Erdoğan’dan Kurmaylarına ‘Seçim Yenilgisi’ Tepkisi: Hepimiz Sorumluyuz

Yerel seçim sonuçlarına ilişkin kurmaylarına tepki gösteren Erdoğan’ın “Bazı arkadaşlar, tek sorumlu benmişim gibi davranıyor. Bütün sorumluluğu bana yüklemek isteyenler var. Ama burada ben tek başıma değildim, hepimiz sorumluyuz” dediği öne sürüldü.

Erdoğan’ın kurmaylarına, “Kongre diyorum, kongreye karşı olanlar bile var aramızda. ‘Ne gerek var kongreye’ deniyor. Bu nedenle, teşhisi doğru koyup tedaviyi iyi yapmamız lazım. Çünkü kimse, bize oy vermek için mecbur değil” dediği iddia edildi.

31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın parti yönetiminde faturayı kime keseceği merak konusu. İktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinin haberine göre ise partide yenilgiden Erdoğan’ı da sorumlu tutanlar bulunuyor.

Habere göre, kimsenin seçim yenilgisi sorumluluğunu almak istememesi üzerine tepki gösteren AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bazı arkadaşlar, tek sorumlu benmişim gibi davranıyor. Bütün sorumluluğu bana yüklemek isteyenler var. Ama burada ben tek başıma değildim, hepimiz sorumluyuz. Kongre diyorum, kongreye karşı olanlar bile var aramızda. ‘Ne gerek var kongreye’ deniyor. Bu nedenle, teşhisi doğru koyup tedaviyi iyi yapmamız lazım. Çünkü kimse, bize oy vermek için mecbur değil” dedi.

Öte yandan, Erdoğan’ın Ramazan Bayramını geçirdiği Marmaris’teki devlet konuk evinde gerçekleştirdiği bazı temasların, AK Parti’nin bundan sonraki yol haritasında etkili olacağı ifade ediliyor. Erdoğan’ın bayram boyunca fikirlerine önem verdiği bazı isimlerle görüşmeler yaptığı, partide geçmişte görev alanlarla da bir araya geldiği belirtiliyor.

Bayramdaki bu temasların, AK Parti’deki değişimin sadece kişilerle sınırlı olmayacağı, politikalarında da değişikliğe gidileceğinin göstergesi olarak görülüyor. AK Parti’deki değerlendirmelerde de Erdoğan’ın ‘Bakış açısının değiştiğine’ yönelik yorumlar yapılıyor.

Paylaşın

Erdoğan, Özel’e İade-i Ziyaret Yapacak Mı? AK Parti’den Açıklama

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı’nı ziyaret edeceğini ifade etti.

Ömer Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımız CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in ziyaretinden memnuniyet duymuşlardır. Olumlu bir havada geçmiştir ziyaret. Sayın Cumhurbaşkanımız, diyaloğun devam etmesi gerektiğini belirtmişlerdir” dedi.

Ömer Çelik, Erdoğan’ın “kendi takvimine uygun bir zamanda iade-i ziyaret gerçekleştireceğini” belirtti. Özgür Özel’in de, CHP’ye yapılacak ziyaretten memnuniyet duyacaklarını kaydettiği ifade ediliyor.

Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuşan Özel, “Olumlu bir atmosferde gerçekleşti. Olumlu sonuçlar doğuracağına dair iyimserim. Önümüzdeki günlerde gelişmeleri takip edeceğim. Müzakere ve mücadeleyi birlikte yürüteceğiz.” dedi.

Öte yandan Sözcü’nün CHP kaynaklarına dayandırdığı bilgiye göre, görüşmede oturma düzeni de gündeme geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, oturma düzenini doğru bulmadığını belirtti.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AK Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Erdoğan ile Özel’in buluşmasının ardından gözler neler konuşulduğu kadar uygulanan protokole ve oturma düzenine çevrildi.

Erdoğan ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı ile cumhurbaşkanlığı görevi boyunca daha önce ikili görüşme yapmamıştı. Erdoğan ile eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sadece 15 Temmuz darbe girişiminin ardından düzenlenen liderler zirvesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 25 Temmuz 2016’da bir araya gelmişti.

İki partinin genel başkanlar düzeyindeki son görüşmesi ise Kılıçdaroğlu ile dönemin AKP Genel Başkanı ve Başbakanı Binali Yıldırım arasında AKP Genel Merkezi’nde 22 Eylül 2016’da gerçekleşmiş; görüşmede o dönem gündemde olan mini anayasa paketi ele alınmıştı.

Erdoğan ile Özel’in görüşmesi, bir AKP genel başkanı ile CHP genel başkanı arasında sekiz yıl aradan sonra yapılan ilk görüşme olması açısından başlı başına önem taşıyordu.

Bu nedenle görüşmeye basının ilgisi de yoğun oldu. AKP her zamankinden farklı olarak bazı kurumlar için yapmak istemediği akreditasyonu bu kez uygulamazken, çok sayıda haber kanalı ve sitesi AKP Genel Merkezi önünden canlı yayın yaptı.

Masada neler vardı?

AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen görüşmenin ana gündem maddesi yeni anayasa. Erdoğan, Irak dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada, “CHP’nin de değişime destek verebileceği inancındayım.” ifadelerini kullanmıştı.

Özgür Özel’in çantasında ise anayasa dışında, borçları nedeniyle sıkıntı yaşayan yerel yönetimlerin gelir kaynaklarının artırılması yer aldı. Belediyelerin merkezi yönetimden onay bekleyen projeleri, hayat pahalılığı, emekli aylıkları, ve atama bekleyen öğretmenler gündemindeki diğer başlıklar oldu.

Kritik görüşme öncesi eski CHP genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu, Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile telefonda görüşen Özel, Erdoğan’la yapacağı görüşmeye ilişkin görüş ve önerilerini aldı.

Oturma düzeni tartışma yarattı

Sosyal medyada da tartışma yaratan oturma düzeni de gündeme geldi. Özel’in, oturma düzenini doğru bulmadığını belirtip, bunum telafisine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a dönerek, en kısa sürede CHP Genel Merkezi’ne iade-i ziyaret gerektiğini söylediğini öğrenildi. Özel, bu ziyaretten memnun olacağını ifade etti.

Görüşmede Özel, Erdoğan’a Paşabahçe’nin “Gururla” serisinden “Cumhuriyet Ateşi” isimli objeyi hediye etti.

“Cumhuriyet Ateşi”, Mustafa Kemal Atatürk’ün genç Cumhuriyet’in Avrupa’ya gönderdiği öğrencilerden Sadi Irmak’a hitaben söylediği “Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz, gür alevler halinde geri dönmelisiniz” sözünden ilhamla oluşturulmuş bir eser olarak biliniyor.

Özel, ayrıca hediye olarak yanında Manisa’daki Uluslararası Mesir Macunu Festivali’nden getirdiği mesir macununu verdi. Erdoğan da Özel’e Milli Saraylar’dan fincan seti, çay ve bal hediye etti.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yaşanan görüntüyü “rejimin absürdlüğünün fotoğrafı” olarak değerlendirdi. Yerel seçim sonuçlarına atıfta bulunan Gökhan Günaydın şunları söyledi:

“Bir oda var ve bu odada boş bir koltuk var. Bunun bir anlamı olabilir mi? Erdoğan’ın şu anda oturduğu yerde değil boş olan koltukta oturması ve ortadaki koltuğun da kaldırılması lazım.

Bu bizatihi rejimin absürdlüğünü gösteren bir fotoğraf. Koltuklardan birisi boş. Yani Erdoğan ortadaki koltuğa oturunca Cumhurbaşkanı olarak konuşuyor, kalkıp da karşıya oturursa AKP Genel Başkanı olarak konuşacak öyle mi?

Yoksa o koltuktayken hem Cumhurbaşkanı hem AKP Genel Başkanı olarak konuşabiliyor mu? Bunlardan hangisi doğru? Burada bir mesaj verilmeye şüphesiz ki çalışılıyor. Biz o mesajı 31 Mart’ta karşılamıştık. 2026 mı olur, 27 mi olur, 28 mi olur o tarihlerde bir daha karşılarız.”

Paylaşın

Erdoğan İle Özel Bir Araya Geldi: Görüşmeye Boş Koltuk Damga Vurdu

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüşme 1 saat 35 dakika sürdü.

Haber Merkezi / Görüşmede, CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan ile AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş da yer aldı.

Erdoğan ile Özel görüşmesi sonrası basın mensuplarına açıklama yapılmadı. Özel, ziyaret sonra hızlı adımlarla AK Parti Genel Merkezi’nden ayrılarak CHP Genel Merkezi’ne gitti.

AK Parti ve CHP genel başkanları 2016’dan sonra ilk kez bir araya gelmiş oldu. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile dönemin AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım AK Parti Genel Merkezi’nde 22 Eylül 2016’da görüşmüştü.

Erdoğan ile Özel’in görüşmesine boş koltuk damgasını vurdu. Erdoğan, Özel ile görüşme esnasında Özel’in karşısında değil de ortada ve daha farklı bir koltukta oturması akıllara “Erdoğan eşit değiliz imajı mı yaratmak istiyor?” sorusunu getirdi.

31 Mart seçimlerinde CHP’nin çok sayıda büyükşehir ve belediyelerine yenilerini eklemesinin ardından Özel verdiği demeçlerde Erdoğan ile görüşebileceğini aktarmıştı.

Erdoğan ile Özel, 23 Nisan’da TBMM’de düzenlenen resepsiyonda başka diğer siyasi partilerin de olduğu ortamda ilk kez bir araya gelmiş ve kısa bir görüşmenin ardından özel kalemlerin buluşma tarihi belirleyeceği duyurulmuştu.

Görüşme yeni bir dönemin başlangıcı mı?

Erdoğan-Özel görüşmesinin iktidar ve muhalefet arasında yeni bir dönemin başlangıcı olup olmayacağı da merak konusu. CHP kurmayları, Özel’in “yapıcı” bir adım attığını, ancak Erdoğan’ın tutumunun şimdiden öngörülememesi nedeniyle, bu konuda daha temkinli ifadeler kullanıyorlar.

Erdoğan’ın talebinin “yeni anayasa” için zemin oluşturmak istediğine işaret eden bazı CHP kurmayları şu değerlendirmelerde bulunuyorlar:

“Mevcut anayasayı uygulamayan, hak ihlallerinin devam ettiği bir ortamda, Erdoğan’la yeni anayasa konuşmak çok mümkün görünmüyor. Elbette seçimlerden birinci çıkan partinin genel başkanı ile ülkeyi yöneten Erdoğan’ın bir araya gelmesi kıymetlidir. Sonuçta bu da bir başlangıçtır, umutlu olmak istiyoruz.”

Kemal Kılıçdaroğlu tepki göstermişti

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı “Saray’la müzakere edilmez, mücadele edilir” ifadesiyle de görüşmenin gerekli olup olmadığı ya da yeni anayasa için Erdoğan’ın şimdi de CHP’yi yanına çekmeye çalıştığı gibi farklı tartışmalar başladı.

Geçmiş dönemlerde Erdoğan ile eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında buna benzer görüşme ihtimalleri görüşmenin yapılacağı mekâna dair polemikler gibi farklı nedenlerle gerçekleşmemişti. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne sadece bir kez 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan liderler zirvesi için 25 Temmuz 2016’da gitmişti.

CHP üst yönetimi ise Erdoğan ile bir “değerler müzakeresi” yapılmayacağının üstünde ısrarla dururken, Özgür Özel’in de çeşitli açıklamalarında zaten mevcut anayasayı uygulamayan bir iktidarla yeni anayasanın müzakere edilemeyeceğini birçok kere tekrarladığını hatırlatıyorlar.

Özel geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada “Vatandaşın gündemi olmayan hiçbir gündemle meşgul olmayacağım. Birileri istedi diye onlarla kavga etmeyeceğim. Gündemi değiştirmelerine izin vermeyeceğim. Müzakere de eden mücadele de eden yepyeni, dinamik sonuç alan bir siyaset için yola çıktık” demişti.

Paylaşın

Erdoğan’dan Kurmaylarının İstişare Kampı Önerisine Yeşil Işık

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de MYK üyeleri, Erdoğan’a kongre öncesi istişare kampının yapılması önerisinde bulunduğu öne sürüldü.

MYK üyelerinin önerisine sıcak bakan Erdoğan’ın da “Doğru olur. Geçen sene yapamadık, geciktik, bunu hemen yapalım” dediği öğrenildi. MYK’da değişim sinyali veren Erdoğan’ın kimseyi kırmadan değişimin peyderpey olacağını söyledi iddia edildi.

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MYK) ikinci kez Erdoğan başkanlığında toplandı.

Hürriyet’ten Ebru Karatosun’un haberine göre, Erdoğan, bu toplantıda da partinin değişimi ve dönüşümü açısından önemli değerlendirmeler yaptı.

Erdoğan, genel merkez yönetiminde yapacağı değişiklik için, “Bulanık suda balık avlamak istemiyoruz. Kimseyi kırmadan incitmeden kardeşlik hukukuna riayet ederek değişimi peyderpey yapacağız. Değişim yaparken de cerrah titizliğiyle çalışacağız” dedi.

Kongre sürecinin başlatılmasını isteyen Erdoğan’a MYK üyeleri, kongre öncesinde milletvekilleri ve seçimleri kazanan AKP’li belediye başkanlarının katılacağı bir istişare kampının yapılması önerisinde bulundu. Bu öneriye sıcak bakan Erdoğan’ın da “Doğru olur. Geçen sene yapamadık, geciktik, bunu hemen yapalım” dediği öğrenildi.

“Diyalog kapımız herkese açık olacak”

Öte yandan Erdoğan’ın bugün ana muhalefet partisi CHP’nin genel başkanı Özgür Özel’le gerçekleştireceği görüşme için de şu ifadeleri kullandı:

“Özgür Bey randevu istedi, kendisini kabul edeceğiz. Anayasa süreci, önümüzdeki dönem ülkenin ihtiyacı olan yapısal değişim ve dönüşümler, maliye politikaları, tarım, milli eğitim, sağlık gibi başlıklar gündeme gelecektir. Muhalefet ile siyaset alanında görüşmeye devam edeceğiz. Diyalog kapımız herkese açık olacak.”

Paylaşın

AK Parti’de Yeni Yol Haritası Masaya Yatırıldı

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de Erdoğan başkanlığında toplanan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MYK) yerel seçim sonuçları ile yeni yol haritasını masaya yatırdı.

Teşkilat İşleri Başkanlığı’nın 30 büyükşehir ve ilçelerindeki oy kaybına yönelik detaylı bir sunum yaptığı toplantıda, oy oranlarındaki düşüşün nedenleri rakamsal olarak değil siyasal olarak değerlendirildi. MYK üyeleri, oy kaybının bölge bölge hangi siyasal sebeplerden kaynaklandığını istişare etti.

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MYK) ikinci kez Erdoğan başkanlığında toplandı.

Türkiye gazetesinden Emrah Özcan’ın haberine göre, toplantıda, partiye zarar veren ve geçtiğimiz günlerce mercek altına alınan troller konusuna da değinildi. Partiyi ve kurmaylarını ‘sistemli bir şekilde hedef alan ve itibar suikastı gerçekleştiren’ trollerin tek tek tespit edildiği, sorunun çözümü için Erdoğan’ın talimat verdiği öğrenildi.

Parti kaynakları “Özellikle X üzerinden 14 ana hesap ve onlara bağlı 60’a yakın bot hesap üzerinden partimizin kurumsal kimliğine ve kurmaylarımıza yönelik itibar suikastı gerçekleştirildiğini tespit ettik. Birçoğu para harcanarak yaptırılıyor. Saldırıyı yapanlar, yaptıranlar ve arkasında kimlerin olduğu, kimin için yapıldığı raporlarımıza girdi. Konuyu çok ciddi takip ediyoruz. Trol meselesi bitirilecek” dedi.

İstanbul ve Ankara dahil birçok büyükşehirde teşkilat yönetiminin değişeceği, ancak önceliğin Hatay ve Antep gibi belediye başkanı olunması ya da istifa ve diğer sebeplerden dolayı il başkanı koltuğu boşalan şehirlere verileceği öğrenildi. Kongreden önce İstanbul ve Ankara başta olmak üzere oy kaybının yaşandığı bazı büyükşehirlerin il ve ilçe başkanlarının değiştirilebileceği kaydedilirken, Erdoğan’ın bazı illere takviyenin şart olduğunu söylediği de öğrenildi.

Teşkilat İşleri Başkanlığının 30 büyükşehir ve ilçelerindeki oy kaybına yönelik detaylı bir sunum yaptığı toplantıda, oy oranlarındaki düşüşün nedenleri rakamsal olarak değil siyasal olarak değerlendirildi. MYK üyeleri, oy kaybının bölge bölge hangi siyasal sebeplerden kaynaklandığını istişare etti.

Öte yandan, milletvekilleri ve belediye başkanları ile de bir kamp yapılma kararı alındı. Takvimin önümüzdeki günlerde netleşeceği öğrenilirken, milletvekilleri ile kampın Kızılcahamam’da bu ay sonu ya da haziran ayı başında, belediye başkanları ile yapılacak kampın ise genel merkezde haziran ayı sonu ya da temmuz ayı başında yapılabileceği öğrenildi.

Parti kaynakları toplantıda, yeni anayasa çalışmalarının gündeme gelmediğini, bu konudaki istişarelerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bugün yapacağı görüşme sonrasına bırakıldığını belirtti.

Paylaşın

Erdoğan’dan Partide Değişim Mesajı

Erdoğan’ın partisinin MYK toplantısında yaptığı konuşmada, partide değişim yapılacağına yönelik mesaj verdiği, seçim sonuçlarının derinlemesine bir şekilde incelenmesi gerektiğini ve özeleştiriye ihtiyaç olduğunu söylediği belirtiliyor.

Erdoğan’ın toplantıda ayrıca kongreleri başlatma talimatı verdiği belirtiliyor. Belde, ilçe ve il kongrelerinin tamamlanmasıyla eylül veya ekim gibi büyük kongreye gidilmesi hedefleniyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmeler devam ediyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, gerçekleştirilen 3 saatlik Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yerel seçim sonuçlarının ve atılacak adımların masaya yatırıldığı öğrenildi.

Erdoğan’ın açılış konuşmasında partide değişim yapılacağına yönelik mesaj verdiği, sonuçlarının derinlemesine bir şekilde incelenmesi gerektiğini ve özeleştiriye ihtiyaç olduğunu söylediği belirtiliyor.

NTV’nin haberine göre, Erdoğan, AK Parti MYK toplantısında olağan kongre için hazırlıkların başlatılması talimatını verdi.

Belde, ilçe ve il kongrelerinin tamamlanmasıyla eylül veya ekim gibi büyük kongreye gidilmesi hedefleniyor. Edinilen bilgilere göre, parti yönetiminde değişim de kongre öncesinde planlanmıyor.

Kongrelerde seçimde başarısız olan il yönetimlerinin değişmesi, kongrede de partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyelerinde değişim gündemde.

İki ayrı kamp planı

AK Parti’de iki ayrı kamp yapılması da planlanıyor. Bunlardan ilki mayıs ayı içinde milletvekilleri ile yapılacak. Her milletvekili bölgesine ilişkin sorunları anlatacak. Çözüm önerileri sıralanacak.

İkinci kamp ise belediye başkanları ile gerçekleştirilecek. Kızılcıhamam’da yapılması planlanan kamp için haziran ayı düşünülüyor.

Paylaşın

AK Parti’de Değişim Umutsuzluğu!

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de özellikle başarısız bulunan genel merkez yönetiminin değişikliği konusunda farklı görüşler var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “değişimi bugün deklare edip, sonbahardaki kongrede yapmasını isteyenlerle”, “Hiç beklemeden bugün-yarın yapmalı. Genel merkez yönetimi ilk toplantıda niye istifasını vermedi” diyen kızgınların konuşmalarına tanık oluyoruz. Ayrıca partide hiçbir şeyin değişmeyeceğini iddia edenler de az değil.

Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan, “Uyuyan YSK, Kızdıran TÜİK, Umutsuz AKP’liler” başlıklı yazısında AK Parti kulislerinde konuşulanları aktardı. Babacan’ın yazısından öne çıkan bölümler şöyle:

“İktidar partisinde özellikle başarısız bulunan genel merkez yönetiminin değişikliği konusunda farklı görüşler var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “değişimi bugün deklare edip, sonbahardaki kongrede yapmasını isteyenlerle”, “Hiç beklemeden bugün-yarın yapmalı. Genel merkez yönetimi ilk toplantıda niye istifasını vermedi” diyen kızgınların konuşmalarına tanık oluyoruz. Ayrıca partide hiçbir şeyin değişmeyeceğini iddia edenler de az değil.

Murat Kurum’u ne yapsak?

İlginç bir sohbet konusu da büyük lansmanlarla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Murat Kurum’la ilgili. Kurum’un sağlık sorunları olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yerine getirileceğini iddia edenler var. Ancak çoğunluk, başarısızlığın ödüllendirilmesi anlamına gelen böyle bir değişikliğin yanlış olacağını dile getiriyor.

Gelelim, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TÜİK arasındaki soğuk rüzgarlara. Berat Albayrak’a yakınlığı ile bilinen TÜİK Başkanının ekonominin yeni yönetimiyle ilgili olumsuz tavır içinde olduğu iddia ediliyor. TÜİK’in mevcut yönetiminin Nurettin Nebati’nin bakanlığı döneminde geçtiğimiz yılın mayıs enflasyonunu gerçeklikten uzak olarak ‘sıfır’ çıkardığı için bu ayın mayıs enflasyonunun baz etkisiyle fazla çıkacağı konuşuluyor.

Kulislerde TÜİK Başkanının, Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimini zora sokacak yaklaşımlar sergilediği, enflasyon hesaplamalarında “eski ekonomine yönetimine” gösterdiği kolaylığın aksine, zorluk çıkardığı anlatılıyor. Şimşek’in zaman zaman partililere TÜİK Başkanının tavrından yakındığı aktarılanlar arasında. TÜİK, yeni ekonomi yönetiminin hayatını zorlaştırıyor mu bilinmez ama kurumun enflasyon sepeti, krizden tek başına sorumlu tutulabilir mi anlamadık…

Gelelim, YSK’nın yıllardan beri sürdürdüğü ‘garabete’. YSK yönetimi tuhaf bir durumla boğuşuyor. Nedeni de hak etmediği halde muhtar seçilenler… Muhtar adaylarından seçimden önce ‘sabıka kaydı’ ve ‘6 ay o bölgede oturduğuna dair belge’ istenmediği için şimdi hak etmeden seçilenler ayıklanıyor. Şaka gibi değil mi? YSK’ya gelen itirazlar inceleniyor ve şimdiden 50 muhtarın mazbatası iptal edildi. 2 Haziran’da ara seçim yapılacak. Yeni sandık kurulları oluşturulacak, ödenek tahsis edilecek ve binlerce lira masraf yapılacak.

Bir yasaya konulacak tek bir madde düzenlemeyle ya da YSK’nın yayınlayacağı bir genelge ile aşılacak bu sorun, her seçimde yeniden yaşanıyor. Muhtarlardan bu belgeler seçimden önce istense, bu masraf da yapılmayacak. Bir önceki seçimlerde 500 muhtarın hak etmediği halde seçildiği anlaşılmış ve yeniden seçim yapılmıştı. YSK niye uyuyor? Bu masraf niye yapılıyor? Yasa veya genelge neden çıkartılmıyor, sormak lazım…”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti Ve MHP’nin Gündemi Yeni Anayasa

“Yeni anayasayı zorunluluk” olarak gören bazı AK Partililer, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin güçlendirilmesini amaçlıyor. AK Parti içindeki diğer bir grup ise anayasa değişikliğinden önce ekonomik krize odaklanılmasını istiyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hem 14 ve 28 Mayıs genel seçimlerinde hem de yerel seçimler döneminde “Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu” belirtti.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; AK Parti ve MHP’nin gündeminde yeni anayasa çalışmaları yer alıyor. Bu kapsamda MHP’nin halihazırda 100 maddeden oluşan anayasa teklifi bulunuyor. AK Parti de yeni anayasa çalışmalarına hız verecek. Bu kapsamda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un hafta içinde siyasi partileri ziyaret edeceği belirtiliyor.

“Yeni anayasayı zorunluluk” olarak gören bazı AK Partililer, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin güçlendirilmesini amaçlıyor. Değişiklikten yana olanlar cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte milletvekilleri ile bakanlar arasındaki diyaloğun “eskisi gibi güçlü olmadığı, milletvekillerinin bakanlara ulaşmada zorluk çektiği ve halkın şikâyet ile taleplerini iletmede zorlandıkları” belirtiyor.

Bu grupta yer alan milletvekilleri “Diyalog mekanizması hızlanmalı. Bir ilde bir sorun varsa ve bu sorun bakanlıklar kanalıyla çözüme kavuşacaksa ilgili bakanlıklara daha kolay ulaşılmalı. Böylece milletvekilleri aracılığıyla bakanlıklar halkın sorunlarına yakından temas etmiş olurlar. Bunun için de anayasa değişikliği şart” görüşünü savunuyor.

Anayasa değişikliğinin dış politika için de gerekli olduğunu savunan AK Partililer, “Dışta en önemli konu terörle mücadele. Bunun için de anayasa değişikliği gerekli. Yeni anayasa ile sistemin aksayan tüm yönleri düzenlendiği takdirde hem iç politikada hem de dış politikada daha güçlü bir Türkiye’nin önü açılır. ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefine ulaşılır” yorumlarını yapıyor.

AK Parti içindeki diğer bir grup ise anayasa değişikliğinden önce ekonomik krize odaklanılmasını istiyor. Bu görüşü savunanlar, “Halk şu anda anayasa tartışmalarıyla ilgilenmiyor. Alımgücü halk adına yakıcı sonuçlar doğuruyor. Halk önce ekonomik adımlar atılmasını bekliyor.

Bunun için de halktan kopuk siyaset’te son verilmesi gerek. Yerel seçimlerden sonra AK Parti, kamuoyu gündemine ‘lüks yaşam’ ile gelmeye başladı. Bu hem partiye hem de iktidara zarar veriyor. Öncelikle partililerin ‘lüks yaşam’dan vazgeçmeleri gerek. Yüksek enflasyon ile mücadeleyi bir noktaya taşıdıktan sonra gündemimiz yeni anayasa olmalı” diyor.

Paylaşın

AK Parti Kulisleri: Erdoğan Bazı İsimleri Görevden Alacak

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde yüzde 35,48 alan ve ikinci parti konumuna düşen AK Parti’de genel başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti MYK’de, bazı isimleri görevden alacağı konuşuluyor.

AK Parti, yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerinden 12, il belediyelerinden 12, ilçe belediyelerinden 359 ve belde belediyelerinden 124 olmak üzere toplamda 507 belediye başkanlığı kazanmıştı.

İktidara yakın Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, AK Parti’de 31 Mart yerel seçimlerindeki oy kaybının nedenleri araştırılmaya devam ediyor. Erdoğan, bu kapsamda yarın AK Parti Genel Merkezi’nde MYK’ye başkanlık edecek. AK Parti kulislerinde konuşulan bilgilere göre; bazı MYK üyeleri bu toplantıda görevden alınacak.

Öte yandan Erdoğan, 14 Mayıs’ta ise il başkanlarıyla buluşacak. Detaylı bir seçim analizinin yapılmasının öngörüldüğü toplantıda, Erdoğan’ın değişime yönelik dikkat çekici mesajlar vermesi bekleniyor. İl başkanlarının oy kaybına yönelik hazırladıkları raporları ve saha araştırmaları Erdoğan’a sunulacak.

Toplantıda il başkanları, neden oy kaybı yaşandığına yönelik kendi görüşlerini de belirtecek. Erdoğan il başkanları toplantısından bir hafta sonra ise 22 Mayıs’ta MKYK’yi toplayacak. Toplantıda kongre sürecinin netlik kazanması bekleniyor.

Paylaşın

Dikkat Çeken Anket: AK Parti’ye Oy Veren Her 3 Kişiden 1’i Partisini Başarılı Bulmuyor

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde AK Parti’ye oy veren seçmenlerin yüzde 36’sının partilerini Türkiye’yi yönetme konusunda başarılı bulmadığı ortaya çıktı. AK Parti, yerel seçimlerde yüzde 35,48 almıştı.

AK Parti, yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerinden 12, il belediyelerinden 12, ilçe belediyelerinden 359 ve belde belediyelerinden 124 olmak üzere toplamda 507 belediye başkanlığı kazandı.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi (S PSM) tarafından 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’ne ilişkin önemli bir araştırma yayımlandı. 1291 kişinin katılımıyla online olarak gerçekleştirilen araştırma, seçimler sonrası en çok tartışma konusu olan “katılım oranlarına” dair seçmen algısını ölçmeyi amaçladı.

Araştırmanın dikkat çekici bulguları şunlar:

Seçmenlerin yüzde 51,4’ü CHP’ye, yüzde 18,7’si AK Parti’ye, yüzde 15,3’ü DEM Parti’ye oy verirken, yüzde 10,7’si ise oy kullanmadığını belirtti.

Oy kullanmayanların yüzde 30,4’ü “partimin yanlış tutumlarından kaynaklı”, yüzde 21,7’si “gerek duymadım”, yüzde 13’ü “şehir haricinde olduğum için”, yüzde 12,4’ü “alternatifler arasında tercih yapmamak için”, yüzde 10,9’u “sağlık sorunlarımdan kaynaklı”, yüzde 10,2’si “mevcut düzeni meşrulaştırmamak için”, yüzde 1,4’ü ise “adil bulmadığım önseçimlerden kaynaklı” oy kullanmadığını ifade etti.

Araştırmaya katılanlarda İYİ Parti’ye oy veren seçmen bulunmaması dikkat çekti.

Seçim sonuçlarına göre belediye başkanlığı seçimlerinde oy verilen partinin başarılı bulunma oranı yüzde 52,4 iken, yüzde 12,9’u “başarılı bulmadığını”, yüzde 23,3’ü ise “kısmen başarılı bulduğunu” belirtti.

AK Parti’ye oy veren katılımcıların yüzde 36’sı partisini başarılı bulmadığını ifade etti.

Katılımcıların yüzde 50,5’i en çok AK Parti seçmeninin seçime katılmadığını düşündüğünü dile getirdi.

Türkiye geneli katılımın düşük olduğunu düşünen görüşmecilerin yüzde 42,1’i AK Parti’nin, yüzde 14,9’u ise “bütün partilerin seçmenlerinin” daha az katılım gösterdiğini savundu.

Araştırmaya katılanların yüzde 62,3’ü kendi kentlerinde seçmen katılımının düşük olduğunu düşünürken, yüzde 15’i “ekonomik kriz”, yüzde 12,7’si “partilere olan tepkilerden dolayı”, %9,5’i “siyasetin çözüm üretememesi”, yüzde 7,2’si “aday profillerinden kaynaklı”, yüzde 6,4’ü ise “parti yönetimlerinin yaklaşımlarından kaynaklı” olarak seçime katılmama sebeplerini sıraladı.

Bu araştırma, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde seçmenlerin oy verme tercihleri ve katılım oranları ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Özellikle AK Parti’ye oy veren seçmenlerin önemli bir kısmının partisinden memnun olmadığını ve katılım oranlarının düşük olduğunu gösteren bulgular, önümüzdeki seçimler için de dikkat çekici ipuçları vermektedir.

Paylaşın