Temmuz ayında yeni terör yasasının yürürlüğe girdiği İsveç’te bu yönde yapılacak Anayasa değişikliği tartışılıyor. Anayasa değişikliği ile terör örgütlerine katılımın özendirilmesi, propagandasının yapılması ve bireylerin terör eylemlerine teşvik edilmesinin önlenmesi hedefleniyor.
Tasarı, Andersson hükümetinin değişmesiyle sonuçlanan Eylül seçimlerinden önce, parlamantodaki ilk tur oylamada kabul edilmişti. Şimdi 16 Kasım’da ikinci ve son kez oynalanacak. Kabul edilmesine kesin gözüyle bakılan değişiklik 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girecek.
Türkiye’nin “terör örgütlerine yuva olmakla” suçladığı İsveç, gelecek hafta yapılacak anayasa değişikliğini tartışıyor. Anayasa değişikliği ile hükümet ve kolluk kuvvetlerine, “terörist organizasyonlarla ilişki görülmesi durumunda örgütlenme hürriyetini engelleme hakkı” veriliyor.
Öneride, “Değişiklik ile İsveç, terörle daha fazla ve yeni yöntemlerle mücadele etme kabiliyeti kazanacak” deniyor.
Stockholm, belirli durumlarda örgütlenme özgürlüğün kısıtlanmasını öngören düzenleme ile Ankara’nın itirazlarını yumuşatabilmeyi umuyor. İnsan hakları örgütleri ve bazı muhalefet partileri ise tepkili.
Hazırlıklarına NATO adaylığından çok önce başlansa da Ankara’nın, İsveç’i İttifak’a katılımını veto etmekle tehdit ettiği bir ortamda 16 Kasım’da yapılacak oylama ayrıca önem kazandı.
İsveç’in yeni Başbakanı Ulf Kristersson da 8 Kasım’da Ankara’ya yaptığı ilk yurt dışı ziyareti sırasında Türkiye’nin terörle ilgili eleştirilerini ciddiye aldıklarını, yasal değişiklikler yapacaklarını söylemişti. Değişiklik için “Yasal otoritelere terörle mücadelede kas gücü sağlayacak” yorumunu yapan Başbakan Kristersson, “Terör faaliyetleri ister İsveç’i ister Türkiye’yi hedefliyor olsun, eşit derecede ciddiye alarak mücadele edeceğiz” diye konuşmuştu.
Sol Parti itiraz ediyor
İsveç parlamentosu Riksdag’da 24 sandalyesi bulunan Sol Parti, örgütlenme hakkının kısıtlanacağı endişesiyle planlanan değişikliğe “hayır” oyu vereceğini açıklayan tek parti. Bazı Sol Parti milletvekillerinin Temmuz ayında PKK bayraklarıyla çektirdiği fotoğraf da tartışma yaratmıştı. Türkiye’den gelen tepki üzerine dönemin Başbakanı Magdalena Andersson, PKK’nın “terör örgütü listesinde olduğunu” belirterek vekillere tepki göstermişti.
DW Türkçe’den Muhammed Kafadar’ın sorularını yanıtlayan Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin’e göre değişiklik uzun süredir üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları gibi geniş bir kesimin görüşlerine açıktı ve tepkiler genelde olumlu oldu.
Yine de Uluslararası Af Örgütü ve İsveç merkezli Sivil Hak Savunucuları hak ihlalleri yaşanabileceğine dair itirazlarını dile getiriyor. İnsan hakları örgütleri, Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında Haziran ayında Madrid’de imzalanan üçlü mutabakat ile bazı terör şüphelilerinin Türkiye’ye iade edilmesine zemin hazırlanmasına da adil yargılama yapılmayacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Düzenleme 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek
Aslında 2019’dan beri tartışılan anayasa değişikliğine dair yasama süreci İsveç’in NATO adaylığından çok önce başlamıştı.
Peki düzenleme Türkiye’nin itirazlarına yanıt verebilecek mi?
Paul Levin, “Bu polise, terörü desteklemeleri halinde miting veya protesto gösterilerini engelleme hakkı verebilir. Bugüne kadar böyle bir şey söz konusu değildi” yorumunu yaptı.
Son şeklini Nisan ayında alan Anayasa değişikliği ile terör örgütlerine katılımın özendirilmesi, propagandasının yapılması ve bireylerin terör eylemlerine teşvik edilmesinin önlenmesi hedefleniyor. Tasarı, Andersson hükümetinin değişmesiyle sonuçlanan Eylül seçimlerinden önce, parlamantodaki ilk tur oylamada kabul edilmişti. Şimdi 16 Kasım’da ikinci ve son kez oynalanacak. Kabul edilmesine kesin gözüyle bakılan değişiklik 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girecek.
Ancak Stockholm Üniversitesi’nden uluslararası hukuk profesörü Dr. Mark Klamberg’e göre PKK sembollü yürüyüşler hâlâ ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir. Klamberg, düzenleme ile terör örgütlerinin desteklenmesi veya katılımın özendirilmesinin cezaya tabi olduğuna dikkat çekti, “Sadece sempati ifade etmek suç sayılmayabilir” değerlendirmesini yaptı.
Bu peş peşe ikinci değişiklik
Anayasa değişikliği, İsveç’in terör kanunlarını sıkılaştırmak yönünde attığı ikinci adım oldu. Ülkede Temmuz ayında daha sert yeni terör yasası yürürlüğe girmişti.
Yasama sürecine yine NATO adaylığından önce başlanan kapsamlı “Terör Suçları Yasası” ile terörle bağlantılı suçların hemen hepsinde cezalar ağırlaştırıldı. Ayrıca terörün tanımı daha geniş şekilde ele alındı. Dönemin hükümeti, 31 Mayıs’ta mecliste kabul edilerek 1 Temmuz’da yürürlüğe giren değişiklik ile Ankara’nın itirazını yumuşatmayı hedefliyordu. Ancak bu yeni kanuna göre de Türkiye’yi rahatsız eden PKK bayraklı eylemler suç sayılmıyor.
İsveç, PKK’yı 1984’te terör örgütü olarak tanıyan ilk Avrupa ülkesi olmuştu.