AK Parti’nin MKYK Listesi Belli Oldu: Dört İsim Çizik Yedi

AK Parti’nin 4’üncü Olağanüstü Kongresi’nde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesi belli oldu. AK Parti’nin yeni MKYK listesinde önceki dönemde yer alan Binali Yıldırım, Jülide Sarıeroğlu, Nurettin Canikli ve Mehmet Ali zengin yer almadı.

Haber Merkezi / AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda başladı. Kongrede AK Parti’nin tek genel başkan adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kongrede seçilmesi beklenirken, AK Parti’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesi belli oldu.

AK Parti’nin 18 kişilik mevcut MYK’sından 4 isim MKYK listesinde yer almadı. Eski Başbakan, AK Parti Genel Başkanvekili Binalı Yıldırım, eski bakan, AK Parti Sosyal Politikalar Başkanı Jülide Sarıeroğlu, eski bakan, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, AK Parti İnsan Hakları Başkanı Mehmet Ali Zengin listede yer almayan isimler oldu.

MKYK’da yerini koruyan isimler şunlar: Ahmet Büyükgümüş, Ali İhsan Yavuz, Belgin Uygur, Çiğdem Karaaslan, Efkan Ala, Emre Ete, Erkan Kandemir, Fatih Şahin, Hamza Dağ, Fatma Betül Sayan, Hasan Sert, Hayati Yazıcı, İbrahim Halil Yıldız, Lütfiye Selva Çam, Mehmet Kasım Gülpınar, Menderes Türel, Metin Tarhan, Mustafa Şen, Orhan Miroğlu, Ömer Çelik, Ömer İleri, Sevan Sıvacıoğlu, Sümeyye Bozkurt, Türk İslam Karakoç, Vedat Demiröz, Şebnem Kocakelci.

MKYK’ya yeni giren isimler arsında eski bakanlar da yer aldı. Nihat Zeybekci ve Mustafa Elitaş MKYK’ya giren isimler oldu. Eski TBMM Meclis Başkanı Bülent Arıç’ın oğlu Mücahit Arınç’da yeni MKYK’ya girdi. Eski futbol hakemi Kuddusi Müftüoğlu ve Belgesel yapımcısı Serdar Kılıç listeye giren isimler oldu.

Erdoğan’dan değişim mesajı

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada gündeme ilişkin mesajlar verdi. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“31 Mart 2024’te yapılacak mahalli idareler seçiminde kararlı tutumu sergileyerek Türkiye Yüzyılı muştusunu cümle aleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?

Yeminli İslam ve Türk düşmanlarının ne dediğine bakmadan, durmadan, yorulmadan, usanmadan yolumuza devam edeceğiz. Güven ve istikrarı tahkim etmek için tüm sözleri yerine getireceğiz.

Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı ülkemize kazandıracağız.

Deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim yerlerini ihya edeceğiz. Siyasi, sosyal sapkın akımları destekleyerek aile kurumlarımızı yıkmayı hedefleyen sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Biz LGBT tanımıyoruz.

Yarısı yalan, yanlış haberler ve beyanlarla gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın burnunun kanamasına rıza göstermeyeceğiz.

Terörü kaynağında kurutma stratejimizi uygulayacak; PKK’sından FETÖ’süne ve marjinal örgütlere kadar döktükleri her damla kanın hesabını soracağız. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ ikazımızın alçakların yüreklerine saldığı korkuyu eksiltmeyeceğiz. Terörle mücadelemizi sürdürürken bölgemizde barış, huzurun tesisi için diplomatik çabaları yoğunlaştıracağız.

Mescid-i Aksa’ya yönelik her türlü işgalin karşısında durmaya devam edeceğiz. İsrail’de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidale, fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz.

AK Parti kadrosuyla, teşkilatıyla, programıyla, eser ve hizmetleriyle milletimizi hayalleriyle buluşturan siyasetiyle ülkemizi bugünlere getirdi. Türkiye yeni bir çağın eşiğinde. Son 2 asırdır bize dayatılan sınırlara teslim olmayacağız.

Son 21 yıldır enflasyona ezdirmediğimiz işçi, memur ve emeklilerimize inşallah önümüzdeki dönemde yeni müjdeler vereceğiz.

Bazıları partimizin birinci çıkabildiğini bir türlü anlayamıyor. Halbuki ülkenin kalkınma ve demokrasi gelişmesine baksalar cevabı kendileri anlayacak.”

Geniş güvenlik önlemleri alındı

Salonun çevresi bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatılırken, kongreye katılacaklar için güvenlik noktaları oluşturuldu. Kongresi’nde alınacak güvenlik önlemleri için yaklaşık beş bin polis görevlendirildi.

Partililer ve davetliler, detaylı üst aramasından geçirildikten sonra salona girişlerine izin verildi. Salona giremeyenler de kongreyi dışarıda kurulan dev ekranlardan takip edebilecek. Kongre salonunda davetliler, partililer ve gazeteciler için ayrı platformlar kuruldu.

Salonun orta bölümünde Parti kurucuları, MYK ve MKYK üyeleri, parti kurul üyeleri, TBMM Başkan Vekili, TBMM Grup Başkanı ve vekilleri, eski TBMM başkanları, eski bakanlar, Genel Merkez Kadın ve Gençlik kolları üyeleri ile davetliler için oturma düzeni oluşturuldu. Kongreye 27 ülkeden siyasi parti temsilcisiyle 127 büyükelçi ve 3 Cumhurbaşkanı’nın da katılması bekleniyor.

Salonda, “Cumhuriyetin yüz akı Türkiye’nin ortak aklı”, “Türkiye Yüzyılı için doğru hep yeni hep ileri” ve “Türkiye Yüzyılı için hazırız kararlıyız” sloganlarının yazılı olduğu afişler yer aldı.

Paylaşın

Erdoğan: İhanet Edenler Oldu, Onlar Yollarına, Biz Yolumuza

AK Parti kongresi için Ankara Spor Salonu’nun dışında toplanan kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, “Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı, öyle bir kadro olarak bundan sonra geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz” dedi ve ekledi:

“14 ve 28 Mayıs seçimlerini, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak büyük bir zaferle başardık. İktidara gelmek için terör örgütleriyle iş tutan bedbahtlara rağmen milli iradeye gölge düşürmedik. İhanet edenler oldu, onlar yollarına, biz yolumuza. Onlar dikiş tutturamayacaklar.”

AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda başladı. Kongrede AK Parti’nin tek genel başkan adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’la birlikte kongrenin gerçekleştirildiği salona giriş yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona giriş yapmadan önce salonun önünde bekleyenlere seslendi. Erdoğan şunları söyledi:

“Bugün çok özel bir gün. Bugün Türkiye Yüzyılı için istisnai bir gün. Bugün, AK Parti için, davamız için müstesna bir gün. Biraz sonra Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri diyerek partimizin dördüncü olağanüstü büyük kongresini gerçekleştireceğiz. Yeni bir döneme, yeni bir heyecanla merhaba diyeceğiz.

Türkiye Yüzyılı’nın siyasette öncüsü olacak kurmay kadroyu, delegelerimizin oylarıyla belirleyeceğiz. Geçmişten bugüne kadar partimize hizmet etmiş kardeşlerimizin yanı sıra yeni seslerle, yeni yüzlerle partimizi daha da güçlendireceğiz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar, üçü olağanüstü olmak üzere 10 tane büyük kongre yaptık. Bu kongrelerin tamamını birileri gibi sandalyelerin havada uçuştuğu atmosferde değil, kardeşlik ikliminde yaptık. Bakın buralarda sandalyeler havalarda uçuşmuyor.

Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı, öyle bir kadro olarak bundan sonra geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğiz. 14 ve 28 Mayıs seçimlerini, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak büyük bir zaferle başardık. İktidara gelmek için terör örgütleriyle iş tutan bedbahtlara rağmen milli iradeye gölge düşürmedik. İhanet edenler oldu, onlar yollarına, biz yolumuza. Onlar dikiş tutturamayacaklar.

Altılı Masa dediler, on altılı masa dediler, yüz on altılı masa dediler, ne oldu? Şimdi o masadan parlamentoda kimse var mı? Başkanlarının parlamentoda olmadığı Altılı Masa… Düşünebiliyor musunuz? Terör örgütlerini kullanarak bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara boyun eğmiyoruz. Türkiye’nin çıkarları ve güvenliği ne gerektiriyorsa onu yapmaktan geri durmuyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı gerçeğe dönüştürmek için tüm samimiyetimizle, birikimimizle çalışmayı sürdürüyoruz.

Bizde rehavete kapılmak, yorulmak yok. Yorulsak da zorlansak da ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuzu devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Sorumluluğumuzun 85 milyonun tamamına olduğunun bilinciyle çalışmalarımızı yürütmemiz gerekiyor.

Bunun için ulaşılmadık tek seçmen, kapısı çalınmadık hane, mesajımızı iletmediğimiz tek bir genç bırakmadan koşacağız, koşturacağız, ter dökeceğiz. Her gün daha fazla çalışarak 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere hazırlanacağız. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de olduğu gibi 31 Mart’ta da AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak ipi göğüslemeye hazır mıyız? 31 Mart için kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız?”

Paylaşın

AK Parti Olağanüstü Kongresi: Yönetimde “Büyük Değişim” Beklentisi

Mevcut genel başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın oy birliği ile aday gösterilip oy birliği ile genel başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılan AK Parti’nin olağanüstü kongresinde seçimlerdeki oy kaybı nedeniyle parti kadrolarında ise büyük değişime gidilmesi bekleniyor.

2015 seçimlerinde yüzde 49, 2018 seçimlerinde yüzde 42,5 oy alan AKP, düşüş eğilimini 2023 seçimlerinde de sürdürdü ve oyu yüzde 36,3’e geriledi. Erdoğan, oluşturacağı yeni kadrolarla düşüş eğiliminin önüne geçmeyi hedefliyor. Kadrosunu gençleştirmek de isteyen Erdoğan’ın özellikle 35-45 yaş arasındaki yeni yüzlerle çalışmayı arzu ettiği kaydediliyor.

Listelerde bu nedenle hem genç hem de kadın yeni isimlerin yer alacağı beklentisi hakim. MKYK ve MYK’da genel olarak milletvekili sayısının azaltılması ve Erdoğan’ın “parti ve Meclis” çalışmalarını ayırmayı hedefi de dile getirilen değişiklikler arasında.

AK Parti, 7 Ekim Cumartesi günü dördüncü olağanüstü büyük kongresi için toplanmaya hazırlanıyor. Kongrede genel başkan seçimi yapılacak, ancak genel başkan seçiminde sürpriz yaşanması söz konusu değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oy birliği ile aday gösterilip oy birliği ile genel başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. AK Parti kongresinde dikkatler ise Erdoğan’ın belirleyeceği yönetim kadrolarında olacak.

Diğer kongrelerde bir buçuk saati aşan konuşmalar yapan Erdoğan’ın Cumartesi günü daha kısa bir konuşma yapması bekleniyor. Erdoğan’ın 40 dakika kadar süreceği belirtilen konuşmasında anayasa çağrılarını yineleyeceği, ağırlıklı olarak da 2024 yerel seçimlerine dair mesajlar vereceği ifade ediliyor.

14 Mayıs genel seçimlerinde milletvekili listelerini yüzde 50’yi aşan oranda yenileyen AK Parti’nin parti içi yönetiminde de yeni isimlere yer verilecek. Erdoğan, DW Türkçe’den Kıvanç El‘in edindiği bilgiye göre 75 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun (MKYK) yüzde 50’den fazlasını yenileyecek. Ancak MKYK içerisinden seçilen 18 kişilik Merkez Yürütme Kurulu’ndaki (MYK) değişimin ise daha kısıtlı olacağı ifade ediliyor.

Erdoğan, geçen Çarşamba günü kurmaylarıyla bir araya gelerek isimler üzerinden değerlendirmeler yapmıştı. Bu toplantı sonrası yeni yönetim listesinin büyük oranda şekillendiği, bazı alternatifli isimlere dair son kararın kongre öncesine kadar verileceği belirtiliyor. MHP ile seçim ittifakına ilişkin çalışmaları yürüten mevcut genel başkan vekillerinden Efkan Âlâ’nın görevine devam edecek isimlerden biri olacağı tahmin ediliyor. Diğer genel başkan vekili Binali Yıldırım ile ilgili ise farklı bir karar alınabileceği ifade ediliyor. Yıldırım, Erdoğan’a en yakın isimlerden biri.

2015 seçimlerinde yüzde 49, 2018 seçimlerinde yüzde 42,5 oy alan AK Parti, düşüş eğilimini 2023 seçimlerinde de sürdürdü ve oyu yüzde 36,3’e geriledi. Erdoğan, oluşturacağı yeni kadrolarla düşüş eğiliminin önüne geçmeyi hedefliyor. Kadrosunu gençleştirmek de isteyen Erdoğan’ın özellikle 35-45 yaş arasındaki yeni yüzlerle çalışmayı arzu ettiği kaydediliyor. Listelerde bu nedenle hem genç hem de kadın yeni isimlerin yer alacağı beklentisi hakim. MKYK ve MYK’da genel olarak milletvekili sayısının azaltılması ve Erdoğan’ın “parti ve Meclis” çalışmalarını ayırmayı hedefi de dile getirilen değişiklikler arasında.

AK Parti MKYK içerisinde görevine devam edip etmeyeceği en fazla merak edilen isimlerden birisi Metin Külünk. Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker’in “ayda 10 bin dolar alan siyasetçi” iddiasının hedefi olan Külünk, kendisine yönelik suçlamaları geri çevirmişti. Parti içerisinde dikkat çeken çıkışlarıyla da gündeme gelen Külünk, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “FETÖ ve PKK’ya destek verdiğini” iddia etmişti. Diyanet, bu sözlere karşı suç duyurusunda bulunmuştu.

Merak edilen bir diğer isim ise AK Parti Merkez Disiplin Kurulu üyesi Zehra Taşkesenlioğlu. SPK (Sermaye Piyasa Kurulu) eski Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun kardeşi Taşkesenlioğlu, Sedat Peker tarafından “borsada manipülasyon yapmak” ve “rüşvet almakla” suçlanmıştı. Boşandığı eşi Ünsal Ban ile bir videosu da internete sızan Taşkesenlioğlu, boşanma davasında Ban’dan 70 milyon lira istemişti. 14 Mayıs’ta milletvekili yapılmayan Taşkesenlioğlu’nun partide de liste dışı kalması bekleniyor.

2024’te yapılacak yerel seçimleri

Kongre ile birlikte yerel seçim çalışmalarına da resmen başlanacak. Bir süredir strateji çalışmalarını yürüten AKP’de kongre sonrası isim belirleme süreçleri de hızlanacak. 2024 yerel seçimlerine iddialı hazırlanan AKP’de yerel seçimler için iki makam kritik önemde. “Seçim İşleri” ve “Yerel Yönetimler” birimlerinin başına kimin getirileceği konuşulan önemli başlıklardan.

İstanbul 2019 yerel seçimlerinde “Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu” sözleri ile damga vuran isimlerden Ali İhsan Yavuz, seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı görevini sürdürüyor. Seçimlere altı ay kaldığı için partideki kurulu sistemi bozmak istemeyen Erdoğan’ın Ali İhsan Yavuz’un bu görevini sürdürmesini istediği kaydediliyor. Ali İhsan Yavuz, 2019’da seçimlerin yenilenmesinde başrolde olan isimlerdendi.

AK Parti’nin yerel yönetimlerden sorumlu ismi ise eski Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz. Bu ismin de kongre sonrasında görevine devam edeceği konuşuluyor. Bu koltuk için ayrıca İYİ Parti’den AKP’ye geçen Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un adı da geçiyor. Ancak parti kurmayları Yılmaz’ın görevine devam edeceğini, İsmail Ok’un ise yerel seçimde aktif çalışmalar yapacak ekip içerisinde yer alacağını kaydediyor.

AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, 31 Mart 2019 seçimlerinde yaptığı ittifakı genişletmeyi planlıyor. Daha önce bazı yerlerde her iki parti de aday çıkarırken 2024 seçimlerinde oyların bölünmemesi için çalışmalara ağırlık verilecek.

Olağanüstü kongrenin ana teması “Türkiye Yüzyılı” olarak belirlendi. 14 Mayıs seçimleri öncesinde gerçekleşen seçim programı tanıtım programına birçok basın kuruluşu davet edilmişti. Cumartesi günkü kongreye ise Anka Haber Ajansı, Sözcü TV, Halk TV, DW Türkçe, T24, VOA Türkçe’nin de aralarında olduğu birçok medya kuruluşu davet edilmedi. Bu basın kuruluşlarında çalışanlara davetlerde Cumhurbaşkanlığı tarafından “akreditasyon” uygulandığı bildirildi.

Kongreye CHP, MHP, İYİ Parti, DSP, Anavatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, Yeniden Refah Partisi, Demokrat Parti, Vatan Partisi ve HÜDA-PAR da davet edildi. HDP ve Yeşil Sol Parti’ye davet gitmedi.

Paylaşın

Erdoğan, Yeni A Takımına Son Şeklini Verdi

Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) listesi hazırlamaları için görevlendirilen AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Genel Sekreter Fatih Şahin, Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir ve Ali İhsan Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 250 kişilik taslak bir liste sundu.

Erdoğan’ın taslak listeyi 75 kişiye düşürdüğü, listeye son şeklini yarın akşama kadar vereceği belirtildi. Ayrıca MKYK listesinde milletvekili sayısının daha az olacağı, bu vekillerden bazılarının ise doğrudan MYK’da olabileceği belirtiliyor.

Erdoğan’ın MKYK, disiplin ve etik kurullar ile demokrasi hakem heyeti başta olmak üzere genel merkez yönetiminde görev alan toplam 142 isim üzerinde yüzde 65’i bulan bir değişime gidilebileceğinden de söz ediliyor.

Hürriyet’ten Ebru Karatosun‘un haberine göre; AK Parti 7 Ekim’de büyük kongresine hazırlanıyor. Edinilen bilgilere göre, Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) listesi hazırlamaları için görevlendirilen AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Genel Sekreter Fatih Şahin, Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir ve Ali İhsan Yavuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 250 kişilik taslak bir liste sundu. Erdoğan’ın taslak listeyi 75 kişiye düşürdüğü, listeye son şeklini yarın akşama kadar vereceği belirtildi.

AK Parti ekibinin listeleri ilkesel bir çalışma yaparak hazırladığı bildirildi. Buna göre, parti dengesinin gözetilmesinin yanı sıra taslak MKYK listesinde 3 dönem kuralına takılması nedeniyle yeniden vekil adayı gösterilmeyen isimlerin de yer alması bekleniyor. Meclis’te ilk kez milletvekili olarak görev yapan isimlerin MKYK’da yer almayabileceği ancak 2 ya da 3’üncü dönemi olan milletvekillerin listeye girebileceği de aktarılıyor.

Ayrıca MKYK listesinde milletvekili sayısının daha az olacağı, bu vekillerden bazılarının ise doğrudan MYK’da olabileceği belirtiliyor. Erdoğan’ın MKYK, disiplin ve etik kurullar ile demokrasi hakem heyeti başta olmak üzere genel merkez yönetiminde görev alan toplam 142 isim üzerinde yüzde 65’i bulan bir değişime gidilebileceğinden de söz ediliyor.

Kongreye 27 ülkeden 49 siyasi partiden 119 siyasi parti temsilcisi 76 büyükelçilik ve toplamda 13 uluslararası kuruluş gelecek. AK Parti, MHP, CHP, BBP, DSP, İYİ Parti, Yeniden Refah Partisi, HÜDAPAR, Vatan Partisi, Anavatan Partisi ve Demokrat Parti olmak üzere 10 siyasi partiye davet gönderirken, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Yeşil Sol Parti’yi ise kongreye çağırmadı.

Kongrede renkli program

Ankara Spor Salonu’nda yapılacak kongrenin taslak programı da belirlendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sabah kongre alanına gelip otobüs üzerinde mini bir miting yapması planlanıyor. Kongrenin ana sloganları “Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri” ve “Cumhuriyet’in yüz akı, Türkiye’nin yüz akı” olacak. Kongrede bu kez video gösterimi yerine Türkiye’nin demokratikleşme hikâyesi, “Cumhuriyetin yüz akı” sloganına atıfla “Bizler, Sizler, Yüzler ve Sözler” olmak üzere dört ana başlıktan oluşacak bir metin kurgusuyla tiyatral gösterim yapılacak.

Bu gösterimde, birlik ve beraberlik içinde Türkiye Yüzyılı’nın inşasına katkıda bulunulması için çağrıda bulunulması hedefleniyor. Yaklaşık 12 dakika sürmesi planlanan tiyatral gösteri Erdoğan’ın okuduğu metinle tamamlanacak. Kongrede ayrıca Azerbaycanlı şarkıcı Azerin de konser verecek.

Erdoğan’ın yarım saat sürmesi planlanan konuşmasının ardından da Genel Başkan ve ve MKYK seçimi yapılacak. 1572 delegenin oy kullanacağı seçimin ardından Erdoğan yeniden kürsüye çıkarak kısa bir teşekkür konuşması yapacak. Erdoğan kongrenin ardından Genel Merkeze geçip, yeni MKYK’sı ile toplanacak ve Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) belirleyecek. Erdoğan daha sonra MYK üyeleriyle de kısa bir toplantı yapacak.

Paylaşın

AK Parti Ve MHP’den “Emekli Maaşları Yeniden Düzenlensin” Teklifine Ret

Emekli maaşlarının yeniden düzenlenmesi için TBMM Genel Kurulu’na sunulan öneriye ilişkin konuşan İYİ Parti Milletvekili Dursun Ataş, “Ülkemizde 14 milyonu aşkın emekli vatandaş bulmakta ve büyük çoğunluğu ciddi geçim sıkıntısı çekmektedir. Bugün büyükşehirlerde ortalama bir ev kirası parasına geçinmeye çalışan milyonlar var. Buna rağmen AKP iktidarı emeklilerin sıkıntılarını duymazdan geliyor” dedi.

Saadet Partisi Milletvekili Mahmut Arıkan ise, “Ekonomide uzun zamandır süren kriz ile karşı karşıyayız. Bunun en büyük mağduru da emekli vatandaşlarımız” ifadelerini kullandı. CHP Milletvekili Veli Ağbaba da, “Türkiye’nin birçok alanda birinciliği var ama bir birinciliği hepimiz açısından utanç verecek bir birincilik. Maalesef Avrupa’nın en düşük emekli aylığını alan ülke Türkiye” dedi.

Yeşil Sol Parti’nin (YSP) emekli maaşlarının yeniden düzenlenmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na sunduğu öneri Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

“Yüzünüzün kızarmayacağını düşünüyorum”

Önerinin gerekçesini açıklayan Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, şunları söyledi: Konumuz toplumun en geniş kesimlerinden bir olan emekliler ve AKP iktidarı döneminde en çok mağdur olan kesim, emekliler. Onlar sıkıntılarını anlatacağım ama şundan eminim anlatılacaklardan bir çoğunuzun yüzü dahi kızarmayacak. Çünkü buna karar verecekler, ekmeğin, pazarın fiyatından bihaber. Tam da bu nedenle yüzünüzün kızarmayacağını düşünüyorum.

Aylık ortalama geliri 30 bin lira olan bir yurttaş dahi ay sonunu nasıl getireceğini bilemiyor. Kaldı ki çoğunluğu 7 bin 500 lira olan emekli insanlardan bahsediyoruz. Bu insanlar ne yesin? Ne içsin? Buna el insaf denir. Bu, iktidarın, AKP’nin en büyük ayıbıdır. Sürekli emeklilerin sorunları tartışılıyor ama AKP sıraları kör ve dilsiz.

Şunu ifade edeyim: Şimdi şu anda Türkiye’de kaç milyon emekli yaşıyor haberiniz yok. Bu ülkede 15,9 milyon emekli yurttaş yaşıyor. En az 9 milyon tanesi 7 bin 500 lira maaşla geçinmeye çalışıyor. Sarayın bu konuda fikri nedir? Yoksa sarayın yerel seçim hamlesini mi bekliyorsunuz? Şu anda sizin grubunuzda emekli maaşıyla geçinemiyoruz diyen milletvekili var. Bu halde siz 7 bin 500 lira maaş alan insanların geçinmesini bekliyorsunuz. Şu anda Genel Kurul’da bulunan milletvekillerine en çok telefon emeklilerden geliyor. Acaba Meclis’ten bizimle ilgili bir iyileştirme çıkacak mı diye? Biz de Yeşil Sol Parti grubu olarak diyoruz ki: Varsa vicdanınız önergemize evet oyu kullanın.

“Gelin bu meseleyi Meclis’te çözelim”

Öneri üzerine Saadet Partisi Grubu adına konuşan Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan: Ekonomide uzun zamandır süren kriz ile karşı karşıyayız. Bunun en büyük mağduru da emekli vatandaşlarımız. Yapılan seyyanen zam emekli vatandaşlarımıza yapılamadı. İktidar, yine eksik iş yaptı ve emekli vatandaşlarımız mağdur edildi. İtibardan tasarruf etmeyen iktidar, sıra vatandaşa gelince sağır oldu. Bir de seçim ekonomisi denen bir garabet var. 2023 yılı bütçesinin seçim ekonomisi denerek ilk 6 ayda tüketildiğini hep birlikte gördük. Gelin bu meseleyi Meclis’te çözelim.

“AKP iktidarı emeklilerin sıkıntılarını duymazdan geliyor”

Yeşil Sol Parti’nin önerisine ilişkin İYİ Parti Grubu adına Kayseri Milletvekili Dursun Ataş şunları söyledi: Ülkemizde 14 milyonu aşkın emekli vatandaş bulmakta ve büyük çoğunluğu ciddi geçim sıkıntısı çekmektedir. Bugün büyükşehirlerde ortalama bir ev kirası parasına geçinmeye çalışan milyonlar var. Buna rağmen AKP iktidarı emeklilerin sıkıntılarını duymazdan geliyor. Aynı iktidar milletle dalga geçer gibi kimseyi enflasyona ezdirmedik ezdirmeyeceğiz diyor.

Yarattığınız enflasyon canavarı, emekliyi çoktan yedi bitirdi bile. Siz neye göre kimseyi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz diyorsunuz? Diyorsunuz ki dişinizi sıkın, yılbaşında zam yapacağız. Emeklinin artık sıkacak dişi dahi kalmadı. Yoksulluk sınırının 33 bin liraya dayandığı bir yerde 7 bin 500 lira emekli maaşını konuşuyoruz. Artık öyle bir noktaya geldi ki emekli, torununa harçlık veremiyor. Ömrünün sonlarını ucuzluk kuyruklarında sıra bekleyerek geçiriyor. Bunun için mi ömür tüketti bu insanlar? Vatandaşın yararına her şeyi reddetmekten vazgeçin. Yılbaşını beklemeden gerekli adımları atalım.

“Avrupa’nın en düşük emekli aylığını alan ülke Türkiye”

CHP Grubu adına Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, şöyle konuştu: Şimdi birazdan eller kalkacak, kimin emekli dostu, kimin emekli düşmanı olduğu hep beraber, bütün emekliler görecek. Sayın Cumhurbaşkanı dün açıklama yapıyor “İnşallah bakacağız” diyor. Sayın Devlet Bahçeli “Emekli aylığına en az 8.077 TL seyyanen zam yapalım” diyor. Ben burada hem Sayın Devlet Bahçeli’ye hem AKP grubuna sesleniyorum: Elinizi tutan mı var? Kaldırın ellerinizi bir sefer emeklinin, fakirin fukaranın lehine. Emekli hiç olmazsa yıl başına kadar rahat bir nefes alsın. Birazdan kalkacak elleri görecek emekli. Kim emeklinin dostu, kim emeklinin düşmanı, kim samimi kalkan ellerden birazdan göreceğiz ve biliyoruz ki maalesef burada özgür iradenizle el kaldırmayacaksınız, emekliye zam vermemek için direneceksiniz.

Türkiye’nin birçok alanda birinciliği var ama bir birinciliği hepimiz açısından utanç verecek bir birincilik. Maalesef Avrupa’nın en düşük emekli aylığını alan ülke Türkiye. Hem euro bazında hem alım gücü anlamında en düşük aylığı alan emekli Türkiye’de. Belçika’da bir emekli ortalama 1.200 euro, Almanya’da 1.400 euro maaş alıyor, Türkiye’de bir emekli ortalama 259 euro maaş alıyor, sadaka bile değil. Belçika’da bir emekli toplam emekli maaşıyla 120 kilo et alıyor, Almanya’da 136 kilo et alıyor, Türkiye’de ise 16 kilo et alabiliyor. Emekli maalesef sayenizde alışverişe giderken, market market gezerken artık torbayla gitmiyor bir de elinde hesap makinası var, hesap makinasıyla geziyor hangi market ucuz diye.

Paylaşın

Saadet Partisi’nin ‘Kamuda Mülakat Kaldırılsın’ Önerisini AK Parti – MHP Reddetti

Saadet Partisi’nin (SP) kamuya personel alımında mülakatın kaldırılması amacıyla TBMM Genel Kurulu’na getirdiği grup önerisi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. “Kamuda mülakatın kaldırılması” AK Parti ve MHP’nin  seçim vaatleri arasındaydı.

Partisinin önerisinin gerekçesini açıklayan SP Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin mülakat mağduru gençlerin yakınmalarını gündeme getirerek, “Bu gençler sizden hiçbir şey istemiyorlar. Sadece adalet istiyorlar. Sizden torpil istemiyorlar, eşit şartlarda yarışmak istiyorlar. Torpili olanın değil hak edenin kazandığı bir sistem istiyorlar. Kayırmacı mülakat sisteminin kaldırılmasını istiyorlar. Cumhurbaşkanının Meclis öncesinde verdiği sözü tutmasını istiyorlar.” dedi.

“Hak eden kazansın, tek derdimiz bu” diyen Şahin, partisinin çözüm önerisini özetledi: “Mülakatlar kaldırılmalıdır, kamuya personel istihdamında ve meslek içi yükselme ve nitelikli görevlere geçilmelerde mevcut bulunan mülakat sistemi kaldırılmalı yerine objektif kriterlere dayalı sınavlar getirilmelidir.”

AK Parti adına konuşan Ankara Milletvekili Orhan Yeğin ise, mülakatın adayların davranış ve tutumlarını tanımak, iletişim becerileri, zekâ, kavrayış gücü, muhakeme yeteneği, algılama hızı, ifade düzgünlüğü gibi bazı yönlerini ölçmek, mesleğe olan ilgilerini, geçmiş deneyimlerini değerlendirmek üzere en uygun ve en nitelikli kişiyi kuruma kazandırmayı amaçlayan bir seçme tekniği olarak mevzuata yerleştiril[diğini] söyledi.

TBMM’nin Salı günkü oturumunda muhalefetin gündeme getirdiği, AK Parti ve MHP’nin seçim vaatleri arasındaki “kamuda mülakatın kaldırılması” önerisi AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

AK Parti’nin seçim vaatleri arasında yer alan kamuda mülakatın kaldırılması konusunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “yüzde 50 mülakat, yüzde 50 KPSS notu” açıklamasında bulunmuş, ardından Erdoğan “Seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Milli Eğitim ve İçişleri bakanlarımla görüşerek yeni bir yol haritasıyla ilerletiriz” demişti.

Saadet Partisi’nin (SP) Salı günü personel alımında mülakatın kaldırılması amacıyla TBMM Genel Kurulu’na getirdiği grup önerisiyse AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.

Partisinin önerisinin gerekçesini açıklayan SP Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin mülakat mağduru gençlerin yakınmalarını gündeme getirerek, “Bu gençler sizden hiçbir şey istemiyorlar. Sadece adalet istiyorlar. Sizden torpil istemiyorlar, eşit şartlarda yarışmak istiyorlar. Torpili olanın değil hak edenin kazandığı bir sistem istiyorlar. Kayırmacı mülakat sisteminin kaldırılmasını istiyorlar. Cumhurbaşkanının Meclis öncesinde verdiği sözü tutmasını istiyorlar.” dedi.

“Hak eden kazansın, tek derdimiz bu” diyen Şahin, partisinin çözüm önerisini özetledi: “Mülakatlar kaldırılmalıdır, kamuya personel istihdamında ve meslek içi yükselme ve nitelikli görevlere geçilmelerde mevcut bulunan mülakat sistemi kaldırılmalı yerine objektif kriterlere dayalı sınavlar getirilmelidir.”

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş “Mülakat uygulaması[nın] yasalarla örülen bir tezgahtan ibaret” olduğunu söyledi. “Düşük puanlar almış yandaşları [işe] alabilmek için mülakata çağrılmaları[nın] gerek[tiğine]” dikkat çeken Ataş bu amaçla “Kadro sayısının iki üç katı aday çağrılıyor” dedi.

“Sonuç olarak da büyük bir emekle okulunu bitirip sınavdan 90-95 puan almış ancak AKP’den torpilli olmayan liyakatli genç mülakatta elenirken 70 puanı zor alabilmiş yandaş […] mülakat tezgahı kullanılarak devlet kadrolarına yerleştirilmektedir.” diyen Ataş, sonuçta “nitelikli gençlerimizin akın akın Avrupa ülkelerine göç ettikleri”ni söyledi.

Yeşil Sol Parti adına konuşan Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın da “mülakat” yönteminin literatürdeki adının “akraba, eş, dost ve yandaş kayırma” anlamına gelen “nepotizm” olduğunu söyledi. Güneş, AKP yandaşlığının da ötesinde “bazı bakanlıklarda bürokrasideki atama süreçlerinde belli bir tarikata veya cemaate üye olmadan atama yapılmadığını bunun bir ön koşul olarak öne sürüldüğünü” de hatırlattı.

“Mülakat uygulaması[nın] yapısal bir sorun haline gel[diğini]” açıklayan Güneş, “mülakatın kaldırılması” sözünün AKP’nin tutmadığı sözler arasında yerini aldığını dile getirdi ve “Üstelik tutmadığınız sözler sadece mülakat sistemiyle ilgili değil. Deprem bölgesinde, seçim öncesinde ziyaret ettiğiniz yerlerde verdiğiniz sözlerin hiçbirinin bugün orada bir karşılığının olmadığını görüyoruz.” dedi ve ekledi:

“Kış geliyor ve deprem bölgesi için verdiğiniz sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini kendi gözlerimizle gördük. Bunu yurttaşlar da soruyor bizlerde sizlere soruyoruz.”

CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar “Özellikle mülakatla girişin olduğu hangi kamu kurumuna baksak mutlaka saray iktidarının yandaşlarını görüyoruz.” dedi ve ekledi:

“Eğitim sahibi gençler, yazılı sınavlarda 95-100 puan almalarına rağmen sırf yandaş olmadıkları için mülakatlarda eleniyorlar. Onların yerine bakanın dediği gibi kendilerince inançlı olanlar fakat yandaşlıktan başka hiçbir meziyeti olmayan veya sadece imam hatip mezunu oldukları için kamu kurumlarında önemli makamlara getiriliyorlar.

Çocuklarımız yıllarca emek veriyor, hayatlarının bir kısmından çalıp ders çalışıyor. Sonra birileri çıkıp sırf yandaş değil diye mülakatta bu çocuklarımızı eliyor. Bu çocukların hayatını çalmak kimin hakkıdır? Bu evlatlarımızın hakkını hukukunu korumak hepimizin boynunun borcudur. Artık birilerinin hakkını başka birisi yemesin. Adalet herkes için adalet olsun.”

“Mülakat bir seçme tekniğidir”

AK Parti adına konuşan Ankara Milletvekili Orhan Yeğin ise, mülakatın adayların davranış ve tutumlarını tanımak, iletişim becerileri, zekâ, kavrayış gücü, muhakeme yeteneği, algılama hızı, ifade düzgünlüğü gibi bazı yönlerini ölçmek, mesleğe olan ilgilerini, geçmiş deneyimlerini değerlendirmek üzere en uygun ve en nitelikli kişiyi kuruma kazandırmayı amaçlayan bir seçme tekniği olarak mevzuata yerleştiril[diğini] söyledi.

Mülakatla ilgili tartışmaların, “hükûmete iftira atmaktan zevk duyan bazı çevrelerin köpürtmeleriyle” gündeme geldiğini iddia etti. Oya sunulan önerge AK Parti – MHP blokunun oylarıyla reddedildi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Erdoğan Ve Bahçeli’nin Beştepe’deki Sürpriz Görüşmesinde Ne Konuşuldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli dün, Beştepe’de sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmede, Meclis’in açılmasıyla beraber İsveç’in NATO üyeliği ve İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerde nasıl adayların çıkarılması gerektiği konusunda liderler fikir alışverişinde bulundu.

Erdoğan ve Bahçeli’nin, Meclis’in yeni döneminde sivil anayasayı yapma konusunda Cumhur İttifakı’nın kararlı olduğu görüşmede bir kez daha vurguladı. Görüşmede yeni dönemde Meclis gündemine gelecek kanun tekliflerini de masaya yatıran Erdoğan ve Bahçeli ayrıca, enflasyonun düşmesi için alınan ve alınması planlanan tedbirler başta olmak üzere ekonomik gelişmelerle ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi dün, Beştepe’de sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmede, TBMM’nin 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılı ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı ve “yerel seçimlerde AKP ile MHP arasında yürütülecek işbirliği” gibi başlıkların ele alındığı belirtilirken iki liderin “TBMM’nin yeni yasama yılında iki partinin en önemli başlıklarından birinin yeni anayasa olacağını değerlendirdiği” kaydedildi. Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili Cumhur İttifakı, tüm partilerin kapısını çalacak.

Cumhuriyet’te yer alan Selda Güneysu imzalı habere göre, yeni anayasayı “TBMM’den 400 milletvekilinin evet oyu ile geçirmeyi” hedefleyen Cumhur İttifakı kanadında, “Muhalefet çok parçalı yapıya büründü. CHP’nin yeni anayasaya destek vermemesi kamuoyunda ‘vesayetçi bir anayasayı savundukları’ algısını oluşturur. En baştan bu yana kapımız herkese açık diyoruz. Eğer masaya oturmazlarsa, bu durumu halka anlatamazlar.

Zaten kendi aralarında yaşadıkları bölünmüşlük ortada. Teklifin en kötü ihtimalle, 360 milletvekilinin evet oyuyla, referanduma gideceğini düşünüyoruz. Teklifin referanduma gitmesi halinde de halka ‘Biz kapıyı açtık, onlar ise açık olan kapıdan girmek istemediler, en çok şikâyet ettikleri 82 Anayasası’nı, yani darbe anayasasını savundular deriz” görüşü hakim.

Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin görüşmesinde İsveç’in NATO üyeliği konusunda atılacak adımların da gündeme geldiği ileri sürülüyor. Bahçeli, “terör örgütlerine destek verdiği” gerekçesiyle “İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili şerh düştüğü” biliniyor. MHP kanadı, İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili “teröre verilen destekten vazgeçilmesi” şartı bulunuyor. TBMM’nin yeni yasama yılında İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili sürecin de ana gündem maddelerinden biri olacağı değerlendiriliyor.

Görüşmenin bir diğer başlığı ise “yerel seçimlerdeki işbirliği” oldu. Heyetler, AKP’nin 7 Ekim’deki olağanüstü kurultayı sonrasında bir araya gelecek. İki liderin öncelikli hedefinin de CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmak olduğu biliniyor.

Paylaşın

İktidarın Gündemi Yeni Anayasa: İşte Öne Çıkarılacak Başlıklar

AK Parti ve MHP’nin temelini oluşturduğu Cumhur İttifakı, “Yeni Anayasa” çalışmalarını hızlandırdı. Çalışmalarda, başörtüsüne anayasal güvencenin yanı sıra, ırkçılık ve nefret söyleminin suç sayılması, dilekçe ile halka denetim yetkisi ve milletvekili dokunulmazlıkları gibi başlıklar ön plana çıkarılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaatleri arasında yer alan “yeni sivil anayasa” hazırlığı, uzun süredir iktidar partisinin gündeminde. Daha önce bu konuda Cumhurbaşkanlığı’nca çalıştaylar düzenlenmiş, taslak anayasa metni hazırlanmıştı.

İktidar partisinin hedeflerinden biri, parlamentoda anayasa değiştirecek sandalye sayısı olmadığı için TBMM’nin yeni yasama yılında bu konuda Meclis’te uzlaşma zemini oluşturmak.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, Cumhur İttifakı, 1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılının başlamasıyla birlikte “yeni anayasa” ile ilgili de “çalışmaları hızlandıracağı” ifade ediliyor. AKP ve MHP’li kurmaylardan edinilen bilgiye göre yeni anayasa ile ilgili çalışmaların ana başlıkları da şekillenmeye başladı. Kulislerde konuşulan ‘ana başlıklar’ şöyle:

İlk dört maddede değişiklik yok: AKP’li kurmaylar, “anayasadaki ilk dört maddeden asla taviz verilmeyeceğini” belirtiyor. Anayasanın ilk dört maddesinin Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin de “kırmızı çizgisi olduğuna” dikkat çekiliyor. Anayasanın ilk dört maddesi ile birlikte mevcut anayasanın 66. maddesinde yer alan “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür” düzenlemesinin de korunacağı ifade ediliyor.

Nefret söylemi suçu: AKP’li kurmaylar, son dönemde “sığınmacılar” üzerinden toplumdaki “nefret ve ırkçılık” söylemlerinin arttığına dikkat çekiyor. Mevcut anayasanın 10. maddesinde yer alan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” düzenlemesinin korunmasıyla birlikte bu düzenlemeye “her türlü ırkçılık ve nefret söyleminin suç kapsamına alınabilmesine yönelik bir ifadenin de eklenebileceğini” belirtiyor.

Anayasal güvence: AKP ve MHP, geçen yasama döneminde “başörtüsü serbestisi” ile “ailenin korunmasını” öngören anayasa değişikliği teklifini TBMM’ye sunmuştu. Ancak bu teklif, deprem fekaletin ardından TBMM Genel Kurul gündemine taşınamamıştı. Bu düzenlemenin yeni anayasa teklifinde de yer alacağına dikkat çekiliyor. Sadece “başörtüsü serbestisi” değil, kılık kıyafet ile ilgili her türlü ayrımcılığı önleyici maddelerin yeni anayasa teklifinde yer alabilceğine dikkat çekiliyor.

Halk rol alacak: AKP’li kaynaklar yeni anayasa teklifinde yer alacak düzenlemeler ile “denge ve denetimin etkinleştirileceğini” belirtiyor. Öcelikli hedefin “cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçen halkın denetimde de aktif rol almasının sağlanmasının olduğu” kaydediliyor. Halkın denetleme yetkisini TBMM Dilekçe Komisyonu aracılığı ile yapılabileceği ifade ediliyor. Milletvekillerini ve yasama faaliyetlerini, yasama ve yürütme ile ilgili önerilerini TBMM Dilekçe Komisyonu’na göndereceği dilekçeler ile iletebileceği, bu önerilerin TBMM Genel Kurul faaliyetleri kapsamına alabileceği dillendiriliyor. Ancak bunun için TBMM İçtüzüğü ile ilgili düzenlemenin yapılaması gerektiği vurgulanıyor. Daha sonra halkın doğrudan yasama faaliyetlerine katılımının sağlanmasının “anayasal güvence altına alınabileceği” ileri sürülüyor.

Milletvekili dokunulmazlığı: AKP’li kurmaylar, MHP’nin de sıklıkla gündeme getirdiği milletvekili dokunulmazlıkları ile ilgili yeni bir düzenlemenin “yeni anayasada yer alabileceğini” belirtiyor. Buna göre milletvekili dokunulmazlıklarını düzenleyen 83. maddenin yeniden düzenlenebileceği kaydediliyor. Yeni düzenlemede, “kamu vicdanının kabul etmeyeceği her türlü bölücülük faaliyetlerinin dokunulmazlık kapsamı dışında kalmasını sağlayacak bir maddenin yeni anayasada yer alabileceği” kaydediliyor.

MHP ile paylaşılacak: AKP’li kurmaylar, MHP’nin 2021’de hazırladığı ve 100 maddeden oluşan yeni anayasa teklifinin de “AKP’nin hazırlayacağı teklifte değerlendirileceğini” belirtiyor. Ancak AKP, yeni anayasa ile ilgili çalışmalarda tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından gelecek önerilerin de dikkate alınacağını ve bu önerilerle yeni anayasa teklifinin şekillenerek “konsensus” halinde TBMM’ye sunulacağını belirtiyor.

“Kabul ederler etmezler, kapıları çalacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, “Meclis açıldığında öncelikli gündeminiz ne olacak” soruna “Anayasa” karşılığını verdi: Erdoğan şunları söyledi: “AK Parti meclis grubumuz parlamentoda grubu olan diğer partilerle görüşmek suretiyle ‘gelin bir sivil anayasayı beraber yapalım’ davetimizi iletecek.

Kabul ederler etmezler, ama biz şu anda kapıları çalacağız. Bundan dolayı da herhangi bir nazlanmaya filan gerek yok. Arkadaşlarıma da gereken talimatları verdim. Türkiye artık darbe anayasası ayıbından kurtulmalıdır. Benim milletim çağın şartlarına uygun, sivil, özgürlükçü, dili ve bütünlüğü ile milleti kucaklayan bir anayasa ile yönetilmeyi sonuna kadar hak ediyor.”

Paylaşın

Yerel Seçimler: Cumhur İttifakı’nda Denge Siyaseti İzlenecek

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça partilerin ve ittifakların seçim stratejileri de belli olmaya başladı. Cumhur İttifakı’nın bileşenleri AK Parti ve MHP’nin işbirliği yapacağı yerel seçimlerde nasıl bir yol izleyeceğinin ip uçları kulislere yansıyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), 30 büyükşehirden bazılarında AK Parti’nin adayı desteklenecekse, o şehirlerin ilçe belediye başkanlıklarının güç dengesine göre bölüşülmesini talep ediyor.

AK Parti’nin, MHP ile Mart 2024’teki yerel seçimlerde yürütülecek işbirliğinde “2019 yılındaki işbirliğini ön plana çıkardığı” belirtiliyor. Ancak MHP kanadı, “Mart 2024’teki yürütülecek işbirliği koşullarının 2019 yılındaki koşullardan çok farklı olduğuna” işaret ediyor.

Yerel seçimlerdeki işbirliğinde bu kez “denge politikasının gözetilmesi gerektiğine” de işaret ediliyor. MHP kanadı, işbirliğinde sağlanacak dengedeki kastı “Ne eksik ne fazla. MHP’nin hakkı neyse o” sözleriyle açıklıyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu‘nun aktardığına göre: AK Parti’nin 7 Ekim’deki olağanüstü kongresi öncesinde Cumhur İttifakı kanadı yerel seçimlerde yapılacak işbirliği için kolları sıvadı. AK Parti’nin, genel başkanvekili Efkan Ala başkanlığında heyet ile MHP’nin, Genel başkan yardımcıları Sadir Durmaz ve Feti Yıldız’dan oluşturduğu heyet, çalışmalarına da 7 Ekim’de başlayacak. Ancak her iki partinin heyetleri öncelikle kendi partilerinde bir çalışma yürütüyor.

AK Parti, daha önce yürüttüğü çalışmalarda özellikle 14 ve 28 Mayıs’taki seçimlerde hangi illerde, hangi nedenlerle oy kaybının yaşandığını masaya yatırmıştı. Aynı süreç MHP’de de işledi. MHP de belediye başkanlıklarının olduğu illerdeki oy durumunu ve diğer illerde ne kadar oy kaybının yaşandığı üzerinde çalıştı. AK Parti’nin, MHP ile Mart 2024’teki yerel seçimlerde yürütülecek işbirliğinde “2019 yılındaki işbirliğini ön plana çıkardığı” belirtiliyor.

Ancak MHP kanadı, “Mart 2024’teki yürütülecek işbirliği koşullarının 2019 yılındaki koşullardan çok farklı olduğuna” işaret ediyor. Buna göre MHP kanadı, 2019 yılı seçim döneminde Ankara ve İstanbul gibi iki metropol ilin o dönem “AK Parti’nin yönetiminde olduğuna” dikkat çekerek şimdi her iki belediye başkanlığının da “CHP yönetiminde olduğuna” dikkat çekiliyor.

O nedenle her iki parti arasında Mart 2024’teki seçimler için yapılacak işbirliğinin çok daha fazla önem taşıdığına vurgu yapılıyor.

Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, pek çok kez “2024’teki seçimlerde merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin uyum içinde olması gerektiği” vurgusunu yaptıklarına dikkat çekilirken “Ankara ve İstanbul başta olmak üzere pek çok büyükşehrin yönetimi Cumhur İttifakı’na geçmeli” değerlendirmeleri de yapılıyor. Ancak yerel seçimlerdeki işbirliğinde bu kez “denge politikasının gözetilmesi gerektiğine” de işaret ediliyor. MHP kanadı, işbirliğinde sağlanacak dengeki kastı “Ne eksik ne fazla. MHP’nin hakkı neyse o” sözleriyle açıklıyor.

AK Parti ve MHP’nin yürüteceği işbirliği ile ilgili örnekler  veriliyor. MHP’nin Ankara’da, Etimesgut, Gölbaşı ve Polatlı ilçe belediye başkanlıkları bulunuyor. 2024 yılındaki seçimlerde ise MHP, büyükşehirler başta olmak üzere il ve ilçe belediye başkanlıklarındaki sayıyı artırmayı hedefliyor. İşbirliği kapsamında AK Parti’nin, örneğin Ankara’da, Etimesgut, Gölbaşı ve Polatlı dışındaki bazı ilçe belediye başkanlıklarında da “MHP’nin adayına destek vereceği” konuşuluyor. Ankara’daki benzer durumun, diğer büyükşehir belediye başkanlıkları ve ilçelerinde de yaşanacağı ileri sürülüyor.

İllerde ise her iki partinin de “güç dengesine bakılacağı” konuşuluyor. MHP’nin İç Anadolu Bölgesi’ndeki illerdeki seçmen yapısının güçlü olduğu belirtiliyor.

“Tek bir adayla seçime girme”

AK Parti ve MHP, İç Anadolu Bölgesi’ndeki iller bazında da Kırşehir’i örnek gösteriyor. 2019 yılında Kırşehir’de hem AK Parti’nin hem de MHP’nin ayrı adaylarla seçime girdikleri ve her iki parti arasından “CHP’nin adayının seçimi göğüslediği” vurgulanırken, bu nedenle her iki partinin bu kez “ayrı ayrı adaylarla seçime girmek yerine tek bir adayla seçime gireceğinin” altı çiziliyor. Ancak Kırşehir gibi illerde bu kez “MHP’nin, AK Parti’den MHP’nin adayını desteklemesini isteyeceği” de konuşuluyor.

Paylaşın

Yerel Seçimler: AK Parti Ve MHP Strateji Çalışacak

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça partilerin stratejileri de netleşiyor. AK Parti ve MHP, başta büyükşehirler olmak üzere her il için ayrı ayrı strateji belirleyecek.

AK Partili ve MHP’li kurmaylar yaptıkları çalışmalar sonucu, işbirliği yapılabilecek illere ilişkin verileri parti genel başkanlarına sunacak.

Yerel seçimlerde de Cumhur İttifakı ruhuna uygun hareket edeceklerini açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu amaçla iki partiden kurmayların ortak yürütecekleri çalışma için Genel Başkan yardımcıları Feti Yıldız ve Sadir Durmaz’ı görevlendirdi.

Milliyet’ten Beyza Coşkun’un haberine göre, AK Parti’de üç, MHP’den iki ismin yer alacağı öngörülen çalışma grubu, 7 Ekim’deki AK Parti kongresi sonrası bir araya gelecek. AK Parti ise Genel Başkanvekili Efkan Âlâ, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ve Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı ortak çalışma grubu için görevlendirdi.

Her iki partinin geçmiş seçimlere yönelik analizleri doğrultusunda grup, yerel seçim iş birliğinin ne şekilde hayata geçirileceğine yönelik alternatifli strateji çalışması yürütecek. Başta büyükşehirler olmak üzere her il için ayrı ayrı strateji belirlenerek, işbirliği yapılabilecek illere ilişkin çıktılar liderlere sunulacak.

Paylaşın