Kamu Emekçileri İş Bıraktı: Geçinemiyoruz!

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, “2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık” dedi ve ekledi:

“1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur.”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK),, Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR SEN), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (BİRLEŞİK KAMU-İŞ) üye binlerce emekçi, yüzde 11,54’lük zamma karşı yurdun dört bir yanında meydanlara çıktı.

Ankara Kazakistan Caddesi’nde toplanan kamu emekçileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüdü. Emekçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne ulaştıklarında polis barikatı ile karşılaştı. Polis ile yapılan müzakereler sonucunda ortak basın açıklaması bakanlık önünde kurulan barikatların önünde okundu.

“Ücret Asgari! Açlık, Yoksulluk, Sefalet Azami İktidarı Uyarıyoruz! İş bırakıyoruz insanca bir yaşam için mücadelede birleşiyoruz” yazılı pankart arkasında yürüyen kitle, yürüyüş boyunca “İşçi, memur, emekli direnme vakti”, “Direne direne kazanacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganları attı.

Ortak basın metnini KESK Eş Genel Başkanları Ayfer Koçak ve Ahmet Karagöz okudu. Kamu emekçilerinin toplumun diğer kesimleri gibi yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı karşısında yoksulluğa mahkum edildiğini söyleyen KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, şöyle konuştu:

“2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık. 1 Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV’de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur.”

Koçak, vergi yükünün emekçilerin omuzlarına yıkıldığını ve patronların vergi borçları silindiğini vurgulayarak “Taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz” dedi.

“İnsanca yaşayacak bir ücret talebi bugün tüm kamu emekçilerinin ortak talebi haline geldi” diyen Koçak; savaşa, ranta faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ettiklerini söyledi.

“Siyasi iktidarı uyarıyoruz”

Koçak’ın ardında söz alan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, kamu emekçilerini yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalar karşısında güçlerini birleştirdiklerini belirterek, “Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz” dedi.

Karagöz, kamu emekçileri ve emeklilerinin taleplerini şöyle sıraladı: “Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz.

Eşit işe ; eşit ücret talep ediyoruz.

Sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79.000 TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.

Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz

Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.

İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.

Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.

Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.

Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz.

Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. Vergi diliminin %10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.

Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz.

Eylemde, Asim-sen Genel Başkanı Özgür Karaca, Bağımsız Emekliler Sendikası Başkanı Muzaffer Esen, TMMOB Genel Saymanı Özgür Topçu, TTB Genel Sekreteri Dr. Hilmi Önder Okay konuşma yaptı.”

Paylaşın

Türkiye’de Açlık Sınırı 20 Bin 958 Liraya Yükseldi

Ağustos ayında, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı, bir önceki aya göre 182 lira artarak 20 bin 958 liraya, yoksulluk sınırı ise bin 855 lira artarak 64 bin 157 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / 20 bin 958 liraya çıkan açlık sınırı, bu yıl sonuna kadar 17 bin 2 lira olarak uygulanacak olan asgari ücretin 3 bin 956 lira üzerine çıktı. Asgari ücret 64 bin 157 liralık yoksulluk sınırının da sadece yüzde 26,5’ini karşılayabiliyor.

İktidarın zam yapmaya zor ikna olduğu ve 12 bin 500 liraya çıkardığı en düşük emekli aylığı ise açlık sınırının ancak yüzde 59,6’sını karşılayabiliyor.

Birleşik Kamu-İş’in Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda ile beslenmenin yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken harcamaları dikkate alarak hesapladığı açlık – yoksulluk sınırı araştırmasının Ağustos 2024 sonuçları açıklandı.

Buna göre; Ekonomik kriz, her geçen gün ülkedeki pahalılığı büyüterek açlık ve yoksulluk riskini artırmaya devam ediyor. Açlık sınırının bir önceki aya göre 182 lira daha artarak 21 bin lira sınırına dayandığı ağustos ayında, yoksulluk sınırı da 1.855 lira artarak 64 bin 157 lira oldu.

Açlık sınırının bir önceki aya göre 182 lira arttığı ağustos ayında gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 1.673 liralık artışla 43 bin 199 liraya çıktı. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre 1.855 lira arttı. Son bir yıllık dönemde ise açlık sınırı 7 bin 257 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 18 bin 627 lira ve yoksulluk sınırı ise 25 bin 884 liralık artış gösterdi.

Ağustos’ta 20 bin 958 liraya çıkan açlık sınırı; bu yıl sonuna kadar 17 bin 2 lira olarak uygulanacak olan asgari ücretin 3 bin 956 lira üzerine çıktı. Asgari ücret 64 bin 157 liralık yoksulluk sınırının ise sadece yüzde 26,5’ini karşılayabiliyor. İktidarın zam yapmaya zor ikna olduğu ve 12 bin 500 liraya çıkardığı en düşük emekli aylığı ise açlık sınırının ancak yüzde 59,6’sını karşılayabiliyor.

Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et- balık- yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar Ağustos’ta bir önceki aya göre 24 lira, yıllık olarak ise 2 bin 361 lira artarak 6 bin 109 lira oldu. Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre değişmedi, geçen yılın aynı ayına göre ise 148 liralık artışla 432 lira oldu.

Bir önceki aya göre değişmeyerek 4 bin 652 lirada kalan süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama son bir yılda ise 1.524 lira arttı. Meyve için harcanması gereken para önceki aya göre 111 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 847 lira artarak 2 bin 86 liraya, sebze için harcaması gereken tutar ise önceki aya göre 33 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 583 lira artarak 2 bin 453 liraya çıktı.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama 12 lira artarak 1.761 liraya yükselirken, pirinç ve bulgur harcamaları 835 lirada kaldı. Yağ için yapılması gereken harcama ise 573 liraya çıktı. Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama önceki aya göre 2 lira artarak 1.402 lira oldu. Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise değişmedi ve 746 lirada kaldı.

Yetişkin erkek için 2.800, kadın için 2.200, genç için 3.000 ve çocuk için de 1.600 kalori esas alınarak yapılan hesaplamaya göre ağustos ayında açlık sınırı yetişkin erkek için 6 bin 119 lira, yetişkin kadın için 4 bin 804 lira, çocuk için 3 bin 488 lira ve genç için de 6 bin 547 lira oldu. Açlık sınırı bu yılın ilk sekiz aylık döneminde ise toplam 4 bin 475 lira artış kaydetti.

Gıda dışı harcamalar

Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı gereksinimlerin fiyat değişimleri de esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini “insan onuruna yaraşır bir şekilde ve yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da Ağustos’ta 43 bin 199 liraya kadar çıktı.

Ağustos’ta dört kişinin giyim ve ayakkabı harcamaları 1.895 liraya gerilerken, barınma (kira dâhil) harcamaları 10 bin 663 liraya, ev eşyası harcamaları 5 bin 376 lira, sağlık harcamaları 1.767 lira oldu. Ulaştırma harcamaları 12 bin 925 liraya çıktı. Haberleşme harcamaları 1.359 liraya, eğlence ve kültür harcamaları 1.263 liraya, eğitim harcamaları 930 liraya, tatil-otel harcamaları 4 bin 721 liraya ve çeşitli mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 2 bin 301 liraya yükseldi. Gıda dışı harcamalar bu yılın ilk yedi aylık döneminde 12 bin 854 lira artış gösterdi.

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise Ağustos’ta 1.855 lira daha artarak 64 bin 157 liraya tırmandı. Yoksulluk sınırında yılın ilk sekiz ayındaki artış ise 17 bin 320 lira oldu. Yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 25 bin 884 lira olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Açlık Sınırı 19 Bin Liraya Dayandı

Ankara’da dört kişilik bir ailenin açlık sınırı şubat ayında bin 531 lira artış kaydederek 18 bin 973, aynı ailenin yoksulluk sınırı da aynı dönemde 2 bin 348 lira artarak 52 bin 375 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Ankara’da en fazla alışveriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et, balık, yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar şubatta bir önceki aya göre 554 lira, yıllık olarak ise 2 bin 579 lira artarak 5 bin 213 lira oldu.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 41 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 168 liralık artışla 409 liraya yükseldi.

Bir önceki aya göre 573 lira artarak 4 bin 239 liraya yükselen süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcamada son bir yılda ise 1.459 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para şubatta 226 lira azalarak, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.176 lira artarak 1.752 lira, sebze harcaması ise önceki aya göre 22 lira azalarak, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.018 lira artarak 2 bin 467 lira oldu.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama şubatta 295 lira artarak 1.818 liraya yükselirken, pirinç ve bulgur harcamaları   88 lira artarak 803 liraya çıktı. Yağ için yapılması gereken harcama ise 7 lira artarak 492 lirayı buldu.

Birleşik Kamu İş’in Ar-Ge birimi KAMU-AR, Açlık – Yoksulluk Araştırması Şubat 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Ankara’da dört kişilik bir ailenin açlık sınırını şubat ayında 19 bin liraya dayandı. Aynı ailenin yoksulluk sınırı da şubat ayında 2 bin 348 lira artarak 52 bin 375 liraya çıktı.

Açlık sınırı şubatta bir önceki aya göre 1531 lira artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 2 bin 349 liralık artışla 33 bin 402 liraya çıktı. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre 3 bin 880 lira arttı. Son bir yıllık dönemde ise açlık sınırı 8 bin 714 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 15 bin 98 lira ve yoksulluk sınırı ise 23 bin 812 liralık artış kaydetti.

Gıda harcamalarında artış devam etti

Ankara’da en fazla alışveriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et, balık, yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar şubatta bir önceki aya göre 554 lira, yıllık olarak ise 2 bin 579 lira artarak 5 bin 213 lira oldu.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 41 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 168 liralık artışla 409 liraya yükseldi.

Bir önceki aya göre 573 lira artarak 4 bin 239 liraya yükselen süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcamada son bir yılda ise 1.459 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para şubatta 226 lira azalarak, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.176 lira artarak 1.752 lira, sebze harcaması ise önceki aya göre 22 lira azalarak, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.018 lira artarak 2 bin 467 lira oldu.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama şubatta 295 lira artarak 1.818 liraya yükselirken, pirinç ve bulgur harcamaları   88 lira artarak 803 liraya çıktı. Yağ için yapılması gereken harcama ise 7 lira artarak 492 lirayı buldu.

Açlık sınırı bu yılın ilk iki aylık döneminde ise toplam 2 bin 490 lira artış kaydederek şubat ayında 18 bin 973 liraya çıktı.

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise şubatta 3 bin 880 lira daha artarak 52 bin 375 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırında yılın ilk iki ayındaki artış ise 5 bin 538 lira oldu. Yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 23 bin 812 lira olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Gıda Fiyatları 21 Ayda Yüzde 338,3 Arttı

Birleşik Kamu-İş tarafından yapılan “Halkın Enflasyonu” araştırmasına göre, Türkiye’nin, bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde 338,3 oranında arttı.

Haber Merkezi / Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için bu yıl mayıs ayında 438 lira ödemek gerekirken, kamu çalışanı ve emeklisinin Eylül 2021’deki 100 liralık geliri 241 lira, asgari ücretlininki 300 lira, işçi ve bağımsız çalışan emeklisininki ise 232 lirada kaldı.”

Birleşik Kamu-İş tarafından yapılan araştırmaya göre gıda fiyatları mayısta yüzde 2,3, yılın ilk beş ayında 30,9, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 87,8 artış gösterdi. Araştırmaya ilişkin yapılan değerlendirmede “Yanlış ekonomik politikaların gıda fiyatlarında yol açtığı artış, açlık riskini giderek daha da büyütüyor” denildi.

Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) tarafından yapılan “Halkın Enflasyonu” araştırmasının Mayıs 2023 sonuçları bugün açıklandı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge Birimi’nin (KAMUAR) fiyatlarını Ankara’daki marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak hazırladığı gıda fiyatları endeksi araştırması ile gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayırmak zorunda olan ve enflasyona karşı herhangi bir koruması bulunmayan, dar ve sabit gelirlilerin, ücretlilerin ve yoksulların yaşadığı gerçek enflasyonun boyutunun tahmin edilmesi amaçlanıyor.

Araştırma sonuçlarına göre gıda fiyatları mayısta yüzde 2,3, yılın ilk beş ayında 30,9, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 87,8 artış gösterdi.

‘Açlık riskini giderek daha da büyüyor’

Araştırmaya ilişkin yapılan değerlendirmede ise şu ifadeler yer aldı:

“Yanlış ekonomik politikaların gıda fiyatlarında yol açtığı artış, açlık riskini giderek daha da büyütüyor. Eylül 2021’den bu yana kamu çalışanları ve kamu emeklilerinin ücret ve aylıkları enflasyon farkları da dahil yüzde 141 oranında arttı. Asgari ücretteki artış yüzde 200 oldu, işçi ve bağımsız çalışanların emekli aylıklarına ise yüzde 132,2 oranında zam yapıldı.

Türkiye’nin, yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları ise yüzde 338,3 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için bu yıl mayıs ayında 438 lira ödemek gerekirken, kamu çalışanı ve emeklisinin Eylül 2021’deki 100 liralık geliri 241 lira, asgari ücretlininki 300 lira, işçi ve bağımsız çalışan emeklisininki ise 232 lirada kaldı.”

Paylaşın