Erdoğan Astana’da: İsrail’in Durdurulması Lazım

Şanghay İşbirliği Örgütü Genişletilmiş Oturumu’nda konuşan Erdoğan, “16 binden fazla masum çocuğun altında can verdiği yıkıntılar, esasen meşruiyetini kaybeden uluslararası sistemin enkazıdır. Gazze’deki yıkıma son verilmesi için İsrail’in durdurulması lazım” dedi ve ekledi:

“İsrail’in durdurulması, kalıcı ateşkesi kabul etmeye zorlanması lazım, bunun için de İsrail yönetimi üzerindeki baskının artırılarak sürdürülmesi gerekiyor… Karamsarlığa kapılmadan küresel adalet için seslerini yükselten ilkeli ülkeler var. Türkiye olarak güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten etkili ve tüm insanlığı kucaklayıcı bir uluslararası sistemin inşası için tüm engellemelere rağmen çalışıyoruz.

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Amacımız, insanı ve insani değerleri merkeze alan girişimci diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir… Gazze’ye gönderilen yardımların üçte birini Türkiye olarak biz üstlendik. Yaklaşık 620 ton insani yardım taşıyan 20’inci iyilik trenimiz 12 Haziran’da Afganistan’a ulaştı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Astana’da Şanghay İşbirliği Örgütü Genişletilmiş Oturumu’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

Aziz kardeşim Tokoyev’e nazik davetleri için teşekkür ediyorum. Zirve için belirlenen “Sürdürülebilir Barış ve Kalkınma Arayışı’nda Çok Taraflı Diyalogun Güçlendirilmesi” teması son derece isabetli olmuştur. Kural temelli uluslararası sistemin sütunlarının sarsılmakta olduğu bir dönemden geçiyoruz.

Terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç, iklim değişikliği, enerji ve gıda güvenliği ile tedarik zincirlerindeki aksamalar gibi meydan okumalar, yaşanan jeopolitik sarsıntıların şiddetini artırıyor. Bunun en son ve acı örneği hepimizin gözleri önünde Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında sergilenmektedir.

16 binden fazla masum çocuğun altında can verdiği yıkıntılar, esasen meşruiyetini kaybeden uluslararası sistemin enkazıdır. Gazze’deki yıkıma son verilmesi için İsrail’in durdurulması lazım. İsrail’in durdurulması, kalıcı ateşkesi kabul etmeye zorlanması lazım, bunun için de İsrail yönetimi üzerindeki baskının artırılarak sürdürülmesi gerekiyor.

Karamsarlığa kapılmadan küresel adalet için seslerini yükselten ilkeli ülkeler var. Türkiye olarak güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten etkili ve tüm insanlığı kucaklayıcı bir uluslararası sistemin inşası için tüm engellemelere rağmen çalışıyoruz. Amacımız, insanı ve insani değerleri merkeze alan girişimci diplomasi anlayışıyla bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmektir.

Gazze’ye gönderilen yardımların üçte birini Türkiye olarak biz üstlendik. Yaklaşık 620 ton insani yardım taşıyan 20’inci iyilik trenimiz 12 Haziran’da Afganistan’a ulaştı.

Türkiye terörün kanlı yüzünü çok iyi tanıyan bir ülkedir. Terörizmin farklı biçimleri ile 40 yıldır mücadele ediyoruz. Terörle mücadele tecrübemiz uluslararası işbirliğinin elzem olduğunu gösteriyor. 4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Uluslararası toplumunda sorumluluk bilinci ile hareket etmesi gerektiğini dile getiriyoruz. Yeniden Asya girişimimizle Asya ile ilişkilerimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

“Asya ile yakınlaşmak istiyoruz”

Erdoğan, Astana’daki temasları kapsamında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Zirvenin yapıldığı Bağımsızlık Sarayı’ndaki görüşme, basına kapalı gerçekleştirildi. Görüşmede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yer aldı.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Erdoğan, şunları ifade etti: “Yaşanan jeopolitik sarsıntıların şiddeti artıyor. Bunun en önemli örneği Gazze’de. Yaklaşık 40 bin masum hayatını kaybetti. Bu yıkımın önlenmesi için İsrail’in durdurulması, kalıcı ateşkesin ilan edilmesi gerekiyor.

İsrail üzerinde uluslararası baskıların artması lazım. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, barış, güvenlik, refah üreten uluslararası bir sistemin kurulması için tüm engellemelere rağmen çalışıyoruz… Bölgemizde ve ötesinde bir barış kuşağı tesis etmek istiyoruz.

Türkiye, terörizmin PKK, PYD, FETÖ gibi yüzleriyle 40 yıldır mücadele ediyor. Bu kapsamda Şangay İşbirliği Teşkilatı’yla koordinasyonumuzu daha çok güçlendirmeye hazırız. Türkiye olarak geçici koruma altındaki Suriyeliler de dahil olmak üzere 4 milyon insana ev sahipliği yapıyoruz.

İnsani yardımlar bu sorunlarda temel araçlardan biri. Uluslararası toplumun ilkeli bir mensubu olarak, Türkiye önemli bir güç çarpanıdır. Asya ile ilişkilerimiz her alanda yarar ekseninde güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu teşkilatla ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan’dan “Suriye’de Çözüm İçin İşbirliğine Hazırız” Mesajı

Vladimir Putin ile Astana’da bir araya gelen Erdoğan, başta Suriye iç savaşı olmak üzere terör örgütleri için elverişli alan oluşturan istikrarsızlıkların sonlandırılması için somut adımlar atılmasının önemini ortaya koydu.

Haber Merkezi / Erdoğan, Türkiye’nin çözüm için işbirliğine hazır olduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye’nin, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın önce ateşkes, ardından barışla sona erdirilmesi için uzlaşı zeminini oluşturabileceğini, iki tarafı da memnun edebilecek adil bir barışın mümkün olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi nedeniyle bulunduğu Kazakistan’ın başkenti Astana’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

Yaklaşık bir saat sürdüğü belirtilen görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç’ın da yer aldığı kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin yanı sıra Ukrayna-Rusya savaşındaki son durum, İsrail’in Filistin topraklarındaki saldırıları, Suriye’deki gerilimde çözüm arayışları ve terörle mücadele konuları değerlendirildi.

Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada barışın tesisi için çaba göstermeye devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın önce ateşkes, ardından barışla sona erdirilmesi için uzlaşı zeminini oluşturabileceğini, iki tarafı da memnun edebilecek adil bir barışın mümkün olduğunu ifade etti.

İsrail’in Filistin topraklarındaki saldırıları ve Lübnan’a yönelik tehditlerinin bölgesel ve küresel barış ile huzuru hedef aldığına işaret eden Erdoğan, çatışmaların yayılmasının en büyük zararı bölge ülkelerine vereceğini, uluslararası toplumun artık İsrail’in durdurulmasına odaklanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin, sınırlarının hemen ötesinde bir teröristan kurdurmamakta kararlı olduğunun altını çizen Erdoğan, başta Suriye iç savaşı olmak üzere terör örgütleri için elverişli alan oluşturan istikrarsızlıkların sonlandırılması için somut adımlar atılmasının önemini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin çözüm için işbirliğine hazır olduğunu kaydetti.

Vladimir Putin’e Türkiye daveti

Erdoğan, görüşmenin basına açık kısmında yaptığı konuşmada, “Dostumla, uzun bir süredir görüşemedik. Telefon diplomasisiyle görüşmelerimiz oldu ama bu arada arkadaşlarımız sürekli irtibat halindeydi. İçişleri, Hazine ve Maliye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarımız irtibatlarını sürekli sürdürdüler” ifadesini kullandı.

Türkiye ile Rusya’nın birlikte Akkuyu Nükleer Santrali’ni yaptığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: “Tabii bütün arzumuz onu bir an önce devreye almak, bitirebilmek. Sinop Nükleer Enerji Santrali ile ilgili görüşmelerimiz var. Bu konuda ciddi adımlar atabileceğimize inanıyoruz. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız muhatabıyla görüşmelerini sürdürüyor.

Bu görüşmelerle birlikte de tabii bu arada özellikle BOTAŞ ve Gazprom arasındaki ilişkiler samimi bir havada devam ediyor. Sizin de ifade ettiğiniz gibi yani, 55 milyar dolarlık bu hacim bizim için çok çok önemli değil. Bizim hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktı. Bu 100 milyar dolara ulaşabileceğimize inanıyorum. Bu konuda böyle bir potansiyele de sahibiz.”

Turizm noktasında yaklaşık 7 milyon Rus turistin Türkiye’ye gelmesinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Rus turistlerin Türkiye’de ağırlanması önem arz ediyor. Bu konudaki samimiyetimiz aynı kararlılıkla devam ediyor. Bunu aynı şekilde devam ettireceğiz. Yeter ki Rus turistler Türkiye’den memnun kalsınlar. Destinasyon olarak iyiyiz, güçlüyüz, bunu aynı şekilde de devam ettireceğiz. Rusya-Türkiye arasındaki bu sıcak ilişkinin ötesinde tabii, ben sizleri de en kısa zamanda ülkemde ağırlamayı bekliyorum.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye muhakkak geleceğini dile getirdi.

Paylaşın