Erdoğan İle Putin Soçi’de Görüşecek

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın Karadeniz kıyısında bulunan Soçi kentinde görüşeceğini söyledi.

Görüşme tarihi konusunda bir bilgi vermeyen Ömer Çelik, Türkiye’nin görüşmeler yoluyla “yaklaşan bir gıda krizini” önlemeyi umduğunu söyledi. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov da gazetecilere yaptığı açıklamada iki lider arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin tarihi konusunda bilgi vermezken, “hazırlık için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü” söyledi.

Haber kanalı Bloomberg ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Hindistan’daki G20 zirvesine giderken 9 Eylül’de Rusya’ya uğrayabileceğini duyurdu.

Geçen ay Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin Türkiye ziyareti sırasında Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ağustos’ta Türkiye’ye ziyaret gerçekleştireceğini açıklamıştı.

Bu ay ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze biraraya gelip konuşacağız” ifadelerini kullanarak Eylül ayını işaret etmişti.

Moskova, Temmuz ayı ortasında Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl nakliyatına izin veren Tahıl Anlaşması’ndan çekildiğini duyurmuştu. Bunun üzerine Ukrayna, Rusya’nın tehditlerine rağmen Ağustos ayı başında Karadeniz’deki bazı limanlarını gelen ve giden ticari gemilere açtı.

Rusya ile Tahıl Anlaşması’nın sona ermesinden sonra ikinci gemi Pazartesi günü Ukrayna’nın güneyindeki Odessa limanından ayrılarak İstanbul’a geldi. Gemi takip portallarına göre Liberya bandıralı “Primus” adlı yük gemisi Pazartesi günü Türkiye’deki limanına ulaştı. Singapurlu bir nakliye şirketine ait olan gemi Pazar günü Odessa’dan ayrılmıştı.

Rusya’nın Tahıl Anlaşması’ndan çekilmesinden sonra Karadeniz’deki askeri gerilim arttı. Rusya, Ukrayna’nın kıyı ve Tuna’daki liman altyapısına saldırırken Kiev de Rus askeri gemilerini bombaladı. İki hafta önce Rus donanması Karadeniz’de bir Türk gemisine ateş açarak durmaya zorladı.

Türkiye anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Cuma günü Kiev’e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında anlaşmanın “alternatifi olmadığını” söyledi. Fidan’ın önümüzdeki günlerde Kremlin’in taleplerini görüşmek üzere Moskova’ya gitmesi bekleniyor.

Bu arada Ukrayna, bazı Doğu Avrupa ülkelerinin AB anlaşmasının sona ermesinin ardından da Ukrayna tahılına yönelik ithalat kısıtlamalarını sürdüreceklerini açıklamalarını kınadı.

Prag’ı ziyaret eden Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, “Bunu kategorik olarak reddediyoruz çünkü bu önlem ortak pazar kurallarını ihlal eder” dedi. Kuleba, kısıtlamaların uzatılmasının “sadece Kiev ile Brüksel arasındaki ortaklık anlaşmasını değil, öncelikle Avrupa Birliği’nin üzerine inşa edildiği dayanışma ilkesini ihlal edeceği” uyarısında bulundu.

Brüksel; Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Slovakya ve Romanya tarafından imzalanan Ukrayna tahılına yönelik geçici ithalat kısıtlamalarının uzatılması yönünde görüş bildirdi. AB ile mevcut anlaşma 15 Eylül’de sona eriyor. Söz konusu ülkeler Ukrayna’dan yapılan ithalat nedeniyle fiyatların düşmesine karşı çiftçilerini korumak istiyor. Ukrayna ise ithalatın durdurulmasını sert bir dille eleştiriyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Kendisini Ve CHP’yi Hedef Alan Erdoğan’a Sert Yanıt

Erdoğan’ın kendisini ve CHP’yi hedef alan açıklamalarına yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Sevgili Erdoğan; yolsuzluğu, adaletsizliği, liyakatsizliği, 5’li çetelere hizmeti hiçbir zaman “kalite” ve “kalibre” olarak görmedik, görmeyeceğiz de. Bu senin ve Saray sosyetesinin işidir dedi ve ekledi:

“22 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’ni kendine ve Saray sosyetesine benzetmeye çalıştığını söylüyorsun… Boşuna uğraşma; devleti soyanların, uyuşturucu baronlarına hizmet edenlerin, hudutları namus olmaktan çıkaranların asla CHP’de yeri yoktur, olmaz da!”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 22. Kuruluş Yıldönümü Programı’nda konuştu. Muhalefete oldukça ağır yüklenen Erdoğan, Kılıçdaroğlu için “Onurluca geri çekilmeyi dahi beceremedi” dedi.

Erdoğan, “Kalibremize uygun bir muhalefet maalesef bulamadık. Her şeyi değiştirdik ama ülkemizin ana muhalefet partisini tek parti faşizminin boyunduruğundan kurtaramadık. Yıllar geçiyor, ülke değişiyor, dünya değişiyor; hatta eski çamlar bardak oluyor ama CHP’nin faşist kodları asla değişmiyor” şeklinde konuştu.

“Senin ve Saray sosyetesinin…”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından Erdoğan’a şöyle yanıt verdi: “Sevgili Erdoğan; yolsuzluğu, adaletsizliği, liyakatsizliği, 5’li çetelere hizmeti hiçbir zaman “kalite” ve “kalibre” olarak görmedik, görmeyeceğiz de. Bu senin ve Saray sosyetesinin işidir.

22 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’ni kendine ve Saray sosyetesine benzetmeye çalıştığını söylüyorsun… Boşuna uğraşma; devleti soyanların, uyuşturucu baronlarına hizmet edenlerin, hudutları namus olmaktan çıkaranların asla CHP’de yeri yoktur, olmaz da!“

Paylaşın

“İYİ Parti’de ‘İktidar İle Ortaklık’ Konuşuluyor” İddiası

İYİ Parti’de iktidar partisi AK Parti ile yol yürünmesi gerektiğini savunanlar da var. Bu isimler bu söylemlerini “Ülkeyi beş yıl yönetecek iktidarla ortak hareket edilirse atılacak yasal adımlarda etkin olabiliriz” sözleriyle gerekçelendiriyor.

İttifak ve iş birlikleri konusunda şu ana kadar Meral Akşener’den yapılmış herhangi bir açıklama ise yok. Yerel seçimlere giderken İYİ Parti’deki ana hedef ittifaksız 81 ilde kendi adayı ile seçimlere girebilmek.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin ardından sessizliğe bürünen İYİ Parti’de gözler 26 Ağustos Cumartesi günü Genel Başkan Meral Akşener’in Afyonkarahisar’da yapacağı açıklamalarda. Seçimlerin ardından tek konuşmasını partisinin kurultayında yapan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Afyonkarahisar’da gerçekleşecek açık hava etkinliğinde seçimlerden sonraki ilk halk buluşmasını gerçekleştirecek.

İYİ Parti’de, Afyonkarahisar Valiliği’nin izniyle Kocatepe eteklerinde düzenlenecek açık hava toplantısına katılımın yüksek olması beklentisi hâkim. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ilk başta kapalı spor salonunda düzenleneceğini duyurdukları buluşmanın Kocatepe’de açık hava toplantısı olarak değiştirildiğini ifade ederek, 81 ilden vatandaşları etkinliğe davet etti.

Akşener’in konuşmasında İYİ Parti’nin “iktidar” hedefi için izlenecek yol haritasının çerçevesini çizmesi beklenirken, bu konuşma öncesinde yaşanan İYİ Parti bağlantılı gelişmeler ve Cumhur İttifakı paydaşlarından gelen çağrılar dikkat çekiyor.

26 Ağustos öncesinde Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yaptığı yönündeki haberler de dikkatlerden kaçmadı. T24’ün haberine göre; Ankara’da silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öğretmen eşi Ayşe Ateş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) İYİ Parti’nin Grup danışmanı olarak görevlendirildi.

Ancak bu görev için Ayşe Ateş’in kadrosunun bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onay gerekiyordu. Bakanlık bu görevlendirmeyi yapmayınca Akşener, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i aradı. Habere göre, buradan da sonuç alınamayınca Akşener Erdoğan ile görüştü ve sorun çözüldü.

Adını vermek istemeyen, İYİ Parti içerisinde Akşener’e muhalif eski bir yönetici, bu görüşmenin “ilginç” olduğunu söylerken, “Basit bir atama gerekçesiyle cumhurbaşkanının aranması bana gerçekçi gelmedi. Başka konular görüşüldüğünü düşünüyorum” iddiasında bulundu. İYİ Parti’den bu görüşmeye ve içeriğine dair herhangi bir açıklama ise yapılmadı.

Bu görüşmeden hemen sonra ve 26 Ağustos konuşması öncesi dikkat çeken bir haber de yargıdan geldi. Akşener hakkında, gizli tanık beyanlarına dayandırılarak yedi yıldır devam eden “FETÖ soruşturmasında” savcılık, “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. “Yağmur” kod adlı gizli tanık yedi sene önce “FETÖ’nün partilere sızmak istediğini bunun için Akşener isimli kişinin kullanıldığını” öne sürmüştü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu iddia üzerine yürüttüğü soruşturmada dava açmayıp soruşturmayı kapattı.

İYİ Parti kurmayı bu karara ilişkin DW Türkçe’den Kıvanç El‘e, “Bugüne kadar sonuçlandırılmaması yanlıştı. Baştan aşağı bir kara propaganda soruşturmasıydı” değerlendirmesini yaparken bu kararın tam 26 Ağustos öncesine denk gelmesine ilişkin soruya karşılık olarak ise “yorum yapma gereği duymadığını” ifade etti.

İYİ Parti’den ayrılan muhalif isimler ise bu kararın 26 Ağustos öncesi olmasının tesadüf olamayacağını savundu ve “İktidar İYİ Parti’ye bir mesaj veriyor. Bu mesaj MHP üzerinden başladı yerel seçime giderken de sürecek” yorumunu yaptı.

Muhalif bir kurmay da, İYİ Parti’den ayrılan Aytun Çıray’ın Cumhuriyet gazetesine yaptığı, “Kılıçdaroğlu’na seçimi Akşener’in masadan kalkması kaybettirdi. Bu hamle seçimi kim kazandıysa ona yaradı” açıklamalarını hatırlatarak, buna parti yönetiminin sessiz kalmasının da dikkat çekici olduğu yorumunu yaptı.

MHP ve AK Parti’den gelen açıklamalar

Bu gelişmeler öncesinde de MHP ve AK Parti’den dikkat çekici açıklamalar geldi. MHP lideri Devlet Bahçeli, İYİ Partililere yerel seçimde “komşu olmayı” yani ittifak yaparak seçimde iş birliği yapmayı teklif etti. Bahçeli, 2019 yılında da İYİ Partililere “yuvanıza dönün” çağrısı yapmıştı. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Bahçeli’nin Ağustos ayı ortasında yaptığı son çağrıyı “Ülkemizin temiz kalpli insanlarını, milliyetçilerini, vatanseverlerini, Türkiye sevdalılarını ülke ve millet hayrına İYİ Parti’de de buluşmaya davet ediyoruz” sözleriyle geri çevirdi.

AK Parti’den de Bahçeli’nin ittifak çağrısına ilişkin dikkat çeken bir yorum geldi. Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “İYİ Parti’nin yeri PKK ve FETÖ’nün yanı değildir. Bir siyasi parti artık belirli bir süresi geçmiş, aktörleri belli olmuş ve tamamen de başka bir siyasi partinin arkasında piyon olmuş bir partinin söyleyeceği sözün vatandaşın nezdinde karşılığı olmaz” diyerek destek verdi.

Karşılıklı açıklamalar sürerken bu sefer İYİ Parti içerisinden MHP’ye yeni bir çağrı geldi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tolga Akalın, “üçüncü yolu kuralım” çıkışı yaparken milliyetçilerin birleşmesi gerektiği yönünde görüşlerini kamuoyuna açıkladı. Ancak bu çağrı MHP tarafından reddedildi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP’yi yok sayarak -milliyetçilik üzerinden- üçüncü bir siyasi yol inşa etmeye çabalamak, deniz üzerinde yürümekten farksızdır” görüşünü dile getirdi.

Tüm bu açıklamalar karşısında İYİ Parti lideri Meral Akşener sessizliğini korudu. Akşener’in Afyon’daki açık hava etkinliğinde bu tartışmalara dair bir mesaj vermesi bekleniyor.

“İttifaklara dair iddialar asılsız”

Hem bu gelişmeler hem de MHP ve AK Parti’den gelen açıklamalar ışığında İYİ Parti’den ayrılan muhalif isimler partinin “Cumhur İttifakı’na yakınlaşacağını” iddia ediyor.

Parti içerisinde bir kesim ise CHP ile iş birliğinin belli alanlarda sürmesinden yana. Bilgi veren üst düzey bir kurmay, İYİ Parti’nin özellikle yerel seçimlerdeki kritik rolünün her kesim tarafından görüldüğünü belirtiyor. Bu nedenle AK Parti’nin de MHP’nin de CHP’nin de kendileri ile yol yürümek isteyeceğini savunan kurmay, “İYİ Parti iktidar hedefi ile tek başına yola çıkacak. Kimseyle bugünden bir pazarlığa girip ‘gelin ittifak yapalım’ demeyeceğiz. Cumhur İttifakı’nda da Millet İttifakı’nda da yer alacağımız yorumları asılsız. İttifaklara dair bir karar yok” yorumu yapıyor.

Kendilerinin bir ittifak görüşmesi yapmayacaklarını ancak görüşmek isteyenlere hangi parti olursa kapılarının açık olacağı da parti yöneticileri tarafından ifade ediliyor. İYİ Parti’de iktidar partisi AK Parti ile yol yürünmesi gerektiğini savunanlar da var. Bu isimler bu söylemlerini “Ülkeyi beş yıl yönetecek iktidarla ortak hareket edilirse atılacak yasal adımlarda etkin olabiliriz” sözleriyle gerekçelendiriyor. İttifak ve iş birlikleri konusunda şu ana kadar Meral Akşener’den yapılmış herhangi bir açıklama ise yok.

Yerel seçimlere giderken İYİ Parti’deki ana hedef ittifaksız 81 ilde kendi adayı ile seçimlere girebilmek. Ancak burada İstanbul, Ankara, Antalya, Adana gibi büyükşehirlerde farklı yol izlenebileceğinin de altı çiziliyor. Bunun gerekçesi olarak da parti kurmayları, yeniden aday gösterilmeleri ihtimali bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın İYİ Parti yönetiminde ve tabanında sevilen isimler olmasını örnek gösteriyor.

Ayrıca seçimler öncesinde bu isimlerin “cumhurbaşkanı adayı” olarak dahi dillendirildiği hatırlatılarak, “Cumhurbaşkanlığına onay verilen isimlerin belediye başkanlarına onay verilmemesinin çelişki olacağı” yorumları da yapılıyor. Ancak İYİ Parti’de bugünden bir destek açıklaması yapılmayacak ve öncelikli olarak CHP’deki kongre süreçlerinin tamamlanması ve adayların resmen belirlenmesine dair süreçlerin başlaması beklenecek.

Paylaşın

Erdoğan: Piyasalar Yakında Dengeye Kavuşacak

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, enflasyonla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Otomobil piyasasında fiyatlar yavaş yavaş stabilize oluyor. Emlak ve kira piyasası da yakında dengeye kavuşacaktır. Bazı ürünlerde açgözlülükten kaynaklı fiyat balonu söndükçe milletimiz rahatlayacaktır” dedi. 

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Emeklilerimizden gelen serzenişlerin farkındayız. İnşallah gereken adımları yıl sonuna kadar atacağız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezindeki AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

“Toplantımızı siyasi mücadelemiz açısından anlamlı bir tarihte gerçekleştirdik. ATO’ya geçerek partimizin kuruluşunu coşkuyla kutlayacağız. Hem hafızamızı tazeleyecek hem de geçmişin tecrübeleriyle geleceğe yön vereceğiz.

3 ay önce ülkemiz tarihinin en kritik seçimlerinden birini gerçekleştirdik. Milletimizin takdiriyle 5 sene daha hizmet etme şerefine nail olduk. 28 Mayıs’ın Türk siyasetindeki artçı sarsıntıları devam ediyor.

Muhalefette her gün yeni bir skandal oluyor. Sayısız ihaneti masanın altına saklamışlar. Meydanlarda sağa sola siyasi ahlak verenlerin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Düne kadar can ciğer olup bugün kanlı bıçaklı olanların verdiği intiba, asıl vahim pazarlıkların henüz kamuoyunun malumu olmadığıdır. Yani bu pilav daha çok su kaldıracaktır.

Yüzde 1 oyu olmayanlara 38 milletvekilliği kaptıran CHP’nin terör örgütlerine neler vadettiğini düşünmek bile istemiyorum. Seçimlerden bu yana her gün, ülkemizin nasıl büyük bir uçurum kenarından döndüğünü bize hatırlatıyor. Tercihini farklı yöne kullanmış kardeşlerimiz de bu durumu gördü.

Siyasi tercihine bakılmaksızın tüm halkımız şu soruların cevabını merak ediyor. Kapısıını çaldığınız her partiye bir bakanlıkla gittiniz. Önünüze gelene devleti rehin verdiniz. Kandil’deki terör baronlarına acaba neyi taahhüt ettiniz? Pensilvanya’daki hainlere hangi sözleri verdiniz ki bu alçaklar milletin siniriyle oynama pahasına uçak bileti paylaştılar? Seçim gecesi kazanıyoruz tiyatrosunu niçin oynadınız? YKS’dan Anadolu Ajansı’na devletin kurumlarını niçin yıprattınız? Daha bunun gibi pek çok makul sorunun cevaplanması gerekiyor.  Önce çıksınlar millete hesap versinler.

Anket şirketleriyle el ele verip hayal sattıkları CHP seçmeninden özür dilesinler. Yenilgiyi zafer gibi pazarlamak yerine hatalarını kabul etsinler.

Karşı karşıya  olduğumuz bu tablo bizim işimizi daha da zorlaştırmaktadır. 6 Şubat depreminin yaralarının bir an önce sarılması asıl gündemimizdir. Depremlerin unutulmasına izin veremeyiz… Depremzede her bir vatandaşımızın maddi kaybını yerine koyana kadar yorulmadan çalışacağız.

“Nerede eksiğimiz varsa gideriyoruz”

319 bin konutu ilk bir sene içinde hak sahiplerine teslim edeceğiz. Enflasyonun çıkardığı sorunları giderecek adımları atıyoruz. Fahiş fiyat balonu söndükçe milletimiz daha da rahatlayacaktır… Emeklilerimizden gelen serzenişlerin farkındayız. Yıl sonuna kadar gerekli adımları atacağız. Üniversiteli gençlerimize ve ev hanımlarına verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız.

Emlak ve kira piyasası yakında dengeye kavuşacak. Otomobil piyasası da yavaş yavaş düşüşe geçti… Nerede eksiğimiz varsa gideriyoruz. Güçlü olduğumuz yanlarımızı tahkim ediyoruz. Son 22 yıldır olduğu gibi gençlerimizin dinamizmini, emektarımızın engin tecrübesiyle harmanlayarak yolumuza devam edeceğiz.”

Paylaşın

Erdoğan, İstanbul Ve Ankara’yı İşaret Etti: Bunların Eline Bırakılmaz

Yerel seçimlere ilişkin değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız” dedi ve ekledi:

“Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. En ideal isimleri biz halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.”

Kendisine karşı 13 kez kaybeden Kılıçdaroğlu’nun parti liderliğinden çekilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, “13’te 13 yaptı. Şimdi 14 de olsa, 15 de olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım. Yani dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat bunda böyle bir şey yok. Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok çok önemli ama ne yazık ki Türkiye’nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok” ifadelerini kullandı.

Macaristan dönüşü uçakta kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomide yaşananlardan yerel seçimlere, Kanal İstanbul’dan CHP’deki kurultay sürecine birçok konuda mesajlar verdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yetkili kamu çalışanları konfederasyonu Memur-Sen arasında devam eden görüşmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnız memurların değil emeklileri de memnun edecek adımların atılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı aileleriyle birlikte 25 milyonu bulan kamu çalışanı ve emeklilerinin memnun edilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Erdoğan, “Şu anda memurlarla ilgili çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız (Vedat Işıkhan) yetkili sendikalarla sürdürüyor. Bu ay sonuna kadar da devam edecek. Emeklilerle ilgili de ayrıca Bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor. Memurlarımıza bu zamlar gelirken, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız. Zorlukların farkındayız. Görüştüğüm vatandaşlarımızdan yaşadıkları sorunları, sıkıntıları dinliyorum. Hayata geçirdiğimiz tedbirleri anlattıkça, gelecek günlerin daha güzel olacağına olan inançları artıyor. Vatandaşlarımız gönüllerini ferah tutsunlar, ekonomi kadrolarımız işinin ehli. Türkiye’de enflasyonu tek haneye düşüren bir iktidar olarak, enflasyonu yine tek haneye AK Parti kadrolarının düşüreceğine inansınlar” dedi.

“Enflasyon farkı zam gibi sunuluyor”

Cumhurbaşkanı’nın pozitif mesajlarına rağmen yarın sonuçlanması beklenen toplu iş sözleşmesi görüşmelerini çalışanlar adına yürüten Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın kamu işvereninden gelen ilk iki teklifin beklentileri karşılamadığını söyledi.

Bugün Ankara’da basın toplantısı düzenleyen Yalçın, “Bugün görüyoruz ki; 6 ay boyunca yaşayacağımız sıkıntılar sonrası alacağımız enflasyon farkı, zam gibi sunuluyor. Halbuki, enflasyon farkı; kamu işverenin jesti değil, toplu sözleşme kazanımımız ve geçmişe dönük alacağımızdır. Yüzdelik zamda iyileştirici bir irade, refah payında ise olumlu bir adım bekliyoruz. Toplu sözleşmede elde edilecek hakların; 2024 ve 2025 yılında kamu görevlilerinin maaşlarına uygulanacağı unutulmamalıdır. Refah payı isteğimiz; enflasyonist ortamda konformist bir beklenti değil, alım gücümüzü koruyacak güçlü bir enstrümandır” dedi.

Erdoğan’ın bir başka mesajı ise 6 Şubat depremi sonrasında yapılan konutlar ve İstanbul’u da içine alan olası Marmara Depremi’nin olumsuz sonuçlarını azaltma çabaları ile ilgiliydi.

Cumhurbaşkanı, “Asrın felaketinden etkilenen illerimizde konutlarımızı zemin artı 3, zemin artı 4 şeklinde inşa ediyoruz. Bunun yanında köy evlerini inşa ediyoruz. Vatandaşlarımıza evler konusunda daha ne gibi destekler verebiliriz, bunu çalışıyoruz. Buralarda çelik konstrüksiyon ile bu binalarımızı yapıyoruz, hafif yapı elemanları kullanarak bunları devam ettiriyoruz ve inşallah 1- 1,5 yıl içinde konutları da sahiplerine teslim edeceğiz. İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu anda öngörüyoruz ve bunun için boşa harcanacak bir vakit yok. İstanbul’un toplanma alanlarını, rezerv alanları yeniliyor ve aktif kullanıma hazır olmaları için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunun yanı sıra Kanal İstanbul’un iki yakasına 500’er bin nüfusu barındıracak projemiz de olası İstanbul depremine yönelik tedbirlerimiz kapsamındadır” dedi.

“En ideal isimlerle yola çıkacağız”

31 Mart’ta başta İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin elindeki yerel yönetimleri almak için çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaylarını istişarelerle belirleyeceklerini açıkladı.

Erdoğan, “Daha 7-8 ay var. Bu kadar aceleci olursak yanlış olur. İstişare bizim en büyük silahımız. İstişaremizi teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara bunların eline bırakılmaz. En ideal isimleri biz halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım”

CHP’deki kurultay sürecine de değinen Erdoğan kendisine karşı 13 kez kaybeden Kılıçdaroğlu’nun parti liderliğinden çekilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı, “13’te 13 yaptı. Şimdi 14 de olsa, 15 de olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisi çekilip gitmesi lazım. Yani dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat bunda böyle bir şey yok. Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok çok önemli ama ne yazık ki Türkiye’nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok” diye konuştu.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

AK Parti’nin Diyarbakır’daki 3 İlçe Başkanı Daha Görevden Alındı

AK Parti Bismil İlçe Başkanı Veysel Yağmur, Kocaköy İlçe Başkanı Şerafettin Yiğit ve Lice İlçe Başkanı Abdülhaluk Tuncay, ‘seçimdeki düşük performansları” gerekçe gösterilerek görevden alındı.

AK Parti Diyarbakır’da, 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçimlerinde yüzde 23,2 oy alarak Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu ile Sait Yaz’ı Meclis’e göndermişti.

7 Ekim’de olağanüstü kongreye gidecek olan ve ‘değişim’ mesajları verilmeye başlanan AK Partinin Diyarbakır İl Başkanlığı’nda görev değişiklikleri yapıldı. Diyarbakır’da, üç ilçe başkanı daha görevden alındı. Görevden almalara ‘seçimdeki düşük performans’ gerekçe gösterildi.

Amida Haber’in aktardığı iddiaya göre, AK Parti Bismil İlçe Başkanı Veysel Yağmur, Kocaköy İlçe Başkanı Şerafettin Yiğit ve Lice İlçe Başkanı Abdülhaluk Tuncay, ‘seçimdeki düşük performansları” gerekçe gösterilerek görevden alındı.

İddiaya göre AK Parti İl Koordinatörü Bismil İlçe Başkanı Veysel Yağmur’un belediye başkanlığı için istifasını istedi. Ancak Yağmur’un bunu kabul etmediği öğrenildi.

Bu arada geçtiğimiz hafta benzer gerekçelerle Kayapınar Uğur Delidere, Ergani İlçe Başkanı Fırat Dolu, Bağlar Maruf Demir, Yenişehir İlçe Başkanı Nupelda Kaya, “seçimdeki düşük performansları” gerekçe gösterilerek görevden alınmıştı.

Edinilen bilgilere göre İl Başkanlığına çağrılan diğer İlçe Başkanları ise uyarıldı. İlçelerdeki değerlendirme sürecinin devam edeceği ifade edildi.

AK Parti ne kadar oy aldı? 

AK Parti Diyarbakır’da, 14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçimlerinde yüzde 23,2 oy alarak Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu ile Sait Yaz’ı Meclis’e göndermişti. CHP 20 yıl sonra Diyarbakır’dan Sezgin Tanrıkulu’nu, Yeşil Sol Parti 10 vekil beklentisi ile girdiği seçimde sadece 8 vekil Meclis’e gönderebilmişti.

Paylaşın

AK Parti Sözcüsü Çelik: Kılıçdaroğlu, Siyaseten Yok Hükmündedir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini eleştiren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun bugün söyledikleri siyaseten yok hükmündedir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise aziz milletimizin her defasında artarak yinelenen desteği ile Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etmeye, ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunmasına liderlik etmeye devam etmektedir.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini hedef alan açıklamalarda bulundu. Çelik’in açıklamaları şöyle:

“Demokrasi tarihi açısından siyasi katılım oranı yüksekliği ve şeffaflığı ile çok yüksek standartlara sahip olan bir seçim gerçekleştirdik. Bu seçimin net ve tartışmasız sonucunda aziz milletimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçmiş ve Yüce Meclis’te çoğunluğu Cumhur İttifakı’na vermiştir.

Bu gerçeği anlamayan tek kişi defalarca sandıkta hezimete uğramasına rağmen Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Dün yaptığı açıklamada yine Cumhurbaşkanımıza ve seçim sonuçlarına saldırmış. Sayın Kılıçdaroğlu’nun nitelikli bir siyasetçi olmadığını biliyorduk. Yaptığı açıklamalarla zerre miktar demokrasi adabına sahip olmadığını da gördük.

Cumhurbaşkanlığı seçim süreci boyunca terör odağı Kandil’e karşı net bir tavır koyamayan, Kandil’den yapılan geceli gündüzlü kendisine destek açıklamalarını net bir şekilde reddedemeyen Kılıçdaroğlu, halen seçim sonuçlarının şaibeli olduğundan bahsediyor.

Kılıçdaroğlu’nun söz konusu tutumuna, aziz milletimiz sandıkta gerekli cevabı vermiştir; Kılıçdaroğlu sayısını hatırlamakta zorlandığımız kez sandıkta hezimetle karşılaşmıştır.

Kılıçdaroğlu, CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın demokratik iradesini istismar etmeye devam ediyor. Bu iradeye saygı duymak yerine, kendi koltuğunu sağlama almak için çirkin sözlerle milli iradeye saldırıyor.

CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın da tanıklığı ile Kılıçdaroğlu’nun gerçeklikle bağı kopmuş, siyasi tutumu demokrasi karşıtlığına dönüşmüştür.

Terör odağı Kandil’in “Cumhuriyeti yeniden kurma, siyasi özerklik, terörist başına imtiyaz”dan bahsettiği dönemde suskun kalan Kılıçdaroğlu’nun bugün söyledikleri siyaseten yok hükmündedir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise aziz milletimizin her defasında artarak yinelenen desteği ile Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etmeye, ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunmasına liderlik etmeye devam etmektedir.”

Paylaşın

Erdoğan’dan “Pahalılığın Milletimizi Bunalttığının Farkındayız” Açıklaması

AK Parti’nin 22. kuruluş yıldönümüne ilişkin olarak video mesajla açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Ülkemizin her meselesini çözdüğümüz gibi inşallah bu sıkıntıyı da hal yoluna yine biz koyacağız. Çalışanından emeklisine bu süreçte refah kaybı yaşayan her insanımızın hayat seviyesini eskisinin de üzerine çıkarmak boynumuzun borcudur” dedi.

Haber Merkezi / Erdoğan konuşmasında, “eskiden beri gelen kronik sorunlara” ek olarak Türkiye’nin 6 Şubat depremlerinden etkilenen şehirlerin yeniden inşası için 104 milyar dolarlık bir yükünün olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu ağır yükün altından kalkarken kimsenin hakkını ihmal etmeyecek, kimsenin beklentilerini cevapsız bırakmayacağız. Milletimizle birlikte ilk defa böyle bir imtihandan geçiyor değiliz” diye ekledi.

Mesajında, 31 Mart 2024’te gerçekleşecek yerel seçimlerini yeni bir imtihan olarak tanımlayan Erdoğan, “Bir yandan yıkılan şehirlerimizi inşa etmek, diğer yandan hayat pahalılığının üstesinden gelmek ve aynı zamanda hedeflerimize doğru kararlılıkla yürümek için çalışıyoruz. Sıkıntılarımız mevcut ama hamdolsun onlardan çok daha büyük imkanlarımız var” dedi ve ekledi:

“Onca sınamayı başarıyla geride bırakmış Türkiye’yi gelip geçici gündemler içinde boğmaya, rotasından çıkarmaya, işleyen çarklarını durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Mahalli seçim sürecini de vesile ederek her yerde ve her zeminde milletimize bu tabloyu anlatarak bir kez daha oyunları bozacağız. Belediyelerdeki başarısızlıklarını sahte gündemler ve abartılı söylemlerle örtmeye çalışanların gerçek yüzlerini ortaya koyacak, 2024 Mart’ında emaneti beceriksizlerden alıp, ehline vereceğiz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin 22. kuruluş yıldönümüne ilişkin olarak video mesajla açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“AK Parti’nin milletin bağrından doğan bir siyasi parti olarak ülkeye hizmet için yola çıkışının 22. yıl dönümündeyiz. “Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü ile başladığımız bu yolculukta hamdolsun girdiğimiz her seçimden birinci çıkarak bugünlere geldik. Kuruluşumuzdan bugüne partimizin hangi kademesinde olursa olsun bu kutlu davanın başarısı için çalışan, emek veren, ter döken her bir kardeşime teşekkür ediyor, darı bekaya irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

Yine ilk günden bugüne sandıkta verdiği destekle AK Parti’nin Türkiye’ye hizmet mücadelesinde hep yanında duran aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Yeri geldiğinde canı pahasına bize siper olan böyle asil bir milletin evladı olmakla ne kadar iftihar etsek azdır. Bu vesileyle 14 Mayıs’ta Meclis, 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki gayretleriniz için her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.

Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının, son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Ülkemizin her meselesini çözdüğümüz gibi, inşallah bu sıkıntıyı da hal yoluna yine biz koyacağız. Çalışanından emeklisine, bu süreçte refah kaybı yaşayan her insanımızın hayat seviyesine eskisinin de üzerine çıkarmak, boynumuzun borcudur.

Biliyorsunuz eskiden beri gelen kronik sorunlara ilave olarak 6 Şubat depremlerinden etkilenen şehirlerimizin yeniden inşası için 104 milyar dolarlık bir yükle karşı karşıyayız. Bu ağır yükün altından kalkarken kimsenin hakkını ihmal etmeyecek, kimsenin beklentilerini cevapsız bırakmayacağız.

Milletimizle birlikte ilk defa böyle bir imtihandan geçiyor değiliz. Vesayetle boğuşurken karşımızdaki gücün sınır tanımayan ceberutluğunu biliyorduk. Gezi olaylarından sokaklar ateşe verilirken yazılan karanlık senaryoyla ülkenin nerelere götürülmek istendiğini biliyorduk. PKK’sından FETÖ’süne ve DEAŞ’ına kadar tüm terör örgütleri üzerimize salınırken karşımızdaki alçak tuzağın amacını biliyorduk. Ülkemize siyasi olarak diş geçiremeyen, milletimizi birbirine düşüremeyen çevrelerin ekonomimiz üzerinden çevirdikleri oyunları da biliyorduk. Tüm bu imtihanları Allah’ın yardımı ve milletimizin birlik, beraberliği sayesinde alnımızın akıyla geride bıraktık.”

2024 yerel seçim mesajı 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi yine bir imtihandan geçtiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Bir yandan yıkılan şehirleri inşa etmek, diğer yandan hayat pahalılığının üstesinden gelmek ve hedeflerimize doğru kararlılıkla yürümek için çalışıyoruz. Sıkıntılarımız mevcut ama hamdolsun onlardan çok daha büyük imkanlarımız var. Onca sınamayı başarıyla geride bırakmış Türkiye’yi gelip geçici gündemler içinde boğmaya, rotasından çıkarmaya, işleyen çarklarını durdurmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Mahalli Seçim sürecini de vesile ederek her yerde ve her zeminde milletimize bu tabloyu anlatarak bir kez daha oyunları bozacağız. Belediyelerdeki başarısızlıklarını sahte gündemler ve abartılı söylemlerle örtmeye çalışanların gerçek yüzlerini ortaya koyacak, 2024 Mart’ında emaneti beceriksizlerden alıp, ehline vereceğiz.

Yasama ve yürütmede ülkeyi yönetme sorumluluğunu bize tevdi eden milletimizin, belediyelerde de aynı feraseti göstereceğine yürekten inanıyorum. Bunun için şimdiden çalışmaya başlamalı, sahada en küçük bir boşluğa meydan vermemeliyiz. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluğu muhalefet, yalan ve iftira seliyle dolduracaktır. Bugün nasıl 22’nci yaşımızı 14-28 Mayıs seçimleri zaferinin kıvancıyla kutluyorsak, inşallah 23’üncü kuruluş yıl dönümümüze de 31 Mart 2024 seçim zaferinin sevinciyle ulaşacağız. Rabb’im, yar ve yardımcımız olsun.”

Paylaşın

AK Parti, İstanbul Ve Ankara İçin Kamuoyunun Nabzını Ölçüyor

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerinde seçim stratejileri netleşmeye başlıyor. Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti), yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor.

En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AK Parti, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

Öte yandan İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Cumhuriyet’ten Miyase İlknur‘un haberine göre AKP, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor. En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AKP, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

İstanbul’da Sivas ve Kastamonuluların ardından üçüncü sırada Orduluların gelmesi ve il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin de Ordulu olması diğer Karadenizli isimlere oranla onu avantajlı kılıyor. Refah Partisi kökeninden gelen Osman Nuri Kabaktepe’nin Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi oylarını çekebilecek aday olmasının dışında örgütü motivasyonla çalıştıracak isim olması da avantajını artırıyor.

İzmir’de AKP için Mahmut Özgener adı sıklıkla dillendirilse de sosyal demokrat tabana daha yakın, Kürt ve Alevilerden oy alabilme özelliklerine sahip başka isimler üzerinde duruluyor.

İYİ Parti İle CHP

İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Anketlerde parti tabanının İzmir Büyükşehir adaylığı için en çok istenen isim olarak gösterdiği İzmir milletvekili Ümit Özlale, bir süreden beri İzmir’de sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri ile görüşüp nabız yokluyor.

Mahalle delege seçimlerinden sonra ilk geçen hafta sonu yapılan ilçe belediye başkanlığı seçimlerine dün de devam edildi.

Kurultaya en çok delege gönderecek il olması nedeniyle gözler İstanbul’daki ilçe başkanlığı seçimlerine çevrilmiş durumda. Geçen haftaki takvime göre İmamoğlu’nu destekleyen mahalle delegelerin ağırlıkta olduğu ilçelerde seçim yapılmış, Ataşehir dışında, Tuzla, Gaziosmanpaşa, Beylikdüzü ve Zeytinburnu ilçelerini beklendiği gibi kazanmışlardı.

Dün de Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Başakşehir, Silivri, Çatalca, Esenyurt, Çekmeköy, Sancaktepe, Beşiktaş, Bayrampaşa ve Büyükçekmece seçimleri tamamlandı.

İlk sonuç Kılıçdaroğlu taraftarlarının ağırlıkta olduğu Bakırköy’de alındı. Tek liste ile girilen seçimde 12 il delegesi Kılıçdaroğlu 3 il delegesi de İmamoğlu yandaşları arasından seçildi.

Çatalca, Beşiktaş, Silivri ve Sancaktepe’de de seçime tek liste ile gidildi. Beşiktaş, Silivri, Bağcılar ve Başakşehir ilçelerini Değişimciler, Çekmeköy, Avcılar Sancaktepe’yi Genel Merkeze yakın ekip kazandı. Çatalca iki gruba da eşit mesafede gibi duruyor. Esenyurt’ta ise mevcut ilçe başkanı Hüseyin Ergin’i istemeyen Belediye Başkanı Kemal Deniz ayrı liste çıkardı ama seçimi değişim grubuyla ittifak yapan Hüseyin Ergin kazandı.

Paylaşın

“Erdoğan Kongrede ‘Büyük Değişiklik’ Yapabilir” İddiası

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Ekim’de yapılacak kongrede, Genel Merkez yönetiminde de büyük bir değişiklik yapacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın kongrede yapacağı değişikliklerde Meclis ve parti ayrımı daha genişleyecek. Bu kapsamda, milletvekili olmayan genel başkan yardımcılarının sayısının artabileceği ifade ediliyor.

AK Parti kurmayları, “Kongrede de büyük değişiklik olmasını bekliyoruz. Bu kongreyi yapmamız gerekmiyordu normalde, Cumhurbaşkanımız yapmak istediğine göre kafasında bir plan vardır diye düşünüyoruz. Biraz Meclis- Genel Merkez ayrımını daha da artıracak gibi görüyoruz” dediler.

AK Parti’de olağanüstü kongre 7 Ekim’de yapılacak. Kongrenin ardından gerçekleşmesi beklenen kampın ekim ayının 2. haftasında yapılması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim startını teşkilata bu kampta vereceği belirtiliyor.

Hürriyet’in haberine göre, AK Parti’de olağanüstü kongre hazırlıkları da sürüyor. Bu kapsamda yapılacak kongre hazırlıkları ve çalışmalarla ilgili Teşkilat Başkanlığı’nın bugün sunum yapması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede, Genel Merkez yönetiminde de büyük bir değişiklik yapacağı belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede yapacağı değişikliklerde Meclis ve parti ayrımı daha genişleyecek. Bu kapsamda, milletvekili olmayan genel başkan yardımcılarının sayısının artabileceği ifade ediliyor.

“Kafasında bir plan vardır…”

AK Parti kurmayları, “Kongrede de büyük değişiklik olmasını bekliyoruz. Bu kongreyi yapmamız gerekmiyordu normalde, Cumhurbaşkanımız yapmak istediğine göre kafasında bir plan vardır diye düşünüyoruz. Biraz Meclis- Genel Merkez ayrımını daha da artıracak gibi görüyoruz” dediler.

Bunların yanı sıra, AK Parti’de Binali Yıldırım ile artan genel başkanvekili sayısının da 2 olarak kalacağı ifade ediliyor.

Paylaşın