Bakanlar, Murat Kurum İçin İstanbul’da Sahaya İniyor!

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kalırken, partilerde çalışmalarına hız verdi. AK Parti ve MHP’nin ana omurgasını oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı Murat Kurum için kabine üyeleri sahaya iniyor.

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, Murat Kurum ile mevcut İstanbul belediye başkanı ve CHP’nin Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışın hâlâ başa baş gittiği tespiti yapılıyor.

İstanbul’daki kararsız seçmenin oranının yüzde 15’in üzerinde olduğu, bu durumun ‘Seçime olan ilgisizlikten’ kaynaklandığı belirtilirken, “kararsızların yarısının sandığa gittiğinde ideolojik olarak kendi partisine oy vermesinin beklendiğini, ancak kalan bölümünün ne yapacağının henüz tespit edilemediği” değerlendirmesi yapılıyor.

AK Parti’de sahada karşılaşılan sıkıntılar, noksanlıklar veya aksaklıklar için yeni adımların atılması gündeme geldi. Bu kapsamda bütün bakanların sırayla İstanbul’daki kampanyada görevlendirileceği, milletvekillerinin de kendi hemşehri grupları ile bir araya gelmeye başladığı belirtildi.

İstanbul’a ilişkin gözlemler ise AK Parti’de, “Karşımıza çıkan ilk başlık emekliler. Bu kesimde de iki ayrı sıkıntı dile getiriliyor. Birincisi, aslında yüksek emekli maaşı alıp çok sıkıntısı olmayan ama yüksek prim ödemesine rağmen, en düşük emekli aylığı ile aralarındaki makasın giderek kapanmasından duyulan rahatsızlık. İkincisi ise gerçekten en düşük emekli aylığı alıp geçinemeyenler” yorumu yapılıyor.

“Suriyeliler artık mesele yapılmıyor”

AK Parti’de ayrıca, “Sahada karşılaştığımız en önemli diğer sorun genel ekonomik gidişat, hayat pahalılığı. Bir anlamda, rakibimiz İmamoğlu’ndan çok ekonomi görünüyor. Türkiye genelinde de ilk sırada ekonomi yer alıyor. Önceki seçimlerde olduğu gibi Suriyeliler artık mesele yapılmıyor. Çünkü İçişleri Bakanı tuttuğunu gönderiyor. Yeni ikamet ve çalışma izni verilmiyor. Vatandaş, bu meseleyi artık dile getirmiyor” değerlendirmesi yapılıyor.

Paylaşın

Erdoğan, Muhalefeti Hedef Aldı: Hayalleri Sadece Kendi Siyasi Çıkarları

Mersin’de halka seslenen Erdoğan, “Mersin’imizi bunlara teslim edemeyiz. Bunların genel merkezleri ne ki Mersin’de teşkilatları ne olsun. Siz bakmayın arada bir atıp tuttuklarına. Emin olun hepsi yalan. Söyleyin verdikleri sözlerden hangisini hayata geçirdiklerini” dedi ve ekledi:

“Şehrin yıllarını çalan bunlar değil mi? Geriye düşen Mersin’imizin hesabını artık sormayacak mısınız? Mersin lafa gelince mangalda kül bırakmayan bu zübük siyasetçi tipleri sırtında taşımak zorunda değil. Bunların hayalleri sadece kendi siyasi çıkarları. Gelin bunların devrini kapatalım. 31 Mart’ta Atatürk istismarcılarını gönderelim.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Mersin mitinginde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Mersin ülkemize ve dünyaya kardeşlik dersi veriyor. Mersin Türkiye Yüzyılı’nın öncülerinden olacak. Mersin daima ülkemizin vitrin şehirlerinden biri oldu. Şu anda karşımdaki katılıma bakıyorum. Bugün Mersin’de 85 bin kişi burada. Maşallah, Mersin bir başkasın bugün. Mersin gümbür gümbür 31 Mart’a yürüyecek.

Mersin’e hiçbir yatırım yapmayanları siz çok iyi biliyorsunuz. Burada hangi belediye vardı. CHP belediyesi. CHP belediyesi Mersin’e ne verdi. Mersin’i bunlar geriletti.

Öyleyse bu güzel Mersin’imizi bunlara teslim edemeyiz. Bunların genel merkezleri ne ki Mersin’de teşkilatları ne olsun. Siz bakmayın arada bir atıp tuttuklarına. Emin olun hepsi yalan. Söyleyin verdikleri sözlerden hangisini hayata geçirdiklerini.

“31 Mart’ta Atatürk istismarcılarını gönderelim”

Şehrin yıllarını çalan bunlar değil mi? Geriye düşen Mersin’imizin hesabını artık sormayacak mısınız? Mersin lafa gelince mangalda kül bırakmayan bu zübük siyasetçi tipleri sırtında taşımak zorunda değil. Bunların hayalleri sadece kendi siyasi çıkarları. Gelin bunların devrini kapatalım. 31 Mart’ta Atatürk istismarcılarını gönderelim.

Mersin ülkemizin hem demografik olarak çok zengin hem de hala göç alan bir şehridir. Türkiye’nin cennet şehri Mersin’in değerlendirilmeyi bekleyen potansiyelini en iyi biz biliyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda Mersin’e 210 milyar liranın üzerinde kamu yatırımı yaptık.

İkinci devlet üniversitesi olan Tarsus Üniversitesi’ni açtık. Sağlıkta 1440 yataklı şehir hastanemiz başta olmak üzere 49 sağlık tesisini inşa ettik. Kentsel dönüşümde şehrimizde 3475 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Halen inşası süren çok sayıda yol projemiz var.

Yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin yapımı devam ediyor. Santralin tüm reaktörleri 2028’e kadar hizmete girecek.”

Paylaşın

“AK Parti İstanbul Teşkilatı Murat Kurum’dan Rahatsız” İddiası

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala, Murat Kurum’un açıklandığı andan itibaren AK Parti teşkilatında ve kamuoyunda heyecanı oluşturamadığı, Kurum ile parti teşkilatı arasında da bir uyumsuzluk olduğu iddia edildi.

Murat Kurum ve ekibinde ise ‘teşkilatların ciddi bir zayıflık içerisinde olduğu, herkesin menfaatine göre hareket ettiği ve Erdoğan’ın sahaya inmesinin Kurum’un aleyhine olacağı’ düşüncesinin olduğu öne sürüldü.

Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’ın haberine göre; her geçen gün gaflarına bir yenisini ekleyen Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayı Murat Kurum, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı’nda güvenini yitirdi.

AK Parti kulislerinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan sahaya inip mitingler düzenlesin. AK Parti teşkilatlarını harekete geçirmesi gerek” diye konuşulduğu öğrenildi. Kurum ve ekibinde ise ‘teşkilatların ciddi bir zayıflık içerisinde olduğu, herkesin menfaatine göre hareket ettiği ve Erdoğan’ın sahaya inmesinin Kurum’un aleyhine olacağı’ düşüncesinin olduğu belirtildi.

Öte yandan AK Parti’li birçok siyasetçinin Murat Kurum’u yönlendirdiği bunun da kendi açısından olumsuz bir etkiye neden olduğu bildirildi.

İddiaya göre, AK Parti kulislerinde “Murat Kurum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun projelerini seçim vaadi olarak sundu. İmamoğlu, çıkışları nedeniyle Kurum’u “acemi aday” olarak nitelendirdi. Sık sık gaflarıyla gündeme gelmesi onu psikolojik olarak da etkiledi. Kurum artık her mikrofonu eline aldığında ya da mikrofon uzatıldığında ‘yine bir gaf yapar mıyım’ tedirginliği içinde oluyor” yorumları yapılıyor.

Arka arkaya gaf yapıyor

Cumhur ittifakı’nın İBB adayı Murat Kurum’un son bir aydaki gaflarıyla isminden söz ettirdi. İstanbul’un Beykoz ilçesinin hangi yakada olduğunu karıştıran Kurum, Küçükçekmece mitinginde konuşurken ‘Büyükçekmece’ dedi.

İmamoğlu’nu eleştirmeye çalışan Kurum, “vaatlerinin yüzde 87’sini gerçekleştirdiler” ve “Deprem anında İstanbul 11 İle koştu” ifadelerini kullandı.

Kendisini protesto eden TOKİ mağdurlarının sloganlarını da destek sloganı sanan Kurum, “Biz kazanırsak Gazze’deki mazlumlar sevinecek” demişti.

İmamoğlu’nu eleştirmeye çalışırken ‘rakibi kendisi’ diyen Kurum, katıldığı bir açılışta neyi açtığını unuttu. Fatih ilçesinde yer alan Ordu Caddesi’nin adının Ordu ilinden geldiğini sanan Murat Kurum, baret gafında da bulunarak ‘Ayaklarımıza baretlerimizi… çat… Başımıza baretlerimizi giymişiz’ dedi.

Paylaşın

Erdoğan’dan Yeniden Refah’a Sert Sözler: Siyasi Şantajcı

Malatya’da halka seslenen Erdoğan, üstü kapalı olarak Yeniden Refah Partisi’ni hedef alarak, “Partimizin eski belediye başkanlarını, milletvekillerini, teşkilat mensuplarını aday göstererek bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı” dedi ve ekledi:

“Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir. Biz kendi ittifakımızdan, partimizden mesulüz. Bize kaybettirmek için çalışıp, bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz. Bunun adı siyasi şantajcılıktır.”

Erdoğan konuşmasının devamında, “Sadece öteki ne veriyorsa 5 fazlası benden diyerek ülkede güven ve istikrarı bozmaktan başka işi olmayanlara acıyarak bakıyoruz. Son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin şantajcılara ve zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Malatya mitinginde konuştu. Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanlığı’nda yüzde 72, milletvekilliğinde yüzde 69 destek veren Malatya’ya şükranlarımı bildiriyorum. Biz de bunun karşılığını vermek için gece gündüz çalışacağız. 31 Mart’ta da büyükşehir ve ilçe belediyelerinde Cumhur İttifakı’nı rekor bir oya taşıyacağınıza inanıyorum.

Malatya bizi hiçbir mücadelemizde yalnız bırakmadı. Bu defa da Türkiye Yüzyılı’nın inşasında Malatya ile birlikte yol yürümekten şeref duyuyoruz. Malatyalı kardeşlerim kimi kendisine gönül verdiğini, kimin şahsi hesaplar peşinde koştuğunu çok iyi biliyor. Pusulasını şaşıranı, kandille demlenmeyi marifet sayanı Malatya affeder mi? Eser ve hizmet siyasetiyle, demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla şehrini geliştireni Malatya unutur mu?

6 Şubat depremlerinde Malatya’da ve diğer şehirlerimizde hayatını kaybeden 53 bin vatandaşımızı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Şehrimizde 78 bine yakın konut, 25 bini aşkını köy evi zarar gördü. Barınma ihtiyaçlarına karşılamak için 85 bin çadır, 36 bin konteynır kurduk. 70 bin hak sahibi belirlendi. Geçtiğimiz ay 6 bin 181 konutu hak sahiplerine teslim ettik. 48 bin 837 konutun yapımı sürüyor. Dönüşüm için 32 bin 583 kardeşimiz başvurdu.

İmar ve inşa çalışmaları için şehrimize 6 milyar lira ilave destek sağladık. Önümüzdeki yılın ortasına kadar hak sahiplerini konutlarına ve ticari binalarına kavuşturmaktır. Depremzede şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak farklı üretim tesislerini hayata geçiriyoruz. Savunma sanayi yatırımlarını deprem bölgesi şehirlerimizde yoğunlaştıracak iskan ve istihdam projesi başlattık. ASELSAN tesis kuruyor. Depremin şehrimizdeki tüm izlerini silmek için çalışacağız.

Depremin ağır bir maliyeti oldu. Ağır hasarın altından kalkmak kolay değil. Malatya başta olmak üzere tüm deprem şehirlerimizi daha güvenli, huzurlu, canlı hale getirmekte kararlıyız. Diğer sınamalar gibi depremin de bizi hedeflerimizden koparmasına izin vermeyeceğiz.

Türkiye diplomasisiyle, askeri gücüyle dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki yerini alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

“Bunun adı siyasi şantajcılık”

Türkiye 31 Mart’ta yapılacak seçimlerde şehirlerini yönetecek belediye başkanlarını, meclis üyelerini, muhtarlarını seçecek. Cumhur İttifakı olarak bu seçimde işbirliği yapıyoruz. AK Parti’nin becerisini ve tecrübesini kimseyle tartışmayız. Her görev gibi belediye başkanlığı da hizmet yolunda bir bayrak yarışıdır.

Partimizin eski belediye başkanlarını, milletvekillerini, teşkilat mensuplarını aday göstererek bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. İsteyen istediği yerde siyaset yapabilir. Biz kendi ittifakımızdan, partimizden mesulüz. Bize kaybettirmek için çalışıp, bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz. Bunun adı siyasi şantajcılıktır.

Sadece öteki ne veriyorsa 5 fazlası benden diyerek ülkede güven ve istikrarı bozmaktan başka işi olmayanlara acıyarak bakıyoruz. Son dönemde bu habis siyaset tarzının yeniden hortlamaya başladığını görüyoruz. Milletimizin şantajcılara ve zübük siyasetçilere itibar etmeyeceğine inanıyorum.”

Paylaşın

Mansur Yavaş, AK Parti’nin Anketlerinde De Önde Çıkıyor

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere günler kalırken, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, Ankara’daki araştırmaların çoğunda mevcut belediye başkanı CHP’nin adayı Mansur Yavaş’ın önde olduğunu söyledi.

Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) “adaylarını çekecekleri iddialarına” da değinen Şen, “Zaman zaman benim duyduğum da oldu. Yeniden Refah partisinin kurumsal kararıdır. Cumhur İttifakı olarak devam etmeyi arzuladık biz. Aday çıkardı Yeniden Refah Partisi. Anayasal hakkıdır” dedi.

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere günler kalırken, seçimlere ilişkin anket sonuçları gelmeye devam ediyor. Son olarak, CNN Türk’te yerel seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı AR-GE ve Eğitim Başkanı Mustafa Şen, partisi tarafından yaptırılan son seçim anketinin sonuçlarıyla ilgili bilgiler paylaştı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için yapılan anketlerin çoğunda  Mansur Yavaş’ın önde çıktığını belirten Şen, “Ankara bir başkent. Başkent ışıltısını kaybetti, yavaşladı. Vatandaş buradan bakıyor. Anketleri ben de görüyorum. Anketlerinde çoğunda Mansur Bey önde çıkıyor. Bazılarında ise Sayın Turgut Bey önde çıkıyor. Biraz zamana ihtiyacımız var” diye konuştu.

Şen, “Adaylar daha yeni kendilerini ortaya koymaya başladılar. Biraz adayların sahada kendilerini göstermesini bekleyelim ve görelim diye söylüyorum” ifadelerini kullandı.

Şen’in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: “İstanbul’da anketler ortada. Ben böyle tek tek rakamlar söylemeyeyim. Bu modern dönemde trafik bir çileye dönüşmüş. Yapılması gereken şey çilesiz bir şehir ortaya koymak. Metroları zamanında yaparsınız, hazır yapılmakta olana beton dökmezsiniz. Planlayarak gidersiniz.

Biz öyle şeyler yapmışız ki İstanbul’u durdursanız da durmuyor. Bir şeyler yapmışsınız yirmi senedir, otuz senedir orada. İkinci bir beş seneyi İstanbul kaldırmaz. Bizim gördüğümüz DEM seçmeni CHP’ye çalışıyor. Bizim analizlerimizde CHP tarafına kaymalar olduğu gözüküyor. Seçmen illa da partisinin adayı gibi düşünmek zorunda değil. Benim gördüğüm bir kısmının CHP tarafına doğru yöneldiği. İYİ Parti’de de öyle seçmeni.”

“Yeniden Refah Partisi’nin Anayasal hakkıdır”

Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) “adaylarını çekecekleri iddialarına” da değinen Şen, “Zaman zaman benim duyduğum da oldu. Yeniden Refah partisinin kurumsal kararıdır. Cumhur İttifakı olarak devam etmeyi arzuladık biz. Aday çıkardı Yeniden Refah Partisi. Anayasal hakkıdır” dedi.

Şen, İzmir anketlerine ilişkin ise şöyle konuştu: İzmir’de de benzeri durum var. Hamza Dağ, İzmir’in en sevilen milletvekillerinden birisi. Genç olmasının getirdiği bir şey hem de Hamza Bey orada sürekli sokakta bulundu. Mesafeyi kapatıyor. Şöyle bir analiz yapalım. İzmir bir CHP şehri midir? Hayır. O bölge Demokrat Parti bölgesidir. İzmir 3 halkadan oluşuyor. 3.halkada oy oranımız yüksek. Hamza Bey 2. bölgede maksimum oy artırımını yapmak için çalışıyor.

Paylaşın

AK Parti’de “Yeni Hikaye Yazamıyoruz” Özeleştirisi

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) “yeni hikaye yazamıyoruz” özeleştirisi yapıldığı öne sürüldü:

“İdeal adayları bulup çıkartamadık, kampanyalarda vadettiklerimiz halka çok bildik ve tanıdık geliyor, muhalefete yönelik son seçimlerde kullanılan ‘teröristlerle iş birliği yapıyorlar’ algısı artık iş yapmıyor.”

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, seçim sürecine ilişkin kaleme aldığı bugünkü köşe yazısında, AK Parti içerisinde yapılan eleştirileri yazdı.

Babacan AK Parti kulislerine dayandırdığı yazısında, AK Parti’de “yeni hikaye yazamıyoruz” özeleştirisi yapıldığını belirterek, yapılan eleştirileri 3 maddede topladı.

Babacan’ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“AKP kulislerinde, ‘yeni hikaye yazamıyoruz’ özeleştirisi ise sürüp gidiyor. Yapılan değerlendirmeleri şu noktalarda toplamak mümkün;

1- İdeal adayları bulup çıkartamadık. Adayların yanlış belirlenmesinden çok, aday adaylarının yeterince iyi olmaması sorunu yaşadık. Güçlü ve dinamik isimler bulamadık. Her aday, diğerlerinden iyi olduğu için gösterildi.

2- Kampanyalarda vadettiklerimiz halka çok bildik ve tanıdık geliyor. Bunca seçimin ardından söylenecek yeni bir söz kalmadı. Zaten genel seçimlerden yeni çıktığımız için seçmene her şey bildik geliyor. İnandırıcılık sorunu yaşanıyor.

3- Muhalefete yönelik son seçimlerde kullanılan ‘teröristlerle iş birliği yapıyorlar’ algısı artık iş yapmıyor. Güvenlik ve savunma alanında atılan adımlar eskisi gibi coşku yaratmıyor, ekonomik krizin gölgesinde kalıyor. Türk astronot ve ilk savaş uçağı Kaan’ın yarattığı rüzgar ise bir yere kadar.”

Paylaşın

Erdoğan’dan Özgür Özel’in Açıklamalarına Tepki

Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Sivas’ta halka seslenen Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel’in açıklamalarına tepki göstererek, “Bu acemi genel başkan her ağzını açtığında ya bir gaf yapıyor, ya bir skandala imza atıyor ya da topluma alenen hakaret ediyor” dedi ve ekledi:

“Siyasi kifayetsizliğini örtmek için de sürekli insanımızı kışkırtıyor. Şimdi de çıkmış bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin, istemiyoruz demiş. Anlaşılan makamını borçlu olduğu ağababaları kulağını çekmiş olmalı ki, daha sonra kendince bu patavatsızlığını düzeltmeye çalıştı. Her gencimizin sahip olduğu bir hakkı kullandığı böyle sakil bir şekilde hedef almak patavatsızlıktan öte bir zihniyet bozukluğunun işaretidir.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında düzenlenen partisinin Sivas Mitingi’nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Her alanda, vatandaşlarımızı yatırımıyla, tasarımıyla, üretimiyle, ihracatıyla destekleyerek, ülkemizi kesintisiz büyütüyor ve insanımızın özgüvenini artırıyoruz. Türkiye yüzyılına giden yolun önce kendi insanımıza inanmaktan, güvenmekten, onunla gönül ve elbirliği yapmaktan geçtiğine inanıyoruz.

Bu ülkenin en büyük sermayesi insanıdır. Binlerce yıllık tarihimiz boyunca ne zaman bu anlayışı kalbimizde yaşattıysak cihana hükmettik. Ne zaman aramıza ayrılığı soktuysak, ne zaman her birimiz kendi benlik davamıza kapıldıysak işte o zaman başımıza gelmeyen felaket kalmadı.

Devrik Genel Başkan Bay Kemal ile pek anlaşamaz hatta sık sık karşı karşıya gelirdik. Yürüyen merdivene ters binse de, aday olduğu seçimlerde kendine oy veremese de, Konya’yı, Çorum’u ayrı birer ülke zannetse de Kuzey Kıbrıs’taki Maraş’ın adını daha önce hiç duymamış olsa da yani siyasi hayatı boyunca bizi ve milletimizi pek çok kez güldürmüş olsa da yine de Bay Kemal’in kendine has bir tarzı, söylemi, siyaset yapma usulü vardı. Öyle mi?

13 kez ne yaptı? Bay Bay Bay Kemal… CHP’nin yeni genel başkanı ise her açıdan tam bir hayal kırıklığı oldu. Daha önce bağırıp çağırarak oynadığı orta oyunlarını hiç takip etmediğimiz için çapı, kalibresi bu konuda pek bir fikir sahibi değildik. Projektörler bu kişinin üzerine çevrilince ortaya çıkan utanç verici görüntü sadece CHP’li vatandaşlarımızı değil, inanın bizi de üzdü. Bu kadarını biz de beklemiyorduk. Oturduğu koltuğa bu derece yakışmayacağını muhtemelen onu oraya getirenler bile tahmin etmiyordu.

CHP Lideri Özgür Özel’i hedef aldı

Bu acemi genel başkan her ağzını açtığında ya bir gaf yapıyor, ya bir skandala imza atıyor ya da topluma alenen hakaret ediyor. Siyasi kifayetsizliğini örtmek için de sürekli insanımızı kışkırtıyor. Şimdi de çıkmış bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin, istemiyoruz demiş. Anlaşılan makamını borçlu olduğu ağababaları kulağını çekmiş olmalı ki, daha sonra kendince bu patavatsızlığını düzeltmeye çalıştı. Her gencimizin sahip olduğu bir hakkı kullandığı böyle sakil bir şekilde hedef almak patavatsızlıktan öte bir zihniyet bozukluğunun işaretidir.

Ramazan’da tutacağınız oruçların ve eda edeceğiniz ibadetlerin şimdiden kabul olmasını diliyorum. Rabbim bizlere, Ramazan’ın bayramı gelmeden 31 Mart’ta milli irade bayramına da beraberce erişmeyi nasip etsin. Bunun için rahmet ve bereket ayı olan Ramazan’ı gündüzüyle ve gecesiyle çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sivaslı kardeşlerimin bu hususta tüm Türkiye’ye örnek olacağına inanıyorum.

Gururla ifade etmek isterim ki ülkemizin son 21 yılı cumhuriyet döneminin en parlak dönemidir. Eser ve hizmet siyasetiyle ülkemizi büyütürken, şehirlerimizin her birinin çehresini değiştirecek yatırımlara imza attık. Son 21 yılda Sivas’a da günümüz rakamlarıyla 197 milyar TL tutarında yatırım yaptık… Eğitimde 3 bin 677 adet derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni kazandırdık.”

Paylaşın

Erdoğan: Ekonomi Hesap Kitap İşidir

Kütahya’da halka seslenen Erdoğan, Hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. Emekli maaşlarını bizler önceki dönemkilerle kıyas edilemeyecek seviyeye çıkarsak da gönlümüz vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasını istiyor. Ekonomi hesap kitap işidir” dedi ve ekledi:

“Gelir-gider dengesini tutturamazsanız 1970’ler ve 1990’lardaki gibi siyasi, sosyal çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, vatandaşlarımız için yeterli değil. Emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz?”

Erdoğan açıklamasının devamında, “Daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek ve kazançtan emeklilerimize hak ettiği kazancı vereceğiz. Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira ekleyelim diyerek emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1,4 trilyon lira eklemek demek” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim çalışmaları kapsamında, partisinin Kütahya Mitingi’nde halka seslendi. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Bugün de milli iradeye olan bağlılığınla Türkiye’nin beylerbeyiliğini hak ediyorsun Kütahya. Geçtiğimiz mayıs ayındaki seçim sonuçları için teşekkür borcumuz var. Milletvekilliğinde yüzde 68 ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 70 oranında destek için şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için destek istiyoruz. Kütahya’da 31 Mart seçimleri için adaylarımızı Cumhur İttifakı olarak ortak göstermedik. Eser ve hizmet siyasetinde yarışmak için ayrı adaylarla seçime girdik. Hangi partiye mensup olursa olsun bu ülkenin her bireyinin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var.

Seçimler gelip geçer ama muhabbet baki kalır. Bu millet tarihine, kültürüne, inancına saldırarak sırtını terör örgütüne dayayanlara en güzel dersi sandıklarda verdi. Şimdi beraber yol yürüyerek iktidar hülyalarına kapılanları, rüyalarından uyandırmaya var mıyız?

Şehirlerimizin bir kısmında yapılan kirli ittifakları görüyoruz. Aday isimleri sabahtan akşama değişiyor. Milletimiz kapalı kapılar ardındaki pazarlıkları, alicengiz oyunlarını çok iyi görüyor. Meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız.

Önümüz Ramazan. Bu mübarek günlerin gecesi ve gündüzüyle her anını en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Bayramı da milli iradenin de bayram günü haline dönüştürmeliyiz.

Kütahya yaklaşık 160 bin emeklimizin yaşadığı şehrimiz. Ülkemiz Gezi olaylarından bu yana süren, 2018’den itibaren iyice alenileşen sıkıntılı süreçten geçiyor. Önümüze hangi badire çıkarsa çıksın, ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru götürmekten geri kalmadık.

Hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. Emekli maaşlarını bizler önceki dönemkilerle kıyas edilemeyecek seviyeye çıkarsak da gönlümüz vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasını istiyor. Ekonomi hesap kitap işidir. Gelir-gider dengesini tutturamazsanız 1970’ler ve 1990’lardaki gibi siyasi, sosyal çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz.

En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, vatandaşlarımız için yeterli değil. Emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek ve kazançtan emeklilerimize hak ettiği kazancı vereceğiz. Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira ekleyelim diyerek emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1,4 trilyon lira eklemek demek.

Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla, tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek bu ilave gideri karşılayabiliriz. Emeklilerimizin maaşlarının maliyeti değil, ilave artışların tutarıdır. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar istemedikleri gibi atıp tutabilirler. Yaptığımız her işin hesabını 85 milyona vermekle mükellefiz.

Küresel ekonomik kriz çalışanlar ve emeklilerin refah kaybına uğramasına yol açtı. Türkiye de bu dalgadan etkilendi. 6 Şubat depremlerinin maliyeti 104 milyar dolar. Hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik dengeleri oturtmak için güçlü bir program uyguluyoruz. Bu yıl sonu itibariyle olumlu sonuçları görmüş olacağız.

Siz atıp tutanlara bakmayın. Onlar istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor. Bu ülkenin ve bu milletin asırlık meselelerini nasıl biz. çözdüysek bugünkü sıkıntıların üstesinden gelecek olan yine biziz. Sabır ve metanet istiyoruz.”

Paylaşın

“AK Parti’de Emekli Ve Yaşlı Seçmen Yüzde 30 Azaldı” İddiası

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala, Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, AK Parti’de emekli ve yaşlı seçmen yüzde 30 oranında eridiğini öne sürdü.

Nuray Babacan, emeklilerin yaşadığı hayat pahalılığı, emekli aylığında yaşanan sorunlar ve 3 bin lirayla sınırlı kalan bayram ikramiyesinin bu çözülmede etkili olduğunun konuşulduğunu belirtti.

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, “AKP’lileri telaşlandıran durum: Emekli seçmen eriyor…” başlıklı yazısından aktardığı kulis bilgisine göre, AKP’de emekli ve yaşlı seçmen yüzde 30 oranında eridi.

Babacan’ın yazısına göre, emeklilerin yaşadığı hayat pahalılığı, emekli aylığında yaşanan sorunlar ve 3 bin lirayla sınırlı kalan bayram ikramiyesinin bu çözülmede etkili olduğu konuşuluyor.

Babacan’ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde: “Yerel seçimlerden avantajlı çıkma planı yapan iktidar partisi, sıkıntılı alanları belirlemek ve buna yönelik pozisyon almak için çabalıyor. Yapılan son araştırmalar gösterdi ki, AKP’nin en güvendiği yaşlı ve emekli tabanda ciddi çözülme var. Ekonomik krizden en çok etkilenen kitlenin, partiden uzaklaştığı ortaya çıktı.

Parti yönetimi, tabanlarının halen kendileriyle hareket edip etmediğini araştırırken, ilginç sonuçlara ulaştılar. AKP’nin seçmen tabanında, 65 yaş üstü önemli bir yer tutuyor. Ancak, son dönemdeki ekonomik kriz ve bir türlü dizginlenemeyen enflasyonun sonuçları seçmen tabanının uzaklaşmasına neden oldu. AKP’den uzaklaşan bu grupta, yüzde 30 oranında erime olduğu ortaya çıktı. Gençlerin oyları konusunda sıkıntı yaşayan parti, orta yaş seçmenine kıyasla emekli ve yaşlı seçmeninde çözülme saptadı.

Emeklilerin ekonomik durumu, son yıllarda katlanarak artan hayat pahalılığı, emekli maaş artışında son dönemde yaşanan sorunlar ve son olarak Çalışma Bakanı tarafından 5 bin lira planlandığı açıklanmış olmasına rağmen 3 bin lirayla sınırlı kalan bayram ikramiyesinin bu olumsuz sonucun nedeni olduğu konuşuluyor.”

Paylaşın

Erdoğan: Asıl İşimiz Yeni Başlıyor

Partisinin Genişletilmiş İl Seçim İşleri Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Biz sadece AK Parti’ye 18. seçimini kazandırmak, Cumhur İttifakı’nı bir kez daha zafere ulaştırmak için çalışmıyoruz” dedi ve ekledi:

“Bununla birlikte Cumhuriyetimizin ilk asrını acısıyla tatlısıyla yarıda bırakan Türkiye’nin ikinci asrını oluşturuyoruz. Davamıza gönül vermiş tüm gönül kardeşlerimizle bu şuur içinde çalışmalarımızı yürütmeli, bu kararlılıkla hedeflerimize yürümeliyiz. İktidarlarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları bundan sonraki vizyonlarımız altyapısıdır. Asıl işimiz yeni başlıyor. Türkiye Yüzyılı yeni başlıyor.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde partisinin Genişletilmiş İl Seçim İşleri Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

“AK Parti genel merkezimize ilave olarak inşa ettiğimiz bu eser ülkemize, milletimize, şehirlerimize yapacağımız hizmetlerin çıtasını yükseltmesinin bir sembolüdür. Burada bir araya gelişimiz sıradan bir parti programının olmasının ötesinde anlamına sahiptir.

Biz sadece AK Parti’ye 18. seçimini kazandırmak, Cumhur İttifakı’nı bir kez daha zafere ulaştırmak için çalışmıyoruz. Bununla birlikte Cumhuriyetimizin ilk asrını acısıyla tatlısıyla yarıda bırakan Türkiye’nin ikinci asrını oluşturuyoruz.

Davamıza gönül vermiş tüm gönül kardeşlerimizle bu şuur içinde çalışmalarımızı yürütmeli, bu kararlılıkla hedeflerimize yürümeliyiz. İktidarlarımız döneminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları bundan sonraki vizyonlarımız altyapısıdır. Asıl işimiz yeni başlıyor. Türkiye Yüzyılı yeni başlıyor.

Tek parti faşizmin, darbelerin, cuntaların, zulümlerin, koalisyonların, krizlerin istikrarsızlıkların Türkiye’sini bir daha geri gelmemek şekilde tarihin tozlu raflarına kaldırıyoruz.

Artık devir Türkiye Yüzyılı devridir. Hamdolsun Türkiye Yüzyılı’nın ayak sesleri gümbür gümbür geliyor. Hala eski Türkiye özlemi içinde olanların yüreğine her seçimde bir ‘acaba’ hevesi dolduğunu biliyoruz. Seçim sonrası hakikatler yüzlerine tokat gibi inince kös kös yerlerine dönüyor.

Sanmayın ki belediye yönetimlerini şehirlere hizmet etmek, insanımızın hayatını kolaylaştırmak için istiyorlar. Böyle bir düşünceleri kesinlikle yok. Dertleri belediyeler üzerinden elde edecekleri rantı kirli ittifak ortaklarıyla birlikte yağmalamaktır.

Dünya değişti, Türkiye değişti. Şehirlerimizin çehresi değişti. Ama ülkemizdeki muhalefet anlayışı hiç değişmedi. Ülkenin ikinci büyük partisi sıfatına sahip CHP bırakın olumlu değişmeyi, bölücülerle, terör örgütü mensuplarıyla işbirliğine girecek kadar rotasını kaybetmiştir. CHP’de bölücülerin ve yapay zekaların sözü bu partiye gönül vermiş insanların sözünden daha fazla geçiyor.

İstanbul’da bölücü örgütün uzantılarıyla el ele, kol kola yürümekten, bölücülerin sembolleri altında ortak miting yapmaktan utanmıyorlar. Neyin karşılığında Kandil’le uzlaşıldığını, allayıp pulladıkları Kandil uzlaşıcı için bu noktada bölücü örgütün uzantılarına ne vadettiklerini kimse bilmiyor.

CHP’nin içine düştüğü bu vahim tablo bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. 14-28 Mayıs seçimlerinde milletimiz eşsiz irfanıyla ülke iradesini bize vererek böyle bir felakete müsaade etmedi. Şimdi aynı durum belediyeler için geçerlidir. Allah’ın yardımı, milletimizin desteğiyle bu köhne siyasete, yörüngesini kaybetmiş partilere şehirlerimizi teslim etmeyeceğiz.

Bunun için çok çalışmamız lazım. Seçim iki yerde kazanılır. Birincisi sahadır. Sokaktır, evlerdir. İş yerleridir. İnsanın olduğu her yerdir. İkincisi sandıktır. Saha çalışmalarını iyi yürütemez, oy verme günü sandığa çok sıkı sahip çıkamazsak elimizdeki seçimi kaybederiz.

Unutmayınız, bizim siyaset anlayışımızda vatandaşa tıpış tıpış dayatmasında bulunmanın yeri asla yoktur. Hiçbir insanımız bize oy vermeye mecbur ve mahkum değildir. Çok çalışarak, her bir insanımıza ulaşarak, şehrimizin her karışını alın terimizle sulayarak, gönüllere girerek sandıkta o oyu alacağız.

Bu güne kadar yaptıklarımızla, bundan sonraki projelerimizle vatandaşlarımızı şehirlerimizi en iyi bizim yöneticiliğimize ikna edeceğiz. Sizler teşkilatlarımızın, seçim işleri ve seçim koordinasyon merkezleri sorumluları olarak bu konuda birinci derecede sorumluluk sahibisiniz.

Vatandaşlarımızı mutlaka sandık başına gitmeye teşvik etmekten, sandıkta her şeyin usulüne göre yürümesini sağlamaya, sonuçların resmen ilanı aşamasına kadar sürece tüm safhalarıyla hakim olmamız gerekiyor. Aksi takdirde gönüllerde kazandığımız seçimi, sandıkta kaybederiz.

Bizim kimsenin oyunda gözümüz yok. Ama bize verilmiş tek bir oyun zayi edilmesine de rıza gösteremeyiz. En küçük zafiyet, gaflet, boşluk hiç şüpheniz olmasın mutlaka aleyhimize kullanacaktır. Diğer yerlerde karşımızda ahlaktan da yoksun siyaset haramileri vardır. Meydanı bu siyaset haramilerine bırakmayacağız. Gece gündüz çalışarak 31 Mart günü milli iradenin sandıkta en sağlıklı şekilde tezahürünü temin edeceğiz.

Medya ve sosyal medya başta olmak üzere moderni iletişim yöntemleri elbette önemlidir. Ama biliyoruz ki sahada yoksanız sandıkta esaminiz okunmaz. AK Parti kurulduğundan bu yana girdiği her seçimden birinci çıkmayı hem saha hem sandık hakimiyeti sayesinde başarmıştır. İnşallah 31 Mart’ta da ülke geneli, büyükşehir, il, ilçe, belde düzeyinde birinciliği yine kimseye kaptırmayacağız.

Her seçim döneminde olduğu gibi 31 Mart sürecinde de kendi akıllarınca milleti kandırmaya çalışan birileri yine meydana çıkmış görünüyor. Bunlar sokakta ‘ben şu partiden adayım ama aslında gönlüm AK Parti veya Tayyip Erdoğan’dan yana diyerek destek istiyor. İsteyen istediği partide siyaset yapma, aday olma hakkı vardır. Herhangi partide bir müddet siyaset yaptıktan sonra yerini ayırıp başka yere gidenlerin yeri orasıdır. Ben seçimi kazanırsam kazandıktan sonra yine AK Parti’de olacağım diyen sirk cambazlarına asla prim vermeyiniz.

Bunlar sirk cambazı. Ben şimdi buradan aday oldum ama seçimden sonra yine AK Parti’ye gideceğim diyen sirk cambazlarına da aldanmayın. Biz işimize bakacağız. Şu anda yoğun şekilde çalışacağız ve Allah’ın izniyle de 31 Mart akşamı gümbür gümbür sandıkları patlatarak yolumuza devam edeceğiz.

Geçmişte AK Parti’de bulunup da hangi sebeple olursa olsun başka partiye gidenler için aynı durum geçerlidir. Bu durumda hiç kimsenin AK Parti veya bizim adına konuşma, oy isteme, hatta böyle bir imada bulunma hakkı yoktur. AK Parti şahısların değil davanın, ülkünün, ülkeye ve millete hizmet uğruna adanmışlığın partisidir.

Her kim AK Parti çatısı altında bu kadim davaya hizmet ediyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Ama AK Parti’den ayrılıp da bu partinin gölgesinde korsan siyaset yapmaya kalkana da kimse kusura bakmasın eyvallah etmeyiz. Bizim partimizde görevler bayrak yarışındaki etaplar gibidir. Milletvekili seçiminde uyguladığımız 3 dönem kuralı başta olmak üzere, partimizin değişimini sağlamak için işte bu yüzden getirdik. Genel başkan olarak beni bazı tasarruf yetkilerim var o ayrı. Ama istediğimiz zaman istediğimiz şekilde har vurup harman savurmak, işte bu yok.

Geçmişte görev alanların daha sonra aynı konumda, farklı konumda görev almalarının önünde hiçbir mani bulunmuyor. Hem milletvekilliğinde hem belediye başkanlığında teşkilatlarımızda geçmişte benzer görevi yapan arkadaşlarımıza yeniden sorumluluk tevdi ettiğimiz pek çok örnek vardır.

Burada aslolan partimizin başarısına mümkün olan en üst seviyede katkı vermektir. Türk siyasetine getirdiğimiz en büyük yenilik, gördüğümüz bu yaklaşıma tahammül edemeyip de kendine başka yol çizenlere biz sadece üzülürüz, yolun açık olsun, güle güle, bunu deriz.

Bizim yapacak çok işimiz var. Eser ve hizmet siyasetine devam etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye’ye 15 Temmuz’dan beri kazandırdığımız bir diğer önemli siyasi değer de Cumhur İttifakı’dır. Ülkemizin birliği, milletimizin beraberliği, devletimizin bekası, vatan topraklarının bütünlüğü, milli iradenin üstünlüğü ile büyük ve güçlü Türkiye etrafında oluşan Cumhur İttifakı’nın tarihimizde eşi ve benzeri yoktur.

Sayın Devlet Bahçeli’nin nesilden nesile bir efsane gibi anlatılacağına inandığımız Cumhur İttifakı’nın kurulmasında ve yürütülmesindeki emeğini belirtmek istiyorum. Diğer partilere de ayrıca teşekkür ediyorum. Bizim adayımızın olduğu her yerde MHP teşkilatlarını, MHP teşkilatlarının adayının olduğu her yerde de AK Parti teşkilatlarının aynı azim, heyecan, kararlılık ve samimiyetle çalıştığından şüphe duymuyorum.

Seçime neredeyse 1 ay kaldı. İnşallah bugünkü toplantımızdan sonra sahadaki çalışmalarımız yeni bir ivme kazanacaktır. 31 Mart akşamı coşkuyla kutlayacağımız seçim zaferimizi kutlayacağımız konusunda sizlere güveniyorum.

Sizlere inanıyorum. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Şehirlerinize döndüğünüzde oradaki adaylarımıza, teşkilat mensuplarımıza, tüm kardeşlerimize selamlarımı lütfen iletmenizi istiyorum, kalın sağlıcakla.”

“Yeniden Refah’ın tavrını zaten biliyorsunuz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, program çıkışına gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan şunları kaydetti: Öncelikle Devlet Bey her zamanki o nezaketini, kibarlığını bu defa da gösterdi ve çok da zengin bir nezaket. Yaşımın miktarınca güller gönderildi. Onun yanında yine kendine has estetiği içinde olan şimdi onu henüz daha görmedim bir kalem gönderildiğini söylediler.

Doğum yıldönümümü kutladığı gibi Cumhur İttifakı’nın çalışmasıyla ilgili birbirimizle bu şekilde tebrikleştik. Yarın ben Manisa’ya gidiyorum. Manisa’da olacağız. Bu süreci de en güzel şekilde inşallah Mart’ın 31’ine kadar dayanışma içinde devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.

Yeniden Refah’ın tavrını zaten sizler de biliyorsunuz. Birçok yerde Cumhuriyet İttifakı ile hareketi söz konusu değil. Adeta milletvekilliğindeki seçimindeki duruşundan şu anda kopmuş vaziyette. Yerel seçimde şu anda kendileri Yeniden Refah olarak birçok yerde ya bizden ayrılmış olanlar veyahut da bize karşı tavır içinde olanları aday olarak çıkardılar. Onlarla yollarına devam ediyorlar.

Oraya bütün katılan liderlerin dünyanın şu anda gündeminde olan uluslararası bazda Rusya-Ukrayna olayı var. Bunun yanında tabii ki İsrail Filistin olayı var. Bunlar orada ciddi manada işlenecek olan konular. Katılacak olan liderler bu konular üzerinde kararlı şekilde duracaklar. İkili görüşmelerimizde bunların üzerinde yine duracağız.”

Oraya bütün katılan liderlerin dünyanın şu anda gündeminde olan uluslararası bazda Rusya-Ukrayna olayı var. Bunun yanında tabii ki İsrail Filistin olayı var. Bunlar orada ciddi manada işlenecek olan konular. Katılacak olan liderler bu konular üzerinde kararlı şekilde duracaklar. İkili görüşmelerimizde bunların üzerinde yine duracağız.

Şu anda çok kısa bir zaman içerisinde bir ziyaret değil ama bu ziyareti geciktirmeden halledeceğine dair bir ifadeyi kullandı. Türkiye’nin uluslararası platformdaki tutumuyla olan memnuniyeti bana ısrarla söyledi. Aramızdaki bu ilişkilerin kararlı şekilde devamından yana olan memnuniyetini ifade etti.

Bizim şu andaki planımız programımız F-35’den öte artık F-16’ya kilitlenmiş vaziyetteyiz. Gerek kongre gerekse senato. Bize gelen sanatörlerle yaptığımız görüşmelerde F-16’larla ilgili ne gibi adımlar atarız onları konuştuk. Bu konu dışında arkadaşlarımızın muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde, gerek Dışişleri Bakanım gerek ABD Dışişleri Bakanı ile yaptıkları görüşmeler var. Bunun takipçisiyiz.

Arkadaşlarımız çalışıyorlar, ona göre de programların değerlendirmesini yapacağız. İftar programları mı olur, yine aynı şekilde mitinglere devam mı ederiz. AK Parti’nin kararlı duruşu her zamanki gibi devam edeceğiz.”

Paylaşın