“İzmir Limanı Araplara Satılacak” İddiası

Konteyner hacmi ile yük tonajı bakımından Türkiye’nin en büyük limanları arasında bulunan İzmir Limanı’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne satılacağı iddia edildi. Liman, Türkiye Varlık Fonu (TVF) bünyesinde.

Geçtiğimiz Aralık ayında, Abu Dabi Port (ADP)’nin İzmir Limanı’nda bir pay almayı düşündüğü ve bu yatırımın 500 milyon doları bulabileceği haberleri gündeme gelmişti.

Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından yapılan açıklamada “Türkiye Varlık Fonu olarak, ülkemiz ve İzmir Limanı için en yüksek katma değeri sağlama ve varlıklarımızın değerini artırma amacımız doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz” denildi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) İzmir Limanı’na yönelik 500 milyon dolarlık hisse alım planı, yerel yatırımcılar ve uzmanlar arasında tartışmalara neden oldu.

Reuters’ın edindiği bilgilere göre, iki taraf arasında gerçekleştirilen görüşmeler, limanın işletme hakları için yapılan anlaşmayı kapsıyor. Bu anlaşmanın değeri yaklaşık 500 milyon dolar olarak değerlendiriliyor.

Geçtiğimiz Aralık ayında, Abu Dabi Port (ADP)’nin İzmir Limanı’nda bir pay almayı düşündüğü ve bu yatırımın 500 milyon doları bulabileceği haberleri gündeme gelmişti. Ancak, bölgesel rekabet ve kapasite koşullarındaki değişiklikler, anlaşmanın kapanışını erteledi. Konuyla ilgili iki kaynak, müzakerelerin halen devam ettiğini belirtti.

Bir kaynak, Türkiye’nin başka potansiyel alıcılarla da görüştüğünü, ancak ADP ile ilerlemeye karar verdiğini söyledi. Değişen rekabet ve kapasite koşullarının anlaşmanın nihai hale gelmesini geciktirdiğini vurguladı.

İkinci kaynak ise İzmir Limanı’nın 1959 yılında faaliyete geçtiğini ve güçlü lojistik bağlantılara sahip olduğunu ancak yatırım ihtiyacı duyduğunu ifade etti.

İzmir Limanı, Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) portföyünde yer almakta ve konteyner hacmi ile yük tonajı bakımından Türkiye’nin en büyük limanları arasında bulunuyor.

TVF, ülke ve limana katma değer yaratmayı hedeflediklerini belirtti. TVF tarafından yapılan açıklamada “Türkiye Varlık Fonu olarak, ülkemiz ve İzmir Limanı için en yüksek katma değeri sağlama ve varlıklarımızın değerini artırma amacımız doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz” denildi.

Paylaşın

Türkiye Varlık Fonu’ndan Bir İlk: 100 Milyon Dolarlık Murabaha

Türkiye Varlık Fonu, BAE’den 100 milyon dolarlık İslami finansman sağladı. TVF’nin bu ilk uluslararası İslami finansman anlaşması, 3 yıl vadesi ile fonlama kaynaklarını çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, “TVF adına ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu işlem, finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonumuz ile sürdürülebilir kalkınma vizyonumuzun bir parçası olarak öne çıkıyor” dedi.

Sözcü’nün Reuters’tan aktardığına göre; Türkiye Varlık Fonu (TVF) ilk uluslararası İslami finansman işlemi olan ve Sharjah Islamic Bank ile imzaladığı Murabaha finansmanı ile 100 milyon dolar kaynak sağladı.

Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Sharjah Islamic Bank (SIB) ile imzaladığı 100 milyon dolar değerindeki İslami finansman anlaşmasında, Doğan Yatırım Bankası finansal danışman ve koordinatör olarak yer aldı. İşlem, Sharjah Islamic Bank tarafından dünyada bir varlık fonuna sağlanan ilk karşılıklı murabaha finansmanı olma niteliği taşıyor.

TVF’nin bu ilk uluslararası İslami finansman anlaşması, 3 yıl vadesi ile fonlama kaynaklarını çeşitlendirme stratejisinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, “TVF adına ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu işlem, finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeyi destekleme misyonumuz ile sürdürülebilir kalkınma vizyonumuzun bir parçası olarak öne çıkıyor” dedi.

Paylaşın

Mısır, Turistik Kasabayı 22 Milyar Dolara Birleşik Arap Emirlikleri’ne Sattı

2024 yılı içerisinde 40 milyar dolar borç ödemesi gereken Mısır’ın Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 22 milyar dolar karşılığında, Akdeniz kıyısında bulunan Ras El-Hekma’yı Birleşik Arap Emirlikleri’ne sattı.

109 milyon nüfusu sahip Mısır’da enflasyon ağustos verilerine göre yıllık yüzde 40’ın üstünde. Mısır’da halkın yarısından fazlası açlık sınırının altında bir gelirle yaşıyor.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Mısır, başkent Kahire’nin yaklaşık 350 kilometre kuzeybatısında, Akdeniz kıyısında bulunan Ras El-Hekma bölgesinde yaklaşık 22 milyar dolar tutarında yatırım yapması için Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaşıldığı yolundaki basında çıkan haberleri resmen teyit etti.

Mısır Serbest Bölgeler Yönetimi Genel Müdürü Hüssam Heiba, “CNBC Arabistan” kanalına verdiği demeçte, Ras el-Hikma’yı geliştirme projesinin 22 milyar dolara mal olacağının tahmin edildiğini söyledi.

Ras El-Hekma bölgesini geliştirmek için yerel ortaklarla birlikte çalışmak üzere BAE’den bir konsorsiyumun seçildiğini kaydeden Mısırlı yetkili, projeye yönelik ilk yatırımların 22 milyar doları aşabileceğini bildirdi.

Mısırlı yetkili, BAE konsorsiyumunun projenin finansmanından, geliştirilmesinden ve yönetilmesinden sorumlu olacağını belirterek, “Projenin uygulanmasına yerli ve yabancı firmaların katılacak. Müzakereleri tamamladık ve şimdi sözleşme imzalamaya hazırlanıyoruz” dedi.

Bloomberg, Abu Dabi’nin, Mısır’ın kuzey kıyısındaki arazileri satın almak ve geliştirmek için görüşmelerde bulunduğunu ilk kez gündeme getirmişti. Bu arada “Middle East Eye” adlı internet haber sitesinin aktardığına göre, şehrin geliştirilmesi için planlanan proje, Mısır İmar Bakanlığı ile ve BAE Maliye Bakanlığı arasında yürütülecek.

Muhalefetten sert eleştiriler

Basında çıkan haberlerde, ülkenin yaşadığı ciddi döviz sıkıntısı yüzünden zor günler geçiren Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin turistik kasabayı satma planı muhalifleri tarafından sert bir şekilde eleştirilmesine yol açmıştı.

Muhalifler, döviz sıkıntısını aşma uğruna Mısır’ın en güzel kıyı bölgelerinden biri olan Ras el-Hikma’dan vazgeçmesine tepki gösteriyor.

Hisham Sabri isimli emekli bir güvenlik yetkilisi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada satılan tatil kasabasını “yeryüzündeki cennet” diyerek tanımlarken, “Cidden Sisi’nin felaketlerine ayak uyduramıyorum. O, saatte 250 km hızla kazaya gidiyor” dedi.

Sinema oyuncusu Amr Waked ise “Burayı satmanıza kim izin verdi, burası annenizin ya da babanızı özel mülkü mü?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Mısır ulusal para birimi, ülkenin yaşadığı ekonomik darboğaz yüzünden son bir yıl içinde karaborsada ABD doları karşısında yüzde 50 değer kaybetti.

IMF heyeti, 10 milyar dolar tutarında yeni bir kredi açılması için ülkeye yaptığı iki haftalık ziyareti dün tamamladı. 109 milyon nüfusu sahip Mısır’da enflasyon ağustos verilerine göre yıllık yüzde 40’ın üstünde.

Mısır’da halkın yarısından fazlası açlık sınırının altında bir gelirle yaşıyor. Sisi’nin son 10 yıllık iktidarı döneminde Mısır’ın dış borcu 164 milyar dolara çıktı. Merkez Bankası’nda 34 milyar dolar döviz rezervi kalan Mısır’ın bu yıl 40 milyar dolar borç ödemesi gerekiyor.

Paylaşın

BAE, İzmir’deki Alsancak Limanı’ndan Hisse Almaya Yakın

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) İzmir’deki Alsancak Limanı’ndan hisse almaya yakın olduğu bildirildi. Alsancak Limanı’nın satışı için BAE ile prensipte el sıkışıldığı ancak resmi açıklamanın henüz yapılmadığı daha önce iddia edilmişti.

Satın alınacak hissenin büyüklüğünün netleşmediği ancak kaynaklardan birinin anlaşmanın yaklaşık 500 milyon dolar değerinde olabileceğini söylediği aktarıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak Dubai’de düzenlenen COP28 BM iklim zirvesi çerçevesinde BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile bir araya gelmişti.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) İzmir’deki Alsancak Limanı’ndan hisse almaya yakın olduğunu bildirdi.

Ajansa konuşan ancak anlaşma henüz kesinleşmediği için isimlerinin açıklanmasını istemeyen dört kaynağa dayandırılan habere göre, olası anlaşma kapsamında devlet kontrolündeki Abu Dhabi (AD) Ports Grubu 2017 yılında Türkiye Varlık Fonu’na devredilen İzmir Alsancak Limanı’nı işletmek üzere kurulacak bir kuruluşa yatırım yapacak.

Satın alınacak hissenin büyüklüğünün netleşmediği ancak kaynaklardan birinin anlaşmanın yaklaşık 500 milyon dolar değerinde olabileceğini söylediği aktarıldı.

Türkiye’nin yüksek enflasyon ve kötü ekonomik veriler nedeniyle bir süredir yabancı yatırım arayışında olduğuna dikkat çekilen haberde, Türkiye ve BAE arasında bu yıl Mayıs ayında bir serbest ticaret anlaşması imzaladığı hatırlatıldı.

BAE yetkilileri, Türkiye’de enerji ve lojistik de dahil olmak üzere büyük yatırım fırsatları olduğunu bildiriyor. Dubai’ye ait liman işletme devi DP World bu yılın başında bir Türk limanının çoğunluk hissesini satın almıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, “ekonomiyi canlandırmak” amacıyla Körfez ülkelerini ziyaret ettiği Temmuz ayında, iki ülke 50 milyar doları aşan bir dizi anlaşma üzerinde mutabık kalmıştı.

Erdoğan, son olarak Dubai’de düzenlenen COP28 BM iklim zirvesi çerçevesinde BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile bir araya gelmişti.

İzmir’in merkezinde yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından işletilen 902 bin metrekare alana sahip Alsancak Limanı’nın satışı için BAE’den Abu Dhabi (AD) Ports Grubu ile prensipte el sıkışıldığı ancak resmi açıklamanın henüz yapılmadığı daha önce iddia edilmişti.

AD Ports Grup, yaklaşık 2 bin 500 çalışanı ile BAE’de 10 liman ve terminalin sahibi ve işletmecisi. CHP İzmir İl Yönetimi bu yaz, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili, satıştan vazgeçilmesi için hükümete çağrıda bulunmuştu.

Paylaşın

ABD’den Türkiye, Çin Ve BAE Merkezli 130 Firma Ve Kişiyi Rusya Yaptırımı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Türkiye, Çin ve BAE merkezli 130 firma ve kişiyi Rusya yaptırımları listesine aldığını açıkladı. Türkiye merkezli Berk Türken ve firmaları yer alıyor.

ABD Hazine Bakanlığı, Türken’in yaptırımların arkasından dolanarak malları Türkiye’den Rusya’ya taşımak için ödemeleri ve nakliyeleri ayarladığını söyledi.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Ukrayna işgali  sonrası Rusya’nın askeri araç ve ekipmanlara erişimini engellemek amacıyla Türkiye, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli 130 firma ve kişiyi yaptırım listesine aldığını açıkladı.

Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi tarafından uygulanan yaptırımlar, savaş alanında ihtiyaç duyulan ekipmanın tedarikinde Moskova’ya yardım ettiği iddia edilen tedarikçi ve nakliyeciler gibi üçüncü taraf firmalar ve kişileri hedef alıyor.

Buna ek olarak Dışişleri Bakanlığı da, Rusya’nın enerji üretimi ile metal ve madencilik sektörünü hedef alan diplomatik yaptırımlar uyguladı.

Perşembe günü açıklanan yaptırımların hedefinde Rus istihbaratıyla bağlantılı olduğu iddia edilen Türk uyruklu Berk Türken ve firmaları yer alıyor.

ABD Hazine Bakanlığı, Türken’in yaptırımların arkasından dolanarak malları Türkiye’den Rusya’ya taşımak için ödemeleri ve nakliyeleri ayarladığını söyledi.

Havacılık ekipmanı, veri aktarımı için makineler sevk ettiği iddia edilen bir dizi Birleşik Arap Emirlikleri firmasına da yaptırım uygulandı.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli ARX Financial Engineering adlı şirket ise, yaptırım altındaki Rus bankası VTB Bank’tan Rus rublesi gönderilip ABD dolarına çevrilmesinde rol oynadığı gerekçesiyle yaptırıma uğradı.

Paylaşın

Dokuz Ülkeden İsrail’in Gazze Şeridi’ne Yönelik Saldırılarına Kınama

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 20. gününde, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bahreyn, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt, Mısır ve Fas, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını kınadı.

Katar merkezli Al Jazeera’de yer alan habere göre, dokuz ülke tarafından yapılan açıklamada, İsrail bombardımanı altındaki Gazze’de sivillerin hedef alınması ve uluslararası hukukun ihlal edilmesi kınandı. Açıklamada, meşru müdafaa hakkının hukukun çiğnenmesini ve Filistinlilerin haklarının ihmal edilmesini haklı çıkarmayacağı vurgulandı.

Dokuz ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, Gazze’de zorla yerinden etme ve toplu cezalandırma da kınanırken, ateşkes çağrısı açıklamada yer almadı.

İran’dan uyarı

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, İsrail’i Gazze Şeridi’ne kara operasyonu konusunda uyardı.

Hüseyin Selami, açıklamasında, Hamas’ın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonuyla tüm sömürgeci güçlerin ezildiğini söyledi. Salami, ABD’nin İsrail’e desteğine de değinerek, ABD’nin Müslüman dünyasına karşı düşmanlık yaptığını ve bu düşmanlığın her geçen gün arttığını ifade etti.

Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki suçlarından ABD’yi sorumlu tuttu. Kenani,, İran’ın en büyük önceliğinin İsrail’in Gazze’deki bombardımanına son verilmesi olduğunu söyledi.

Nasır Kenani, “İsrail rejiminin Filistin ulusuna karşı başlattığı eşitsiz bir mücadeleye tanık oluyoruz” diye ekledi.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’de, dün yaptığı açıklamada, ABD’nin İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları ve Filistinlilere karşı işlediği suçlarda ‘kesin suç ortağı’ olduğunu söylemişti.

Can kaybı 7 bini aştı

İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 755 artarak 6 bin 546’ya yükseldi. Saldırılarda can verenlerin 2 bin 704’nün çocuk olduğu belirtilirken 17 bin 439 kişinin de yaralandığı duyuruldu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’ye girmek için Mısır’da hazır bekleyen tıbbi malzemelerin listesini yayınladı. Bu malzemeler şunları içeriyor: 3,700 hasta için cerrahi ekipman, 110.000 kişi için temel sağlık hizmetleri, Kronik hastalığı olan 20.000 hasta için tıbbi ekipman.

DSÖ, bölgenin “zor durumdaki sağlık sistemini” destekleyebilmek için “Gazze’ye ve Gazze’den geçişe derhal ve kesintisiz erişim” çağrısında bulunuyor.

Son günlerde Refah sınır kapısından onlarca yardım TIR’ının Gazze’ye girmesine izin verildi; ancak Birleşmiş Milletler (BM) günde en az 100 TIR’a ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Paylaşın

Birleşik Arap Emirlikleri’ne Vergi Muafiyeti; Resmi Gazete’de Yayınlandı

Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) vergi istisnası Resmi Gazete’de yayınlandı. Resmi Gazete’deki listeye göre bu ülkeden gelecek tavuktan yumurtaya, sebzeden baklagillere, yağlardan sütlere kadar birçok üründe belli bir miktara kadar vergi alınmayacak.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) menşeli tarım ve sanayi ürünlerine vergi muafiyeti getirilmesi yönündeki kararı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Tarım ürünleri ile ilgili kararnamede, “Ekli ‘Birleşik Arap Emirlikleri Menşeli Bazı Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar”ın yürürlüğe konulmasına; 1567 sayılı Kanunun 1’inci, 474 sayılı Kanunun 2’nci, 3283 sayılı Kanunun 2’nci, 4458 sayılı Kanunun 16’ncı, 22’nci ve 55’inci maddeleri ile 2976 sayılı Kanun ve 7449 sayılı Kanun hükümleri gereğince karar verilmiştir’ denildi.

Sanayi ürünleriyle ilgili kararnamede ise, “Ekli ‘Birleşik Arap Emirlikleri Menşeli Bazı Sanayi Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Karar’ın yürürlüğe konulmasına; 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 474 sayılı Kanunun 2 nci, 3283 sayılı Kanunun 2’nci, 4458 sayılı Kanunun 16’ncı, 22’nci ve 55’inci maddeleri ile 2976 sayılı Kanun ve 7449 sayılı Kanun hükümleri gereğince karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Tarife kontenjanı çerçevesinde yapılacak ithalatta gümrük vergisi alınmayacak. Bunun dışında yapılacak ithalatta ise söz konusu maddeler için tespit edilen gümrük vergisi uygulanacak. Resmi Gazete’deki listeye göre BAE’den gelecek tavuktan yumurtaya, sebzeden baklagillere, yağlardan sütlere kadar birçok üründe belli bir miktara kadar vergi alınmayacak.

Paylaşın

Erdoğan’ın “Körfez Turu” Bekleneni Verdi Mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 17-19 Temmuz tarihlerini kapsayan Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan üç günlük turunda yakın geleceğe yönelik olarak savunmadan enerjiye pek çok anlaşmanın duyurusu yapıldı.

Türkiye’ye yeni sıcak para girişlerinin olacağının sinyalleri verilirken, üç Körfez ülkesinin hangi alanlarda ve ne kadar yatırım yapılacağı belirsiz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mayıs ayında yaptığı bir açıklamada, seçimlerden önce rezerv sıkıntısı çeken Merkez Bankası hesaplarına kaynak aktarımı yapan Körfez ülkelerine “teşekkür” ziyareti gerçekleştireceğini ve bu ülkelerle Türkiye arasında özellikle ekonomi alanında yeni bir işbirliği dönem başlatmayı amaçladığını kaydetmişti.

Kalabalık bir iş insanı grubu ve bakanların eşlik ettiği Erdoğan’ın ziyaretinin ilk ayağı Körfez bölgesi ve Arap dünyasının lideri Suudi Arabistan oldu.

Erdoğan ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında yapılan görüşmelerin ardından doğrudan yatırım, savunma sanayii, enerji, savunma ve iletişim alanlarında beş anlaşma imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında özellikle Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile Baykar arasında imzalanan anlaşma dikkat çekti.

Baykar’dan yapılan açıklamada Suudi Arabistan’a Bayraktar Akıncı TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) ihraç edileceği bildirildi. Baykar’ın Suudi Arabistan’a eğitim, teknik destek ve lojistik hizmetleri de sağlayacağı kaydedildi.

Erdoğan ve Muhammed bin Selman temaslarının ardından kapsamlı bir ortak açıklama da yayımladılar ve iki ülke arasındaki işbirliğinin bundan sonraki süreçte artarak devam edeceğini kayda geçirdiler.

Suudi Arabistan ile ekonomik entegrasyon vurgusu

Bu kapsamda Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi’nin faaliyete geçmesinin önemine dikkat çeken iki lider, ticaret ve yatırım alanlarında işbirliği ivmesinin artırılması ve özellikle altyapı, inşaat, mühendislik, savunma ve metalürjik sanayi, çevre ve miras turizmi, yenilenebilir enerji gibi sektörlerde ve diğer ortak çıkar alanlarında “ekonomik entegrasyon” için fırsatları destekleme vurgusu yaptılar.

Suudi Arabistan’dan Türkiye ve Avrupa’ya elektrik ihracatı ile yenilenebilir enerji, hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, hidrojen gibi düşük karbonlu yakıtlar dâhil olmak üzere enerji alanlarında iş birliğini geliştirme amacı ortak bildiriye yansıdı.

Savunma ve terörizmle mücadelede işbirliği niyeti de ortak bildiride yer aldı:

“Taraflar, savunma ve askeri sanayi alanlarında iş birliği ve eş güdümü geliştirmek ve bu alanlarda imzalanan anlaşmaların, iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet edecek, bölgede ve dünyada güvenlik ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde harekete geçirilmesi konusundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.”

Ziyarette yapılan anlaşmalar ve ortak bildiride yer alan unsurlar, Türkiye ve Suudi Arabistan arasında son yıllarda sürdürülen normalleşme çabalarının sonuç verdiğini göstermesi açısından önemli değerlendiriliyor.

Türkiye, 2020 sonu ve 2021 başından itibaren ilişkilerinde sorun yaşadığı ülkelerle normalleşme arayışına girmişti.

Bu ülkelerin başında 2018’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesi nedeniyle Suudi Arabistan geliyordu.

Türkiye, 2013’te Mısır’da askeri darbe yapan Abdülfettah es-Sisi yönetimi ve bu yönetime en çok destek veren BAE ile de bozulan ilişkilerini son yıllarda tamir etmeye çalışıyordu.

Katar’la 50. yıl bildirisi

Ziyaretin ikinci durağı, Türkiye’nin bölgede uzun süredir stratejik ortağı konumunda olan Katar oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani başkanlığında yapılan toplantılar kapsamında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü dolayısıyla ortak bildiri yayımlandı.

Türkiye-Katar ilişkilerinin 1973’ten bugünkü “stratejik ortaklık” aşamasına gelene kadar niteliksel bir dönüşüm geçirdiği belirtilen bildiride, 2015’ten bu yana her yıl yapılan Yüksek Stratejik Komite toplantıları kapsamında ikili iş birliği düzeyini geliştirmeyi amaçlayan yaklaşık 100 belgenin imzalandığı anımsatıldı.

Somut bir anlaşmanın imzalanmadığı ve yeni yatırım sözünün verilmediği Katar ziyaretinde stratejik ilişkilerin ve ikili işbirliğinin süreceği vurgusu yapıldı.

BAE ile 50,7 milyar dolarlık yatırım paketi iddiası

Körfez turunun en dikkat çekici temasları ise BAE’de yapıldı. İki ülke arasındaki ilişkiler 2013’te Mısır’da yapılan darbenin ardından gerilmişti ve taraflar büyükelçilerini çekmişlerdi.

Türkiye, BAE’yi 2016’da yapılan darbe girişiminin arkasında olmakla suçlamıştı. İki ülke arasındaki gerilim başta Libya olmak üzere bazı bölgesel çatışma alanlarına da yansımıştı.

Suudi Arabistan ile olduğu gibi BAE ile yürütülen normalleşme sürecinin somut sonucu Erdoğan’ın bu ziyareti sırasında görüldü.

Ziyaret sırasında Erdoğan’a BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan tarafından “Zayed Devlet Nişanı” takdim edilmesi dikkat çekti.

Türkiye-BAE görüşmelerinin iki sonucu oldu. Taraflar Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurma kararını ve böylece ikili ilişkilerde “stratejik” düzeye geçildiğini duyurdular.

Erdoğan, heyetler arası görüşmeler sırasında yaptığı açıklamada, “Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey mekanizmasıyla ilişkilerimizin en üst düzeyde düzenli şekilde ele alınmasını sağlayacağız,” ifadelerini kullandı.

Suçluların iadesi anlaşması da var

İkinci önemli açıklama ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapıldı. Açıklamaya göre iki ülke arasında toplam tutarı 50,7 milyar dolar olan 13 belgenin imzalandı.

İletişim Başkanlığı anlaşma imzalanan alanları “enerji, ulaştırma, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, emlak, inşaat, savunma sanayisi, yapay zekâ ve ileri teknolojiler” olarak sıraladı.

Yapılan anlaşmalar arasında suçluların iadesi ve adli yardımlaşma da yer alıyor.

Bu anlaşmaların bir süredir sosyal medya kullanmama ve mesaj atmama koşuluyla BAE’de barınmasına izin verilen organize suç örgütü lideri Sedat Peker’i nasıl etkileyeceği bilinmiyor.

Hakkında yakalama kararı bulunan Peker için İnterpol aracılığıyla kırmızı bülten de çıkarılmıştı.

BAE basınına göre imzalanan anlaşmalar şunlar:

Karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve korunması.
Suçluların iadesi anlaşması.
Hukuki ve ticari konularda adli işbirliğine ilişkin anlaşma.
Cezai konularda karşılıklı adli yardım anlaşması.

Ortak Ekonomik ve Ticaret Komisyonu’nun (JETCO) kurulmasına ilişkin ortak deklarasyon.
Dijital dönüşüm konusunda işbirliğini içeren mutabakat muhtırası.
Enerji ve doğal kaynaklar projelerinin geliştirilmesi için stratejik ortaklık çerçeve anlaşması.

İki ülke uzay ajansları arasında ticari amaçlı ortak fırlatma aracı kapasitesi geliştirilmesi mutabakat muhtırası.
BAE Uluslararası Yatırım Konseyi ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi arasında mutabakat muhtırası.
İki ülke savunma sanayi kurumları arasında stratejik işbirliği için mutabakat muhtırası.

Türk Eximbank ile BAE ADQ yatırım şirketi arasında ihracat kredisinin finansmanı için mutabakat muhtırası.
BAE’li ADQ ile Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında depremlerden etkilenen bölgelerin yeniden inşası için sukuk (faiz içermeyen borçlanma kağıdı) yatırımına ilişkin mutabakat muhtırası.
Türk Petrolleri ile Abdu Dabi Ulusal Petrol Şirketi arasında stratejik işbirliği anlaşması.
Abu Dabi Yatırım Ofisi ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi arasında mutabakat muhtırası.

Bu anlaşmaların nasıl somutlaşacağı ve açıklamada belirtildiği gibi 50,7 milyar dolarlık bir yatırıma dönüşeceğini zaman gösterecek.

(BBC Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan’ın BAE Ziyareti: 50,7 Milyar Dolarlık Anlaşma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, El Vatan Sarayı’nda heyetlerarası görüşmeye başkanlık etti.

Haber Merkezi / İletişim Başkanlığı, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada toplam 50.7 milyar dolar değerinde anlaşma yapıldığıifsde etti. Açıklamada, farklı alanlarda 13 imza atıldığı kaydedildi.

Açıklamada “Birleşik Arap Emirlikleri’yle ilişkilerimiz stratejik ortaklık seviyesine çıkartılmıştır.” ifadesi de yer aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkelerini kapsayan gezisinin üçüncü gününde bugün Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile El Vatan Sarayı’nda biraraya geldi. İki lider baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türkiye ile BAE arasında muhtelif alanlarda 13 anlaşmanın imzalandığını açıkladı.

Açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı’nın başkanlık edeceği bir “Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey” kurulması konusunda mutabakata varıldığı ve söz konusu Ortak Mutabakat’la BAE ile ilişkilerin stratejik ortaklık seviyesine çıkartıldığı belirtildi.

50,7 milyar dolarlık anlaşma

BAE ile enerji, ulaştırma, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, emlak, inşaat, savunma sanayisi, yapay zeka ve ileri teknolojiler gibi alanlarda mevcut işbirliğinin derinleştirilmesinin kararlaştırıldığı bildirilen açıklamada, “Söz konusu alanlarda imzalanan anlaşmaların toplam tutarı 50,7 milyar dolardır” denildi.

Bugün imzalanan anlaşmanın maddeleri arasında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Devleti Hükümeti Arasında Suçluların İadesine Dair Antlaşma” da var.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye’nin BAE’de yaşayan ve hakkında açılan birçok dava bulunan Sedat Peker’in iadesini isteyebileceği belirtiliyor.

Öte yandan, görüşmenin ardından Erdoğan, Al Nahyan’a, bir Togg hediye etti.

Türkiye – BAE ilişkileri

Türkiye ile BAE arasındaki ilişkiler, Arap Baharı’ndan sonra bozulmuştu. Mısır darbesinden Yemen savaşına, Suriye iç savaşından Libya’daki çatışmalara kadar birçok alanda iki ülkenin karşı karşıya geldi.

Türk medyasında, Birleşik Arap Emirlikleri’nin 15 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunanlara mali destek sunduğu ve Fethullah Gülen Hareketi’yle yakın ilişki geliştirdiği iddiaları da yer alıyordu.

Bir ara ‘düşmanlık’ noktasında değerlendirilen iki ülke ilişkileri 2021’de Türk dış politikasındaki yumuşama ve restorasyon süreci ile doğru orantılı olarak düzeldi.

Paylaşın

Erdoğan’ın Körfez Beklentisi: Başlangıç Olarak 10 Milyar Dolar…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret etti. Erdoğan’ın bölgeyi ziyareti sonrası Basra Körfezi ülkelerinin başlangıç olarak yerli varlıklara yaklaşık 10 milyar dolar büyüklüğünde yatırım yapmalarını beklediği belirtildi.

Geçen ay Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mevkidaşları ile “ekonomik işbirliği fırsatlarını” görüşmek üzere BAE’yi ziyaret etmiş ve BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile görüşmüşlerdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zayıflayan lira, ağır borçlar ve yüksek seyrini sürdüren enflasyon ile zor durumda olan ülke ekonomisini canlandırmak hedefiyle Basra Körfezi ülkelerine düzenlediği gezi kapsamında Birleşik Arap Emirliklerini (BAE) ziyaret etti.

Erdoğan, Suudi Arabistan’ın Cidde ve Doha kentlerini de içeren turun son durağı olarak Abu Dabi’yi ziyaret etti. Diplomatik çabaların karşılık vermesiyle Suudi Arabistan Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) satın almayı kabul etti ve böylece Türkiye tarihindeki en büyük savunma anlaşması imzalanmış oldu.

Cumhurbaşkanı, son iki yıldır Riyad ve Abu Dabi ile Ankara’nın siyasi İslam ve demokrasi yanlısı hareketleri desteklemesi nedeniyle kötüleşen ilişkileri düzeltmek için çabalıyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE 2017 yılında Katar’a abluka uyguladığında Doha’ya asker göndermişti.

İlişkiler düzeldikçe ticaret yeniden başladı. Abu Dabi, geçen yıl değer kaybeden TL’ye destek sağlamak üzere Ankara ile yerel para birimleri cinsinden 5 milyar dolar büyüklüğünde bir swap anlaşması imzalamış, BAE merkezli şirketler de Türkiye’de yaptıkları yatırımları duyurmuşlardı.

Şimşek Ve Yılmaz’ın ziyaretleri

Geçen ay Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mevkidaşları ile “ekonomik işbirliği fırsatlarını” görüşmek üzere BAE’yi ziyaret etmiş ve BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile görüşmüşlerdi.

Ekonomilerinde petrol dışında da çeşitlilik sağlamak üzere planlarını açıklayan Basra Körfezi ülkeleri Türkiye’nin yerel endüstrileri ve teknoloji transferlerini geliştirmede kendilerine destek olmasını umuyor. Suudi Arabistan ile imzalanan İHA anlaşması kapsamında ortak üretim de yer alıyor.

Cumhuriyet’in Reuters’tan aktardığı habere göre, İki üst düzey yetkili, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgeyi ziyareti sonrası Basr Körfezi ülkelerinin başlangıç olarak yerli varlıklara yaklaşık 10 milyar dolar büyüklüğünde yatırım yapmalarını beklediğini belirttiler.

Paylaşın