Asgari Ücret Belirlendi: 17 Bin 2 TL

2024 yılı asgari ücretini belirlemek üzere işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin bir araya geldiği görüşme sonrası açıklama yapan Bakan Vedat Işıkhan, yeni asgari ücretin yüzde 49 zamla 17 bin 2 lira olduğunu söyledi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2024 yılı asgari ücretini belirlemek üzere işçi, işveren ve hükümet temsilcileriyle bir araya geldiği görüşme sona erdi. Görüşme sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücret rakamını açıkladı.

Bakan Işıkhan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Komisyonun nihai hedefleri tüm tarafların görüş, talep ve mevcut ekonomik koşulları gözeterek asgari ücreti belirlemek. Öncelikle bu süreci olumlu ve makul yaklaşımlarıyla ortak bir mutabakat zemininde yürüten tüm paydaşlara, sayın Ergün Atalay’a, Özgür Burak Akkol’a ve komisyon üyelerimize teşekkür ediyorum.

Burada bir asgari ücret alt sınırının belirlemesi yanı sıra toplumsal mutabakata katkı sağlayacak her türlü yapıcı yaklaşımın sergilenmesini de son derece önemli buluyorum. Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme kararlılığımıza liderlik eden Cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek istiyorum.

700 lirası asgari ücret desteği olmak üzere 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak net asgari ücreti 17 bin 2 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz. Temmuz ayına göre artış yüzde 49, ocak ayına göre yüzde 100 oldu. Yeni miktarla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü bir kez daha yerine getirmiş olmanın memnuniyeti içerisindeyiz.”

Bakan Işıkhan’ın ardından konuşan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, kendi taleplerinin 18 bin TL ve yılda iki kez güncelleme yapılması olduğunu söyledi. Atalay, enflasyon durmadığı sürece yılda bir kez çalışanların talebinin yerine getirilemeyeceğini söyledi. Atalay, karara muhalefet şerhi koyduklarını da belirtti.

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ise “Devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, işveren bizim işverenimiz. Bu masadan kalkıp yeni masalara oturacağız. Kutuplaşmak, çatışmak bu aileye yakışmaz. Hedefimiz, ortalama ücretin artması olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “2024 yılında asgari ücret, %49 artışla net 17.002 TL olarak uygulanacaktır. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun” dedi.

Daha önce yaptığı açıklamalarda asgari ücrete tek zam yapılacağı mesajını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde hem genel ekonomik dengeyi sarsmayacak hem de onların kayıplarını telafi edecek bir artış yapılacak” demişti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 11 Aralık, ikinci toplantısını ise 18 Aralık’ta gerçekleştirmişti. Toplantılar sonrası yapılan açıklamalarda herhangi bir zam oranı telaffuz edilmemişti.

Tespit için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun normal koşullarda dört toplantı yapması gerekiyor. Ancak uzlaşmaya varılması halinde asgari ücret daha az toplantı ile de belirlenebiliyor.

Son gün yaşananlar

Taraflar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeden sonra bakanlıkta bir araya gelmişti. Toplantı öncesi Türk-İş Başkanı Atalay, rakam üzerinde uzlaşı olmadığını söylemişti. Atalay “Bakanlık teklifini açıklayacak, biz de teklifimizi açıklayacağız” diye konuşmuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmaları kapsamında Türk-İş’i ziyaret etmişti. Bakan Işıkhan’a ziyarette, Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş da eşlik etti.

Paylaşın

Asgari Ücrette İkinci Toplantı Sona Erdi: Rakam Konuşulmadı

2024 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki ikinci toplantısı sona ererken, Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, toplantıda bir rakam konuşulmadığını bu hafta yeniden görüşme olacağını söyledi.

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında aralık ayında belli tarihlerde toplanıyor.

Asgari ücret, bugün bir işçi için aylık brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde ise net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak uygulanıyor.

Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde yapılan, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, 2024 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki ikinci toplantısı sona erdi.

İşçi heyetine TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, işveren heyetine ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç başkanlık yaptı.

Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve Karayollarında çalışan bir taşeron işçinin de yer aldığı toplantıda, Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıkları ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcilerinin ekonomik veri ve raporları komisyonla paylaştı.

Toplantının ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Türk-İş’in asgari ücret için herhangi bir teklif vermeyeceğini açıkladı.

Sendikanın kırmızı çizgisi olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Ağar, “Kırmızı çizgi boş laf” dedi. İkinci toplantıda da herhangi bir rakamın telaffuz edilmediğini aktaran Ağar, “Rakam telafuz edilmedi, şu anda bir sonuç yok. Kısa zamanda bir mutabakata varılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Ağar, şunları söyledi: “Şu anda bir sonuç yok. Görüşmeler süratle devam edecek, kısa süre içerisinde bir mutabakata varılmasını arzu ediyoruz. Şu anda henüz bir rakam telaffuz edilmedi. Yılbaşı yaklaşıyor bundan önce sonuca varmak istiyoruz.

Asgari ücretle geçinen insanların, ev kirası, su, doğalgaz faturalarını ödeyemediklerini biliyoruz. Özellikle büyük şehirlerde 10 bin TL’nin altına ev kirası yok. Bunları düşünerek rakamın belirlenmesi gerekiyor.

Bunun belirleyicisi hükümet olacak. İşveren ve hükümetin görüşleri olumlu olursa bir mutabakata varılabilir ancak şu andan bunu söylemek zor çünkü henüz ortada bir rakam yok. Asgari ücretli çalışanlarımız sendikalı olmamasından dolayı bütün iş yerlerinde bu şekilde çalışılıyor.

Kamuoyunu da yanlış yönlendirmek istemiyoruz. Bu hafta içerisinde yeniden bir araya gelerek bunu mutabakata vardırmak istiyoruz ancak günü henüz belli değil. Hükümet bunu görüşüp bize haber verecek. Biz talep eden kişiyiz. Para verenler rakam söyleyecek ki biz ona göre değerlendireceğiz. İşveren tarafından veya hükümet tarafından bir rakam gelmedi.”

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 15 bin 762 lira 4 kuruş. Bunun 13 bin 414 lira 50 kuruşu brüt asgari ücret, 2 bin 79 lira 25 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 268 lira 29 kuruşunu işveren işsizlik sigorta primi oluşturuyor.

Paylaşın

Asgari Ücrette İlk Toplantı Yapıldı; İkinci Toplantı 18 Aralık’ta

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirirken, ikinci toplantının 18 Aralık Pazartesi saat 13.30’da yapılacağı açıklandı. Toplantıda, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) , işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-iş) temsil etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki toplantıda, işveren heyetinin başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetinin başkanlığını ise Türk-iş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar yaptı. Bu yılki toplantılarda geçmiş yıllardan farklı olarak, 5 kişilik Türk-İş heyetinde 4 işçi de yer aldı. Kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçi, bu yıl yeni asgari ücretin belirlenmesi sürecine katkı verecek.

Toplantı öncesi açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Şartlar ne olursa olsun kayıt dışı istihdam ve işsizlik ile mücadeleye devam edeceğiz. Toplantıların adil bir değerlendirme anlayışı ile gerçekleşeceğine inanıyorum. Ekonomideki genel toparlanmanın etkisi ile önümüzdeki yıl istihdam artışı bekliyoruz. Çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı koruyacak ve artıracak en makul noktada belirlenmesi için çalışacağız.

(Geçen yıl için) Bir yılda toplamda yüzde 107’lik bir zam oranıyla işçimizi emekçimizi enflasyona ezdirmedik. Bugüne kadar nasıl hem çalışan hem işverenlerin yanında olduysak bugün de aynı hassasiyetle hareket edeceğiz… İşçimiz kazanırsa Türkiye kazanır, işverenimiz kazanırsa Türkiye kazanır düşüncesiyle çalışmalarımızı yürüteceğiz.”

Işıkhan’ın ardından açıklama yapan işveren sözcüsü Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ise şöyle konuştu: “Asgari ücrette yıl sonunu beklemeden ara dönem artış konusunda üçlü bir mutabakat sağlanmıştı. Hem devletin, hem işçi kesiminin hem de işverenlerin ortak mutabakatı ile birlikte ortak bir duyuru yapılmıştı. Şimdi de bu ortak mutabakatı sağlamak için yine masada olacağız.

Devlet refahı, çalışanlarımızın korunması ve istihdamın korunması bizim önemli başlıklarımız olacak. Ekonomimizde devam eden iyileşme sürecinin korunmasını, büyümenin sürdürülebilmesi için istihdamın korunmasını önemsiyoruz. İşçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan işçi olmaz. Devletimiz olmadan bunların hiçbirisi olmaz.

Yaşam maliyetlerine karşı tüm çalışanların korunması da önemli bir konu. Hem çalışanlar, hem işverenler, hem de devletimiz için kutuplaşmadan uzak bir süreç olmasını istiyoruz. Dengeli bir rakam ve mutabakat ile süreci tamamlamak umudundayız.”

Masadaki işçi temsilcisi Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar da şu açıklamaları yaptı: “Asgari ücretin tespitinde öncelikle çalışanların refahı ön planda tutulmalıdır. İşçilerin zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir bu. Karayolu, hastane, AVM işçisi doğrudan sizlere ihtiyaçlarını anlatacaktır bu süreçte.

Burada belirleyici olan hükümetin yaklaşımıdır. Atılan olumlu adımlar sürdürülmelidir. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması uzun yıllardır işçinin talebiydi. Bu hayata geçirildi ancak vergide adaleti sağlayacak ileri adımlar devam etmedi.

“Asgari ücret halen açlık sınırının altındadır”

Hepimiz biliyoruz ki asgari ücret bir koruma ücretidir. Fiyat artışları her alanda devam etmektedir. Alınan tedbirler henüz işçinin mutfağına yansımamıştır. Açıklanan enflasyonla işçinin mutfağına yansıyan enflasyon arasında büyük dengesizlik vardır.

Asgari ücret halen açlık sınırının altındadır. Bu ücretle işçi ve ailesi hangi zorunlu ihtiyacını karşılayabilecektir. Bir bütün olarak gelir politikası gözden geçirilmelidir. Komisyonun yapacağı çalışmalar sonrası asgari ücretin işçinin ve toplumun beklentilerine uygun olmasını bekliyoruz. Beklentimiz işçiye karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Komisyon çalışmalarına katkımız bu çerçevede mümkün olacaktır.”

Asgari ücret net 11 bin 402 lira

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 15 bin 762 lira 4 kuruş. Bunun 13 bin 414 lira 50 kuruşu brüt asgari ücret, 2 bin 79 lira 25 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 268 lira 29 kuruşunu işveren işsizlik sigorta primi oluşturuyor.

Bu yılının ocak-haziran döneminde net 8 bin 506 lira olarak uygulanan asgari ücret, 1 Temmuz’dan itibarıyla net 11 bin 402 liraya yükseltilmişti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçiyi temsil eden tek sendika olan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) göre kasım itibarıyla açlık sınırı 14 bin 25 TL, yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL’ye çıktı. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 18 bin 239 TL oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eylül ve ekim ayında yaptığı açıklamalarda, yüksek enflasyonun bir nedeninin de ücret zamları olduğunu savunmuş, ücretlerde geçmiş enflasyona değil beklenen enflasyona göre zam yapılması gerektiğini söylemişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 sonunda yüzde 65, 2024 sonunda yüzde 36’lık bir enflasyon beklerken, Orta Vadeli Program’da enflasyon beklentisi 2023 sonu için yüzde 65, 2024 sonu için yüzde 33 seviyesinde.

Asgari ücret neden önemli, nasıl belirleniyor?

Asgari ücretin, tanımı gereği düşük ücret alan çalışanlar açısından en alt sınırı oluşturması gerekiyor. Ancak Türkiye’de çalışanların yarısı asgari ücret civarı kazanıyor. Merkez Bankası ve DİSK’in de aralarında olduğu çok sayıda kurumun yaptığı araştırmalara göre Türkiye’de çalışanlar arasında asgari ücret ya da asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında maaş alanların oranı yaklaşık yüzde 50’yi buluyor. Bu da asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bir yapıya işaret ediyor.

Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre Türkiye’de 19,5 milyon ücretli çalışanın 9,7 milyonu asgari ücretli. Avrupa Birliği’nde asgari ücretle çalışanların oranı ise toplam ücretliler içinde yüzde 4 civarında.

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5’er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Komisyonda işçiyi temsilen sadece Türk-İş bulunuyor. Ancak Türk-İş, ücret konusunda diğer işçi sendikalarından görüş alıyor.

Mevzuata göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarının Komisyon Başkanı tarafından kamuoyuna duyurulması gerekiyor. Geçen yıl belirlenen asgari ücret ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı.

Paylaşın

Türkiye’de 10 İşçiden 6’sı Açlık Sınırının Altında Kazanıyor

Türkiye’de asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor. Bu oran 20 yıl önce 10 kişide 4 civarındaydı.

Asgari ücretin açlık sınırını geçtiği aylar oldukça sınırlı. Bu da işçilerin önemli bir bölümünün açlık sınırı altında yaşadığını gösteriyor. Milyonlarca işçinin gözü 2024 yılı için açıklanacak asgari ücrette. 2024 yılında asgari ücrete bir kez zam gelebileceği yönünde tartışmalar da var.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) hazırladığı “Asgari Ücret Araştırması 2024” raporu asgari ücretin nasıl giderek ortalama ücret haline geldiğini gösteriyor.

Bu ne demek? Asgari ücrete yakın kazanan işçi oranının giderek yükselmesi demek. Bu olurken asgari ücretten daha yüksek kazananların oranının da düşmesi demek.

Buna göre AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında asgari ücretten düşük maaş alan işçilerin oranı yüzde 24,4 iken bu oran 2022 yılında yüzde 33,8’e çıktı.

Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve bunun altında alanların oranı da aynı dönemde yüzde 27,8’den yüzde 37,5’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve bunun altında alanların oranı da yüzde 30,7’den yüzde 38,4’e ulaştı.

Her 10 işçiden 4’ü asgari ücret sınırında

Dolayısıyla her 10 işçiden 4’ü asgari ücret komşuluğunda yer alıyor. Bu; asgari ücrete yakın bir ücret elde edenler (asgari ücretin yüzde 5 veya yüzde 10 fazlası) ile bunun altında bir ücret alanları belirtmek için kullanılan bir kavram.

Buna göre işçilerin yüzde 38,4’ü 2023 ikinci yarısında aylık 12 bin 542 lira veya bundan daha az bir maaş alıyor. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında kazananların oranı da son 20 senede yüzde 39,1’den yüzde 58,4’e ulaştı. Bu kişiler de 2023’ün ikinci yarısında aylık en fazla 13 bin 682 lira kazanıyor.

TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Kasım 2023’te 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira. Buda 10 işçiden 6’sının açlık sınırının altında bir ücret kazandığını gösteriyor.

Asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında aylık alanların oranı da bu dönemde yüzde 49,2’den yüzde 69’a vardı. 10 işçiden yedisi aylık 17 bin 103 lira veya bundan daha az kazanıyor.

Asgari ücretin iki katı ve altında kazananların oranı 2002-2022 arasında yüzde 59,9’dan yüzde 81,9’e çıktı. Asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranı da yüzde 40,1’den yüzde 18,1’e geriledi.

DİSK-AR’ın resmi verilerden yola çıkarak hazırladığı bu veriler asgari ücret ve buna yakın kazanan işçilerin büyük bir çoğunluk haline geldiğini; aynı dönemde asgari ücretin iki katından fazla kazananların oranının da hızla düştüğünü ortaya koyuyor.

Avrupa’da durum nasıl?

AB İstatistik Ofisi Eurostat Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5’inin fazlasının altında kazananların oranı açıklıyor. En çok açıklanan yıl ise 2018. Eurostat verilerinde Türkiye’nin bulunduğu son dönem ise 2010 yılı. Bundan dolayı Türkiye ile Avrupa verilerini kıyaslarken bunu dikkate almak gerekiyor.

DİSK-AR’ın açıkladığı asgari ücretin yüzde 5’inin altında kazanan verisi ile karşılaştırma olabilir. Ancak Eurostat verileri 10 ve üstü çalışan istihdam edilen firmalardan elde edildiği ve eksik bildirim içerdiğinden bu da tam doğru biraz kıyas olmuyor. Yine de yakın bir karşılaştırmadan söz edilebilir.

Bunun dışında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı sigortalı çalışan istatistiklerinden tam olarak asgari ücretle çalışanların oranı tespit edilebilir.

Buna göre Avrupa’da asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazananların oranı oldukça düşük. Türkiye dışında en yüksek oran yüzde 15,2 ile Slovenya’da. İspanya ve Belçika’da bu oran 2018 yılında yüzde 1’in altındaydı. Fransa’da asgari ücrete yakın kazananların oranı yüzde 11,6 iken bu oran Almanya’da yüzde 6,6.

Eurostat’ın açıkladığı 2010 Türkiye verisi ise yüzde 42,9 idi. DİSK-AR’ın açıkladığı 2017 verisine göre Türkiye’de işçilerin yüzde 51,4’ü asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında kazanıyordu. DİSK-AR’ın 2022 verisi ise yüzde 37,5.

Bunun dışında SGK’nın tam olarak asgari ücret kazananları gösterdiği verisinde 2018 oranı yüzde 36,8; 2020 oranı ise yüzde 42 idi. Tanımlar ve hesaplamalarda bazı farklar olsa da asgari ücret civarında kazananların oranının yaklaşık yüzde 40 olduğu görülüyor.

TL bazında aylık net asgari ücrete bakıldığında son yıllarda büyük bir artış dikkat çekiyor. Dolar bazında asgari ücret ise 2002 yılında 115 Dolar iken 2023 yılında 424 Dolar gerçekleşti. Bu AKP iktidarındaki en yüksek ikinci ücret demek.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Çalışan Kadınların Yüzde 41’i Asgari Ücret Dahi Alamıyor

Asgari ücret tablosu özel sektörde her geçen gün daha da kötüleşmekte. Özel sektör işçilerinin yüzde 70,4’ü asgari ücretin yüzde 20 komşuluğunda bir ücretle çalışmakta. Özel sektör işçilerinin yüzde 84,5’i ise asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında bir ücret alabilmekte.

Haber Merkezi / Kayıtdışı çalışan işçilerin ücretleri beklendiği gibi çok daha düşük. Kayıtdışı çalışanlarda 2022 yılında 2 bin 500 TL’nin altında ücret alanların oranı yüzde 40. Başka bir deyişle, kayıtdışı çalışanların yarısına yakını 2 bin 500 TL bile almıyor. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıtdışı çalışanlarda yüzde 83,5.

Kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışmakta. Tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışmakta. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamakta.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Asgari Ücret 2024 Araştırması’nı yayımladı. Araştırmada, Merkez Bankası ve DİSK-AR verileri ile çeşitli araştırmalar asgari ücret civarında bir ücretle çalışanların oranının yüzde 50’lerde olduğunu gösterdi.

Milyonlarca işçi asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken, işçilerin bir bölümü de yasal asgari ücrete dahi erişemiyor. Asgari ücret ve altında çalışanların oranı tekstil, giyim, deri, mobilya imalatı, gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde daha yüksek düzeyde seyrediyor.

Araştırmada; Türkiye’nin, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke olduğu belirtildi. Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler Makedonya (359 avro), Arnavutluk (375 avro), Bulgaristan (399 avro) ve Sırbistan (461 avro) olduğu aktarılırken, 2013’te Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülkenin olduğu ancak 2023 yılı sonunda sadece 4 ülke kaldığı aktarıldı.

Araştırmaya göre; Türkiye, AB ülkeleri ve ABD arasında en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden birisi.

ILO verilerine göre, 2019’da Türkiye’de TİS kapsamı yalnızca yüzde 7,4. Bu durum Türkiye’de asgari ücret civarında çalışanların oranını artırırken AB ülkelerinde asgari ücretle çalışanların kapsamını düşürüyor.

Araştırmada, konuya ilişkin, “Asgari ücret kapsamının düşürülmesinin yolu, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak toplu pazarlık kapsamının genişletilmesidir. Toplu iş sözleşmesi kapsamını genişletilmesinin bir diğer yolu teşmil mekanizmasının yaygınlaştırılmasıdır” tespitine yer verildi.

Asgari ücretteki artış oranının diğer emek gelirlerine yansımaması, düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı ve sendikalaşma oranları ise asgari ücreti ortalama ücret haline getiriyor. Türkiye’de diğer emek gelirleri artışının sınırlı kalması sonucunda asgari ücret ile diğer ücretler arasındaki makas kapanıyor ve asgari ücret civarı ücretle çalışanların oranı artıyor.

Ücretler de asgari ücret düzeyine gerilimeye devam ediyor. 2002 ve 2023 yılları arasında ortalama memur aylığı 20,2 kat, ortalama kamu işçisi ücreti 24,7 kat ve en düşük işçi emekli aylığı 29,2 kat arttı. Ortalama memur maaşı 38,8 kat, en düşük esnaf emekli aylığında 50 kat ve en düşük memur maaşında 57,9 kat artış yaşandı. Buna karşın net asgari ücretteki artış 61,9 kat olarak gerçekleşti. Böylece asgari ücret dışındaki emek gelirlerinin asgari ücrete oranı geriledi.

2002’de asgari ücret altında ücret alanların oranı yüzde 18,5 iken 2022’de bu oran yüzde 33,8’e yükseldi. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 27,8 iken 2022’de yüzde 37,5’e, asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altı ücret alanlar 2002’de yüzde 30,7 iken 2022’de yüzde 38,4’e yükseldi.

Asgari ücret AKP iktidarları döneminde kişi başına GSYH’ye göre düşük düzeylerde (yüzde 43-60 bandında) seyretti. 1974’te kişi başına GSYH’nin yüzde 80,6’sı düzeyinde olan asgari ücret 2023’te kişi başına gelirin yüzde 47,4’üne düştü.

“Brüt asgari ücret 2023 yılında ortalama 19.921 TL olmaydı”

Aratırmaya, duruma ilişkin, “Bu gerilemenin anlamı asgari ücretle çalışanların göreli olarak yoksullaşmasıdır. Öte yandan asgari ücretle çalışanların oranının artması nedeniyle bu durum genel olarak ücret artışlarının da kişi başına milli gelir artışının çok altında kaldığını göstermektedir. Eğer asgari ücret kişi başına GSYH’ye paralel olarak artsaydı brüt asgari ücretin 2023 yılında ortalama 19.921 TL olması gerekirdi. Oysa aynı dönemde asgari ücret ortalama brüt 11.711 TL olarak uygulandı” değerlenirmesi yapıldı.

Asgari ücret araştırmasında öne çıkan diğer satırbaşları ise şöyle: Asgari ücret tablosu özel sektörde kötüleşmektedir. Özel sektör işçilerinin yüzde 70,4’ü asgari ücretin yüzde 20 komşuluğunda bir ücretle çalışmaktadır. Özel sektör işçilerinin yüzde 84,5’i ise asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında bir ücret alabilmektedir.

Kayıtdışı çalışan işçilerin ücretleri beklendiği gibi çok daha düşüktür. Kayıtdışı çalışanlarda 2022 yılında 2 bin 500 TL’nin altında ücret alanların oranı yüzde 40’tır. Başka bir deyişle, kayıtdışı çalışanların yarısına yakını 2 bin 500 TL bile alamıyor. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıtdışı çalışanlarda yüzde 83,5’tir.

Kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışmaktadır. Tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışmaktadır. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücret dahi alamamaktadır.

Asgari ücret altın karşısında dramatik ölçüde değer kaybetti. Merkez Bankası’nın yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 altın, 2005’te 31 altın alınabilmekteydi. Ortalama altın fiyatları ile yıllık ortalama net asgari ücretle çalışan bir işçi 2023 yılı ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarıyla 11,8, günlük kurlarla ise sadece 9,5 Cumhuriyet altını alabilmektedir.

Paylaşın

Emeklinin Alım Gücü Üç Ayda 3 Bin 840 Lira Azaldı

3 ay önce yüzde 25 zam yapılan emeklinin alım gücü yüzde 25.11’lik resmi enflasyon karşısında eksiye düştü. En düşük memur emeklisinin geçen temmuzda 8 bin 657 lira yapılan aylığı, eylül sonunda TÜİK hesabıyla 6.920 liraya, ENAG hesabıyla 8.732 liraya geriledi.

7.500 liralık en düşük emekli aylığının alım gücü de TÜİK’e göre 5.005 liraya, ENAG’a göre 3.840 liraya geriledi. Temmuzda 22 bin TL olan memur maaşının alım gücü, ENAG’ın verilerine göre 16.852 liraya, 11.402 liralık asgari ücretin alım gücü ise 8.732 liraya düştü.

Hayat pahalılığı karşısında ezilen emekli ve çalışanlara temmuz-aralık dönemini kapsayan ikinci 6 ay için yapılan yüzde 25’lik zam, 3 ayda sıfırlandığı gibi eksiye düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tüketici enflasyonu temmuzdan bu yana geçen 3 ayda yüzde 25.11 oranında artarak 6 aylık zammı adeta sildi süpürdü. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) da son 3 aylık enflasyonu yüzde 30.57 olarak açıkladı.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre, üç ayda gerçekleşen yüksek enflasyonla çalışanlar ve emeklilerin alım gücü temmuz zammından önceki maaşların alım gücünün de gerisine düştü. Yılbaşından bu yana zam yapılmayan 7 bin 500 liralık en düşük emekli aylıklarının alım gücü ise TÜİK’e göre yüzde 50, ENAG’a göre yüzde 95 civarında eridi.

Bekar ve çocuksuz en düşük devlet memurunun maaşı temmuz başında 20 bin 352 liraya yükseltilmişti. Bu memurun maaşının alım gücü, temmuz ayından bu yana artan fiyatlar karşısında eriyerek TÜİK hesabıyla 16 bin 267 liraya, ENAG hesabıyla da 15 bin 587 liraya geriledi.

24 bin 505 lira yapılan öğretmenin maaşının alım gücü de eylül sonu itibarıyla TÜİK’e göre 4 bin 918 lira eriyerek 19 bin 587 liraya düştü. Öğretmen maaşındaki erime ENAG hesabıyla da 5 bin 737 lirayı buldu. 29 bin 109 lira olan polis memurunun maaşı ise ENAG hesabıyla 6 bin 815 lira azalarak, 22 bin 294 liraya düştü.

Temmuz ayında 11 bin 402 liraya çıkarılan asgari ücretin alım gücü de zamlar karşısında dayanamadı. Asgari ücretin alım gücü eylül sonunda ENAG’a göre 2 bin 670 lira eriyerek 8 bin 732 liraya kadar düştü.

3 ay önce yüzde 25 zam yapılan emeklinin alım gücü yüzde 25.11’lik resmi enflasyon karşısında eksiye düştü. En düşük memur emeklisinin geçen temmuzda 8 bin 657 lira yapılan aylığı, eylül sonunda TÜİK hesabıyla 6.920 liraya, ENAG hesabıyla 8.732 liraya geriledi. 7.500 liralık en düşük emekli aylığının alım gücü de TÜİK’e göre 5.005 liraya, ENAG’a göre 3.840 liraya geriledi.

Paylaşın

Asgari Ücret, Son 36 Ayda 4 Kez Açlık Sınırını Aştı

Veriler yaşanan ekonomik krizin derinliğini gözler önüne seriyor. Açlık sınırı, Haziran 2020 – Haziran 2023 arasında yüzde 327 yükselirken, bu dönemdeki 36 ayın sadece dördünde asgari ücret açlık sınırını aştı.

Bu, ocak ve temmuz aylarında asgari ücrete zam geldiği zaman asgari ücret açlık sınırının üstüne çıktığı, ancak yüksek enflasyon ve artan gıda harcamaları sebebiyle asgari ücret hemen açlık sınırının altına indiği anlamına geliyor.

Son yıllardaki genel iyileşme eğilimine rağmen Haziran 2022’de asgari ücretin açlık sınırına oranı yüzde 66,6 oldu. Bu oran Ocak 2005’te yüzde 67,3’tü. Temmuz 2022’de asgari ücret 4 bin 254 liradan 5 bin 500 liraya çıktı. Bu ciddi artışa rağmen asgari ücretin açlık sınırına oranı ancak yüzde 80’e çıktı. Aralık 2022’de ise bu oran yüzde 68’e kadar geriledi.

Son yıllarda ardı ardına yapılan iyileşmelere rağmen asgari ücret hâlâ açlık sınırını karşılamakta zorlanıyor. Son 222 ayda asgari ücret sadece 8 ayda açlık sınırını aştı. Kalan 214 ayda dört kişilik bir ailenin yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasına yetmedi. Asgari ücret yoksulluk sınırının ise ancak dörtte birini karşılıyor.

Peki açlık sınırı nedir? 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması ne kadar? Asgari ücret  açlık sınırını karşılamaya yetiyor mu?

Açlık sınırı nedir?

TÜRK-İŞ’in açlık sınırı “Ankara’da 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı” olarak tanımlanıyor. Buna konut, giyim, faturalar, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi diğer giderler dahil değil.

Temmuz 2023’te geçerli olacak net aylık asgari ücret 11 bin 402 lira oldu. Sadece üç yıl önce Temmuz 2020’da asgari ücret 2 bin 325 liraydı. Buna göre asgari ücret son üç yılda neredeyse beşe (4,9) katlandı. Bu yüzde 390 artış demek.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon ile yapılan karşılaştırmaya göre asgari ücret daha çok arttı. Bu durum asgari ücretle geçinenler için bir iyileştirme anlamına geliyor. Çünkü TÜİK’e göre Mayıs 2020-Mayıs 2023 arasındaki üç yılda resmi enflasyon yüzde 182 oldu.

Ancak aynı dönemi kapsayan son üç yılda gıda fiyatları yüzde 245 yükseldi.

Son 36 ayda asgari ücret 4 kez açlık sınırını aştı

Ancak durum ücretliler için yine de zor. Çünkü TÜRK-İŞ’in açıkladığı açlık sınırı Haziran 2020-Haziran 2023 arasında yüzde 327 yükseldi. Bu dönemdeki 36 ayın sadece dördünde asgari ücret açlık sınırını aştı.

Bu ne demek? Ocak ve temmuz aylarında asgari ücrete zam geldiği zaman asgari ücret açlık sınırının üstüne çıktı. Ancak yüksek enflasyon ve artan gıda harcamaları sebebiyle asgari ücret hemen açlık sınırının altına indi.

TÜRK-İŞ temmuz ayı açlık sınırını temmuz ayı sonunda açıklayacak. Haberdeki grafiklerde açlık sınırı son olarak haziran ayını yansıtıyor. Önümüzdeki birkaç ayda asgari ücret açlık sınırının üstünde seyretmesi bekleniyor. Ancak yıl sonuna doğru durum tersine dönebilir.

Asgari ücretin açlık sınırına oranı nasıl değişti?

Asgari ücretin açlık sınırına oranı anlamlı bir gösterge. Bu oran yüzde 100’ü aşarsa asgari ücret açlık sınırından fazla oluyor. Yani asgari ücret 4 kişilik bir ailenin gıda harcamasına yetiyor. Eğer bu oran yüzde 100’ün altında olursa asgari ücret açlık sınırının altında kalıyor. Bu ne demek? Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin gıda harcamasına bile yetmiyor. TÜRK-İŞ’in tespitine göre bu durumda bu aile karnını doyuramıyor.

Ocak 2005-Haziran 2023 arasındaki 222 ayda bu orana baktık. Sonuç sadece 8 ay asgari ücret açlık sınırını aştı. Bunun 4 ayı da son üç senede gerçekleşti.

İlk kez 2016 başında yüzde 90 görüldü

2005 başında asgari ücretin açlık sınırına oranı yüzde 67’ydi. Bu oran ilk kez Temmuz 2012’de yüzde 80’i aştı. Ancak bu oran sadece bu bir ay için geçerli kaldı. Yüzde 80 oranı 2016 başında bir kez daha aşıldı. Asgari ücretin bin bir liradan bin 301 liraya çıkmasıyla bu oranı yüzde 90 oldu. Bu tarihten sonra genelde yüzde 90’un üzerinde seyretti.

Asgari ücret açlık sınırını ilk kez Ocak 2019’da aştı

Asgari ücret 2019 başında bin 603 liradan 2 bin 21 lira çıktı. Bu ayda açlık sınırı ise 2 bin 14 lira oldu. Böylece 2005 başından bu yana ilk kez asgari ücret açlık sınırını aştı. Ancak enflasyonla birlikte hemen sınırın altına indi. 2020 ve 2021 başlarında asgari ücrete gelen zamlarla yüzde 100’ün biraz üstüne çıktı.

2022 yılında yüzde 80’e varan resmi enflasyon sebebiyle asgari ücretin açlık sınırını karşılama oranı oldukça düştü. Bu dönemde gıda enflasyonu TÜFE’den daha yüksek olurken yüzde 90’ları aştı.

Asgari ücretin açlık sınırına oranı: 2022’de 2005’in gerisine düştü

Son yıllardaki genel iyileşme eğilimine rağmen Haziran 2022’de asgari ücretin açlık sınırına oranı yüzde 66,6 oldu. Bu oran Ocak 2005’te yüzde 67,3’tü. Temmuz 2022’de asgari ücret 4 bin 254 liradan 5 bin 500 liraya çıktı. Bu ciddi artışa rağmen asgari ücretin açlık sınırına oranı ancak yüzde 80’e çıktı. Aralık 2022’de ise bu oran yüzde 68’e kadar geriledi.

Ocak 2023’te asgari ücret 8 bin 505 liraya yükseldi. Bu yüksek artışa rağmen aylık net asgari ücret 4 kişilik bir ailenin gıda harcamasına yeterli olmadı.

Temmuz 2023’te ise asgari ücret 11 bin 402 liraya çıktı. Henüz temmuz ayı açlık sınırı açıklanmadı. Muhtemelen asgari ücretin açlık sınırına oranı son 20 yılın en yüksek seviyesine çıkacak. Ancak sene sonuna doğru bu oranın nereye ineceği önemli.

Asgari ücret yoksulluk sınırını karşılamaktan uzak

Yoksulluk sınırı ne demek?

Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasının yanı sıra konut (kira, elektrik, su, yakıt), giyim, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutara yoksulluk sınırı deniliyor.

Asgari ücretin yoksulluk sınırına oranı 2005 başında yüzde 20 seviyesindeydi. Yani, asgari ücret 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarının sadece beşte birine yetiyordu. 2018 yılında bu oran yüzde 30 seviyesine çıktı. Ancak son yıllarda yeniden yüzde 30 seviyesinin altına indi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Asgari Ücret 6 Günde 44 Dolar Değer Kaybetti

Açıklandığı gün 482 dolar olan asgari ücret, bugün itibariyle 26 TL seviyesine gelen kur ile yaklaşık 44 dolar düşerek 438 dolar oldu. Asgari ücret işçinin eline geçmeden 44 dolar değer kaybetmiş oldu.

Haber Merkezi / 20 Haziran’da yüzde 34 artırılan ve 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak olan 11 bin 402 liralık asgari ücret, altı günde 44 dolar geriledi.

Açıklandığı gün 482 dolara denk gelen yeni asgari ücret, döviz kurunun yükselmesiyle birlikte yaklaşık 44 dolar düşerek 438 dolar oldu.

Faiz kararının gündem olduğu geçen haftanın ardından döviz kurları yeni haftaya da rekor tazeleyerek girmişti. Bugün dolar/TL 26,04’ü, Euro/TL de 28,40’ı gördü.

Döviz kurlarında günlük yükseliş yüzde 3’ü aştı. Gram altında da 1600 TL seviyesi aşıldı ve rekor tazelendi. Dolar/TL geçen haftaki faiz kararı öncesinde 23,50 seviyesindeydi. Dolarda sadece iki işlem gününde artış 2,5 lirayı aştı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücretin 2023’ün ikinci yarısında yüzde 34 zamla net 11 bin 402 lira olmasını kararlaştırmıştı. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyordu.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruştu. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyordu. Seçim öncesinde asgari ücrete verileceği vaat edilen 500 dolar sınırının altında kalmıştı.

Paylaşın

Yeni Asgari Ücret Üç Günde 482 Dolardan 452 Dolara Geriledi

Açıklandığı gün 482 dolar olan asgari ücret, bugün itibariyle 25,25 seviyesine gelen kur ile yaklaşık 30 dolar düşerek 452 dolar oldu. Üç günde dolar bazında yaşanan kayıp yüzde 6’ya tekabül ediyor.

Haber Merkezi / 20 Haziran’da yüzde 34 artırılan ve 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak olan 11 bin 402 liralık asgari ücret, üç günde dolar bazında geriledi.

Açıklandığı gün 482 dolara denk gelen yeni asgari ücret, döviz kurunun yükselmesiyle birlikte yaklaşık 30 dolar düşerek 452 dolar oldu. Üç günde dolar bazında yaşanan kayıp yüzde 6’ya tekabül ediyor.

“Hedeflere ulaşmada kararlıyız”

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi politikalarının, kısa vadede fiyat istikrarını ve finansal istikrarı hedeflediğini belirterek, “Bu hedeflere ulaşmada kararlıyız” dedi.

Bakan Şimşek, İstanbul’a hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Şimşek, yaptığı değerlendirmede, “Ekonomi politikalarımız kısa vadede fiyat istikrarını ve finansal istikrarı hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşmada kararlıyız. Merkez Bankasının dünkü açıklamasında belirtildiği gibi bu bir süreçtir. Kararlılıkla kademeli olarak bu süreç yönetilecektir” ifadesini kullandı.

Şimşek bu mesajını Türkçe ve İngilizce olarak paylaştığı mesajda da tekrarladı.

Türk Lirası yüzde 2,8 değer kaybetti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı sonrası Cuma sabahı Dolar/TL kuru 25’i aştı. Cuma sabahı yeni bir rekor düşük seviyeye ulaşan Türk Lirası yüzde 2,8 değer kaybetti.

Reuters’ın haberine göre, Türk Lirası Perşembe kapanışından yaklaşık % 1,3 daha zayıflayarak, 25,2015’ten işlem gördü.

Merkez Bankası Perşembe günü 27 ay sonra ilk kez faiz artırdı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltildi.

Karar sonrası ilk kez Dolar/TL 24,41’i, Euro/TL kuru da 26,84’ü görmüştü. Türkiye’nin kredi temerrüt takası (CDS) 21 puan yükselerek 518’e çıkmıştı.

Mart 2021’de yüzde 19 seviyesinde olan politika faizi 2021 ve 2022’de dörder kez indirildi, Şubat ayındaki toplantıda yüzde 8,50’ye çekildi.

Reuters haber ajansının anketinde politika faizinin yüzde 21’ye yükseltileceği öngörülmüştü. Reuters uzmanların Erkan’ın beklenenden az faiz artırımına gitmesinin enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceği yorumunu yaptığını yazdı.

Türkiye ekonomi dünyası ve uluslararası yatırımcılar, faiz artışının politika faizini yüzde 20-40 arası bir noktaya taşıyacağını öngörüyordu. PPK’dan çıkan karar ise beklentilerin oldukça altında bir artışla yanıt vermek oldu.

Ancak Commerzbank döviz analisti Tatha Ghose, liradaki değer kaybının sadece faiz artışının beklenden az olması ile açıklanamayacağı görüşünde.

Ghose yatırımcılara Commerzbank tarafından gönderilen günlük değerlendirmede Dolar/TL‘deki sıçramanın nedeninin daha ziyade “bilinmeyen” politika parametrelerinden “bilinen” politika parametrelerine geçiş ve yetkililerin faiz artışından sonra liranın yerel bankaların desteği olmadan kendi ayakları üzerinde durup duramayacağını kontrol etme girişimi olabileceğini belirtiyor.

Ghose “Bizim görüşümüze göre, hiçbir büyüklükteki faiz artışı lirayı istikrara kavuşturmaya yetmeyecektir. Tek yardımcı değişken, Cumhurbaşkanı’nın bu yeni politika rejimini başarılı olana kadar sürdürme kararlılığını tekrarlaması olacaktır” dedi.

Paylaşın

DİSK’ten “Asgari Ücret” Tepkisi : Yoksulluk Sınırının Yüzde 67,3 Altında

2023’ün ikinci yarısından itibaren geçerli olacak asgari ücret ile ilgili olarak yazılı açıklama yapan DİSK Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) Mayıs 2023 dönemi için açıkladığı rapora dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Yoksulluk sınırı 35 bin TL’ye dayanmış durumdadır. Belirlenen asgari ücret yoksulluk sınırının yüzde 67,3 altındadır. Diğer bir ifadeyle bir eve iki asgari ücret girse bile yoksulluk sınırı aşılmamaktadır.”

DİSK Genel Başkan Çerkezoğlu ayrıca, kamu işçisi ile özel sektör işçileri arasındaki uçurumun devam ettiğini vurguladı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2023’ün ikinci yarısından itibaren geçerli olacak asgari ücret ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret net 2896 TL artırılarak 11 bin 402 TL’ye yükseltildiği ve asgari ücrette yüzde 34’lük bir artış gerçekleştiği hatırlatıldı, “Asgari ücretin brütü ise 13.414,5 TL oldu” denildi.

“Asgari ücret, bir kez daha işçilerin derdine deva olamadı, asgari ücret artışı yetersiz kaldı” diyen Çerkezoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Asgari ücret tespitinde, asgari ücretin ülkemizde en düşük ücret olmadığı, ortalama ücret haline geldiği gerçeği göz ardı edilmiştir. AB ülkelerinde yüzde 4 civarında olan asgari ücret kapsamı ülkemizde yüzde 50 civarındadır. Asgari ücret, milyonların meselesidir. Asgari ücret tespitinde bu gerçek dikkate alınmamıştır.

Asgari ücret belirlenirken işçinin geçim şartlarının göz önünde bulundurulmadığını belirten Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) Mayıs 2023 dönemi için açıkladığı rapora dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Yoksulluk sınırı 35 bin TL’ye dayanmış durumdadır. Belirlenen asgari ücret yoksulluk sınırının yüzde 67,3 altındadır. Diğer bir ifadeyle bir eve iki asgari ücret girse bile yoksulluk sınırı aşılmamaktadır.”

DİSK’in talepleri

Çerkezoğlu ayrıca, kamu işçisi ile özel sektör işçileri arasındaki uçurumun devam ettiğini vurguladı. Çerkezoğlu, asgari ücretle ilgili talepleri için mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek şu talepleri sıraladı:

“Yüksek enflasyon döneminde asgari ücret yılda 4 kez belirlenmelidir.

Ücretler toplu sözleşmelerle belirlenmelidir. İşçi sınıfının asgari ücret cenderesinden kurtulması için sendikalaşma ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Acilen atılması gereken adım ise teşmil yoluyla toplu iş sözleşmelerinin kapsamının genişletilmesidir. Teşmil, yasalarımızda olan bir düzenlemedir ve işçilerin işkollarındaki toplu iş sözleşmelerinden faydalanmalarını sağlamak oldukça kolaydır. İşçilerin asgari ücret mahkûmiyetine son vermek istiyorsak, teşmil derhal gündeme alınmalıdır.

Asgari ücret tespit süreci demokratikleştirilmeli, diğer işçi konfederasyonlarının katılımı da sağlanmalı, işveren ve hükümetin ortak kararıyla asgari ücret ilan edilmesinin önüne geçilmeli, uyuşmazlık halinde grev hakkını da içeren bir toplu pazarlık süreci olarak işletilmelidir.

Asgari ücretin tespitinde TÜİK’in inandırıcılıktan uzak enflasyon verileri değil, gerçek enflasyon ve ekonomik büyüme ile geçim şartları, işçinin sadece kendisinin değil ailesiyle beraber geçiminin sağlanması gerektiğini söyleyen uluslararası standartlar göz önüne alınmalıdır.

Her zaman söylediğimiz gibi, asgari ücret belirlenirken bir evde iki kişinin çalışması halinde o eve yoksulluk sınırının üstünde gelir girmesi güvence altına alınmalıdır.

Kamu işçileri ve özel sektör işçileri arasındaki ücret farkları ortadan kaldırılmalıdır.

En düşük emekli aylığı da asgari ücret düzeyinde belirlenmelidir.”

Paylaşın