Ekonomi Ve Sığınmacılar Konusu AK Parti’yi Zorluyor

Türkiye gazetesi, ekonomi ve sığınmacılar konusunun “AK Parti’yi zorladığını” yazdı. Yücel Kayaoğlu imzalı haberde, AK Parti’nin 2023 seçimlerine Türkiye’nin en önemli gündem başlıkları arasında yer alan ekonomi ve sığınmacılar konusunu çözerek girmeyi hedeflediği belirtildi.

AK Parti vekillerinin bayram boyunca seçim bölgelerinde yaptıkları temaslarda benzer şikâyetler olduğu belirtilen haberde seçmenin nabzı tutuldu ve vekillerin izlenimleri aktarıldı. AK Parti’nin oy oranının yüzde 35 olduğu belirtilirken, yüzde 10’luk bir kitlenin kararsız olduğu ifade edildi. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“AK Parti milletvekilleri ramazan ayı ve bayram boyunca seçim bölgelerinde temaslarını sürdürdü. Bu temaslarda hayat pahalılığı ve mültecilerle ilgili şikâyetler başı çekti. Bu iki konu dışında en önemli başlıklardan biri ise EYT’liler oldu. AK Parti, 2023 seçimlerine Türkiye’nin en önemli gündem başlıkları arasında yer alan ekonomi ve mülteciler problemini çözerek girmeyi hedefliyor. AK Parti’deki seçim stratejisi toplantılarında da son dönemde en fazla sığınmacılar ve ekonomi üzerinde değerlendirilmeler yapılıyor. Ramazan ayı ve bayram boyunca, AK Parti yönetimi, milletvekilleri ve teşkilatların yaptıkları saha çalışmalarındaki ortak izlenim, değerlendirmeler şöyle sıralanıyor:

Hayat pahalılığı ilk sırada. Son dönemde mülteciler de gündem oldu. Ama mülteci sorununun sahada pek bir etkisi yok. Muhalefet, mültecileri ‘siyasi açıdan istismar’ aracı olarak kullanıyor. ‘Suriyeliler yüzünden iş bulamıyorsunuz, bunlar yüzünden sıkıntı çekiyorsunuz’ diyerek kullanıyor. Suriyeli sığınmacılarla ilgili yalan-yanlış bilgiler yayılıyor.

Vatandaş, mültecileri çok büyük problem olarak görmüyor ama ekonomik sıkıntı çektiği için bunları bahane ederek tepki gösterenler var. Bir yandan da özellikle hizmet sektöründe ve tarım-hayvancılıkta çalıştıracak adam bulamadıkları için Afgan veya Suriyelileri çalıştıranlar var. ‘Mülteciler olmazsa işimiz zor’ deniyor. Genel olarak vatandaş nezdinde bir ‘Suriyeli’ tartışması yapılmıyor. Ama siyaseten kullanılıyor.

Sahada görünen, AK Parti’nin çekirdek seçmeni hâlen partide. Toplumun yüzde 35’lik kesimi AK Parti’ye oy vereceğini söylüyor. Ancak yüzde 10’dan fazla bir kararsız kitle var. Bu kitle daha önce AK Parti’ye oy veren, ama şimdi kafası karışık olan bir kitle. Muhalefet cephesine de gitmek istemiyor. Çünkü onlar da umut vermiyor bu kitleye. Bu kesim şimdilik ne AK Parti’ye ne de muhalefete yanaşıyor. Gri alanda bekliyorlar.

AK Parti’ye yakın olan bu kesimler, ‘Köprü, yol baraj gibi söylemleri bırakın artık. Vatandaşın bireysel taleplerini karşılayın’ diyor. Türkiye’de seçimler muhtarlık seçimlerine döndü iyice, yani Kanal İstanbul’u veya başka otoyolları anlatarak seçim kazanmak zor. Vatandaş ‘Benim için ne yaptın’ diyor. Bireysel talepler karşılanmalı. Bu nedenle dar gelirlileri rahatlatmaya yönelik yeni bazı adımların atılması bekleniyor. Özellikle 9’uncu aydan itibaren hükûmet dar gelirlileri rahatlatmaya yönelik bazı adımlar atarsa, sıkıntı ortadan kalkar.”

Paylaşın

AK Parti’nin Cumhurbaşkanlığı Planı Ortaya Çıktı

MetroPOLL Araştırma Şirketi’nin son anketinde, seçimin ikinci tura kalması halinde Erdoğan’ın oylarının düştüğü görüldü. AK Parti Genel Merkezi, anket sonuçları sonrası harekete geçerek bu konuya yoğunlaştı.

Mayıs ayına girilmesiyle birlikte anket şirketleri de Nisan ayında gerçekleştirdikleri anketleri teker teker yayınlamaya başladı. MetroPOLL Araştırma Şirketi tarafından önceki gün yayınlanan ankette bir hayli dikkat çekti.

Yavaş ikinci turda arayı açıyor

Ankete göre Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldığında Erdoğan, dört adaydan da daha az oy alıyor. Erdoğan ile Yavaş yarışırsa… Yavaş yüzde 53.9 alırken, Erdoğan yüzde 36.5’te kalıyor. Kararsızlar ve protestocuların oranı yüzde 9.

Erdoğan ikinci turda İmamoğlu’na da kaybediyor

Yavaş HDP’lilerin yüzde 73.2’sinin, MHP’lilerin yüzde 23.1’inin oyunu alıyor. Erdoğan ile İmamoğlu yarışırsa… İmamoğlu yüzde 49.7, Erdoğan yüzde 40 alıyor. Kararsızlar ve protestocular yüzde 9.8. İmamoğlu HDP’lilerin yüzde 82.6’sının, MHP’lilerin yüzde 8.3’ünün oyunu alabiliyor.

Hedef ilk turda seçimi bitirmek

Milli Gazete’nin haberine göre; AK Parti Genel Merkezi’nin de çeşitli anketler yaptırdığı ve anketlerde Erdoğan’ın ilk turda seçimi koparabileceği yönünde kanaat oluştuğu öne sürüldü. AK Parti Genel Merkezi işi şansa bırakmayarak Erdoğan’ı ilk turda seçtirmeyi hedefliyor. Çalışmalar da ilk tur ağırlıklı olacak.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’yla İlgili Dikkat Çeken Yorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘düşük faiz’ politikası doğrultusunda atılan adımların Türkiye’de hayat pahalılığını günden güne artırması AK Parti ve MHP’nin oylarında düşüşe neden olurken, iktidar partisinin ‘sığınmacılar’ ve ‘Kürt sorunu’ başta olmak üzere birçok konuda Cumhur İttifakı’ndaki ortağıyla aynı noktaya gelmesi seçmen nezdinde soru işaretiyle karşılanıyor. 

‘Ankara kulislerini iyi koklamasıyla’ tanınan gazeteci Sedat Bozkurt, Kısa Dalga’da yayımlanan yazısında son gelişmeleri değerlendirdi.

“(…) MHP ile Bahçeli’nin iktidardaki bugünkü varlığının ve etkisinin ben görünenden daha ciddi ve büyük olduğunu düşünenlerdenim” diyen Bozkurt, şöyle devam etti:

“Bahçeli’yi biraz tanıdığımı zannettiğim için söyleyebilirim, 99 gül ile yaşanan magazin tartışmaları bizzat Bahçeli’nin Erdoğan ile paylaşarak gerçekleştirdiği ‘medyaya konuşacak malzeme çıksın’ kurgusudur. Ve amacına da ulaşmıştır.

MHP, AKP’yi politik olarak kendi çizgisine getirmiş bürokraside de hedeflediği amaca ulaşmış gözükmektedir. AKP’nin özellikle Kürt meselesinde siyaset yapma alanını tamamen kısıtlamıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin bir düzenleme AKP tarafından dile getirildiği anda MHP hemen buna karşı çıkmaktadır.

1 ay kadar önce Ankara’da billboardlar MHP’nin Cumhurbaşkanlığı sistemini savunan afişleriyle dolmuştu. Nedeni muhtemelen Cumhur İttifakı içinde gündeme gelebilecek bir cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin tartışmada ön almaktı. MHP’nin sisteme AKP’den daha sıkı sahip çıkması ilginçtir. Sonuçta tabanında ciddi sıkıntılar barındırsa da MHP, Cumhur İttifakı’ndaki pozisyonundan memnundur ve bunu değiştirmeyi düşünmemektedir. Gündeminde de erken seçim de yoktur.

“AKP, Kürtlerin 2’nci partisi olma niteliğini kaybetmek üzere”

MHP’nın bu memnun olma hali doğal olarak AKP’de sıkıntı yaratmaktadır. Kürtlerin 2’nci partisi olma niteliğini kaybetmek üzeredir AKP. Hem de ciddi oy kayıpları yaşadığı bu dönemde. Bu tablo Kürt oylarına çok ihtiyaç duyulan seçimler için büyük risk oluşturmaktadır. Parti yöneticilerinden sadece Numan Kurtulmuş son dönemde Güneydoğu illerini ziyaret ederek parti faaliyeti yapabilmiştir. Onun kullandığı dil de AKP’ye halen ait olmayan SP ve Has Parti döneminde kullandığı ve Kürt seçmende çok olumlu etki yaratan dildir.

Milli Görüş’ün etkisinin AKP tabanında halen varlığını sürdürdüğünün tek işareti Kurtulmuş’un teşkilata moral veren ziyaretleri değil doğal olarak. AKP’in ve Erdoğan’ın önemini daha çok anlatmış olmasına karşın medyada sadece eleştirileri haber olan Bülent Arınç’ı da unutmamak lazım. (…)”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Partili Vekilin Ağabeyi Ve 3 Yakını Tutuklandı

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Şenyaşar ailesinden 3 kişiyi katledip, 2 kişinin yaralandığı olaya ilişkin gözaltına alınan 11 kişiden AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Celal Yıldız, İbrahim Şimşek (vekilin akrabası), Mikail Şimşek (vekilin akrabası) ve Müslüm Yıldız tutuklandı.

Dün (23 Nisan) akşam saatlerine doğru mahkemeye çıkarılan 11 kişiden Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi Osman Şah Yıldız ve Osman Yıldız Savcılıkta  serbest bırakıldı.

9 kişi ise “Adam öldürmek” ve “Delil karartmak” iddiasıyla tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimlikte ifadeleri alınan 4 kişi tutuklanırken, 5 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.

Ne olmuştu?

14 Haziran 2018’de seçim çalışmaları kapsamında esnafı ziyaret eden AK Partili vekil İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine ait işyeri ve hastaneye uzanan saldırıları sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile Yıldız’ın kardeşi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi.

Olayda Mehmet, Ferit ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam 8 kişi de yaralanmıştı. Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşleri, tedavileri devam ederken gözaltına alındı ve sonrasında Fadıl Şenyaşar tutuklandı.

15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AK Partili vekilin ağabeyi Enver Yıldız, Urfa Adliyesi’nde teslim olduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Olaya ilişkin 18 ay sonra Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede ise sadece işyerinde yaşanan olaylar konu edilmiş, hastanede saldırıya uğrayan ve yaşamını yitiren Hacı Esvet Şenyaşar’ın ölümüne yer verilmemişti.

İddianamede, tutuklu Fadıl Şenyaşar ve yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişiye, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” gibi suçlamalar yöneltilmişti.

Öte yandan anne Emine Şenyaşar ve Ferit Yaşar 25 gündür Urfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tutuyor. Şenyaşarlar, nöbetleri boyunca birçok kez gözaltına alındılar.

Şenyaşar ailesinden geriye kalanlardan anne Emine Şenyaşar ve saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar ise, 411 gündür Urfa Adliyesi önünde işyeri dosyasından tutuklanan Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılması ve hastane dosyasının davaya dönüşüp yargılamanın başlaması için Adalet Nöbeti tutuyor.

Paylaşın

AK Parti’nin ‘Sandık’ Planı Kulislerden Sızdı

Türkiye, seçim, zamanında yapılırsa Haziran 2023’te sandık başına gidecek. Bu seçimin “AK Parti açısından en zorlarından biri olacağı” bizzat iktidar temsilcileri tarafından dile getiriliyor.

AK Parti’nin seçimleri kazanabilmek için gelecek yılın ilk yarısında ekonomide bir dizi adım atacağına dikkat çekiliyor. İktidar emeklilerin bayram ikramiyesine zam için kapıyı kapadı. Ancak kulislerde “artışın gelecek yıl yapılacağı” konuşuluyor.

Ek zamlar seneye

Asgari ücrette yılın ikinci yarısında bir düzenleme yapılmasından da vazgeçildi. Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre; kulislerde ise “Aralık ayındaki görüşmelerde gelecek yıl için yüksek oranlı bir artış yapılacağı” dile getiriliyor.

Bunun dışında gelecek yılın ilk yarısında memur ve memur emeklisine yüzde 8 toplusözleşme zammı verilecek. Ayrıca bu yılın ikinci yarısında oluşacak enflasyon farkı da yine ocak ayında yansıtılacak. Böylece maaşlarda önemli oranda artış yapılacak. Ayrıca iktidarın “ocak ayında yeni bir ek zammı gündeme getirebileceği” de belirtiliyor.

3600 yıl sonuna

3600 ek gösterge ile sözleşmelilere kadro konusundaki çalışmaların bu yıl içerisinde tamamlanması toplusözleşmenin bir gereği. Ancak iktidar son günlerde 3600 ek gösterge düzenlemesinin yılın sonunda yapılacağını dile getiriyor. Ayrıca sözleşmelilere kadro konusunun da 3600 ek gösterge sonrasında yaşama geçirileceği açıklandı. İki konu da bu yılın sonuna kalırsa bu uygulamaların sonuçları da 2023’te alınmaya başlanacak.

Seçim öncesi EYT

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) yıllardır düzenleme yapılmasını bekliyor. İktidar ise sürekli erteliyor. Ancak sendika kulislerinde “EYT düzenlemesinin seçim öncesinde gündeme geleceği” konusunda genel bir beklenti var. Sendikacılar arasında bu konuda “kesin olacak” diyenler bulunuyor.

Resmi enflasyon yüzde 60’ın üzerinde. Beklentiler de bu yılın böyle gideceğini gösteriyor. Ancak yıl sonundan itibaren enflasyonda bir düşme bekleniyor. “Baz etkisinin” katkısıyla yıl sonundan itibaren enflasyonun düşeceği ekonomistler tarafından da dile getiriliyor. Kulislerde, iktidarın tüm bu gelişmelerin ardından ekonomide oluşacak “bahar havasıyla” birlikte seçime gideceği değerlendiriliyor.

Paylaşın

Erdoğan Ve Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun Söylediği Noktaya Geldi

Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sığınmacılar konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı noktaya geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devamında AK Partili kurmayların Türkiye’deki sığınmacılarla ilgili politikalarını değiştirmeye başlaması, son günlerde en çok tartışılan konularından biri.

Yaklaşık bir ay önce “Muhalefet, seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz” diyen Erdoğan, geçtiğimiz günlerde “Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” ifadesiyle ‘fikir değiştirdi.’ Ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, aslında bir süredir ittifak ortağıyla ters düştüğü görüşünü yineledi:

“Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılık ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkınca geldikleri gibi uğurlamak bizim asıl hedefimizdir. Misafirliğin süresi kısıtlıdır. Her insanın kendi yurdunda, emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların geri dönmelerine gerek yoktur.”

Gazeteci Murat Yetkin, yetkinreport.com’da yayınlanan yazısında Erdoğan’ın da Bahçeli’nin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıllardır söylediği noktaya geldiğini söyledi.

Ana muhalefet partisi liderinin 18 Nisan’da parti genel merkezine astırdığı dev pankart ile AKP hükümetine dört soru sorduğunu hatırlatan Yetkin, yazısının ilerleyen bölümlerinde şu görüşü dile getirdi:

“Erdoğan’ın da Bahçeli’nin de Kılıçdaroğlu’nun yıllardır söylediği noktaya doğru geldiği görülüyor. Kılıçdaroğlu bunu kaçırır mı? 19 Nisan’da TBMM Grubuna ‘3 milyon 800 bin Suriyeliyi besliyoruz. Herhalde anket yaptırdı ve halkın da bu siyasetine karşı olduğunu gördü’ dedi; ‘Bu halkın nabzını tutan, ırkçılık yapmayan partinin de CHP olduğunu gösteriyor’.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

HDP’li 10 Milletvekiline Ait 12 Fezleke Meclis’te

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın dahil 10 milletvekiline ait 12 dokunulmazlık dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunuldu.

Haber Merkezi / Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis Başkanlığına gönderilen Cumhurbaşkanı fezlekeleri, Anayasa Adalet Karma Komisyonuna sevk edildi. Vekiller ve fezleke sayıları şöyle:

  • HDP Eş Genel Başkanı ve Mardin Milletvekili Mithat Sancar hakkında 1 fezleke
  • HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun hakkında 2 fezleke
  • HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca hakkında 1 fezleke
  • HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit hakkında 1 fezleke
  • DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz hakkında 2 fezleke
  • Bağımsız Muş Milletvekili Mensur Işık hakkında 1 fezleke
  • AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız hakkında 1 fezleke

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

Erdoğan’ın Kafasındaki Seçim Planı: Son Altı Ay

Halktv yazarlarından Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasındaki seçim planıyla ilgili bugünkü yazısında oldukça dikkat çeken bir öngörüde bulundu. 

Yazısında AK Parti hükümetini “İktidar bizler gibi oturmuş bekliyor… Oyuncu değil izleyici!..” sözleriyle eleştiren Mehmet Tezkan, yazısının devamında Erdoğan ve kurmaylarının seçimi kazanmak için son 6 ay kala harekete geçeceğini iddia etti.

AK Parti son altı aya hazırlanıyor

“Erdoğan son altı aya oynuyor!” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin kötü gidişatını kabul ettiğini ve bu durumun farkına vardığını söyleyen Tezkan, “Erdoğan uyandı gibi ama çaktırmıyor. Şimdilik hayal satmaya devam ediyor. Seçime kadar da satacak ama inanıyorum ki son altı aya hazırlanıyor. Son altı aya oynuyor…” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın Siyaset bilimci Maurice Duverger’in “halk daima iktidarların son altı aylık uygulamalarına bakarak oy verir” söylemiyle yola çıkarak seçime 6 ay kala seçimi kazanmak için faaliyetlere başlayacağını öne süren Mehmet Tezkan “İktidarın tek sığınağı tek umudu Duverger’in bu tespiti. 2023’ün ilk yarısı ‘yağdır mevlam’ dönemi olabilir” diye yazdı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Kabinede Revizyon İddiası: MHP’li İki İsim Bakan Olabilir

MHP Lideri Bahçeli’nin “kendilerini muhalefet” olarak ilan etmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP’den bazı isimlerin kabinede yer almasını istediği, bu çerçevede MHP içerisinden iki ismin kabineye atanabileceği ifade edildi.

Milli Gazete’den Muhammed Vefa’nın kulis haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığında yaşanan bakan değişiminin ardından bazı bakanların daha görevden alınacağı konuşuluyor. Özellikle son günlerde Cumhur İttifakı kulislerinde, MHP’li bazı isimlerin kabinede yer alabileceği sık sık ifade ediliyor.

İki isim atanabilir

Haberde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “kendilerini muhalefet” olarak ilan etmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP’den bazı isimlerin kabinede yer almasını istediği, bu çerçevede MHP içerisinden iki ismin kabineye atanabileceği ifade edildi.

Hedef ‘heyecan’ oluşturmak

Cumhur İttifakı kulislerine dayandırılan haberde, söz konusu MHP’li isimlerin kabineye atanması halinde Cumhur İttifakı’nın seçime daha büyük heyecanla gidebileceğinin düşünüldüğü belirtildi. Buna göre MHP teşkilatlarında bir rahatsızlık oluşması da önlemeye çalışılacak. AK Partili bazı isimler de kabineye MHP’li bakanların atanmasına sıcak bakıyor.

Paylaşın

Kabinede Revizyon İddiası: Bir Bakan Daha Affını İsteyebilir

Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, “Viktor Orban’ın ekonomik modeli saraya seçim kazandırır mı?..” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinede yeni değişiklikler yapacağını öne sürdü.

Takan, yazısında, “Siyasi kulislerde iddialar birbirini kovalıyor ama hiç değişmeyen ve gündemin birinci sırasından asla inmeyen bir madde var; Hayat pahalılığı ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati…” ifadelerini kullandı.

Ahmet Takan, yazısının devamında, yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle Nureddin Nebati’nin her an görevden alınabileceğini ifade ederek, ” Bakan Nebati, enflasyonun düşeceği tarihi sürekli ileriye atıyor.  Nureddin Nebati, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Geleneksel İftar Programı’nda enflasyonun yavaş yavaş yoluna girdiğini öne sürerken,  “Aralık ayından itibaren nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz” dedi.

Bence, Bakan Nebati, saraydan kulağına “görevden alınman an meselesi” fısıltıları üflendikçe hop oturup hop kalkıyor. Bu yüzden, koltuğunu seçime kadar garantiye alabilmek adına sürekli enflasyonun düşeceği tarihi öteliyor!.. Sarayın, “ha bu adam tarih verdi. O zamana kadar bu işi yapacak herhalde. Dokunmayalım da bakalım” diye düşüneceğini zannediyor!..” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Nureddin Nebati sonrası yeni ekonomi modeline geçilebileceği iddialarına yazısında yer veren Ahmet Takan şunları yazdı:

“Saray iktidarı ve yakın çevrelerinde, hayat pahalılığının önüne geçmek için her kafadan bir ses çıkarken, CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak çok önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Toprak, “Enflasyon karşısında çaresizlik içindeki iktidar, bazı temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını ‘MADURO-ORBAN MODELİ’ ile yıl sonuna kadar sabitlemeyi planlıyor” diyor.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın