AK Parti’de ‘Mahmut Özer’ Krizi

AK Parti’nin Ankara Kızılcahamam kampında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile milletvekilleri arasında “üslup” tartışmasının yaşandığı öğrenildi. AK Parti’nin “30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla yapıldı.

Tüm AK Parti teşkilatının katıldığı toplantıda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de sunum yaptı.

“Yozlaşma” eleştirisi

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, Özer’in sunumunun ardından söz alan AK Partili milletvekilleri, eğitim sistemiyle ilgili eleştirilerini iletti. Ancak bu eleştiriler sonrasında Özer’in yanıt verirken kullandığı üslup AK Partili vekilleri kızdırdı. Bazı milletvekilleri, “toplumda ahlak yozlaşmasının yaşandığı, bu yozlaşmanın çocuk ve gençler üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu” savunarak Özer’e, “Acaba müfredata ahlak ve adap ile ilgili ders mi konulsa” önerisini getirdi.

Ancak Özer’in bu soruya, “Müfredata cari açık dersi konulunca cari açık da kapanmıyor” şeklinde yanıt verdiği ve bu sözler üzerine bazı vekillerinin “salonu terk ettiği, bazılarının da söz alarak, Özer’in üslubuna tepki gösterdiği” kaydedildi. AK Partili vekillerin, “üslup tepkisi” ise AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un da Bakan Özer’i “uyardığı” kaydedildi.

“Atanmış seçilmiş” gerginliği

AK Parti içinde “atanmışlar-seçilmişler” tartışması yaşandığı belirtildi. Bazı milletvekillerinin, “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte dışarıdan atanan bakanlarla milletvekilleri arasında yeterli iletişimin sağlanamaması” nedeniyle parti yönetimine de “tepki gösterdiği” ileri sürüldü.

Milletvekillerinin, parti yönetimine, “Seçim bölgelerimizde halka yoğun temas halindeyiz. Cumhurbaşkanımız da bölgemizde, halkla bir arada olmamız gerektiğini söylüyor. Sahada vatandaşlardan gelen pek çok talep ve şikâyetler oluyor. Bunları bakanlara iletmek ve çözüm yolu aramak isterken bazı bakanlıkların kapılarının bizlere kapalı olduğunu, görüşme taleplerimize çoğu kez cevap dahi verilmediğini görmek, bizleri üzüyor” şeklinde sitemde bulundukları ifade edildi.

Paylaşın

Erdoğan’ın Kampta Kurmaylarıyla Yaptığı Konuşma Sızdı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu Kızılcahamam’da yapılan AK Parti’nin istişare toplantısında bazı milletvekilleri ile baş başa, bazı milletvekilleri ile de gruplar halinde görüşmeler yaptı.

Türkiye gazetesinin haberine göre Erdoğan, bu görüşmelerde milletvekillerine 2023 seçimlerine yönelik uyarılarda bulundu. Erdoğan’ın verdiği mesajlardan bazı önemli başlıklar şöyle:

“Bu seçimleri de alacağız”

“Siz bakmayın 6’lı masanın ‘şöyleymiş böyleymiş’ dediğine, sosyal medyada yazılan çizilenlere. Bu ülkeyi yönetmek o kadar kolay değil. Kuraklık oldu, ardından salgın, sonra Rusya-Ukrayna krizi. Bütün bunlara rağmen biz yatırımlara devam ettik, çarklar döndü. Evet, dar gelirliler sıkıntıda, bunu inkar edecek değiliz. Ama bu kesimlerle ilgili de gereken adımlar atılacak. Sosyal medyada olup bitenlerle moralinizi bozmayın. Bizim için milletin ne dediği önemli. Biz sosyal medyaya bakmayız. Ben daha önce de söylüyordum ‘Twitter cıvıtır’ diye. Ben sosyal medyaya böyle bakıyorum. Biz sahaya bakarız. Sosyal medya ile iktidar olunmaz, sahada çalışarak seçim alınır. Rahat olun. Bu seçimleri de alacağız. Biz çok çalışacağız. Gayret edeceğiz. Biz iyi görünüyoruz, iyi durumdayız.

“Biz çok güçlü bir teşkilatız. 12 milyon üyemiz var”

6’lı masaya bakın daha adayları yok. Bu masanın altı var, sağı var, solu var. Ne yaptıkları belli değil. Bizim seçimlerle ilgili bir sıkıntımız yok. Biz kimseyi kırmadan dökmeden, dar gelirli grupları da rahatlatarak, çalışacağız seçimi alacağız. Siz de sahada rahat olun. Bir sıkıntımız yok. CHP’li belediyelerin yaptıklarını gördünüz. Bir tek musluk açtılar. Çuvalladılar. Teşkilat çalışmalarına daha fazla ağırlık vereceğiz. Biz çok güçlü bir teşkilatız. 12 milyon üyemiz var. Bunların her biri birer oy getirseler 24 milyon oy eder.

Çiftçilerin gübre problemine yönelik yeni bazı adımlar atıyoruz. Problemi çözüyoruz. Bir takım yatırımcılarla görüştüm. Bu alanda gerekli yatırımlar yapılacak. Bu konu Türkiye’nin gündeminden çıkacak. Fındık fiyatını geçen yıl temmuzda açıklamıştı. Bu yıl da aynı dönemde açıklarız. Milleti mağdur etmeyecek bir fiyat açıklayacağız.

“Daha öncekiler nasıl döndüyse öyle döneceklerdir”

Biz sığınmacılarla ilgili olarak muhalefetten farklı düşünüyoruz. Zorla geri gönderme, baskı ile götürme olmaz. Ukrayna-Rusya krizi nedeniyle Polonya’da şu anda 3,5 milyon Ukraynalı var. Hiç duydunuz mu Polonya’da muhalefetin eleştirisini? Biz sınırda güvenlik koridorunu genişlettikçe, onlar da ülkelerine dönecektir eninde sonunda. Daha öncekiler nasıl döndüyse öyle döneceklerdir.”

Paylaşın

AK Parti’nin Sandık Hesabı: Önce ‘Bahar Havası’ Sonra Seçim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında, tüm memurların ek göstergelerinde 600 puanlık artış yaptıklarını söyledi. Polis, hemşire, din görevlisi ve öğretmenlere ise 1. dereceye gelmiş olma şartıyla 3 bin 600 ek gösterge verilecek. Genel müdür yardımcılarının ek göstergeleri 3 bin 600’den 4 bin 400’e, şube müdürü ve ilçe müdürü seviyesindeki yöneticilerin ek göstergeleri 2 bin 200’den 3 bine çıkartılacak. 

Ek gösterge memur maaşlarında önemli bir artış sağlamayacak. 600 puanlık artış memurun aylığında sadece brüt 142 liralık artış yapacak. Asıl artış ise memur emekli maaşlarıyla, ikramiyelerde olacak. Ancak burada da 2008 öncesi ve sonrası ayrımı oluşacak. Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, ek gösterge artışının Ekim 2008’den önce görevde olan kamu personelinin emekli aylığında artış sağlayacağını ancak bunun da beklentileri karşılamayacağını söyledi. Esen, ek gösterge artışının Ekim 2008’den sonra göreve başlayanların emekli aylıkları/ikramiyeleri açısından fazla bir anlamı olmadığını belirtti. Bir emeklinin cumhurbaşkanının açıkladığı rakamları alabilmek için memuriyette 30 yıllık hizmeti bulunması gerecek. Ayrıca açıklananlar alınabilecek en üst rakamlar.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre iktidar bu düzenlemeyi hemen yaşama geçirebilecekken 2023 başına bıraktı. Böylece yaklaşık 20 milyar liranın üzerinde olması beklenen maliyet, 2023 bütçesine kaydırılmış oldu. Memur ve memur emeklilerine temmuzda enflasyon farkı ile birlikte ek artış yapılabileceği de söyleniyordu. Asgari ücrette de artış olacak mı sorusu gündemdeydi. Ancak Erdoğan’ın “Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız” demesi, “Ayrıca ek zam olmayacak mı?” sorusunu gündeme getirdi.

“Açıklayamam…”

Buna karşın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Temmuzun başında enflasyon farkını vereceğiz. Onunla ilgili başka düzenlemelerimiz var, burada açıklamıyorum” dedi. Bilgin, “Aralık ayında da bu yaptığımız 3600 ek göstergeyle ilgili düzenleme kamu çalışanlarının maaşlarına ve emekli ikramiyelerine çok daha farklı yansıyacak” dedi. Bilgin’in ayrıca, “Şu müjdeyi vereyim, cumhurbaşkanımız bütün kamu çalışanlarının yaptıkları işlere göre ücretlerinin yeniden düzenlenmesi çalışmasını da uzun vadede bize verdi. Ayrıca yapacağız” demesi dikkat çekti.

Artışlar 2023’e bırakıldı

İktidar asıl artışları 2023 başına bıraktı. Erdoğan’ın da yılbaşında tüm çalışanların durumlarını ekonomide gelinen noktaya uygun şekilde gözden geçirerek, herkesin hakkını almasını temin edeceklerini belirtmesi dikkat çekti. Erdoğan, mevcut maaşlara göre hesaplanan tutarların, ek gösterge düzenlemesiyle yılbaşında daha yüksek seviyelerde olacağını bildirdi. Memur ve memur emeklilerine ocakta yüzde 8 toplusözleşme zammı verilecek. Bu oran, iki yıllık toplusözleşmedeki en yüksek altı aylık oran. Memur emeklilerine toplusözleşme zammının yanı sıra ek göstergeden gelen artış da yansıtılacak. Ayrıca bu yılın ikinci yarısında oluşan enflasyon farkı da yine memur ve memur emeklisine ödenecek.

1 Ocak’ta yürürlüğe girecek asgari ücret aralık ayında belirlenecek. İktidar asgari ücrete de aralıkta artış yapmaya hazırlanıyor. Sözleşmelilere kadro konusu da yine yılbaşına bırakılacak. İktidar daha önceleri “EYT’liler” konusunda çalışma olmadığını söylüyordu. Ancak son zamanlarda söylem değişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin de önceki gün EYT’lilere yönelik çalışmayı mesafe alındığında kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Böylece, seçimin Haziran 2023’te yapılması durumunda yeni yılda ücret ve maaşlardaki artışın ardından sandığa gidilecek.

Paylaşın

AK Partili Vekilin Odası Kalaşnikofla Tarandı

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Akay’ın Akçakale ilçesine bağlı kırsal Büyücek Mahallesinde bulunan köy odası dün gece yarısından sonra kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce tarandı.

UrfaPusula’da yer alan habere göre, s​​​aat 02.00 sularında yaşanan olayda Akay’ın köy odasına 14 mermi isabet ettiği öğrenildi. Kalaşnikoflu saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı.

Saldırının ardından olay yerine jandarma ekipleri geldi. Çevre güvenliği alan ekipler, olay yerinde inceleme yaptı. Boş kovanları ve diğer delilleri toplayan ekiplerin saldırganların yakalanması için çalışması sürüyor.

Öte yandan yine dün gece Ahmet Akay’ın bürokrat kardeşi Ali Akay’ın da evi tarandı.

TBMM araç kartının satıldığı ortaya çıkmıştı

Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’ın, babasının dokunulmazlık kazandıran TBMM araç kartını 48 bin dolar borç karşılığında bir başkasına verdiği ortaya çıktı.

Ayrıca Akay’ın oğlu Hasan Akay’ın kamu görevlisine rüşvet vermek suçundan yargılandığı ortaya çıkmıştı.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Yılmaz ve İsmail Akdemir isimli şahısların “Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı suçunu” işlediğini belirterek bir soruşturma başlatılmıştı. Yürütülen soruşturma, AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’a kadar uzanmıştı.

Paylaşın

MHP’den AK Parti’ye Erken Seçim Sürprizi Gelecek Mi?

MHP’li üst düzey bir yetkili, “Erken seçim ile ilgili hep sürpriz yapabileceğiniz konuşuluyor. Ne dersiniz?” sorusuna, “O zaman şöyle diyelim, MHP bu kez sürpriz yapmayacak” yanıtını verdi.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde yer alan bilgiye göre, MHP, erken seçim için sürpriz bir çağrıda bulunmayacak. Gazete Duvar’da yer alan kulis haberi şöyle:

31 Mart yerel seçimlerinden bu yana konuşulan erken seçim olasılığında son argüman, “İktidar bu ekonomik tabloda 2022 kışını çıkaramaz” söylemi oldu…

Suriye’ye yapılması planlanan son operasyon açıklamaları da, 3600 ek gösterge, EYT, asgari ücrete zam çalışmaları da seçimle ilişkilendiriliyor. Ancak iktidar kanadından yetkililer seçimin zamanında Haziran 2023’te, belki bir ihtimal Mayıs 2023’te yapılacağını söylemeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan son konuşmasında da Haziran 2023 tarihini verdi. MHP’nin tutumu da farklı değil.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugüne kadar birçok kez erken seçim olmayacağına dair açıklamalar yaptı. Buna karşın gözler daha önce birçok kez erken seçim çağrısı ile gündeme gelen MHP’ye çevrilmeye devam ediyor.

MHP’li üst düzey bir yetkili, “Geçmişteki çağrılarınız dikkate alınınca erken seçim ile ilgili hep sürpriz yapabileceğiniz konuşuluyor. Ne dersiniz?” sorusuna, “O zaman şöyle diyelim, MHP bu kez sürpriz yapmayacak” yanıtını verdi.

Aynı yetkili ekonomik sıkıntıları da kabul ederek, “Seçime daha 13 ay var. Akıllı bir iktidar bu süreyi heba etmez. Bu zaman dilimi, durumu iyileştirmek için kullanılır ve bu yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

Bloomberg: Erdoğan’ın Tek Rakibi Yüksek Enflasyon

Dünyanın önde gelen finans yayınlarından Bloomberg, Türkiye bir seçim yılına girerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük rakibinin enflasyon olduğunu belirtti.

Bloomberg’den Selcan Hacaloğlu, kaleme aldığı analizde muhalefet partilerinin bir altılı masa oluşturulsa da Erdoğan’ın karşısında henüz kesin bir aday olmadığına dikkat çekti.

Analizde dünyada pandemi ve tedarik zinciri krizi fiyat artışlarına sebep olurken, Türkiye’deki yüksek enflasyona büyük oranda hükümetin politikalarının sebep olduğunu belirtildi: “Türkiye’nin enflasyon problemi büyük oranda Erdoğan’ın Merkez Bankası politikalarına yön vermesinin ve daha yüksek faiz oranlarına mesafesinin öngörülebilir sonucu”. Hacaloğlu, ekonominin kötüleşmesiyle Erdoğan ve AKP’nin anketlerde kan kaybetmeye devam ettiğine dikkat çekti.

Erdoğan’ın yüksek enflasyonun küresel bir sorun olduğunu ve halktan sabretmelerini istediğini hatırlatan Hacaloğlu, “Ancak ABD’nin ve diğer ülkelerin merkez bankalarının faiz yükseltmesi Lira’nın daha da güç kaybetmesine ve fiyatların daha çok artmasına sebep olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hacaloğlu, “Erdoğan, büyük ekonomi deneyinden geri adım atacağına dair sinyaller vermiyor. Bu deney, yüksek faizin yüksek enflasyona sebep olacağı inancına dayanıyor; bu bir ekonomi ders kitabında okuyacağınız şeyin tam tersi. Muhalefet partileri iktidara gelirlerse TCMB’nin politika bağımsızlığını ve güvenilirliğini tekrar oluşturacaklarını belirtti. Ve cezaevine girmezlerse” yazdı ve cumhurbaşkanı adayı olabileceği konuşulan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakim karşısına çıkacağına dikkat çekti.

(Kaynak: T24)

 

Paylaşın

Meclis’te ‘Semra Güzel’ Hamlesi

AK Parti ve MHP grupları sürpriz bir hamleyle Meclis Genel Kurulu birleşimlerini, bir süredir yürütülen “müşahede” ile açma yöntemi yerine genel usul olan “yoklama” ile açma kararı aldı.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, karar, PKK’lı Volkan Bora ile fotoğrafları ortaya çıkan ve dokunulmazlığı kaldırılarak hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in “devamsızlıktan” düşürülme hamlesi olarak yorumlandı.

Meclis İçtüzüğü’ne göre bir milletvekili Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde beş birleşime katılmazsa üyeliği düşüyor.

Meclis’in, bu sene gündemindeki önemli yasa tekliflerini görüştükten sonra Kurban Bayramı öncesi 7 Temmuz’da son birleşimini yaparak kapanması planlanıyor. Meclis kapanmadan hemen önce Cumhur İttifakı’nın aldığı kritik karar ise bugünkü birleşimde ilk kez uygulandı.

27. Dönem’de Genel Kurul birleşimlerinin, yoklama yerine “müşahede” ile açılması bir uygulama olarak öne çıkmıştı.

Alınan yeni kararla 7 Temmuz’a kadar tüm birleşimlerin “yoklama” ile açılması kararlaştırıldı. Meclis Genel Kurulu bu tarihe kadar 18 birleşim yapacak. Bu durumda önümüzdeki 18 birleşimin 5’ine mazeretsiz şekilde katılmayan milletvekilinin vekilliği düşürülecek.

Karar, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in milletvekilliğinin bu dönem içinde Meclis İçtüzüğü’nün ilgili hükmü uyarınca düşürülmesi ve Meclis çalışmalarına katılma konusunda “isteksiz” davranan milletvekillerine uyarı niteliğinde bir hamle olduğu şeklinde yorumlandı.

Süreç nasıl işliyor?

İçtüzüğe göre bir milletvekili Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmazsa devamsızlığı Başkanlık Divanınca tespit ediliyor ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon’a gönderiliyor.

Karma Komisyon, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasındaki hükümlere göre durumu inceliyor ve bir raporu hazırlıyor. Bu raporu görüşen Genel Kurul devamsızlık sebebiyle milletvekilliğinin düşmesi gerektiğine üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar verirse, milletvekilinin üyeliği düşüyor.

Paylaşın

İktidar Cephesinde ‘Seçim Tarihi’ Tartışmaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz politikası sonucu günden güne artan hayat pahalılığı ve iktidarın kendini ‘muhalif’ olarak tanımlayan vatandaşlara yönelik baskıları, kamuoyunda bir an önce seçime gidilmesi gerektiğine dair görüşü güçlendirdi.

Muhalefet partileri, ekonomik koşulları da göz önünde bulundurarak aylardır seçim tarihinin öne çekilmesi çağrısında bulunurken, AK Parti ve MHP’nin birlikte hareket ettiği Cumhur İttifakı “Kabile devleti değiliz” diyerek sandığa ‘zamanında gidileceğini’ söylüyor.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre erken/baskın seçim tartışmalarının son günlerde yeniden Ankara’nın öne çıkan gündem başlıklarından biri olduğu belirtildi.

“İktidar bu ekonomik tabloda 2022 kışını çıkaramaz, erken seçim olacak” diyenlerin tarih olarak 6 Kasım 2022’yi anmaya başladığı dile getirilen haberde, şunlar kaydedildi:

“iktidar cephesi ısrarla ‘Seçim zamanında olacak’ demeyi sürdürüyor. Ancak bahsedilen tarih Haziran 2023 değil. AK Parti kulislerinde seçimin gelecek yıl nisan ayı sonunda bitecek Ramazanın ardından mayıs ayında yapılacağı konuşuluyor.”

Altılı masada kaçacaklar çatlağı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklarının yönetiminde olduğu vakıflara dair açıklaması, geçtiğimiz haftanın en önemli tartışma konularından biri oldu.

TÜRGEV ve ENSAR aracılığı ile ABD’de bir vakfa para transferleri yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve ailesinin ‘kaçacağı’ imasında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun “kaçacak” söylemine iktidar cephesinden sert yanıtlar verilirken 6’lı masadaki muhafazakar partilerden de itirazlar geldi.

CHP’li yöneticilerin AK Parti seçmeninin Erdoğan ile kurduğu duygu bağını anlayamadığını söyleyen muhafazakar partilerden bir temsilci, “AK Parti seçmeninin Erdoğan ile gönül bağını görmüyorlar. Ne olursa olsun başörtüsü sorununu çözmüş, onları değerli yapmış. Doğru olmasa da evine giren yardımın onun sayesinde olduğunu düşünüyor.

O seçmen için ‘aile kaçacak’ demek inandırıcı da değil. Kararsız seçmen yeniden partisine döner. Bu bakış AK Parti oylarını konsolide eder. Üzerine konuşulacak devasa yolsuzluklar var. Onları dile getirmek gerek” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

Erdoğan’ın Koruma Ekibinin Aylık Maliyeti 39 Milyon TL

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) rakamlarına göre 2022 yılının ilk dört ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın korumaları için 155 milyon TL harcanırken aylık harcama ise yaklaşık 39 milyon TL oldu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ailesini koruyan koruma ordusu için sadece bu yılın ilk dört ayında harcama rekoru kırıldığı ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün mali tablolarında yer alan bilgilere göre, Cumhurbaşkanlığı korumalarının bağlı olduğu Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı, bu yılın ocak ve nisan aylarını kapsayan dört aylık dönemde tam 155 milyon 438 bin TL harcadı. Bu para da yaklaşık 36 bin 600 asgari ücretlinin bir aylık maaşına denk geliyor.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre Erdoğan’ın koruma ordusu için yapılan günlük harcama yaklaşık 1,3 milyon TL’yi bulurken, aylık harcama ise yaklaşık 39 milyon TL oldu.

Cumhurbaşkanlığı korumaları için Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kasasından yapılan harcamalar, birçok daire başkanlığı için yapılan harcamaların da çok üzerinde. Bu yılın ilk dört ayında yapılan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı’nın 36 milyon 976 bin TL’lik ve Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 43 milyon 500 bin TL’lik harcaması, Cumhurbaşkanlığı korumaları için harcanan paranın gerisinde kaldı.

Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Koruma Daire Başkanlığı’nın da bu yılın ilk dört ayında tam 58 milyon 254 bin TL harcandığı açıklandı.

Görev tanımı

Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanlığı’nın görev tanımı ise “Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanlığı, Cumhurbaşkanı ve aile bireylerinin can güvenliği ve saygınlığı başta olmak üzere, konut, çalışma yeri, her türlü ulaşım vasıtası ile intikali esnasında, yakın koruma hizmetlerinden sorumludur. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı’na ait tüm yerleşkelerin ve Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu her türlü bina ve tesisin güvenliğini sağlamakla görevlidir” sözleriyle ifade ediliyor.

Erdoğan’ı ve Saray’ı koruyan koruma sayısı da yıllardır sır gibi saklanıyor. Milletvekillerinin “Sarayları ve Erdoğan’ı kaç koruma koruyor?” sorularına bugüne kadar hiç yanıt verilmedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, daha önce “Cumhurbaşkanlığı’nda görevli kaç koruma var?” Sorusuna “Herhangi bir güvenlik zafiyeti oluşturulmayacak şekilde, yeteri kadar personel ve teçhizatla yerine getirilmektedir” yanıtını vermişti.

Öte yandan Erdoğan’ın yüzlerce araçlık konvoyu hep gündemde oldu. Erdoğan’ın konvoyunu helikopterler de korurken, gezdiği şehirlerde hayat ve trafik kilitlendi, yurttaşlar saatlerce trafikte bekletildi.

‘AK Parti’yi de koruyorlar’

İYİ Parti Ankara Milletvekili Halil İbrahim Oral, geçen yılar AK Parti Genel Merkezi ile ilgili dikkat çeken bir iddia ortaya atmıştı. AK Parti Genel Merkezi’ni koruyan polislerin omzunda Cumhurbaşkanlığı forsu bulunduğunu iddia eden Oral, “Buradan anlıyoruz ki AK Parti’deki koruma görevi Cumhurbaşkanlığı Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ndedir” demişti.

Erdoğan’ın korumaları için milyonlarca lira harcayan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütçe yetersizliği nedeniyle biber gazı alamadığı da ortaya çıktı. Emniyet, 11 Mayıs tarihinde 3 bin adet el tipi 400 mililitrelik biber gazı spreyi alımı için ihale düzenleyeceğini duyurmuştu. Ancak ihalenin geçen günlerde “bütçe yetersizliği” nedeniyle iptal edildiği açıklandı.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda ‘Dezenformasyon’ Çatlağı

Cumhur İttifakı’nın yaklaşık sekiz aydır üzerinde çalıştığı ve TBMM’ye sunulması için son şeklin verildiği açıklanan “dezenformasyon yasası” teklifinde AK Parti ve MHP’nin henüz bir anlaşmaya varamadığı ortaya çıktı.

AK Partili hukukçu milletvekillerinin taslakta yer alan ve “yalan habere yönelik hapis cezası” öngören düzenlemeye karşı çıktıkları, MHP’nin ise bu konuda ısrarcı olduğu öğrenildi.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Pazartesi günü Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada 39 maddelik “Basın Kanunu’yla Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin hazır olduğunu ve Salı günü Meclis’e sunacaklarını belirtmişti.

Yıldız, yalan haber üretme ve yayma eylemine karşı düzenleme getireceklerini, bunun yanında teklifin temel hak ve özgürlüklerin korunması noktasında önleyici ve koruyucu tedbirler içerdiğini söylemişti. Yıldız, “Teklifi bugün Meclis’e sunuyoruz” demişti.

Üzerinde uzlaşma sağlanamadı

Ancak Yıldız’ın açıklamasının üzerinden iki gün geçmesine ve milletvekilleri arasında imzaya açılmasına rağmen kanun teklifi halen Meclis’e sunulamadı. AK Parti ve MHP’li milletvekillerine göre iki parti arasında bazı maddeler üzerinde uzlaşma sağlanamadı ve teklif üzerinde değerlendirmeler sürüyor.

TBMM Adalet Komisyonu üyesi AK Partili milletvekillerinin yasa taslağında yer alan bazı maddelere karşı çıktıkları belirtildi. AK Partinin karşı çıktığı maddelerin başında yalan haber üretme ve yayma eylemine yönelik getirilen hapis cezası düzenlemesi geliyor.

İki düzenlemede ayrılık var

AK Partili hukukçular, ilgili kanunlardaki düzenlemelerin yeterli olduğunu ve bu yüzden yeni bir maddeye ihtiyaç duyulmadığını savunuyor. MHP’nin ise bu maddede ısrarını sürdürdüğü ifade ediliyor.

Bunun yanı sıra AK Partililer yalan haber üretme ve eyleminin tespitine yönelik Bilgi Teknolojileri Kurumu ile İletişim Başkanlığı gibi kurumlara yetki verilmesini isterken, MHP’liler ise bu konudaki yetkinin istinaf mahkemelerine bırakılması gerektiğini ileri sürüyor.

Teklif, üç başlıkta düzenleme öngörüyor

Aralarında Tebligat Kanunu, İcra ve İflas Kanunu ile Basın Kanunu’nun da bulunduğu 23 kanunun ilgili maddelerinde değişiklik öngören kanun teklifi ile üç ayrı başlıkta düzenlemeler yapılması hedefleniyor. Sosyal medya platformlarına yeni sorumluluklar öngören düzenlemeyle, yalan haber üretme ve yayma eyleminin engellenmesi amaçlanıyor.

Kanun teklifindeki diğer başlık ise internet medyasına yönelik düzenlemeler. Teklife göre belirli kriterleri karşılaması durumunda internet medyasında çalışanlar da Basın Kanunu’na tabi olacak. Bu kuruluşların Basın İlan Kurumu’ndan ilan almaları da sağlanacak.

Paylaşın