CHP’li Dört Belediyeye “Terör” Operasyonu: 32 Gözaltı

CHP yönetiminde olan Maltepe, Ataşehir, Sarıyer ve Şişli belediyelerine DHKP-C’ye finansman sağladıkları iddiasıyla operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında 32 şüpheli gözaltına alındı.

Haber Merkezi / Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi (DHKP-C) Türkiye’nin yanı sıra Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından da terör örgütü sayılıyor.

İstanbul’da ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Maltepe, Ataşehir, Sarıyer ve Şişli belediyelerine 2014 – 2016 yılları arasında DHKP-C’ye (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi) finansman sağlandığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 34 adrese yapılan baskınlarda 32 şüpheli gözaltına alındı.

Savcılık açıklamasında, Doğan K. ve Yunus B. adlı kişilerin 2014-2016 yılları arasında CHP’li Ataşehir, Maltepe, Sarıyer ve Şişli belediyelerinden DHKP/C adına finansal destek talep ettiği, ayrıca “örgüt tarafından ele geçirildiği” iddia edilen Kazova Tekstil adlı firmanın 2014-2015 yıllarında Sarıyer ve Şişli belediyelerinin ihalelere girdiği belirtildi.

Yaklaşık 10 yıl önce gerçekleştirilen bu ihalelerde çocuklara dağıtılmak üzere sipariş edilen kazak ve tişörtlerin “piyasa bedeli üzerinden alındığı ve kimlere dağıtıldığının belirlenemediği” kaydedildi.

Soruşturma kapsamında ayrıca eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın “mağdur”, eski Şişli Belediye Başkanı Hasan Hayri İnönü ve eski Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Emir Sarıgül’ün ise “tanık” sıfatıyla ifadeye çağrıldığı öğrenildi.

Operasyon kapsamında İstanbul’un yanı sıra Samsun, Bursa ve İzmir’de de gözaltılar gerçekleştidildi. Aranan iki kişinin yurtdışında, diğer iki şahsın ise cezaevinde tutuklu olduğu tespit edildi.

DHKP-C

1978 yılında Devrimci Sol (Dev Sol) adıyla kurulmuş olan DHKP-C, örgüt içi bir mücadele sonucunda Dev Sol’un ayrılıkçı bir fraksiyonu olarak 1994 yılında DHKP-C adını aldı. Marksist-Leninist bir ideolojiye sahip olan örgüt, AB ve ABD tarafından da terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Kazova direnişi

Kazova fabrikası Ocak 2013’te kapandı, 94 işçi tazminatları ve maaşları verilmeden işten çıkarıldı. Patronlar Ümit Somuncu ve Mustafa Umut Somuncu fabrikanın çoğunu bir gecede boşaltarak kayıplara karıştı.

11 işçi önce fabrika önüne çadır açıp direnişe başladı. Sonra işçilerin toplu olarak düzenlediği Cumartesi eylemlerine katıldılar, haklarını alamadan işten atılan diğer işçilerle Taksim’den Galatasaray’a yürüdüler.

1 Mayıs 2013’ten sonra Taksim’de eylem yapmak istediklerinde, polis tarafından engellendiler. 28 Haziran’da, kendi deyimleriyle “Gezi direnişinden aldıkları güçle” fabrikayı işgal ettiler.

14 Eylül’de fabrikada kalan malzemelerle ilk kez kazak üretmeye başladılar. İlk ürettikleri kazakları, hapisten kendilerine destek mektubu gönderen kadın ve çocuk mahpuslara yolladılar. Kasım 2013’te açtıkları davalardan birini kazanan işçiler, alacaklarına karşılık işgal ettikleri fabrikadaki makinelerin sahibi oldular.

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu’ndan Operasyonlara Tepki; Erken Seçim Çağrısı

Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan yardımcıları ile Şişli, Beyoğlu, Fatih, Tuzla, Fatih, Adalar belediye meclis üyelerinin de bulunduğu 10 kişinin gözaltına alınmasına tepki gösteren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, erken seçim çağrısını tekrarladı.

Haber Merkezi / İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin yerel seçimler süresinde kullandığı ‘kent uzlaşısı’ kavramına değinmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile diğer belediyelerde görevli 7 belediye meclis üyesi hakkında gözaltı kararı verilmesine, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile tepki gösterdi ve erken seçim çağrısı yaptı.

Ekrem İmamoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’daki bazı CHP ilçe belediyelerimize bu sabah yine şafak operasyonu düzenlendi. 2 belediye başkan yardımcımız ve 7 ilçe meclis üyemiz gözaltına alındı. Seçimlere kadar rutin işlerini yapan, normal hayatlarına devam eden bu insanlar, seçimlerden sonra her nedense aniden ‘terörist’ ilan ediliyor. Tıpkı 65 yaşında ‘terörist’ ilan edilen Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer gibi.

31 Mart seçimlerinde AK Parti’den 12 ilçe belediyesi kazanan, İstanbul’da 26 ilçe belediye başkanlığı kazanan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde rakibine 1 milyon oy fark atan partimizin başarısını sindireceksiniz. Öyle ya da böyle sindireceksiniz. Siyasal depresyonlarınıza, yargıyı alet ederek, çeşitli kılıflara sarılan siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz.

İktidar koltuğu da, Cumhurbaşkanlığı makamı da kimseye babasından miras değil. Kimsenin tapulu malı da değil. Sadece milletin malı. Kendisini millet iradesinin üzerinde gören, kendisini milletin efendisi zanneden 1 kişinin kaprislerine memleketi alet etmenin faturasını ödüyoruz. Hayat pahalılığı ile ödüyoruz. Geçim sıkıntısıyla ödüyoruz. Sosyal çürümeyle ödüyoruz. Siyasal çürümeyle ödüyoruz.

İşte bu çürümüş düzenin çürük elmalarını temizlemek, Türkiye’mizi hak ettiği demokrasi ve refaha ulaştırmak için yola çıktık, erken seçim istiyoruz. O sandık erkenden gelecek. Sandık millet isteyince gelir, siz isteyince değil. Sandık gelecek. 1 kişi gidecek, her şey değişecek!”

Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör örgütü ile koordineli olarak kent uzlaşısı” ile seçildikleri öne sürülen Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile diğer belediyelerde görevli 7 belediye meclis üyesi ve bir sivil hakkında gözaltı kararı verildiğini bildirdi. Başsavcılık, bu kişilere yönelik gözaltı işlemleri ve aramaların TSİ sabah 06.00 itibarıyla başladığını belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, operasyonun terör örgütünün HDK çatı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yapıldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, AKP yönetimindeki Fatih Belediyesi ile CHP’li başkanların yönetimindeki Üsküdar, Sancaktepe, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu Belediye Meclislerinden birer üye ile bir sivil kişinin olduğu kaydedildi.

Açıklamada, haklarında gözaltı kararı verilen isimlerin 31 Mart 2024 seçimlerinde talimatla “kent uzlaşısı”‘ faaliyeti kapsamında seçilmeleri sağlandığı iddia edildi. Açıklamada, “Kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu hususu da nazara alındığında adı geçen şüphelilerin terör örgütünün kent uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları anlaşılmış olup…” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, 06.00 itibarıyla eş zamanlı operasyonlarda 10 kişinin gözaltına alındığı, polisin adı geçen isimlerin ev, iş yeri ve başkan yardımcılarının makam odalarında arama yaptığı kaydedildi.

Paylaşın

İstanbul’da CHP’li Dokuz Belediyeye “Kent Uzlaşısı” Soruşturması: 10 Gözaltı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Kartal ve Ataşehir belediyelerinin başkan yardımcıları da dahil olmak üzere dokuz farklı belediyeden toplamda 10 kişi gözaltına aldı.

Haber Merkezi / Savcılığın açıklamasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin yerel seçimler süresinde kullandığı ‘kent uzlaşısı’ kavramına değinildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, operasyona tepki gösterdi ve erken seçim çağrısını tekrarladı. İmamoğlu, “İktidar koltuğu da, Cumhurbaşkanlığı makamı da kimseye babasından miras değil. Kimsenin tapulu malı da değil. Sadece milletin malı. Kendisini millet iradesinin üzerinde gören, kendisini milletin efendisi zanneden 1 kişinin kaprislerine memleketi alet etmenin faturasını ödüyoruz” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör örgütü ile koordineli olarak kent uzlaşısı” ile seçildikleri öne sürülen Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile diğer belediyelerde görevli 7 belediye meclis üyesi ve bir sivil hakkında gözaltı kararı verildiğini bildirdi. Başsavcılık, bu kişilere yönelik gözaltı işlemleri ve aramaların TSİ sabah 06.00 itibarıyla başladığını belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, operasyonun terör örgütünün HDK çatı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yapıldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, AKP yönetimindeki Fatih Belediyesi ile CHP’li başkanların yönetimindeki Üsküdar, Sancaktepe, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu Belediye Meclislerinden birer üye ile bir sivil kişinin olduğu kaydedildi.

Açıklamada, haklarında gözaltı kararı verilen isimlerin 31 Mart 2024 seçimlerinde talimatla “kent uzlaşısı”‘ faaliyeti kapsamında seçilmeleri sağlandığı iddia edildi. Açıklamada, “Kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu hususu da nazara alındığında adı geçen şüphelilerin terör örgütünün kent uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları anlaşılmış olup…” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, 06.00 itibarıyla eş zamanlı operasyonlarda 10 kişinin gözaltına alındığı, polisin adı geçen isimlerin ev, iş yeri ve başkan yardımcılarının makam odalarında arama yaptığı kaydedildi.

“Kent uzlaşısı” nedir?

DEM Parti, 15-16 Aralık 2023’te düzenlenen ve Mart 2024’te yapılan yerel seçimlere yönelik olarak karar alınan Parti Meclisi toplantısında “Kent Uzlaşısı” stratejisi açıklamıştı.

Parti Meclisi’nin ardından duyurulan bu strateji ile kayyum atanan belediyelerin geri alınacağını savunan DEM Parti, “Bunun yanı sıra daha önce yönetiminde bulunmadığımız birçok il, ilçe, belde belediyesinin seçimlerini kazanacak ve halkı yolsuzluktan, rant şebekelerinden ve kimliğimizi inkar edenlerden kurtaracağız. Bu hedefimize ulaşmak için parti adımızla çeşitli iş birlikleri ve güç birlikleri kurarak ilerleyeceğiz,” diye belirtmişti.

Toplantıda sonucunda açıklanan bildirinin 5. maddesinde de “Türkiye’nin batısında ise kenti var eden, yaşatan sosyal ve siyasal dinamikleri geniş ölçekte kapsayan tüm kurum, kuruluş, işçi, emekçi, ekolojist, kadın, gençlik, halklar ve inanç örgütleri, siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, demokrat ve vicdan sahibi yurttaşlar, tüm toplumsal taraflar ve siyasi aktörlerle görüşmek, müzakere etmek, birlikte yürümek, ortak mücadeleyi örecek Kent Uzlaşısı zeminini oluşturmayı öncelikli görev olarak görüyoruz,” ifadeleri yer almıştı.

Paylaşın

Şarkıcı Gülşen’e 10 Ay Hapis Cezası!

İstanbul Ataşehir’de 30 Nisan 2022’de verdiği bir konserde imam hatip liselilere yönelik sözleri nedeniyle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan yargılanan Gülşen Bayraktar Çolakoğlu, hakim karşısına çıktı.

Haber Merkezi / Savcının “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapsini talep ettiği Gülşen’e 10 ay hapis cezası verildi. Heyet hükmün açıklanması geriye bırakıldı.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığa verilen hapis cezasının 2 yıldan az olması halinde verilecek hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geriye bırakılmasına denir ve kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.

Sanatçı, 25 Ağustos’ta tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilmiş, 29 Ağustos tarihinde tutukluluğuna yapılan itirazın kabul edilmesiyle konutu terk etmeme adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, bu şart da 12 Eylül’de kaldırılmıştı.

Gülşen’in ‘yurtdışına çıkış yasağı’ da 250 bin TL’lik güvence miktarı yatırması karşılığında mahkeme tarafından kaldırıldı.

Gülşen kimdir?

29 Mayıs 1976 yılında Çapa’da dünyaya gelen Gülşen, Şehremini Anadolu Lisesi’ni bitirmiştir. Lisenin ardından ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nde konservatuvara girse de aynı esnada barlarda da çalıştığı için eğitimini yarıda bırakmıştır. 1995’te sahne aldığı bir barda keşfedilerek albüm teklifi alan isim Raks Müzik ile albüm anlaşması imzalamıştır.

1996 yılında ilk albümü Be Adam ile çıkış yaparak adından söz ettirse de evliliğine odaklanması sonucunda birkaç sene müzikal kariyerini geri plana atmıştır. 2004 yılında dördüncü albümü Of… Of… ile daha büyük bir çıkış yapmış ve aynı adlı hit şarkıyla hem Altın Kelebek hem de Kral TV Video Müzik Ödülü kazanmıştır.

MÜ-YAP sertifikalı Yurtta Aşk Cihanda Aşk (2006) albümünden sonra satış başarılarını sürdürerek Beni Durdursan mı? (2013) albümüyle Türkiye’de yılın en çok satanı olmuştur, bunu senenin en çok satan ikinci albümü olan Bangır Bangır (2015) takip etmiştir.

“Yurtta Aşk Cihanda Aşk”, “Bi’ An Gel”, “Yeni Biri”, “Sözde Ayrılık”, “Yatcaz Kalkcaz Ordayım”, “Kardan Adam”, “İltimas”, “Bangır Bangır” ve “Bir İhtimal Biliyorum” şarkılarıyla Türkiye Resmî Listesi’nde haftalarca bir numarada kalmıştır.

Şarkılarının yanında müzik eleştirmenlerinden olumlu geri dönüşler alan şarkı yazarı kimliğiyle de öne çıkmış olan şarkıcı Gülşen, özellikle kariyerinin erken döneminden sonra kendi yazdığı şarkıları seslendirmeye başlamıştır ve meslektaşları için liste başarıları yakalayan pek çok hit şarkı hazırlamıştır.

Paylaşın