Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Suriyeli 12,3 milyondan fazla çocuğun insani yardıma muhtaç olduğu uyarısında bulundu. 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş, bu ülkede 500 binden fazla kişinin ölümüne yol açtı.
UNICEF Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Adele Khodr yaptığı yazılı açıklamada, “milyonlarca Suriyeli çocuk Suriye’de ve komşu ülkelerde hala korku, belirsizlik ve ihtiyaç içinde yaşıyor.” dedi.
Ülke içinde 6,5 milyon, komşu ülkelerde ise 5,8 milyon çocuğun insani yardıma ihtiyaca olduğu vurgulanan açıklamada Ukrayna savaşı yüzünden gıda da dahil olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının hızla yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada 11 yıldır iç savaşın devam ettiği Suriye’de 13 bin çocuğun öldürüldüğü belirtilirken, sadece bu yılın ilk üç ayında 213 çocuk öldürüldüğü bildirildi. UNICEF, Suriye’nin kuzeybatısında isyancıların kontrol ettiği bölgede yaklaşık bir milyon çocuğa acil olarak insani yardım ulaştırabilmek için 20 milyon dolara ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Suriye iç savaşına dair kısa notlar
Suriye İç Savaşı, Suriye ordusu, Suriye hükûmeti ve Suriye’deki iç isyancılar arasında başlayan, sonrasında Irak ve Şam İslam Devleti, El Nusra ve bazı Kürt, Türkmen, Dürzi ve Süryani grupların da katıldığı, son dönemde ise Rusya, İran, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ve İsrail gibi dış güçlerin de sınırlı ve düzenli olarak dâhil olduğu çatışmalardır. Gösteriler 15 Mart 2011’de başlamış ve Nisan 2011 tarihinde ülke çapında yayılmıştır.
Nisan 2011 tarihinde Suriye Ordusu eylem ve ayaklanmaları bastırmak için görevlendirilmiş ve askerler ülke genelinde göstericiler üzerine ateş açmıştır. Aylarca süren askerî kuşatmaların ardından[34] gösteriler silahlı isyanlara dönüşmüştür. Çoğunlukla firari askerler ve sivil gönüllülerden oluşan muhalif güçler, merkezi bir liderlik olmaksızın isyana başlamışlardır.
Ülke genelindeki hemen hemen her kasaba ve şehirde yaşanan çatışmalar asimetrik savaş niteliğindedir. 2013 yılında Hizbullah, Beşar Esad’a sadık Suriye ordusunun yanında savaşa dahil olmuştur. Beşar Esad yönetimi Rusya ve İran’dan askeriye ve para desteği alırken, muhalifler Katar ve Suudi Arabistan’dan silah ve mühimmat desteği almaktadır.
Haziran 2013 tarihi itibarıyla Beşar Esad yönetimi ülke genelinin yüzde 30-40’ını ve ülkedeki nüfusun yüzde 60’ını kontrol etmektedir. 2012 sonlarındaki bir BM raporu, iç savaşın Nusayri Şebbiha milisleri ve Sünni muhalifler arasında süregelen “bariz derecede mezhepsel” bir çatışma olduğunu bildirmiş, fakat hem muhalefet, hem de hükûmet bunu reddetmiştir.
Birleşmiş Milletler’e göre ölen nüfus Ocak 2015 tarihi itibarıyla 220.000’i aşmıştır. SCPR (Suriye Politik Araştırmalar Merkezi), Suriye İç Savaşı sebebiyle dolaylı ya da dolaysız olarak hayatını kaybeden toplam insan nüfusunu Şubat 2016 itibarıyla 470.000 olarak açıklamıştır. 2020 yılına gelindiğinde bu sayının 500 bini aştığı ifade ediliyor.
Raporlara göre on binlerce gösterici devlet hapishanelerinde hapsedilmiş, bu göstericiler sistematik işkenceye ve teröre maruz bırakılmıştır. Uluslararası organizasyonlar hem Baas Partisi hükûmetini, hem de muhalefeti insan hakları ihlalleriyle suçlamışlardır.
Birleşmiş Milletler ‘in ve Uluslararası Af Örgütü ‘nün hem 2012 yılında, hem de 2013 yılında Suriye’deki soruşturmaları ve saha araştırmaları sonucunda, insan hakları ihlallerinin, işkencelerin ve savaş suçlarının büyük kısmının Baas Partisi hükûmeti tarafından yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Savaşta kimyasal silahlar birkaç kez kullanılmış ve bu, uluslararası alanda tepki çekmiştir.