Balıkesir: Adramytteion Antik Kenti

Adramytteion Antik Kenti; Balıkesir’in Burhaniye İlçesi, Ören Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Adrmytteion antik şehri bölgesindeki 1950 ve 1960’larda konut yapımı sebebiyle oluşan yıkıma karşın hakkında erken bilgi sahibi olunan bölgenin önemli antik şehirlerinden biridir. Antik çağ tarihçilerinden özellikle Strabon, sonrasında Heredot ve Stephanos Byzantinos’un eserlerinde görkemli yerleşimleri bahis konusu edilen bölgede odak noktasını Adramytteion şehri oluşturuyordu.

Bugünkü Ören bölgesinde kurulu olan eski şehrin önemli bir liman şehri olduğu antik çağ tarihçileri tarafından vurgulanmaktadır. Şehrin kuruluş tarihi ile ilgili çeşitli antik bilgiler ve savlar vardır. Adramytteion’un Lidya döneminde, M.Ö. 6’ınca yüzyılda Lydia kralı Alyates’in oğlu Adramys tarafından kurulduğu tezi olduğu gibi, şehrin bölgede Lidya döneminden yaklaşık bin yıl önce yaşamış Anadolu halklarından Luwi’ler tarafından kurulduğu ve isminin “Adra-Mudra” olduğu tezi de ileri sürülmektedir.

Kalkolitik dönemden başlayarak, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde yani çok uzun bir tarih sürecinde varlığını sürdüren Adramytteion şehrindeki arkeolojik kazı çalışmaları Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Murat Özgen danışmanlığında sürdürülmektedir. 2012 yılından beri sürdürülen kazılar Bergaz Tepe, Ören Meydanı ve Antik Liman olmak üzere üç ayrı noktada yoğunlaşmaktadır.

Bergaz tepede yapılan sondaj çalışmaları sonucunda, tepede Bizans döneminden tarih öncesi döneme kadar uzanan kültür katlarını içeren nitelikte bir tabakalaşma olduğu anlaşılmıştır. Kazılarda ortaya çıkarılan Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait mimari parçaların yerinde sergilenmesi amacıyla Burhaniye Belediyesi sponsorluğunda yapılması planlanan Ören Arkeoloji Parkı bölgenin kültür turizmine canlılık getirecek, geç de olsa önemli bir arkeolojik alan hak ettiği değere kavuşacaktır.

Paylaşın

Balıkesir: Kyzıkos Antik Kenti

Kyzıkos Antik Kenti; Balıkesir’in Erdek İlçesi, Belkıs Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Erdek İlçe Merkezi’ne 8 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Yöre tarihi, Kurt Bittel tarafından yapılan araştırmalar sonucunda Neolitik (M.Ö. 6. bin) ve Kalkolitik (M.Ö. 5. bin) Dönem’ e kadar inmektedir. Mysia’ daki Olympos (Uludağ) yamaçlarında yerleşmiş olan, daha sonra Aisepos Ovası’na inen veya Thessalia’ dan bu yöreye (Aisepos / Gönen- Kocaçay ile Rindkos /Mustafa kemal Paşa-Atranos Çayı arasına) yerleşmiş olan Dolionlar, Kyzikos’ da yaşayan en eski kavimdir. Bu nedenle bu bölge aynı zamanda Dolionia veya Dolionis diye adlandırılır.

Yunan mitolojisinde Gürcistan (Kolkhis)’ da var olan altın postu almak için, Yunanistan’dan yola çıkan Argonautlar yolda Dolionia (Kyzikos)’ ya uğrarlar. Kral Kyzikos Argonlar’ı iyi karşılar. Onları yedirir, içirir ve yanlarına bol kumanya vererek uğurlar. Yola çıkan Argonautlar o gece fırtınaya yakalanırlar ve karaya çıkarlar. Gece karanlığında tekrar Dolonia topraklarına çıktıklarını fark etmeyen Argonautlar, Kral Kyzikos’u ve yanındakileri düşman zannederek çarpışırlar.

Ancak bu çarpışmada Kral Kyzikos ölür ve Kyzikos’un ölümüyle şehir Kyzikos adını alır. Kyzikos’ un ölümünden sonra Tirrhenialı Pelesgoslar Kyzikos’ u işgal ettiler. Daha sonra M.Ö.1200’lerde Ege ve Balkanlar’ dan Anadolu’ya göç eden kavimlerle tanıştılar. Bir süre İonia şehirlerinin en önemlilerinden biri olan Miletos’ un (Söke- Balat Köyü) kolonisi olarak varlığını sürdüren Kyzikos Kenti, bağlı bulunduğu zengin Lydia Devleti’ nin M.Ö. 546 tarihinde Kyros tarafından yıkılmasıyla birlikte Pers egemenliğine geçmiştir. M.Ö. 364 yılında bağımsızlığını kazanmış olan Kyzikos M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’ in Persler’ i yenmesiyle Makedonyalılar’ ın egemenliğine geçmiştir.

M.Ö. 3. y.y.’ da Marmara Denizi’ nde ticaret yolları üzerinde olması nedeniyle büyük önem kazanmış olan Kyzikos, M.Ö. 2. y.y.’da Bergama ile de iyi ilişkiler içine girmiş, bir bilim ve kültür merkezi haline gelmiştir. Bergama’ nın Romalılar’ ın eline geçmesiyle Bergama ile iyi ilişkiler içinde olan Kyzikos da Romalılar’ la dost olmuş, ancak daha sonra Romalılar’ ın egemenliği altına girmişlerdir. Konstantinus M.S.324 yılında Byzantion’ u Doğu Roma İmparatorluğu’ nun başkenti yapınca, Kyzikos önce donuklaştı sonra yavaş yavaş söndü. Kuvvetli surlarla çevrilen Bizans, kuzeyden gelecek bazı tehlikeleri önlemekteydi.

Fakat buna karşılık başka yönlerden gelen akınlar daima Kyzikos’ dan geçti ve yıkılmasını çabuklaştırdı. M.S. 7.-8. y.y.’ larda Kyzikos artık idari veya askeri bölüm merkezi değildi. Vilayet darphanelerinin çoğu gibi darphanesi terk edilmiş, berzahtaki geçidi dolmuş, surlarının ve binalarının bir kısmı yıkılmış bulunan güzel Kyzikos bundan sonra Konstantinopolis üzerinden yapılan bütün akınlara açık kaldı. Birbirini kovalayan deprem ve istilalar Kyzikos’ u oturulacak halden çıkardı. Temizleme ve bakım isteyen limanların dolması dolayısıyla mükemmel bir tabii limanı olan yakınındaki Arteke (Erdek) şehri, gemicilik ve liman faaliyetleri bakımından yavaş yavaş Kyzikos’ un yerini aldı.

Ancak o da deprem ve akınlarından hayli zarar gördüğü için bir varlık gösterememiştir. Gerek İstanbul’ u zaptetmek için Kyzikos’ a gelen Araplar, gerekse depremler yüzünden zarar gören Kyzikos 23 Eylül 1063’de olan korkunç deprem neticesinde baştan başa yıkıldı. Sağ kalanlar ise şehri terk etmeye başladılar. Kapıdağ Yarımadası’ nı, anakaraya bağlayan berzah, ilk çağda dolmadan önce bu kent,üç limanı, Hadrian Tapınağı ve amphitheatırı ile ünlü bir ticaret şehri ve şarap, zeytinyağı, buğday,mermer, parfümeri ile ünlü bir koloniydi. Üç büyük deprem, berzahtaki limanın dolması ve bataklığın sıtma yaratması, halkının bu günkü Erdek’ e göç etmesine yol açtı. Depremler Efes görkemindeki bu kentin bilinmezliğe terk edilmesine sebep olmuştur.

Paylaşın

Balıkesir: Taşlı Manastır (Tımarhane Adası)

Taşlı Manastır (Tımarhane Adası); Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nin Çamlık Koyu’ nun sonunda, Şeytan Sofrası’ nın eteklerinde ve yarımadanın ucunda yer alır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Tımarhane Adası yalnızca adıyla değil, tepede bulunan ilginç yapılı kayalarıyla da dikkati çekmektedir. Girintili, çıkıntılı ve hemen dibindeki manastırın etrafını saran kayalar, rüzgarda uğultu ve sesler çıkarması ile ilgi çekmektedir. Adada eskiden yaşayan Rumların “Agia Paraskevi” ismini verdikleri Çamlık Koyu’ ndaki Sarımsak Yarımadasının devamı olan Tımarhane Adası’ na, Türkler “Taşlı Manastır” da demişlerdir.

Günümüzden 70 yıl öncesine kadar psikoterapi merkezi ve çiftlik binalarının da bulunduğu Tımarhane Adası, Cunda Adası’ na giden turistlerin mutlaka uğramaları gereken bir doğa harikası. Yöredeki bir diğer ilginç doğal güzellik ise Dalyan Boğazı mevkiinin bir başka kıyısında yer alan “Deliklitaş” tır. Ortasındaki delik nedeniyle bu adı alan katran rengindeki Deliklitaş, Çamlık Koyunun sığ bölümünde, kumdan oluşan bir dilin ucunda yer almaktadır. Koyun içinde bir de balık üretme çiftliği yer almaktadır. Adaya ismini veren Taşlı Manastır’ ın kemerli pencereleri ve arkasında bir koridoru manastırdan arta kalan bölümlerdir.

Tımarhane Adası Çamlık koyunun hemen karşısında yer alan ada eki dönemlerde psikoterapi merkezi olarak kullanılırmış. İçkiyi fazla kaçıranları yada ruhsal bozuklukları olanları getirip adaya bırakırlarmış, doğal güzellikler ve kayalıklardan sert esen rüzgarla akılları başlarına gelenler tekrar halkın arasına karışırlar, akılları başlarına gelmeyenler ise biraz daha manzara seyredip rüzgar sesi dinlerlermiş. Cunda Adası, Tavuk Adası ve Çamlık koyunun panoramik görüntüsüne hakim olan adada küçük bir manastır bulunmaktadır. Eski dönemlerde Rumlar Tımarhane Adası’ na “Aya Paraskevi” Türkler ise “Taşlı Manastır” derlermiş.

Paylaşın

Balıkesir: Saat Kulesi

Saat Kulesi; Balıkesir’in Karesi İlçesi, Dumlupınar Mahallesi, Kızılay Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Saat Kulesi, 1829 yılında Girit’li Mehmet Paşa tarafından İstanbul Galata Kulesi’nin benzeri olarak silindir şeklinde yaptırılmış idi. 1897 yılındaki deprem nedeniyle yıkılınca, 1901 yılında bugünkü şekliyle yeniden yaptırılmıştır.

Kare prizma şeklindeki bina, beyaz kesme taş ile yapılmış ve kabartma işçiliklerle de süslü hale getirilmiştir.En üst kat kubbe ile örtülmüş ve büyük bir çan eklenmiştir. Buranın hemen altındaki katta ise dört yöne de birer saat konmuştur.

Paylaşın

Balıkesir: Ayışığı Manastırı

Ayışığı Manastırı; Balıkesir’in Ayvalık İlçesi, Alibey (Cunda) Adası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Ayışığı Manastırı, dik bir tepenin (299 rakım) denizle birleştiği noktada yer almaktadır. Ayışığı Manastırının inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. (1771 ve 1795 tarihlerinin iki taş üzerinde yazılı olduğu söylenmektedir. Fakat Ayvalık halkının 1771 tarihinde şehirden çok uzak olan bu manastırı inşa edebilecek gelişmişlikte olmadığı göz önünde tutulduğunda bu tarih pek gerçekçi görünmemektedir.

1795 tarihi daha olası gelmektedir. Zeytin tevziatı yapıldığı dönemde, Katerinli Fahrettin Bey’ e verilen zeytinliklerin sınırları içerisinde olması, kapalı tutularak yazlık olarak kullanılması ve bakım görmesi manastırın ayakta kalmasını sağlamıştır. Fahrettin Bey’ in vefatından sonra şuursuz defineciler tarafından harap edilmiştir. Ayışığı Manastırı’ nın çevresi duvarlarla çevrili olup diğer manastırlarda olduğu gibi avlu ortasında kilisesi yer almaktadır.

Manastıra su, dağdan künkler ile yalaklara getirilmekteydi.Zamanında manastırda hayvan beslenmekte, manastırın batı kısmındaki tarlalarda ise tarımcılık yapılmaktaydı. Avlu içerisinde yer alan kilise doğuya bakacak şekilde kubbeli (dört kemerli) olarak dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş. Kilisenin giriş kapısı sarımsak taşından inşa edilmiştir.

Kilisede kullanılmış olan sarımsak taşı dikkate alındığında kilisenin çeşitli zamanlarda restorasyona tabi tutulduğu ve 1850’li yıllarda yıkılarak yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır. Patikadan girişte, hemen deniz tarafında iki katlı bina yer almaktadır.

Günümüzde ikinci kata çıkışı sağlayan merdivenin basamaklarının tamamına yakını kırılmış olup ikinci katın üst döşemesinin büyük bir kısmı tahrip olmuştur. Ayışığı Manastırı’ nın doğal ve insani etkilere açık olması zaman içerisinde büyük bir kısmının yıkılmasına neden olmuştur.

Paylaşın

Balıkesir: Zağnos Paşa Camisi ve Külliyesi

Zağnos Paşa Camisi ve Külliyesi; Balıkesir’in Karesi İlçesi, Mustafa Fakıh Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Zağnos Mehmed Paşa tarafından 1461’de yaptırılmıştır. Külliyeden sadece hamam orijinal durumunda günümüze gelebilmiştir. 1897 yılında yıkılan cami ve türbe 1908’de Balıkesir Mutasarrıfı Ömer Ali Bey tarafından yeniden yaptırılmıştır. Balıkesir’in en büyük camisi olup, kare plânlıdır. Düzgün yontma taş ve kesme taştan yapılmıştır. Ortada dört ayak üzerine oturtulmuş merkezi bir kubbe etrafında dört adet köşe kubbesi ve aralarında yarım daire tonozlar yerleştirilerek yapılmıştır.

Caminin son cemaat yeri yoktur. İç bçlüme kuzey, doğu ve batıdaki çift kanatlı ahşap kapılarla girilir. Üç yanda da kapıların önünde dört köşeli mermer sütunların taşıdığı, ahşap tavanlı, kurşun kaplı, eğimli bir çatı ile örtülü sundurmalar yer almaktadır. Caminin ahşap kadınlar mahfili, kuzey koridoru boyunca uzanır. Ahşap yivli altı sütuna oturan mahfil, kafeslidir. Giriş kapısı dışarıdadır. Mihrap, son dönem Türk sanatı özelliklerini taşıyan en güzel örneklerdendir.

Minare caminin kuzeybatı köşesindedir. Balıkesir eşrafından Arabacıoğulları’ndan Hacı Hafız Efendi yaptırmıştır. Barok üslupta ve kesme taştandır. Merkezi kubbe 1897 depreminde yıkılmış,1902 tarihinde yeniden yapılmıştır. Kapı üzerinde Kelime-i Tevhid Ebced hesabı ile ilk inşaat tarihi olan h. 865 (1464) tarihi okunmaktadır. Cami avlusunda türbe, hazire ve şadırvan bulunmaktadır. 07.02.1923 tarihinde Atatürk bu camide ünlü hutbesini okutmuştur. Batıda, minare kaidesinin hemen yanında muvakkithane yer almaktadır. Kesme taştan yapılmıştır. Caminin avlusunda, biri kuzeyde, diğeri batıda olmak üzere iki şadırvan bulunmaktadır.

Kuzeydeki şadırvan on iki köşelidir. Mermer şadırvanın içi Paşa hamamından gelen su ile doludur. Ortasında mermerden, dilimli fıskiyesi vardır. Son yıllarda şadırvanın üstü beş sade sütuna oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Diğer şadırvan ise, caminin ikinci kez yapımında yapılmıştır. Biçimi ve örtüsü açısından kuzeydekinin aynıdır. Yalnız musluklu panolarda kabartma süsler vardır ve fıskiyesi farklıdır.

Ayrıca caminin dışında, kuzeydoğu köşesinde, mermerden beş yüzlü bir şadırvan daha vardır. Her yüzünde, kemerler ile bağlanmış çift gömme sütunlar bulunmaktadır. Caminin avlusunun güneyinde, güneş saati vardır. Kısa ve kalın bir sütunun üzerine oturtulmuş bir tablada saat dilimleri işaretlenmiştir. Ortasında demir bir çubuk vardır. Saat demir çerçeveli olup dilimler silinmiştir.

Paylaşın

Balıkesir: Daskyleion Antik Kenti

Daskyleion Antik Kenti; Balıkesir’in Bandırma İlçesi’nin Ergili Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy merkezine 2 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

M.Ö. 7.yy.’ da Daskylos adıyla bilinen ünlü Lydia Kralı’ nın Sardis’ ten hanedan kavgaları nedeniyle buraya gelmesiyle kent Daskyleion adını almıştır. Daskyleion’ da doğan oğlu Gyges daha sonra Lydia’ ya geri çağrılıyor. Gyges Lydia’ ya kral olduktan sonra şehre Daskyleion deniliyor. Çünkü Daskyleion “Daskylos’ un yeri anlamındadır. Bu ismi M.Ö.650 yıllarında almıştır.

Daskyleion’ da Troya gibi erken dönem yerleşimlerinin olduğu kenttir. Bazı antik yazarlara göre M.Ö.12. yy. Aoellerden bir grup Daskyleion’ a gelip yerleşmişler, ancak kenti daha önceki dönemlere (Kalkolitik döneme) götürecek buluntular yüzey araştırmalarında ele geçmiştir. Bölgede ilk araştırmayı 1952 yılında Kurt Bittel yapmıştır. Antik metinlerin verdiği coğrafi bilgileri de değerlendirerek Daskyleion’ un bugünkü adı olan Hisartepeyi belirlemiştir.

Daha sonra 1954 yılında Prof. Dr. Ekrem Akurgal kazıya başlamıştır. 1960 yılına kadar devam eden kazı, 1988 yılında Prof Dr. Tomris Bakır tarafından yeniden başlatılmıştır. Kuş Cenneti (Paradeisos) ve Daskyleion, doğal ve tarihi çevre kavramında ele alınan bütünleşmiş iki olgudur. Doğa güzellikleri ve yörenin güçlü bir Jeopolitik konuma sahip olması nedeniyle Daskyleion kuş gölünün (Daskylitis) güneyine kurulmuştur.Çünkü tüm antik yazarlar Daskyleion ve Paradeisos’ un güzelliğinden övgü ile bahsetmektedir.

M.Ö.334 yılında Büyük İskender (Makedonyalı Alexandros) bir dünya imparatorluğu kurmuş olan Persleri ortadan kaldırmaya karar verdiği zaman Pers Satraplığı (Genel Valilik) merkezi olan Daskyleion’uda ününü ve güzelliğini duyduğu Paradeisos için ele geçirmeyi düşünmüştür. Büyük İskenderden önceki dönemlerde de Trakya, Boğazlar, Marmara Denizi, Propontis ve Küçük Frigya bölgelerinin hem kontrolünü, hem de siyasi ve ekonomik yönetimini ellerinde tutma yetkisine önem vermiş devletler, Anadolu’ daki jeopolitik konumunun ciddiyeti nedeniyle Daskyleion’ da her devirde etkin olan bir kale ve yerleşimin varlığını korumuşlardır.

İşte bu amaca yönelik Daskyleion, sırayla Frig, Lydia, Akhaemenid, Makedonya ve Hatta Bizanslılar tarafından güçlü kale niteliği korunmuş bir merkez olarak özenle imar edilmiş, ekonomisi üst düzeyde tutulmuş ve ünlü idarecilerin yönetimine bırakılmıştır. Daskyleionda yaşamış olan bu devletlere ait maddi kalıntılar yapılan arkeolojik kazılarda yavaş yavaş gün ışığına çıkartılmıştır.

Günümüzden yaklaşık beşbin yıl öncesine ait prehistorik çağlarda bu yöredeki yerleşimi kanıtlayan taş baltalar ve çakmak taşından dilgiler yanında M.Ö.1700-1800 yıllarına tarihlenen steatit’ten yapılmış bir Babil ürünü silindir mühür, hem yörenin, hem de Anadolu’ nun bu tarihlerde Ön Asya kültürleri ile olan ilişkilerine işaret etmektedir. M.Ö.2 bin yılının ortalarından, bin yılın başlarına kadar Batı Anadolu’ nun tümünün yaşadığı ve nedeni bilinmeyen bir karanlık devrin arkasından M.Ö.1200 lerde Dorlar diye adlandırılan kavim kuzeyden önce kıta Yunanistan’a sonrada Trakya ve Boğazlar üzerinden geçerek Daskyleion’a gelmişler, ancak bu kavime ait herhangi bir buluntu ele geçmemiştir.

Dor’lardan sonra ise Trakyadan Anadolu’ya göç eden Friglerin bu yörede yerleştiklerini gösteren hem yazılı belgeleri, hem de onların kullandıkları seramikler kazılarda gün ışığına çıkartılmıştır. Bir frig adak yazıtını içeren, kırık haliyle bile boyu bir metreyi geçen bir mermer blok Anadolu Eski Çağ tarihi coğrafyası ile birlikte frigya bölgesinin sınırlarını değiştirmiştir.

Paylaşın

Balıkesir: Sütüven Şelalesi

Sütüven Şelalesi; Balıkesir’ın Edremit İlçesi, Zeytinli Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile de ulaşım sağlanabilmektedir.

Kazdağı’ nın eteklerinde bulunan Sütüven Şelalesi, deniz seviyesinden 798 m. yüksekliktedir. Zeytin ve zeytinyağı ile ünlü bölge doğa tutkunları için uygun mekânlar oluşturmaktadır.

Paylaşın

Balıkesir: Antandros Antik Kenti

Antandros Antik Kenti; Balıkesir’in Edremit İlçesi, Altınoluk Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Belde merkezine 4 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile de ulaşım sağlanabilmektedir.

Pelasg’ lar tarafından kurulmuştur. Adramytteion (Burhaniye-Ören) – Assos (Behramkale) yolu üzerinde askeri bakımdan stratejik bir konuma sahip olan kentin, M.Ö. 10.yy’ da kurulduğu düşünülmekle birlikte, çok yakınında bulunan Assos’ un M.Ö.2.bin yıllarına kadar inen tarihinden Antandros’ un da bu tarihlerde iskan görmüş olması mümkün görülmektedir.

Antik yazar Strabon, Leleg kavminin Bababurnu’ ndan (Lekton) İda dağına kadar olan bölgede yerleştiklerini belirtmektedir. Önce Thrakialı Mysialılar’ ın yerleştiği bilinen bölge, M.Ö. 7.yy’da Limni üzerinden gelen Aioller tarafından iskan edilmiştir. Pelasgların da bu tarihlerde Antandros’a yerleştikleri antik kaynaklardan anlaşılmaktadır. Antandros’ un bir Pelasg kenti olduğunu, tarihteki Batı Anadolu İsyanı’ ndan (M.Ö. 499-494) sonra Pers Kralı Dareios’ un komutanı Otoneis’ in Antandros’ u zapt ettiğini ve Kserkeses ordusunun Yunan seferine giderken kentin yanından geçtiğini Heredot’ tan öğrenmekteyiz.

Anadolu’ da araştırmalar yapan Henri Kiepert kitabında Antandros’ un akropolünün Altınoluk – Avcılar arasında Yarmataş olarak bilinen 215km. rakımlı tepede bulunduğunu ve kentin doğuya doğru yayıldığını ifade etmektedir. Kentin nekrolpolü ise Yarmataş Tepesi’ nin 2 km. daha batısında yer almaktadır. Nekropol alanı inşai faaliyetler sırasında ortaya çıkmış ve 1989-1996 yılları arasında kurtarma kazıları yapılmıştır.

M.Ö. 7-2. yy arasında kullanıldığı anlaşılan nekropolde, arazinin eğiminden faydalanılarak üst üste iki ve üç kat olarak yerleştirilen lahit mezarların yanı sıra kremasyon (ölü yakma) ve direk toprağa gömü şeklinde bir çok gömü yapıldığı görülmüştür. Bu mezarlardan çıkarılan mezar hediyeleri, Balıkesir Müzesi’ nde sergilenmektedir. Kaçak kazılar sonucu ortaya çıkan Roma dönemine ait bir taban mozaiği çevresinde yapılan sistemli kazılar sonucunda M.S. 1. yy. tarihlenen ve duvarlarında fresk bulunan, taban döşemeleri mozaikli bir zengin evi bulunmuştur.

Paylaşın

Balıkesir: Sarımsaklı Tabiat Parkı

Sarımsaklı Tabiat Parkı; Balıkesir’in, Ayvalık İlçesi, Ege Denizi kıyı bölgesinin kuzeyinde yer alır. Tabiat Parkı 1.5 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. 

Tabiat Parkı’nda Kızılçam mevcut olup ayrıca ekimle tesis edilmiş münferit Kavak ve Okaliptüs ağaçları mevcuttur.

Tabiat Parkı, sessiz, sakin stresten uzak doğa ile başbaşa ailenizle birlikte gelip kalabileceğiniz bir yer. Sarımsaklı yıllardır değerini kaybetmeyen, güzel kumu ve denizi ile her kesimden insanın beğenebileceği bir sahil.

Özellikle tabiat yürüyüşü,  deniz sahili, Sarımsaklı plajları eşsiz manzarası ve suyun berraklığıyla su sporlarının zenginliğiyle tatilinizi muhteşem kılacaktır.  Akşamüzeri keyifli bir şekilde gün batımını izleyebilirsiniz.

Alanda tabiat yürüyüşü, fotoğraf çekmek, Sarımsaklı plajlarının eşsiz manzarası ve su sporlarının zenginliğiyle tatilinizi muhteşem kılacak bir yer.

Paylaşın