AK Parti Kulisleri: Bakan Ersoy Görevden Alınabilir

Erdoğan’ın 23 Şubat’ta yapılması planlanan AK Parti kongresinde kabinede büyük değişikliğe gideceğine işaret eden parti kaynakları, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kongre öncesi de görevden alınabileceğinin altını çiziyor.

Parti kaynakları ayrıca, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar’ın da görevden alınabileceğini ifade ediyorlar.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin Meclis grup toplantısında “İlgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek özeleştiride imtina etmesini doğru bulmadığımızı açıklamak mecburiyetindeyim” çıkışının ardından AK Parti kulisleri de hareketlendi. Parti içinde Ersoy’un görevden alınıp alınmamasının tartışma konusu olduğu öğrenildi.

Cumhuriyet’ten Merve Kılıç’ın haberine göre; AK Partili kurmaylar, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faciada bizim bir arkadaşımızın payı varsa gereğini yaparız” dediğini iddia etti. Erdoğan’ın 23 Şubat’ta yapılması planlanan AK Parti kongresinde kabinede büyük değişikliğe gideceğine işaret eden parti kaynakları, Ersoy’un kongre öncesi de görevden alınabileceğinin altını çiziyor.

Son yerel seçimlerin seçmenin uyarı işareti olduğunu belirten kurmaylar, tabanın rahatsızlığını giderecek kabine revizyonu olacağını da belirtiyor. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yenidoğan çetesi skandalı ve randevu krizini çözememesi nedeniyle görevden alınabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar’ın da çalışmalarında “pasif” olması nedeniyle görevden alınmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Paylaşın

Erdoğan: Kimse Yargıya Ayar Veremez

Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’na açılan davaya gönderme yaparak, “Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz. Hukuk başka kanun başka. Hukuk, hakkı haklı olana teslim etmektir. Bunu yapacağız” dedi ve ekledi:

“Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez. Yargıyı baskı altına almak sorumsuzluktur. Hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, bilhassa ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması sorumsuzluğun daniskasıdır.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni’nde konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Aziz milletim, yasama ve yargı organlarımızın saygıdeğer temsilcileri, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla adalet teşkilatımıza sevgilerimi gönderiyorum. Bugünkü kura merasimi ile yeni görev yerleri belirlenecek 1075 hakim ve savcı adayımızı tebrik ediyorum. Böylece hakim ve savcılardan oluşan adalet teşkilatının sayısı 25 bin 695’e çıkmış oluyor.

Bizim hem milli hem de manevi bünyemizde ölçü ve adalet kalp gibi hayati bir rol üstleniyor. Herhangi bir konuda hakemlik yaptığınız zaman adil olun buyruğu esasen meseleyi net bir şekilde anlatıyor. En derin krizlerle boğuştuğumuz günlerde bile adalet pusulasından şaşmadık.

Hak ve adalet kavramları bizim için vazgeçilmezdir. Siz yargı mensuplarımızdan da işte bu hassasiyetle çalışmanızı bekliyoruz. Adalet kapısına varıp da hakkını alamayan kalbi kırık ayrılan her bir vatandaşımızın vebali hem bu dünyada hem de ahirette Allah muhafaza hepimizin üzerindedir. Huzuruna gelen vatandaşa tepeden bakan yargı eski Türkiye’nin yargısıdır.

İdeolojik kamplara ayrılmış yargı eski Türkiye’nin yargısıdır. Biz de defalarca yüzleştik. Bir daha o günlere Allah’ın izniyle geri dönüş olmayacaktır. Bugün yargı sürecine müdahale etmek isteyen malum çevreler işte bu eski Türkiye hayalindedir.

“Kimse kendini hukukun üstünde göremez”

En temel hukuk kaidelerini ihlal etmeyi kendilerine hak görüyorlar. Hukukun üstünlüğü ilkesinin kendilerini bağlamadığını düşünüyorlar. Anayasa ve yasaları çiğneyebileceklerini sanıyorlar. Ama yargının kapsama alanı dışında olmadıkları gerçeği ile günden güne daha fazla yüzleşiyorlar ve bunu kabul etmek zorunda kalıyorlar. Kimse kendini hukukun üstünde erişim alanında göremez.

Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz. Hukuk başka kanun başka. Hukuk, hakkı haklı olana teslim etmektir. Bunu yapacağız. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez. Yargıyı baskı altına almak sorumsuzluktur. Hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, bilhassa ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması sorumsuzluğun daniskasıdır.”

Paylaşın

Hüseyin Çelik: AK Parti Devletin Partisi Haline Geldi

AK Parti’nin kurucularından Hüseyin Çelik, “AK Parti, halkın partisi olarak kuruldu. Ancak zamanla devletin partisi haline geldi. Devlet, partiye dönüştü. Bu ise siyasi bir felakettir” dedi.

Hüseyin Çelik, katıldığı Youtube yayınında, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de oluşturulan yargı sisteminin, bağımsız bir yargıdan çok “İstiklal Mahkemeleri” gibi çalıştığını söyledi.

Çelik, “Bu aslında bir yargı değil, bir tür devrim mahkemesi gibi işliyor. İstiklal Mahkemeleri’nde nasıl savunma hakkı yoksa, 15 Temmuz sonrası yargı da maalesef bir giyotin gibi çalışıyor.” dedi. Yargının siyasallaştığını ve hukukun üstünlüğü ilkesinin rafa kaldırıldığını vurgulayan eski bakan, “Bir hukuk devleti içinde bireylerin suçluluğu kanıtlanmadan cezalandırılması kabul edilemez. Oysa, Türkiye’de insanlar listelerle işlerinden atıldı, yargılanmadan suçlu ilan edildi” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Çelik, “Biz yargının bağımsızlığından söz ediyoruz. Sadece kağıt üzerinde yazıp kendimizi kandırıyoruz. Ne yazık ki biz de kendi militan yargımızı oluşturduk. Yani geçmişte kendisi mazlum olan, Ama bugün gücü eline aldıktan sonra eğer birileri zalim kesilmişse bu korkunç bir şeydir” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Bakan Çelik, Türkiye’de adaletin temel ilkelerinden biri olan “suçun şahsiliği” ilkesinin ihlal edildiğini belirtti. “Bir kişinin işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı onun çocuklarının, ailesinin de cezalandırıldığı bir sistem inşa edildi. Devlet adaletli olmalıdır, ama ne yazık ki, KHK ile işten atılan kişilerin çocukları bile iş bulamıyor. Özel sektörde dahi bu insanlara kapılar kapanıyor” diyerek mağduriyetlerin yaygın bir şekilde sürdüğünü ifade etti.

Çelik, AK Parti’nin kuruluş felsefesinden uzaklaştığını da dile getirdi. “AK Parti, halkın partisi olarak kuruldu. Ancak zamanla devletin partisi haline geldi. Devlet, partiye dönüştü. Bu ise siyasi bir felakettir” diyerek iktidarın halktan koptuğunu vurguladı.

Yeni sürece de değinen siyasetçi, “Bugün Türkiye’de milyonlarca Kürt, Alevi ve farklı topluluklar mağdur durumda. Eğer ülkede milyonlarca insan mutsuzsa, ekonomik sıkıntılar had safhadaysa, adalet yoksa, o ülkede barıştan bahsedilemez” dedi.

Abdullah Öcalan’a yönelik ‘umut hakkı’ çerçevesindeki tartışmalara ilişkin Çelik, “Abdullah Öcalan eğer çıkacaksa Türkiye’de cezaevlerinde siyasi olarak bir tek Allah’ın kulunun kalmaması lazım. Şimdi siz 80 yaşında ve tekerlekli sandalyeye bağlı olan en az 10 tane kronik hastalığı olan Melek İpek’i cezaevinde bırakacaksınız. Ama Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacaksınız veya ümit hakkı diye onu getireceksiniz. Bu yenilir, yutulur bir şey değil. Bu kabul edilemez” dedi.

Paylaşın

Erdoğan: Terörsüz Türkiye Hedefine Mutlaka Ulaşacağız

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Afro Avrasya bölgesinin yükselen yıldızı Türkiye’dir. 40 yıllık terör belasını da defettikten sonra yükselişimiz şahlanışa dönüşecektir. Terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Aziz milletim, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bizleri takip eden tüm vatandaşlarımıza buradan sevgilerimi selamlarımı gönderiyorum. AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Grup toplantımızı, geçtiğimiz salı günü Bolu Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında hayatını kaybeden 78 canımızın üzüntüsünü yaşadığımız bir atmosferde gerçekleştiriyoruz. Sözlerimin hemen başında, yangın faciasında yitirdiğimiz 78 kardeşimizin her birine bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Hayatını kaybedenlerin neredeyse yarısının çocuk olması, yürek yangınımızı daha da arttırmıştır. Onlardan bize belki bir ömür boyu ince ince kanayacak koca bir iç yarası, gönül kırgınlığı kaldı. Rabbim hepsini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum. Yakınlarını kaybeden ailelerimizle dayanışmamızı göstermek amacıyla 1 günlük milli yas ilan ettik. Bolu’da yaşanan elim hadisede de milletimiz kenetlendi. Kimini kendini bilmezler dışında milletimiz her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Münakaşalardan özellikle uzak durduk. Yangın sonrası ana muhalefet iftiralara başladı. Biz sükut ettikçe ana muhalefet, kiralık kalemler ve tetikçi ekran yüzleri seviyeye aşağı çekti. 1 haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Kendilerini aklama yarışına girdiler. Ülkemiz muhalefeti adına teessüfle takip ettiğimi pespayeliklerine rağmen duruşumuzu bozmadık. Gece 03.27’de başlayan yangının haberi ulaşır ulaşmaz devletimizin tüm ekiplerini seferber ettik.

Yaralanan 51 kardeşimizin sağlık kuruluşlarına intikali süratle gerçekleştirildi. Evlatlarını, sevdiklerini zamansız şekilde kaybeden vatandaşlarımıza yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptık, yapacağız. Facianın tüm yönleriyle araştırılması noktasında soruşturmaların süratle başlatılmasını sağladık. 8 kişilik heyet kuruldu. Bu heyet çalışmalarına devam ediyor. Gözaltı sayısı 28’e yükseldi. Otelde yangına karşı risklerin yeterince değerlendirilerek gerekli tedbirlerin alınmadığı tespit edilmiştir.

Uzman heyetimiz de çalışmalarını tekmil ettirince hazırlıkları raporları yargıya arz edecektir. Burada dikkati çeken husus şudur: Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtülmektedir.

Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın itfaiye müdürü korkmuştur diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki, soruşturma sürecinde bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir.

“Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz”

78 canımızı bizden kopartan bu katliamın yaşanmasında kimin sorumluluğu, eksiği ve ihmali varsa tekmili birden hesap sorulması için gereken neyse yapmaktan asla çekinmeyeceğiz. En küçük şüphe izi kalmadan, ince detayına kadar facianın araştırılmasını ve sorumlularının ortaya çıkarılmasını temin edeceğiz. Laf cambazlığıyla kimse sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacaktır. Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği her sosyal medya mecrası değil bağımsız Türk mahkemeleridir.

Aç gözlü müptezellerin vatandaşımızın canını hiçe saymasına kesinlikle tahammülümüz yoktur. Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimse ağzı süt kokan sabileri, masum çocukları hırslarına kurban edemez. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Buradan 8 gündür sorumsuz beyanatlarıyla ailelerimizin yaralarını deşen muhalefet aktörelerine şunu söylüyorum; Vicdanınız da mı yok, hiç mi utanmıyorsunuz. Bu milletin kederine ne zaman ortak olacaksınız? He konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? İstismar siyasetinden ne zaman vazgeçeceksiniz? Veba gibi yayılan ahbap-çavuş düzeniyle ne zaman hesaplaşacaksınız?

21 Ocak’tan beri sizin sataşmalarınızı duymazdan geldik. Sağduyuyla davranmakta ısrarcı olduk. Bugün de empatiden insaftan yoksun kısır tartışmalara sürüklenmek istemiyoruz. Bazı gerçekleri hatırlatmayı görev biliyorum. İzmir’de 2 genç elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti, görmezden geldiniz. Antalya’daki teleferik ekibinin sorumlularını kahraman ilan etmeye kalktınız. Utanmadan ahlaktan, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Hadsizlikler karşısında sessiz kalmayız. Bunları konuşmak mecburiyetinde kaldığımız için üzüntülüyüz.

Kongre maratonumuzda sona doğru yaklaşıyoruz. 73 il kongremizi gerçekleştirdik. Gençlik Kongremizin 7.’sini muhteşem bir atmosferle icra ettik. Tüm il gençlik kolları başkanlarımıza, gençlik kolları merkez yönetim kurulu ekibimize teşekkürlerimi iletiyorum.

İktidarın alternatifi olması gereken muhalefet, ne hazırlık en zihniyet itibarıyla bizimle yarışacak sıklette değildir. Siyasi kariyerleri dışında gözleri hiçbir şey görmüyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken, eski genel başkan ilk sarı kartı kendisine gösterdi. Ne yapsalar boş. Mızrak çuvala sığmıyor. Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? Çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar.

Panikle yargı mensuplarımızı, aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının ve bunun gibi daha birçok yolsuzluğun neye hizmet ettiğini herkes çok iyi biliyor. Vatandaşlarımızın bunları bakıp da siyasetten ümitlerini kesmesine müsaade edemeyiz. Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak muhalefetin eksikliğini bizim kapatmamız gerekiyor.

Asrın inşası adını verdiğimiz mücadelede geleceğimizi de ayağa kaldırıyoruz. 11 ilimizde 1900 şantiyede 182 bin mimar mühendis işçi kardeşimiz güvenli gelecek inşa etmek için çalışıyor. Depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Yeni Türkiye’yi inşa etmenin gayretindeyiz. Bizim derdimiz kavga etmek didişmek, söz düellosuna girmek değildir. Milletimizin gözü kulağı bizdedir. Ne yapılacaksa AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz yapacağız. Yükümüz ağır, yolumuz uzundur.

Suriye’den Filistin’e bölgemizde tarih yeniden yazılmaktadır. Gelecek asrımız şekillenmektedir. Türkiye tarihe mührünü vurmaktadır. Afro Avrasya bölgesinin yükselen yıldızı Türkiye’dir. 40 yıllık terör belasını da defettikten sonra yükselişimiz şahlanışa dönüşecektir. Terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin. Sevdanız muhabbetiniz için her birinize teşekkür ediyorum. Yangınlarda doğal afetlerde kaybettiğimiz canları yeniden rahmetle yad ediyorum.”

Paylaşın

AK Partili Çelik’ten “İmralı” Açıklaması: Ziyaret Trafiği Tamamlandı

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan” çağrısı sonrası başlayan sürece ilişkin konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ziyaret trafiği tamamlandı. Bundan sonra beklenen terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili çağrının ortaya çıkması” dedi ve ekledi:

“Ziyaret trafiğinde kendi görüşlerimizi ifade etti. Ziyaret eden heyette bütün açıklığıyla konuya nasıl baktıklarını ifade ettiler. Biz de geçmiş dönemdeki çalışmalar ve bu dönemde nasıl baktığımızla ilgili tutumumuzu ortaya koyduk. Gelinen nokta terör örgütün kendini tasfiye etmesi ve silah bırakmasıyla ilgi çağrıyı kapsıyor. Bu herhangi şekilde al ver, pazarlık süreci değil. Devletin temel niteliklerinden taviz verilecek bir süreç değil.”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

Bolu’daki yangının tüm boyutlarının ortaya çıkması için net bir irade ortaya koyacağız. Yargının yürüttüğü soruşturma, idari soruşturma ve Meclis’te komisyonun kurulmasına dair irade bir araya gelince net bir tablo çıkaracaktır. Hem vicdani, hem ahlâki hem de adli açıdan sorumlu olanların cezasını çekmesi için gerçekleşecektir. Önceliğimiz sorumluları tespit etmektir.

Yüksekova’da 12 yaşında bir çocuğumuz başıboş köpek sürüsünce parçalandı. Burada Eslem evladımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Benzer tablonun yaşanmaması için yasal düzenlemeyi yaptık. Bu yasal düzenlemeleri yerine getirmeyen belediyelerin bunu gerçekleştirmesi için bütün irademizle bunun takipçisi olacağız. Hangi partiden olursa olsun bu konuda ihmali olanların üzerine gidilecektir.

En önemi konularımızdan bir tanesi İsrail’in başlattığı soykırım faaliyetlerinden sonra yakın zamanda ortaya çıkan ateşkes buruk da olsa bir sevinç yaşattı hepimize. Gazze’deki yıkımın boyutları çok daha net ortaya çıkmış oldu. Şimdiye kadar 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit oldu. 110 binin üzerinde kardeşimiz yaralandı. Bu soykırım siyasetinin insanlık dışı, vahşi eylemlerin boyutu her geçen gün anlaşılıyor.

Esir takaslarında görüldüğü gibi Filistinli esirlerin yıllar içinde neredeyse hayati fonksiyonları açısından çökmüş şekilde hapisten çıktıklarını görüyoruz. Hamas tarafından rehin alınmış İsrailli esirlerin kendilerine yapılan iyi muameleden ötürü teşekkür ettiğini görüyoruz. Katliam politikasını icra edenlerle bu politakalara asaletle direnenlerin farkını göstermektedir.

Bir bakıma on yıllar boyunca bütün bir insanlığın vicdanını bir yerde toplayan başka bir örnek vermek neredeyse mümkün değildir. Gazze halkı insanlık vicdanı ile yanyana geldi. Bütün asaletleriyle bu soykırıma direnmiş oldular. Bu süreçte meslektaşlarınız Gazze’ye gittiler, oradaki soykırımı hem de Filistin, Lübnan’da İsrail’in yaptıkları saldırıları bütün dünyaya duyurdular. Bu faaliyet fevkalade önemli faaliyettir. Hakikatin peşinde koşan bütün basın mensubu arkadaşlarımızı tebrik ediyoruz.

Gelinen noktada TRT ve AA’nın yaptığı belgeleme faaliyetin uluslararası hukuk ve siyaset açısından referans teşkil edecek bir noktaya eriştiğini görüyoruz. Bu belgeleme faaliyeti soykırımla ilgili olarak hukuki belge ve delil niteliği taşıyacak düzeyde ortaya çıkmıştır. Bu da Türkiye’nin hakikatin ortaya çıkarması açısından son derece önemlidir.

Gazze’deki geçici ateşkesin kalıcı ateşkese dönüşmesi esas arzumuzdur. Soykırımı faaliyetinin daha fazla sürmemesi gerekir. Bazı ülkelerin Filistinlileri Gazze’den Arap ülkelerine göndermek istendiği şekilde. Bu kabul edilmesi mümkün olmayan yaklaşımdır. Gazze toprakları Filistin halkının öz vatanıdır. Bu soykırım siyasetine karşı 50 bin şehit vererek, çocuk, yaşlı, kadın hep beraber direnmiştir. Bir halka masa başında kader çizilemez. Birtakım salon kararlarıyla herhangi şekilde istikamet verilemez. Bu insanlara herhangi şekilde farklı bir yaklaşım ortaya koyularak onları vatanlarından uzaklaştırmak yaklaşımı ne insani ne de kabul edilmesi mümkün olur.

İsmail Heniye, Yahya Sinvar gibi sembol olmuş şehitler bu mücadelede, bir halkın bütün varlığıyla, kendi vatanına savunmak için nasıl mücadele edeceğinin bütün örneği olarak Gazze halkı dünyanın gözünde bu mücadeleyi verdi. Buradan bir kez daha Gazze halkını selamlıyoruz. Her koşulda yanlarında olacağımızı ifade ediyoruz.

Yakın zamanda Suriye’nin dışişleri, savunma bakanları ve istihbarat başkanları Türkiye’ye geldiler. Cumhurbaşkanımız tarafından da kabul edildiler. Gelinen noktada Suriye yönetimin yanında destek verirken aynı zamanda bölge ülkelerini bu konularda bilgilendirme, rekabetlerin ortaya çıkması yerine işbirliği içinde Suriye’nin doğru yolda ilerlemesine yardımcı olma tutumu içindeyiz.

Suriye’ye yanlış yöne sürüklemek isteyenlerin burada destek olmak yerine yine Suriye’yi bir şekilde uydu devlet haline getirme gibisinden yaklaşımları olduğunu görmüş olduk. Bunların hepsi yanlıştır. Nihayetinde Suriye’de kapsayıcı yönetim modeli ortaya çıkması için yüksek irade ortaya koyduğunu görüyoruz. Suriye yönetiminin azınlıklarla ilgili hassasiyet gösterildiğini görüyoruz.

Batı ülkeleri tarafından ortaya koyulacak doğru tavır Suriye halkı ve yönetiminin yanında olmaktır. Biz Suriye’nin kapsayıcı yönetimle yola devam etmesinin Suriye ve bölge barışı için son derece kıymetli olduğunu değerlendiriyoruz. Başta ABD olmak üzere Batılı devlet ve kurumlarının uyguladığı yaptırımları kaldırmasında fayda vardır. Suriye halkının kapsayıcı yönetim arayışı çerçevesindeki yaklaşımlara destek vermek her bakımdan önemlidir.

Soru / Cevap

Sayın bakanımız onunla ilgili kapsamlı bir açıklama paylaştı. Partimizin bir il kongresinde onu daha geniş paylaştı. Bu yargıya sunulmamış bir rapor. O bakımdan korsan rapor diye ifade ediliyor. Görevlendirilmiş bilirkişi heyetinin açıkladığı rapor değil. Bilirkişi konuyu değerlendirecek ve açığa çıkaracak uzman heyeti. Bu büyük bir acı ve facia. Herhangi bir şekilde suçlama motivasyonundan önce doğru, gerçek olan neyse o ortaya çıksın.

Şunu net söylüyoruz; ne olursa olsun, nereye uzanırsa uzansın, sorumlular mutlaka cezalarını alacaklar. Cumhuriyet savcıları kendi açılarından, mülkiye başmüfettişleri kendi açılarından inceliyor. Adli ve idari açıdan tüm bunlar inceleniyor. Ayrıca Meclis’te kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Çıkacak sonuç net ve şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılacak. Bu kaybettiğimiz canlara olduğu gibi milletimize de borcumuzdur. Bundan sonra bu faciaların yaşanmaması açısından elimizden gelen gayreti göstereceğiz.

Esas olan bilirkişi heyetinin vereceği bilgilerle birlikte adli açıdan cumhuriyet savcıların değerlendireceği daha sonra yargısal süreçtir. Bu konuda hiçbir tereddüt olmadan hukuki ve idari mekanizmaları net bir şekilde işleteceğiz. Bugün de sayın Cumhurbaşkanımız bütün sorumluların gereken cezayı alacaklarına dair ifade ettiler. Biz kaybettiğimiz 78 canımızla ilgili acının tarafındayız, gerçeğin ve hakikatin ortaya çıkmanın tarafındayız.

“Ziyaret trafiği tamamlandı”

Ziyaret trafiği tamamlandı. Bundan sonra beklenen terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili çağrının ortaya çıkması. Ziyaret trafiğinde kendi görüşlerimizi ifade etti. Ziyaret eden heyette bütün açıklığıyla konuya nasıl baktıklarını ifade ettiler. Biz de geçmiş dönemdeki çalışmalar ve bu dönemde nasıl baktığımızla ilgili tutumumuzu ortaya koyduk. Gelinen nokta terör örgütün kendini tasfiye etmesi ve silah bırakmasıyla ilgi çağrıyı kapsıyor. Bu herhangi şekilde al ver, pazarlık süreci değil.

Devletin temel niteliklerinden taviz verilecek bir süreç değil. Zaman zaman bazı siyasiler böyle açıklamalar yapılıyor. Bunlar yanlış yaklaşımlar. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Devlet Bahçeli de terörsüz Türkiye hedefi dediler. Ortadoğu’daki gelişmelere baktığımızda terör örgütleri üzerinden özellikle ‘Ben Kürtlerin hakkını savunuyorum’ diyen terör örgütleri PKK, PYD, YPG gibi bir sürü isim. Bunlar Suriye’de DEAŞ’a hapishane bekçiliği yapıyorlar. Hapishane bekçiliği yapmakla Kürtlere hizmet etmenin ne alakası var.

Realiteye baktığımızda terör örgütü Batılı bazı ülkeler adına DEAŞ bekçiliği yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Bahçeli’nin açıklamalarına iyi bakıldığında, bunların emperyalizm adına hareket ettiğine bakarsak bütün bu kötücül denklemden çıkarmak gibi bir çaba var. Artık bu terör örgütleri baştan beri bizim açımızda gayrimeşru ve hedefti. Ama bunlara çeşitli şekilde mazaret bulmaya çalışanlar açısından da artık tamamen taşınamaz yük haline gelmiştir.

Bunlar bölgedeki birtakım sıkışıklıklardan kendilerine derinlik yaratmaya çalışıyordu. Birtakım Batılı devletler ‘Siz şu doğrultuda hareket ederseniz, Türkiye düşmanlığı yaparsanız, size destek veririz’ diyorlardı. Bunu her defasında denediler ve onlar açısından hüsranla sonuçlanmıştır.

Baas rejimin ortadan kalkması ile denklem tamamen değişti. Bugün Baas rejiminden kalan tek artık mikrof Baas YPG/PYD’dir. Bu Baas’ın son artığıdır. Kendi gibi düşünmeyen Kürtlere yaşam hakkı vermezler. Arapların topraklarını başka devletler adına işgal ederler bunu Kürtlerin haklarını savunmak gibi sunarlar. Kürtlerin geleceğine ipotek koymak gibisinden emperyalist projenin taşeronu olmaktan başka şeyleri yoktur.

Bölgede bu terör yapıların gölgesini kaldırmaya dönüktür. Birileri sürekli barış diyorlar ya. Bölge barışını düşünen varsa ilk hedeflemesi gereken şey terör örgütünün ortadan kalkmasıdır. Burada terör örgütünün ortadan kalkmasıyla ilgili net bir irade var. Herhangi bir şekilde al ver süreci yoktur burada. Milletimizin kimliğinden, kişiliğinden, karakterinden herhangi bir şekilde taviz sözkonusu olamaz.

Burada bizim şehit ailelerine olan hürmetimizle kimse yarışamaz. Bizim için son derece azizdirler, kıymetlidirler. Onları incitecek adımın içinde olmayız. Devlet bu mücadeleyi verirken devletin sert güç unsurları bir de yumuşak güç unsurları vardır. Asker, polis, jandarmamızın yaptığı operasyonları görüyorsunuz. MİT’in yaptığı operasyonu görüyoruz.

Terörle mücadeleden hiçbir zaman geri durulamaz. Bir de devletin diğer güç unsurları var. Terör örgütüne silah bıraktırmak için birtakım girişimlerde bulunulacaksa terörsü Türkiye hedefine hizmet edecek şekilde katkı sağlayacaktır. Devletimiz herhangi bir zaaf içinde değildir, bu konuda büyük bir üstünlük sağladığı her sahada görülmektedir. Bir terörsüz Türkiye, iki yakın bölgemizde terör örgütlerinin ipotek oluşturmasını önlemektir.

Paylaşın

Erdoğan: Terör Baronları İçin Yolun Sonu Göründü

AK Parti Gençlik Kolları Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “40 yıldır ülkemizin ve milletimizin kanını sülük gibi emen terör örgütü ile mücadelemiz devam ediyor” dedi ve ekledi:

“Terör baronları için yolun sonu göründü. Terörsüz Türkiye hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’nde konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Sevgili gençler, kıymetli dava ve yol arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Filistin’in Gazze’nin yiğit gençlerini, Suriye’nin devrimci gençlerini ak gençlik adına saygıyla selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin mermilerine göğüslerini siper eden kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum.

Sevgili gençler sizin ufkunuz Yunus Emre’nin Hacı Bektaş-ı Veli’nin ufkudur. Sizin ufkunuz ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni alır diyen Fatih Sultan Mehmet’in ufkudur. Sizin ufkunuz şehitlerin gazilerin ufkudur. Sizin ufkunuz Kuvayi Milliye’nin ufkudur. Sizin ufkunuz ariflerimizin alimlerimizin ufkudur.

Hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasınız. Her biriniz başlı başına birer Türkiye’siniz. Sizler bu milletin istikbali aydınlık yarınlarısınız. Siz vicdanıyla asaletiyle duruşuyla büyük bir milletin evlatlarısınız.

Her birinizi tek tek selamlıyorum. Her birinizi tebrik ediyorum. Sizler gibi mücadeleci yol ve dava arkadaşlarını bahşettiği için Rabbim’e hamd ediyorum. Gençler, gençliğinle Türkiye’ye yol ver sloganıyla AK Parti Gençlik Kolları 7.Olağan Kongresi’nin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bugün nöbet değişimine gidiyoruz. Gençlik kolları başkanlığı görevini 4 yıl boyunca başarıyla yürüten İzmir milletvekilimiz Eyüp Kadir İnan kardeşimize teşekkür ediyorum. Siyasi hayatımız ve iktidarlarımız boyunca daima gençlerle yol yürüdük.

Tüm alanlarda sessiz devrimlere imza atarken gençlerimizi hep ön planda tuttuk. Eski Türkiye’nin kirli oyunlarına gençlerimizin alet edilmesine müsaade etmedik. Gençlerin canı ve heyecanı üzerinden siyaset yapılmasına müsaade etmedik. Ayrım gözetmeden gençlere sahip çıkmaya çalıştık.

Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz. Seçilme yaşını önce 30’dan 25’e devamında da 18’e indirerek siyasetin gençleşmesini sağladık. Birileri gençler yapamaz derken tam aksine gençler yapar diyerek politikaların merkezine bu ülkenin evlatlarını yerleştirdik. Gazi Meclis’teki en genç 5 milletvekilinden 4’ü bugün AK Parti’de gençlerimiz için çalışıyor.

Bu gençlik İstanbul’un duvarlarını ‘zulüm 1453’te başladı’ yazıları ile kirleten köksüz ve şuursuz bir gençlik değildir. Bu gençlik 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan vandal bir gençlik değildir. Bu gençlik askere kurşun, polise taş atan kandırılmış bir gençlik değildir. 78 canı kaybettiğimiz kara günde aile acısı ile dalga geçen vicdansız gençlik değildir.

Bu gençlik yüreği kendi devletine ve halkına kinle öfkeyle dolu bir gençlik değildir. Bu gençlik 1453’ü baş tacı eden bir gençliktir. Bu gençlik milli bir gençliktir. Sevgili genç kardeşlerim sadece hak ve özgürlükler konusunda değil, her alanda gençlerimizin yanındayız. Tüm imkanlarımızı seferber ettik.

“Terörsüz Türkiye hedefimize yaklaşıyoruz”

40 yıldır ülkemizin ve milletimizin kanını sülük gibi emen terör örgütü ile mücadelemiz devam ediyor. Terör baronları için yolun sonu göründü. Terörsüz Türkiye hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız.

Tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye alıyoruz. Artan sanal kumar ve bahis sorununun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Pek çok gencimizin hayatını karartan bu belanın kökünü kazıyana kadar durmayacağız.”

Paylaşın

Erdoğan, Muhalefetin “Erken Seçim” Çağrılarına Kapıları Kapattı

AK Parti Van il kongresinde konuşan Erdoğan, “2028’deki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50’nin çok çok üzerinde bir oyla kazanacağız” dedi.

Muhalefetin erken seçim çağrılarına kapıları kapatan Erdoğan, bu açıklaması ile seçimlerin 2028 de yapılacağı işaretini verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Van 8. olağan il kongresinde konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: “Anadolu’nun fetih kapısında, büyük ve güçlü Türkiye davamıza hizmet etmiş yol ve dava arkadaşlarımıza Rabbim’den rahmet niyaz ediyorum.

Eş zamanlı yapılan il kongrelerimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu teşkilatta görev değişikliği sebebiyle dışarıda kalmak, emekli olmak, köşesine çekilmek asla yoktur.

Bugüne kadar olduğu gibi Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan Türkiye’yi bütün olarak kucaklayacağız. Dil, kültür, köken ayrımcılığına prim vermeyeceğiz, milletimizin kamplaşmasına fırsat tanımayacağız.

Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Biz günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz. 1000 yıllık mirasın rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz.

Biz muhalefet partileri gibi kabahati, eksiği başkasında özellikle millette arayan bir anlayışa sahip değiliz. 40 dereden su getirerek çeşitli analizler üretmek AK Parti’ye yarışmaz.

“Bizim hedefimiz 85 milyonun gönlüne girmektir”

Bizim amacımız AK Parti’nin oy oranını yüzde 50’nin altına düşürmemektir. Seçimlerde ipi göğüslemektir. Bizim hedefimiz AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 85 milyonun gönlüne girmektir.

Bu anlayışla 2014’te kazandığımız 18 büyükşehir, 30 il, 592 ilçe belediyesinden 2019’da 15 büyükşehir, 24 il ve 535 ilçe belediyesine, 2024’te 12 büyükşehir, 12 il ve 356 ilçeye nasıl gelindiğini sorgulamazsak bir sonraki seçimde daha büyük sıkıntılarla uğraşırız.

Kongrelerimizde geleceğe dair vizyonumuzu milletimizle paylaşıyor, bizi bir sonraki seçimlere taşıyacak öncü kadroları belirliyoruz. Hedefimiz; 2028’deki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50’nin çok çok üzerinde bir oyla kazanacağız.

2029 seçimlerde büyükşehirlerin, illerin ve ilçelerin en az 3’te 2’sinde AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın bayrağını dalgalandıracak şekilde hazırlıklarımızı yapacağız.

Van bugün bölge şehirleri içinde ekonomisiyle, ticaretiyle, kültürel hayatıyla, üniversitesiyle yıldız gibi parlamaktadır. Bu huzur ve barış atmosferini ne pahasına olursa olsun sürdüreceğiz.

Türkiye’nin son 22 yılında Van başta olmak üzere 81 ilimizin tamamında destansı yatırımlara, projelere imza attık. Ülkemizi nereden alıp nereye getirdiğimizin en yakın şahidi milletimizin ta kendisidir.”

Paylaşın

Erdoğan’dan Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Vurgusu

Partisinin Malatya İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Mevcut sıkıntıların çıbanbaşı olarak gördüğümüz enflasyonu indirecek reçeteleri kararlılıkla uyguluyoruz” dedi ve ekledi:

“Devlet olarak fırsatçılıkla mücadelede mesuliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Tüm vatandaşlarımızdan hem dirayet hem destek bekliyoruz.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Malatya 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle: “Bolu otel faciası tüm yönleriyle araştırılıyor. İhmali ya da kusuru olanlar için gerekli tüm soruşturmalar başlatıldı.

14 kişi gözaltında. Hata, görevini ihmal, usulsüzlük ve aç gözlülük sebebiyle milletimize bu büyük acıları yaşatanlar mutlaka yargıya hesap verecek. Böyle üzüntü verici bir olay karşısında siyaset yapılmasını doğru bulmuyoruz. Milletin acısına saygı göstermek yerine 3 gündür pervasızca sağa sola saldıranları esefle karşılıyoruz.

Kongrelerimizin yanında dava ve yol arkadaşlığımızı da perçinliyoruz. Allah izin verdiği müddetçe siz arkamızda olduğunuz sürece Malatya için koşturmaya sizlere hizmetkar olmaya devam edeceğiz.

“Başkalarıyla değil kendimizle yarıştık”

Milletle arasına duvar örenler benim yol arkadaşlarım olamaz. Kibri, böbürlenmeyi kapımıza asla yaklaştırmayacağız. Rakiplerimizin acizliğine umut bağlayarak rotamızı çizmeyeceğiz. Biz 22 yıldır başkalarıyla değil daima kendimizle yarıştık.

Biz milletin partisiyiz. Biz 85 milyonun partisiyiz. Biz dertliyiz, derdi olan bir kadroyuz. Tek tek şehirlerimizin tek tek vatandaşlarımızın derdiyle dertliyiz.

Mevcut sıkıntıların çıbanbaşı olarak gördüğümüz enflasyonu indirecek reçeteleri kararlılıkla uyguluyoruz. Devlet olarak fırsatçılıkla mücadelede mesuliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Tüm vatandaşlarımızdan hem dirayet hem destek bekliyoruz. “

Paylaşın

Erdoğan: Yargıya Kimse Parmak Sallayamaz

“Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı”nda konuşan Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Türk yargısının bu vasfını inşallah gelecekte daha da güçlendireceğiz. Hiç kimse hukukun üstünde değildir” dedi ve ekledi:

“Suç işleyenler suçta kibirlenenler kim olursa olsun yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır. Yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı mensuplarına parmak sallayamaz. Buna biz de yargımız da izin vermez. Mahkeme kararlarını gerekli nezaketi göstererek eleştirebilirsiniz. Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri olsanız da kameralar karşısında hukuk insanlarına tehditler savuramazsınız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı”na konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle: “Adalet camiamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında Bolu’da hayatını kaybeden 78 vatandaşımızın ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yangında yaralanan 51 vatandaşımızdan 10’unun tedavisi devam ediyor. Kendilerine şifalar diliyorum.

Detaylarını birazdan açıklamayacağımız Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Bizler adaleti mülkün temeli olarak gören bir geleneğin mirasçılarıyız. Adalet sistemimizin tüm unsurlarıyla güçlü ve etkin bir şekilde işlenmesi milletimizin her bir ferdini yakından ilgilendiriyor.

Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Türk yargısının bu vasfını inşallah gelecekte daha da güçlendireceğiz. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Suç işleyenler suçta kibirlenenler kim olursa olsun yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır.

“Hukuk insanlarına tehditler savuramazsınız”

Yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı mensuplarına parmak sallayamaz. Buna biz de yargımız da izin vermez. Mahkeme kararlarını gerekli nezaketi göstererek eleştirebilirsiniz. Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri olsanız da kameralar karşısında hukuk insanlarına tehditler savuramazsınız.

5 amaç, 4 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı 4’üncü Strateji Belgemizle Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını daha da güçlendirmeyi, vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini daha da kuvvetlendirmeyi, yargılamaların zamanında ve makul sürede tamamlanmasını, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sistemi oluşturmayı, yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliği artırmayı, yargıya ilişkin güven ve memnuniyeti daha da yükseltmeyi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını yaygınlaştırmayı, ceza adaleti sisteminin etkinlik ve caydırıcılığını tahkim etmeyi ve adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz. Hazırlayacağımız yeni insan hakları eylem planı ile hak ve özgürlüklerin daha etkin işlemesini sağlayacağız.

Temyiz kanun yolunun etkinliğine yönelik yeni düzenlemelerle temyiz incelemelerinin 6 ay içerisinde sonuçlandırılmasını hedefliyoruz. Bunun için Yargıtay ve Danıştay Kanunlarında yer alan daire ve üye sayılarını iş yüküyle orantılı olacak şekilde yeniden belirleyeceğiz.

Temyiz incelemeleri gibi, istinaf incelemelerinin de 6 ay içinde neticelendirilmesine yönelik düzenlemeler yapacağız. Yeni ihtisas mahkemeleri de kuracağız. Ceza mahkemelerinin görev alanlarını yeniden düzenleyecek, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni adliyeler kuracak, mahkeme sayılarını artıracak ve tek hakimle çalışan bazı mahkemelerin heyet halinde çalışmalarını temin edeceğiz. Uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü, toplumun tüm kesimlerini kuşatan yeni ve sivil bir anayasa çalışmalarımıza hız vereceğiz.

Yeni düzenlemelerle duruşmaların 2 aydan fazla ertelenmemesini ve bazı uyuşmazlıkların da duruşma yapılmaksızın çözülmesini sağlayacağız. Çevre, sağlık, sigorta, trafik ve iş kazalarından kaynaklanan dava türleri için yeni ihtisas mahkemeleri kurulacak. İfade, basın özgürlüğü, kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin standartları yükseltecek, yeni hak arama yollarını çeşitli tedbirlerle tahkim edeceğiz.

‘Noterlik Kanunu’nu yenileyecek; Hukuk Fakültesi mezunlarının görev alacağı yeni bir müessese olarak ‘Noter Yardımcılığı’nı sisteme kazandıracağız. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların kapsamının genişletilmesi ile adli para cezası miktarlarının yeniden belirlenmesi önceliklerimiz arasında.

Saldırı amacıyla araçlarından inen sürücüleri, ehliyetlerine el konulması da dahil, müstakil yaptırımlara tabi tutacağız. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile vücut dokunulmazlığına, hürriyete ve çevreye karşı işlenen suçların cezalarını artırıyoruz.

Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesini de ayrı bir suç olarak düzenleyeceğiz. Trafikte işlenen suçların yanı sıra trafik güvenliğini tehlikeye atan kişilere yönelik de caydırıcı önlemler alacağız. Nişan, düğün, asker uğurlaması gibi kişilerin toplu bulunduğu etkinliklerde silahla ateş edilmesi vakalarına dönük cezaları önemli ölçüde ağırlaştırıyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan Açıkladı: Bir Günlük Milli Yas İlan Edildi

Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangına ilişkin, “Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir” dedi ve ekledi:

“Yüreklerimizdeki yangını tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Özellikle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın derin bir teessür ve acı içinde olduğunu biliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını paylaşmak amacıyla 1 günlük milli yas ilan edilmiştir.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Yaralanan kardeşlerimizden 17’si taburcu edilirken biri yoğun bakımda olmak üzere diğerlerinin tedavisi devam ediyor. AFAD ve sağlık birimlerimiz yanan otelde çalışmalarını sürdürüyor. Hayatını kaybeden kardeşlerimizin kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Yangına farklı kurumlarımızdan toplam 156 araç ve 428 personelle müdahale edilmiştir. Gerek yangının çıkış sebebini gerekse faciada sorumluluğu olanları tespit etmek amacıyla idari ve adli soruşturmalar başlatılmıştır.

İlk etapta aralarında facianın yaşandığı işletme sahibinin de olduğu 4 kişi gözaltına alınmıştır. Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Özellikle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın derin bir teessür ve acı içinde olduğunu biliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını paylaşmak amacıyla 1 günlük milli yas ilan edilmiştir. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabır dileklerimi iletiyorum.

Eğitim, savunma, güvenlik, bölgesel görüşmeye kadar kritik konuları değerlendirdiğimiz bir kabine toplantımızı daha tamamladık. Ülkemize ve milletimize hizmet yolunda büyük bir gayret içinde olduk. 2025 yılını Aile Yılı olarak ilan edeceğimizi paylaşmıştık. Aile toplumun temelidir diyen anayasamızın 41. maddesinin çizdiği çerçeve içinde aileyi güçlendirecek tedbirleri hayata geçiriyoruz. Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile politikaları hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüştür.

“İktidar ve muhalefet fark etmeksizin tehlikeli gidişatı…”

Milletimiz için varoluşsal bir tehdide dönüşen bir diğer husus 1,51’e kadar düşen doğurganlık hızımızdır. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu göz önünde bulundurulduğundan tehdidin vehameti daha net anlaşılacaktır. Ülkemizde ilk evlenme yaşı kadınlarda 26, erkeklerde 28’e çıkmıştır. İlk anne olma yaşı ise 29’u aşmıştır. İktidar ve muhalefet fark etmeksizin tehlikeli gidişatı önce durdurmamız sonra da tersine çevirmemiz gerekiyor. 2025 senesini bütün bu gerçekler temelinde Aile Yılı ilan ettik.

Evliliğe ilk adım atan gençlerimize 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunduk. Yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya yükselttik. İkinci ve sonraki çocuklar için vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız. Farklı destek, teşvik ve yardımlarla aileyi güçlendirip, çocuk sahibi olmayı teşvik edeceğiz.

Göz bebeğimiz olan çocuklarımızın başıboş köpek sürülerince parçalanmasının izahı açık söylüyorum ne kendimize ne vicdanımıza ne de milletimize yapamıyoruz. Yüksekova’da bir evladımızın hayatını kaybettiği olay hepimizi derinden yaralamış ve sarsmıştır. Daha önce de benzer hadiselere şahit olmuş bunun üzerine harekete geçmiştik. Bu sorunun çözümsüz kalmasından çeşitli lobilerin karşı çıkmasına rağmen mevzuatımızda gerekli görüşmeleri yaptık. Görüşmelerde mecliste yaşanan edepsizlikleri, densizlikleri hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız. Yüksekova’daki yürek burkan olay yasal düzenlemenin ve endişelerimizin ne kadar isabetli olduğunu tekrar teyid etmiştir.

Türkiye’ye, okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı ülke utancı yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Siyasi parti ayırt etmeksizin belediyelerimizin tamamı kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmek zorundadır. Farklı bahaneler öne sürerek görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız. Devletimizin ilgili tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecektir. Eslem Teker evladımıza yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesi ve arkadaşlarına sabır niyaz ediyorum.

Suriye yeni yönetiminin Dışişleri ve Savunma Bakanları ile istihbarat başkanının ülkemizi ziyareti esnasında pek çok konuyu ele aldık. Suriye’nin yeniden ayağa kaldırılması çabalarında da yeni hükümetin ve Suriye halkının yanında olacağız. Suriye toparlanıp güçlendikçe, sadece Suriyeli kardeşlerimiz değil bölgemizin tamamı bundan kazançlı çıkacaktır.

Arap ve İslam aleminin bu ülkeye destek olması önemlidir. Batılı kurumların uyguladığı yaptırımlar da bir an evvel kaldırılmalıdır. Bu konudaki hassasiyetimizi Slovakya Başbakanı ile paylaştım. NATO müttefikliğimizin yanısıra stratejik ortaklıkla tesis ettiğimiz Slovakya ile ilişkilerimizi kazan kazan temelinde ilerleteceğiz. Partimizin il kongreleri vesilesiyle birçok yatırımın resmi açılışını yaptık.

İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Gazze’ye başlattığı saldırılar önceki gün ateşkesin yürürlüğe girmesiyle şimdilik son buldu. İsrail’in kasıtlı şekilde sivilleri hedef alan saldırılarda 50 bin Gazzeli şehit oldu. 110 binin üzerinde kardeşimiz yaralandı. İsrail kelimenin tam manasıyla bir soykırım ve Gazze’yi insansızlaştırma politikası uyguladı.

Sosyal medyaya yansıyan fotoğraflar Gazze’deki yıkımın ne kadar devasa boyuttu olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye olarak çok boyutlu diplomasiyle ateşkes mutabakatın sağlanması için gereken desteği verdik. Gazzeli kardeşlerimizin yüzlerinin gülüyor olmasından biz de memnuniyet duyuyoruz. Rabbim İsmail Heniye başta olmak üzere İsrail’in kalleş ve insanlık dışı saldırılarında şehit olan tüm kardeşlerimizin ruhlarını şâd, mekanlarını cennet eylesin diyorum.”

Paylaşın