Ankara: Şengül Hamamı

Şengül Hamamı; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Anafartalar Mahallesi, Denizciler Caddesi, Acıçeşme Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Erkekler ve kadınlar olmak üzere çifte hamam halinde yapılmış olan hamamın bugün İstiklal Caddesi’nde yer alan erkekler kısmı evvelce kadınlara ait idi. Yan yana olan iki kısmın soyunmalıklarının inşa tekniği ve malzemesinin incelenmesinden bu binanın 19. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hamamın soğukluk, sıcaklık ve halvet bölümleri soyunmalık bölümüne göre daha eski olup, daha çok 16 – 17. yüzyıl eseri olduğu izlenimini uyandırmaktadır. 19. yüzyıldan önce tahribata uğramış olan eserin soyunmalık kısmı son yüzyılda yenilenerek ahşap tavanlı ve bağdadi kubbeli hale getirilmiştir.

Soyunmalık bölümündeki bazı antik yapıları yansıtan iç mimarisi ile sıcaklık kısmının iç mimarisinin bir tezat oluşturması da bu tür yenilenmeyi açıkça göstermektedir. Moloz taşından yapılmış olan soyunmalık kısmının duvarları da dış yapısı itibariyle sıcaklık kısmından ayrılmaktadır.

Kenarları sekili olan erkekler kısmı soyunmalık bölümünün duvarlarında sivri kemerli nişler bulunmaktadır. Oval kubbeli soğukluk kısmının sağında tuvaletler yer almaktadır. Sıcaklık merkezi kubbenin üç yanında eyvanlıdır. Köşelerde özel halvet hücreleri yer almış olup, bunlar da pandantifl i kubbelerle örtülmüştür.

Kadınlara ait soyunmalık kısmı erkekler kısmından biraz daha küçük ve L şeklindedir. Soğukluk, soyunmalık ve sıcaklık kısımları duvarları iki cephe ile kapatılmıştır. Sıcaklık kısmı büyük bir kubbenin iki köşesinde birleşen iki eyvanlı ve üç halvet hücrelidir. Külhan ve sıcak su sarnıçları hamamın doğu kısmında her iki bölüm boyunca uzanmaktadır.

Paylaşın

Ankara: Tarihi Karacabey Hamamı

Karacabey Hamamı; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Sakarya Mahallesi, Talatpaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Çifte hamam olarak tasarlanmış olan bu tarihi hamam 1444 tarihinde yapılmıştır. Karacabey Hamamı’nın batı kısmında birbirine bitişik soyunmalıkları, doğu kısmında ise batı kısmındaki bölümlere göre daha değişik inşa tarzını gösteren sıcaklık ve halvetleriyle birlikte, bütünü kareye yakın büyük bir dikdörtgen meydana getirmektedir.

Çok az farkla birbirinden ayrılan her iki bölümde de soyunmalıklar kare planda olup, üzerleri ortasında fenerleri bulunan ahşap çatılarla örtülmüştür. Dışarıda dört tarafa eğik basit bir çatı şeklinde olmasına karşın, iç mekanda piramit şeklinde bir tavanı bulunur. Erkekler kısmının Doğu köşesinde yer alan büyük nişli bir kapı ile soğukluk bölümüne girilmektedir.

Dikdörtgen planda üzeri kubbe ile örtülü soğukluk hücresinin kubbeye girişi üçgen yüzeylerle sağlanmaktadır. Kuzey kenarındaki bir kapıdan tuvaletlerin bulunduğu hücrelere, diğer bir kapı ile de sıcaklık bölümüne açılan dar bir koridora geçilmektedir. Tonozla örtülü bu koridorun bitiminden önce üzeri manastır tonozu ile örtülü uzunca bir dikdörtgen hücreye ve buradan da kubbeli özel yıkanma hücresine geçilir.

Dar koridorun batı kenarı büyük bir kemer ile orta sıcaklık bölümüne açılır. Pandantifl i ve mukarnaslı olan kubbenin dört kenarında dört eyvan bulunmakta ve bu eyvanlar orta mekana büyük sivri kemerlerle açılmaktadır. Batı eyvanı çok küçük bırakılmış ve arkasına tuvaletler kısmı yerleştirilmiştir. Diğer üç eyvanın tonozları, ortalarında
birer sivri kemerle takviye edilmiştir.

Doğu eyvanının iki tarafında bulunan kapılarla eyvanın iki yanındaki özel halvet hücrelerine girilir. Kuzey hücrenin tam bir kare teşkil etmesine rağmen güneydoğu hücresi dikdörtgen olup, bindirmeli bir kubbe ile örtülmüştür. Kadınlar kısmı, erkekler kısmına göre daha değişik bir plan sergiler. Kadınlar soyunmalığı, erkekler soyunmalığına göre biraz büyüktür, ancak; ısısı erkekler kısmından daha düşüktür.

Erkekler soyunmalığının biraz daha batısında bir çıkıntı oluşturan kadınlar soyunmalığı da erkekler soyunmalığı gibi moloz taş duvarlı ve kiremitle örtülü ahşap çatılı olup, çatı ortasında küçük bir feneri bulunmaktadır. Her iki soyunmalıkta da ortada fıskiyeli bir havuz bulunmakta ve kenarları saran zeminden yüksek sekiler camekanlarla
bölünmektedir.

Kadınlara ait sıcaklık bölümünün sadece kuzey ve güney yönlerinde, erkekler kısmındaki eyvanların yarısı kadar derinlikte tonozlu eyvanlar yer alır. Doğu kenarında ise iki adet kare planlı kubbeli halvet hücresi ile hamamın planı tamamlanmaktadır. Hamamın doğu kısmı külhan ve sıcak su sarnıcı ile sona erer. İki kısmın halvet hücreleri arasına kadar uzanan sarnıç bir T planı meydana getirmektedir.

Paylaşın

Ankara: Eski Hamam (Tarihi Eynebey Hamamı)

Eski Hamam (Tarihi Eynebey Hamamı); Ankara’nın Altındağ İlçesi, Sağlık Mahallesi, A. Adnan Saygun Caddesi üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Hamamın mimari yapısı ve tekniği itibariyle 15. yüzyıl yapısı olduğu tahmin edilmektedir. Dikdörtgen planlı hamamın soyunmalığının dikdörtgen ve ahşap tavanlı olduğu anlaşılmaktadır. Büyük bir alan kaplayan soyunmalığın tavanı, bugün bile durumunu koruyan dört adet korint başlıklı sütunla desteklenmektedir.

Kuzeybatı köşeye yakın bir yerde soyunmalık içinde çıkıntı oluşturan soğukluk kısmının giriş kapısı bulunur. Bu girişin iki yanında iki kubbenin örttüğü kare planlı hücreler yer alır. Güney kenarına bitişik iki kubbeli küçük hücrenin tuvaletlere ait olduğu sanılmaktadır.

Sıcaklık dört eyvanlı olmasına rağmen, kuzey ve güneydeki eyvanların önleri kapatılarak iki eyvanlı hale getirilmiştir. Ortadaki merkezi kubbeli kısmın eyvanlarının dört köşesindeki kubbeli küçük halvet hücreleri ile sıcak kısmının planı kareye tamamlanmaktadır. En son kısımda hamamın Doğu cephesi boyunca beşik tonozlu sıcak su sarnıcı ve külhan yer alırlar.

Sıcaklık kısmında orta kubbenin geçişleri mukarnaslı küçük pandantifl erle sağlanmakta olup, hamamın süsleyici unsurları bunlardan ibarettir. Yakın zamanda restore edilen han günümüzde İtfaiye Meydanı semtinde Tarihi Eynebey Hamamı adıyla faaliyet göstermektedir.

Paylaşın

Ankara: Karacabey Türbesi

Karacabey Türbesi; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Karacabey Mahallesi,  Samsun Sokağı, Karacabey Camisinin avlusundadır.

Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

1444 tarihinde, Ankara taşından ve tuğladan yapılmıştır. Zarif bir kubbe ile örtülüdür. 1944 yılında tamir görmüştür. Kapısının üstündeki sülüs kitabede, burada yatan Karacabey övülmektedir. Kapının üstünde, bu türbenin 1796 yılında Pir Mehmet Bey tarafından onartıldığını gösteren bir kitabe de vardır.

Paylaşın

Ankara: İsmail Fazıl Paşa Türbesi

İsmail Fazıl Paşa Türbesi; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Hacı Bayram Mahallesi, Sarıbağ Sokak üzerinde yer alan Hacı Bayram Camii’nin avlusunda yer almaktadır.

Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekte ancak 18. y.y. ait olduğu tahmin edilmektedir. Beden duvarları üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan yapılmış ve taşlar arası dikey durumdaki tuğlalarla kasetlenmiştir. Mekanı örten kubbe ise basık yapılmış ve kurşunla kaplanmıştır.

Paylaşın

Ankara: Sinagog (Musevi Cemiyeti)

Sinagog (Musevi Cemiyeti); Ankara’nın Altındağ İlçesi, Ulus Semti, Sakalar Mahallesi, Birlik Sokak üzerinde yer almaktadır.

Sinagog, yüksek duvarlarla çevrilmiş bir avlunun ortasında kesme taş bloklardan inşa edilmiştir. İlk yapım tarihi tam olarak bilinmeyen sinagog muhtemelen tüm mahalleyi yok eden bir yangın sonunda harap olmuş, 1834’de “sinagogun eski yeri üzerinde tekrar inşa edilmesine icazet” verilmiş, 1843 yılında kısmi bir tamirat görmüş, 1907’de İtalyan mimarlar tarafından restore edilmiş, 1997 yılında da esaslı bir tadilat ve revizyon görmüştür. Sinagog, Ankara Musevi İbadethanesi Vakfı tarafından yönetilmektedir.

Paylaşın

Ankara: Sulu Han

Sulu Han; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Ulus Semti, Hacı Doğan Mahallesi, Tekneciler Sokağı ile Sulu Han Sokağı arasında yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

1685 tarihinde Şeyhülislam Cevvar Zade Mehmet Emin Bey tarafından Zincirli Camisine vakıf olarak yaptırıldığı ileri sürülen Sulu Han’a Hasan Paşa Han’ı da denilmektedir. Ancak, 1141 tarihli vakfi yede, hanın Abdülkerimzade Mehmet Emin Bey tarafından vakfedildiği kayıtlardan anlaşılmakta olup, ancak; eserin yapılışına ait bir kayıt bulunmamaktadır.

Büyük bir alanı kaplayan han iki kısımdan oluşur. Birinci kısım kareye yakın dikdörtgen planlı, ortası avlulu iki katlı kısımdır. Bu bölümden sadece doğu ve güney cephedeki dükkanların çok azı günümüze ulaşmış, batı ve kuzey cephelerdeki binalar ise tamamen yıkılmış, sadece dış duvarlar günümüze ulaşmıştır.

Güney tarafı yarıdan itibaren tamamen toprak altında kalmış ve kapanmıştır. Kalıntılardan, hanın iç avlusunun dört kenarda payeler üzerine istinat eden sivri kemerli revaklarla çevrilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Revaklar arkasında birer kapı ile revaklara açılan ocaklı odalar sıralanmaktadır ve köşelerdeki hücrelerin kubbeli olduğu anlaşılmaktadır. Hanın esas girişi batı kenar ortasında bulunmaktadır.

Güney uçta arazinin şekline ve yanından geçen sokaklara uyularak köşeleri peşli ve birinci kısma göre daha dar olan ikinci kısmın bir katlı olduğu görülmektedir. Bunun da ortasında muntazam olmayan bir avlu boşluğu kalmaktadır. Halen tamamen toprak altında kalmış ve büyük bir bölümü kapalı olan ikinci kısmın ahırlara ve depolara ayrılmış olduğu sanılmaktadır.

Her iki kısımda da duvarlar moloz taşından yapılmış ve bazı yerlerde taşlar arası derz edilmiştir. Hanın eski bir fotoğrafında birinci kısmının ortasında, bir de köşk mescit bulunduğu görülmektedir. Hanın batı kenarında üç bölümlük küçük bir Arasta bulunmaktadır. Her bölüm kalın beşik tonozlarla örtülmekte ve koridorların yanlarında
küçük dükkanlar yer almaktadır.

Paylaşın

Ankara: Kurşunlu Han

Kurşunlu Han; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Aziziye Mahallesi, Hisar Caddesi, Sözcü Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamlarından Mehmet Paşa tarafından 1471 tarihinde yaptırılan eser, tipik Osmanlı şehir içi hanlarındandır. Günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesinin idari binası görevini üstlenen tarihi binanın planı, bulunduğu arazinin şekline uyması için biraz yamuk hazırlanmıştır.

Güney yanında bitişik olan Mahmut Paşa Bedesteni ve bu bedestenin dışındaki Arasta üzerinde ikinci bir platform oluşturan Kurşunlu Han aynı dönemin eserleri olup, aynı mimari özellikleri gösterirler. Arazinin meyilli olmasından yararlanılarak, aslında iki kat halinde bulunan hanın altında ahır, depolar ve arabalıkların da bulunduğu üçüncü bir kat daha yapılmıştır.

Batı cephesinde yer alan eyvanın her iki yanında, arazinin meyline uygun olarak kademeli olarak yapılmış altı dükkan bulunmaktadır ve bunların hepsi de beşik tonozludur. Beşik tonoz örtülü giriş eyvanının iki yanında da yuvarlak kemerli iki hücre yer almaktadır.

Eyvanın bitimindeki büyük kapısı basık yay kemerlidir. Hanın iç avlusunun etrafını, dört kenardan payeli kemerlerin oluşturduğu revaklar çevirmektedir. Güneybatı kenarda meyilli bir yol, üçüncü katı oluşturan bodruma, yani ahır ve arabalıklara inmektedir. İki kat halindeki hanın iki katında da iç avlu etrafı payeli revaklarla çevrilmiştir.

Batı ve Güney yönlerinde yedişer, diğer iki kenarda iki paye ve üzerlerinde yuvarlak tuğla kemerler yer alır. İkinci kat revaklarının üzerinde kirpi saçaklarla sona eren duvarlar kesme taştandır. Hanın kuzey ve batı cephelerinde yer alan dükkanlar, esas duvarlarda birinci kat hizasında ileri doğru çıkıntı yaparlar.

Batı yönündeki giriş eyvanının üzeri alınlık bir oda ile yukarı doğru devam etmektedir. Birinci katın kuzey ve batı cepheleri dıştan dükkanlarla çevrili olmalarına karşın diğer yanlar sağır duvarlar halindedir. İkinci katta ise duvarlar dikdörtgen söveli ve üzeri sivri kemerli pencerelerle donatılmıştır.

Beden duvarları köşelerde kesme küfeki taşından, diğer kısımlar ise moloz taştan yapılmış ve araları derz edilmiştir. Mekan oluşumu oldukça sade olan eser, son yenileme çalışmalarında müze olacak şekilde bazı değişikliklerle yeniden tasarlanmıştır. Bazı odalar birleştirilerek daha büyük mekanlar elde edilmiştir.

Her iki katta da üst örtüsü, boyuna uzanan beşik tonozlar şeklindedir. Büyük giriş kapısını takiben revakların Başladığı yerde üst kat revaklarına çıkılan taş merdivenler yer alır.

Paylaşın

Ankara: Çengelhan

Çengelhan; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Ulus Semti, Depo Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kitabesinden 1522 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Klasik Osmanlı şehir içi hanlarından olan Çengelhan
kareye yakın dikdörtgen planlıdır. İki kat halinde yapılmış olan beden duvarları dışında sivri kemerli ve tonozlu dükkanlar sıralanmaktadır.

Giriş kapısı Bursa kemerli olup, önünde sivri beşik tonozlu bir eyvanı bulunmaktadır. Eyvanın sağ ve sol yanlarında taş kemerli nişler yer almakta ve kapı kemerinin arkasında çapraz tonozlu bir geçit ile iki yanda iki kapı hücresi bulunmaktadır.

Avlunun güney ve kuzey kenarlarında beşer sivri kemerli dükkan ile doğu ve batı kenarlarında üçer dükkanı bulunan hanın, geçirdiği onarımlar sonucu esas karakterinin değiştiği görülmektedir. Kemerler üç tuğla, bir kesme taş sıralarından meydana gelmiş, duvarlar da yontma taşlar arası tuğla hatıllarla takviye edilmiştir.

Kapı üzerindeki bir kartuş içine yazılmış kitabede 1522 tarihi okunmaktadır. Hanın ikinci kat revakları arasında dört kenarı dolaşan odalar sıralanmaktadır.

Paylaşın

Ankara: Zağfiran (Safran) Han

Zağfiran (Safran) Han; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Atpazarı Mahallesi, Salman Caddesi üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Aslen Kayserili olup, Ankara’ya yerleşen Hacı İbrahim Bin Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Vakfiyesi 1512 tarihlerinde düzenlendiğine göre bu tarihlerde yapılmış olmalıdır. Hanın yarısı mülk olup, yarısı ise vakıfın ruhuna cüz-i şerif okumak ve Lütfi Han kapısındaki musluğa bakmak için vakfedilmiştir.

İçinde bir mescit yer almaktadır. Klasik Osmanlı hanları tipinde olup, alt ve üst kattaki hücreler iç avluya bakmaktadır. Etrafındaki dükkanlara bitişik 20 adet dükkan yer almaktaydı. 28 Eylül 1806 tarihli bir belgeden, hanın beşbinbeşyüz kuruş masrafl a tamir edildiği, bundan sonra da eserin bakımının vakıf ile mülk yönetimlerince ortak olarak yapılacağı öğrenilmiştir. Bu dönemlerde hem han hem de etrafındaki dükkanlar işler durumda bulunuyordu.

Paylaşın