Antalya: Alanya, Tophane Mescidi

Tophane Mescidi; Antalya’nın Alanya İlçesi Tophane Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

19. yy Osmanlı yapısı olan mescidin restorasyondan önce önemli kısmı yıkık bir vaziyette olup, varlığı izlerden ve arşiv fotoğraflarında belli olan bağdadi bir yapıydı. Yapı, yerel ustalar ve geleneksel yapım teknikleri kullanarak özgün malzemesi ve mimari detayları ile restore edilmiştir.

Yapının üst kat tavan kaplamaları o dönem Alanya’nın geleneksel yapılarında kullanılan sedir ve karaçamdır. Kapı çevredeki yapılar ile aynı dönemdeki Alanya’nın geleneksel yapılarında olduğu gibi masif ahşaptan yapılmıştır. Çatının tüm elemanları Alanya’nın geleneksel yapılarında olduğu gibi masif ahşaptan yapılmıştır.

Paylaşın

Antalya: Alanya, Hıdrellez Kilisesi

Hıdrellez Kilisesi; Antalya’nın Alanya İlçesi, Hacı Mehmetli Köyü sınırları içinde Hıdır İlyas mevkiinde yer almaktadır. Köy toplu taşıma araçları ile ulaşım mümkündür.

Akdeniz’e gören bir yamaç üzerine 19. yüzyıl başında kurulduğu sanılan kilise, günümüzde de Hıristiyan ve Müslüman ziyaretçiler tarafından ibadet amacıyla kullanılmaktadır. Çatısı kagir, duvarları taş ve küçük bir apsisi olan kilise dikdörtgen planlıdır. Kilisenin içinde ahşap süslemeli bir ara kat vardır. Duvarlardaki freskolar bozulmuştur.

Kilisenin 1873 yılında onarım gördüğü kitabesinden anlaşılmaktadır. Alanya Müzesi’nde sergilenen kitabe, Grek abecesi ile Türkçe (Karamanlıca) yazılmıştır. Kilise, Alanya’da yaşayan ve Türkçe konuşan Ortodoksların 1924 yılındaki mübadelede Yunanistan’a gitmeleriyle kapanmıştır. Yanında su kaynağı bulunan Hıdrellez Kilisesi’nin bir adı da Agios Georgios Kilisesi’dir.

Paylaşın

Antalya: Alanya, Aya Yorgi Kilisesi

Aya Yorgi Kilisesi; Antalya’nın Alanya İlçesi, İç Kale Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

MS.6. yy.da yapıldığı sanılan Bizans devrine ait küçük bir kilisedir. Dini önemi artınca zaman içinde piskoposluk haline getirilmiştir. Selçuklulara ait olmayan kaledeki tek eser ve Alanya’nın Türk-İslam dönemi öncesinden günümüze ulaşabilen ender bir yapıdır.

Ana özelliğini koruyan kilisenin içinde yer yer tahrip edilmiş veya sökülüp atılmış fresk izlerine rastlanmaktadır. Kale ile birlikte bir bütün olarak koruma altına alınmıştır. Günümüzde kilise içinde kazılar devam etmektedir.

Paylaşın

Antalya: Oyuncak Müzesi

Oyuncak Müzesi; Antalya’nın Muratpaşa İlçesi, Selçuk Mahallesi, Yat Limanı Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Antalya Oyuncak Müzesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bir projesi olarak hayata geçirildi. 1800’lü yıllardan 1980’lere kadar, başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde üretilen yaklaşık 1500 parça oyuncağın yer aldığı müze, araştırmacı, şair, yazar ve Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi kurucusu Sunay Akın küratörlüğünde açılmıştır.

Koleksiyonu, tasarımı , binası ve eğitim çalışmaları ile Avrupa’nın seçkin Oyuncak Müzeleri arasında yer alan Antalya Oyuncak Müzesi , Kaleiçi Yat LimanıInda yer almaktadır. Her yaş grubundan ziyaretçinin keyifle gezdiği müze de, 3 yaş üzeri çocukların bireysel, ebeveynleri ve sınıfları ile gerçekleştirebilecekleri atölye çalışmaları yapılmaktadır.

Paylaşın

Antalya: Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi

Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi; Antalya’nın Muratpaşa İlçesi, Barbaros Mahallesi, Kocatepe Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli iki binada yer almaktadır. Suna ve İnan Kıraç tarafından satın alınan bu iki bina 1993–1995 yıllarında onarılarak müzeye dönüştürülmüştür. Bu yapılardan biri geç döneme ait geleneksel dış sofalı, iki katlı Türk evinin tipik bir örneğidir.

Antalya Kaleiçi sivil mimarlık örneklerinden Tekelioğlu Konağı’ndan esinlenerek onarılan ve ahşap çıtalı tavanlar ve kalemişi bezemelerle süslenerek 19. yüzyılın ikinci yarısına özgü Kaleiçi yaşamdan kesitlerin özel efektlerle birlikte sunulduğu bir etnografya müzesi olarak düzenlenen binada kahve ikramı, damat tıraşı ve kına gecesi gibi Anadolu halk kültürüne has öğeler konu alınmıştır.

Müze bahçesinde yer alan ikinci bina ise, Aya Yorgi (Agios Georgios) adına inşa edildiği bilinen 1863 yılında onarım görmüş bir Ortodoks Kilisesidir. Dikdörtgen plânlı, tek hacimli ve üzeri tonoz örtülü yapının iç duvarları ile tavanı kalemişi bezemelerle süslüdür. Onarım sonrası bir sergi mekânı olarak düzenlenen kilisede Suna-İnan Kıraç koleksiyonuna ait kültür ve sanat eserleri sergilenmekte ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

Paylaşın

Antalya: Köprülü Kanyon Milli Parkı

Köprülü Kanyon Milli Parkı; Antalya’nın Manavgat İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Milli Park, 366.140 dekarlık bir alanı kapsamaktadır.

Antalya – Manavgat karayolu üzerinde, Serik ilçesini geçtikten 5 km sonra, sol taraftaki “Taşağıl-Beşkonak-Köprülü Kanyon Milli Parkı” tabelası bulunan sapaktan dönerek kuzeye doğru yaklaşık 37 km ilerledikten sonra ulaşılabilir.

Milli Park’ın kaynak değerini oluşturan Köprüçay’ın Bolasan köyü ile Beşkonak arasında meydana getirdiği yarma vadi, 14 km uzunluğu ve 100 m’yi aşan duvar yüksekliği ile Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biridir.

Toros Dağları’ndan doğarak doğa harikası kanyonlardan geçen Köprüçay, Serik’in güneyinden Akdeniz’e dökülür. İki tarafı dik, çıkılması hemen hemen imkansız olan kanyonlardaki yeraltı suları ile beslenen Köprüçay, Türkiye’nin en güzel doğal rekreasyon alanlarından birisini teşkil eder. Bunun yanı sıra, nehrin batısındaki dağlık arazide bulunan antik Selge kenti; nehrin kenarındaki kaleler, su kemerleri, Roma Devri’ne ait köprüler ve tarihi yollar gibi pek çok arkeolojik kaynaklar, Köprülü Kanyon’un önemini artırmaktadır.  Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın kaynak değerleri arasında;

  • Dik duvarlı kanyonlar içinde sayısız kaynaklarla beslenen; yaz kış yüksek bir debiye sahip olması nedeniyle rafting ve su sporlarına elverişli Köprüçay nehri,
  •  M.Ö. 5. yy.da kurulmuş olan antik Selge kentinin tiyatrosu, agorası, Zeus ve Artemis tapınakları, sarnıçlar, su kemerleri; Köprüçay nehri ve Koca Çay üzerinde bulunan Oluk ve Büğrüm köprüleri ile Selge’yi Pamfilya’nın sahil şehirlerine bağlayan taş kaplamalı tarihi yolu,
  • Milli Park içinde kapladığı 400 hektarlık alanla, tüm Akdeniz bölgesinin en büyük doğal servi ormanı,
  • Çok ilginç jeomorfolojik özellikli Adam (diğer anıldığı şekliyle Şeytan) kayaları,
  • Kapladığı alan içinde 150 ila 2500 metre yükseltide bulunan nadir ve tehlike altında 48 türü (44’ü endemik), küresel ölçekte tehlike altındaki 5 türü, Avrupa ölçeğinde tehlike altındaki 39 türü, ulusal ölçekte tehlike altındaki 4 türü barındıran zengin florası,
  • Dağ Keçisi, Anadolu’nun tek endemik kuş türü Anadolu Sıvacısı, nesli tükenmekte olan Kızıl Akbaba, sadece bu yörede yaşayan Kara Semenderi türlerini barındıran zengin faunası,
  • Aziz (St.) Paul’un Anadolu’daki ilk misyonerlik macerası sırasında yürüdüğü yol olarak bilinen ve 45 km’lik kısmının Milli Park sınırları içinde kaldığı Aziz Paul Yolu, sayılabilir.

Köprülü Kanyon Milli Parkı, barındırdığı doğal, tarihi ve kültürel zenginlikler sayesinde ziyaretçilerine çok sayıda etkinlik seçeneği sunmaktadır. Başta, Türkiye’nin en önemli rafting rotalarından biri olan Köprüçay üzerinde rafting, kano ve kanyoning (kanyon geçişi) sporları olmak üzere; yüzme, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, oryantiring, bisiklet, olta balıkçılığı vb. sportif etkinlikler ile botanik-yaban hayatı gözlemciliği, jeolojik yapı gözlemciliği, kampçılık, fotoğrafçılık, piknik, cip safari, yayla gezileri… gibi çok çeşitli etkinliklere katılma olanağı bulunmaktadır.  Bölgeye gelen ziyaretçiler, Milli Park içindeki Selge antik şehri ile bir bölümü Milli Park içinde bulunan Aziz Paul Yolu’nu da gezi programlarına dahil edebilirler.

Köprülü Kanyon Milli Parkı’nda dinlenme ve konaklama için, nehrin iki yanında konumlanan yeme-içme tesisleri, günübirlik ve çadır kamp kullanma alanları ile Park sınırları içindeki bungalov evleriyle hizmet veren pansiyonlar değerlendirilebilir. Antalya kent merkezi, ilçeleri ve Milli Park içinde, rafting ve diğer etkinlikleri kapsayan programlarıyla günübirlik turlar düzenleyen seyahat acenteleri mevcuttur. Milli Park’a giriş, ücretsizdir.

Paylaşın

Antalya: Etnografya Müzesi

Etnografya Müzesi; Antalya’nın Muratpaşa İlçesi, Kılınçarslan Mahallesi, Mermerli Banyo Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

19. yüzyıla tarihlenen iki konaktan oluşan  Antalya Etnografya Müzesi,  Muratpaşa ilçesi, Kaleiçi Kentsel ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde yer almaktadır. Yapılar, eğimli bir alanda farklı kotlarda yer almaktadır.  Alt ve Üst Konak olmak üzere iki ayrı konseptin oluşturulduğu binalarda, Osmanlı Dönemi mimari özellikleri karşımıza çıkmaktadır. 1 nolu konakta genel olarak Türk-İslam Eserleri, 2 nolu konakta ise Antalya’nın Osmanlı Dönemi ev yaşamını yansıtan oda düzenlemeleri ile aynı dönemde kullanılan eşyalar ve mimari parçalar teşhir edilmektedir.

Alt kotta kalan ve çoğunluğunu Türk – İslam Eserleri sanatını içeren eserlerin oluşturduğu 1 nolu konağın ilk katında, Selçuklu Dönemi’nde kışlık saray haline getirilen Aspendos Tiyatrosu’ndan gelen Selçuklu çini kaplama parçaları ve Osmanlı Dönemi çinileri; 16.-20. yüzyıllar arası İznik-Kütahya ve Çanakkale üretimi seramikler, camdan yapılmış gaz lambaları ile laledanlar, güldanlar, şerbetlikler sergilenmektedir. Aynı katta, Kaleiçi’nde gerçekleştirilen kazılarda ele geçen objelerin sergilendiği bir bölüm daha yer almaktadır.

İkinci katta Osmanlı Dönemi silahlarından ok, yay, zıhgir, kılıç, kapsüllü ve çakmaklı tabanca ve tüfekler, barutluk ve yağdanlıklar ile madalya ve nişanlar, mühürler, hamaylı, vefk, köstekli saatlerden oluşan sergileme yer almaktadır. Bu katta ayrıca hilye ve icazetname gibi hat sanatı örnekleri de sergilenmektedir. 1 nolu konaktan daha yüksek kotta bulunan ikinci konağa, bahçe merdivenlerinden çıkılarak geçiş yapılmaktadır. Her iki konak da bir cepheleri ile sokağa bakarken bir cepheleri ile bahçeye açılmaktadır.

İkinci konağın birinci katında Osmanlı Dönemi ahşap tavan, kapı, pencere kanatları, kapı tokmakları ve anahtarları;  heybe, çuval, iğlik, kilim gibi dokuma örnekleri ile yöresel müzik aletleri sergilemesi yer almaktadır. Ayrıca Antalya bölgesinin özgün dokumalarından  Döşemealtı Halıları, dokuma tezgâhı ve değişik dokuma  örnekleri ile Osmanlı Dönemi küçük bir Antalya Mutfağı canlandırması yine bu katta bulunmaktadır.

Konağın ikinci katında,  Osmanlı Dönemi Kaleiçi ev yaşamını canlandıran misafirlerin ağırlandığı baş oda, hane halkının gün içinde ihtiyaçları doğrultusunda yemek-oturma odası olarak şekillendirilen oturma odası, yatak odası ve banyo yer almaktadır. Bu katta Osmanlı Dönemi kültürünü  yansıtan giyim-kuşam  örnekleri ve kahve kültürü sergilemesi de bulunmaktadır. Bahçe teşhirinde 13. yüzyıla tarihlenen Selçuklu Burç Kitabesi ile yine Selçuklu Dönemi  Fetih Kitabeleri, özgün eserler olarak karşımıza çıkmaktadır.  Diğer bahçe eserlerini, Osmanlı Dönemi kitabeleri, mezar taşları, top ve gülleler  oluşturmaktadır

Paylaşın

Antalya: Mevlevihane Müzesi

Mevlevihane Müzesi; Antalya’nın Muratpaşa İlçesi, Selçuk Mahallesi, İskele Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mevlevihane Müzesi; Mevlevihane, Hamam, Zincikıran Mehmet Bey ve Nigâr Hatun Türbeleri’nden oluşan bir yapı kompleksini içinde barındırmaktadır.

Mevlevihane yapısı, Yivli Minare’nin de bulunduğu yapılar topluluğu içinde yüksekçe bir teras üzerinde yer alır. Yapı, 13,45×32,22 metre ölçüsünde, dikdörtgen formlu, iki katlı kâgir bir yapıdır. Güney cephedeki kemerli bir kapı ile girilen ana mekânın doğusunda sivri tonozla örtülü bir eyvan, kuzeydoğusunda bir, kuzeyinde iki, batısında üç adet beşik tonoz örtülü oda bulunmaktadır. Bu odaların Mevlevihane’de kalan dervişler tarafından kullanıldığı düşünülmektedir.

Yapının Selçuklu Devri’nde bir Mevlevihane veya tarikat binası olarak inşa edildiği söylenmekte ise de 19. yüzyıla ait bir kaynakta Sultan Korkud-Alâeddin Zaviyesi için “sahibu-l hayrat vel-hasenat” denmek suretiyle Mevlevihane’nin bânisi ve vâkıfı olarak Şehzade Korkud’a atıfta bulunulmasıyla, söz konusu yapının 16. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devri’nde Mevlevihane olarak fonksiyon gördüğü anlaşılmaktadır. Nitekim 17. yüzyılda Evliya Çelebi gördüğünde de yapı Mevlevihane olarak kullanılmaktaydı.

Mevlevihane Hamamı veya Yivli Minare Hamamı, Yivli Minare Külliyesi Hamamı gibi isimlerle de anılan hamam yapısının ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir. Yaklaşık 8.50×11.00 metre ebatlarında dikdörtgen bir plana sahiptir. Hamamın; planı, boyutları ve konumu ile kalabalık gruplara hizmet vermekten ziyade özel kullanıma uygun olarak tasarlandığı düşünülmektedir.  13. yüzyılın ilk çeyreğinde  “Saray Hamamı” olarak inşa edildiği yönünde görüşler bulunmakla birlikte, Osmanlı Devri’nde 16. yüzyılın başlarından itibaren Mevlevihane hamamı olarak fonksiyon gördüğü bilinmektedir.

Nigâr Hatun 1450-1503 yılları arasında yaşamış II. Bayezid’in oğlu Şehzade Korkud’un ve Fatma Sultan’ın anneleridir. Şehzade Korkud’un, Manisa’dan Antalya Sancak Beyliği’ne atandığında oğlu ile birlikte olduğu, aynı yıl öldüğü ve Antalya’ya gömüldüğü bilinmektedir. Yapı, aralarında yer yer devşirme mermer parçalarının da kullanıldığı düzgün kesme ve moloz taş ile tuğla kullanılarak inşa edilmiştir. Üslup olarak Selçuklu türbelerini andıran bu türbe yapısının, kesin olarak tespit edilememekle birlikte en erken 15. yüzyıl Osmanlı Dönemi’nde yapılmış olabileceği anlaşılmaktadır.

Zincirkıran Mehmet Türbesi, düzgün yonu taştan inşa edilmiş olup, kare kaide üzerinde yükselen sekizgen gövdeli ve piramidal külahlıdır. İçeride daha önce çiniyle kaplı olduğu söylenen üç sanduka vardır.  Kapı üzerindeki iki satırlık sülüs istiflerle doldurulmuş mermer kitâbede Yunus Bey oğlu, Mahmud oğlu Muhammed tarafından, merhum oğlu Ali için Aralık ayı sonları 1377 tarihinde inşa ettirildiği yazılıdır.

Paylaşın

Antalya: Etenna Antik Kenti

Etenna Antik Kenti; Antalya’nın Manavgat İlçesi, Sırtköy sınırları içerisinde yer almaktadır. Sırtköy dolmuşları ile özel araçlarla ulaşım mümkündür.

Denizden 900 metre yüksekte kurulu Etenna Antik Kenti’nde, çam ormanları arasında bulunan antik kalıntıların içinde ilk dikkati çeken, kenti çevreleyen şehir surlarıdır. Pamfilya özelliğinden ziyade, kalıntılar diğer kıyı antik kentlerine göre bir Pisidya kenti özelliği taşımaktadır. Bu akropol kent, yöre halkınca “Dedekalesi” olarak isimlendirilmiştir.

Hereon,  bazilika, agora, kilise, hamam, kaya mezarları ve sarnıçlar kentin önemli kalıntılarıdır. Kentin tarihi hakkında pek fazla bilgi olmamasına rağmen çevredeki diğer akropol kentler ile aynı tarih ve kaderi paylaştığı sanılmaktadır. Etenna, Selge’den sonra sikke basan Pisidya kentidir. Etenna Antik Kenti, yılın her dönemi, gün ve saat sınırlaması olmaksızın, ücretsiz ziyaret edilebilir; antik kent ve çevresinde doğa yürüyüşü yapılabilir.

Paylaşın

Antalya: Elmalı Müzesi

Elmalı Müzesi; Antalya’nın Elmalı İlçesi, İplik Pazarı Mahallesi, Hükümet Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Elmalı ve çevresi, kendine has stratejik ve coğrafi konumu ile Neolitik dönemden günümüze dek, kesintisiz olarak pek çok uygarlığın gelişmesine sahne olmuştur. Bölgede yapılan arkeolojik araştırmalar ve kazılar sonucu ortaya çıkarılmış olan yerleşim yerleri, mezarlar, mimari bulgular ve buluntular bölgede oldukça yüksek ve farklı kültürlerin varlığına işaret etmektedir.

Türkiye’nin arkeolojik ve tarihi müzeleri arasında önemli bir yere sahip olan Elmalı Müzesi’nde bölgenin tarihini aydınlatan çok önemli arkeolojik eserler sergilenmektedir. Elmalı Müzesi, Gündoğan Mahallesi, İbrahim Elmalılı Caddesi üzerinde bulunan Eski Hükümet Konağı’nda kurulmuştur.

Yapı içinde müze ihtiyaçlarına uygun biçimde değişiklik yapılarak üçü zemin, sekizi birinci katta olmak üzere on bir adet teşhir salonu oluşturulmuştur. Teşhir tanzim çalışmaları Antalya Müzesi Müdürlüğüne bağlı olarak 2011 yılı başında tamamlanan Müze, 13.06.2011 tarihinden itibaren ziyarete açılmıştır. Müze, açık hava galerisi olan bir bahçeye de sahiptir.

Paylaşın