiir kitabı yayımlanan şair, 2003’te Ada Şiirleri adlı kitabını yayımladı. Gürpınar, şiirlerinde genel olarak bir kendini arayış ve kendisiyle, geçmişle ve çevreyle hesaplaşma temalarında yoğunlaştı; dil alanındaki özgün buluş ve kullanımlarıyla da dikkati çekti. Çocukluk anılarını, aile çevresini, insanlarla olan ilişkisini, bu ilişkilerdeki açmazları ve çelişkileri işlediği şiirlerinde kendi iç benliğini anlama çabası içinde olduğu görüldü. Yeni Zaman Eski Hayat adlı oyununda değişime ayak uyduramayan eski İstanbul insanlarını ironik bir dille ele aldı. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında şair kimliği ile ön plana çıkan Melisa Gürpınar, çocuk edebiyatı alanında da bazı eserlere imza atmıştır. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)