Mevsim geçişlerinden kaynaklanan değişiklikler beraberinde insan metabolizmasında da değişiklikleri beraberinde getiriyor. Bahar Yorgunluğu; mevsim geçişlerinden kaynaklanan ısı, ışık ve nem değişimine vücudumuzun adapte olmaya çalışması sürecidir.
Bir hastalık olarak tanımlanan ve dikkat edilmesi gereken Bahar Yorgunluğu, kronik yorgunluk sendromuna da dönüşebiliyor.
Bahar Yorgunluğunun belirtileri;
Bahar Yorgunluğu güneşin daha dik gelmesi ile ısınan denizlerden daha fazla suyun buharlaşması ve bununla beraber ortaya çıkan nem artışı sonucunda oluşur. Yaz ve sıcak geçen bahar aylarında hava sıcaklığı, yüksek nem ile bir araya gelince bunaltıcı bir gün yaşarız. Kendimizi yorgun ve bitkin hissederiz. Nemliliğin çok yüksek olduğu durumlarda gerçek hava sıcaklığı ile etkin hava sıcaklığı birbirine yakın seyreder.
Fakat sıcak ve kuru bir havaya göre çok daha fazla rahatsız edici bir etkiye sahiptir. Havadaki nem oranı düşük ise, yüksek sıcaklık olsa bile bu durumu dayanılır yapabilir. çünkü cilt üzerinde buharlaşmanın sağladığı bir serinlik etkisi mevcuttur. Ancak yüksek nem cilt ve onu çevreleyen hava içindeki buharlaşmanın etkisini yok ederek gerçek sıcaklığı daha yüksek seviyelerde hissetmemizi sağlayacaktır.
Kısaca; Bahar Yorgunluğu, insanlarda enerji azlığı, halsizlik, isteksizlik, uyku isteği, sabah yataktan zor kalkma, kas, eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bahar Yorgunluğu vücudumuzu nasıl etkiler?
Bahar yorgunluğu incelendiğinde nemin ne derece hayatımızı etkilediği daha net görülmektedir. Nem artışı vücutta 2 yönlü etki eder. Birincisi; Burun boğaz ve orta soluk yollarında ödeme neden olarak akciğere giden oksijen miktarını azaltır. Vücut oksijen azalmasının etkilerini azaltmak için çeşitli bölgelerdeki kan damarlarını büzer. Bu etki ile ,
- Mideye giden damarların büzülmesi ile gastritler artar.
- Troid dokusuna giden damar büzülmesi ile troid hormon salgısı azalır.
- Kalp ve diğer damarları daraltarak hipertansiyon ve kalp krizleri artar.
- Cilt damarları daralması ile ciltte kuruma dökülme ve saç dökülmesi gözlenir.
- Tüm damarlarda genel bir oksijenlenme azlığı nedeni ile halsizlik ve yorgunluk artar. Baş dönmesi ve dengesizlikler sık gözlenir.
- Akciğer kapasitesi bu bölgedeki ödem nedeni ile daha da azalır. Bu sonuç nefes darlığı ve hareket ile sıkıntı hissini artırırİkincisi; Ortam nem oranında artış ayni zamanda terleme fonksiyonunu bozar. Bu bozulma hem vücut toksinlerinin atılmasını engeller hem de vücudun nem dengesini bozar. Bu da kişinin kendini dengesiz hissetmesine neden olur.
Bahar Yorgunluğundan korunmanın yolları;
- Kronik yorgunluğa karşı en iyi ilaç tatile çıkmaktır. İmkanlarınızı zorlayarak birkaç günlüğüne de olsa kent dışına kaçın.
- Her gün sabahları aç karnına en az 5 dakika yürüyüş yapın. Ancak bu yürüyüşleri güneşli günlerde yapmaya özen gösterin.
- Her sabah 10-15 dakika aç karnına jimnastik yapın. Ama vücudunuzu aşırı yormaktan da kaçının. Jimnastik yapacağınız odayı ciğerlerinize bol oksijen girmesi için bir süre havalandırmayı unutmayın.
- Sofranızdan meyve ve sebzeyi eksik etmeyin. Sevmeseniz de mevsimin özelliğini taşıyan meyve ve sebzelerin bütün çeşitlerinden bol miktarda yiyin.
- Baharda vücudun daha çok vitamin ve minerale ihtiyacı oluyor. Özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunuyor.
- Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce azar azar içerek vücudunuza ihtiyacı olan suyu sağlayın.
- Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın. Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin.
- Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir.