Babacan’dan Erdoğan’a ‘itibar’ eleştirisi

Samsun’da partisinin 1. Olağan Bafra İlçe Kongresi’nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Sayın Erdoğan, itibarı yanlış yerlerde arıyorsunuz. İtibar gösterişle olmaz; adaletle, özgürlüklerle, refahla olur. Gençlerin kendi geleceklerini bu ülkede hayal etmesi bu ülkenin itibarıdır. Başka ülkelerde arıyorlarsa o ülkenin itibarı sıfırlanmıştır. İstediğiniz kadar saraylarla, konvoylarla itibar oluşturmaya çalışın, bitmiştir.” dedi.

Haber Merkezi / Konuşmasında cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan tasarruf tedbirleri genelgesiyle bir hafta olmadan bazı yerel gazetelerin kapandığını veya haftalığa döndüğünü belirten Babacan, yerel basının sesinin kısıldığını savundu.

DEVA Lideri Babacan, konuşmasının devamında, “Kamu kaynakları, krizlerin ortağı Bahçeli’nin parti bültenlerine aktarılıyor. Musluk, akraba bakanın abisinin kanalına doğru açılmış. Bu paralar; ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı konuşulmasın diye aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

Babacan’ın kongrede yaptığı konuşmada öne çıkan kısımlar şöyle;

“Sayın Erdoğan ‘Hepiniz tasarruf edeceksiniz ama ben istediğim gibi harcayacağım’ diyor. Niye? Keyfi öyle istiyor. Basın yayın organlarına ilan ve reklam verilmesin, kamu kurumları günlük gazete satın almasın diye tasarruf tedbiri yayınlıyor. Genelge yayınlanalı daha bir hafta olmadı; bazı yerel gazetelerin kapandığı, bazı günlük gazetelerin ise masrafları azaltmak için haftalığa döndükleri haberleri geliyor. Sayın Erdoğan’ın harcamalarına gelince ‘itibardan tasarruf olmaz’ deniyor ama iş yerel basının sesine gelince birden akıllarına tasarruf geliyor.

Sayın Erdoğan, itibarı yanlış yerlerde arıyorsunuz. İtibar gösterişle olmaz; adaletle, özgürlüklerle, refahla olur. Gençlerin kendi geleceklerini bu ülkede hayal etmesi bu ülkenin itibarıdır. Başka ülkelerde arıyorlarsa o ülkenin itibarı sıfırlanmıştır. İstediğiniz kadar saraylarla, konvoylarla itibar oluşturmaya çalışın, bitmiştir.

Tasarruf diye, yerelde alnının teriyle parasını kazanan insanların rızkına göz dikeceğinize İletişim Başkanlığına bakın. Yüz milyonlarca liralık ödenekle çalışıyor. Devletin kaynakları bir siyasi partinin propagandasına harcanıyor. Cin fikirle yerel basını zayıflatmakla meşgul. Dertleri tasarruf değil. Yerel basının ekonomik yönden zayıflatılması; binlerce gazetecinin işsiz kalması, yerel demokrasinin sesinin kısılması demek. Yerel basın, demokrasi için su gibi önemlidir. Bu nedenle her ilde yerel basının temsilcileriyle bir araya geliyoruz.

‘İktidar ve medyası milletin yaşadığı sıkıntıları inkâr ediyor’

Gerçek tabloda zam, enflasyon, hayat pahalılığı, israf, yozlaşma, işsizlik, çete, mafya var. Bu gerçekler yandaş kanallarda gösterilmiyor. Yandaş kanallara bakın, ‘Bu anlattıkları Türkiye mi?’ diyorsunuz. İktidar ve medyası milletin yaşadığı sıkıntıları, gerçeği inkâr ediyorlar. Bunun için kamu kuruluşları üzerinde yandaş medyaya destek vermeleri için yoğun baskı var.

Bunun için kamu kuruluşları iktidarı farklı yayın politikası izleyen basına destek vermeye olumsuz bakıyor. Kamu kaynakları, krizlerin ortağı Bahçeli’nin parti bültenlerine aktarılıyor. Musluk, akraba bakanın abisinin kanalına doğru açılmış. Bu paralar; ekonomik kriz, enflasyon, hayat pahalılığı konuşulmasın diye aktarılıyor. Şatafat harcamaları tartışılmasın, usulsüzlük iddialarının üstüne gidilmesin, kamuoyunda ‘Bunlar çetelerle, mafyayla ne yapıyor’ sorulmasın diye akıtılıyor.

İktidarımızın ilk 90 ve 360 gününde uygulayacağımız, ayağı yere basan, somut eylem planlarını şimdiden hazırlıyoruz. Bizde mızmızlanmak yok. Sadece şikâyet, sorunları dillendirmek yok. Biz çözüm paketlerimizi de hazırlıyoruz, duyuruyoruz. Çözümlerimizi cebimize koyuyoruz, seçime doğru yürüyoruz.

‘Rant peşin, borç gelecek nesillere’

Kaynakları alelacele niye Kanal İstanbul’a yönlendiriyorlar? Dert rant. Kanal İstanbul’a bakınca gözlerinde dolar işaretleri oluşuyor. Onun için acele ediyorlar. Bir de vakit yaklaşıyor, görüyorlar. Onun için ‘Bir an önce Hazine’yi borçlandıralım, nasılsa bunlar ödemek zorunda’ diyor. ‘Söke söke sizden alacaklar’ diyor. ‘Siz’ dediği; bu ülkenin gençleri. Rant peşin alınıyor, borç sonra ödeniyor. Rant peşin, borç gelecek nesillere.”

Paylaşın

Samsun: Hayat Kayası Mağarası

Hayat Kayası Mağarası; Samsun’un Bafra İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Pleostosen Dönemlerde (MÖ.600.000-15.000) kullanıldığı düşünülen Hayat Kaya Mağarası il sınırlarındaki en büyük doğal mağara olma özelliğine sahiptir.

İnsanların en erken yaşam çağlarında tamamen tüketici olduğu dönemlerde korunma için stratejik bir sığınak oluşturan ve tatlı su bulunması nedeniyle güvenli bölge konumundaki mağaranın girişinin daha sonraki dönemlerde düzeltmek suretiyle şekillendirildiği anlaşılmakta.

Yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki mağaranın içinde bir kısmı yer altında olan dere ve sonlarına doğru bir küçük şelale yer alıyor. Yer yer likit-sarkıt oluşumu mevcut olan mağaranın 2012 yılında tespit edildi ve sit alanı ilan çalışmaları devam etmekte.

Paylaşın

Samsun: Bafra, Hüseyin Bey Çeşmesi

Hüseyin Bey Çeşmesi; Samsun’un Bafra İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Tarihi Askerlik Şubesi’nin
karşısındaki meydanda yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hüseyin Bey Çeşmesi, 1909 yılında Kazanasmazzade Abdurrahman Ağa tarafından, genç yaşta verem hastalığı nedeniyle vefat eden oğlu Hüseyin Bey’in hayratı olarak yaptırılmıştır.

Çeşmenin iki inşa kitabesi vardır: 1-Birinci kitabe, çeşmenin güney cephesinde, yüzeyden hafif kabartılan celi sülüs hatla Osmanlıca yazılmıştır. Üstte, dairevi istif edilmiş “Maşallah” altında ise, dörtgen bir kartuş içinde H. “1326” (M. 1908–09) yazılıdır.

2- Kuzey cephenin ortasında, duvar yüzeyine gömülü 0.38 x 0.53 m. ölçüsünde kesme mermer üzerine, cetvellerle ayrılan üç satır halinde celi talik harflerle kabartılarak yazılan Osmanlıca kitabe şöyledir: “Bafra eşrafından Kazan Asmazzâde Hacı Abdurrahman Ağa’nın mahdumu merhum Hüseyin Bey’in eseri hayrıdır. 15 Receb sene 1327.”

Her biri 2.10 m. genişliğindeki cephelerden oluşan altıgen planlı çeşme, 3.75 m. çapında bir alana oturmaktadır. 0.50 m. yüksekliğinde, altıgen bir kaide üzerinde 4.35 m.ye kadar yükselen yapı, dıştan kırık piramidal, altı köşeli bir çatıyla örtülmüştür. Cephelerde çeşmenin su haznesini görebileceğimiz bir açıklık bulunmadığından, haznenin iç örtüsünün şeklini bilemiyoruz.

Çatının kuruluşu ve strüktürüne bakarak ahşap olabileceğini düşünebiliriz. Çatının saçakları 0.80 m. taşırılarak, hem zarif bir görünüm sağlamış, hem de yapıyı, yağmur sularından korumuştur. Saçağın kenarlarını, fırfırlı ahşap bir damlalık dolanır. Çeşmenin düzgün kesme taş cephelerinde görülen gri tonlu yağlı boyanın altından yer yer orijinal doku görülmektedir.

Paylaşın

Samsun: Bafra, Kadı Çeşmesi

Kadı Çeşmesi; Samsun’un Bafra İlçesi, Hacı Nabi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Çarşı Camii’nin 40–50 m. kadar güneyindeki çeşmenin üzerinde, mermer üzerine celi nesih hatla hafif kabartılarak yazılmış, dört satırlık 0.70 x 0.42 m. ebadında bir inşa kitabesi bulunmaktadır.

İstifi ve hattı acemice görünen, sağında iki yanı zincirek oymalı bir ayyıldız kabartılan kitabenin metni şöyledir: “İçene âfiyet / Geçene selamet / Sahibü’l-Hayrat Kadı / Ali Efendi993/ Sene 1194.”

Kitabeden çeşmenin H.1194 / M. 1780 yılında, Kadı Ali Efendi tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Yerel bazı yayınlarda yapının, Kadı Ali Efendi tarafından 1778 yılında yaptırıldığı şeklindeki kayıt tekrar edilmektedir.

1994 yılındaki ziyaretimizde çeşmenin düzgün kesme taş cephesinin büyük bölümü sıvayla kaplıydı. Ancak 2002 yılında çeşmenin iki renkli mermerle kaplandığı görülmüştür.

Eski bir binanın güney cephesine bitişen çeşme, üç yandan cadde ve sokaklarla çevrilidir. Duvar yüzeyinden hafif ileri çıkan, dört plastırın belirlediği cephenin ortasında, tek lüle açıklığı ve küçük çanak şeklinde bir yalak yer alır.

3.50 m. genişliğinde 1.90 m. yüksekliğindeki tek cepheli çeşmenin, üst ve ortasındaki profilli yatay silmeler, plastırların yüzeyde bıraktıkları dikine tesiri yatay olarak karşılayarak, devrin barok üslubunu yansıtmaktadır.

Halihazırda yeni bir musluk konulan lüle deliğinin altındaki mermer yalak, 0.52 m. çapında etrafı fırfırlı yekpare bir elemandır.

Paylaşın

Samsun: Akalan Şelaleleri

Akalan Şelaleleri; Samsun’un Bafra İlçesi, Akalan Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bafra İlçe Merkezi’ne 43 km. uzaklıktaki Akalan Şelaleleri, büyüklü küçüklü tam 18 şelaleden oluşmaktadır. Her birinin önünde birer göl olan şelaleler, göller ve çevre güzellikleri harika görüntüler oluşturmaktadır.

Her biri yaklaşık 15 metreden dökülen Akalan Şelaleleri, kentin gürültülü ve yorucu yaşamından uzaklaşıp, kafa dinlemek isteyenler için saklı bir cennet.

Mükemmel manzara sahip olan Akalan Şelaleleri’ne gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Samsun: Bafra, Deniz Feneri

Deniz Feneri; Samsun’un Bafra İlçesi, Fener Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Bafra deniz kıyısında, önemli bir ticaret merkezi olduğu için yüzyıllar boyu gemicilerin de dikkatini çekmiştir. Bafra kıyılarına Osmanlılar zamanında, ilçenin kuzeybatısındaki eski Koruluk şimdi ki ismiyle Fener Mahallesi sınırları içinde Kızılırmak’la denizin birleştiği yere yakın ahşap bir deniz feneri yapılmıştır. Daha sonra Fransızlara demirden yüksek bir fener inşa ettirilmiştir.

Söz konusu fener bu günkü fenerin 750 mt. ilerisinde bulunuyordu. O tarihlerde bütün Türk sahillerindeki fenerlerin denetimi antlaşmalar gereği Fransızların kontrolü altında idi. Deniz dalgalarının sürekli olarak karayı aşındırması ve içeriye doğru girmesi, fenerin varlığını tehlikeye girmiştir.

Bir Fransız bir Macar ve Alemdar Zadelerden Kancıoğlu Recep (Özkan)’dan müteşekkil heyet başkanlığında bir grup, deniz fenerini bugünkü yerine inşa etmek için gerekli çalışmalara başlamışlardır. 1922 yılında başlanılan faaliyet 1923 yılının Nisan ayında bitirilmiştir. Bafra Deniz Feneri, 1937 yılında Fransızlar tarafından zamanın Türkiye Cumhuriyeti hükümetine devredilmiştir.

Paylaşın

Samsun: Tayyar Paşa Camii

Tayyar Paşa Camii; Samsun’un Bafra İlçesi, Büyükcami Mahallesi, Tahirağa Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kitabeden yapının, H. 1216 / M. 1801–02 yılında yaptırıldığı sonucu çıkarılabilir. Kitabede bani ismi geçmemekle birlikte çeşitli yayınlarda herhangi bir bir belge gösterilmeksizin caminin Trabzon Valisi Tayyar Paşa tarafından 1869 yılında yaptırıldığı kaydedilmektedir.

Araştırmalarda tekrar edilen 1869 tarihi, Cembeloğlu kardeşlerin, yukarıdaki kitabeyi “H. 1212 / M. 1869” şeklinde kaydetmelerinden kaynaklanmış olmalıdır. Bugün yapıya adını veren Tayyar Paşa’nın, Canikli Ali Paşa sülalesinden Mahmut Tayyar Paşa olabileceği akla gelmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan yapıya ait dosyada, caminin depremde hasar gördüğü bildirilmektedir. Batı ve güneyde sokaklarla çevrili yapının doğusunda Hükümet Konağı, kuzeyinde yakın zamanlarda yüksek bir duvarla çevrilen küçük bir avlu yer almaktadır.

Cami; tam kare şeklinde bir harim, bunun önünde yer alan, enine dikdörtgen şeklinde betonarme bir son cemaat yeri ve harimin kuzeybatı köşesindeki minareden oluşmaktadır . Yapıyı içten örten bağdadi ahşap kubbe, dıştan dört omuz kırma çatı içine alınmıştır.

Caminin harim kapısı üzerinde, taş üzerine siyah zemine beyaz sülüs harflerle yazılı iki satırlık, Arapça kitabe bulunmaktadır. Kitabenin metni şöyledir: “İnnessalate kânet ‘alel mü’minine kitaben mevkuten sene 1216.”

Paylaşın

Samsun: Emir Mirza Bey Türbesi

Emir Mirza Bey Türbesi; Samsun’un Bafra İlçesi, Türbe Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bina moloz taşından harçla yapılmış, üzeri çadır gibi sivri bir kubbe ile örtülmüştür. Kapının üzerindeki kitabeden 1381 yılında (Hicri-783) yapıldığı anlaşılmaktadır. Lahitler Selçuklu tarzında yapılmış ve bir kısmının gövdesine âyetler yazılmıştır.

Türbe, umumi haliyle bir aile kabristanlığı görünüşünde olup, 600 sene kadar önce zamanın Bafra Beyi; Selçuklular sülâlesinden gelen İsfendiyaroğulları’na mensup (Emir-Mirza) tarafından yaptırılmıştır. İçinde 16 tane lahit vardır. Bunlardan 7 tanesi kapıdan girerken sağda, 5 tanesi solda, 4 tanesi de ortadadır.

Paylaşın

Samsun: Bafra, Ali Bey Çeşmesi

Ali Bey Çeşmesi; Samsun’un Bafra İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Geç Osmanlı Dönemine ait olup bir meydan çeşmesidir. Cadde üzerinde bulunan yapı düzgün kesme taştan yapılmıştır. Ön cephesi önde iki sütun, arkada iki yarım sütunla taşınan yuvarlak kemerlidir.

Sütun başlıkları zik-zak motiflerle süslüdür. Duvarda işlemeli bir çerçeve içinde 8 satırlık bir kitabe olup ortadan dikine çizgiyle ikiye ayrılmıştır.

Ortadaki kemerin üzerinde dikine bir çizgi ile ikiye ayrılan 3 satırlık bir kitabe yer almaktadır. Çeşmenin üst kısmı düzdür. 08.03. 1984’de tarihi olarak tescillenmiştir.

Paylaşın

Samsun: Çetinkaya Köprüsü

Çetinkaya Köprüsü; Samsun’un Bafra İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Köprüye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

7 kemerli, 250 m uzunluğundaki köprü Cumhuriyet’in ilk ve büyük eserlerinden biridir. Adını, dönemin Ulaştırma Bakanı Ali Çetinkaya’dan almıştır.

Çetinkaya Köprüsü ilçe için sembolik değeri olan 1937 yılında yapılmış, erken Cumhuriyet dönemi yapılarındandır. 250 metre uzunluğundaki beton köprü 7 bölümlüdür.

Kemer görünümlü her bir bölümde, düşeyde dokuzar adet taşıyıcısı olan ve 3 kiriş ile bağlanmış olan köprünün zemini beton parke taşıyla kaplanmıştır.

Köprü ayakları düzgün kesme taş ile kaplanmıştır. Düğün konvoylarının geçtiği, anı değeri yüksek bir yapıdır.

Paylaşın