Apandis kanseri ve tümörü (neoplazmalar), 100.000 kişide tahmini 0.15 – 0.9 oranında oldukça nadir görülen bir rahatsızlıktır. Ortalama başlangıç yaşı 50 ile 55 arasındadır, erkekler ve kadınlar bu rahatsızlıktan eşit derecede etkilenirler.
Haber Merkezi / En tipik olarak apandis, müsinle dolu bir fıtık, artan karın çevresi, karın rahatsızlığı, karın/pelvik kitle, bir tür görüntülemede tesadüfi bir bulgu olarak veya farklı bir endikasyon için ameliyat sırasında ortaya çıkarlar.
Kadınlarda sıklıkla yumurtalıklara yayılırlar ve yumurtalık kanseri ile kolaylıkla karıştırılabilirler. Apandis kanseri tanısını koymak, bir tümör örneğinin incelenmesini gerektirir. Apandis tümörler ve kanseri apandise başladıktan sonra sıklıkla karın boşluğuna yayılır.
Tümör veya kanserin türüne bağlı olarak, bu, karında psödomiksoma peritonei olarak bilinen müsinöz sıvının birikmesine veya peritoneal karsinomatozis olarak adlandırılan bir duruma yol açabilir. Apandis tümörler ve kanserinin tedavisi, hastalığın evresine (derecesine) ve alt tipine göre değişir.
Apandis kanseri için en yaygın belirti ve semptom akut apandisit, yani sağ alt karın ağrısıdır. Erkeklerde ilk ortaya çıkan bulgu müsin ile şişen bir fıtık olabilir. Kadınlarda ilk ortaya çıkan belirti, yumurtalık kanseri olduğu varsayılan bir pelvik kitle olabilir.
Apandis kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir. Bu bozukluğa neden olduğu bilinen genetik, ailesel veya çevresel faktörler yoktur.
Ultrason, BT taraması, PET taraması veya MRI gibi görüntüleme çalışmalarında apandisit kanserine özgü benzersiz özellikler bulunmadığından, apandis kanserinin gerçek tanısı, bir tümör örneğinin bir patolog tarafından incelenene kadar yapılamaz.
Tedavi önerileri, hem kanser hücrelerinin histolojisine (tümör hücrelerinin mikroskobik yapısı) hem de lokalize veya yayılmış olup olmadığına bağlıdır.
Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.