Türkiye, AK Parti Döneminde Faize 563 Milyar Dolar Ödedi

2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi.

2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Türkiye 2003-2023 arasında faize 563 milyar dolar ödedi. 2023’te 28,4 milyar dolara ulaşan faiz ödemesi 2011 yılından bu yana yıllık en yüksek değer oldu.

2023’te iktidarın topladığı 100 lira verginin 15 lirası faize gitti. 2024 yılında toplanacak vergilerin de en az 17 lirası faize gidecek. Hedeflerden şaşılırsa bu oran daha da artabilir.

Türkiye 2023 yılında 28,4 milyar dolar faiz ödedi. Bu 2011 yılından bu yana dolar bazında bir yılda faize ödenen en yüksek miktar oldu. TBMM’de kabul edilen bütçeye göre hükümet 2024 yılında 11 trilyon 89 milyar lira harcama yapacak.

Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasına gidecek. Yani bütçeden harcanacak her 100 liranın 11,3 lirası faize gidecek.

İktidar 2024 yılında 8 trilyon 437 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. Bunun 7 trilyon 408 milyar lirası vergilerden toplanacak. Bu durumda toplanan vergilerin yüzde 16,9’u faiz harcamalarına gidecek. Bu hükümetin 2023 yılı hesabına dayanıyor. Bütçe hedeflerinin şaşması durumunda vergi giderleri artabilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası verilerine göre 2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi. 2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Verginin ne kadarı faize gidiyor?

Peki, toplanan verginin ne kadarı faize gitti? 2000 yılında toplanan 100 lira verginin 77 lirası faize giderken bu oran 2001’de yüzde 103’ü aştı. Bu de demek? Toplanan vergi faiz giderini karşılamaya yetmedi. 2002’de 87’ye düşen oran AK Parti’nin ilk yılında 2003’te yüzde 70’e geriledi.

Kademeli şekilde düşen faiz giderinin toplanan vergiye oranı 2016 ve 2017 yılında yüzde 11’e kadar düştü. Bu oran 2021’de yüzde 15,5 olurken 2022’de yüzde 13,2’ye geriledi. Bu miktara Kur Korumalı Mevduat (KKM) giderleri dahil değil. 2023’te ise toplanan 100 lira verginin 15 lirası faize gitti.

2017 yılında yüzde 8,4’e kadar düşen oran 2022 yılında yüzde 10,6 oldu. Bu oran 2023’te yüzde 10,2 gerçekleşti. 2003-2023 yıllarını kapsayan son 21 yılda Türkiye faize 563 milyar dolar ödedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

DEM Parti’den “AK Parti İle Örtülü İşbirliği’ İddialarına Yanıt

DEM Parti’nin AK Parti ile örtülü iş birliği yaptığı iddiaları ortaya atılırken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, bu iddiaları siyasi nezaketsizlik olarak niteledi.

Sezai Temelli, “Murat Kurum da, Ekrem İmamoğlu da seçimi kaybederse kendi stratejisi nedeniyle kaybeder. AKP’si, CHP’si kendi başarısızlıkları ya da yaratamamış oldukları ittifak politikaları sebebiyle sürüklendikleri yer için partimizi sorumlu görmeleri, partimiz üstünden kendi başarısızlıklarını örtmeye çalışmaları kabul edilebilir değil” dedi.

31 Mart 2024 yerel seçimlerine kısa bir süre kala aday belirleme süreçlerinde sona geliniyor. DEM Parti’nin İstanbul’da aday çıkaracağını açıklaması ve cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın isminin öne çıkması başka bir tartışma sebebi oldu.

CHP’ye yakın isimlerden “Başak Demirtaş AKP’nin adayı, Murat Kurum’a seçimi kazandıracaklar, Selahattin Demirtaş da dışarı çıkacak, Başak Demirtaş kayyum atanmaması karşılığında aday oldu” gibi eleştiriler gelirken, DEM Parti’nin AKP ile örtülü iş birliği yaptığı iddiaları ortaya atıldı.

10Haber’e konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli bu iddiaları siyasi nezaketsizlik olarak niteledi.

Temelli, “Biz pazar günü İstanbul’da aday çıkaracağımızı açıkladık. 9 Şubat’a kadar aday çalışmaları sürecek. İstanbul başta olmak üzere aday çıkarabildiğimiz – eğer bir güç birliği, kent uzlaşısı yoksa- yerlerde de adaylarımızı açıklayacağız. Başak Demirtaş ile ilgili gelen soruya da ‘aday havuzumuzda’ dedik.

O günden beri sosyal medyada çok kirli bir dille, adeta nefret söylemiyle aday çıkarmakla ilgili ve başka konularda suçlamalar var. ‘AKP’nin adayı’ demek, pazarlık yapıldığını öne sürmek sosyal medya kirliliğinin klasik hali. Bu ithamlar ne siyasi nezakete sığar, ne de güç birliği görüşmelerinin içinde yeri olabilir. Güç birliği olsa olurdu. Olmuyorsa CHP’nin kendisine bakması gerekiyor.

Biz kendi siyasi kararımızla yol alıyoruz. Murat Kurum da, Ekrem İmamoğlu da seçimi kaybederse kendi stratejisi nedeniyle kaybeder. AKP’si, CHP’si kendi başarısızlıkları ya da yaratamamış oldukları ittifak politikaları sebebiyle sürüklendikleri yer için partimizi sorumlu görmeleri, partimiz üstünden kendi başarısızlıklarını örtmeye çalışmaları kabul edilebilir değil” dedi.

“Batıda kent uzlaşısıyla yol aldığımız ilçeler, iller var”

Mayıs seçimlerinin ardından yerel seçimlerde ‘kent uzlaşısı’ ile hareket etmeye karar verdiklerini belirten Temelli “Her kentin yerel özelliklerini dikkate alacağız. Kürt illerinde adaylarımızı halk oylamalarıyla belirledik. Batıda kent uzlaşısıyla yol aldığımız ilçeler, iller var. Bu kent uzlaşısının içinde birçok parti var. Güç birliği olan yerler var. İstanbul’da bu şu ana kadar olmadı” dedi.

Ortak aday görüşmelerinin sürdüğüne dikkat çeken Temelli, “CHP adayları üstünde netleşmiş bir yer yok ama kentin dinamikleriyle ortak aday çıkarma eğilimi olan yerlerde çalışma sürüyor. Bu ayın dokuzuna kadar onları da netleştirmeye çalışıyoruz. Belli yerlerde ortak aday çıkabilir. Bu ortak adaylarla seçime gidilebilir.

Her yerde adayımızla gideceğimizi ama kent uzlaşısını da dikkate alacağımızı defalarca belirtmemize rağmen maalesef yine pazarlık aklına sıkışan belli şeyler yaşanıyor. İthamların bir kaynağı da bu tabii. Aslı astarı olmayan ithamlar. Her şeyden önce insanları hedef alan, kirli bir dille saldıran tavrı kabul etmemiz mümkün değil” diye konuştu.

Paylaşın

Erdoğan: Türkiye, Asrın Felaketinin Yaralarını Süratle Sarıyor

Gaziantep’te katıldığı bir etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok açık ve net bilmenizi isterim. En son hak sahibi vatandaşımız da evine yerleşinceye kadar bize durmak, dinlenmek yok. El ele, gönül gönülle vererek bu sınamanın da üstesinden geleceğiz. Görüyoruz ki Türkiye, asrın birlikteliğini sergileyerek asrın felaketinin yaralarını süratle sarıyor” dedi.

Haber Merkezi / AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep-İslahiye Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’ne canlı bağlantı ile katılarak bir konuşma yaptı.

Depremin hemen ardından 21 Şubat’ta İslâhiye’ye geldiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin ilçemizde yol açtığı yıkımı bizzat yerinde görmüştük. Depremden en olumsuz etkilenen diğer yerlerimizle birlikte İslahiye’nin yeniden inşası için süratle kolları sıvadık, ‘bismillah’ deyip çalışmalara başladık” dedi.

Deprem bölgesinin imarı ve ihyası için aralıksız çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Depremde şehrimizde yıkılan bina sayısı 4 bin 126’ydı. Yıkık ve acil yıkılacak 6 bin 114 bina enkazının tamamını kaldırdık. Ağır hasarlı 14 bin 319 binadan 11 bin 554’ünün enkaz kaldırma işlemi de bitti. Kira yardımı ve diğer destek ödemeleriyle birlikte Gaziantep’e toplam 4,8 milyar liralık kaynak aktardık.”

Gaziantep’te 17 bin 425 konut, bin 663 iş yeri, 839 ahır olmak üzere toplam 19 bin 927 hak sahibi bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü törenimizle 10 bin 90’ı il ve ilçe merkezlerinde, 608’i kırsalda olmak üzere, toplam 10 bin 698 konutumuzun kurasını çekiyoruz. Yuvalarına kavuşan tüm vatandaşlarıma yeni evlerinin hayırlı, bereketli, huzurlu olmasını temenni ediyorum. Gaziantep’te yaklaşık 14 bin konutumuzun yapımı hızla devam ediyor. Bunları da söz verdiğimiz şekilde tamamlayarak, hak sahibi kardeşlerime peyderpey teslim edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şunu çok açık ve net bilmenizi isterim. En son hak sahibi vatandaşımız da evine yerleşinceye kadar bize durmak, dinlenmek yok. El ele, gönül gönülle vererek bu sınamanın da üstesinden geleceğiz. Görüyoruz ki Türkiye, asrın birlikteliğini sergileyerek asrın felaketinin yaralarını süratle sarıyor.”

“Gaziantep bölgesel bir merkez hâline geldi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Gaziantep Şehir Hastanesi ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Dün gece Nurdağı ilçesinden herkesi üzüntüye boğan acı bir haber aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Havalimanı’na gitmek için havalanan bir helikopterin Kartal köyü mevkisinde kaza kırıma uğradığını, iki pilotun şehit olduğunu, bir teknisyenin yaralandığını anımsattı.

Şehitler Pilot Emniyet Amiri Cemil Gülen ve Sözleşmeli Pilot Levent Öztürk’e Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, emniyet teşkilatına başsağlığı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedavisi süren yaralı teknisyen için de acil şifa dileğinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim askeri, polisi, jandarması, korucusuyla tüm güvenlik güçlerimizi her türlü kazadan saldırıdan muhafaza eylesin” ifadesini kullandı.

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eseri görüyorsunuz, biz söz verdik mi yaparız ama böyle yaparız. Öyle laf ola beri gele yok. Gaziantep’e ne yakışır? İşte böyle eserler yakışır” diye konuştu.

Kapalı alanı 680 bin metrekareyi bulan Şehir Hastanesi’nin 265’i yoğun bakım ve 30’u diyaliz olmak üzere toplam 1875 yatak kapasitesi, 64 ameliyathanesi ve 335 polikliniği, teşhis ve tedavi merkezleri yanında 4 bin 500 araçlık otoparkıyla hizmet vereceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün hastaneye güvenli, konforlu ve hızlı ulaşımı sağlayacak bağlantı kavşağını da resmen hizmete açacaklarını belirtti.

Gaziantep’in bölgenin çekim merkezi olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hastanelerimizle bölgede inşallah bundan böyle sıkıntı yaşamayacağız. Gaziantepli kardeşlerimiz de ileri tıp teknolojilerine ve gelişmiş imkânlara sahip hastanemizde artık bu üst düzey sağlık hizmetinden faydalanacaklar. Hastanemizin resmî açılışıyla birlikte inşallah birimlerinin bir kısmındaki donanım ve personel eksikleri tamamen giderilerek randevu ve hizmetler konusundaki sıkıntılar ortadan kalkacaktır. Sağlık Bakanlığımızın kısa sürede tüm bu meseleyi çözeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şahinbey Belediyesi tarafından şehre kazandırılan cami ve külliyenin açılışını yaptıktan sonra İslahiye’ye gitmeyi planladıklarını ancak aşırı sis nedeniyle video konferansla bağlanarak, inşası tamamlanan deprem konutlarının kura çekimi ve anahtar teslimi törenini gerçekleştireceklerini bildirdi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 3 bin 903’ü Gaziantep’te olmak üzere 53 binin üzerindeki vatandaşı rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gaziantep’in de aralarında olduğu 11 şehrimizin 124 ilçesiyle 7 bin köy ve mahallesini vuran 14 milyon insanı etkileyen asrın afetinin üzerinden 1 yıl geçmişken yaraları sarma sözümüzü hızla yerine getiriyoruz. Dün Hatay’da, bugün Gaziantep’te, salı günü Kahramanmaraş’ta, çarşamba günü Şanlıurfa’da, perşembe günü Adıyaman’da, cuma günü Elazığ’da hak sahiplerine ilk konutları teslim ediyoruz. Deprem şehirlerimizi, altyapısıyla üstyapısıyla, şehir merkezi ve kırsalıyla tamamen ayağa kaldırana kadar durup dinlenmeyeceğiz. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten kazadan beladan muhafaza eylesin.”

Ülkenin önde gelen sanayi, ticaret, tarım şehri Gaziantep’in dev adımlarla büyümesini yakından takip ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “31 Mart akşamına hazır mıyız? Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, durmadan usanmadan çalışmaya var mıyız? Cumhur İttifakı olarak inşallah Gaziantep’imizde el ele vererek, gönül gönülle vererek ve dayanışma içerisinde Gaziantep’te yeni bir dönemin başlamasına hazır mıyız?” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem hükûmet hem belediyeler olarak yaptıkları yatırımlarla şehrin önünü açmayı, gelişmesine destek vermeyi sürdürdüklerini vurgulayarak, “Açılışını yaptığımız hastanemiz şehrin güney kesimindeki sağlık hizmetleri talebini karşılayacaktır. Maşallah, Gaziantep sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla ülkemiz sınırlarını aşıp bölgesel bir merkez hâline geldi” dedi.

Paylaşın

Erdoğan: Bay Kemal’e Cüzzamlı Muamelesi Yaptılar

Sivil Toplum Kuruluşları Bursa Buluşması Programı’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “8 ay öncesine kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenler bugün birbirlerine demediklerini bırakmıyor. 8 ay öncesinde 85 milyonu kucaklaştırmaktan dem vuranlar bugün sabah akşam kavga ediyorlar” dedi ve ekledi:

“Millete umut diye açıkladıkları Cumhurbaşkanı adayını siyasetten emekli ettiler. Bay Kemal’e cüzzamlı muamelesi yaptılar. Kendi aralarında paylaşım kavgasına tutuştular. Gün geçmiyor ki milletçe yüzümüzü kızartacak bir skandala, bilhassa gençlerimizin siyaset kurumuna yönelik zedeleyen ayak oyununa şahit olmayalım.”

Erdoğan, açıklamasının devamında, “Gerçekten üzüntü verici günlerden geçiyoruz. Bizim kanaatimize göre ortaya saçılanlar buzdağının sadece görünen kısmıdır. Turpun büyüğü aslında heybededir. Tamamen siyaset mühendisliği ürünü bir proje olan 6’lı Masa kurgusunun organizatörleri eninde sonunda ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivil Toplum Kuruluşları Bursa Buluşması Programı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun milletimizle iletişim halinde olmaya çalışıyoruz. İstişareyi siyaset tarzının merkezine yerleştirmiş kadro olarak toplumumuzun farklı kesimleriyle yakın diyalog içinde olmaya özen gösterdik. Seçim dönemlerini halkımızla gönül köprülerimizi güçlendirme vasıtası haline dönüştürmeyi arzu ediyoruz. Sokağa, çarşıya, pazara tüm dikkatimizle kulak veriyoruz. Gençlerimizle daha sık bir araya geleceğiz.

Hanım kardeşlerimizi daha sık dinleyeceğiz. Milletin gündemiyle, siyaset ve hükümetin gündemini birbirine rapt ederek ülkemize hizmet mücadelesini sürdüreceğiz. 40 yıllık siyasi hayatımızın en önemli prensibi budur. Milletimiz için varız, milletimizle birlikte varız. Milletimizin olmadığı hiçbir yede biz de olmayız. Milletimizin sevinci mutluluk kaynağımız ise derdi ve tasası da öncelikli meselemizdir. Vatandaşımızın her problemine çözüm üretmeyi boynumuzun borcu görüyoruz.

Türkiye’nin otomobili ve ilk milli elektrikli araç markası TOGG’a kulp takanlar bu yatırımımızdan da rahatsızlıklarını dile getirmişlerdi. Muhalefet yapmayı hizmete, esere düşmanlık gören bu kifayetsiz muhterisleri kendi sığ dünyasıyla baş başa bırakıyoruz. ‘Bunlar elektriksiz araç üretemezler, üretseler dahi satamazlar’ diyerek proje aşamasından itibaren tıpkı Devrim otomobilinde yaptıkları gibi diri diri mezara gömmek istedikleri TOGG Allah’a hamdolsun rakiplerini kıskandırmaya, hazımsızları da rahatsız etmeye devam ediyor. Batarya fabrikamızın da şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Bugüne kadar bizleri asla yalnız bırakmayan Bursa, 14-28 seçimlerinde yine güçlü bir duruş sergiledi. Şahsımıza olan teveccühünü net bir şekilde ortaya koydu. Cumhur İttifakı olarak da yüzde 51 oy oranıyla ipi yine biz göğüsledik. Bursa iktidara gelmek için Kandil ve Pansilvanya’dan medet umacak kadar ihtiraslarının kurbanı olanlara geçit vermedi. Bursa bir kez daha güven ve istikrar dedi.

Seçimlerden bu yana yaşananlara baktığımızda Bursalı kardeşlerimizin ne kadar doğru, isabetli, basiretli bir tercih yaptıklarını net bir şekilde görebiliyoruz. 8 ay öncesine kadar Türkiye’yi birlikte yönetmekten bahsedenler bugün birbirlerine demediklerini bırakmıyor. 8 ay öncesinde 85 milyonu kucaklaştırmaktan dem vuranlar bugün sabah akşam kavga ediyorlar.

Millete umut diye açıkladıkları Cumhurbaşkanı adayını siyasetten emekli ettiler. Bay Kemal’e cüzzamlı muamelesi yaptılar. Kendi aralarında paylaşım kavgasına tutuştular. Gün geçmiyor ki milletçe yüzümüzü kızartacak bir skandala, bilhassa gençlerimizin siyaset kurumuna yönelik zedeleyen ayak oyununa şahit olmayalım. Gerçekten üzüntü verici günlerden geçiyoruz. Bizim kanaatimize göre ortaya saçılanlar buzdağının sadece görünen kısmıdır. Turpun büyüğü aslında heybededir. Tamamen siyaset mühendisliği ürünü bir proje olan 6’lı Masa kurgusunun organizatörleri eninde sonunda ortaya çıkacaktır.

“Milli birlik ve beraberliğin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz”

Biz elbette siyasi rakiplerimizin kendilerini böyle bir duruma düşürmesini arzu etmeyiz. Hele hele toplumumuzun belli kesimlerinde yayılan karamsarlık dalgasını demokrasimiz adına ürkütücü buluyoruz. Muvafık veya muhalif fark etmeksizin siyaset kurumunun ana görevi topluma umut aşılamaktır. Biz böyle bir tablonun oluşmaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Kendini muhalif olarak vatandaşımızı da kucaklayarak, onların da sesine kulak vererek milli birlik ve beraberliğin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz.

Rabbim dayanışmamızı ve muhabbetimizi daim etsin diyorum. Bizde koltuklar, makamlar, payeler, unvanlar amaç değil; milletimize en güzel, başarılı şekilde hizmet etmek için araçtır. Biz buralara birileri gibi siyasi kariyer amacıyla çıkmadık. Meseleye bu zaviyeden bakanlarda kırgınlık, küskünlük olmaz. Rehavete asla ve asla kapılmaz. Ülkeye hizmet mücadelesini devam ettirmek ancak bu şekilde mümkündür. Siz bize destek olarak çok kritik seçimde bize olan inancınızı gösterdiniz.

Bugüne kadar nasıl emanetinize sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da emanetinizi namusumuz bilip asla yere düşürmeyeceğiz. Bursa’ya son 21 yılda yaptığımız yatırımları en iyi siz biliyorsunuz. Muhalefetin iradesindeki belediyeler ile Cumhur İttifakı’nın yönetimindeki belediyeler arasındaki fark gece ile gündüz arasındaki fark gibidir.

Bizde yarı zamanlı belediye başkanlığı olmaz. Hemşehrilerini yüz üstü bırakan belediye başkanları olmaz. Bizde seçmenini sadece seçimden seçime hatırlayan belediye başkanı olmaz. Bugün Bursa’da AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın hizmet ve eser siyasetini devam ettirecek belediye başkanı adaylarımızı sizlerin takdirine sunduk. Her biri kendi alanında yetkin ve ehil isimlerden oluşan gerçekten güçlü bir kadro kurduk.

Bugüne kadar bizim mahçub etmeyen Bursa 31 Mart seçimlerde bir kez daha inanıyorum ki tarih yazacaktır. İnşallah sizlerin desteğiyle iktidarla belediyeler ele le verip şehrimizi hedefleriyle ulaştırmaya devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu açık etsin diyorum. Bir kez daha soframızı teşrifleriniz için sizlere teşekkür ediyorum, sevgi ve saygılarımı sunuyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum, kalın sağlıcakla.”

Paylaşın

Erdoğan, CHP’yi Hedef Aldı: Halini Görüyorsunuz

Partisinin Bursa aday tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, CHP’nin halini görüyorsunuz. Herkes bir köşe başına yapışmanın derdinde. Düne kadar ittifak içinde oldukları partileri bile gözleri görmüyor” dedi ve ekledi:

“Şehirlerin hali umurlarında değil. Kendi arkadaşlarına bu derece hoyratça davrananların o şehirlerde yaşayanlara şefkatle yaklaşması mümkün mü?”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bursa İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Bursa her şeyden önce kuruluşun şehridir. Sanayinin, ticaretin lokomotif şehri Bursa’nın çalışkanlığını ülkemize ve milletimize anlatmaya gerek bile yoktur. Biz de son 21 yıldır Bursa’yı hak ettiği eser ve hizmetlere kavuşturmak için gece gündüz çalıştık ve bu yolda yürüyoruz.

Elbette hala eksiklerimiz var. Hep söylediğimiz gibi biz bugüne kadar şehrimize kazandırdığımız eser ve hizmetlerimizin asıl bundan sonra yapacaklarımızın bir girizgahı olarak kabul ediyoruz. İnşallah Bursamıza bir kez daha geldiğimizde bu çalışmalarımızı sizlerle paylaşacağız. Bursa altyapı ve üstyapısıyla Bursa, Türkiye Yüzyılı şehirlerimizin en başlarında yer alıyor.

Ülkemizin ve şehirlerimizin önüne koyacakları, hiçbir projeleri olmayanların sırf AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na kaybettirmek için gösterdikleri çabayı üzüntüyle izliyoruz. Biz rakiplerimizle eser, hizmet ve icraat noktasında yarışmak istiyoruz. Konu eser ve hizmet olduğunda üstümüze kimseyi tanımayız.

Her ki bu hususta bizden daha iyisini yapabileceğini iddia esiyorsa buyursun çıksın ortaya. Ama şehri için hiçbir hayali olmayanların sırf komşunun iki gözü çıksın mantığıyla yaptıkları cinlikleri de asla tasvip ediyoruz.

Biz Türkiye Yüzyılı peşinde koşarken kendi yıldızlarını parlatmaktan başka gayesi olmayanlara milletimizin gerekli cevabı vereceğinden şüphemiz yok. CHP’de herkes bir köşe kapma peşinde. CHP’nin gözü düne kadar ittifak olduğu partileri bile görmüyor. Çiğneyip geçiyor. Ne ülkenin hali ne şehirlerin durumu umurlarında değil. Kendi arkadaşlarına ve müttefiklerine bu şekilde hoyratça davrananların şehirlerimize şefkat göstermesi mümkün mü?

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz sorumluluğumuzun sadece bugüne değil, asıl yeni nesillere olduğunun bilinciyle adımlarımızı atıyoruz. İnsanlarımızın her adımında hep yanında olacak isimlerle şehirlerimizin hizmetine talibiz. Belediye Başkanlarımızın gözü hep sizin, bizim gözümüz de hep onların üzerinde olacak. Bizim en büyük yoldaşımız hiç şüphesiz milletimizin bizati kendisidir.

“Milletimizin huzuruna çıkardığımız adayların her biri…”

Tabii bir de siyasi mücadelemizde birlikte ter döktüğümüz, kimi yarım asrı bulan, kimi yakın tarihlerde başlayan yol arkadaşlıklarımız var. Türkiye için ne yaptıysak milletimiz için neyi başardıysak hepsinin mücadelesini onlarla verdik, aldığımız neticelere onlarla ulaştık. Milletimizin huzuruna çıkardığımız adayların her biri de yol arkadaşımızdır. Bu uzun hizmet maratonunda yolda kalanlar, yolunu kaybedenler olmuştur, bundan sonra da olacaktır.

Milletimiz nasıl bizi vesayetle mücadelede, terörle mücadelede, darbecilerle mücadelede, ekonomik tetikçilerle mücadelede yalnız bırakmadıysa inşallah Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde de yalnız bırakmayacaktır.

31 Mart’tan sonraki sandık buluşmamız 2028 Mayıs’ında olacak. Dolayısıyla önümüzde orta ve uzun vadeli programlarımızı hayata geçirebileceğimiz uzunca bir süre var. AK Parti olarak biz iç ve dış gelişmeler ne olursa olsun ülkemizi hedeflerinden koparmama azmi ile hareket ediyoruz.

Rüzgârın önünde savrulan kuru yapraklar misali kendi iradeleri dışında sürekli rota değiştirenlerin başlarına neler geldiğini bölgemizdeki çok sayıda örnekten biliyoruz, görüyoruz. Türkiye’yi de bu hale getirmek istiyorlar ama başaramadılar. Mayıs seçimlerinde bunun için çok uğraştılar. 31 Mart’ta istismar edebilecekleri bir sonuç almayı umuyorlar. Milletimiz seçimini gerçek belediyecilikten yaparak heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacaklar.”

Paylaşın

Yeniden Refah Partisi: AK Parti İle İttifak Görüşmeleri Sona Erdi

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça partilerinde çalışmaları hız kazandı. Yeniden Refah Partisi (YRP), AK Parti ile ittifak görüşmelerinin sona erdiğini duyurdu.

Yeniden Refah Partisi (YRP), yerel seçimlere ilişkin aldığı kararın cuma günü genel başkan Fatih Erbakan tarafından paylaşılacağını açıkladı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Suat Kılıç, yaptığı açıklamada AK Parti ile ittifak görüşmelerinin sona erdiğini duyurarak, partisinin yerel seçimlere ilişkin aldığı kararın cuma günü genel başkan Fatih Erbakan tarafından paylaşılacağını söyledi.

Kılıç, parti olarak 31 Mart 2024 yerel seçimlerine yönelik hazırlıklarının devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: Yeniden Refah Partisi olarak 31 Mart yerel seçim beyannamemizi hazırladık. Beyannamemiz 10 Şubat tarihinde Ankara’da kamuoyuna açıklanacak. Beyannamemizde yeni başlıklar göreceksiniz.

20 yıldır belediyeleri yönetenlerin vaatleri bir yana belediyeleri bugünden itibaren yönetmeye talip olanların vaatleri bir yana. Yeniden Refah Partisi yerel seçim beyannamesinde çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, engelliler, çalışanlar-çalışmayanlar, diploma sahibi olup çalışma imkânı bulamayanlar için hasılı tüm sosyal statüler için yeni bir hayat, yeni bir dünya, güvenli ve huzurlu bir gelecek vaadi var.

10 Şubat’ta yerel seçim beyannamemizi kamuoyuna açıklarken bütün büyükşehir il ve ilçe belediye başkan adaylarımızı da kamuoyuyla paylaşmış olacağız.

Kılıç açıklamalarında şunları kaydetti: İttifak görüşmeleri yapıldı. Heyetler arasındaki görüşmeler tamamlandı. Bundan sonrası için ittifak görüşmeleri ya da heyetler arasında yeni bir buluşma, yeni bir görüşme yapmaya doğrusu gerek kalmadı. Taraflar söylediler, dinlediler, anladılar ve ayrıldılar.

Biz ittifak sürecinin daha fazla uzaması düşüncesinde değiliz. Bu konuda Yeniden Refah Partisi Merkez Yürütme Kurulu’nda değerlendirmesini yapmıştır. Genel Başkanımız gerekli gördüğü diğer değerlendirme ve istişareleri yapacaktır. Nihai kararını önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacaktır. 3

1 Mart yerel seçimlerine yönelik ittifak arayışlarına ilişkin Yeniden Refah Partisi’nin görüş ve yaklaşımı Genel Başkanımız sayın Fatih Erbakan tarafından cuma günü saat 14.30’da İstanbul’da düzenlenecek basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulacaktır.

Dolayısıyla Yeniden Refah Partisi olarak kamuoyunu yeterince meşgul eden bu konudaki görüşümüzü Genel Başkanımızın yapacağı açıklamayla Türk toplumuyla paylaşmış olacağız. Alınacak kararın, atılacak adımların herkes için, hepimiz için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyor, temenni ediyoruz.

Paylaşın

Erdoğan, 8 Başlıklı “Seçim Beyannamesi”ni Açıkladı

AK Parti’nin Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, Seçim günü olan 31 Mart’ta kadar gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her eve iş yerine gireceğiz, kararsızları ikna edeceğiz, zaten gönlünde olduklarımızı unutmayacağız” dedi ve ekledi:

“Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Sizlerden seçim gününe kadar her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görerek sahiplenmenizi istiyorum. AK Parti olarak mahalli seçimlerdeki ilk sınavımızı AK eller, AK iller yerel kalkınma başlıyor diye 2004’te vermiştik. 31 Mart seçimlerinde ise ‘Gerçek belediyecilik için hazırız, kararlıyız’ diye gidiyoruz.”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçime ilişkin hazırladığı  8 başlıklı “Seçim Beyannamesi”ni açıkladı. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

“Sözlerimin özellikle şu çatı altında farklı bir geleceğe, farklı bir doğuma vesile olmasını Allah’tan diliyorum. AK Parti Genel Merkezimizin toplantısını gerçekleştirdiğimiz ek binasının hayırlı olmasını diliyorum. Bu binamızın partimize kazandırılmasında emeği geçenleri yürekten kutluyorum.

Gerçekten her seçim yeni bir tarihin, yeni bir dönemin başlangıç noktasıdır. Seçim demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halk adına ülkenin idaresinin sorumluluğu yöneten iktidarın en önemli meşruiyet kaynağıdır. Geçmişte ülkemizde açık oy, gizli sayım yönetimiyle demokrasiyle uyuşmayan seçimler elbette yapılmıştır. Bugün 28. Dönemiyle faaliyet gösteren TBMM’nin yeni dönemi çok partili hayata geçildikten sonra seçimlerle oluşmuştur.

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiği 2018 yılında ve daha sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri ülkemizin önemli tarihi noktasında yerini almıştır. Çok partili hayata geçildikten sonra ilk defa 1950 yılında yapılan yerel seçimler bugüne kadar 14 defa tekrarlanmıştır. İnşallah bu yerel seçimleri de demokrasi şöleniyle gerçekleştireceğiz.

Geride bıraktığımız 21 yıl boyunca vesayetin türlü baskılarına, terör örgütlerinin saldırılarına, emperyalistlerin nice sinse oyunlarına rağmen milletimizin iradesini yere düşürmedik, milli irade bayrağını hep yukarıda tuttuk. 31 Mart’ta bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum. Büyük hayallere kavuşmak için iyi hazırlıklar yapmak, azimle çok çalışmak gerekir.

Biz ülkeye ve millete hizmet yolculuğunda 30 yıl önce başlamış bir hareketiz. Önce şehirlerimizdeki başarılarımızla milletimizin gönlüne girdik. İktidara geldikten sonra da aynı hissiyatın vatan topraklarının her karışını eser ve hizmetle buluşturduk. 2023 hedeflerimizle ardından Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkemizin geleceğini inşa ettik. Evlatlarımıza büyük ve güçlü Türkiye bırakma hedeflerine çelme takılmaması için kimseye malzeme vermemeliyiz.

İçeride ve dışarda Türkiye’nin tökezlemesini, yeniden eskiye dönmesini isteyen bir güruh var. Her ne kadar oklar bizlere çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye ve milletimizdir. Bunun için sözümüzü rakiplerimize, yarıştığımız adaylara ve partilere değil doğrudan milletimize söylüyoruz. Bunun için vizyonumuzu tüm belediye ve şehirlerimizi kucaklayacak şekilde hazırlıyoruz.

Seçim günü olan 31 Mart’ta kadar gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her eve iş yerine gireceğiz, kararsızları ikna edeceğiz, zaten gönlünde olduklarımızı unutmayacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Sizlerden seçim gününe kadar her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görerek sahiplenmenizi istiyorum.

AK Parti olarak mahalli seçimlerdeki ilk sınavımızı AK eller, AK iller yerel kalkınma başlıyor diye 2004’te vermiştik. 31 Mart seçimlerinde ise ‘Gerçek belediyecilik için hazırız, kararlıyız’ diye gidiyoruz. Türkiye Yüzyılı hayatımızın her alanı gibi şehirlerimizi de kapsıyor. Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız diyoruz. Bunun için seçim beyannamemizin başlığını ‘Türkiye Yüzyılı İçin Gerçek Belediyecilik’ belirledik.

AK Parti yerel yönetim vizyonu
Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik
Dirençli şehirler
Türkiye Yüzyılında şehir ve çevre
Toplumsal refah öncelikli şehir ekonomileri
Duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik
Kültür üreten şehirler
Hizmet ve eser belediyeciliği

Bir önceki seçimde belediye yönetimlerini bizden devralanlarının şehirlerimize 5 yıl kaybettirmek dışında hiçbir katkılarının olmadığını milletimiz gördü. Bunun seçim çalışmalarımızın merkezine gerçek belediyeciliğini yerleştirdik. Amacımız şov ve ajans belediyeciliğinden kurtarmaktır. Siz bakmayın birilerinin engellendik edebiyatı yaptığına. Şu an onlar AK Parti belediyelerinin aldıkları paradan daha fazlasını aldılar. Bunların tamamı sorumluluktan kaçmadır.

Diğer belediyelere ne veriliyorsa, hangi kritere göre tahsis yapılıyorsa bunun için de geçerlidir. Her belediye kaynaklardan adil bir şekilde yararlanmaktadır. İBB’yi aldığım zaman bizim borcumuz 2,5 milyar dolardı. Devrederken 1,5 milyar dolarla devrettik. Ama şimdi İBB’nin 3 milyar dolar borcu var. Bunların tek derdi beceriksizliklerinin üstünü örtmektir. Biz hükümet çalışmalarını yönetirken kimsenin siyasi kimliğine bakmıyoruz. Bizim odaklandığımız tek yer, ülkemizin ve şehirlerimizin ihtiyacı, milletimizin beklentisidir.”

Paylaşın

Can Atalay’ın Milletvekilliği Bu Hafta Düşürülecek

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumuna ilişkin açıklamada bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, “Tutuklu milletvekili Can Atalay’ın bugün veya bu hafta düşecek” dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay’ın Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili aldığı kararların ardından gözler Meclis’e çevrildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Can Atalay kararının bu hafta TBMM’de okutulmasını planladıklarını açıkladı. Usta, “Can Atalay kararı bugün veya bu hafta Meclis’te okunarak milletvekilliği düşecek” şeklinde konuştu.

Son olarak Ankara, İstanbul ve İzmir baro başkanlarının da aralarında bulunduğu 57 baro başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş’a hitaben Gezi Parkı davasından tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüleceği iddialarına ilişkin açık mektup yayımlamıştı.

Ne olmuştu?

28 Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın avukatları, “müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi” talebiyle Yargıtay’a başvurmuştu.

Yargıtay’ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurusunda bulunmuş, mahkeme de “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ve Atalay’ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.

Anayasa Mahkemesince Atalay’ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne iletilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.

Paylaşın

22 Yılda En Az 907 Çocuk İşçi ‘İş Kazalarında’ Hayatını Kaybetti

AK Parti’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirirken, partinin iktidar olduğu yıllarda, en az 907 çocuk işçi ‘iş kazalarında’ hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / 2002 yılında en az 1 çocuk işçi ‘iş kazalarında’ hayatını kaybederken, 2023 yılında en az 17 çocuk işçi “on sekiz yaşındaki işçi” hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarı döneminde hayatını kaybeden çocuk işçilere dair yeni bir rapor yayınladı. Ocak ayında MESEM kapsamında staj gördüğü işyerlerinde hayatını kaybeden bütün çocuk işçilere adanan raporda, AK Partili yıllarda yaşamını yitiren çocuk işçilerin sayısı paylaşıldı.

Buna göre, Yüzde 92’sini ulusal basından; yüzde 8’ini ise çocuk işçilerin aileleri, mesai arkadaşları ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit edildiği kadarıyla 2013-2023 yılları döneminde en az 671 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Yıllara göre dağılıma bakıldığında, 2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi yaşamını yitirdi.

AK Parti’nin hükümet olup ilerleyen yıllarda hızla devletin merkezinde yer alışının 22. yılında olunduğu hatırlatılan raporda, AK Parti’nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiği vurgulandı.

Diğer yandan sanki “çocuk işçilik” yokmuş gibi bir hava verilerek bu sorunun görünmez kılınmaya çalışıldığı anımsatılan raporda, bu görünmez kılma politikasının çocuk işçilik ölümlerinde de devletin açıkladığı verilerde gözüktüğü ifade edildi.

2002-2012 yılları dönemi için, Çalışma Bakanlığı’nın milletvekillerinin verdiği farklı önergelerindeki cevaplarda en yüksek çocuk işçi ölüm bilgileri baz alındığında, 2002 yılında en az 1 çocuk işçi, 2003 yılında en az 18 çocuk işçi, 2004 yılında en az 29 çocuk işçi, 2005 yılında en az 27 çocuk işçi, 2006 yılında en az 29 çocuk işçi, 2007 yılında en az 28 çocuk işçi, 2008 yılında en az 29 çocuk işçi, 2009 yılında en az 12 çocuk işçi, 2010 yılında en az 24 çocuk işçi, 2011 yılında en az 24 çocuk işçi ve 2012 yılında en az 15 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Çalışma Bakanlığı’nın bu açıklamalarına 2013 yılı ile birlikte tutulan İSİG Meclisi verileri de eklendiğinde, AK Partili yıllarda en az 907 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Raporda, “en az” vurgusu yapılmasının bir nedeninin de kimlik bilgilerine ulaşılamadığı için basında yer alan “18 yaşında”ki işçi ölümlerini çocuk işçiler kapsamına alınmamış olduğu kaydedildi. Diğer yandan, ulusal ve yerel basına 18 yaşında olarak yansıyan ancak yaşını doldurmayan işçilerin de olduğu anımsatıldı.

Bu noktada çocuk işçi ölümü bilgileri eklenmese de, İSİG Meclisi’nin 18 yaşında çalışırken hayatını kaybeden işçi verileri de paylaşıldı.

Buna göre, 2013 yılında en az 18, 2014 yılında en az 20, 2015 yılında en az 20, 2016 yılında en az 19, 2017 yılında en az 18, 2018 yılında en az 27, 2019 yılında en az 14, 2020 yılında en az 13, 2021 yılında en az 11, 2022 yılında en az 13 ve 2023 yılında en az 17 “on sekiz yaşındaki işçi” hayatını kaybetti. Buna göre, tek tek yaş bilgilerinin teyit edilmesi gereken 18 yaşındaki 180 işçi son 11 yılda hayatını kaybetti.

Çocuk iş cinayetlerinin işkollarına ve nedenlerine göre dağılımı

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: Tarım, Orman işkolunda 380 çocuk (250 işçi ve 130 çiftçi); İnşaat, Yol işkolunda 71 çocuk; Metal işkolunda 46 çocuk; Konaklama, Eğlence işkolunda 45 çocuk; Gıda işkolunda 23 çocuk; Ticaret işkolunda 21 çocuk; Genel İşler işkolunda 20 çocuk; Tekstil,

Deri işkolunda 17 çocuk; Taşımacılık işkolunda 14 çocuk; Ağaç, Kâğıt işkolunda 11 çocuk; Kimya, Lastik işkolunda 7 çocuk; Enerji işkolunda 4 çocuk; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 3 çocuk; Madencilik işkolunda 1 çocuk; İletişim işkolunda 1 çocuk; Sağlık işkolunda 1 çocuk; Eldeki veriler ışığında çalıştığı işkolu belirlenemeyen 6 çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 186 çocuk; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 112 çocuk; Ezilme, Göçük nedeniyle 92 çocuk; Yüksekten Düşme nedeniyle 61 çocuk; Şiddet nedeniyle 56 çocuk; Elektrik Çarpması nedeniyle 44 çocuk;

Yıldırım Düşmesi nedeniyle 41 çocuk; Patlama, Yanma nedeniyle 25 çocuk; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 14 çocuk; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 çocuk; İntihar nedeniyle 9 çocuk; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 8 çocuk; Diğer nedenlerden dolayı 10 çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 98 kız ve 573 oğlan çocuk işçi.

2013-2023 yıllarında çocuk iş cinayetlerinin yaşlara göre dağılımı şöyle: 4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 5 çocuk, 6 yaşında 4 çocuk, 7 yaşında 7 çocuk, 8 yaşında 14 çocuk, 9 yaşında 13 çocuk, 10 yaşında 25 çocuk, 11 yaşında 16 çocuk, 12 yaşında 36 çocuk, 13 yaşında 44 çocuk, 14 yaşında 65 çocuk, 15 yaşında 99 çocuk, 16 yaşında 131 çocuk ve 17 yaşında 207 çocuk işçi.

Not: İSİG Meclisi iş kazalarını ‘iş cinayetleri’ olarak tanımlıyor.

Paylaşın

Erdoğan’dan F-16 Açıklaması: Bekliyoruz

Cuma namazının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bir gün önce Biden, o da yazılı bir adeta talimatla tüm gerek Temsilciler Meclisi’ne, gerek diğer meclislerin hepsine gönderdi” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Onların da bir an önce bunun meclislerinden çıkarması talebini ifade etti, söyledi. Orayı da bekliyoruz. Tabii bir an önce oradan gelecek olan netice bizler için F-16’ların Türkiye’ye gönderilmesi sürecini ve bunun yanında tüm tamir, bakım, bunlarla ilgili sürecin başlamasını inşallah sağlayacaktır. Bunu bekliyoruz.”

Erdoğan, yerel seçimlere ilişkin de yarın İzmir’e ertesi gün de Eskişehir’e gideceğini ve aday tanıtım toplantıları yapacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Eskişehir’i önemsiyoruz. İzmir’i önemsiyoruz. Buralarda yapacağımız toplantılarla da, nasıl ki İstanbul, Ankara’da çok çok güçlü sesler çıkardıysak buralarda da güçlü sesler çıkararak Cumhur İttifakı’nın nasıl 31 Mart’a hazırlandığını göstereceğiz” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un projelerine ilişkin ise Erdoğan, “İnanıyorum ki 31 Mart akşamı Murat Kurum’la yeniden İstanbul’u yaşayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hz. Ali Camii’nde cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin protokolün Meclis’ten geçtiğini, dün itibarıyla kendisine geldiğini ve imzalayıp akşam da Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bir gün önce Biden, o da yazılı bir adeta talimatla tüm gerek Temsilciler Meclisi’ne, gerek diğer meclislerin hepsine gönderdi. Onların da bir an önce bunun meclislerinden çıkarması talebini ifade etti, söyledi. Orayı da bekliyoruz. Tabii bir an önce oradan gelecek olan netice bizler için F-16’ların Türkiye’ye gönderilmesi sürecini ve bunun yanında tüm tamir, bakım, bunlarla ilgili sürecin başlamasını inşallah sağlayacaktır. Bunu bekliyoruz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın konuyu yakından takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antony Blinken’la bu süreci devam ettiriyor” dedi.

ABD Başkanı Joe Biden, bu hafta Kongre’nin her iki kanadına yazdığı mektupta, İsveç’in NATO’ya katılımına onay süreci tamamlanır tamamlanmaz, Türkiye’ye F-16 satışı konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmak niyetinde olduklarını belirtmişti.

Beyaz Saray, Ankara’nın 20 milyar dolarlık yeni F-16 alımı ve 79 adet modernizasyon kiti talebi konusunda Kongre ile istişare içinde olduğunu kaydetmişti.

Ankara, 2021 yılında F-16 talebini ABD’ye iletti. Ancak hem NATO’nun genişlemesi konusunda Ankara ile yaşanan pürüzler hem de insan hakları konularındaki eleştiriler sebebiyle Kongre’de itirazlar dile getirildi.

Bir gazetecinin, Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ), Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında ilk kararın bugün açıklanacağını hatırlatması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün kararın çıkmasını beklediklerini ve konuyu yakından takip ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçimlere ilişkin de yarın İzmir’e ertesi gün de Eskişehir’e gideceğini ve aday tanıtım toplantıları yapacağını söyledi.

Erdoğan “Eskişehir’i önemsiyoruz. İzmir’i önemsiyoruz. Buralarda yapacağımız toplantılarla da, nasıl ki İstanbul, Ankara’da çok çok güçlü sesler çıkardıysak buralarda da güçlü sesler çıkararak Cumhur İttifakı’nın nasıl 31 Mart’a hazırlandığını göstereceğiz” diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un projelerine ilişkin ise Erdoğan, “İnanıyorum ki 31 Mart akşamı Murat Kurum’la yeniden İstanbul’u yaşayacağız” dedi.

Paylaşın