Gazeteci Fehmi Koru, Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiği köşe yazısında “Baskın seçim mi geliyor?” diye sordu. Koru, kişisel blogunda kaleme aldığı köşe yazısında Çankırı’nın Dodurga ilçesinde yapılan seçimi, asgari ücrete yapılan zammı ve İspanya’daki NATO zirvesini hatırlattı.
AK Parti’nin Dodurga’daki seçimi yüzde 87’lik oy oranı ile kazandığını anımsatan Koru, “Acaba Dodurga seçim sonucu bir gösterge olarak değerlendirilir ve AK Parti bu adımlardan aldığı cesaretle bir yıl sonra yapılacak seçimin tarihini erkene çekmeyi düşünür mü? Yoksa zamanında seçim ısrarında devam eder mi iktidar cephesi?” sorusunu gündeme getirdi.
Koru, yazısının devamında şunları kaydetti:
Zamanında seçimin iktidar cephesi açısından ciddi mahzurları var. Günlük hayatta yaşanan sıkıntılar ekonomi yönetiminin yanlışlarının sonucu. Altı ay önce yeni yıla asgari ücrete beklenmeyen oranda zamla girilmiş, ancak ardından gemi azıya alan enflasyon ve kurdaki durdurulamaz yükseliş sebebiyle paramız pula dönüşünce, yapılan zammın hiçbir anlamı kalmamıştı. O yüzden asgari ücrete, hem de adet olmadığı halde, yeniden kallavi bir zam gerekti.
Seçimin zamanında yapılması, asgari ücrete ara zam ile ücret ve maaşlara enflasyon oranı göz önünde tutularak getirilebilecek takviyelerin etkisinin buharlaşmasına yol açabilir. Ekonomiyi emir ve talimatlarla istenilen sınırlar içerisinde tutmanın mümkün olmadığını yaşayarak öğrendik. Yanlış kararların siyasi sorumluları önümüzdeki bir yılda aynı konumlarında kalacaklarına göre yanlışlar devam edecek ve sıkıntılar sürecek demektir.
Benzer bir durum ‘zafer’ olarak takdim edilen Madrid’teki NATO zirvesinde elde edilen görüntü için de söz konusu olabilir. Kamuoyunun beklentileri önümüzdeki bir yıl içerisinde karşılığını bulmayabilir. ‘‘Zafer kazandık’’ diyerek seçime gitmek varken, ‘‘Bizi aldattılar’’ demek zorunda kalınarak gidilecek bir seçim istenilen sonucu getirmeyebilir.
Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday gösterilmesinin önündeki anayasal engeli ve o engeli aşmak için sarf edilmesi gerekecek çabaların yıpratıcılığını bu hesaba katmıyorum bile. O gün yaklaştığında, iktidarın küçük ortağı MHP, büyük ortak AK Parti ile İYİ Parti arasında bölüşüldüğü için azalmakta olan oylarına bakarak, kendisinin desteğiyle Meclis’ten geçen yeni seçim yasasında ittifak içerisinde bulunmanın yararı ortadan kaldırıldığı için, %7’lik baraja takılma ihtimalinden rahatsızlık duyabilir.
Lafı uzatmayayım: Bir yıl sonrasının şartları, Dodurga’da alınan %90’a yakın oyla elde edilmiş ‘seçim başarısını’ AK Parti’ye yaşatmış Dodurgalıları bile dünkü kararlarından vazgeçirebilir. İktidar için doğru olan, kendi içlerinde tartıştıklarını da sandığım, fazla gecikmeden seçime gidilmesidir. Hazır muhalefet de seçim tarihinin erkene alınmasını istemekteyken… Gelişmelere bakıp ben bu hesabı yapıyorum ama iktidarın, daha doğrusu AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hesabı ne acaba? Sorunun cevabını bir tek kendisi biliyor.
Yazının tamamı için TIKLAYIN