Bejan Matur Kimdir? Hayatı, Eserleri

14 Eylül 1968 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Maksutuşağı Köyü’nde dünyaya gelen Bejan Matur, ilkokulu Maksutuşağı köyünde, ortaokulu ve liseyi Gaziantep’te okudu. 1994’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi fakat bu alanda çalışmadı.

Haber Merkezi / Üniversite yıllarında çeşitli edebiyat dergilerinde yazıları yayımlanan Matur, sivil toplum çalışmalarında bulunarak Türkiye’de uluslararası bir “sanatçı-kadınlar kongresi” düzenlenmesine öncülük etti. Şiirleri İngilizceden Çinceye 24 dile çevrildi. Aralarında Grand Street Magazine (New York) gibi saygın dergilerin ve Language For a New Century (Norton yayınları) gibi önemli seçkilerin bulunduğu antoloji ve dergilerde yer aldı.

Şiirlerinden yapılan bir derleme 2004’de İngiltere’de ARC yayınları tarafından In The Temple of a Patient God adıyla yayımlandı. İngilizcedeki ikinci kitabı 2012’de How Abraham Abandoned Me adıyla okura sunuldu. Bir başka şiir seçkisi 2006’da Lüksemburg’da PHI yayınevi tarafından Winddurchwehte Herrenhauser adıyla; 2012 yılında da şiirlerinden yapılan bir derleme Barselona’da Katalanca yayımlandı.

2008 yılında kurulan Diyarbakır Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucu başkanlığını yapan olan Bejan Matur, 1996’da yayımlanan ilk kitabı Rüzgâr Dolu Konaklar ile 1997 Orhon Murat Arıburnu ve Halil Kocagöz Şiir ödüllerini aldı. Yaşamını İstanbul’da sürdüren şair, hâlen Erbil merkezli Rudaw gazetesinde periyodik yazılar yazmaktadır. Ayrıca çatışma çözümleri konusunda karşılaştırmalı çalışmalar yapan DPI (Demokratic Progress Institute)’in uzmanlar kurulu üyesidir (http://www.bejanmatur.com: 2018).

Bejan Matur’un “Gözleri Yanlış Hatırlanan Çingene” başlıklı ilk şiiri 1991 yılında Ankara’da çıkan Yazıt dergisinde yayımlanır. Şiirlerini Adam Sanat, Defter, Ekin Belleten gibi dergilerde yayımlamayı sürdürür. İlk kitabı Rüzgâr Dolu Konaklar çıktığında gerek işlediği gerçeklikler, gerekse Anadolu-Ortadoğu şiir birikimini özümseyip ondan yeni bir duyarlılık ve şiir bireşimi ortaya koyması ilgiyle karşılanır.

“İdeolojiden değil, bir yer duygusundan, coğrafyadan hareket ediyorum.” diyen Matur’un şiirlerinde temel izlekler doğayla bütünleşme, dinî göndermeler ve çocuklukla kurulan bağdır. Şair kendini mistik olarak tanımlamasa da doğayla kurduğu ilişkiyi ritüelleştirir. Bu bağlamda ağaçların, nehirlerin, toprağın ruhu olduğuna inanır. Matur şiir serüvenini anlattığı söyleşilerinden birinde, “Önceki kitaplarda, doğmadan sorular soran biri vardı sanki. İlk kitaplardan itibaren peşinde olduğum o kutsal konuşmayı sürdürdüğümü gördüm. Ama o önceki konuşmada, sezen ama belirsiz bir şüphe de taşıyan bir ses vardı. Daha içe dönük bir yaklaşım, daha çaresiz ve çocuksu bir sesti. Şimdi bulunduğu yerin farkında bir sesle konuşuyor şiir. Daha sesli bir okumayı talep eden bir şiir bu. Sese yaslanan, daha görünen bir şiir”.

Feridun Andaç da Bejan Matur için “Matur’un şiirinde Doğu’nun hüznü, acının bendinden geçmenin sızısı var. Bir dil yangını üzerine kuruyor sözünü. Kardeşi oluyor saklısında taşıdığı sözcüklerin. O yoğun imgelemindeki damıtılmışlık bundan biraz da. Şiirin hayatın içinden ağıp gelen bir deyileniş olduğunun bilinciyle yazıyor. (…) Günümüz şiirine getirdiği sesi önemsiyorum. Yapaylıktan, sığlıktan, söz yığınından arınmış bir şiirin muştusunu veriyor şair. Tenin altındaki rengi gösterirken o derin sızının labirentlerine döndürüyor, hayatın içinden gelenin nasıl şiirsel söz olabileceğini de ustalıkla işliyor.” değerlendirmesini yapar. 2009 yılında fotoğraflı bir kent kitabı olarak basılan Doğunun Kapısı Diyarbakır, prestij bir eser olarak tasarlanmış, eserde Diyarbakır’ın tarihî, kültürel, mimari birikimi fotoğraf ve şiir eşliğinde anlatılmıştır. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)

Paylaşın