Anjiyogenez, kelimenin tam anlamıyla yeni kan damarlarının oluşturulması anlamına gelir. Kan, arterler gibi kan damarları yoluyla vücudun tüm bölgelerine oksijen ve besin taşıdığı ve bu periferik organlardan toksinleri ve atıkları toplardamarlar yoluyla arınmak üzere geri getirdiği için önemlidir.
Haber Merkezi / Yeni bir doku oluştuğunda, büyümesi ve sürekliğini devam etmesi için kan hayati önem taşır. Bunun için kan damarlarının oluşumu veya anjiyogenez önemlidir. Yeni dokuların oluşumu, yeni kan damarlarının oluşumunu içerir.
Normal vücut, anjiyogenez süreci üzerinde kontrollere sahiptir. Bunlar karmaşık yollardır. Süreci düzenleyen birkaç ‘açma’ ve ‘kapatma’ anahtarı vardır. ‘Açık’ anahtarlar, kan damarı oluşumunu uyaran bazı kimyasallardır, ‘kapalı’ anahtarlar ise kan damarı oluşumunu engelleyen kimyasallardır.
Açık anahtarlar anjiyojenik büyüme faktörleri olarak adlandırılır ve yeni kan damarlarının oluşumu gerektiğinde, bu faktörlerin anjiyogenez inhibitörlerinden veya kapatma anahtarlarından daha büyük miktarları oluşturulur. İnhibitörler, uyarıcılardan daha fazla miktarda mevcut olduğunda, anjiyogenez önlenir.
Vücut, anjiyogenez düzenleyicilerinin dengesini korumaya çalışır. Bu kontrol kaybedildiğinde, sonuç çok fazla veya çok az anjiyogenez olabilir. Anjiyogenez, tümörler ve kanserler içinde meydana geldiğinde onları besleyip sürdürdüğünde endişe kaynağı olur.
Kanseri tedavisinde kullanılan yeni yöntemler, anjiyogenez faktörlerini hedef alıyor, böylece tümörü besleyen yeni kan damarlarının önlenmesi kanser hücrelerini aç bırakabilir ve sonunda onu öldürebilir.
Anjiyogenez, metastatik yolun önemli bir bileşenidir. Oluşan yeni kan damarları kanser hücrelerinin kanserin orijinal bölgesinden ayrılmasını ve kan yoluyla uzak organlara yayılmasını sağlar. Bu nedenle, bazı tümörlerdeki yeni kan damarlarının yoğunluğu ne kadar yüksek olursa, o tümörün metastaz riski o kadar yüksek olur.
Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.