Bilim İnsanları Var Olmaması Gereken Bir “Zombi Gezegen” Keşfetti

Bilim insanları, kendilerine göre olmaması gereken bir gezegen keşfettiler. Jüpiter’e benzeyen bu gezegen, Dünya’dan 520 ışıkyılı uzaklıkta yer alıyor. Gezegen, yıldızının şiddetli ölümünden mucizevi bir şekilde kurtulmuş görünüyor.

Bilim insanları gezegenin nasıl hayatta kaldığını hala bilmiyor. Bir olasılık, yıldızına yaklaşmadan önce gezegenin ilk başta daha büyük bir yörüngede bulunması fakat gökbilimciler bunun pek mümkün olmadığını düşünüyor.

Bilim insanları, yıldızının şiddetli ölümünden mucizevi bir şekilde kurtulmuş gibi görünen, var olmaması gereken yeni bir gezegen buldu.

Bizimki de dahil pek çok gezegen, yıldızları ömürlerinin sonuna ulaşıp onları yuttuğunda neredeyse kesin bir sonla karşı karşıya kalır. Örneğin bizim Güneşimiz ölürken 100 kat genişleyerek Dünya’yı yutacak.

Ancak bu yeni çalışma, bu gezegenlerden en azından bazılarının hayatta kalabileceğine dair umut veriyor. Halla diye bilinen ve Jüpiter benzeri bir gezegen olan bu yeni keşfedilen dünya, yıldızı Baekdu’nun ölümünden sonra kesinlikle ölmesi gerekirken hayatta kalmayı başardı.

Gezegeni bulan gökbilimciler, sonraki gözlemlerle Baekdu’nun daha önce bir kırmızı deve dönüştüğünü keşfetti. Baekdu kırmızı deve dönüştüğünde Halla’yla arasındaki mesafenin 1,5 katı kadar genişleyerek gezegeni içine çekmiş ve sonra tekrar küçülerek mevcut boyutuna gelmiş olmalı.

Bu çarpıcı ve şiddet dolu olaya rağmen varlığını sürdürmeyi başaran Halla, gökbilimcilerin Hawaii’deki teleskopları kullanarak onu görebileceği şekilde hayatta kaldı.

Çalışmanın baş yazarı Marc Hon şöyle diyor: Gezegenin yutulması ya gezegen ya yıldız ya da her ikisi için de yıkıcı sonuçlar doğurur. Halla’nın, aksi takdirde onu yutacak dev bir yıldızın hemen yakınında varlığını sürdürmeyi başarması, gezegenin hayatta kalmayı başaran olağanüstü bir varlık olduğunun altını çiziyor.

Bulgular bugün Nature adlı bilimsel dergide yayımlanan “A close-in giant planet escapes engulfment by its star” (Bir dev gezegen, yakınındaki yıldızı tarafından yutulmaktan kurtuluyor) başlıklı yeni bir makalede paylaşıldı.

Halla 2015’te, bilim insanlarının “radyal hız yöntemi” diye adlandırdığı yöntemle keşfedilmişti. Bu yöntem, yıldızların nasıl hareket ettiğini izleyerek yörüngelerindeki gezegenler tarafından nasıl çekilebileceklerini anlamak için kullanılıyor. O zamandan bu yana geçen yıllar içinde yıldızın gezegenini yutmuş olması gerektiğini keşfeden bilim insanları, gezegeni daha iyi anlamak adına yeni gözlemler yaptı.

Bu gözlemler, gezegenin 10 yıldan uzun süredir sabit yörüngesinde kaldığını ve gerçekten var olduğunu doğruluyor. Araştırmanın ikinci yazarı ve IfA’da gökbilimci olan Daniel Huber şöyle diyor:

Birlikte bu gözlemler, gezegenin varlığını doğruladı ve bizi gezegenin gerçekte nasıl hayatta kaldığına dair zorlayıcı bir soruyla baş başa bıraktı.

Ancak bilim insanları gezegenin nasıl hayatta kaldığını hâlâ bilmiyor. Bir olasılık, yıldızına yaklaşmadan önce gezegenin ilk başta daha büyük bir yörüngede bulunması fakat gökbilimciler bunun pek mümkün olmadığını düşünüyor.

Bir diğer ihtimalse Baekdu’nun aslında bir zamanlar iki yıldız olması. Yıldızlar ölümleri sırasında birleşmiş, birbirlerinin Halla’yı yutacak kadar büyümesini engelleyerek gezegeni birleşmekten tamamen kurtarmış olabilirler.

Başka bir olasılık da Halla’nın aslında iki yıldızın çarpışmasından doğması. Bu çarpışma aslında Halla’yı doğuran bir gaz bulutu üretmiş, bu nedenle yıldızından kurtulmaktan ziyade yıldızının ölümü sonucu meydana gelmiş olabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın