Ali Koç: Önümüzdeki Sezon Sistemi De Yeneceğiz

Yüksek Divan Kurulu (YDK) üyeleriyle buluşmasında önemli açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Seneye daha da güçlü bir kadro kuracağız” dedi ve ekledi:

“Geçmişten aldığımız, tecrübe edindiğimiz konulardan hareketle daha iyi nokta atışları yapacağız. Önümüzdeki sezon sistemi de yeneceğiz.”

Fenerbahçe’de başkan adayı Aziz Yıldırım ile yarışacağı seçim öncesi çalışmalarını sürdüren Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu üyeleriyle buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu.

Ali Koç, sportif direktör Mario Branco’nun kulüpte kalacağını belirtirken, “Mario Branco bizimle devam edecek. İrfan Can, Fred, Ferdi, Osayi… Bunların hepsi olağanüstü astronomik bir rakam gelmediği taktirde takımda kalacak” ifadelerini kullandı.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Ali Koç açıklamalarının devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Fenerbahçemize her türlü haksızlığı her türlü adaletsizliği hatta her türlü saldırıyı yapanlara karşı geldiğimiz günden beri mücadele ettik. Mücadelenin dozajı arttı.

Fitilini ateşlediğimiz mücadeleyi sonuçlandırmak için adayım. Sayın Aziz Yıldırım kuvvetliyken yapmadınız da şimdi nasıl yapacağınızı bir anlatmanızda fayda olduğunu düşünüyorum. Bu kulüp 6 sene öncesine dönemez. Hepimiz kulübümüzü şampiyon yapmak istiyoruz. Ama ne demek borç beni ilgilendirmez? Nasıl ilgilendirmez?

Kendi dönemlerinde Fenerbahçe’ye operasyon yapılırken haykırıp isyan edenler, bugün yine Fenerbahçemize karşı operasyon yapıldığında birliktelik değil ayrıştırma, bölücülük yapıyorsa, saldırıları küçümsüyorsa, hatta alay ediyorsa onların da Fenerbahçeliliğine yazıklar olsun.

Seneye daha da güçlü bir kadro kuracağız. Geçmişten aldığımız, tecrübe edindiğimiz konulardan hareketle daha iyi nokta atışları yapacağız. Önümüzdeki sezon sistemi de yeneceğiz.”

Paylaşın

Aziz Yıldırım’dan Kendisine ‘FETÖ’ İmasında Bulunan Ali Koç’a Yanıt

Ali Koç’un “Aziz Başkanın, örgüt lideri ile ilgili daha çelişkili açıklamaları da var 2013’ten sonra. Benim çizgim aynı, yanlış olur, doğru olur, benim çizgim aynı” sözlerine yanıt veren Aziz Yıldırım, “Benden FETÖ’cü çıkmaz” dedi ve ekledi:

“Benden Atatürkçü, ülkesini seven, laik bir Fenerbahçeli olur başka bir şey olmaz. Benim hakkımda böyle söylemlerde bulunup kızdırmaya çalışıyorlar. Ama biz işimize bakacağız. Yapmamız gereken çok iş var.”

Fenerbahçe’de başkan adayı Aziz Yıldırım, Ali Koç’un kendisi hakkındaki açıklamalarına da cevap verdi. Aziz Yıldırım, “Şimdi benim FETÖ’cü olduğumu ima ediyorlar. Benden FETÖ’cü çıkmaz. Benden Atatürkçü, ülkesini seven, laik bir Fenerbahçeli olur başka bir şey olmaz. Benim hakkımda böyle söylemlerde bulunup kızdırmaya çalışıyorlar. Ama biz işimize bakacağız. Yapmamız gereken çok iş var” diye konuştu.

Teknik direktör Jose Mourinho hakkında da konuşan Aziz Yıldırım, “Şampiyon olabilmek için önce iyi bir teknik direktör ve yönetim olması lazım. İyi bir teknik direktör getireceğiz” dedi. 1 Haziran Cumartesi günü Şampiyonlar Ligi finalini izlemek için Londra’ya gideceğini kaydeden Aziz Yıldırım, burada Jose Mourınho ile de yüz yüze görüşeceğini ve anlaşacaklarını söyledi.

Ali Koç ne demişti?

Fenerbahçe’nin mevcut başkanı ve başkan adayı Ali Koç, pazartesi akşamı kongre üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda şu sözleri kullanmıştı; “Kelimeleri dikkatli seçmeye çalışıyorum. Aziz Başkanın, örgüt lideri ile ilgili daha çelişkili açıklamaları da var 2013’ten sonra. Benim çizgim aynı, yanlış olur, doğru olur, benim çizgim aynı.

Aziz Başkan, Cumhuriyet değerlerine son derece önem veren, biz de onun tornasından geçtik, önem veren biri, Fenerbahçe’nin de DNA’sında bu konularda bir duruşu var. Bu ne yazık ki zaman içerisinde siyasete çekildi. Çünkü Cumhuriyet değerleri bir siyasi malzeme haline geldi. Bize göre değil. Nasıl anayasanın ilk dört maddesi tartışılamazsa, bizim savunduğumuz değerler de tartışılamaz.

Biz siyaset falan yapmıyoruz, siyaset bizim savunduğumuz alan girdi. Aziz Başkanın da, benim de, bizden sonraki başkanların da burada bir pozisyon değiştireceklerini sanmıyorum. ‘Sistemle iyi geçinin’ diyen de var. Biz öyle olamıyoruz. Fenerbahçe’nin bir duruşu var bu konularda. Bunun devam etmesi de buranın, milyonların elinde. Şunu da söylemek istiyorum, Aziz Başkan, ‘Kim engellemek istiyor?’ diyor. O da bizi siyasete itmeye çalışıyor. Ama zaten bana proje diyen Aziz Yıldırım, bana FETÖ projesi diyen Aziz Yıldırım.

Onun için rakip takımın başkanı proje deyince ben cevap vermiyorum. Çünkü dönüp, ‘Senin başkanın dedi’ diyecek. Ankara’nın kafasına benim bu işi siyaset için yaptığımı sokan da Aziz Yıldırım. Geçen gün bir lafım oldu. ‘Aynaya bak. Bizi engellemek isteyenlerden biri sensin’ dedim. Bana sorarsanız, Aziz Başkanın, şu yaşında, şu sağlığında, bir numaralı önceliği 2018’in intikamını almak. Bunu da yakın çevresine söylediğini biliyoruz.”

Paylaşın

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: Böcekleri Ezeceğiz

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Futbolun siyasete karıştığı zaman fayda değil zarar verdiğini insanlar görüyor. Defalarca gündeme getirdiğimiz konular sadece Fenerbahçe’nin değil kitlesel olarak Türkiye’de kabul görmeye başladı. O misyonumuzu bitireceğiz” dedi ve ekledi: Böcekleri ezeceğiz.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, seçim öncesi Mersin’de sarı-lacivertli kongre üyeleriyle bir araya geldi.

“Ben varken Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar dediniz, neden yeniden aday oldunuz?” sorusuna Ali Koç, “Benim ve arkadaşlarımın temiz futbol misyonuyla alakası var. Fenerbahçe’nin ilkesi ve duruşuyla alakası var. Ondan taviz versek iyi mi kötü mü olur camianın karar vereceği durum. Biz 7 senede 3 kere son hafta kendi sahamızda şampiyonluk verdik. Haluk Ulusoy’un 2006 kurgusunda ben mi başkandım, ben mi yöneticiydim. Değildim. Dolayısıyla benim kişiliğimle alakalı değil” dedi.

Ali Koç, “Bu mücadeleyi en çok veren biziz. En ciddi, samimi anlamda veren biziz. Ucuna geldik. Bu verdiğimiz mücadelenin yarım kalmaması için yeniden aday olacağız” ifadelerini kullandı.

“Misyonumuzu bitireceğiz”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Ne olacak gelecek sezon, çok şey olacak. Çok şey olmaya başladı bile. Biz 2 Nisan’da kongre çağrısı yaptıktan sonra 12 Süper Lig kulübü imza toplamaya başladı. Sonra onlarca kulüp imza topladı. İmzanın sembolik bir değeri vardı, baskı yapmak için. İmzaların hepsini de toplasan mevzuat 6 ay uzatabiliyor. Biz bunu yaptık ki adamlar kendisi seçime gitsin. O veya bu şekilde, 18’inde gidiyorlar. Bir sürü kulübe baskı geldi, imzalarını geri çekmek durumunda kaldılar. Bugünler geçmek üzere” açıklamasını yaptı.

“Belediye seçimlerinde de gördünüz, bazı şeyler değişiyor” diyen Ali Koç, “Futbolun siyasete karıştığı zaman fayda değil zarar verdiğini insanlar görüyor. Defalarca gündeme getirdiğimiz konular sadece Fenerbahçe’nin değil kitlesel olarak Türkiye’de kabul görmeye başladı. O misyonumuzu bitireceğiz” dedi. Ali Koç, “Böcekleri ezeceğiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

Paylaşın

Aziz Yıldırım’dan Ali Koç’a Dikkat Çeken Soru: Neden Adaysın?

Katıldığı bir etkinlikte Ali Koç’a yönelik dikkat çeken ifadeler kullanan Aziz Yıldırım, “‘Şampiyonluk sözü vermiyorum’ diyor, ‘Ben varken şampiyon yapmayacaklar’ diyor. Neden adaysın o zaman?” diye sordu.

Aziz Yıldırım, “Fenerbahçe en büyüktür. Bunun herkesin farkında olması lazım. Çocuklarımız artık mutlu olmalı, okullarına rahat rahat gitmeli. Biz Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya geliyoruz” ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım, Silivri ve Çevre Dernekler Buluşması’nda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 30-31 Mayıs tarihinde düzenlenecek olağan seçimli genel kurul hakkında konuşan Aziz Yıldırım, başkan adayı Ali Koç hakkında dikkat çekici ifadeler kullandı.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; Aziz Yıldırım’ın açıklamaları şu şekilde: “Gelince ilk iş olarak Bahçeşehir Basketbol’un sözleşmesini feshedeceğim. Onların eski tweetlerini gördüm. Fenerbahçe’nin sahasında Fenerbahçe’den başka kimse oynayamaz…

Borcu sayıyorlar ama gelirleri bana yazmıyorlar. Stadı 100 milyon dolara yaptık, Yılda 40 milyon dolar geliyor. Borcu yazıyorsun, onu da bana yaz… ‘Şampiyonluk sözü vermiyorum’ diyor, ‘Ben varken şampiyon yapmayacaklar’ diyor. Neden adaysın o zaman? Ben şampiyonluk sözü veriyorum.

İzmir çetesi var. Çeteyi biliyorsun; sen Fenerbahçe başkanısın, kökünü kurut. Ben varken Özgür Yankaya gelemez dedim, 5 yıl gelemedi. Ben gittim, hemen bizim maça verdiler… Yönetimin yaptıkları iyi şeyler için teşekkürler. Fenerbahçeliler olarak mutlu oluyoruz.

Fenerbahçe en büyüktür. Bunun herkesin farkında olması lazım. Çocuklarımız artık mutlu olmalı, okullarına rahat rahat gitmeli. Biz Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaya geliyoruz.”

Aziz Yıldırım’ın listesi

Öte yandan Aziz Yıldırım’ın yönetim kurulu listesi belli oldu. Yıldırım’ın Yönetim Kurulu asil listesinde şu isimler yer alıyor:

“Mithat Yenigün, Mahmut Nedim Uslu, Cengiz Erdem, Nihat Özbağı, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet İman, Ahmet Önder Fırat, Fatih Öztürk, Murat Salar, Mehmet Selim Kosif, Batuhan Özdemir, Ömer Onan, Hande Tibuk, Ahmet Özokur, Emin Selim Akgül, Mustafa Aydın Acun, Emrah Tünay, Mehmet Engin Özturan, Kemal Fatih Aslan, Berkay Erdim, Tuna Akın.”

Paylaşın

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yeni Yönetim Kurulu Listesini Açıkladı

Adaylık toplantısında açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 9 Haziran’daki kongre öncesi yeni yönetim kurulu listesini duyurdu. Ali Koç’un listesinde Acun Ilıcalı da yer aldı. Selahattin Baki, İlker Dinçay, Ömer Okan ve Can Gebetaş ise yeni yönetim kurulunda yer almadı.

Ali Koç’un yönetim kurulunda şu isimler yer alıyor: “Erol Bilecik, Burak Çağlan Kızılhan, A. Sertaç Komsuoğlu, Acun Ilıcalı, Ahmet Ketenci, Alper Alpoğlu, Cenk Öztanık, Eren Dişli, Ergun Özen, Esin Güral Argat, Fethi Pekin, Hakan Safi, Hamdi Akın, Hulusi Belgü, Hüseyin Bozkurt, M. Kemal Danabaş, Mehmet S. Dereli, Nedim Keçeli, Özgür Özaktaç, Rıfat Perahya, Selma A. Rodopman.”

Fenerbahçe’de 30-31 Mayıs’ta çoğunluk sağlanamazsa 8-9 Haziran’da yapılacak olağan seçimli genel kurul öncesi Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde açıklamalarda bulundu. Koç’un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Başarılarımızla da hatalarımızla da tamamıyla yüzleştik. Hedeflerimizin henüz amaçladığımız düzeye gelmediğinin farkındayız. Tüm süreci analiz ettik, karşıdan bir gözle kendimizi kritik ettik. İlk dönemimizde Futbol takımımızda doğru yapmadığımız olmuştur. Transfer tercihlerimizle, hoca tercihlerimizle bizi sorgulayabilirsiniz. Açık yüreklilikle söylüyorum ki geçmişte yaşananlardan çok şey öğrendik, neler yapılması gerektiğini bugün çok çok daha iyi görüyoruz.

Gelir gelmez ekonomik duruma baktık. İyi olmadığını bekliyorduk ama bu kadar kötü olacağını beklemiyorduk. Onlar da bu duruma tam hakim değillerdi. Kimse bir kulübün finansal durumunu bu hale getirmez. UEFA’nın 2018 yayınladığı raporda Avrupa’da batmaya en yakın kulüp olarak Fenerbahçe belirtiliyor.

Biz bırakırken 3.5 milyar küsur borç vardı, şimdi 11’e geldi diyorlar. Bunu bu şekilde ifade etmek, muhasebe ve finans konularına çok uzak olan insanların yapacağı şey. 31 Mayıs 2018’de 3 milyar 180 milyon TL olan borcumuz, 29 Şubat 2024 itibariyle 23 milyar 650 milyon TL’ye geliyor. Hangi kurdan bakarsak bakalım Fenerbahçe’nin borcu yarı yarıya inmiştir.

Finansal olarak batma noktasından aldığımız bu kulübü adeta canla başla çalıştık. Finansal bağımsızlığımızın temellerini atarken sportif anlamda hiçbir branşta rekabetten ödün vermedik… Bankalar Birliği anlaşmasından dolayı gelirlerimizin brütten yüzde 50’si bankalara gittiği için yarattığımız ekonomiden bu sezonu sürdürmeye çalıştık. 6 yıl boşa gitti diyenlere bunu hatırlatmak istedim.

Finansal daha sağlıklı ve yönetilebilir hale getirdik. Yeni gelir kalemleri yaratarak ekonomi büyüttük. Her türlü ekonomik sıkıntıya rağmen takım ve olimpik sporlarda istikrarlı bir başarı yakaladık… İlk dönemimizde muhtelif sebeplerden kaynaklı hatalarımız ve yanlış kararlarımız oldu. Sistem tarafından giyotinden geçirilmeseydik şampiyonluğa ulaşabilme şansımız vardı. Hep engellendik. Son 2 sezonda yapılan hatalardan arınmış, transfer başarısı sağlamış, tüm sistematik engellere rağmen tarihin en iyi kadrolarını kurduk.

Futbolda başarılı bir istikrar sağladığımız aşikardır ve geleceğe ümitle bakmamızı sağlamıştır. Son 10 sene ve 5 senenin toplam puan tablolarına baktığımızda bu söylem net şekilde doğrulanmaktadır. Fenerbahçe bu tablolarda hep zirvede olmuş ve şampiyon olması hep engellenmiştir… Kulübümüzü aldığımız noktadan bugünkü noktaya getirmek için canla başla mücadele ettik. Başkan adayı olmamın ana nedenlerinden biri başladığımız bu dönüşümü tamamlayarak Fenerbahçe’yi hem mali hem de sportif açıdan hedeflediğimiz noktaya getirmektir.

‘Ali Koç varken Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar’ söyleminin arkasında seçim stratejisi hazırlayanlara iki lafım var. Adaylık kararı alma nedenlerimden biri budur. 2 televizyon programında bu ifadeleri kullandım. Bu kesinlikle umutsuzluk ve teslimiyet ifadesi değildir. Bu sözler tam tersine bir isyanın, bir mücadelenin dışa vurumudur. Türkiye’de futbolu istediği gibi dizayn etmek isteyenlere bir mesajdı. Fenerbahçe sistematik bir şekilde yoğun saldırılara maruz kalmış ve kalmaya devam etmektedir.”

Transfer mesajı

Transfer için mesaj veren Ali Koç, “Normal bir lig olsa büyük bir heyecan içinde olurduk. Malum ortam, dizaynlar… Allah’tan ümit kesilmez. Bu başarı şampiyonlukla taçlanır. En son 90 puan üzerinde bir sezonun bitişi 1988/89’da olmuştur. Son 10 senede 90 puan üzeri alan takım olmamıştır. Tarihte 2 kere olmuştur 90 puan üzer. Futbol yatırımlarımız 2 senedir meyvesini verdi. Bu sezon çok güçlü olan takımıza yapacağımız takviyelerle, şampiyonluk yarışını domine edeceğiz.

Gelecek sezonun çalışmaları uzun süredir devam etmektedir. Şampiyonluk sözü vermedim hiç. Karakter gereği hiçbir zaman hiçbir konuda büyük konuşmadım. Son 2 sezonda yaşadıklarımızdan hareketle ve takviyelerle çok daha kuvvetli bir Fenerbahçe yaratacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Öyle bir takım kuracağız ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak. Avrupa’da iki senedir yakaladığımız başarıyı istikrarlı hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Konyaspor – Galatasaray maçı açıklaması

Ali Koç, Galatasaray’ın Konyaspor ile oynayacağı maç için UEFA’ya başvurduklarını açıkladı. “Fenerbahçe’nin Konyaspor ile oynayacağı maç öncesi valiler, belediye başkanları, birçok isim gördük. Bugün bu hafta sonu Konyaspor, Galatasaray ile çok önemli bir maça çıkacak. Tesislerde vali, belediye başkanlarını görmememizi neye bağlıyorsunuz?” sorusunu cevaplayan Ali Koç, “Sisteme! Sadece Konya’da değil, birçok yerde oldu bu. Konyaspor’un bizden puan alması lazımdı. Korakor mücadele etmesi lazım. Konyaspor Başkanını severim. Konyaspor camiasını çok bilmem.” dedi.

Açıklamalarına devam eden Ali Koç, “Hepimizin korktuğu bir konu var. Bu konunun UEFA, FIFA nezdinde gözlemci yollanmasını istiyoruz. Buraya verilecek hakemler ve Konyaspor’un rakibinden ötürü istiyoruz. TFF ve UEFA’ya yazı yolladık. Endişemiz var. Buna benzer şeylere çok tanık olduk.” Konyaspor’un bizden puan alması lazımdı. Korakor mücadele etmesi lazım. Konyaspor Başkanını severim. Konyaspor camiasını çok bilmem. Hepimizin korktuğu bir konu var. Bu konunun UEFA, FIFA nezdinde gözlemci yollanmasını istiyoruz. Buraya verilecek hakemler ve Konyaspor’un rakibinden ötürü istiyoruz. TFF ve UEFA’ya yazı yolladık. Endişemiz var. Buna benzer şeylere çok tanık olduk.” ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım’a çağrı

Rakibi Aziz Yıldırım’a canlı yayına çıkma çağrısında bulunan Ali Koç, şu ifadeleri kullandı: “Önceki başkanımız, 6 sene boyunca kurullara gelmeyip, dışarıdan bize ağır salvolar yaparken, genel kuruldan 1 gün önce garip, ilginç, karakterine uygun basın toplantıları yaparken hep rica ettik, gelin TV’ye çıkalım, kendimizi anlatalım. Camia bizi tanısın, anlasın dedik. Ona pek rağbet etmemişti. Şu an hiç tereddüt etmeyecektir. Tekrar aday oldu. Öz güveni tavan yapmış, yelkenleri dolmuş hızla ilerliyor. Aday olduğu için kongre üyelerine saygı duyduğu için, iki aday olarak TV’ye çıkıp sizleri çok daha iyi aydınlatacağımızdan zerre şüphem yok. Bu sefer de kabul etmezse belki de Dursun Özbek ile televizyona çıkar.”

Paylaşın

Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım’ın Yönetim Kurulu Listesi Belli Oldu

Fenerbahçe’de Ali Koç’un ardından başkan adayı Aziz Yıldırım’da yönetim kurulu listesini duyurdu. Fenerbahçe’de Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı, 9 Haziran’da gerçekleşecek.

Fenerbahçe Kulübü’nde 30-31 Mayıs’ta çoğunluk sağlanamazsa 8-9 Haziran’da yapılacak olağan seçimli genel kurul öncesi Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım’ın yönetim kurulu listesi belli oldu. Yıldırım’ın Yönetim Kurulu asil listesinde şu isimler yer alıyor:

“Mithat Yenigün, Mahmut Nedim Uslu, Cengiz Erdem, Nihat Özbağı, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet İman, Ahmet Önder Fırat, Fatih Öztürk, Murat Salar, Mehmet Selim Kosif, Batuhan Özdemir, Ömer Onan, Hande Tibuk, Ahmet Özokur, Emin Selim Akgül, Mustafa Aydın Acun, Emrah Tünay, Mehmet Engin Özturan, Kemal Fatih Aslan, Berkay Erdim, Tuna Akın.”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’ta gün içerisinde yeni yönetim kurulu listesini duyurmuştu. Ali Koç’un yönetim kurulunda şu isimler yer alıyor:

“Erol Bilecik, Burak Çağlan Kızılhan, A. Sertaç Komsuoğlu, Acun Ilıcalı, Ahmet Ketenci, Alper Alpoğlu, Cenk Öztanık, Eren Dişli, Ergun Özen, Esin Güral Argat, Fethi Pekin, Hakan Safi, Hamdi Akın, Hulusi Belgü, Hüseyin Bozkurt, M. Kemal Danabaş, Mehmet S. Dereli, Nedim Keçeli, Özgür Özaktaç, Rıfat Perahya, Selma A. Rodopman.”

Paylaşın

Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: Şehir Eşkıyası

Ali Koç hakkında sert sözler sarf eden Dursun Özbek, “Beraber stadyumdan ayrıldık. 2 saat sonra yolda haber aldım, geri döndüm. Ali Koç, 70-80 tane adamıyla, ki içlerinde 4’ü silahlı” dedi ve ekledi:

“Bu ayıptır. Eşkıyalıktır. Şehir eşkıyası diye tabir ettiğimiz şey bu. Öteye götürüyorum, bu terörizmdir. Terörist ne yapıyor, benzer şekilde silahlı adamlarını topluyor, geliyor, bir yeri basıyor, kurşunluyor.”

Dursun Özbek, konuşmasının devamında, “Orada olmamam belki de olayları belli bir seviyede, daha üst boyuta geçmesini engellemiştir. Orada olsaydım, benim cesedimi çiğnemeden oradan içeriye adım atamazdı” ifadelerini kullandı.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, İstanbul’daki bir otelde bazı kongre üyeleriyle bir araya geldi.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; Dursun Özbek, “Seçimin artık önemi kalmamıştır. Ya ben seçilirim ya Süheyl Batum seçilir, ikimiz de Galatasaraylıyız. Topyekün mücadele, her şeyin önüne geçmiştir. Bütün camialara, bütün Türkiye’ye şunu göstermeliyiz; Ali Koç’un sadece seçim derdinde olduğunu göstermeliyiz. Kim seçilirse seçilsin Galatasaray sevgisiyle hareket edeceğinden hiç şüphem yok” diye konuştu.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, sözlerine, “Beraber stadyumdan ayrıldık. 2 saat sonra yolda haber aldım, geri döndüm. Ali Koç, 70-80 tane adamıyla, ki içlerinde 4’ü silahlı. Bu ayıptır. Eşkıyalıktır. Şehir eşkıyası diye tabir ettiğimiz şey bu. Öteye götürüyorum, bu terörizmdir. Terörist ne yapıyor, benzer şekilde silahlı adamlarını topluyor, geliyor, bir yeri basıyor, kurşunluyor” diye devam etti.

Dursun Özbek “Orada olmamam belki de olayları belli bir seviyede, daha üst boyuta geçmesini engellemiştir. Orada olsaydım, benim cesedimi çiğnemeden oradan içeriye adım atamazdı” dedi.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, ayrıca saat 17.00’de basın toplantısı düzenledi. Özbek’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şu şekilde:

“Dünkü olaylar, yapılan ahlaksızlıklar tüm spor kamuoyunun gözü önünde cereyan etti. Öncelikle şunu söylemek istiyorum; bu olaylara sebep olan baş ahlaksız ve yancıları ve onlara çanak tutan kamu görevlileri hakkında gerekli suç duyurularını yaptık. Biz bu boş stat kabadayılarıyla geçen sene de mücadele ettik, yine ederiz.

Sezon başından beri Ali Koç’un yaptığı bu şımarıklıklar artarak devam ediyor. Kimse bu şahıstan hesap sormuyor. Dün akşam, maç biteli bir saatten fazla olmuş. Statta olmayan Ali Koç stada trafik durdurularak, polis eşliğinde alınmış ve sahaya çıkartılmış. Güvenliği sağlaması gereken görevliler şehir eşkıyalığı yapanların korumalığını yapmıştır. Hepsi kamera kayıtlarında tek tek var. Sonra yanında silahlı korumalarla, eşkıya gibi sahaya girmeler…

Sahada insanlara kabadayılıklar, ailelerine küfür etmeler… Sonra kameraların karşısına çıkıp yapılan hadsiz konuşmalar Bugün buradan söylüyorum, Ali Koç, tüm bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım. Bunu iyi dinle, bu yaptıkların senin yanına kalmayacak.  Seçim kazanmak için yaptığın bu şovun hesabını bugün, yarın, daima vereceksin. Tüm Türkiye senin camiaları karşı karşıya getirmek için bir proje olduğunu öğrenecek.

Son 6 aydaki gelişmelere bakın. Camiaları birbirine kırdırmak için yapılanları hatırlayın. Bu projenin ne anlama geldiğini siz basın mensuplarının ve tüm vatandaşlarımızın dikkatine sunuyorum. Bütün bu yaptıkların bana sökmez. Ben Galatasaray Spor Kulübü Başkanıyım.

Bir mesajım da taraftarlarımıza ve üyelerimize. Bizim için hiçbir seçim bu şampiyonluktan daha değerli değildir. Tek konsantrasyonumuz takımımızla bu hafta sonu ulaşacağımız 24. şampiyonluktur. Bugün itibarıyla seçim için yaptığımız toplantıların hepsini durdurduk. Gördüğünüz gibi hep bir aradayız, 7/24 Florya’dayız, oyuncu kardeşlerimizin ve hocamızın yanında olacağız. Kimse merak etmesin, iyilik yine kazanacak, biz şampiyon olacağız.

Dikkate sunduğumuz hususlar bizim aklımızdan geçen, icat ettiğimiz şeyler değil. Hepsi kameralarda var. Daha önce yapılanların hepsi basında var. Bir tarafta önemli bir maç, yaklaşık 2400 polis buraya memur edilmiş. Şampiyonluğu etkileyecek bir maç. Stadı korumakta görevli olan arkadaşlar, maçtan 1,5 saat sonra eskort yapıyorlar. Stada ve akreditasyon alanlarına giriyor. Kamera kayıtlarında her şey var.

Galatasaray bu şampiyonluğu önceliğine almıştır. 24. şampiyonluk çok değerlidir. İnşallah 25. ve 26. şampiyonluğu önümüzdeki dönemde yapmak istiyoruz.”

Paylaşın

Ali Koç’tan Dursun Özbek’e Yanıt: Ucuz Kabadayılık

Dursun Özbek’in kendisini hedef alan “Eğer yüreğin yetiyorsa gel buradayım, bekliyorum seni” sözleriyle ilgili konuşan Ali Koç, “Beni düelloya mı çağırıyor? Biz 2 senedir televizyon karşısında tartışalım diyoruz. İnsanlar iki başkanın da gerçek kimliğini, dürüstlüğünü, mertliğini görsün” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bugün biraz geç oldu, uykusu kaçmasın. Ama hafta içinde Galatasaray Televizyonu dahil istediği televizyona çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık ya. 2 senedir bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp tutmayın, kinayeli konuşmayın. Bu kulüp zaten bir maç kazandığı zaman son derece alaycı, kibirli, kinayeli konuşmalar yapar.

Biz ne isek oyuz. Bir gün öyle bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sayın Başkan’ın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün daha fazla ayakta tutmayalım onu. En kısa sürede bu çağrısının arkasında dursun Sayın Dursun Özbek. Önümüzdeki 5 gece bizi istediği mecraya çağırsın. Hazırız, heyecanlıyız.”

Ali Koç, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ali Koç’un açıklamaları şöyle:

“Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum.

Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum.

Biz aslından herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez.

Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın.

Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum.

Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz.

Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum.

Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun.”

“İki senedir biz bas bas bağırıyoruz”

Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ali Koç, şu şekilde konuştu: “Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? (Dursun Özbek) İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın.

Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız.

Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkiliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir.

Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez. Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır.

Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi.

Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onun da benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler.

Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar.

Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk.

Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır.”

Paylaşın

PFDK, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a Ceza Yağdırdı!

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’a 60 gün hak mahrumiyeti ve 520 bin lira, Fenerbahçe’ye de 1 milyon 72 bin lira para cezası verdi.

Haber Merkezi / Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) karalarını açıkladı.

Buna göre Disiplin Kurulu; Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’a 3 Mayıs tarihinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamaları sebebiyle sportmenliğe aykırı hareketten 60 gün hak mahrumiyeti ve 520 bin lira para cezası verilmesine karar kıldı.

Disiplin Kurulu, Fenerbahçe’ye çirkin ve kötü tezahürattan 560 bin lira, saha olayları sebebiyle 112 bin lira ve başkan Ali Koç’un açıklamalarının kulüp sosyal medyasında yer almasından dolayı da 400 bin lira olmak üzere toplam 1 milyon 72 bin lira para cezası verilmesini kararlaştırdı.

TFF’den cezalara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Fenerbahçe’nin 06.05.2024 tarihinde oynanan Konyaspor – Fenerbahçe Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 10. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 560.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün kuzey üst A, B, C numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine,

Aynı müsabakada Fenerbahçe’nin taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 112.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına, Fenerbahçe’nin 03.05.2024 tarihinde kulüp resmi sosyal medya hesabından yayınlanan beyanlarda yer alan sportmenliğe aykırı hareket nedeniyle 400.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,

Fenerbahçe Başkanı Yıldırım Ali Koç’un, 03.05.2024 tarihinde kulüp resmi sosyal medya hesabından yayınlanan beyanlarında yer alan sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 60 gün hak mahrumiyeti ve 520.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.”

Paylaşın

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: Türk Futbolunun Reset Zamanı Gelmiştir

Süper Kupa öncesi açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Türk futbolunun reset zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup, Türk futbolunun kendini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz” dedi.

Ali Koç açıklamasında ayrıca, “Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını yıllardır dizayn eden bir çete, şebeke var. Bahis konusunu daha önce de dile getirdik. Acaba bunun bahisle bir ilgisi var mıdır? Bahis olayının dibine kadar inilmemesi ise sorgulanması gereken konulardan biridir” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Yönetimi ve U19 Takımı, Galatasaray ile oynanacak 2023 Süper Kupa maçı için Şanlıurfa’ya geldi. Karşılaşma öncesinde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ali Koç’un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Açıklayacak çok şey var. Öncelikle bugün ne yaşanacaksa bugüne kadar ne yaşandıysa tüm Fenerbahçe taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. İslam Çupi’nin sözlerini hatırlamanın tam da günüdür. Geldiğimiz nokta itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü, yüzde 50-50 şansı olan bir Süper Kupa müsabakasına A takımını getirmeyip, kupa şansını çok daha zayıflatmış, bunu da inandığı ilkeler, değerler ve uğradığı haksızlıklara isyan etme noktasına geldiği için yapmıştır.

Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kurduğu kumpaslar, Futbol takımımıza yapılan suikast girişimi, son deplasman maçımızda futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan özellikle üç defa son haftada çalınan şampiyonluklarımız. Suikast girişiminin bizi en çok acıtan en çok içinde bulunduğumuz durumu sorgulatan unsurlardan bir tanesi suikast girişiminin halen faili meçhul kalması.

O zamanın yönetimi de bir müddet ligden çekilmeyi maçlara çıkmamayı maçların tehir edilmesini istemişti. Devletimizin en önemli kademelerinden teminatlar verilip, ‘merak etmeyin, biz suçluları bulacağız’ deyip maçlara devam edildi. Aradan 9 sene geçti. Hala bir ilerleme yok. 3 Temmuz Kumpası sürecinde sonra açılan davaların halen havada kalması, sonuçlanmaması. Bunlar sadece saydığım bazı olaylar. Bu listeyi çoğaltabiliriz.

Bütün bunların, bütün bu kötülüklerin, anormalliklerin bir kulübün başına gelmesi olayların sıradanlaştırılması artık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü isyan edecek noktaya getirmiştir. İsyanımızın ilk adımını bugün istemeyerek, arzu etmeyerek, bu değerli şehrimiz Şanlıurfa’da atmak zorundayız.

Yalnız şunu da ifade etmek istiyorum. Kötülüklerin, kötülüğün tarihi hiçbir alanda futbol alanında olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülükler, kötülük, kötülük yapanlar arsızlaşmış, beden bulmuş ve de artarak devam etmektedir.

Fenerbahçe taraftarına özellikle bugünkü cümlelerimi dikkatle dinlemelerini rica ediyorum. Nedenini biraz sonra söyleyeceğim. Tabii son 20 yılı konuşuyoruz, özellikle de 3 Temmuz Kumpas sürecinden beriki dönemi konuşuyoruz. Bu garip, şaibeli pek çok soru işaretine mahal verecek sürecin kazananını da bellidir. Bizim bugünkü isyanımız, bugünkü tepkimiz Süper Kupa’daki duruşumuzu sadece maçın tarihi ile veya sadece son deplasmandaki yaşadıklarımızla ilgili, alakalı değildir.

Olağanüstü Genel Kurulumuzdaki paylaştığımız videoda yaşadıklarımızı gösterdik. Esas burada sorgulanması gereken, niye Fenerbahçe bunları yaşıyor? Niye bunlar hep Fenerbahçe’nin başına geliyor demektense isyanımız ve isyanımız doğrultusundaki ilk adımımızı atarken işi basitleştirmek, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi ‘ya ne olacak, maç tarihinde oynasanız. Başkaları da oynuyor’ demek bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum hiç ama hiç değildir.

Son deplasmanda yaşadıklarımızdan sonra ne oldu! FIFA Başkanı çıktı, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde dedi ki, futbolcuların güvenliği ve emniyetinden bahsetti. Bunun sağlanmasının olmazsa olmaz bir durum olduğunu söyledi. Kim sorumlu bunu sağlamakta? Her deplasman maçında olduğu gibi ev sahibi, TFF ve devlet, yani Valilik, Emniyet güçleri. Size soruyorum, size göre Trabzon maçında bu güven ortamı sağlandı mı, emniyetli bir ortam oluşturuldu mu? Güvenli ortam sağlansaydı futbolcularımıza yapılan linç girişiminde futbolcularımız kendilerini korumak zorunda kalmazlardı.

Sonra ne oldu? Tek bir geçmiş olsun mesajı paylaşılmadı. Ne devletten ne siyasetçilerden, herhangi bir siyasi partiden, futbolun paydaşlarından, buna TFF dahil olmak üzere. Bunu bir kere not ettik ama önemli olan kısım bu değil. Önemli olan kısım, bırakın geçmiş olsun mesajlarını, bazı rakiplerimiz Fenerbahçeli futbolcuların ceza alması için sıkı, alttan alttan, ince ince çalıştılar, bazıları açık açık. İnanabiliyor musunuz? Futbolcularımıza hapis cezası verilmesi gerekn diyenler bile oldu.

Bu Baskıya dayanamayan TFF, iki futbolcumuza ceza verilmesini sağladı. Futbolcularımızın, teknik kadromuzun güvenliğinden sorumlu ve sağlayamayanlar ne ceza verilecek? Hakem yüksek puan aldı, onu gördük. TFF yerinde duruyor. Valiye, Emniyet müdürüne herhangi bir işlem yok. Buradan ne mesaj çıkarmamız gerekiyor? Bakın arkadaşlar, Türk futbolunda şu döneme kadar az, şimdi daha sık dillendiriliyor ama eksik ve bize göre net olan bir tespit var. Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını dizayn eden bir şebeke mi, çete mi dersiniz bir sistem var. İstedikleri şekilde manevra edebiliyorlar.

Bahis konusun daha önce gündeme getirmiştik. Tam yeri değil ama değineceğim. Acaba bunların bahisle alakası var mıdır, inceleyen bir merci var mıdır? Sosyal medya fenomenlerine bahis çetesi soruşturması yapıldı. Bir de bunun esas baronları var. Bence bahis olayının dibine kadar inilmemesi sorgulanması gereken unsurlardan bir tanesi.

Trabzonspor deplasmanına dönersek; Trabzon’da yaşananlar basit bir holiganizm değildir. Bu işi böyle ele almak büyük hata olur. Nasıl Rize dönüşü kurşunlandığımız zaman o olay basit bir olay değilse ve hala faili meçhulse bu da basit bir olay değildir. Valiliğinin ve emniyet yetkililerinin, gergin geçeceği belli bir maçta gereken önlemleri almadılar. Hadi almadılar, onu bir kenara koyalım.

Buna rağmen maçın başından itibaren olayın gerginliği ve artarak devam etmesi… Hiç sezemediler mi? Sezmediler mi bari ikinci yarı gerekli önlemleri alalım diye. Olmadı, almadılar. Tecrübeli devlet görevlisi, emniyet görevlisi maçın nereye gidebileceğini çok rahat sezebilirdi. Sezemediler mi, sezmediler mi? Bunun cevaplanması lazım. Burada o şehirdeki devletimizin en üst temsilcilerinin bu olaya sebebiyet vermeleri hiçbir şekilde hafife alınacak bir olay değildir. Şu ana kadar da ciddi anlamda hafife alındığını görüyoruz.

Biz çok şey yaşadık, sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık, tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara, zorbalıklara rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara nereden bakarsanız bakın olimpiyatlara net en çok sporcu veren kulüplerin başında bir veya ikinci sırada Fenerbahçe’dir. Ama artık bu haksızlıklara, adaletsizliklere, çifte standarda ve göz göre göre haksız rekabet tohumları ekenlere ve emeğimizin çalınmasına isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Onun için diyorum ki, bugün attığımız adım, bundan sonra atacağımız adımların ilk ve somut adımıdır.

Türk futbolunun artık ‘reset’ edilmesi lazım. Türk futbolunun artık bir ‘reset’ zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup Türk futbolunun kendisini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Niyet, arzu, cesaret olsun Türkiye’de bunu yapacak liyakatli kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda kulübümüzün haklı isyanları ve zorunluluktan yapmaya karar verdiğimiz eylemler süreci yapılması gereken temizliğin inşallah fitilini ateşler. Çünkü temiz bir Türk futbolu sadece Fenerbahçe için değil sadece futbolun paydaşları için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık olmazsa olmaz bir konu haline gelmiştir. Zaman tarafsızlık, adil rekabet ve sportif ahlakın öne çıkması gereken zamandır.

TFF. İsteseniz, planlasanız, kurgulasanız bu kadar çok olayı aynı sezona hiç kimse sığdıramazdı. Sihirbaz bile olsanız yapamazdınız. Daha ne olması gerekiyor aynaya bakıp yüzleşmek için? Yalpalayan, yolda giderken anlık refleksle kararlar alan, aldığı pek çok karardan dönen, bir maç planlamasını dahi yapmaktan uzak, hatta bile bile mi Türkiye’nin büyük camialarını karşı karşıya getiriyorlar onu da bilemiyorum ama pek çok uygulama ve adım buna sebebiyet veriyor. Normal bir federasyon, 15 Mart’a kadar bekler, Türkiye’yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamamasına göre ondan sonraki takvimi yapar. Onlar ne yaptılar? Beklemeden tarih açıkladılar. Bir Süper Kupa için tüm ligleri tatil ettiler. Herhalde onun için yayıncı kuruluşa çok sempatik gözüküyorlar.

Yalnız bu maç planlaması üzerine konuşmak istiyorum çünkü bizim isyanımızı tarihte olmasını istemediğimiz ama yapmak zorunda bırakıldığımız konuları bir maç tarihine bağlayan arkadaşlara sesleniyorum. Gerçekten kötü niyetlisiniz. Veya bilerek, isteyerek süreci ajite etmek istiyorsunuz.

Maç planlamasına bakalım. Geçen yaz oynanmalıydı, Riyad’da olmadı falan hepsini geçiyorum. 15 Mart’ı da geçiyorum. Yunan federasyonunu örnek olarak gösterdiniz. ‘Yok efendim öyleymiş, böyleymiş, haftaya maçları erteliyorlarmış, biz de bunları Fenerbahçe’ye teklif ettik, Fenerbahçe kabul etmedi…’ Kendi beceriksizliklerini ve yarattıkları bu sıkıntılı ortama kılıf olarak Yunan federasyonunun aldığı kararları paylaşıyorlar. O zaman Yunan federasyonu yabancı hakem getiriyor, siz de getirin.

Yoksa bu an için mi Yunan federasyonu sizin açınızdan geçerli? Yunan federasyonunun kararlarını paylaşarak ‘onun için biz de böyle davrandık’ savunmaları son derece futbol fakiri değerlendirmelerdir. Yunan rakibimizin oynayacağı maçın ağırlığı, seyahat edeceği mesafeler vs vs. bugün oynanması gereken Süper Kupa finalinin Şanlıurfa’daki mesafesi vs. karşılaştırmak abesle iştigaldir. Bu herhangi bir lig maçı değildir. Bu maçın uzamaya gitme ihtimali de söz konusudur. Tek maçlık bir kupadan bahsediyoruz.

Peki size şunu soracağım: Galatasaray da turu atlasaydı bugün bu maç oynanacak mıydı? İstanbul – Şanlıurfa arası mesafesi, bizim gideceğimiz bir sürü Avrupa deplasmanıyla aynı mesafededir. Atina’dan iki misli neredeyse. İki olayı birbiriyle eş değer tutmak aslında samimiyetsizdir. Biz ‘Karagümrük maçını ertelemeyin, onu oynayalım ama bu maçı erteleyin’ dedik. Takvime sığdıramadınız, sezon başına erteleyelim.

Rakibimizi mazeret kullanarak ‘onlar istemiyor’ diyorlar. ‘Karagümrük de istemiyor, onları ne yapacaksınız?’ diyoruz, ‘hallederiz’ diyorlar. Karagümrük’e gücün yetiyor, Galatasaray’a yetmiyor, öyle mi? Biraz evvel ‘bütün bu sıkıntılı dönemde aslında kazananın adresi belli’ dedik. Şimdi keşke gelselerdi, şöyle yapsalardı, depremzedeler, onlara yaratacağımız kaynak, zavallı çocuklar vs. vs. adı altında algı yapmaya devam ediyorlar.

“Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar”

Gelelim rakibimize. ‘Adres belli’ dedik. Öncelikle kendilerini canıgönülden kutluyorum. Kutluyorum çünkü adım adım, ilmek ilmek, tuğla tuğla futbolun tüm unsurlarını kendi lehine hizmet eder haline getirmeleri bu süreçte olağanüstü başarı. Gerçekten başarı. Demin saydıklarımdan birini söyleyin onların başına gelen. Eski rekabet ortamı olsaydı bu maçın tarihini zaten Galatasaraylı yöneticiler değiştirmek için başvururdu.

Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar. Kazanmak için her yol mubahtır anlayışının sonucudur bu geldiğimiz nokta. Hedeflerine ulaşmakta o kadar mahirler ki, öylesine becerikliler ki. Ellerindeki algı yaratma gücüyle TFF’sinden, kurullarından hakemine kadar aslında tüm paydaşları hoşlarına gitmeyen pek çoğunu baskı altına alarak, tehditler oluşturarak bir sistem kurmuşlar. Ama en küçük bir rahatsızlıkta öyle bir isyan ederler ki, öyle bir isyan bayrağı açarlar ki bu kendi kurdukları sisteme, zannedersin dünyanın en mağdur takımı. Onun için onların Şanlıurfa’yla vs. ile ilgili söylediklerini hiç samimi bulmuyorum.

İtidal çağrıları, kardeşlik, dostluk barış… Bunları hiç samimi bulmuyorum. Daha evvel de defalarca samimi olmadığını söylemiştim. Ama benim en beğendiğim, hakikaten ‘bravo’ dediğim olay, bütün her şeyi kendi lehlerine çevirecek ortamı yaratıp ondan sonra bu ortamın mağduru olduklarını gösterecekleri strateji ve taktiklere hakikaten helal olsun. Şampiyonlar Ligi. Vallahi bravo. Bu zihin yapısına laf atmak, ölmüş bir hastaya ilaç verip canlanmasını beklemek gibi bir şeydir. Kendi maçlarından çok bizim maçlarımızla ilgileniyorlar. Dolayısıyla onlarla ilgili söyleyecek fazla bir şeyim yok.

Gelelim Şanlıurfa’ya. Biz Şanlıurfa’ya borçluyuz. Hiçbir şekilde bunun farklı bir durumu yok. Şanlıurfa’daki Fenerbahçe taraftarlarına borçluyuz, buranın esnafına, güzel insanlarına borçluyuz. Borcumuzu telafi edeceğimizi daha evvel söyledik. Öncelikle biletlerin hepsini Fenerbahçe Spor Kulübü satın almıştır. Dolayısıyla biletlerden kaybedilen herhangi bir kaynak yoktur.

Biliyorsunuz 2011 Süper Kupa’sı hala oynanmadı. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın başvurusu olmasına rağmen hala oynanmadı. TFF gereken cevabı henüz vermedi, ben değerlendirdiğini de hiç sanmıyorum. Aslında TFF’nin bu konuda bu kadar temkinli davranmasını, neredeyse hiç adım atmamasını, gündeme almamasını biz son derece manidar buluyoruz ve başka yerlere çağrışım yapan bir durum olarak değerlendiriyoruz.

Artık nereye çekerseniz çekin. ‘Sadakat’ mi dersiniz, ‘vefa’ mı dersiniz, ne dersiniz bilmiyorum. Hepimizden kaynak yaratmak istiyor, Türk futbolunun marka değeri, önemli maçlar, kupalar vs. hepimizden çok en önde koşar adımla bu maçların organizasyonunu sağlıyor olması gerekirdi, imtina ediyorlar. Beşiktaş başkanıyla konuştum, o kupa öyle de böyle de oynanacak. Onların da kabulüyle bu kupayı Şanlıurfa’da oynamayı teklif edeceğiz federasyona.

Şunun da bilinmesini isteriz, Riyad’da oynanmayan Süper Kupa’nın Şanlıurfa’da oynanmasını öneren, dile getiren, kamuoyuna açıklayan Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Depremzedelere olan önemi, hassasiyeti unutmayalım, unutturmayalım çünkü zaman içinde çabuk unutulabiliyor bu tip şeyler. Hep gündemde tuttuk. Onun için maçın burada yapılmasını önerdik. Kabul ettiler. 11 şehirden Şanlıurfa’yı seçtiler. Biz de burada bu maçı oynamak isterdik ama bizim birinci önceliğimiz Fenerbahçe’nin menfaatleri ve çıkarlarıdır. O yüzden verdiğimiz kararın da arkasında duruyoruz.

Şanlıurfa halkının anlayışına sığınıyoruz. Şanlıurfa’daki Fenerbahçeliler sizler de bizim gibi düşünüyorsunuzdur. Yaşadıklarımız ortada. Süreç, çok uzun bir zamana yayıldığı için bazılarını insanlar unutabiliyor. Hepsi 20 dakikalık bir videoda seyredildiği zaman ‘neler olmuş, hakikaten bunlar yaşanmış mı’ dedirten bir şeyler yaşadık biz. Bizi yönetenler, bizden sorumlular gerek futbol tarafında gerek ülke tarafında bu konuya kulaklarını kapadıkları için, göz ardı ettikleri için biz artık isyan etmek durumuna geldik. Ama Şanlıurfa rahat olsun, bizim sözümüz var. İnşallah önümüzdeki sezon başlamadan TFF takvimi becerebilirse burada bir Süper Kupa maçı daha oynanacak.

Gelelim yayıncı kuruluşa. Birkaç gündür sizi izliyorum. Konuyu ne kadar bilerek ajite ettiğinizin, neler yapmaya çalıştığınızın farkındayım. Yayıncı kuruluş kendi menfaat ve çıkarları çerçevesinde Fenerbahçe’nin niye mağdur olduğunu, niye bu kararı aldığını dürüst ve adil bir şekilde anlatacağına okları yönetime ve özellikle bana ve Fenerbahçe camiasını ayrıştıracak söylemler içinde günlerdir program yapıyorsunuz. Türkiye Kupası artık sizin olsun. Türkiye Kupası’nın ihaleye çıkarılmasını başkanlar istediği zaman baskı yaptınız, bir sürü başkana geri adım attırdınız.

Dünyada hiçbir şekilde olmayan bir format önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’na geliyor. Grup formatı. Biz de garip bir ülkeyiz. Dünyada kendi ülke kupasını grup formatında oynayan tek ülke olduğumuz söylendi. Haydi o da iyi bir şey, marka değerini arttırır ama bizim 4 yıldır bu kupadan aldığımız gelirle bir kuruş artmadı, bu kadar enflasyonun olduğu ortamda. Sizin sponsorluktan ne aldığınızı bilmek istiyoruz.

Onu da söyleyen kimse yok veya söylemeye cesaret eden kimse yok. Futbolun en önemli paydaşlarından olan Fenerbahçe’yi hedef aldınız –Süper Kupa özelinde söylüyorum- hem kendi camiamızı ayrıştırmak hem Şanlıurfa vatandaşlarını ajite etmek hem de büyük kulüpleri birbirine düşürmek için garip bir yayın yaptınız son 3 gündür. Bizim için sizin krediniz bitmiştir. Bizim için sizin kredinizin bitmiş olmasının sizin hiçbir kıymeti harbiyesi olmayabilir. Bunda sonrasını zaman gösterecektir.

Fenerbahçe taraftarları, Fenerbahçe camiası. Olağanüstü Genel Kurul’da da anlattığım gibi camiamız kırılgan, ayrıştırmaya müsait, böl ve yönetmeye açık. Sizlere dedim ki, ‘Bütün bu yaşananlar içinde isyanımız ve bundan sonraki süreçte başarılı olabilmemiz için Türk futbolunu bataklıktan kurtarıp temizlik sürecine girebilmek için omuz omuza yek vücut olmamız lazım.’ Ama üç günde ne kadar ayrıştırıldığınızı üzülerek görüyorum. Gücü de buradan alıyorlar.

Bu şekilde yayın yapma gücü de buradan alınıyor, Fenerbahçe’ye haksızlık, çifte standart yapma gücü de buradan alınıyor. Size bir şey söyleyeyim, bugün U19 maçımız vardı. Biliyor musunuz bütün U19 maçları cumartesi günü oynandı ve bizimki de cumartesi günü oynanacaktı. Federasyon tuttu bir danışmanlık şirketi cuma-cumartesi kulübümüzde olacağı için maç pazara alındı ancak toplantılar Çarşamba-Perşembe yapıldığı için hem Giresunspor hem Fenerbahçe Spor Kulübü U19 maçını cumartesi oynamak için başvuru yaptı, kabul etmediniz.

Federasyona soruyorum, niye kabul etmediniz? İki kulüp başvuruyor, bütün maçlar cumartesi oynanıyor. Kötü olduğunuz için. Kötülükle bezendiğiniz için. Fenerbahçe’ye zorluk çıkartmak istediğiniz için. Ve bunu yapacak gücü de camiamızın kırılganlığından aldıkları için yaptılar Fenerbahçeliler. Dolayısıyla camiamıza çok dikkatli olmalarını, uyanık olmalarını, birlik ve beraberliği bırakmamalarını önemle rica ediyorum. Bıraktığınız zaman neler olabileceğini, 3 günde ne kadar ayrıştırıldığımızı görüyorsunuz.”

Süper Kupa sürecinde neler oldu?

Daha önce 29 Aralık 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Al-Awwal Park’ta oynanması planlanan 2023 Süper Kupa maçı, Riyad’da maç öncesinde yaşanan krizden dolayı ertelendi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 21 Şubat 2024 tarihinde yaptığı açıklamayla Süper Kupa karşılaşmasının 7 Nisan 2024 tarihinde Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu’nda oynanacağını açıkladı.

Bu gelişmelerin ardından Fenerbahçe maçın tarihinin ertelenmediği ve maça yabancı hakem atanmadığı için finale U19 takımıyla çıkacağını duyurdu.

TFF Futbol Müsabaka Talimatnamesi’ne bakıldığında bir futbol takımı esame listesinde en az 9 futbolcu ismi yazıp sahaya çıkabiliyor. Müsabakanın devam edebilmesi için ise sahada mücadele eden oyuncu sayısının en az 7 olması şart. Buna göre; Fenerbahçe sahaya U19’dan 9 futbolcusuyla çıkacak. 3 oyuncunun peşpeşe sakatlık yaşamasıyla ise sahadaki oyuncu sayısı 7’nin altına düşecek. Bu durumda ve talimat gereği hakem maçı oynatamayacak. Bu eyleme yönelik bir cezai işlem olmayacağı düşünülüyor.

2. Fenerbahçe U19 Takımı oyuncuları karşılaşmanın hakemini alkışlama veya benzeri tepkilerle kart görerek maçın ilerlemesine izin vermeyecekler. Fenerbahçe U19 takımı sahaya çıkacak ve başlama vuruşundan sonra sahayı terk ederek 3-0 hükmen mağlup sayılacak. Fenerbahçe U19 takımı maça hiç çıkmayacak. Talimatnameye göre bunun cezası ise “Bir sonraki sezon Türkiye Kupası ve Süper Kupa’dan men edilmek” olacak.

Paylaşın