Erdoğan’dan “Ekonomi” Mesajı: Sabır

Yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Erdoğan, “Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle inşallah daha iyi yerlere geleceğiz” dedi.

Erdoğan, mesajında, “Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

Mesajının devamında vatandaşlardan sabır isteyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Vatandaşlarımdan geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş, popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum. Son 22 yılda, bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Erdoğan, mesajında, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşıladıklarını belirterek, yeni yılın ülke, millet, gönül coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Tüm şehitleri rahmetle yad eden ve gazilere şükranlarını sunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz. Geride bıraktığımız 2024 senesi ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahalli İdareler Seçimleri’ni tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde hamdolsun başarıyla gerçekleştirdik.

Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum. Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayisinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.

Erdoğan, deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırma çabalarında ciddi mesafe katettiklerine dikkati çekerek, yeni yılda bu çalışmaların daha da hızlanacağını vurguladı.

Enflasyondaki düşüşün özellikle yılın son aylarında artarak devam etmesinin, 2025 yılı hedeflerine ulaşacaklarını teyit ettiğini dile getiren Erdoğan, “Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle inşallah daha iyi yerlere geleceğiz. Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.

Vatandaşlarımdan geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş, popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum. Son 22 yılda, bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.” diye konuştu.

Erdoğan, 2024’ün son haftalarının köklü tarihi, beşeri ve komşuluk ilişkileri bulunan Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı olduğunu vurgulayarak, “Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız. Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ‘ensar millet’ olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan ‘Allah razı olsun’ diyorum.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ilişkin de Erdoğan, “Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz. Başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, her ikisi de Türkiye’nin Karadeniz’den komşu olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın, adil bir barışla sona erdirilmesinin öncelik olmayı sürdürdüğünü belirterek, “Temennimiz 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.” dedi.

Sınırlarının ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken Türkiye içinde en önemli gündemlerinin iç cephenin tahkimatı olacağına işaret eden Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı”nı “kardeşliğin yüzyılı” yapmakta kararlı olduklarını bildirdi.

Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde ‘terörsüz Türkiye’ ve ‘terörsüz bölge’ vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz ama gerektiğinde devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz. Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kendilerini hizmetkarı olmaktan şeref duydukları aziz millete, umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmemesini Allah’tan temenni eden Erdoğan, yeni takvim yılının ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diledi.

Erdoğan, 2024’ü değerlendirdi

Erdoğan, 2024’te Türkiye’ye kazandırılan hizmetleri değerlendirdi. Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, millete hizmet yolunda, 2024 yılında da durmadan, dinlenmeden, gece gündüz demeden aşkla çalıştıklarını, ülkeye her alanda çok önemli eserler, hizmetler, projeler, yatırımlar kazandırdıklarını vurguladı.

Yeni bir yıla girerken 2024’te yapılanları özetleyerek, hatırlatan Erdoğan, 105 helikopter, 27 uçak ve 14 İHA ile orman yangınlarına karşı etkin mücadele verildiğini belirtti. Erdoğan, Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında yaklaşık 5 bin işletmeye 32,8 milyar lira kredi kullandırıldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

496 milyar liralık kaynakla 570 bini aşkın ilave istihdamın önünü açacak olan Yeni GAP Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaştık. Mal ihracatçılarımıza yönelik destek bütçemizi 17,6 milyar liraya çıkardık. Aile Sosyal Destek Programı ile 1,2 milyondan fazla hanemize ulaştık, ihtiyaçları yerinde gözlemledik, ailelerimizin sıkıntılarını çözüme kavuşturduk. Milli otomobilimiz Togg’un üretiminde 47 bin adetin üstüne çıktık.

Ülkemizin elektrikli araç pazarının lider markası olan Toggumuzu inşallah dünyanın farklı yerlerindeki yollarda da göreceğiz. Ayderimizin eşsiz doğal güzelliklerini muhafaza etmek için devreye aldığımız Ayder Yaylası Koruma ve Yenileme Projesi’ni tamamladık. 81 ilimizdeki 130 DENEYAP teknoloji atölyemizde 35 bin öğrencimizi ücretsiz olarak teknoloji eğitimleriyle buluşturduk. Kırsal kalkınmayı 6 milyar liralık hibeyle destekledik. 42 ilimizde bulunan kırsal kalkınma hibe programımız IPARD’ı 81 vilayetimize yaydık.

Erdoğan, 50 yapay zeka, 60 havacılık ve uzay ile 10 zeka gücü atölyesi kurduklarını belirtti. Yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın üretimini tamamladıklarını aktaran Erdoğan, dünyada haberleşme uydusu üretebilen 11 ülkeden biri olunduğunu vurguladı. Erdoğan, Kamu Merkezi Akaryakıt Taşıt Otomasyon Sistemi’yle yaklaşık 1 milyar lira tasarruf sağlandığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

Kalkınma ajansları aracılığıyla 643 projeye 2,4 milyar lira destek verdik, bölge kalkınma idareleri aracılığıyla 384 projeye 1,8 milyar TL finansman sunduk. 97 ülkenin katılımıyla 142 askeri tatbikat gerçekleştirdik, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gücünü tüm dünyaya gösterdik. 888 bin üreticiye yaklaşık 360 milyar TL tutarında hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Böylece tarımsal üreticilere yönelik 76 milyar TL faiz desteği sağlamış olduk.

Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin 1’inci reaktör türbin tesisi montajını tamamladık. Türkiye’yi dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokmakta kararlıyız. Türkiye Aile Destek Programımız ile 46,5 milyar liralık bir kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Bölgemizin ihracatında çarpan etkisi yapacak, Adana’mız ve Mersinimiz ile Akdeniz Bölgemizin tamamının kalkınmasına katkı sunacak Çukurova Uluslararası Havalimanımızın açılışını gerçekleştirdik. FETÖ’ye karşı 4 bin 902, terör örgütü DEAŞ’a karşı 1399 operasyon icra ettik.”

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Yeniden Refah Partisi’nden AK Parti’ye Geçen Vekil Geçmişini De Sildirdi

Meclis’e Liderliğini Fatih Erbakan’ın yaptığı Yeniden Refah Partisi (YRP) listelerinden giren İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu, seçimden yaklaşık 10 ay sonra istifa ederek Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) katıldı.

Geçtiğimiz 10 ay içinde AK Parti’de çalışmalarını sürdüren Pamukçu, Yeniden Refah Partisi (YRP) milletvekili olduğu dönemde verdiği 3 kanun teklifini geri almak için Meclis Başkanlığına başvurdu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Pamukçu’nun “SGK bünyesinde sosyal sigorta uzmanlığının ihdas edilmesi ve kurumda görev yapan personel ve yöneticilerin mali haklarının iyileştirilmesi”, “Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasına dair teklifin önce Anayasa Komisyonu ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda görüşülmesi” ve “Kamu ve özel sektör işyerlerindeki engelliler için ayrılan kontenjanın artırılması” için verdiği kanun teklifleri Meclis Genel Kurulu’nda okunarak geri alındı. Böylece Pamukçu, Yeniden Refah Partisi milletvekili olduğu dönemdeki geçmişi silmiş oldu.

Öte yandan AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kurultay süreci devam ediyor. İl başkanlığı kongrelerinin başladığı partide İstanbul İl Başkanı da belli oldu. Mevcut il başkanı Osman Nuri Kabaktepe, 8 Şubat’ta gerçekleştirilecek İstanbul İl Kongresinde yeniden başkan adayı olmayacağını açıkladı, bayrağı Abdullah Özdemir’in taşıyacağını duyurdu.

Kongre henüz yapılmadı ancak yeni il başkanı olarak Bağcılar Belediye Başkanı olan Özdemir’in belirlenmesi partide büyük memnuniyet yarattı. Partililer AK Parti döneminde yetişen bir siyasetçi ve bürokrat Özdemir’in “genç, dinamik, vizyoner bir siyasetçi” olduğunu söyledi, bir AK Parti kurmayı, “İstanbul için olabilecek en iyi il başkanı” yorumu yaptı.

Paylaşın

Erdoğan’dan “İkinci Nas Dönemi” Mesajı: Faiz İnecek Ki Enflasyon Da İnsin

Partisinin Bursa İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu, bizim olmazsa olmazımız” dedi ve ekledi:

“(Asgari ücret) İşveren daha fala vermek istiyorsa versin. Biz tabanı belirliyoruz. Elini tutan yok. Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız. İstihdamda bir kayıp gerileme yaşanmasını arzu etmiyoruz.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyonu düşürerek milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bursa Anadolu coğrafyası gibi gönlü geniş bir şehirdir. Bursa’da Balkan, Kafkas şehirlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da kardeşlerimiz huzur içinde güven içinde yaşıyor. Bursa Halep’in, Humus’un da kardeşidir. Şam’ın da kardeşidir. Rabbim Bursa’yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun.

Gençler maşallah bugün çok coşkulu. Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Şehre geldiğimiz andan itibaren bizleri bağrına basan Bursalılara şükranlarımı sunuyorum. İl kongremizin hayırlar getirmesini diliyorum. AK Parti kuruluşundan itibaren sadece bi erdemliler hareketi olarak değil bir vefa çınarı olarak da temayüz etmiştir.

Görev alsın veya almasın bu çatı altında beraber yol yürüdüğümüz tüm kardeşlerimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Önümüzdeki dönemde de çizgimizi koruyacağız.

Yeni isimlerle kadrolarımızı güçlendirirken, yokluk zamanda partimiz için ayakkabısı çamurlanmış, varını yoğunu seferber edenleri hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Bu partiyi bugünlere taşıyanlar o fedakarlık abideleridir. Küsenin kapısını biz gidip çalacağız. Partimizi Bursa’da her alanda hak ettiği yere tekrar taşımak için ne gerekiyorsa tekrar biz yapacağız. Roman kardeşlerimiz; evde oturan ölür, diyor. Bizim de yapmamı gereken işte budur. Evde veya il ilçe binasında oturmayacağız, sürekli sahada olacağı. Gayretleriniz için, samimi çabalarınız için her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.

Bursa doğal güzellikleriyle herkesi kendine meftun eden bir şehirdir. Bursa’mızın iş çevreleriyle bir araya geleceğiz. Bursa sanayisi yurt dışında da göğsümüzü kabartıyor. Bursa’yı her alanda geliştirdik, destekledik.

Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte belirsizlikler daha da arttı. Hayat pahalılığı Bursa’mızı da etkilemiştir. Sabit gelirli vatandaşlarımız bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, zorluğun farkındayız. Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir. Millete karşı dürüst olma, şeffaf olma siyasetidir.

Sırf günü kurtarmak için verilen sonra unutulan sözler siyasete zarar verdi. Hesap kitap yapmadan bol keseden vaat verenler arkalarında hasar bıraktılar. Kendimiz bedel ödesek dahil ülkeye bedel ödettirmeyeceğiz dedik. Siyaset kurumuna güveni yeniden biz tesis ettik.

Ulaştırmada, konutta, enerjide, tarımda, savunma sanayinde Türkiye tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı. Artık dünyada itibarı artan bir Türkiye var. Tüm bu söylediklerimi ve çok daha fazlasını yere sağlam basarak yaptık. Şahsi çıkarlarımız değil, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’nin menfaatini düşünüyoruz.

Ekonomi programımızın temel gayesi milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir. Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Çünkü dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyon tüm kötülüklerin anası konumundadır. Fahiş fiyatlı ürünleri boykot edin. Satılmayan, alıcısı olmayan ürünün kıymeti olmaz.

“Faiz inecek ki enflasyon da insin”

Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu, bizim olmazsa olmazımız.

(Asgari ücret) İşveren daha fala vermek istiyorsa versin. Biz tabanı belirliyoruz. Elini tutan yok. Şayet enflasyon oranında çok ciddi bir sapma olursa tabii ki biz de buna kayıtsız kalmaz, gerekli değerlendirmeleri yaparız. İstihdamda bir kayıp gerileme yaşanmasını arzu etmiyoruz.

Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyonu düşürerek milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü artırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan, CHP’ye Yüklendi; Vatandaştan Sabır İstedi

AK Parti Balıkesir İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Toplumları  çökertmenin, bireyleri hayata küstürmenin, insanları birbirine düşürmenin yolu onları gerçek dünyadan koparıp sahte bir evrene hapsetmekten geçiyor” dedi ve ekledi:

“Halbuki bizim inancımızda umutsuzluk küfürle eşdeğer görülmüştür. Umutlu olmak için yeteri kadar sebebimiz, yeteri kadar malzememiz, yeteri kadar birikimimiz var. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret istiyoruz. Bize destek veren, bize dua eden her bir vatandaşıma teşekkür ediyorum.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Cumhuriyet’in aktardığına göre; Burada bir konuşma yapan önemli Erdoğan’ın hedefinde yine başta CHP olmak üzere muhalefet vardı.

Balıkesir Karesi’de 11 işçinin hayatını kaybettiği mühimmat fabrikasındaki patlamaya değinen Erdoğan, “Olayla ilgili adli ve idari soruşturmalar hemen başladı. Acımız büyük. Acıları tarifsiz olsa da ailelerimiz son derece metanetli davranıyorlar. Patlamanın sebeplerini ortaya çıkarmaya yönelik soruşturma, çok yönlü ve titiz bir şekilde yürütülüyor” dedi. AKP’li Cumhurbaşkanı sözlerinin devamında CHP’ye yüklenerek “Bakıyorsunuz daha cenazeler bile kalkmadan ana muhalefet partisinin genel başkanı son derece talihsiz açıklama yapıyor. Bu ahlaki ve vicdani değildir. Muhalefet Beşiktaş Gayrettepe’de ruhsatı sorunlu eğlence merkezinde can veren 29 işçinin hesabını versin. Bizi vicdan yoksunu siyasetlerine çekmeye çalışmasınlar” diye konuştu.

K”Suriye’de 13 yıldır süren insani kriz ve 61 yıllık Baas zulmü sona erdi” diyen Erdoğan, CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenip şunları söyledi: “Bu zavallı zihniyetin siyasi belasını ‘Baba oğul gibiyiz’ diyerek kefil olduğu en yakınındaki isimler verdi. ‘Baba oğul gibiyiz’ diyenler şimdi ne oldu? Ankara’daki ofisinde ne kapısını çalan var, ne halini hatırını soran ne de ülke gündemine dair fikirlerini merak eden var. Bir köşeye atıldı ve unutuldu. Sosyal medya üzerinden bize sataşarak kendilerini hatırlatmaya çalışıyorlar. Ama ne yapsalar boş, nafile. Tarihin tozlu raflarında silinip gitmekten kurtulamayacaklar. Bay Kemal kusura bakmasın, dostları tarafından atıldığı o kuyudan kendisini biz bile kurtaramayız. Sırtına yediği o paslı hançeri biz bile çıkaramayız.”

Erdoğan, Balıkesir’in de CHP tarafından kazanıldığı 31 Mart yerel seçimlerindeki yenilgi için ise “yol kazası” dedi: “Her ne kadar son mahalli seçimlerde Balıkesir’imizin de aralarında yer aldığı kimi şehirlerde arzu ettiğimiz neticeleri alamasak da bunu bir yok kazası olarak kabul ediyoruz. İnşallah partimiz ve ittifakımız daha uzun yıllar süresince hem Cumhurbaşkanlığında hem Mecliste hem de belediyelerde iktidar olmayı sürdürecektir.

“Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, metanet, gayret istiyoruz”

AKP’li Cumhurbaşkanı konuşmasında, süreklilik kazanan hayat pahalılığı ve derinleşen yoksullukla birlikte asgari ücrete yapılan son derece düşük kalan zama karşı tepkiler devam ederken “sabır” ve “gayret” mesajı vermekten geri durmadı. Erdoğan, “Toplumları çökertmenin, bireyleri hayata küstürmenin, insanları birbirine düşürmenin yolu onları gerçek dünyadan koparıp sahte bir evrene hapsetmekten geçiyor. Halbuki bizim inancımızda umutsuzluk küfürle eşdeğer görülmüştür. Umutlu olmak için yeteri kadar sebebimiz, yeteri kadar malzememiz, yeteri kadar birikimimiz var. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret istiyoruz. Bize destek veren, bize dua eden her bir vatandaşıma teşekkür ediyorum” dedi.

Paylaşın

Erdoğan, Asgari Ücrete İlişkin Soruları Yanıtsız Bıraktı

Partisinin grup toplantısında asgari ücrete ilişkin, “Çalışanları enflasyona ezdirmeme sözüne sadık kaldık” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, grup toplantısı sonrası gazetecilerin asgari ücrete ilişkin sorularını  yanıtsız bıraktı.

Haber Merkezi / Erdoğan, asgari ücret açıklandıktan sonra, “2025 yılında asgari ücret, %30 artışla net 22.104 TL olarak uygulanacaktır. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun” mesajı vermişti.

Asgari ücretin belirlenmesinin ardından AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlenen asgari ücrete ‘ek zam’ yapacağı iddiaları gündeme geldi. İddiaların ardından Erdoğan, partisinin grup toplantısı sonrası gazetecilerin asgari ücrete ilişkin sorularını ise yanıtsız bıraktı.

Öte yandan partisinin grup toplantısında asgari ücrete ilişkin konuşan Erdoğan, “İş asgari ücrete gelince çığırtkanlık yapıyorlar. Asgari ücret net yüzde 30 olarak 22 bin 104 olarak belirlendi. Çalışanları enflasyona ezdirmeme sözüne sadık kaldık. Bugün de CHP Meclis’e gelmeyecekmiş yolları açık olsun” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılı asgari ücretinin 22 bin 104 lira olduğunu açıkladı. Erdoğan, Işıkhan’ın duyurusu ile eş zamanlı olarak sosyal medya hesabından bir paylaşımı yaptı. Erdoğan, “2025 yılında asgari ücret, %30 artışla net 22.104 TL olarak uygulanacaktır. Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.” mesajı verdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’ın ücreti açıkladığı toplantıya işçi örgütü temsilcileri katılmadı. TÜRK-İŞ sosyal medya hesabından ücret açıklaması öncesi yapılan paylaşımda, belirledikleri artışın teklif edilmemesi durumunda “masada yer alınmaması” kararının alındığı duyuruldu.

TÜRK-İŞ, asgari ücretin 29 bin 583 lira olmasını talep ediyordu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yedi milyonu aşkın insan asgari ücret alıyor.

DİSK-AR Asgari Ücret Araştırması 2025 raporuna göre, asgari ücretin Temmuz 2024’te yeniden artırılmaması nedeniyle asgari ücretin alım gücü, enflasyon karşısında ciddi biçimde eridi. Hesaplamalara göre, 2024 yılında asgari ücretlinin alım gücü kaybı 55 bin TL’ye yakın oldu.

Açlık ve yoksulluk sınırı

Türk İş’e göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 20 bin 561 lira. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 66 bin 976 lira. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26 bin 712 lira.

DİSK’e göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 860 lira, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 72 bin 156 lira. Tek başına yaşayan bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 33 bin 634 lira.

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) “İstanbul’da Yaşam Maliyeti” araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin ortalama yaşam maliyeti kasım ayında bir önceki aya göre, 2 bin 308 lira aratarak 73 bin 739 lira oldu.

Paylaşın

Erdoğan’dan “Ekonomi” Açıklaması: Çarklar Dönüyor

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Çarklar dönüyor, büyümemiz 17 çeyrektir devam ediyor. Enflasyon düşüyor, ihracat yükseliyor, cari açık düşüyor, sanayide çarklar dönüyor, turizm rekora koşuyor. İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak” dedi ve ekledi:

“Veriler ekonominin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. Biraz sabırla çok daha iyi neticeler göreceğiz. Popülizme düşmeden süreci yöneteceğiz.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içerisindeyiz. Cumhur İttifakı olarak dayanışmamız devam ediyor. Kongre maratonumuz sürüyor. Kongrelerdeki heyecanı gördükçe Allah’a, şahsıma böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamd ediyorum” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Aziz milletim değerli milletvekili arkadaşlarım kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Tüm vatandaşlarıma yol ve dava arkadaşlarıma selamlarımı sevgilerimi gönderiyorum. 13 yıllık mücadelenin ardından muazzam bir zafere imza atan Suriyeli kardeşlerimi de hürmetle selamlıyorum. Zaferleri hayırlı mübarek olsun.

Balıkesir’de hayatını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Patlamayla ilgili tahkikat başlatıldı. Bir kez daha geçmiş olsun. Kazakistan’da düşen uçakla ilgili de dost iki ülkeye taziye dileklerimi iletiyorum. Balıkesir’de bir öğrenci minibüsünün geçişi ve öğrencilerin yolun karşısına geçtiği sırada yaşanan kazada da maalesef yoğun bakımda olanlar var. 20 küsur öğrencinin tedavisi sürüyor. Kendilerine Allah’tan şifa diliyorum.

2025 yılı bütçesinin ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlı olmasını da temenni ediyorum. Cumhur İttifakı’mızın güçlenerek yoluna devam etmesinden dolayı bahtiyarım.

“CHP’nin ülkeye dair hiçbir vizyonu yok”

CHP’nin ülkeye dair hiçbir vizyonu yok. Bunların amacı şahsi iktidarlarını korumaktır. Borçları ödemek, sözleri tutmak gibi huyları yok. SGK’ya olan prim borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Kusura bakmayın,emeklinin, memurun, işçinin, öksüzün hakkını size konserlerde şarap turlarında yedirtmeyiz.

Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarını tamamladı. Asgari ücret tutarını 22 bin 104 TL olarak belirledik. Yeni asgari ücret hayırlı olsun. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözüne bir kez daha sadık kaldık. Asgari ücret son artışla birlikte 628 dolara çıkmış oldu. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Duydum ki CHP bugün Meclis’e gelmeyecekmiş, yolları açık olsun.

Çarklar dönüyor, büyümemiz 17 çeyrektir devam ediyor. Enflasyon düşüyor, ihracat yükseliyor, cari açık düşüyor, sanayide çarklar dönüyor, turizm rekora koşuyor. İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak. Veriler ekonominin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. Biraz sabırla çok daha iyi neticeler göreceğiz. Popülizme düşmeden süreci yöneteceğiz.

Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içerisindeyiz. Cumhur İttifakı olarak dayanışmamız devam ediyor. Kongre maratonumuz sürüyor. Kongrelerdeki heyecanı gördükçe Allah’a, şahsıma böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamd ediyorum.

Kürtlerle olan ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız. Terörsüz Türkiye hedefimizi, devletimizin uhdesinde bulunan tüm araçları kullanarak, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz.

Bize sığınanı zalime teslim etmedik. Zalim karşısında mazlumun yanında olduk. Baas özentisi muhalefet vicdan ve akıl tutulması yaşıyor. CHP’nin ırkçı nefretini unutmayız. Milletimiz ensar bilinci ile davrandı. Medeni dünyanın veremediği insanlık sınavını Türk milleti olarak biz vermeyi başardık.

Suriye halkının derin acılarla verdiği mücadele Şam’ın özgürleşmesiyle zafere ulaşmıştır. Esed korkağı en yakınındakileri bile satarak cibiliyetine yakışır şekilde Suriye’den kaçmıştır. Suriye’de artık yeni bir sayfa açılmıştır. Uluslararası toplumun desteği olmadan savaş yorgunu Suriye’nin yükün altından kalkması mümkün değildir.

MİT Başkanımızı ve Dışişleri Bakanımızı Şam’a gönderdik. Büyükelçiliğimizi hemen faaliyete geçirdik. Yakında Halep Başkonsolosluğu’nu da hizmete açıyoruz. Suriye’nin kendini toparlaması için yeni yönetime katkı sunacağız. İhtiyaç olan her alanda Suriye’ye destek vereceğiz.

Terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız. Bölücü caniler ya silahlara veda edecekler ya da silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömülecekler. Terör örgütünü ortadan kaldıracağız. Terör örgütü ve destekçilerinin nasıl bir hesabı varsa elbette bizim de bir hesabımız var.

Belli bir süre giriş çıkışlara izin vereceğiz. Yaza doğru okullar tatil olunca sınır kapılarındaki yoğunluk artacaktır. Suriye’ye dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz.”

Paylaşın

Erdoğan’dan Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Mesajı

Kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan, “Mayıs ayında başlayan dezenflasyon süreci inşallah 2025 yılında ivmelenerek devam edecek. Enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle: “Dün Muğla’da hastaneye çarparak düşen ambulans helikopterde vefat eden 2 pilot, 2 hekim ve 1 sağlık personelimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Dün Sarıkamış Harekatı’nın 110. yıldönümüydü. Aralarında merhum büyük dedemin de olduğu Sarıkamış şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

2024 yılının son kabine toplantısını biraz önce gerçekleştirdik. Dış politika, ekonomi, sanayi ve teknoloji, göçün iradesine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla son 2 haftayı etraflıca değerlendirdiler, talimatlarımızı aldılar.

Bir taraftan yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif şekilde sorguluyor, gelecek yıla dair yol haritalarımızı tekemmül ettiriyoruz. Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık, çıtayı daima yukarıya taşıdık. Partimizin 23. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 7. Türkiye Yüzyılı’nın 2. bütçesini Gazi Meclisimizin takdirine sunmuştuk. Tekliflerimiz Cumartesi günü genel kurulda 317 evet oyuyla kabul edildi. 2025 bütçesinin hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

2025 bütçesinin en temel vasfı ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen, yatırımları, ekonomik istikrarı, sosyal refahı önceleyen bütçe olmasıdır. 2025 yılı bütçesine halkın bütçesi değil diyenlere şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında başlayan dezenflasyon süreci inşallah 2025 yılında ivmelenerek devam edecek. Enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız.

Deprem turistleri ne yaparsa yapsın en son hak sahibi vatandaşımız da güvenli yuvasına ve ticarethanesine kavuşana kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Tüm bütçelerde sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye özel önem verdik. Halkın kaynaklarını halkımızın tamamı için kullandık. 2025 yılında da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı gözetmeyi sürdüreceğiz. 651 milyar lira sosyal yardımlar için ayırdığımız kaynaktır.

2024 yılında vatandaşlarımızın her 100 liralık doğalgaz faturasının 65 lirasını, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını biz üstlendik. Suya yüzde 100’ün üzerinde zam yapanlar özellikle bu söylediklerimizi mahcubiyetle not etmelidir. Diğer başlıklarda da vatandaş odaklı anlayışla bütçemizi şekillendirdik. İstihdama ve üretime 2,6 trilyondan fazla kaynak aktardık. 2025 yılı boyunca çifçti, esnaf, sanayici, ihracatçımıza desteklerimizi sürdüreceğiz.

22 yıl durduğumuz yer bellidir. Biz kaderini ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleştirmiş bir hükümetiz. Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktığımız yolda 22 yıldır sendelemeden yürüyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizde en ufak değişiklik olmayacak.

Dünyayı takip eden, gelişmeleri doğru okuyan ülkeye ve millete ufuk çizen, sözünün ağırlığı olan muhalefet henüz ülkemizde neşvü nema bulmadı. Muhalefet maalesef 2025 bütçesi görüşmelerinde de katkı sunmak, yapıcı eleştiri yerine görüşmeleri sabote etmek, kışkırtmak, tüm süreci terörize etmeyi tercih etmiştir. Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, ucuz polemikler, provakasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedik.

Yıllar geçiyor, liderlik koltuğunda oturanlar değişiyor ana muhalefetin siyaset tarzında zerre miskal tekamül etmiyor. AK Parti Grubumuz ile Cumhur İttifakı ortağımız MHP grubuna, MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’ye bütçe görüşmelerinde dirayetli duruşlarına şükranlarımı sunuyorum.

Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Şimdiye kadar en yüksek seviyeyi gördü. İstihdam tarafı da oldukça iyi gidiyor. Son 1 senede istihdam 1 milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8’e düştü. 2025 yılında da Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha çok göreceğiz.

Son kabine toplantımızdan bu yana özellikle dış politikada oldukça yoğun gündemle çalışmalarımızı sürdürdük. Büyükelçiler konferansımızın 15.cisini külliyemizde başarıyla gerçekleştirdik. Düzenlenen Kardeşliğin Yüzü etkinliğinde Gazze ve Suriyeli çocuklarla bir araya geldik.

Somali Cumhurbaşkanı ve Etiyopya Başbakanını ülkemizde misafir ettik. Her iki lider ve heyetleriyle 7 saaati aşan uzun görüşmemiz oldu. 8 ay önce başlattığımız Ankara sürecinde kritik bir eşiği daha aşmış bulunuyoruz. Ankara bildirisiyle atılan tarihi adımın Afrika boynuzunda kalıcı barış, sukunet ve istikrarın tesisine yardımcı olacağına inanıyoruz.

“Yaşanan her sıkıntının, iletilen her serzenişin farkındayız”

2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmiştik. Bu sene boyunca Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde emeklilerimize yönelik birçok proje hayata geçirildi. 16 Aralık’ta Türkiye Yüzyılı’nın emektarlarıyla bir araya geldik hem kendilerine teşekkür ettik hem de hasbıhal ettik. Emeklilerimiz konusunda bugüne kadar asla umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda bol keseden söz verip, göreve gelince sözünü unutanlardan değiliz. Yaşanan her sıkıntının, iletilen her serzenişin farkındayız.

Katar emiri Şeyh Temim kardeşimin ülkemizi ziyaretinde başta Suriye’deki güncel meseleler olmak üzere pekçok konuyu ele aldık. 13 yıllık savaşın ardından Suriye’nin yaralarını sarma, devleti ve toplumuyla tekrar ayağa kalkma gayretlerine destek vereceğiz. AB Birliği Komisyonu Başkanı ile görüşmemiz oldukça verimliydi. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik perspektifini güçlendirecek yeni vizyona ihtiyaç duyulduğunu kendilerine ilettim. AB ile bölgesel konularda yakın temas halinde olacağız.

Mısır Cumhurbaşkanı sayın Sisi’nin davetine icabetle Kahire’deydik. 1997 yılında merhum Erbakan hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 üç kıtada temsil edilen ve 1 milyarı aşan nüfusuyla sağlam adımlarıyla yoluna devam ediyor. Zirve kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı sayın Sisi’nin yanısıra katılımcı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerimiz oldu.

Türkiye ile Mısır arasında gelişen samimi diyaloğun olumlu etkisini ticaret ve diplomasi olmak üzere birçok alanda görüyoruz. Bundan sonra da Mısır makamlarıyla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz. Son 2 haftada bizzat katıldığımız Sakarya, Kocaeli, Erzurum, Mardin ve Muğla başta olmak üzere il kongrelerimizde görev alan tüm yol arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Nöbeti devreden arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasıyla birlikte Suriye’de yepyeni dönem başladı. Suriye’nin komşusu ve kardeşi olarak yeni süreci en iyi okuyan, tahlil ve tetkik eden ülke konumundayız. Suriye krizinin ilk anından itibaren tarihin hep doğru tarafında yer aldık.

Bugün sadece Suriye halkının değil Türkiye’nin adını duyunca gözleri parlayan 100 milyonlarca kardeşimizin yüzüne de vakarla bakabiliyoruz. Bu süreçte en ağır imtihanımız 14-28 Mayıs seçimleri dönemerinde alçakça kampanyaya karşı göğsümüzü siper etmek olmuştur. Esas meselenin herşeyden önce gönül kazanmak olduğunu bir kez daha gördük.

Yeni yönetimde görev alan isimleri hepimiz gururla anarak takip ediyoruz. Türkiye’de eğitim almış, milletimizle gönül bağı olan kardeşlerimizi arkadaşlarımızı yönetimde görünce rabbimize şükrediyoruz. Suriye devrimin lideri Ahmet eş-Şara ile yakın temas halindeyiz. Dün Dışişleri Bakanımız Şam’daydı. İnşallah ziyaretlerimiz bundan sonra da artarak devam edecek. Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi kazanması, başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz. En zor günler Allah’ın izniyle artık geride kalmıştır.

61 yıllık Baas karanlığına son veren Suriyeli kardeşlerimizin el ve gönül birliği içinde ülkelerini yeniden ayağa kaldıracakarına eminim. Suriye’nin komşularının da şu önemli hakikati gördükleri kanaatindeyim; istikrarlı Suriye tüm bölge için istikrar ve güven kaynağıdır.

Yeni yönetim verdiği mutedil mesajları çok değerli ve anlamlı buluyoruz. İsrail’in artan saldırganlığının gerisinde Suriye’deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor. İsrail er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir, buna mecbur kalacaktır. Elinde 50 bin masumun kanı olan Netanyahu’nun tuttuğu yol yol değildir. İsrail’de şayet bir devlet aklı varsa bunu ne kadar erken idrak ederlerse o kadar iyi olacaktır.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının altında korunması Türkiye’nin değişmez çizgisidir. Bundan geri adım atmayacağız. Suriye’nin ve bölgemizin geleceğine DEAŞ ve PKK dair hiçbir terör yapılarına yer yoktur. Ya kendilerini tasfiye edecekler ya da tasfiye edilecekler. Kendileri dışında hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkaracağız. Suriye’de bölücü terör örgütüne yönelik nokta operasyonlarımızı bir cerrah hassasiyetle sivillere zarar vermeden sürdüreceğiz. Suriye yönetimin bu konudaki kararlılığını memnuniyetle karşılıyoruz.

Batılı ülkelerin bu canilerden desteğini yavaş yavaş kestiğini görüyoruz. PKK’lı caniler çin çember daralıyor, yolun sonu görülüyor. Kendilerini bekleyen acı akıbetten kaçamayacaklardır. 40 yıldır kanımızı emen bu beladan Allah’ın izniyle kurtulacağız. Terör duvarını yıktıktan sonra Türkler, Araplar, Kürtler olarak büyük kucaklaşmaya imza atacağız.

Bu güzel günlerin şafağı artık sökmeye başlamıştır. Bugünümüz nasıl dünden daha iyiyse yarınlarımız da bugünden çok daha güzel olacaktır. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.”

Paylaşın

İBB Başkanı Cemil Tugay’dan “AK Parti’ye Katılacak” İddiasına Yalanlama

AK Parti’ye katılacağı iddiasına yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Cemil Tugay, “Bugüne kadar her türlü iftirayı attılar da bu kadar saçma sapanına ilk defa denk geldim” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay,  AK Parti’ye katılacağı iddiasına yanıt verdi. Tugay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bugüne kadar her türlü iftirayı attılar da bu kadar saçma sapanına ilk defa denk geldim” dedi.

Başkan Tugay paylaşımını şöyle sürdürdü: “Böyle bir şeyi ortaya atanın da, akılları sıra algı yapmaya çalışanların da aklına şaşarım. Dün olduğu gibi bugün de yarın da Cumhuriyet Halk Partimizin altı oku ışığı altında, Cumhuriyet değerlerini, demokrasiyi, adaleti, laikliği son nefesime kadar savunmaya devam edeceğim. Döneklik başkalarına, onurla mücadeleye devam etmek bize..”

Cemil Tugay, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Karşıyaka Belediye Başkanlığı için CHP’den aday oldu; seçimi yüzde 70,85’lik bir oranla kazandı. Tugay, 29 Ocak 2024 tarihinde yerel seçimlerde CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu ve seçimi kazandı. Cemil Tugay, 5 Nisan 2024’te mazbatasını alarak göreve başladı.

Paylaşın

AK Parti Ve MHP, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Revizyona Hazırlanıyor

AK Parti ve MHP, Cumhurbaşkanlığı sisteminden vazgeçmiyor ama yeni anayasa ile sistemde bir revizyon yapılabileceğini söylüyor. Bu revizyonlardan biri cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının netleştirilmesine dair.

Altılı Masa sürecinde muhalefetin seçim kazanıldığı taktirde yedi cumhurbaşkanı yardımcısı atanması planı yaptığını hatırlatan AK Partililer, “Altılı Masa bize cumhurbaşkanı yardımcısı sayısına sınır getirilmesi gerektiğini gösterdi. İstikrarlı bir yönetim yapısı için bunu düzenlemek, sayıyı netleştirmek gerekli” diyor.

Bir revizyon önerisi de bakanlarla ilgili geldi. Mevcut sistemde Meclis’ten bakan ataması yapıldığında milletvekilleri istifa etmek zorunda. İstifa eden milletvekili bakanlık görevinden ayrıldığında da milletvekilliğine geri dönemiyor. AK Partili yetkililer yapılacak bir düzenleme ile Meclis’ten bakanlığa atanan milletvekillerine dönem içinde tekrar dönüş imkanı verilebileceğini kaydediyor.

Değişiklik beklenen üçüncü başlık ise erken seçim düzenlemesine dair. Muhalefet de iktidar partisi yetkilileri erken seçim için de Meclis’in bu yetkisinin nasıl bir zaman dilimi içinde kullanılabileceğinin netleşmesi gerektiğini söylüyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; AK Parti ve MHP’nin yeni anayasa çağrısı için 2025 yılı başında harekete geçilmesi bekleniyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un bu kapsamda siyasi partilere yeniden anayasa ziyaretleri yapması sürpriz olmayacak. AK Partililer muhalefetin mesafeli yaklaştığı yeni anayasa için, “Bu çalışma birbirimizle konuşmak için çok iyi bir zemin. Anayasayı yapamazsak bile oturup konuşabilmeliyiz, bunun bize de topluma da çok büyük faydası olur” diyor.

AK Parti ve MHP, Cumhurbaşkanlığı sisteminden vazgeçmiyor ama yeni anayasa ile sistemde bir revizyon yapılabileceğini söylüyor. Bu revizyonlardan biri cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının netleştirilmesine dair. Altılı Masa sürecinde muhalefetin seçim kazanıldığı taktirde yedi cumhurbaşkanı yardımcısı atanması planı yaptığını hatırlatan AK Partililer, “Altılı Masa bize cumhurbaşkanı yardımcısı sayısına sınır getirilmesi gerektiğini gösterdi. İstikrarlı bir yönetim yapısı için bunu düzenlemek, sayıyı netleştirmek gerekli” diyor.

Bir revizyon önerisi de bakanlarla ilgili geldi. Mevcut sistemde Meclis’ten bakan ataması yapıldığında milletvekilleri istifa etmek zorunda. İstifa eden milletvekili bakanlık görevinden ayrıldığında da milletvekilliğine geri dönemiyor. AK Partili yetkililer yapılacak bir düzenleme ile Meclis’ten bakanlığa atanan milletvekillerine dönem içinde tekrar dönüş imkanı verilebileceğini kaydediyor.

Değişiklik beklenen üçüncü başlık ise erken seçim düzenlemesine dair… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mevcut anayasaya göre iki dönem olan görev süresini 2028 yılında tamamlayacak. Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için iki yol var. Birincisi Anayasada cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili değişiklik yapmak, ikincisi ise Meclis’in erken seçim kararı alması. Anayasaya göre Meclis’te 360 oyla erken seçim kararı alınabiliyor. Bunun takvimiyle ilgili ise bir sınırlama bulunmuyor.

2028 yılının mayıs ayında yapılması gereken seçimi Meclis kararıyla bir yıl öne çekmek de 1 ay öne çekmek de mümkün. Her iki durumda da erken seçim gerçekleşmiş oluyor. Ancak bu durum eleştiri konusu. Örneğin “genel seçimlere 1 yıl kala ara seçim yapılamaz” hükmü var. Muhalefet de iktidar partisi yetkilileri de erken seçim için de Meclis’in bu yetkisinin nasıl bir zaman dilimi içinde kullanılabileceğinin netleşmesi gerektiğini söylüyor.

Paylaşın

Erdoğan’dan” Yeni Anayasa” Açıklaması: İlk 4 Madde İle Tartışmamız Yok

Erdoğan, muhalefetin yeni anayasa çağrısına olumlu yanıt vermemesine ilişkin, “Mızıkçılık yaparak, kaçarak, işi yokuşa sürerek, bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, itiraz etmek midir? Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı, özgürlükçü anayasa ihtiyacımız var.” dedi ve ekledi:

“Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır. Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk 4 madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. En yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28. dönemde, Meclis’in kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz. Böylece evlatlarımıza daha özgür, müreffeh, güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’da bir otelde STK temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:

“Seçim kazanmak, seçimden birinci çıkmak elbette önemlidir. Ama aslolan milletin gönlünü kazanmak, hayır duasına mazhar olabilmektir. Bize oy versin ya da vermesin kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden tüm Türkiye’ye hizmet etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur. Kimseyi inancından, tercihinden, meşrebinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim öz be öz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. Hep söylüyorum, 85 milyonluk devasa büyük aileyiz. Vatanımız, bayrağımız, İstiklal Marşımız, mazimiz, istikbalimiz birdir. Allah’ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.

Bu ülkenin yakın geçmişinde gerçekten büyük acılar yaşandı. Milletin tercihleri yok sayıldı. Milli iradeye darbe vuruldu. Gençlerimizi sokak olaylarında kurban verdik. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koçyiğit ömrünün baharında iken toprağa düştü. Maraş ve Çorum olaylarında insanımızı birbirine kırdırdılar. Sermayenin renklere ayrıldığı, baskıların, tehditlerin, zorbalıkları ayyuka çıktığı, insanların fişlendiği olağanüstü dönemler yaşandı. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta terör örgütünün diğer tarafta dikta heveslisi bir avuç kibir abidesinin olduğu cendereye sıkıştırıldı. Kılık kıyafetinden, dış görünüşünden dolayı insanlarımız hakarete maruz kaldı.

Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız asırlardan süzülüp gelen kültürlerini tam yaşayamıyor, kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kızlarımızın en temel hakları eğitim, çalışma hakları keyfi sebeplerle gasp edilmiş, kısıtlanmıştı. Kerameti kendinden menkul seçkinler mutlu hayat sürerken, toplumun kahir ekseriyeti ya yasaklarla ya da yokluk ve yoksullukla boğuşuyordu. Daha bunun gibi sayısız zorluk, sınamayla karşılaştık. Allah’a hamdolsun bunların neredeyse tamamını artık geride bıraktık.

Krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği Türkiye’yi son 22 yılda tekrar ayağa kaldırdık. 2002’de 230 milyar dolar ekonomik büyüklüğü olan ülkemizi geçen sene 1 trilyon 130 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşturduk. Milli gelirimizin yıl sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, 261 milyar doların üzerine çıkardık. Ayrıca bizden önce hayal dahi edilemeyen nice önemli reformu, hak ve özgürlük hamlesini, sabırla, azimle ve kararlılıkla hayata geçirdik. Türkiye’yi güven ve istikrarla uyum içinde en önemlisi de birlik, beraberlik, kardeşlik içinde hamdolsun bugünlere getirdik.

Elini vicdanına koyan herkes geçmişin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’si arasındaki devasa farkı görüyor ve kabul ediyor. Yapılanları objektif olarak değerlendiren her bir insanımızın ülkemizin 22 yıldır kat ettiği büyük mesafeyi tasdik ve takdir ediyor. Ekonomide, diplomaside, ticarette, turizmde, savunmada, sağlıkta hasılı aklınıza gelebilecek her alanda gerçekten hiç umulmadık başarılara imza attık.

Şurası da bir gerçek: Hayatın dinamizmi içerisinde beklentiler ve talepler de dönüşmektedir. Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Siyasetin görevi sorulara ve sorunlara makul cevaplar üretmek, halktaki değişim iradesini doğru enstrümanlarla yönetmektir. Şunu da gözden ırak tutmamalıyız: Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmek çok daha çetrefillidir. Bunun için Türkiye’nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz. Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi gündem kaygımızdan değil tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz.

“Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok kalmış bir ihtiyaçtır”

Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki, bırakın çözümün parçası olmayı sorunun katlanarak katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor. Anayasa dahil ülkenin herhangi meselesinde önerileri var mı? Yok. İstemezükten başka lügatlarında kelime var mı? O da yok. Böyle gitsin. ‘Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın’ modunda son derece konforlu alanda siyasetçilik oynuyorlar. Allah aşkına böyle siyaset olur mu? Mızıkçılık yaparak, kaçarak, işi yokuşa sürerek, bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, itiraz etmek midir? Muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı, özgürlükçü anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır.

Meclisimizdeki partilerin çoğunun ilk 4 madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. En yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28. dönemde, Meclis’in kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümit ve arzu ediyoruz. Böylece evlatlarımıza daha özgür, müreffeh, güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız. Bu süreçte Muğla’nın iş dünyasıyla, sivil toplumuyla, kanaat önderleriyle bizim yanımızda olması çok önemlidir.

Bütün avantajlarına rağmen Muğla yerel yönetimler boyutunda maalesef hak ettiği ilgiyi görmüyor. Muhalefetin siyasi meselelerdeki lakayt tavrı, yönettikleri şehirlerdeki yerel yönetimlerle ilgili konulara da sirayet ediyor. Sorun çözmek, milletin sıkıntılarını ortadan kaldırmak gibi bir dertleri yok. Polemik ve mazeret üretmeye harcadıkları enerjiyi şehirlerine hizmet etmeye ayırsalar inanın şehirlerimiz çok farklı bir yerde olurdu. Ama bu konuda herhangi bir değişim işareti göremiyoruz.

Bakınız her yıl Muğla ve Bodrum yaklaşık 1,5 milyon misafir ağırlıyor. Ülkemizin turizmdeki hedefleri büyüdükçe buralara gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı doğal olarak artıyor. Turizmde 2024 yılı hedefimiz 60 milyon ziyaretçi. Biz turizmde gaza basarken yerel yönetimler tarafında bir atalet; hatta sabotaja varan bir duyarsızlık görüyoruz. Turizmden ekonomik olarak ciddi gelir elde ediyorlar ama iş altyapı ve  üstyapı adımlarına gelince hiçbir adım atmıyorlar.

Örneğin Bodrum başta olmak üzere Muğla’nın birçok ilçesinde içme suyu sıkıntısı çekiliyor. Bu asırda bu zamanda! Ancak görevi içme suyu sorununu çözmek olanlar sorunu görmezden, duymazdan geliyorlar. İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış kardeşiniz olarak,  üstelik de çöp, çukur, çamur, susuzluk bunları yaşayan bir İstanbul devralmıştım. Orada bütün bu sorunları 1 yıl içerisinde sildik, süpürdük. Şimdi aynı durum maalesef Muğla’da var mı, var.

Kirlilik sebebiyle neredeyse canlının yaşamadığı İzmir Körfezi’nde için de aynı şeyler geçerli. Orada da İzmir’e hizmet etmemeyi hayat tarzı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan garip bir zihniyet var. Eser ve hizmet siyasetiyle temayüz etmek yerine korkuları körükleyerek, ideolojik belediyecilik yaparak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar.

Su sorununu çözmek DSİ’nin görevi değildir. Su sorununu çözmek büyükşehirlerde, büyükşehir belediyelerinin görevidir. Sorunu ben yaşadığım için söylüyorum. İstanbul’u susuzluktan aldık ve kısa zaman içerisinde de sorunu çözdük. Şimdi CHP’nin büyükşehir belediyelerine bakın. Acaba bu sorunları çözdüler mi, çözüyorlar mı, böyle bir dertleri var mı? Muğla büyükşehir. Büyükşehirde su sorunu niçin çözülmez? Aynı durum Van’da vardı. Van’da da Veysel Bey bakan olduğu zaman baktık ki Van maalesef su sorununu çözemiyor. O zaman Veysel Bey’e dedim ki ‘Burada yaşayanlar bizim insanımız, yatırımı yap ve Van’ın su sorununu DSİ ile çözelim’. Van’ın su sorununu biz o zaman DSİ ile çözdük.

Muğla’nın, Bodrum’un içme suyu sorununu çözmek için kolları sıvadık. Yatırım programına aldığımız projemiz ile Muğla il merkezinin içme suyu ihtiyacını inşallah karşılayacağız. Toplam 7,6 milyar lira maliyeti olan proje ile yıllık 7,32 milyon metreküp içme suyu depolama, günlük 45 bin metreküp kapasiteli arıtma tesisi ve 12,3 kilometresi tünel olan toplam 80 kilometrelik isale hattını devreye alacağız. Bodrum Barajı’nın proje çalışmalarını da seneye başlatıyoruz. Bodrum’un kanayan yarasına inşallah merhem olacağız.

Bodrum-Yalıkavak yolunun kalan 7 kilometresinin ihalesini yaptık, çalışmalara başladık. inşallah seneye onu da bitiriyoruz. 69 kilometre uzunluğundaki Söğüt-Seydikemer yolunun 21 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladık. 51 kilometrelik Seydikemer-Kalkan yolunun 12 kilometresini tamamladık, kalan kısmı ile çalışmalarımız sürüyor. Marmaris-Datça yolunun 50 kilometresini bitirdik. Kalan 18 kilometre içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçeleriyle birlikte tüm Muğla’yı muhalefetin beceriksizliğine mahkum etmeyeceğiz.”

Paylaşın