AK Parti, İstanbul Ve Ankara İçin Kamuoyunun Nabzını Ölçüyor

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerinde seçim stratejileri netleşmeye başlıyor. Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti), yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor.

En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AK Parti, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

Öte yandan İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Cumhuriyet’ten Miyase İlknur‘un haberine göre AKP, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor. En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AKP, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

İstanbul’da Sivas ve Kastamonuluların ardından üçüncü sırada Orduluların gelmesi ve il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin de Ordulu olması diğer Karadenizli isimlere oranla onu avantajlı kılıyor. Refah Partisi kökeninden gelen Osman Nuri Kabaktepe’nin Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi oylarını çekebilecek aday olmasının dışında örgütü motivasyonla çalıştıracak isim olması da avantajını artırıyor.

İzmir’de AKP için Mahmut Özgener adı sıklıkla dillendirilse de sosyal demokrat tabana daha yakın, Kürt ve Alevilerden oy alabilme özelliklerine sahip başka isimler üzerinde duruluyor.

İYİ Parti İle CHP

İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Anketlerde parti tabanının İzmir Büyükşehir adaylığı için en çok istenen isim olarak gösterdiği İzmir milletvekili Ümit Özlale, bir süreden beri İzmir’de sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri ile görüşüp nabız yokluyor.

Mahalle delege seçimlerinden sonra ilk geçen hafta sonu yapılan ilçe belediye başkanlığı seçimlerine dün de devam edildi.

Kurultaya en çok delege gönderecek il olması nedeniyle gözler İstanbul’daki ilçe başkanlığı seçimlerine çevrilmiş durumda. Geçen haftaki takvime göre İmamoğlu’nu destekleyen mahalle delegelerin ağırlıkta olduğu ilçelerde seçim yapılmış, Ataşehir dışında, Tuzla, Gaziosmanpaşa, Beylikdüzü ve Zeytinburnu ilçelerini beklendiği gibi kazanmışlardı.

Dün de Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Başakşehir, Silivri, Çatalca, Esenyurt, Çekmeköy, Sancaktepe, Beşiktaş, Bayrampaşa ve Büyükçekmece seçimleri tamamlandı.

İlk sonuç Kılıçdaroğlu taraftarlarının ağırlıkta olduğu Bakırköy’de alındı. Tek liste ile girilen seçimde 12 il delegesi Kılıçdaroğlu 3 il delegesi de İmamoğlu yandaşları arasından seçildi.

Çatalca, Beşiktaş, Silivri ve Sancaktepe’de de seçime tek liste ile gidildi. Beşiktaş, Silivri, Bağcılar ve Başakşehir ilçelerini Değişimciler, Çekmeköy, Avcılar Sancaktepe’yi Genel Merkeze yakın ekip kazandı. Çatalca iki gruba da eşit mesafede gibi duruyor. Esenyurt’ta ise mevcut ilçe başkanı Hüseyin Ergin’i istemeyen Belediye Başkanı Kemal Deniz ayrı liste çıkardı ama seçimi değişim grubuyla ittifak yapan Hüseyin Ergin kazandı.

Paylaşın

“Erdoğan Kongrede ‘Büyük Değişiklik’ Yapabilir” İddiası

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim’de yapılacak kongrede, Genel Merkez yönetiminde de büyük bir değişiklik yapacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın kongrede yapacağı değişikliklerde Meclis ve parti ayrımı daha genişleyecek. Bu kapsamda, milletvekili olmayan genel başkan yardımcılarının sayısının artabileceği ifade ediliyor.

AK Parti kurmayları, “Kongrede de büyük değişiklik olmasını bekliyoruz. Bu kongreyi yapmamız gerekmiyordu normalde, Cumhurbaşkanımız yapmak istediğine göre kafasında bir plan vardır diye düşünüyoruz. Biraz Meclis- Genel Merkez ayrımını daha da artıracak gibi görüyoruz” dediler.

AK Parti’de olağanüstü kongre 7 Ekim’de yapılacak. Kongrenin ardından gerçekleşmesi beklenen kampın ekim ayının 2. haftasında yapılması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim startını teşkilata bu kampta vereceği belirtiliyor.

Hürriyet’in haberine göre, AK Parti’de olağanüstü kongre hazırlıkları da sürüyor. Bu kapsamda yapılacak kongre hazırlıkları ve çalışmalarla ilgili Teşkilat Başkanlığı’nın bugün sunum yapması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede, Genel Merkez yönetiminde de büyük bir değişiklik yapacağı belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede yapacağı değişikliklerde Meclis ve parti ayrımı daha genişleyecek. Bu kapsamda, milletvekili olmayan genel başkan yardımcılarının sayısının artabileceği ifade ediliyor.

“Kafasında bir plan vardır…”

AK Parti kurmayları, “Kongrede de büyük değişiklik olmasını bekliyoruz. Bu kongreyi yapmamız gerekmiyordu normalde, Cumhurbaşkanımız yapmak istediğine göre kafasında bir plan vardır diye düşünüyoruz. Biraz Meclis- Genel Merkez ayrımını daha da artıracak gibi görüyoruz” dediler.

Bunların yanı sıra, AK Parti’de Binali Yıldırım ile artan genel başkanvekili sayısının da 2 olarak kalacağı ifade ediliyor.

Paylaşın

AK Parti, Yerel Seçimlere Dört Aşamalı Planla Gidecek

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yerel seçimlere 4 aşamalı planla gidecek. İlk aşamada, Erdoğan, genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak, en çok oy alınan il ve ilçelere gidecek.

İkinci aşamada şehir buluşmalarına ağırlık verilecek. Üçüncü aşamada milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri etkin çalışacak.

Dördüncü aşama deprem bölgesine yönelik olacak. Depremzedeler için özel çalışma yapılacak.

AK Parti, 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler için yol haritasını belirledi. 14-28 Mayıs seçimlerinden sonra parti yöneticilerine rehavete kapılmaması yönünde uyarılarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmalarının başlaması için talimatları verdi.

Bu doğrultuda 922 ilçe, 32 bin 260 mahallede seçmenin nabzı tutuluyor. Vatandaşın istek ve talepleri listeleniyor. Hazırlanan raporlar toplantılarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunuluyor.

TRT Haber’in aktardığı bilgilere göre, AK Parti, yerel seçime 4 aşamalı planla gidecek.

İlk aşamada, Erdoğan, genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak, en çok oy alınan il ve ilçelere gidecek. Erdoğan’ın 15 Ağustos’tan sonra en çok oy aldığı Sincik, Gerger, Kahta ve Samsat’a gitmesi bekleniyor.

İkinci aşamada şehir buluşmalarına ağırlık verilecek. Kabine üyeleri, MYK ve MKYK üyeleri de sahaya inecek. Şehirlerde sorunlar dinlenip not edilecek.

Üçüncü aşamada milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri etkin çalışacak. Özellikle kırsalda yoğun çalışma yürütülecek. Köylere kadar uzanan ziyaretler planlanacak.

Dördüncü aşama deprem bölgesine yönelik olacak. Depremzedeler için özel çalışma yapılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan konut projelerinin teslimi hızlanacak. Bölgenin talepleri alınacak, sonuca bağlanacak.

Paylaşın

Erdoğan “Oy Kaybının Faturasını” Kesmeye Hazırlanıyor: 2024’e Yeni İsimlerle

Yerel seçimler öncesinde partisinin 8. olağan kongresini toplaması beklenen Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılan milletvekilliği seçimlerinde yüzde 7’leri bulan oy kaybıyla yüzde 35.8 oy alması sonrasında bunun faturasını 8. olağan kongrede, “parti yönetimine kesmesi” bekleniyor.

Erdoğan’ın uzun süredir parti yönetiminde bulunan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Mali ve İdari İşler Başkanı Vedat Demiröz gibi partinin önemli isimlerine “kongre sonrasında yönetimde yer vermeyeceği” iddia ediliyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu‘nun haberine göre; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 14 Mayıs’ta yapılan milletvekilliği seçimlerinde yüzde 35.8 oy alan ve bir önceki seçimlere göre oyunda yüzde 7’leri bulan düşüşün faturasını, ekim ayında yapılması planlanan 8. olağan kongrede, “parti yönetimine kesmesi” bekleniyor. Kulislerde, Erdoğan’ın, parti yönetiminde de aynı milletvekili aday listelerindeki yüzde 70’lere varan değişikliğin parti yönetimine de yansıtılacağı konuşuluyor.

Erdoğan, 28 Mayıs’ta yeniden seçilmesinin ardından 31 Mart 2024’te yapılması beklenen yerel seçimler için düğmeye basmıştı. Erdoğan, 2024’teki yerel seçimlerin “1994 yılındaki yerel seçimler gibi milat olacağını” da dile getirmişti. Meclis kapanmadan önce milletvekillerine ve parti yönetimine “sahada olun” talimatını veren Erdoğan’ın, yerel seçimler öncesinde, ekim ayında, partisinin 8. olağan kongresini toplaması bekleniyor. Erdoğan’ın bu kongrede ise parti yönetimine “14 Mayıs’taki milletvekilliği seçimlerinde özellikle büyükşehirlerde yaşanan oy kaybının faturasını keseceği” de ileri sürülüyor.

Erdoğan’ın, 2023 seçimlerindeki oy kaybının “yerel seçimlerde tekrarlanmaması” için ekim ayında yapılması planlanan 8. olağan kurultayda “A takımında da değişikliğe gideceği” belirtiliyor. Erdoğan’ın böylece hedeflediği “CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanlığını kazanmak için yeni isimlerle yol yürüyeceği” ifade ediliyor.

Kulislerde, Erdoğan’ın uzun süredir parti yönetiminde bulunan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Mali ve İdari İşler Başkanı Vedat Demiröz gibi partinin önemli isimlerine “kongre sonrasında yönetimde yer vermeyeceği” de iddia ediliyor.

Mehmet Ali Zengin ve Zafer Sırakaya

Parti kulislerinde ayrıca “kongrede beklenen değişikliğin sinyalinin seçimlerden hemen sonra dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevi için Zafer Sırakaya, insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine ise de Mehmet Ali Zengin’in getirilmesiyle verildiği” de konuşuluyor.

Paylaşın

AK Parti’de Yüzde 50+1 Tartışması: MHP Tartışmaya Kapalı

“Bir kişinin cumhurbaşkanı seçilebilmesi için yüzde 50+1 oy alması gerekir” maddesi AK Parti’de tartışılmaya başlandı. Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP ise yüzde 50+1 için “tartışmaya kapalı”.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yüzde 50+1 kuralının değişebilmesi için anayasa değişikliği gerekiyor. Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki toplam sayısı anayasa değişikliğini referanduma taşımak için yeterli değil. Böylesi bir değişikliğin gerçekleşmesi için muhalefetin de destek vermesi gerekiyor.

Ancak muhalefet cephesinin böyle bir talep için “yüzde 50+1 koşulunun değişmesi ile ilgili güçlendirilmiş parlamenter sistemi Cumhur İttifakı’nın önüne koyabileceği” değerlendirmeleri de yapılıyor. Cumhur İttifakı’nın ise “güçlendirilmiş parlamenter sisteme” kapıları kapalı.

AK Parti’de, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek’in, 2021 yılındaki “Yüzde 50+1’in hem bugün hem de gelecekte sıkıntıya sebebiyet vereceğini, Türkiye’yi kaosa sürükleyeceğini söyledim, yine söylüyorum” sözleri anımsatılırken “Yüzde 50+1 yerine halkın oyunun çoğunluğunu alan kişinin cumhurbaşkanı seçilebilmesinin önünün açılması gerektiği” de ifade ediliyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre AK Parti içinde “yüzde 50+1’in ittifakları da zorunlu hale getirdiği” de dillendirilirken “Yüzde 50+1 koşulu olmasaydı, seçimlerin ikinci turuna gerek kalmadan, ilk turda en fazla oyu alan cumhurbaşkanı adayı seçimleri kazanırdı. Böylece daha fazla aday çıkabilirdi. Bu durum demokrasiyi güçlendirirdi” yorumları yapılıyor.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bel kemiği

Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP ise yüzde 50+1 için “tartışmaya kapalı”. MHP’de yüzde 50+1 koşulunu “cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bel kemiği” olarak değerlendiriliyor. MHP’ye göre yüzde 50+1 koşulu, “yönetimde istikrar, temsilde ise adaletin anahtarı.”

Halkın yarısından fazlasının cumhurbaşkanı seçtiği bir kişinin meşruiyetinin “sorgulanmaya kapalı olduğuna” dikkat çekilirken, “Yüzde 50+1 koşulu, parlamentoda küçük partilerin de temsil edilmesine olanak tanıyor. Ayrıca yüzde 50+1 bir ülkenin başını seçmek için gerekli bir oran.

Yüzde 50+1’in değişmesi halinde seçilen cumhurbaşkanının başka odaklarca meşruiyeti tartışmaya açılmak istenebilir. Yüzde 50+1 koşulu olmaksızın seçimle başa gelen bir cumhurbaşkanı için yani yürütmenin başı olan biri için yapılacak her türlü tartışma ise Türkiye’de farklı durumlar ve kaosa kapı aralayabilir” değerlendirmeleri yapılıyor.

Muhalefetin desteklemesi gerekiyor

Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yüzde 50+1 kuralının değişebilmesi için anayasa değişikliği gerekiyor. Cumhur İttifakı’nın parlamentodaki toplam sayısı anayasa değişikliğini referanduma taşımak için yeterli değil. Böylesi bir değişikliğin gerçekleşmesi için muhalefetin de destek vermesi gerekiyor.

Ancak muhalefet cephesinin böyle bir talep için “yüzde 50+1 koşulunun değişmesi ile ilgili güçlendirilmiş parlamenter sistemi Cumhur İttifakı’nın önüne koyabileceği” değerlendirmeleri de yapılıyor. Cumhur İttifakı’nın ise “güçlendirilmiş parlamenter sisteme” kapıları kapalı.

Paylaşın

AK Parti’de Kadro Değişimi: 6 İl Başkanlığına Atama

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Hakkari ve Şanlıurfa il başkanlıklarına yeni atamalar yapıldı. Seçimler sonrası AK Parti’de farklı tarihlerde 15 yeni il başkanı atanmıştı.

Haber Merkezi / AK Parti Teşkilat Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Adana İl Başkanlığına Ozan Gülaçtı, Bingöl İl Başkanlığına Yılmaz Seven,

Bitlis İl Başkanlığına Kadir Köstekçi, Çankırı İl Başkanlığına Koray Erdoğan, Hakkari İl Başkanlığına vekaleten görev alan Zeydin Kaya, Şanlıurfa İl Başkanlığı’na vekaleten görev alan Ali İhsan Delioğlu’nun atandığı belirtildi.

Seçimlerden sonra, farklı tarihlerde olmak üzere, Tokat, Osmaniye, Gaziantep, Kilis, Ardahan, Kayseri, Samsun, Malatya, Adıyaman, Erzincan, Kars, Kırıkkale, Muğla, Niğde ve Uşak il başkanlıklarına yeni atamalar yapılmıştı:

Tokat İl Başkanlığına Ali Özer, Osmaniye İl Başkanlığına Servet Alibekiroğlu, Kayseri İl Başkanlığına Fatih Üzüm, Samsun İl Başkanlığına Mehmet Köse, Gaziantep İl Başkanlığına Murat Çetin, Kilis İl Başkanlığına Zihni Serhan Diyarbakırlı, Ardahan İl Başkanlığına Ersin Yılmaz,

Malatya İl Başkanlığına Namık Gören, Adıyaman İl Başkanlığına Emrah Erkan Bulucu, Erzincan İl Başkanlığına Mehmet Cavit Şireci, Kars İl Başkanlığına Muammer Sancar, Kırıkkale İl Başkanlığına Engin Pehlivanlı, Muğla İl Başkanlığına Gültekin Akça, Niğde İl Başkanlığına Mustafa Özdemir, Uşak İl Başkanlığına Himmet Yaşar.

14 ve  28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde başarılı olamayan il ve ilçe başkanlarının değişeceği kulislere yansımıştı.

Paylaşın

AK Parti’de En Büyük Değişim MKYK Ve MYK’da Yaşanacak

AK Parti’de eylül sonunda yapılması planlanan olağanüstü kongre için MKYK üyeliği planı yapanların az olmadığını kaydeden Nuray Babacan, , “Kongre sonrasında en büyük değişim MKYK ve MYK’da yaşanacak. Bu kadrolarda yer alma olasılıkları düşük olanlar, kendi illerindeki belediye başkanlıklarına talip. Henüz bir görevlendirme yapılmayan Faruk Çelik ve Mustafa Şentop gibi isimlerin genel merkezde görev bekledikleri var. Binali Yıldırım, neredeyse siyasetle vedalaşmış gibi” ifadelerini kullandı.

Nuray Babacan’ın aktardığına göre; AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz’un seçim bölgesi Sakarya’da belediye başkan adayı olmak istediği öne sürülürken, Erdoğan’ın onunla bir dönem daha çalışacağı düşünülüyor. Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in görevden alınmasına kesin gözüyle bakıldığını, partinin sözcüsü Ömer Çelik’in “eski tadının olmadığını” aktaran Babacan, “Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmediğinden beri mutsuz olduğu iddia ediliyor” bilgisini paylaştı.

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, “AKP’lilerin gündemi başka: Makam, koltuk, adaylık” başlıklı yazısında AK Parti içinde yaşananları aktardı. Babacan yazısında şunları kaydetti:

“Herkes zamları, hayat pahalılığını, enflasyonu, bir türlü gelmeyen yabancı sermayeyi, faizleri konuşadursun, kapalı kapılar ardında bitmeyen bir makam-mevki yarışı sürüyor. Bakan ve bakan yardımcılıkları pay edildi ama kurullar, başdanışmanlıklar, belediye başkan adaylıkları konusunda acayip bir mesai var. Çoğu da eski milletvekili. Sanki devletle ömür boyu kontrat yapmış gibiler.

Binali Yıldırım, neredeyse siyasetle vedalaşmış gibi

Önce AKP’nin iç yarışıyla başlayalım. En geç eylül sonunda yapılması planlanan olağanüstü kongre için MKYK üyeliği planı yapanlar az değil. Kongre sonrasında en büyük değişim MKYK ve MYK’da yaşanacak. Bu kadrolarda yer alma olasılıkları düşük olanlar, kendi illerindeki belediye başkanlıklarına talip. Henüz bir görevlendirme yapılmayan Faruk Çelik ve Mustafa Şentop gibi isimlerin genel merkezde görev bekledikleri var. Binali Yıldırım, neredeyse siyasetle vedalaşmış gibi.

AKP Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz’un bile seçim bölgesi Sakarya belediye başkan adayı olmak istediği öne sürülüyor. Ancak Erdoğan’ın onunla bir dönem daha çalışacağını düşünenler az değil. Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in bu görevden alınacağı kesin gibi. Partinin sözcüsü Ömer Çelik’in eski tadı yok. Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmediğinden beri mutsuz olduğu iddia ediliyor.

Genel Başkan yardımcılarından Hamza Dağ’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını istediği yazıldı-çizildi. Ancak etkili bir siyasetçi olmadığı için pek mümkün görünmüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın adı İstanbul adayı yapılacağı iddiaları partide pek karşılık bulmadı. Siyasi bir figür olmadığı için başarılı olamayacağını öne sürenler var. Partide, İstanbul belediye başkan adaylığı için daha güçlü isim arayışları sürüyor. Murat Kurum’un adı bir süreden beri İstanbul için değil, Ankara için dillendiriliyor. Ankara eski milletvekili, Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın Ankara büyükşehir için adayı olması için kulis yapanlar var ama kendisinin bu görevi istemediği dile getiriliyor.

‘Dev başdanışman kadrosu’ ayrı bir muamma

Kurullar, genel müdürlükler başta olmak üzere üst düzey bürokrasi için kulisler sürerken, sayılarını kimsenin tam bilmediği ve 45’i aştığı tahmin edilen ‘dev başdanışman kadrosu’ ayrı bir muamma. Aralarında ekonomi ve hukuk kurullarında görev alan birkaç isim dışında, neredeyse adları bile bilinmeyen ve en az yarısı eski vekil olan bu ‘danışılmayanlar’ kadrosunun ne iş yaptığını bilen yok.

Ayda bir kez bile cumhurbaşkanıyla yüz yüze gelemeyenler olduğu belirtiliyor. O yüzden sarayda yapılan toplantılara sırf görünmek için tam kadro katılıyorlar. Ürettikleri proje yok. Şimdi bu ekibi de görevden alınma heyecanı sarmış durumda. ‘Sıra bize geldi’ diyen başdanışmanlardan hangilerinin kalacağı önemli. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i istemeyen ekonomi kadrosunun durumu merak ediliyor.

Bu arada, konuyla ilgili olmasa da AKP kulislerinde konuşulan başka bir konuyla final yapmak istedik. Genel seçimlerin en önemli seçim vaadi olan ‘kamuda mülakatların kaldırılması’ konusu, sokaklarda AKP’lileri buluyor. Seçimle ilgili çalışma yapanlar, “Bu konuda adım atmamız lazım. Gittiğimiz her yerde, geçim sorunu ve zamlar kadar karşımıza çıkıyor. Özellikle genç seçmen, halen süren bazı olumsuz örnekleri önümüze koyuyor” diye anlatıyor.

Umarız, başarılı gençlerin ayrımcılığa uğramadan kamuda görev almalarıyla ilgili verilen sözler, emekliliklerin refah payına dönmez…

Paylaşın

Erdoğan’dan Kurmaylarına “Sahayı Boş Bırakmayın” Talimatı

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerin ve ittifakların seçim planları da netleşiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) üç 3 temel çalışma yapılacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak. Kabine üyeleri , MYK ve MKYK üyeleri planlı bir program çerçevesinde yoğun şekilde sahada olacak. Milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri kırsalda yoğun bir çalışma yapacak.

AK Parti teşkilatları yerel seçim için bir süredir sahada. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, meclis kapandıktan sonra da kurmaylarına “sahayı boş bırakmayın” talimatı verdi. Bu kapsamda 1 Ağustos itibarıyla saha çalışmaları daha da yoğunlaştırılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında gerçekleşen son ikili görüşmede ittifak konusunun gündeme geldiği belirtildi.

CNN Türk’ten Dicle Canova’nın kulis haberine göre, AK Parti’de 3 temel çalışma yapılacak:

1- Cumhurbaşkanı Erdoğan genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak. Teşekkür ziyaretleri kapsamında en çok oy alınan il ve ilçelere gidecek. İlk durak Adıyaman olacak. Hem teşkilatı ziyaret edecek hem vatandaşla bir araya gelecek.

2-2023 şehir buluşmaları kapsamında kabine üyeleri , MYK ve MKYK üyeleri planlı bir program çerçevesinde yoğun şekilde sahada olacak. Bakanların il il yapacakları çalışma ziyaretleri planlandı. Öncelik deprem bölgesi olmak üzere sahaya inecekler.

3-Milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri kırsalda yoğun bir çalışma yapıyor. Adeta bir köy taraması diyebiliriz buna. Parti kurmayları “Yaz ayları saha ayı… Özellikle kırsal kesim çok önemli. Çünkü insanlar yayla ve köylere çıktı. Buraların nüfusu arttı. Bu nedenle öncelik kırsala verildi” diyor. Bu kapsamda yerel seçim öncesi Ocak-Şubat-Mart aylarında kırsala inmek zor olacağı için genel strateji kırsaldan şehre geçmek yönünde olacak.

AK Parti’de saha çalışmaları ekim ayına kadar sürecek. Büyük Kurultay’ın 7 Ekim’de yapılması planlanıyor. Aslında eylül ayı içinde iki tarih belirlenmişti 16 ya da 30 eylül olarak fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan eylül ayında uzun bir ABD ziyareti gerçekleştirecek. 17-25 Eylül tarihleri arasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için gidecek. Bu nedenle Kurultay da ekimin ilk haftasına kaldı. Tarih olarak da 7 Ekim planlanıyor. Büyük kongre ile yerel seçim startı da verilecek.

Ekim ayının 2. haftasında ise parti grubu MYK ve MKYK üyeleri ile kapsamlı bir kamp yapılacak ve yol haritası çıkarılacak. Kasım ayında da aday adaylarının başvuru süreci başlayacak.

MHP’de seçim çalışmaları başladı

Zaten Devlet bahçeli, Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yıl dönümünde, ‘2024’e doğru, diyar diyar Anadolu’ temasıyla 31 mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerine hazırlık sürecini resmen başlattıklarını duyurmuştu. MHP de; il il, şehir şehir, ilçe ilçe kendi çalışmasını yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında gerçekleşen son ikili görüşmede ittifak konusu gündeme geldi.

Kulislerde işbirliği liderler düzeyinde değerlendirildi bir uyum var detaylarını ilerleyen zamanlarda kurmaylar çalışacak deniyor. Eylül ayında yavaş yavaş işbirliği için hareketlenme başlayabilir. Genel beklentinin işbirliği yapılması yönünde olduğu belirtiliyor.

Paylaşın

Yerel Seçimler: Cumhur İttifakı’nda 2019’daki Gibi İşbirliği Planı

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerin ve ittifakların seçim planları da netleşmeye başlıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile birlikte yine 2019’daki yerel seçimlerde olduğu gibi “işbirliğine gideceği” belirtiliyor.

AK Parti’nin 2019’daki yerel seçimlerde olduğu gibi Adana, Mersin ve Manisa büyükşehir belediye başkanlıkları için, MHP’nin de Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkanlıkları için “aday çıkarmayacağı” tartışılıyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; Cumhur İttifakı, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) 11 büyükşehir belediye başkanlığını da almayı hedeflediği 2024’teki yerel seçimlerde “2019’daki gibi bir işbirliğini” düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024’ün mart ayında yapılacak yerel seçimlerin “1994 yılındaki seçimler gibi milat olacağını” söylemişti.

AK Parti’nin, MHP ile birlikte yine 2019’daki yerel seçimlerde olduğu gibi “işbirliğine gideceğinin” altı çizilirken her iki partinin de hedefinde CHP’li 11 büyükşehir belediyesi bulunuyor. AKP ve MHP kanadı, 2019’da CHP’ye kaptırdığı bazı illerde bu kez “işi şansa bırakmak istemiyor”.

AK Parti’nin 2019’daki yerel seçimlerde olduğu gibi Adana, Mersin ve Manisa büyükşehir belediye başkanlıkları için, MHP’nin de Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkanlıkları için “aday çıkarmayacağı” tartışılıyor.

Ancak her iki partinin de işbirliğindeki önceliği “mevcut belediye başkanlıklarını korumak ve üstüne yeni belediyeler eklemek olacak.” Her iki parti de 2024’teki yerel seçimleri “yerel yönetimlerin merkezi yönetimle birleştirilmesi” olarak görüyor.

AK Parti’nin bu kez “CHP’nin kalesi” olarak bilinen İzmir’de, daha önceki yerel seçimlerden farklı olarak “sol seçmenin de oy verebileceği bir ismi aday göstereceği” konuşuluyor. Bu ismin “eski DSP’li bir isim olabileceği” de konuşulurken DSP’nin milletvekilliği seçimlerinde AK Parti ile yaptığı ittifak anımsatılıyor.

Ancak AK Parti’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için eski TFF Başkanı ve İzmir İZTO Başkanı Mahmut Özgener’in de adı geçiyor. Özgener’in adı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi için de geçmişti. AK Parti’de, Özgener’in eski İzmir Belediye Başkanı Osman Kibar’ın torunu olması nedeniyle de “İzmir için güçlü bir isim olduğu” belirtiliyor.

AK Parti kulislerinde, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un adı konuşuluyor. Erdoğan’ın, “turizmdeki icraatları nedeniyle yeniden kabinede yer verdiği Ersoy’u, bu kez bir turizm ili olan Antalya için aday gösterebileceği” belirtiliyor.

Paylaşın

AK Parti, Anayasa İçin Saadet, Gelecek Ve DEVA Partisi’nin Kapısını Çalacak

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Anayasa’nın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik için Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nin desteği için kapısını çalacak.

Cumhur İttifakı’nda AKP’nin 263, MHP’nin 50, Yeniden Refah Partisi’nin beş, HÜDA PAR’ın dört ve DSP’nin bir milletvekili bulunuyor. Toplam 323 sandalyeye ulaşan Cumhur İttifakı, öncelikle teklifi referanduma götürmek için destek turuna çıkacak.

İktidarın Anayasa değişikliği teklifi için bir sonraki hamlesinin muhalefete çift sandık önerecek. Buna göre, iki oya daha ulaşılması durumunda 360 oyla referandumun kapısını aralayacak iktidar, CHP, YSP ve İyi Parti ile kuracakları temaslarda, “Destek verilmezse yerel seçimlerde referandum sandığının kurulacağını” ima edecek. Bu aşamadan sonra muhalefetin destek vermesi beklenecek.

Seçimlerden önce burka ve peçe gibi tartışmalı kıyafetlere anayasal özgürlük getirecek düzenlemeyle gündemi meşgul eden iktidar, yerel seçim öncesinde de aynı taktiği izleyecek. Cumhur İttifakı, yerel seçimlerden önce iki maddelik değişikliği dayatacak, muhalefetin gözünü, “Yerel seçimlerde çift sandıkla” korkutacak. Yerel seçimlerden sonra ise yeni ve gerici bir Anayasa için partilerin kapısını çalacak.

AKP’nin “Başörtüsüne Anayasal güvence” sözleriyle duyurduğu, iki maddeden oluşan teklif, 1 Ekim’de başlayacak 28’inci dönem 2’nci yasama yılında Meclis’in önemli gündem maddesi olacak. Anayasa’nın 24’üncü ve 41’inci maddesinde değişiklik öngören teklifin ilk maddesi ile tartışmalı çok sayıda kıyafete anayasal güvence getiriliyor.

İlk madde özetle şu şekilde: “Hiçbir kadın, dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamayacak.”

Teklifin 2’nci maddesiyle de LGBTİ bireyler, “Ailenin birliği” adı altında hedef alınıyor. Anayasa’ya, “Evlilik birliği, ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabilir” hükmü ekleniyor.

BirGün gazetesinden Hüseyin Şimşek’in haberine göre, Genel seçimlerden önce teklifi gündeme getirmek isteyen ancak depremin ardından vazgeçen Cumhur İttifakı, TBMM’nin yeniden yasama faaliyetlerine başlamasının ardından yeniden bu hedefe odaklandı.

Edinilen bilgiye göre, ittifak ortaklarıyla teklifi yeniden Meclis’e sunacak iktidar, daha sonra yeni muhalefet partileri ile destek görüşmelerine başlayacak. Teklifin TBMM’de doğrudan kabul edilmesi için 400, referanduma götürülmesi için 360 oya ihtiyaç bulunuyor. Cumhur İttifakı’nda AKP’nin 263, MHP’nin 50, Yeniden Refah Partisi’nin 5, HÜDAPAR’ın 4 ve DSP’nin bir milletvekili bulunuyor. Toplam 323 sandalyeye ulaşan Cumhur İttifakı, öncelikle teklifi referanduma götürmek için destek turuna çıkacak.

Bu kapsamda Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ne güvenen iktidar kurmayları, Meclis kulisinde gazetecilere de aynı yönde açıklamalarda bulundu. “Üç partiye güveniyoruz” diyen iktidarın önceliği, bu partilerle temas olacak. DEVA Partisi’nin 15, Saadet Partisi çatısı altında toplanan iki partinin ise 20 milletvekili bulunuyor. İktidarın bu partilerden destek almasıyla sayı, referandum sınırı olan 358’e ulaşacak.

Sona bırakılacak

İktidarın Anayasa değişikliği teklifi için bir sonraki hamlesinin muhalefeti çift sandıkla tehdit etmek olacağı öğrenildi. Buna göre, iki oya daha ulaşılması durumunda 360 oyla referandumun kapısını aralayacak iktidar, CHP, YSP ve İYİ Parti ile kuracakları temaslarda, “Destek verilmezse yerel seçimlerde referandum sandığının kurulacağını” ima edecek. Bu aşamadan sonra muhalefetin destek vermesi beklenecek.

Paylaşın