Alaca Mescit Cami; Kocaeli’nin İzmit İlçesi, Akçakoca Mahallesi, Alaca Mescit Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir merkezine 500 metre mesafede olup yaya olarak ve şehir merkezinden kalkan özel halk otobüsleri ile gidilir.
Cami, Bizans dönemine ait Jüstinyen Sarayı kalıntıları üzerine İzmit Kadısı El Hac Mustafa bin Mehmet el Gümüşzade tarafından 1598 tarihinde yaptırılmıştır. Dörtgen plan esasına göre inşa edilmiş olup, kargir duvarlıdır. İki yan ve arka cephesi, son cemaat mahalli eklendiğinden ahşap saçaklıdır.
Duvar bünyesi inşa edildiği devrin karakterini muhafaza etmektedir. Mescide nazaran uzunluğu ile dikkat çeken minaresi de kargirdir. Şerefe altı mescit saçağına uygun şekilde kirpilidir. Kirpi minaresi ile çini süslemeleri karakteristik özelliğidir. Sonradan eklenmiş olan son cemaat mahallinden girilince cami kapısının üzerinde bulunan ve kurucusu adına düzenlenmiş olan yekpare çini kitabesi bulunmakta idi. saçaklıdır.
Cami İçi Duvar bünyesi inşa edildiği devrin karakterini muhafaza etmektedir. Mescide nazaran uzunluğu ile dikkat çeken minaresi de kargirdir. Şerefe altı mescit saçağına uygun şekilde kirpilidir. Kirpi minaresi ile çini süslemeleri karakteristik özelliğidir. Sonradan eklenmiş olan son cemaat mahallinden girilince cami kapısının üzerinde bulunan ve kurucusu adına düzenlenmiş olan yekpare çini kitabesi bulunmakta idi.
Tarihinde birçok depreme dayanan, ancak 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara depreminde çok ağır hasar görerek yıkılan Alaca Mescit’in enkazı kaldırılmış, yerine çadır ve daha sonra kurulan prefabrike mescitte ibadet yapılmıştır. 2005 yılında aslına uygun olarak yeniden yapılmasına Vakıflar Bölge Müdürlüğünce karar verilmiş, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun denetimi altında aslına uygun olarak 8 ay içinde yeniden inşa edilerek ibadete hazır hale getirilmiştir.
Yeni haliyle son cemaat mahalli dahil olmak üzere 105 kişi kapasiteli olan bu cami tek katlıdır. Son cemaat mahalli ahşap olarak yapılmıştır. Çini üzerine kurucusu adına düzenlenmiş kitabesi çok değerlidir. Bu kitabede: “Binau hâza’l-mescidi taleben li ridâillahi teâlâ ve alâ ibtigâi rahmeti rabbihi el-hacc b. Mustafâ Muhammed eş-şehîr bi gümüşlî zâde târih fî sene sebi ve elfin.”(Bu mescid Allah’ın rızasını kazanmak ve rahmetini kazanmak için Gümüşlü Zâde ismi ile tanınan El-Hacc b. Muhammed Mustafa tarafından Hicri 1007 yılında yaptırılmıştır) yazılıdır.
Kocaeli’nin kısa tarihi
Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli kara ve demiryolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde kurulan Kocaeli, bugün Marmara Bölgesi’nin ve yurdumuzun en önemli endüstri ve sanayi yerleşimlerinden biridir. Kocaeli’nin tarihi çok daha eski çağlara uzanır. İlk çağlarda, Bithynia adı verilen bölgede kurulan kentler, sırasıyla, Olbia, Astakos, Nicomedia, İznikmid, İzmid ve Kocaeli adlarını almıştır.
Trakya’dan gelen Megaralılar M.Ö. 712’de İzmit Körfezi’nin güneyindeki Başiskele yöresine yerleşerek Astakos adı verilen bir kent kurdular. Astakos halkı M.Ö. 262 yılında, bugünkü İzmit’in bulunduğu alanda kurulan bölgeye yerleşmiştir. Bitinya Krallığı’nın yıkılıncaya kadar başkenti kalacak bu kente, kurucusundan dolayı Nicomedia adı verilir.
Roma İmparatoru Diocletian, 284 yılında Nicomedia’yı işgal ederek Roma İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Bu dönemde şehir, Roma, Antakya ve İskenderiye’den sonra dünyanın dördüncü büyük kenti haline geldi. Fakat Büyük Konstantin tarafından İstanbul’un imparatorluğun merkezi yapılması ve İmparator Jüstinyen’in de Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri nedenlerle kapatarak ulaşımı İznik üzerinden sağlamasıyla Nicomedia, eski önemini kaybetti.
Kocaeli Türk egemenliğine ilk olarak 11. yüzyılın sonlarında Selçuklular zamanında (1078) geçti. İznik’in Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmasıyla birlikte kentin önemi iyice arttı. Ancak Haçlı Seferleri sırasında kısa bir süre Haçlı Ordusu komutanı Aleksios Komnenos tarafından işgal edilen kentin, Türk egemenliğine kesin olarak geçişi ise Orhan Bey döneminde oldu.Selçuklu döneminden günümüze Haçlı Seferleri’nde yağmalanması nedeniyle kalan eser sayısı oldukça azdır.
Kocaeli, Osman Bey ve oğlu Orhan Bey’in uç beylerinden Akçakoca tarafından 1337 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Nikomedya Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra, önce İznikmid, daha sonra İzmid (İzmit) adını almıştır. Şehir en parlak dönemine Kanuni Sultan Süleyman zamanında ulaştı.
19. yüzyılda İstanbul-İzmit arasında işleyen ve 1873 yılından itibaren de Haydarpaşa-Ankara güzergâhında faaliyet gösteren demiryolunun kente ulaşmasından sonra Kocaeli’nin ticari ve sosyal yaşamı canlanmaya başladı. Kent, 1888 yılında bağımsız sancak oldu ve ismi İzmit olarak değiştirildi. Daha sonra bölgeye fatihi Akçakoca’dan dolayı Akçakoca’nın yurdu manâsına gelen ‘Kocaeli’ adı verildi.
I. Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkımlar sonucu önemini bir süre yitiren ve sırasıyla önce İngilizler (6 Temmuz 1920) ardından Yunanlılar (28 Nisan 1921) tarafından işgal edilen Kocaeli, 28 Haziran 1921 de Türk Orduları tarafından işgalden kurtarıldı.
Kocaeli’nin Başiskele, Darıca, Dilovası, Çayırova, İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Kartepe ve Körfez olmak üzere toplam on iki ilçesi bulunmaktadır. Kocaeli, Cumhuriyetle birlikte özellikle sanayileşme alanında en hızlı gelişen illerimizden birisi olmuştur. Bunun başlıca nedeni İstanbul’a yakınlığı ve ulaşım imkânlarının çeşitliliğidir. 1934 yılında İzmit’te ilk kağıt üretim tesisi olan İzmit Kağıt Fabrikası açılırken, bunu 1944’te ikinci selüloz ve Kağıt Fabrikası takip etmiş, SEKA tesisleri 1954, 1957 ve 1959’da genişletilmiştir.
Böylece günümüze kadar devam eden hızlı bir sanayileşme ile Kocaeli, Türkiye’nin ileri düzeyde sanayi bölgesi durumuna gelmiştir. Ayrıca Kocaeli ile ilgili önemli bir bilgi de, 30 derece meridyeni Köseköy’deki otoyol kavşağı köprüsünün bulunduğu yerde olduğundan tüm Türkiye saatlerini Kocaeli’ne göre ayarlamaktadır.