Kamuoyunda “Amirallerin Montrö Bildirisi” olarak bilinen soruşturma tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, iddianamede yer alan 103 şüpheli hakkında, “devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma” suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Başsavcılıktan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Kamuoyunda ‘amiraller bildirisi’ olarak bilinen soruşturma tamamlanmış olup düzenlenen iddianame Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir” denildi. Açıklamada 103 şüphelinin “5237 TCK’nın 316/1’inci maddesi kapsamında ‘devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan cezalandırılmalarının” talep edildiği ifade edildi. Açıklamada ayrıca şüphelilerin bir kısmına ait tüm dijital materyallerin incelendiği ve “suça konu yazışmalar dijital inceleme raporlarıyla tespit edilerek iddianameye eklenmiştir” denildi.
Başsavcılık, 4 Nisan’da bir grup emekli amiralin yayımladığı “Montrö bildirisi”ne ilişkin soruşturma başlattığını duyurmuştu. Soruşturma kapsamında, 5 Nisan’da Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alınmış, Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kıyat’a ise emniyete gelmeleri için tebligat yapılmıştı.
14 emekli amiral adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmış, daha sonra emekli amirallerin ifadeleri doğrultusunda soruşturma genişletilerek 6 emekli amiral daha ifadeye çağrılmıştı. Ankara emniyetindeki ifadelerinin ardından bu 6 kişi de sulh ceza hakimliğince serbest bırakılmıştı.
Emekli amiraller TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un “Bir Cumhurbaşkanı Montrö’yü feshedebilir mi?” sorusuna “Teknik olarak evet” yanıtı vermesi ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine kamuoyunda başlayan tartışmalarla ilgili 4 Nisan’da bir bildiri yayımlamıştı.
Bildiride “Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” denilmişti. Tuğamiral Sarı’nın tarikat evindeki görüntülerine ilişkin de “TSK ve Deniz Kuvvetlerini Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyoruz” ifadesi kullanılan bildiri, hükümet tarafından “darbe çağrışımı” olarak değerlendirilmişti.