Cumhur İttifakı’ndan Muhalefeti ‘FETÖ’ Üzerinden Vurma Hazırlığı

Ana omurgasını AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, muhalefeti ‘Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’ üzerinden vurma hazırlığı yapıyor. HDP’yi “6’lı masanın 7. ayağı olarak tanımlayan” Cumhur İttifakı, seçimlere dokuz ay kala bu kez de sahada “8. ayak FETÖ söylemini” kullanacak.

AK Parti MKYK, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ana gündemini seçim süreci oluştururken AKP’nin 2023 seçimlerinde yürüteceği propaganda da belli oldu.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, toplantıda, CHP ve 6’lı masa gündeme geldi. CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’lilere bakanlık verebiliriz” sözleri üzerine Erdoğan’ın kurmaylarına, “6’lı masanın yedinci ayağı HDP, sekizinci ayağı ise FETÖ. Saha çalışmalarında bunu halka anlatın. Muhalefet artık açık açık HDP’yle işbirliği yapıyor. Bu da söylemleriyle ortaya çıkıyor” dediği kaydedildi.

“Küskün döndü” iddiası

Toplantıda, AKP’nin altı ay önce sahadaki durumuyla altı ay sonraki saha durumu da karşılaştırıldı. AK Parti yönetiminin hazırladığı raporlar, Erdoğan’a sunuldu. Muhalefetin henüz bir cumhurbaşkanı adayı belirleyememesinin yurttaşlarda “muhalefete karşı güvensizlik uyandırdığı” belirtildi.

Ekonomi nedeniyle “faturayı AKP’ye kesen küskün seçmenin yeniden AKP’ye dönüş yaptığı” savunulurken Erdoğan’ın da kurmaylarına, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de parlamento seçimlerinde de AKP birinci parti olacak. Sahada vatandaşla yüz yüze temasınızı artırın” talimatı verdiği de öğrenildi.

Paylaşın

Cumhur İttifakı, 200 Bin Sandıkta 3 Milyon Kişi Görevlendirecek

Haziran 2023 seçimlerine yaklaşırken sandık başında hangi partiden kaç görevli olacağı netleşmeye başladı. Cumhur İttifakı, Türkiye genelinde 200 bine yakın sandıkta üç milyon kişi görevlendirecek.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, AK Parti ve MHP’nin her sandıkta birer sandık kurulu üyesi, üçer müşahit ve parti teşkilatlarından gözlemcileri yer alacak.

Son seçimde en çok oyu alan beş parti her sandıkta bir sandık kurulu üyesi bulundurabiliyor. Ayrıca, seçime katılan her siyasi parti sandık başında müşahit bulundurma hakkına sahip. Siyasi partiler seçim güvenliği için yaz başından bu yana sandık başında görev alacak partililere eğitimler veriyor.

AK Parti yönetimi, 2023 seçimlerine hazırlık çerçevesinde yaz başından bu yana 75’ten fazla ilde koordinasyon toplantıları gerçekleştirdi. Seçimde görev alacak partililere, sandık başı işlemleri, oy sayımı sırasında yapılacaklar ve dikkat edilecek konular örneklerle anlatıldı.

2018 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2019’daki yerel yönetimler seçimlerinde bazı sandıklarda yapılan hatalar ve eksiklikler sebebiyle AK Parti’ye yazılması gereken oyların başka parti ve adaylara yazıldığına yönelik örnekler verildi.

Yapılan toplantılarda, parti yönetimi tarafından “Seçimin en önemli aşaması sandıklara sahip çıkmaktır. Sandığa gelen AK Parti seçmenin oyuna sahip çıkacağız. Tek bir oyun bile başkasına yazılmasına müsaade etmeyeceğiz. Gözümüzü dört açacağız” denildi.

60 milyon seçmen var

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi ise kurduğu ‘Seçim Komisyonu’, ‘Seçim Süreci ve Seçim Güvenliği Komisyonu’ ve ‘Anayasal ve Yasal Çerçeve Hazırlık Komisyonu’ ile seçim hazırlıklarını sürdürüyor.

Millet İttifakı tarafından yapılan açıklamada sandık güvenliğine yönelik her türlü tedbirin alınacağı ve tek bir oyun dahi zayi olmayacağı vurgulanmıştı. Seçimlerde 200 bine yakın sandıkta 60 milyon kişinin oy kullanması bekleniyor.

Paylaşın

Erdoğan’dan AK Parti’nin Çöken İmajına ‘Aday’ Formülü

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partili kurmaylarıyla beraber seçim stratejisi belirledi. Buna göre AK Parti’nin çöken imajı için “aday kimliği” devreye girecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen haftalarda 2023 seçimleri için bazı AK Partili kurmaylarla “olağanüstü” toplandı ve başta seçim beyannamesi olmak üzere partinin seçimlerde uygulayacağı stratejiler üzerinde duruldu.

Toplantı sonrası başlatılan çalışmaların ayrıntıları, 2023 seçimlerini sadece muhalefetin değil, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “kritik” gördüğünü ortaya koydu.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre AK Parti genel merkezinde milletvekili aday listeleri üzerinde çalışmak üzere komisyon kuruldu. Edinilen bilgiye göre komisyon, 2023 adayları için bazı kriterler belirliyor.

AK Parti, diğer seçimlerden farklı olarak bu kez “parti değil, aday kimliğini” ön planda tutacak. Geçmiş seçimlerde “aday isimlerden çok parti kimliğinin öne çıktığı, adayların da parti kimliğine güvendiği” ifade edilirken bu kez AKP’nin “adaylar üzerinden ilerleyen bir strateji kurmak istediği” kaydediliyor.

Bu nedenle parti yönetimi, “illerde ön plana çıkan, yurttaşın sevdiği, güven duyabileceği, halkla bire bir temas edebilecek, diyaloğa açık, halkın sorunlarını yerinde tespit edip, çözüm üretebilecek” isimleri aday göstermeyi hedefliyor. Ayrıca bu seçimlerde “eş, dost, akraba ilişkisi” de gözetilmeyecek.

Paylaşın

Reuters: HDP Kilit Parti Olmayı Sürdürüyor

Bir yıldan kısa bir süre kalan Türkiye seçimlerinde zorlu ekonomik şartların etkisiyle yıpranan iktidarın değişebileceğine yönelik beklentiler güçlenirken, bazı uzmanlar muhalefetin iktidara gelebilmesi için HDP’nin seçimlerdeki gücünü kabul etmesi gerektiğini belirtiyorlar. Ancak milliyetçi seçmenin hassasiyetleri ve hükümetin HDP’yi “terör” ile ilişkilendirmesi, partilerin HDP ile yanyana gelmesinde sorun oluşturuyor.

Geçen günlerde CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık elbette verilir” sözleri tartışma yaratmıştı. Altılı masada yer alan İYİ Parti’nin Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu bu açıklamanın ardından tepki göstermiş ve bu açıklamayı, “Densizlik, hadsizlik ve ilkelere saygısızlık” olarak nitelendirmişti. HDP ise bu tartışmaların ardından bakanlık konusunda herhangi bir talepleri olmadığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu’nun gücü artıyor mu?

Muhalefet, adayını henüz açıklamasa da, bazı anketlere göre, muhalefetin “temsilcisi” konumuna gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısındaki gücü artmış görünüyor. Ancak Reuters’ın görüşüne başvurduğu dört kamuoyu yoklama şirketine göre bu oyların da mevcut durumda yine meclis çoğunluğu ve Cumhurbaşkanlığı’ndan oluşan iktidarı alabilecek güçte olup olmadığını söylemek için erken.

Anketlere göre ayrıca son aylarda asgari ücrete yapılan artışlar ve memur zamlarının etkisiyle iktidarın oylarında bir miktar kıpırdanma olduğu gözleniyor ama son noktada hem Millet hem de Cumhur ittifakında belirgin bir öne çıkış yok.

“Bu şartlar altında biz bugün (eylül başı) seçim olsa ve seçime girsek Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısıyla, Millet İttifakı’nın milletvekili sayısı arasında dikkate değer bir fark olmayacak” diyen Metropoll Başkanı Özer Sencar sözlerini şöyle sürdürdü:

“(Millet İttifakı) anayasayı değiştirecek bir çoğunluk üretemiyor… Anayasayı değiştirecek bir çoğunluk için kabaca %63 civarında oya ihtiyaç var… Millet İttifakı’nın güçlü bir desteği yoksa HDP olmadan karar çıkaramazlar.”

“Muhalefet rehavete sürüklenmemeli”

Sencar, ağustos ayındaki ankete göre AKP oylarının son üç aydır yükselişte olduğunu ve 3.5 puanlık artış kaydettiğini söyledi. Sencar ayrıca, sadece Erdoğan ve Kılıçdaroğlu karşılaştırılarak yapılan bir ankette CHP’nin parti oylarına yansımasa da cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın önünde gittiğini kaydetti.

Öte yandan, Erdoğan’ın attığı bazı adımların halkta olumlu karşılığını az da olsa bulduğunu, bu nedenle de muhalefetin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Sencar’a göre, AKP kitlesinin sosyal medyaya çok fazla aşina olmaması nedeniyle hükümetin Kemal Kılıçdaroğlu dediği için yapılan şeylerden haberi olmuyor. Bu nedenle Sencar’a göre sosyal medyadaki muhalif tablo muhalefeti rehavete sürüklememeli.

“Kısaca bizim bulgularımızla (AK Parti) son dört ayda kararsızlar dağıtılmadan yüzde 25’ten kabaca yüzde 29’a çıktı” diyen Sencar şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kılıçdaroğlu, ağustos ayında Erdoğan’dan 6 puan yukarıda. Siyaset sahnesinde Meral Hanım’ın cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklayarak siyaset sahnesindeki oyun kurucu özelliğini kaybetmesiyle boşalan yeri Kemal Bey doldurdu… Bu şartlar altında bugün bu pazar seçim olsa ve seçime girsek Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısıyla Millet İttifakı’nın milletvekili sayısı arasında dikkate değer bir fark olmayacak. HDP’yle diğer sol partiler birleşirlerse bir ittifak oluşurursa onlar da yüzde 14-15’e tırmanabilirler.”

“HDP seçmeni halen seçimin kilit seçmeni olarak duruyor” diyen MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat’a göre ise AKP oyları yılın başından beri yapılan sekiz araştırmada yüzde 27 ile yüzde 29 arasında seyretti.

Kulat’ın verdiği bilgiye göre, “CHP ise yılın başından bu yana yüzde 25 ile yüzde 28 arasında seyretti ve şu anda AK Parti ile başbabaş hale gelmiş durumda.”

Gezici Araştırma Direktörü Murat Gezici’ye göre muhalefetin, iktidara destek veren seçmenin duygularını hafife almaması gerekiyor. “Güncel duruma baktığımızda iktidarın bir oy artışı olmadığını fakat mevcut oylarını da koruduğunu görüyoruz” diyen Gezici, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle son aylarda dış politikada işbirliğine dayalı ilişkileri geliştirmeye çalışması, seçmen ile daha yoğun bir empati kurmaya başlaması ve kararsız seçmenlere odaklanması, seçmen kitlesi nezdinde ‘Erdoğan, doğruları bulmaya çalışıyor’ algısını canlandırdı.”

Gezici, “Eski Türkiye diyebileceğimiz döneme dair canlı bir hafızaya sahip olan ve iktidara oy vermeyi sürdüren seçmen adeta ürkek bir güvercin gibi davranıyor…Evet çok ciddi bir ekonomik kriz var, korkunç bir enflasyon var; ancak kültürel-simgesel alanın gücünü de ihmal etmemek gerekiyor” diye konuştu.

HDP’nin seçimin kaderini belirleyip belirlemeyeceği yönündeki bir soruya ise Gezici, “HDP seçmeni en kararlı seçmen grubunu oluşturuyor. İkinci tur bir oylamada HDP’nin yüzde 22’sinin Cumhur İttifakı’na, kalan yüzde 78’sinin ise Millet İttifakı’na oy vereceğini öngörüyoruz” diyerek, mevcut durumda Millet İttifakı’nı desteklemesini beklediği cevabını verdi.

Gezici şöyle devam etti:

“Kürtlerin Türkiye’deki oranı neredeyse yüzde 22 ve onların da yüzde 55’i hala AK Parti’ye oy veriyor. Yüzde 30’u HDP’ye, yüzde 15’i ise diğer siyasi partilere oy veriyor. Kürtlerin bir kısmı halen Erdoğan’ı lider olarak görüyor, bir kısmı da mevcutlar arasında Erdoğan karsısındakine oy veririm diyor. Kürtlerin nereye oy vereceği o yüzden belli ve bu anlamda seçimlerin kaderi üzerinde belirleyici değiller.”

HDP her aşamada önemli olacak

Avrasya Kamuoyu Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, AKP’nin oylarında hafif bir artış yaşandığını ama anlamlı bir artışın olmadığını belirterek, “Uzunca bir süredir esasen muhalefet toplamıyla Cumhur İttifakı toplamı sabitlenmiş gibi gözüküyor” dedi.

HDP tarafında önemli olanın aday çıkartıp çıkartamayacağı olduğuna işaret eden Özkiraz, “HDP seçmeninin yüzde 75’i Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veririm diyor Erdoğan’ın karşısında. Geri kalan yüzde 25’in çok büyük bir kısmı da partinin kurumsal kararını bekleyecek. Ama parti destek kararı açıkladığında muhtemelen yüzde 95’lere yakın bir destek olacak muhalefetin adaylığına” diye konuştu.

“HDP’nin tavrı, kurumsal tavrı seçimin ne kadar farkla biteceğini belirleyecek” diyen Özkiraz sözlerini cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna atıfta bulunarak, “HDP altılı masaya on beş gün önce mi kazandıracak? On beş gün sonra mı kazandıracak?” diye sürdürdü.

Özkiraz da sistemin şu anda muhalefette olan partilerin yasama organında kontrolü ele alabilmesi için mecliste 360 sandalye ile çoğunluğu elde edebilmesi gerektiğini belirterek, “Seçim sonrasında sistemi değiştirmek için HDP grubuna ihtiyaç var. Yani HDP her koşulda muhalefetin ihtiyaç duyduğu bir konumda olacak. Mesele cumhurbaşkanını seçtirmek değil, O cumhurbaşkanını bir de çalıştırabilmek mesele. Onun için herkes seçimden sonra HDP’yle mecburen bir oturacak” dedi.

HDP’nin seçmen tutumu ve aday tarifi

Partisinin seçim stratejisi ile ilgili Reuters’ın sorularını yanıtlayan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin farklı dinamikleri olacağını ifade etti.

“Mesela parlamento seçimlerinde biz HDP olarak kendi ittifaklarımız dışında herhangi bir ittifak arayışında değiliz. Yani Millet İttifakı, Cumhur İttifakı ile bir alakamız yok parlamento seçimleri için. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi farklı” diyen Oluç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 50 artı 1 oya ihtiyaç var. Dolayısıyla burada kendi adayımızla elde edeceğimiz sonuçtan daha önemlisi ortak adaylarla elde edilecek sonuçtur. O yüzden de biz geçtiğimiz yıl bir deklarasyon yaptık.”

Oluç, partisinin cumhurbaşkanı adayı tanımını işe şu şekilde yaptı:

“İsim günü geldiğinde tartışılacaktır. İsim önemsiz demiyoruz. İsimden daha önemlisi seçilecek kişinin Türkiye’nin yeni döneminde yapması gereken işler üzerine anlaşılması gerekiyor. (Bunlar) güçlü bir demokrasi. Yani güçlü bir yerel ve merkezi demokrasinin inşa edilmesi, tarafsız ve bağımsız bir yargı, hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin sağlanması, Kürt sorununda demokratik bir çözümün ortaya çıkarılması. Bunun için en azından bazı adımların atılacağının ilan edilmesi.”

AK Parti: Daha sahaya inmedik

Üst düzey bir AKP’li yetkili de anketlerin sürekli değişkenlik gösterdiğini ve zaman içinde olumlu trendin görüleceğini belirterek, enflasyon gibi sorunların tüm dünyada olduğunu ve halkın bunu gördüğünü söyledi.

HDP’nin seçim sürecindeki önemi konusunda ise aynı yetkili, “Kürtlerden bizi destekleyen önemli bir kesim var, kimse bunu yabana atmasın. Tabi Doğu ve Güneydoğu’dan daha çok oy almak için biz de daha çok çaba göstereceğiz. Ama sadece onlara yönelik değil, tüm Türkiye’deki seçmeni kazanmaya çalışacağız, tepkili olan eski seçmeni, küskün olan seçmenimizi. Uzun bir süreç var ve daha ciddi olarak sahaya bile inmedik” diye konuştu.

Kamuoyu araştırmacısı Gezici de bu konuda HDP’den ziyade “merkez seçmenin” önemine dikkat çekti. Gezici, HDP’nin oylarının nasıl bir tercihte bulunacağının az çok kestirilebildiğini, bu nedenle Doğu Karadeniz ve İç Anadolu’daki merkez seçmenin seçimlerin kaderinde belirleyici olacağını ifade etti.

Paylaşın

Peker’in İddiaları AK Parti’de Rahatsızlık Yarattı; Erdoğan: Gereğini Yaptık

Organize suç örgütü kurmakla suçlanan Sedat Peker’in iddiaları AK Parti’de rahatsızlık yaratırken, Erdoğan’ın AK Parti MYK’da konuyu dile getiren partililere Taranoğlu ve Karaca’yı kastederek “Gereğini yaptık” karşılığını verdiği öğrenildi.

Sedat Peker, eski Sermaye Piyasaları Kurumu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kardeşi AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlı isimler Serkan Taranoğlu ve Kormaz Karaca’ya ilişkin “rüşvet ve yolsuzluk” iddialarını paylaştı. Söz konusu paylaşımın ardından iddiaların taraflarından açıklamalar geldi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun edindiği bilgiye göre, Peker’in iddiaları AK Parti’de de “rahatsızlık” yarattı. AK Parti’li milletvekilleri, “söz konusu iddialar ile ilgili 2023 seçimleri için sahada yaptıkları çalışmalar sırasında kamuoyundan tepki gördüklerini” parti yönetimine iletti. “AK Parti’de siyaset yapan herkes zan altında kalıyor. Bu iddialar partimize zarar veriyor” diyen milletvekillerinin serzenişlerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son katıldığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında parti yöneticileri de dillendirdi.

“Aday yapılmayacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da AK Parti’lilerden gelen bu eleştirilere, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Korkmaz Karaca’yı kastederek “İki ismin de istifasını istedim, gereğini yaptık” karşılığını verdiği kaydedildi. Ayrıca AK Parti’li Taşkesenlioğlu’nun “2023 seçimlerinde bir kez daha Erzurum’dan aday yapılmayacağı” da iddia edildi.

Paylaşın

AK Parti’nin ‘Seçim’ Planı: Asgari Ücret, Enflasyon…

Erken seçim iddialarını kesin dille reddeden AK Parti’nin haziran ayına kadar ana gündemi ekonomik tablonun iyileştirilmesi olacak. Ödeme güçlüğü içindeki dar gelirliler başta olmak üzere gençler ve çiftçiler için kimi düzenlemeler yapmaya hazırlanan AK Parti seçime enflasyonun yüzde 50’ye indiği bir tabloyla gitmeyi hedefliyor. Yılbaşında ise asgari ücrete yaklaşık yüzde 50 zam yapılabileceği konuşuluyor.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya‘nın aktardığına göre, 18 Haziran’da yapılacağı açıklanan seçim için çalışmaların başladığı AK Parti’de bir yandan saha çalışmaları diğer yandan Meclis gündemi konuşulmaya başlandı. Parti bünyesinde oluşturulan komisyonlar seçim beyannamesi hazırlıklarını sürdürürken kampanya süreci için de program oluşturuluyor. Eş zamanlı olarak Meclis gündemi de planlanmaya başladı.

1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılının ilk işlerinden birinin “Maliye torbası” olması bekleniyor. Torba teklifte öğrencilerin KYK borçlarının faizinin silinmesi, 6 milyon dar gelirli vatandaşın icra ve haciz işlemleri başlayan elektrik, su borçlarının silinmesi, intörn hekim ve diş hekimlerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılması, kiracı-ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklar için arabuluculuk imkanı getirilmesi gibi düzenlemelerin yer alması bekleniyor.

Asgari ücret

Asgari ücrete temmuz ayında yapılan ara zamla birlikte gelir vergisi diliminin değişmemesi maaş düşüşlerine neden oldu. Getirilecek torba teklif içinde bu düşüşün yaşanmaması için de bir düzenleme yer alacağı ifade ediliyor.

Ancak bunlar alım gücü her geçen gün daha da düşen vatandaşları rahatlatmaya yetmeyecek. AK Parti’de şu an 5 bin 500 TL olan asgari ücretin yılbaşında yaklaşık yüzde 50 artışla 8 bin liranın üzerine çıkarılması gerektiği ifade ediliyor.

Enflasyon

Dar gelirlilere dönük desteklerin devam edeceğini açıklayan AK Partili yöneticilerin ekonomiyle ilgili asıl hesabı ise enflasyon oranının aşağı çekilmesi. Kasım ayına kadar enflasyondaki yükselişin devam edeceği, ancak aralık ayı ile birlikte “büyük büyük düşüşler” gerçekleşeceği ifade ediliyor. Aralık ve ocak aylarında 10’ar puan, sonrasında ise 4-6 puanlık düşüşlerin beklendiğini dile getiren AK Partili ekonomi kurmaylarının hesabına göre hedef 2023 yılının mayıs ayında enflasyonun yüzde 50 civarına çekilmesi.

Fiyatlar düşmese de enflasyondaki yükselişin durmasının önemli bir psikolojik etki sağlayacağı, sürekli yükseliş endişesiyle gelecek aylardaki ihtiyacını karşılamaya çalışan insanların bundan vazgeçmesiyle piyasanın daha da dengeleneceği kaydediliyor.

2023 yılı bütçe görüşmeleri başlamadan Meclis gündemine gelmesi beklenen konular arasında uzun süredir üzerinde çalışılan kripto paralarla ilgili düzenleme de var. Bu konudaki çalışmanın tamamlanıp Cumhurbaşkanlığına gönderildiği biliniyor. Şirketlerin güvenilirliğini arttırma, müşterilerin paralarının korunmasına yönelik güvenlik duvarlarını sağlamlaştırmaya yönelik teklifin konuyla ilgili ana çerçeveyi çizeceği, ayrıntıların ise ikincil mevzuatta düzenleneceği kaydediliyor.

Üzerinde çalışılan bir başka düzenleme ise “Katılım bankaları” olacak. Edinilen bilgiye göre bu finans kuruluşlarındaki “banka” ifadesi müşterilerinde yarattığı rahatsızlık nedeniyle kaldırılacak, sadece “finans kurumları” olarak isimlendirilecek.

‘Dezenformasyonla mücadele’ teklifi

AK Parti ve MHP’nin “dezenformasyonla mücadele yasası” olarak nitelendirdiği basın kanununda değişiklik öngören kanun teklifi de yeni yasama döneminin gündemlerinden biri olacak. Dezenformasyon suçunu tarif edip, hapis cezası getiren tartışmalı maddenin aynen geçirileceği, ancak Basın İlan Kurumu’nun yapısı ve ilan dağıtımı ile ilgili düzenlemelerde bazı değişiklikler yapılabileceği ifade ediliyor.

Meclis yaz tatiline girmeden kısa süre önce AK Parti’nin sunduğu çay kanunu teklifinin de yeni yasama döneminde çıkarılacağı kaydediliyor. Bu düzenlemeler hedeflendiği gibi görüşülüp yasalaşırsa Meclis kasım ayıyla birlikte yeni yıla kadar sürecek 2023 yılı bütçe görüşmeleri mesaisine başlayacak.

Paylaşın

‘Erdoğan’ın Danışmanları AK Parti’de Rahatsızlık Yaratıyor’ İddiası

Kulislere yansıyan bilgilere göre, organize suç örgütü kurmakla suçlanan Sedat Peker’in gündeme getirdiği rüşvet ve yolsuzluk iddialarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanlarının AK Parti içinde rahatsızlık yarattığı dile getiriliyor.

Sedat Peker’in çeşitli rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı danışmanı Serkan Taranoğlu görevden alındı. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca ise istifa etti. Peker’in iddialarıyla ilgili muhalefet partilerinin neredeyse tamamı savcılıklara suç duyurusunda bulundu.

Gazete Duvar’ın “Duvar Arkası” bölümünde yer alan kulis bilgisine göre, başvuruların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz ama söz konusu iddialar AK Parti içinde de rahatsızlık yaratmış durumda.

Serkan Taranoğlu’nu Erdoğan’ın tanımadığını, “birilerinin referansıyla danışman yapılmış olduğunu” paylaşan bir parti yöneticisine göre yaşanan bu olaydan sonra Cumhurbaşkanlığında bu şekilde görev yapan herkesin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

Bunların hem Cumhurbaşkanına hem de AK Parti’ye ciddi zarar verdiğini söyleyen partili, “Bunlar kimdir, nedir, hepsinin baştan aşağı gözden geçirilmesi gerek” değerlendirmesinde bulunuyor. AK Parti’deki bu beklenti bakalım karşılık bulacak mı?

AK Parti’de ‘musluk’ isyanı!

Öte yandan geçtiğimiz ay kuruluşunun 21. yılını kutlayan AK Parti özellikle sosyal medyada son yıllarda azalan etkisinden dertli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programları kapsamında her hafta bir kentte toplu açılış, temel atma töreni yapılıyor. Ancak bu açılışlar beklenen ilgiyi görmüyor. Bu tablo AK Parti içinde tartışma konusu olmuş durumda.

Kulislerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İSKİ’nin bağlantı sorununu çözmesinin ardından 30 yıl sonra musluklarından su akan tarihi 3. Ahmed Çeşmesi açılışı hatırlatılarak, “Vakıflar Müdürlüğünce restore edilmiş çeşmeye musluk takıyorlar. Biz aynı gün 650 milyon liralık yatırım yapılmış bir baraj açıyoruz. Ama açılışı yapılan musluğun sesi bizim barajın sesinden çok çıkıyor” deniliyor.

Bu serzenişte İstanbul’un belediye bütçesinden tanıtım ve medya işlerine ayrılan dev bütçenin de etkili olduğu savunuluyor. 2019 yılında 25 milyar lira borçla teslim edilen belediyenin 3 yılda 90 milyar lira daha borçlandığı belirtilerek özellikle dijital medyaya çok ciddi kaynak aktarıldığı, hatta belediyenin reklam bütçesinin metro yatırım bütçesinden fazla olduğu iddia ediliyor.

Paylaşın

AK Parti Dört Yılda CHP’nin Birçok Vaadini Hayata Geçirdi

AK Parti, 2018 seçim beyannamesindeki birçok vaadin tam tersi icraatlara imza atarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 2018 seçim bildirgesinde yer alan “Vergisiz asgari ücret, asgariye çifte zam, emekliye bayram ikramiyesi” gibi birçok vaadini hayata geçirdi.

Cumhuriyet’ten Gamze Kolcu’nun haberine göre, CHP’nin 2018’de yayımladığı seçim bildirgesinde yer alan birçok vaadin AKP tarafından yerine getirildiği, bazı vaatlere ilişkin çalışmaların da sürdüğü ortaya çıktı.

CHP’nin 2018’deki bildirgesinde sıralanan ve AKP’nin icraata dönüştürdüğü vaatler şöyle:

Vergisiz asgari ücret: CHP, “Asgari ücretten gelir vergisi almayacağız” dedi. AKP iktidarı, Ocak 2022’den itibaren asgari ücret ile diğer ücretlerin asgari ücret kadar olan bölümünden gelir vergisini kaldırdı.

Asgariye çifte zam: CHP’nin, “asgari ücrete altı ayda bir zam yapılacağı” yönündeki vaadi, 2022’de AKP tarafından yaşama geçirildi. Ocak ve temmuzda iki kez zamlanan asgari ücret net 5 bin 500 liraya yükseldi.

Emekliye bayram ikramiyesi: CHP, 2015 ve 2018 bildirgelerinde emeklilere yönelik “ramazan ve kurban bayramlarında birer maaş ikramiye” sözü verdi. 2015’te “Kaynak nerede” diye soran AKP, bu düzenlemeyi 2018 seçimlerinin hemen öncesinde yaşama geçirdi, sandığa günler kala emeklilere ilk ikramiye ödemesi yapıldı.

3600 ek gösterge: CHP 2018’de “Öğretmenlere, hemşirelere, polise, din görevlilerine, ceza infaz ve koruma memurlarına 3600 ek gösterge vereceğiz” vaatlerinde bulundu. Bu konuda adım atmakta uzun süre direnen AKP, geçen temmuzda Meclis’in kapanmasına günler kala söz konusu düzenlemeyi yasalaştırdı.

Askerlik süresi: CHP’nin 2018’deki “Askerlik süresini kısaltacağız” vaadi de bir yıl sonra AKP tarafından yaşama geçirildi. Haziran 2019’da yapılan düzenlemeyle zorunlu askerlik 12 aydan altı aya indirildi.

Düzenleme bekleyenler

EYT sorunu: CHP, bildirgesinde, “Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) mağduriyetini gidereceğiz” vaadinde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’da EYT’yi kast ederek yaptığı “Milletimin zararına olan bir şeye asla yokum” açıklamasına karşın AKP seçim öncesi “EYT’de çözüm” sözü verdi.

Sosyal konut ve arsa: CHP’nin 2018 beyannamesinde, “Dar gelirli yurttaşların konut ihtiyacını karşılamak için kamu eliyle arsa üretimi gerçekleştireceğiz. TOKİ ve belediyelerimizin işbirliğiyle ucuz ve nitelikli konut üretimi yapacağız” vaadinde bulunulmuştu. AKP, 2022’de fahiş şekilde artan konut ve kira fiyatları sonrası bu konuda adım atmak zorunda kaldı. Dar gelirli aileler için sosyal konut ve arsa projelerine ilişkin ayrıntıların 13 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanması bekleniyor.

Varlık borçları: CHP, “varlık yönetim şirketlerinde (VYŞ) takibe düşmüş borçların risk esasına göre satın alacak, borç faizlerini, vergi, resim, harç, dosya parası, kapak ücreti gibi tüm mali yükümlülüklerini silecek, sadece anaparayı uzun vadeye yayarak tahsil edeceğiz” vaadini 2018’deki bildirgesinde sundu. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuyu yeniden gündeme getirmesinden saatler sonra “VYŞ borçlarının 2 bin 500 TL’ye kadar olanlarının devlet tarafından karşılanacağını” açıkladı. Meclis açıldığında yasalaşması beklenen düzenleme “kısmiliği” nedeniyle eleştiriliyor.

KYK faizleri

CHP’nin 2018 bildirgesinde, “KYK kredisinin geri ödemesinden enflasyon farkını kaldırıp, gençleri faiz belasından kurtaracağız. Borçları yeniden yapılandıracağız” ifadelerine yer verildi. Enflasyondaki hızlı yükselişle borçları katlanan öğrencilerin tepkilerini uzun süre duymazdan gelen AKP sonunda adım atmak zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen temmuzda “KYK kredi borçlarındaki faizlerin silineceğini” açıkladı. İlgili düzenlemenin Meclis açılınca yapılması bekleniyor.

Paylaşın

AK Parti ‘Genel Affa’ Mesafeli; Siyasi Yük

Cumhur İttifakı ortaklarının 2023 yılının haziran ayında yapılacağını açıkladığı Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine gidilirken ekonomiyle ilgili iyileştirmelerin yanı sıra önemli gündem maddelerinden birini de genel af beklentisi oluşturuyor.

MHP’nin yaklaşık iki yıl önce cezaevlerinde yoğunluğu gerekçe göstererek Meclis’e taşıdığı “şartlı ceza indirimi” teklifinin AK Parti desteği ile yasalaşmasının ardından bu kez “genel af” için hazırlık yapıldığı iddia ediliyor. “Cumhuriyetin 100. Yıl Dönümü” dolayısıyla gündeme getirilebileceği savunulan genel affa AK Parti ise mesafeli.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre; MHP kulislerinde bir süredir konuşulan af ile ilgili “Cumhuriyetin 100. Yıl Dönümü dolayısıyla sembolik bir adım atılıp genel af çıkarılabilir” değerlendirmeleri yapıldığı biliniyor. Hatta bu yönde bir yasa teklifinin hazırlanıp ekim ayında açılacak Meclis’e sunulabileceği de iddialar arasında. MHP kulislerindeki bu iddia hafta içinde parti genel başkanı Devlet Bahçeli’ye soruldu. Bahçeli, genel af talebi ve partisinin yaklaşımı ile ilgili bir değerlendirme yapmadı, afla ilgili çalışma yapıldığı iddiasına, “Haberimiz yok. Bunu söyleyen gazetecilere sorman lazım” yanıtı vermekle yetindi.

İki ucu keskin kılıç

Toplumun farklı kesimlerinin özellikle sosyal medya aracılığıyla gündeme taşıdığı af beklentisine AK Parti ise açık mesafe koydu. Genel af ile ilgili “İki ucu keskin kılıç, bunu isteyen kadar karşı çıkan var. Çok beklemeyin” değerlendirmesi yapan AK Partili üst düzey bir siyasetçiye göre partinin 21 yıllık iktidar deneyiminde attığı adımlar ve Cumhurbaşkanının geçmiş açıklamaları da bunun olmayacağının göstergesi durumunda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kişilere karşı suçları affedemeyiz” yönündeki açıklamalarını hatırlatan yetkiliye göre kişilere karşı işlenen suçların yanı sıra mevcut konjonktürde devlete karşı işlenen suçlar da affedilemez. Bu durumda bir genel affın gündeme alınmasının söz konusu olamayacağı ifade ediliyor. Konunun partinin yetkili organlarında hiç gündeme gelmediğini, konuşulmadığını belirten bir başka parti yöneticisi ise, “En son Rahşan affı oldu. O günden bu yana biz bunu hiç konuşmadık” dedi.

AK Partili kurmaylar seçim öncesi afla ilgili bir adım atılmasına ihtimal vermese de bu konunun belki seçimden sonra gündeme getirilebileceğini söyleyen yöneticiler de var. Parti içinde üst düzey bir isim, “Şu an için bir çalışma yok. Ama seçimde AK Parti çok iyi bir sonuç elde ederse, o prestijle belki böyle bir konu düşünülebilir. Esasen aflara karşı bir siyasi partiyiz. Çünkü af siyasi olarak bir yüktür. Devletin af yetkisi var mı? Bu tartışmalı bir konu” değerlendirmesi yaptı.

MHP teklif verirse ne olur?

AK Partili yetkililer bu konuyu MHP’nin bir yasa teklifi ile Meclis gündemine taşıması durumunda alacakları tutum içinse, “MHP sonuçta ayrı bir siyasi parti. Kendi gündemlerine ilişkin çalışmalar, paylaşımlar yapabilirler” yorumunda bulundu. AK Partili bir başka siyasetçi ise MHP’nin bunu gündeme getirmesi durumunda toplumda bir beklenti ortaya çıkacağını, ittifak ortağı oldukları için kendilerinin de değerlendirme yapmak zorunda kalabileceklerine dikkat çekti, “Genel af olmaz ama belirli şartlar içinde bir değerlendirme yapılabilir belki” yorumunda bulundu.

Bu arada Adalet Bakanlığında ileri derecede hasta olan tutuklu ve hükümlüler için “şartlı tahliye” ve “kelepçeli muayene” ile ilgili düzenlemeler içeren bir çalışma yapıldığı biliniyor. Demans hastası eski milletvekili Aysel Tuğluk’u da etkilemesi beklenen bu çalışmanın yeni yasama döneminde Meclis’e getirilebileceği ifade ediliyor. AK Partili yetkililer çalışma kapsamında hasta mahkumların tahliyesi için gereken Adli Tıp Kurumu raporunun belirlenen başka hastaneler tarafından da verilebileceğine vurgu yapıyor.

Paylaşın

AK Parti Seçim Hazırlıklarına Hız Verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebi üzerine geçtiğimiz günlerde seçim bildirgesi ile ilgili hazırlıkların başlatılmasının ardından, dünkü AK Parti Merkez Yönetim Kurulu (MYK)  toplantısında da, seçimlere dönük yol haritası ele alındı.  

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın edindiği bilgiye göre Erdoğan, milletvekili listelerinin titizlikle hazırlanacağını vurguladı, “yıpranmış” isimlerin listelerde yer almayacağı mesajını verdi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan MYK toplantısındaki  sürpriz gelişme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iş insanı Mine Tozlu Sineren’den rüşvet istediğini iddia ettiği danışmanı Serkan Taranoğlu ile rüşvet iddialarında adı geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi Korkmaz Karaca’nın görevlerinin sona erdiğini duyurması oldu.

Erdoğan ayrıca Karaca’nın AKP üyeliğinden de ayrıldığı bilgisini paylaştı. Bazı AKP kaynakları, Erdoğan’ın bu iki isimden uzun süredir rahatsız olduğunu, hatta Taranoğlu ile yakın bir diyaloğunun da bulunmadığını savunuyorlar.

İkinci şölen Ankara’da

MYK toplantısında ayrıca, seçim hazırlıkları da ele alındı. Bu kapsamda, Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan bir sunum yaptı.

Edinilen bilgiye göre bu yıl  mayıs ayında Adana’da gerçekleştirilen “Gençlik Şöleni”nin ikincisinin Ekim ayında Ankara’da yapılması kararı alındı ve bununla ilgili yapılacak hazırlıklar değerlendirildi.

Ayrıca, yaklaşık 6 milyon dolayında gencin oy kullanacağının değerlendirildiği toplantıda, gençleri partiye çekmeye dönük afiş, slogan ve etkinlikler üzerinde çalışılması kararı alındı.

Milletvekili listeleri: Yıpranmış isimlere yer yok

Toplantıda ayrıca, 2023 seçimlerine dönük milletvekili aday listelerine ilişkin de de değerlendirmeler yapıldığı öğrenildi.

Edilen bilgiye göre Erdoğan,  aday listelerinin kamuoyu araştırmaları da dikkate alınarak titizlikle hazırlanacağını ifade ederken, “yıpranmış isimlere” listelerde yer verilmeyeceğinin de işaretini verdi.

Aday listelerinin hazırlanması için 6 aylık sürecin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan’ın, isimler üzerinde çok iyi çalışılması gerektiğini vurguladığı belirtildi.

‘Nefes aldıracak zam’ vaadi

Son 1 yılda ekonomide yaşanan sıkıntıların da değerlendirildiği toplantıda, alınan önlemlerin yurttaşlara olumlu yansımalarının yılbaşından itibaren görüşmeye başlanacağı beklentisi dile getirildi.

Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yılbaşında ücretli kesimlere “nefes aldıracak” zam yapılacağını belirterek, seçimleri de partisinin kazanacağı görüşünü dile getirdiği belirtildi.

Paylaşın