TESK Başkanı Palandöken’den “Yeni Yapılandırma” Çağrısı

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yüksek enflasyon nedeniyle esnaf ve sanatkârların zor günler geçirdiğini ve yeni bir yapılandırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Palandöken, esnaf ve sanatkarın düzlüğe çıkabilmesi için uzun vadeli bir yapılandırmanın şart olduğunu dile getirdi.

Haber Merkezi / Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın içinde bulunduğu ekonomik zorluklara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Palandöken, açıklamasında, yüksek enflasyon nedeniyle esnaf ve sanatkârların zor günler geçirdiğini ve yeni bir yapılandırmaya ihtiyaç olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Bilindiği üzere yüksek enflasyon gerçekten piyasaların dengesini bozdu. Bir taraftan girdi maliyetleri, iş yeri kiraları ve artan fiyatlar karşısında azalan müşteri sayısı ve bununla birlikte de tabi ki insanların ihtiyaçlarının giderilmesi, ekonominin canlanması hem de devletin gelirini artırması için geçtiğimiz dönemlerdeki gibi biraz daha uzun vadeli, insanların ödeyebileceği şekilde yeni bir yapılandırma gerekli.”

Esnaf ve sanatkarın düzlüğe çıkabilmesi için uzun vadeli bir yapılandırmanın şart olduğunu dile getiren Bendevi Palandöken, “Esnafımızın düzlüğe çıkması için daha önce olduğu gibi vergi, trafik, SGK prim borçları gibi devlete olan borçlarda kapsamlı ve uzun vadeli bir yapılandırma şart. Ama tam tersine insanların hesaplarına bloke koyuluyor. Zaten borçlarını ödemek için paraya gittikleri zaman mutlak ve mutlak üzerlerindeki bu blokenin kaldırılması için tamamen borçlarının ödenmesi lazım diyor.

Halbuki tamamen bir taksitlendirme vs. olsa insanlar rahat edecek, adlıkları parayla borçlarını ödeyecekler ancak bloke olunca hiç hareketsiz kalıyor ve ekonomide de bir tıkanma oluyor. Rekabet edemiyor, girdi maliyetlerinden kiradan vs. esnaf iş yapamaz hale geliyor. Esnafın ayakta kalabilmesi için, hem istihdam açısından hem devlete vergi geliri açısından bu çok önemli. Blokeler zaman kaybedilmeden kaldırılmalı” dedi.

“Finansmana ulaşmak daha da zorlaştı”

Ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan esnafın borcunu ödeyemediğinde sağlık hizmetlerinden faydalanamadığını hatırlatan Palandöken, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Prim borcunuzu ödeyemediğiniz takdirde gidip muayene oluyorsunuz ama ilaç alamıyorsunuz. Esnafın bunun gibi mağduriyetlerinin giderilmesi kredilerle süspanse ediliyordu. Devlet gerçekten de maliyetinin altında kredi veriyordu. Tabi bu kredi imkanları da esnafa can suyu oluyordu. Onu alıyordu diğer borçlarını yatırmaya destek oluyordu, devlete olan borçlarını yatırabiliyordu.

Ancak finansmana ulaşmak daha da zorlaştı. Gelirin ve yeniden yapılandırmanın devlete de önemli katkısı olacak. Mutlak ve mutlak mali açıdan tekrar gündeme getirilip hem insanların borçtan kurtulması hem istihdamın hareketlenmesini sağlayacak önemli bir şey. Bir yapılandırma ile ve bunun ödenebilir miktarlarda olmasının sağlanması suretiyle geçtiğimiz 2023 yılındaki 156 milyarın çok daha üstünde bir gelir sağlanmış olacak. Esnafın da mağduriyeti önlenecek.”

Paylaşın

TESK’ten İktidara Çağrı: Zamları Durdurun Artık

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zamları bir çare gibi görüp ekonominin düzelme noktasındaki sağlanan başarı bence bu sıkıntıdan daha büyük. Yapılması lazım gelen üretimin artışının sağlanması ve temel girdi maliyetlerinde düşüş sağlanması. Kiralardaki ve vergilerdeki adaletin tesis edilmesi bu açığı ancak kapatır” dedi ve ekledi:

“Yoksa günlük tüketilen ürünlere, günlük malzemelere zam yapmayla hepsini ilgilendirir. Bir ciklette 1 gramlık şeker var ama şekerin maliyetindeki 1 liralık lokomotif ürünlere yapılan zam vatandaşa 10 TL olarak geri dönüyor. Dolayısıyla tedbir olarak düşünülen, ekonominin düzelmesi için çabalar sıkıntı doğuruyor. Zamları durdurun artık.”

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, son dönemde yapılan zamlarla ilgili açıklama yaptı. Cumhuriyet’in aktardığına göre, Palandöken, şöyle konuştu:

“Son yapılan zamlarla enflasyonun düşmesini beklemek mümkün değil. Mevsimin yaz olması ama zamların peş peşe gelmesi ile hem tarla bitkilerinin hem de sebze meyve vs. gibi diğer ürünlerin düşmesini beklemek mümkün değil. Çünkü akaryakıta gelen zam var. Elektriğe gelen zam bildiğiniz üzere yüzde 38. Daha arkasından doğalgaz zamlarını ilave edince hizmet sektöründe fiyatların geri gelmesi mümkün değil.

Enflasyonun düşmesi için piyasalara bir güven verilmesi yani zam yapılmaması lazım. Hem hizmet sektöründe hem de zorunlu kullanılması gereken elektrik, doğal gaz akaryakıt zamları üst üste geldi. Kamyon gelecek neyle gelecek? Vatandaş otobüse binecek, seyahat edecek ve dolayısıyla bu zamları siz de yapmayın demek mümkün olmayacak. Bunun için yapılması gereken evvela piyasalara güven vermek.

Artık ekonomi düzeldi sinyali ile vatandaş ancak bu yapılan zamları aynı şekilde almış oldukları ücretlerle karşılaması da mümkün değil. Bildiğiniz üzere sigara ve alkollü içeceklere yapılan zamlar paket başına 10 TL’yi buluyor bir de ÖTV geliyor aynı şekilde bunlar ilave edildiğinde kullanılan diğer malzemelere de aynı şekilde intikal ediyor. Yani temel gıda maddesinden konfeksiyon sektörüne elektrik kullanacak ki üretim yapsın. Doğal gaz kullanacak ki üretim yapsın, akaryakıt kullanacak ki ürünün sevkiyatını yapsın.

“Zamları durdurun artık”

Dolayısıyla zamları bir çare gibi görüp ekonominin düzelme noktasındaki sağlanan başarı bence bu sıkıntıdan daha büyük. Yapılması lazım gelen üretimin artışının sağlanması ve temel girdi maliyetlerinde düşüş sağlanması. Kiralardaki ve vergilerdeki adaletin tesis edilmesi bu açığı ancak kapatır. Yoksa günlük tüketilen ürünlere, günlük malzemelere zam yapmayla hepsini ilgilendirir. Bir ciklette 1 gramlık şeker var ama şekerin maliyetindeki 1 liralık lokomotif ürünlere yapılan zam vatandaşa 10 TL olarak geri dönüyor. Dolayısıyla tedbir olarak düşünülen, ekonominin düzelmesi için çabalar sıkıntı doğuruyor. Zamları durdurun artık.”

Paylaşın

“Altın Alırken Dikkatli Olun” Uyarısı: TSE Belgesi Gibi…

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bir taraftan düğün salonları bir taraftan kır bahçeleri derken balo, mevlit, nişan gibi kutlamaların da artmasıyla beraber düğünlerin olmazsa olmazı altın meselesi yeniden gündemde. Ancak böyle dönemlerde gözü dönmüş sahtekarlar sahte altınları piyasaya sürerek hem vatandaşı hem de düğün sahibi mağdur ediyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu sahtekarlar gerçek esnafın özverisini de suiistimal ediyor. Özellikle sanal ortamdan ve bilinmeyen yerlerden altın almak çok riskli. Altın, bildiğiniz güvendiğimiz mahalle esnafından alınır. Güven ilişkisi üzerine gerçek olduğunu bilirsiniz. Altın alınırken üzerinde ayarı, patenti ve TSE belgesi olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli.”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, altın alınırken dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Mevsimsel olarak harmanların kalktığı, bazı sebze ve meyvelerin sonlandığı ve düğünlerin yapıldığı bir dönemde altına rağbetin arttığına dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bir taraftan düğün salonları bir taraftan kır bahçeleri derken balo, mevlit, nişan gibi kutlamaların da artmasıyla beraber düğünlerin olmazsa olmazı altın meselesi yeniden gündemde. Ancak böyle dönemlerde gözü dönmüş sahtekarlar sahte altınları piyasaya sürerek hem vatandaşı hem de düğün sahibi mağdur ediyor.

Bu sahtekarlar gerçek esnafın özverisini de suiistimal ediyor. Özellikle sanal ortamdan ve bilinmeyen yerlerden altın almak çok riskli. Altın, bildiğiniz güvendiğimiz mahalle esnafından alınır. Güven ilişkisi üzerine gerçek olduğunu bilirsiniz. Altın alınırken üzerinde ayarı, patenti ve TSE belgesi olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli” dedi.

Altına olan talebin son 1 yıl içerisinde büyük oranda arttığına dikkat çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “2022 yılının Ağustos ayı başlarında bin 16 lira olan gram altın şu anda bin 700 lira seyrinde gidiyor. Altına yatırım yapan vatandaşlarımızın son 1 yıl içerisinde yüzde 66 kazanç sağlamasının altında yatan en önemli etken, altın yatırımının her dönem güvenli bir yatırım aracı olarak görülmesi.

Fakat güvenli bir yatırım aracı olarak gördüğümüz altının sahteciliği de büyük bir oranda artmış durumda. Sahte altın en fazla sarrafiye ve zincir takılarda görülüyor. Aslında büyük bir yardımlaşma örneğinin sergilendiği düğünlerde sahte altın vakasının olması hem düğün sahibini hem de misafirleri mahcup ediyor. Altının güvenilir yerden, güvenilir noktadan, tanıdığınız kuyumcudan alınmış olması bu tür olumsuzlukların önüne geçmiş olacak” diye konuştu.

“Dünyada kişi başına en fazla altın satın alan ülkeler arasında başı çekiyoruz”

Altın yatırımının ülkemizde albenisinin yüksek olduğuna vurgu yapan Palandöken, “Ülkemizin sosyal ve kültürel yapısı gereği dünyada kişi başına en fazla altın satın alan ülkeler arasında başı çekiyoruz. Genellikle özel günlerde gram ve çeyrek altın çok fazla tercih ediliyor. Darphane’nin farklı ağırlık ve ölçülerdeki toplam altın üretimi geçen yılın ilk dört çeyreğine göre yüzde 400’ün üzerinde artarak 10 milyon adete yaklaştı.

Ülkemizde 572 ton altın rezervi buluyor. Dünyada ise en fazla altın alan ülkeler arasında ilk 20 içerisinde yer alıyoruz. Ülkemiz için büyük bir önemi olan altın ticaretinde alırken ve satarken pişmanlık duymamak için rengine, hafifliğine, bükülüp bükülmediğine, TSE belgesinin olup olmadığına mutlaka dikkat edilmeli” şeklinde belirtti.

Paylaşın

Bayram Alışverişi Yaparken Merdiven Altı Üretime Dikkat

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, gıda fiyatlarındaki artışla bu alanda merdiven altı üretimin çoğaldığını belirterek, vatandaşlara bayram alışverişi yaparken dikkatli olmaları uyarısında bulundu.

Hangi koşullarda üretildiği bilinmeyen, hijyen koşullarını sağlamayan merdiven altı ürünlerin insan sağlığını tehlikeye attığını vurgulayan Palandöken, şu ifadeleri kullandı:

“Şekerin, yağın, fıstığın, cevizin, unun fiyatı belliyken kimse maliyetinin altında baklava satamaz. Ev yapımı diye maliyetinin altındaki fiyatlara satılan baklava ve böreklerden uzak durulmalı. Özellikle de yol kenarında araç arkalarında satılan tatlı, şeker, çikolata gibi yıkamadan yenebilen ürünlere dikkat edilmeli. Fason kıyafetlere, taklit kozmetik ürünlerine itibar edilmemeli. Bayram alışverişlerinin adresi her zaman mahalle esnafı olmalı çünkü esnafımız kendi yemediği ürünü müşterisine yedirmez.”

Dünya gazetesinin haberine göre Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yazılı açıklamasında, bu yıl bayram tatilinin kısa olması sebebiyle seyahatlerin sınırlı olacağını ve vatandaşların daha çok kendi evlerinin ihtiyaçları için alışveriş yapacaklarını bildirdi.

Bu durumun esnaf ve sanatkar açısından olumlu olduğuna işaret eden Palandöken, “Bakkaldan kasaba, şekerciden tatlıcıya, ayakkabıcıdan konfeksiyoncuya, berberden kuaföre, taksiciden dolmuşçuya tüm sektörlerdeki esnaf ve sanatkarımız Ramazan Bayramı için hazırlıklarını hızlandırdı. Bu yıl fiyatlar biraz yüksek seyrediyor, vatandaşın alım gücü daha düşük ancak yine de az çok demeden herkes bayram alışverişi yapacağı için ekonomi ivme kazanacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Palandöken, bayrama sayılı günler kala çarşıda bayram hareketliliğinin başladığını ifade ederek, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bu yıl esnaf ve sanatkarın işlerinin düştüğünü vurguladı.

İnsanları motive etmek için deprem bölgelerinde çarşılar kurulduğuna dikkati çeken Palandöken, şunları kaydetti:

“Yapılan devlet destekleriyle ticari faaliyetin başlamasıyla esnaf rahat nefes alabilecek. Her özel günde olduğu gibi bu bayramda da esnaf ve sanatkarlarımız yapılacak alışverişlerle piyasanın canlanmasını dört gözle bekliyor. Bu yıl 30 milyar liralık beklenen ciro, yüzlerce sektördeki esnafımızın yüzünü güldürecek. Özellikle küçük çocuklar için bir gelenek haline gelen bayramlık kıyafet ve ayakkabı alışverişleri, kolonya, şeker, çikolata gibi ikramlıklar, baklava ve su böreği gibi bayramın vazgeçilmez ürünlerinin satışları günler öncesinden başladı. Tüm sektörlerdeki esnaf ve sanatkarlarımız Ramazan Bayramı için hazır. Bayram alışverişleri esnafımıza can suyu olacak.”

Merdiven altı üretime karşı uyarı

Palandöken, gıda fiyatlarındaki artışla bu alanda merdiven altı üretimin çoğaldığını belirterek, vatandaşlara bayram alışverişi yaparken dikkatli olmaları uyarısında bulundu.

Hangi koşullarda üretildiği bilinmeyen, hijyen koşullarını sağlamayan merdiven altı ürünlerin insan sağlığını tehlikeye attığını vurgulayan Palandöken, şu ifadeleri kullandı:

“Şekerin, yağın, fıstığın, cevizin, unun fiyatı belliyken kimse maliyetinin altında baklava satamaz. Ev yapımı diye maliyetinin altındaki fiyatlara satılan baklava ve böreklerden uzak durulmalı. Özellikle de yol kenarında araç arkalarında satılan tatlı, şeker, çikolata gibi yıkamadan yenebilen ürünlere dikkat edilmeli. Fason kıyafetlere, taklit kozmetik ürünlerine itibar edilmemeli. Bayram alışverişlerinin adresi her zaman mahalle esnafı olmalı çünkü esnafımız kendi yemediği ürünü müşterisine yedirmez.”

Paylaşın

TESK Başkanı Palandöken, Elektrik Zamlarına İsyan Etti

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, elektrik kullanımında yüzde 127 zam uygulanacak sınırın konutlarda 150 değil en az 400-500 kw saat olması gerektiğini söyledi.

Haber Merkezi / Palandöken, “Bakkalın, kasabın buzdolabı, et çekme makinası, terzinin ütüsü gibi cihazlarla her gün kullanımı muhakkak olan lamba, ışıklı levhalar artık bu fiyatlardan dolayı yanmamaya başladı. Konutlarda ise sadece buzdolabı, fırın ve televizyon gibi cihazlarla kullanım kotası olan 150 kw saati geçiyorken, bu sınırı geçenlere daha yüksek zamlı tarifenin uygulanması herkesi mağdur etti. Ülkemizde 3’lü tarife sistemi var. Konutlar, sanayi ve ticaret. En düşük ücretle elektrik sanayii de ve en yüksek elektrik tarifesi ise esnafımız tarafından kullanılmaktadır. Bu da gösteriyor ki esnafımız konutlardan ve sanayiciden daha fazla elektrik faturası ödemektedir. Elektrikte konutlarda uygulamaya konulan 150 kw saat uygulamasında ise kullanım ortalamaları alınarak bu sınır yükseltilmeli ve iş yerlerinde kullanılan elektrikte yazlık kışlık olarak ayrı ayrı hesaplanarak faturalandırılmalı” dedi.

Esnafın buzdolabının fişini çekip tabelasını söndürme noktasına geldiğine dikkati çeken TESK Başkanı Palandöken, “Yeni yılın ilk günlerinde elektrik faturalandırma sisteminde kademeli sisteme geçildi ve yüzde 50 ile yüzde 127 değişen oranlarda aylık 150 kilovatsaatlik tüketim sınırına göre zam yansıtılmaya başlandı. Aylık belirlenen bu sınırı geçmemek için evlerde buzdolabı, televizyon, çamaşır makinesi, ütü gibi zorunlu cihazların hiç çalışmaması gerekiyor. Bununla birlikte işyerlerinde zorunlu olarak çalıştırılması gereken buzdolapları, yanması gereken ışıklar ile tabelalar bundan sonra yanmayacak demektir. Bakkal dolaplarını iade etmeye başladı, kasaplar dolaplarını çalıştıramaz hale geldi, terzi makinesini ve ütüsünü açmaya korkuyor, esnaf tabelalarını söndürürse sokaklar da ışıksız kalır” diye konuştu.

“Yazlık ve kışlık elektrik tarifede ısrarlıyız”

Alt sınırın en az konutlarda 400-500, iş yerlerinde ise 800-1200 kilovatsaat olması gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Elektriğin yazdan daha çok kışın kullanıldığını, ısınmada, aydınlanmada, mutfakta, temizlikte, işyerlerinde her alanda olmazsa olmaz olduğunu belirtmiş ve zam yapılmaması için talep de bulunmuştuk. Esnaf ve sanatkâr camiası olarak yazlık ve kışlık elektrik tarifede ısrarlıyız. Bununla birlikte doğalgazda da kademeli sisteme geçiş kararı Resmi Gazete ’de yayınlandı. Kışın çetin geçtiği bu dönemlerde vatandaş, esnaf ve sanayici düşünülerek kademe üst sınırdan belirlenmeli. En önemli harcama kalemlerinde faturaların yüksek gelmesi üretimi de tüketimi de olumsuz etkiliyor. Bu yüksek fiyatlar hem enflasyonu hem de maliyetleri yükseltiyor” şeklinde vurguladı.

Paylaşın

TESK Başkanı Palandöken: Bağ-Kur Primlerine Zam Yapılmamalı

Asgari ücrete gelecek zamla birlikte yeni yılda Bağ-Kur primlerinin de aynı oranda zamlanacağını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnafımızın indirime ihtiyacı varken gelecek sene Bağ-Kur primlerine zam yapılmamalı.” dedi.

Haber Merkezi / Esnafın Bağ-Kur primlerinin yüksek olduğu ve hem ücretlerde hem ödeme şekillerinde değişiklik yapılması gerektiğini belirten TESK Başkanı Palandöken, “Esnafımız gerek pandemi şartları gerek kur yükselmesi gibi durumlar nedeniyle ekonomik olarak zorlanıyor. Bu da en önemli ödeme kalemlerinden biri olan Bağ-Kur primlerini ödemesini zorlaştırıyor. Bu nedenle en düşüğü 1055 Lira olan primlerin düşürülmesi esnafımıza çok büyük rahatlama getirir. Fakat asgari ücrete gelecek zam oranıyla birlikte yeni yılda Bağ-Kur primleri de aynı oranda zamlanacak. Esnafımızın indirime ihtiyacı varken gelecek sene Bağ-Kur primlerine zam yapılmamalı” dedi.

“Esnafı korumak ekonomiyi korumaktır”

Düzenli primi ödeyebilen esnafa da teşvik edici adımlar atılması gerektiğine değinen Palandöken, “Kendi Bağ-Kur primini ve çalışanlarının primlerini düzenli ödeyenler için 2016’dan beri devam eden yüzde 5’lik indirim söz konusu. Fakat bu oran yeni yılda yüzde 10’a çıkarılmalı ve bunun gibi ödemeyi kolaylaştıracak, düzenli ödemeyi teşvik edecek çeşitli kolaylıklar sağlanmalı. Öte yandan Bağ-Kur prim ödemelerinde kredi kartı ile ödemelerde 26,38 liraya kadar ek hizmet ücreti de alınıyor. Kredi kartı ile ödemek isteyen esnafımızdan online website üzerinden alınan hizmet ücreti alınmamalı. Bunun gibi uygulamalar yapılması ve primlerin düşürülmesi esnafımız için ve devletimiz için önemli bir adım olacaktır. Esnafı korumak ekonomiyi korumaktır” diye konuştu.

“Bağ-Kur kaydı olmayan esnafımız da unutulmamalı”

Emeklilik yaşı gelip prim gününü doldurmayan esnaf için de müjdeli haberler gelmesini bekleyen Palandöken, “Emeklilik yaşı gelen fakat oda ve vergi kaydı olup Bağ-Kur kaydı olmayan esnafımız da unutulmamalı. Esnafımız hafta sonu bayram tatil ayırt etmeksizin SSK’lıya göre neredeyse iki kat fazla çalışıyor hem gün olarak hem de saat olarak. SSK’lı olanlar 7 bin 200 prim gün sayısı ile emekli oluyorken, esnafımız 9 bin günü doldurmak zorunda. Bu yaklaşık 5 yıllık fark ile ilgili de çalışma yapılmalı ve uzun zamandır bu konuda müjde bekleyen esnafımız rahatlatılmalı” şeklinde belirtti.

Paylaşın

69 bin 672 iş yeri kapandı!

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 2019 yılında, 150 bin 267 yeni iş yeri açılırken 69 bin 672 iş yerinin ise kapandığını söyledi.

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, açılan ve kapanan işletme sayılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Palandöken, “Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre, 2019’un başında 1 milyon 753 bin 213 olan esnaf ve sanatkar sayısı 26 bin 747 artarak Ağustos sonu itibariyle 1 milyon 779 bin 960’a ulaştı. Bu esnaf ve sanatkarlarımıza ait iş yeri sayısı ise 29 bin 6 artarak 1 milyon 915 bin 733 oldu” dedi.

“İş yeri sayısı 29 bin 6 arttı”

Yılın ilk 8 ayında iş yeri açılışı ve kapanışları hakkında bilgi veren Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre, yılın ilk 8 ayında 150 bin 267 iş yeri açılırken 69 bin 672 iş yeri kapandı. Bu dönemde 51 bin 589 iş yeri de vergi kayıtları sona erdiği için resen terkin edildi. Ancak ilgilileri müracaat etmediği için terkin ilanları Sicil Gazetesi’nde yayımlanmadı. Böylece yılın ilk 8 ayında esnaf ve sanatkarlara ait iş yeri sayısı 29 bin 6 arttı” diye konuştu.

“İş yeri kapanışları yüzde 2,9 azaldı”

Yılın ilk 8 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre iş yeri açılışlarının yüzde 4.4 azaldığına dikkati çeken Palandöken, “2018’in ilk 8 ayında 157 bin 249 olan iş yeri açılışları bu yılın aynı döneminde 6 bin 982 azalarak 150 bin 267 oldu. İş yeri açılışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 azaldı. 2018’in ilk 8 ayında 71 bin 825 olan iş yeri kapanışları ise 2 bin 153 azalarak 69 bin 672 oldu. İş yeri kapanışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 azaldı” şeklinde konuştu.

“En fazla artış İstanbul’da görüldü”

Esnaf ve sanatkarlara ait iş yeri artışının en çok İstanbul’da gerçekleştiğini kaydeden Palandöken, “Yılın ilk 8 ayında iş yeri açan esnaf ve sanatkarlardan iş yeri kapatan esnaf ve sanatkarların sayısı çıkarıldığında en fazla artış İstanbul’da görüldü. İstanbul’da iş yeri sayısı 5 bin 156 arttı. İstanbul’un ardından iş yeri sayısı İzmir’de 2 bin 747, Antalya’da 2 bin 478, Samsun’da bin 613 ve Bursa’da bin 583 arttı. Öte yandan 8 aylık dönemde iş yeri sayısında en fazla düşüş görülen iller ise 281 ile Ordu, 273 ile Rize, 253 ile Aksaray, 246 ile Yozgat ve 216 ile Çorum oldu” dedi.

Paylaşın

Son 9 Ayda 78 Bin 944 İş Yeri Kapandı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yılın ilk 9 aylık döneminde 78 bin 944 iş yerinin kapandığını belirtti.

2018’in ilk 9 aylık döneminde 2017’nin aynı dönemine göre kapanan iş yeri sayısının yüzde 12.12 arttığını vurgulayan Palandöken, Eylül sonu itibariyle Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı 1 milyon 738 bin 12 esnaf ve sanatkar olduğunu söyledi.

Yazılı açıklama yapan Palandöken, ‘Son zamanlarda yaşanan ekonomik daralma, esnaf ve sanatkarların iş yeri kapanışlarına yansıdı. Yılın ilk 9 aylık döneminde iş yeri kapanışları artarken açılışlar sınırlı kaldı’ diye konuştu.

Açıklamasında, bu yılın Ocak ayından Eylül sonuna kadar açılışı yapılan iş yerleri hakkında da bilgi veren Palandöken, ‘İlk 9 ayda en fazla açılışı yapılan meslek, 17 bin 111 ile büfe, bakkal ve market işletmeciliği oldu. Ardından 15 bin 265 ile lokantacılık faaliyetleri, 9 bin 831 ile kahvehane, kıraathane ve çay ocağı işletmeciliği, 7 bin 545 ile servis aracı işletmeciliği, 7 bin 293 ile şehirlerarası yük taşımacılığı ve 6 bin 514 ile pazarcılık faaliyetleri en çok açılışı yapılan meslek kollarında başı çekti’ diye söyledi.

Yıllık enflasyon yüzde 24.52

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayı enflasyon rakamlarını açıklamış. Eylül enflasyonu aylık bazda yüzde 6.30 oranında artış göstermişti. Yıllık enflasyon ise yüzde 17.90’dan yüzde 24.52’ye yükselmişti.

Paylaşın