Son Beş Yılda 250 Bin Şirket Kapandı

Ekonomide yaşanan kötü gidişat etkisini günden güne artırırken vatandaşla birlikte ticari işletmeler de ciddi sorunlar yaşıyor. Her ay binlerce işletme, ekonomik nedenlerden dolayı kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor.

2016 yılından bu yana başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, 81 ilin tamamında çok sayıda şirket, iflasını açıkladı. İstanbul’da kapanan şirket sayısı, 80 ilin toplamında kapanan şirket sayısına yaklaştı.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yanıtlaması istemiyle hazırladığı yazılı soru önergesinde, 2016-2022 yılları arasında kapanan iş yerlerini sordu.

Bakan Muş, 2016’dan 2022’nin Mart ayına kadar 81 ilde kapanan anonim, limited, komandit ve kollektif şirket sayısının 250 bin 872 olduğunu bildirdi.

Bakan Muş’un yanıtına göre, en çok şirket kapanan iller, 107 bin 509 şirketle İstanbul, 15 bin 788 şirketle Ankara, 12 bin 720 şirketle İzmir, 9 bin 602 şirketle Bursa, 6 bin 948 şirketle Antalya, 5 bin 104 şirketle Adana, 4 bin 481 şirketle Eskişehir 4 bin 378 şirketle Tekirdağ ve 4 bin 185 şirketle Kocaeli oldu.

Ticaret Bakanı Muş’un yanıtını BirGün’den Hüseyin Şimşek’e değerlendiren CHP’li Antmen, kapanan şirket sayısının, derinleşen ekonomik krizin en büyük göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.

“Beş yılda 250 bin şirket kapanıyorsa burada çok yanlış bir iktidar vardır” diyen Antmen, “Bugün dünya ülkelerine bakıldığında beş yılda bu kadar firmanın kapandığı devlet göremezsiniz. Orada insanlar önlerini görür, dövizler bir günde Türkiye’deki gibi oynamıyor, merkez bankalarına keyfi müdahale edilmiyor. Sonucunda da Türkiye’deki ekonomik tabloyla karşılaşmıyorlar” dedi.

Olan halka oldu

Cumhuriyet tarihinin iflas rekorunun AKP döneminde yaşandığının altını çizen Antmen, “Binlerce şirket batarken sadece birkaç şirket çok büyük kârlar etti. Halk, yolsuzluk, yoksulluk ve beceriksiz yönetim sonucunda tarihin en derin ekonomik krizini yaşıyor. Büyük bir yolsuzluk piramidi oluşturdular. Tarihin bu en büyük organize soygununda da olan halka ve esnafa oldu” diye konuştu.

Paylaşın

CHP’li Antmen: KPSS Sorularının 1000 Dolara Satıldığı Doğru Mu?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) sorulan soruların Yediiklim Yayınları’nın deneme sınavlarından alındığı iddialarını Meclis’e taşıdı.

Bianet’te yer alan habere göre, Antmen, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergede “2022 KPSS sorularının internette 1000 dolar karşılığında satıldığı doğru mudur?” diye sordu.

Alpay Antmen’in önergesinde yer alan sorular şu şekilde;

  • KPSS 2022 sorularının bir yayınevi ve hazırlık kursuna daha önceden verildiği iddiaları doğru mudur? Doğruysa bu konu hakkında soruşturma ne zaman başlatılacaktır? Milyonlarca insanın hayatını etkileyecek olan ve 2010’da FETÖ eliyle çalınmış KPSS soruları skandalının aynısı olan bu durumda bakanlık olarak ne yapacaksınız?
  • Soruları servis edenler kimlerdir? Bu kişiler hakkında soruşturma, idari ve hukuki süreç başlatılmış mıdır? Bu soruların güvenliği neden sağlanamamıştır?
  • Şu ana kadar bahsi geçen yayınevi ve hazırlık kurslarının sorularından kaçı 2022 KPSS soruları ile aynıdır? Kaçı ise benzer sorulardır?
  • 2022 KPSS sorularının derin, karanlık internette sınavdan 1 ay önce 1000 Dolar karşılığında satıldığı iddiaları doğru mudur? Doğruysa şu ana kadar kaç kişinin bu soruları satın aldığı belirlenmiştir? Konuyla ilgili bir araştırma yapılacak mıdır?
  • Başka herhangi bir yayınevi, kurs ve internet sitesinde KPSS sorularının aynıları veya benzerlerine rastlanmış mıdır? Varsa bunlar hangileridir? Konuyla ilgili detaylı bir araştırma ve tarama yapılmakta mıdır?

Ne olmuştu?

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) geçtiğimiz pazar günü iki oturumda gerçekleştirildi. Sınavın ardından KPSS cevap anahtarı, ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden yayımlanırken sosyal medyada soruların sızdırılmasıyla ilgili iddia ortaya atıldı.

Cevap anahtarının yayımlanmasının ardından Twitter’da , sosyal medya kullanıcıları, öğrenciler ve sendikacılar soruların daha önce özel bir kurumun YouTube sayfasından paylaşıldığını, hatta WhatsApp gruplarından dağıtıldığını iddia etti.

Bu iddialar üzerine önce Eğitim Gücü Sendikası; ÖSYM ve YÖK hakkında suç duyurusunda bulundu.

ÖSYM’den yapılan açıklamada ise; iddiaların asılsız olduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 KPSS Lisans oturumundaki bazı sorulara ilişkin iddialarla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme talimatı vermişti ve birkaç saat sonra Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayınlanan kararla ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alınmıştı.

Sorular ile ilgili iddialar üzerine Yediiklim Yayınevi yetkilileri ise  tüm soruların iddia edildiği gibi aynı olmadığını “Bir iki soru aynı diye algı yapmaya gerek yok” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

“Erdoğan, Türkiye’yi Kabile Devleti Yapmak İstiyor”

Türkiye’nin 1989’da AİHM’nin yargı yetkisini kabul ettiğini belirten CHP’li Alpay Antmen, “Erdoğan Anayasa’ya aykırı hareket ediyor. Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden atılmasını, ülkeyi bir Ortadoğu bataklığı, kabile devleti yapmak istiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala kararını tanımayacağı yönündeki açıklamasına CHP’den tepki geldi.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Erdoğan’ın AİHM’nin Osman Kavala kararını tanımayacağı yönündeki açıklasını “Türkiye’yi Avrupa’dan, Ortadoğu bataklığına götürmek” olarak tanımladı.

“1989’da AİHM’nin yargı yetkisini Türkiye kabul etti. Yani AİHM bir iç mahkeme. Şu anda Saray ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan Anayasa’ya aykırı hareket ediyor” dedi.

Antmen, açıklamasında 2004’te Anayasa’nın 90. maddesine bir hükmün eklendiğini söyleyerek “Burada kanunla, uluslararası kanun çeliştiğinde son kararın AİHM tarafından verileceği kesinleştirilmiştir. Bu artık bir iç hukuk kuralıdır” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına uymak zorunda olduğunu belirten CHP’li Vekil “AİHM’nin kararını tanımıyorum demek, ona ayar vermeye çalışmak demektir. Mahkemeden istediği kararı çıkmayınca onu tanımıyorum diyemezsin. AKP’nin ve Erdoğan’ın istediği şey Türkiye’nin Avrupa Konseyinden atılması ve ülkeyi bir Ortadoğu bataklığı, kabile devleti yapmak” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2 Şubat’ta Gezi davasının tek tutuklusu olan Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen serbest bırakılmamasıyla ilgili ‘ihlal sürecini’ resmen başlatmıştı. Komite, dosyayı AİHM’e göndererek Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal edip etmediğine karar vermesini istemişti.

Dışişleri Bakanlığı da karara karşı iç hukukta devam eden dava sürecinin göz ardı edildiğini savunmuştu. Kararı siyasi saik olarak nitelendirmişti.

Erdoğan’sa “AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş, bu bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz” açıklaması yapmıştı.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın