Erdoğan’dan ’31 Mart’ Yorumu: Kapsamlı Muhasebemizi Yapıyoruz

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan Erdoğan, “31 Mart seçim sonuçlarını göz ardı etmiyoruz. Sonuçlara dair kapsamlı iç muhasebemizi partimizin yetkili organlarında yaptık, yapıyoruz ve yapacağız” dedi ve ekledi:

“MYK, MKYK, AK Parti Meclis grubumuzla, fikirlerine kıymet verdiğimiz dostlarımız, kanaat önderlerimiz, partimizde daha önce görev almış yol ve dava arkadaşlarımızla, siyaset bilimci akademisyenlerle bir araya geldik, konuştuk, düşüncelerini aldık.”

Erdoğan, açıklamasının devamında, “İnşallah istişare halkamızı genişletmeye devam edeceğiz. Son MYK toplantımızda geleneksel istişare kampımızı çok yakın bir tarihte toplama kararı aldık . Önce milletvekili ardından belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Komplekse kapılmadan, eleştiriye kulak tıkamadan bu süreci büyük bir özgüven ve şeffaflıkla yönetiyoruz. Hata değil; yanlışta ısrar etmek kaybettirir.

Nereden geldiğinizi unutmazsanız, hedeflerinizden de kopmazsınız. Biz siyasi hayatımız boyunca elde ettiğimiz her başarıyı, her mücadeleyi önce Allah’ın yardımına sonra da milletimizin desteğine, duasına ve yanımızda olmasına borçluyuz. AK Parti milletin kurduğu, tabelasını milletin astığı, siyaseti daima millet için ve milletle birlikte yapmış bir partidir” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“31 Mart seçim çalışmalarımızı çok yoğun şekilde devam ettirirken teşkilatlarımızla irtibatımızı en üst seviyede tuttuk. 31 Mart seçimleri demokrasi şöleni havasında gerçekleşti. Bölücü örgüt uzantılarının seçmeni baskı altına alma girişimleri dışında ülkemiz genelinde sandığa gölge düşürecek hiçbir olay yaşanmadı.

‘Bu son seçim olacak’ kehanetinden ekonomiyle ilgili piyasaya sürülen tezvirata kadar pek çok algı operasyonuna maruz kaldık. 85 milyon olarak sandığın gücünü ortaya koyduk. Türkiye’nin demokrasi standardının nereden nereye geldiğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdik.

Demokrasi asla ve asla sıfır toplamlı bir oyun değildir. Demokrasinin kazandığı bir yerde kaybeden olmaz. Sandığın itibarının arttığı denklemde galip 85 milyonun tamamıdır. Sivil siyaseti güçlendiren her sonuç Türk demokrasisinin istikbali adına eşsiz bir başarıdır.

75 yıllık çok partili demokrasi hayatına iki darbe, iki muhtıra, iki darbe girişimi sığdırmış milletimiz. Neredeyse 10 yılda bir demokrasimiz vesayet odaklarının saldırısına uğradı. 15 Temmuz’da 253 insanımızın canı pahasına tarihimizin en alçak darbe teşebbüsünü püskürttük. Vesayet odaklarının asla uyumadığını, pes etmediğini, uygun ortam ve fırsat kolladığını hep iyimiz çok iyi biliyoruz.

Son yıllarda FETÖ’cülerin ve marjinal yapıların propagandasıyla bazı toplum kesimlerinde sandığa karşı istifhamların zemin bulduğunu gördük. 31 Mart seçimleri bu algıyı yerle bir etmiştir. 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçimi yüzde 0,5 farkla ikinci tura kalırken, 31 Mart seçimlerinde milli irade farklı şekilde tecelli etmiştir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletin iradesini öpüp başımızın üstüne koyduk.

Sandık sonuçlarından dolayı kabahati millete atma gibi yollara tevessül etmedik. 14 Mayıs’la ortaya çıkan belirsizlik, 28 Mayıs seçimleriyle giderildi. Millet yasamada olduğu gibi ülke idaresinde mührü bize takdim etti, Cumhur İttifakı’nı açık ara lider yaptı. 31 Mart yerel yönetimler seçimlerinde yine milletimizin takdiriyle Türkiye haritası daha fazla renge boyandı. 2019 seçimlerine göre daha çok sayıda siyasi parti il, ilçe, belde düzeyinde belediye başkanlığı kazandı. Başkaları gibi 14 Mayıs gecesi sahnelenen öndeyiz müsamerelerine başvurmadık. Her ne kadar hedeflerimizin uzağında kalsak da 31 Mart seçim sonuçlarını müspet karşıladık.

Bizim için önemli olan Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin kazanmasıdır. Siyaseti önce milletim ve önce memleketim şiarıyla yapıyoruz. Sandığın itibarına itibar katan her neticeyi Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde aşılmış yeni bir eşit olarak görüyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın olgun duruşu, 31 Mart sonrası siyasetin genel havasını değiştirmiştir.

Yumuşama ikliminde siyasetçilerin mesajları ve toplumda siyaset kurumuna güvenin artmasının önemli payı vardır. Bu ikliminin geçici değil Türk siyasetinin hakim karakteri haline gelmesini arzu ediyoruz. Başta 1 Mayıs olmak üzere çeşitli oyunlarına gelmedik. Muhalefetteki muhataplarımızın dirayetli davrandığını görüyor, bundan da ülkemiz siyaseti adına memnuniyet duyuyoruz. Siyasetçilerin sorumluluk bilinciyle hareket ederek sandığın itibarına gölge düşürecek, sivil siyasete güveni sarsacak beyanlardan uzak duracak beyanlarını diliyorum.

Siz kurmay kadromuzun nezdinde teşkilatımızın her bir mensubuna, her bir dava arkadaşıma 31 Mart seçimleri dönemi boyunca gösterdiğiniz gayretler dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum. Rabbim hepimizden razı olsun. 31 Mart seçim sonuçlarını göz ardı etmiyoruz. Sonuçlara dair kapsamlı iç muhasebemizi partimizin yetkili organlarında yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.

MYK, MKYK, AK Parti Meclis grubumuzla, fikirlerine kıymet verdiğimiz dostlarımız, kanaat önderlerimiz, partimizde daha önce görev almış yol ve dava arkadaşlarımızla, siyaset bilimci akademisyenlerle bir araya geldik, konuştuk, düşüncelerini aldık.

“Yanlışta ısrar etmek kaybettirir”

İnşallah istişare halkamızı genişletmeye devam edeceğiz. Son MYK toplantımızda geleneksel istişare kampımızı çok yakın bir tarihte toplama kararı aldık . Önce milletvekili ardından belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Komplekse kapılmadan, eleştiriye kulak tıkamadan bu süreci büyük bir özgüven ve şeffaflıkla yönetiyoruz. Hata değil; yanlışta ısrar etmek kaybettirir.

Nereden geldiğinizi unutmazsanız, hedeflerinizden de kopmazsınız. Biz siyasi hayatımız boyunca elde ettiğimiz her başarıyı, her mücadeleyi önce Allah’ın yardımına sonra da milletimizin desteğine, duasına ve yanımızda olmasına borçluyuz. AK Parti milletin kurduğu, tabelasını milletin astığı, siyaseti daima millet için ve milletle birlikte yapmış bir partidir.

Siyasette rotamızı bugüne kadar hep milletimiz çizdi. İstişarelerimizi milletimizle yaptık. Derdimizi milletimize anlattık. Sorunlarımıza milletimizle birlikte çözüm aradık. Başarılarımızın sevincini yine milletimizle paylaştık. İhtiyaç duyduğumuzda her zaman milletimizi yanımızda bulduk. Millet bize bakınca kendini gördü, kendi meselelerini gördü aynı zamanda sıkıntılarına çözüm üretecek güçlü irade gördü. Ne teşkilatlarımızın ne belediyelerimizin ne de gönlümüzün kapılarını milletimize hiçbir zaman kapatmadık. Bugün bir kez daha açık ve net söylemek istiyorum; AK Parti milletin partisidir ve inşallah ebediyen öyle kalacaktır.

Biz şafak vakti evine ekmek götürmek için yola koyulan emekçilerin, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan rızık peşinde koşan çiftçilerin, esnafın, tüccarın, sanayicinin, vatanımız uğruna gözünü kırpmadan şehadete koşan kahramanların, gençlerimizin, ellerini değdikleri her yeri güzelleştiren, bereketlendiren kadınlarımızın, ülkemizin başarılarını kendi başarıları olarak gören tüm mazlumların, hangi kökene, hayat tarzına mensup olursa olsun büyük Türkiye sevdalısı her bir yüreğin partisi olmayı sürdüreceğiz. Milletle kurduğumuz gönül köprülerini kimse yıkamaz ve yıkamayacaktır.

Siyaset milletin içinde milletle omuz omuza sırt sırta vererek yapılır. Halkla araya mesafe koymanın, duvar örmenin, sokaklarla, çarşıyla, pazarla, mahalleyle bağı zayıflatmanın siyaset geleneğimizde yeri yoktur. Eksiğimiz, hatamız, problemimiz, millete karşı kusurumuz varsa çok açık söylüyorum mutlaka kendimizi düzeltmemiz gerekiyor. Partimizin ve davamızın geleceği her türlü şahsi kaygı ve kişisel hesabın ötesindedir.

Sadece kampanya döneminde 51 ilimizi ziyaret ettim. Diğer vilayetlerimize farklı vesilelerle defalarca gittim. AK Parti’nin gerçekten inanmış, kendini adamış milyonlarca neferi var. Hepsi birer özveri abidesi olan bu kardeşlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek samimi AK Parti neferlerinin emeklerini kusura bakmayın ama kibirlerin boyunlarını aşan muhterislere kesinlikle kurban edemeyiz.

Siyasetçisiyle, kaprisli bürokratıyla, lobisiyle çıkar gruplarıyla kimse partimize gönül verenlerin fedakarlığını şahsi heves ve menfaatleri için zayi edemez. Biz buna rıza göstermeyiz. Bu partinin genel başkanı ve hepsinden öte bir neferi olarak böyle ağır vebali şahsen taşıyamayız.

Olanda hayır vardır düsturuyla 31 Mart seçimlerini hayra tebdil etmek için ne gerekiyorsa onu yapmaktan kesinlikle çekinmeyeceğiz. Buradaki hiçbir arkadaşımın da şüphe duymamasını istiyorum. İstişare ve yenilenme sürecimizin sonunda AK Parti olarak yolumuza çok daha güçlü şekilde devam etmekte kararlıyız. AK Parti’nin alameti farikası kendini yenileme, geliştirme, yeni şartlara adapte etme kabiliyetine haiz olmasıdır. Kongre sürecini bunun en önemli vesilesi olarak görüyoruz. Bu süreci zehirlemek, aramıza nifak tohumları ekmek için bekleyen fitne tüccarlarına karşı dikkatli olmanızı bekliyorum. Attığımız adımları bugüne kadar dedikodulara göre belirlemedik. Temel bir kriterimiz vardır; o da hakka ve halka hizmet etmektir.

Milletimizin nazarında ibra olan bizim gözümüzde de başarılıdır. Milletin sınıfta bıraktığını biz de baştacı edemeyiz. İnşallah bu süreci kılı kırk yaran bir kuyumcu titizliğinde yürüteceğiz. Kırarak, dökerek dağıtırak değil; toparlayarak, bütünleştirerek, kucaklaşarak ilerleyeceğiz. Saflarımızı sıklaştıracak partimizi daha da büyütmenin gayretinde olacağız. Yeni hizmet erleriyle, isimlerle kadrolarımızı tahkim ederken partimizin emektarlarına vefasızlık göstermeyeceğiz.

Bizim AK Parti’den güç devşirecek isimlere değil AK Parti’ye güç katacak ufuk, vizyon, dinamizm, heyecan katacak şahsiyetlere ihtiyacımız var. Bu anlayışla partimizin çatısı altında AK Parti rozetiyle ülke ve millete hizmet etmek isteyenlere kapımızı kapatmıyoruz. Ama siyaseti kariyer basamağı olarak görenlerle yol yürünemeyeceğini de geçmiş tecrübelerimizin ışığında çok çok iyi biliyoruz.”

Paylaşın

AK Parti’de Sekizinci Olağan Kurultay Ne Zaman?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği kurultay süreci için henüz kesin tarih belirlenmedi. AK Parti kurmaylarından edinilen bilgiye göre kurultay için iki tarih değerlendiriliyor.

Bu tarihlerden en erkeni, kurultay takviminin yaz aylarından başlatılması büyük kurultayın ise Ekim- Kasım aylarında yapılması. Bir diğer alternatif ise kurultay takvimin kış aylarından başlatılarak, büyük kurultayın 2025 yılının ilkbaharında yapılması şeklinde.

AK Parti’nin kurmayları bu alternatifin daha olası olduğu görüşünde. Sürecin daha sağlıklı işleyebilmesi için bu tarihin öne çıktığı değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu süreçte büyük ilçeler ve il kurultaylarına katılmasının da gündeme olduğu belirtiliyor.

Yerel seçimlerde kan kaybı yaşayan AK Parti’de seçim muhasebesi yapılırken, yönetim kademelerinde değişim yapılacağı söylentisi gündeme gelmişti. Bu konuda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da değişim olabileceği yönünde mesajlar vermişti.

Seçim sonrasında gerçekleşen AK Parti MYK ve MKYK toplantılarında gündeme gelmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değişim için kurultayı işaret ettiği, ama kurultay öncesinde de bazı değişimlerin gündeme gelebileceğine işaret ettiği belirtilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği kurultay süreci için henüz kesin tarih belirlenmedi. Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in AK Parti kurmaylarından edindiği bilgiye göre kurultay için iki tarih değerlendiriliyor. Bu tarihlerden en erkeni, kurultay takviminin yaz aylarından başlatılması büyük kurultayın ise Ekim- Kasım aylarında yapılması.
Bir diğer alternatif ise kurultay takvimin kış aylarından başlatılarak, büyük kurultayın 2025 yılının ilkbaharında yapılması şeklinde.

AK Parti’nin kurmayları bu alternatifin daha olası olduğu görüşünde. Sürecin daha sağlıklı işleyebilmesi için bu tarihin öne çıktığı değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bu süreçte büyük ilçeler ve il kurultaylarına katılmasının da gündeme olduğu belirtiliyor.

AK Parti’de kurultay süreci nasıl işleyecek?

AK Parti 7’nci olağan büyük kurultayını 24 Mart 2021 gerçekleştirmişti. 4’üncü olağanüstü kurultayını ise 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirmişti. Olağan kurultay sürecinin başlaması için partinin en üst karar organı olan MKYK’da karar alınması gerekiyor.

Önümüzdeki hafta gerçekleşecek bu toplantıda kurultay kararının alınması öngörülüyor. Bu takvim belirlendikten sonra belde ve mahalle teşkilatlarından başlayarak teşkilatlarda seçim heyecanı yaşanacak. Tüm il ve İlçe kurultayları tamamlandıktan sonra büyük kurultay gerçekleşecek.

Paylaşın

AK Parti Kulisleri: Nerede Yanlış Yaptık?

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de radikal adımlar atılmazsa partinin sonunun geleceğini söyleyenler olduğu öne sürüldü.

Siyasetin gündemi yeni anayasa ve normalleşme tartışmalarına odaklansa da; AK Parti’de yerel seçim sonuçları konuşulmaya devam ediyor. Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan‘ın yazısına göre AK Parti koridorlarında dolaşan fısıltılar partinin geleceği bakımından soru işaretleriyle dolu.

Nuray Babacan’ın yazısına göre; Erdoğan’ın sevdiği anketler hiç de iyi şeyler söylemiyor. Babacan “AK Parti, “Nerede yanlış yaptık?” diye sordu: “Halktan koptunuz, halkı ezdiniz” yanıtını aldı” diye yazdı.

Nuray Babacan’ın yazının ilgili bölümleri şöyle: “Yerel seçimdeki yenilgisinin şaşkınlığını üzerinden atan iktidar partisi, hatalarını görmek için özel bir araştırma yaptırdı. Araştırma da ortada olan durum, bir kez daha halk tarafından teyit edildi. Araştırma sonuçları, ekonomik krizin en büyük neden olduğunu ortaya koyarken, ‘partinin halkan koptuğuna’ ilişkin saptama net bir mesaj olarak görüldü.

AKP yönetimi, kongreye kadar olan süreçte sürüklendikleri girdaptan çıkmak için öneriler hazırlamaya çalışıyor. Kötü yönetimin sonuçları ve yapılması gerekenler ortadayken, kamuoyu araştırmalarını dayanak yapan yönetim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a birkaç aşamadan oluşan bir rapor sunmaya hazırlanıyor.

Partinin Strateji Kurulu, son toplantısında önlerine konulan araştırmayla herkesin bildiği gerçeklerle bir kez daha yüzleşti. Araştırma, vatandaşların yüzde 55’inin AK Parti’ye oy vermeme gerekçesi olarak kötü ekonomiyi ve hayat pahalılığını gösterdi. En önemli ikinci başlık ‘Partinin halktan koptuğu’ oldu. Emeklilerin ve dar gelirlilerinin durumu da ilk üç sırada yer aldı. Kamuoyu araştırmasındaki bir değer önemli konu, CHP’nin halen oylarını koruduğu ve AK Parti’nin önünde olduğu gerçeğiydi.

Parti kurmayları arasında, radikal adımlar atılmazsa AK Parti’nin sonunun geleceğini söyleyenler var. Kişilerden çok, zihniyetin ve anlayışın değişmesi gerektiği konuşuluyor kulislerde. Genel merkez ekibi, yaptırdıkları araştırmanın yanı sıra SETA gibi kuruluşlardan ve bazı STK’lardan görüş alarak atılacak adımlara ilişkin başlıkları oluşturmaya çalışıyor.”

“Kamuda mülakat” gündemi

Öte yandan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler ile AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül de dün parti genel merkezinde, 44 milletvekili ile istişare toplantısı gerçekleştirdi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu‘nun edindiği bilgiye göre toplantıda bir kez daha milletvekilleri, AK Parti yöneticilerine, seçimde sahada en fazla halkın kamuda mülakat sistemine yönelik sitemlerine tanık olduklarının altını çizdi. “Kamuda mülakat sisteminin sonuçlandırılması gerektiğini” anlatan milletvekillerinin, “Halktan gelen tepki, yerel seçimlerdeki sonucu etkiledi. Bu sistem toplumdaki adalet duygusunu zedeledi.

Ayrıca mülakatlarla belirlenen isimlerin partiye ne kadar katkısı olduğu da tartışılır. Kamuda işe alımlarda soruşturma birinci faktör olmalı. Devlet mekanizması işletilmeli ve soruşturmalar sonucu işe alımlar gerçekleştirilmeli” eleştirisini getirdikleri kaydedildi. Milletvekilleri ayrıca “toplumdaki adalet duygusunun zedelenmemesi için hukuktaki ‘suç bireyseldir’ ilkesinin de uygulanması gerektiğine” atıfta bulundu.

Toplantıda milletvekilleri ayrıca “ekonomi ve artan enflasyon nedeniyle halkın şikâyetlerini dinlediklerine” değindi. Milletvekillerinin, emeklilerle ilgili AK Partili yöneticilere, emeklilerin, “Emekli geçim sıkıntısı yaşıyor. Ancak emeklilerle ilgili sorun onlara verilen 10 bin 15 bin gibi maaşlar değil. Emekliler, memurlara zam yapılıp kendilerine yapılmamasından yana serzenişte. Emeklide de adalet duygusu zedelenmiş. Kendilerinin ‘yok sayıldığını’ düşünüyor” şeklindeki sitemlerini de ilettiğinin altı çizildi.

Milletvekillerinin sağlık sistemine yönelik eleştirilerde de bulunduğu, halktan MHRS sisteminden randevu almakta zorlandıklarına yönelik çokça eleştiri aldıkları kaydetti.

AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın Monako’dan ıstakozlu paylaşım yapması kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Toplantıda, milletvekillerine “sosyal medya paylaşımlarına dikkat etmeleri” uyarısının yapıldığı ve bu tür paylaşımların parti kimliğine zarar verdiğine dikkat çekildi.

Toplantıda milletvekillerinin ayrıca seçim döneminde AK Parti teşkilatlarına yönelik eleştirilerde bulunduğu da ifade edildi. Bazı milletvekillerinin, “Özellikle aday belirleme sürecinde hata yapıldı. Teşkilatlar herkese deyim yerindeyse ‘mavi boncuk’ dağıttı. Aday adayı olmak isteyenlere yönelik ‘Her an telefon gelebilir, hazırlık olun’ mesajları paylaşıldı. Ancak o telefon gelmeyince teşkilatların sahada motivasyonu düştü. Aday tercihlerinin yanlışlığı da eklenince sonuç alınamadı” dediği belirtildi.

Paylaşın

‘Troll Hesap’ Raporu Erdoğan’a Sunuldu

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in partiyi ve partilileri hedef alan troll hesaplarla ilgili bir rapor hazırlayarak geçtiğimiz hafta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu öğrenildi.

Raporda sosyal medya üzerinden itibar suikastını kimlerin, hangi metotla yaptıkları, hangi trolleri kullandıkları gibi konularda bilgi verildiği öğrenilirken, sosyal medyanın yanı sıra medyada AK Parti’ye yakınlığı ile tanınan yorumcuların açıklamaların da seçim sonuçlarına etkilerinin irdelendiği ifade edildi.

AK Parti seçim yenilgisinin nedenlerini araştırmaya devam ediyor. Teşkilatlar, adaylar, milletvekilleri ve seçim stratejisine ilişkin değerlendirmeler devam ederken, sosyal medya paylaşımları ve bazı sosyal medya hesaplarının paylaşımlarının ne kadar etkili olduğunu da değerlendiriliyor.

Yerel seçimden sonra AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında partiyi ve partilileri hedef alan troll hesapların tespiti ve bunların önlenmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat verdiği iddia edilmişti.

Erdoğan’ın “Bizim görevlendirmediğimiz hiç kimse bizim adımıza konuşamaz, itibar suikastı yapamaz. Partinin kurumsal kimliğine ve kurmaylarına itibar suikastına geçit vermeyin. Böyle durumlara maruz kalan arkadaşlarımıza arka çıkın, linçe fırsat vermeyin” dediği de ifade edilmişti.

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre; Bu kapsamda AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in bir rapor hazırlayarak geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu öğrenildi. Raporda troll olarak adlandırılan hesapların yaptığı paylaşımlar, bu paylaşımların partiye zararları gibi başlıkların raporda yer aldığı öğrenildi.

Raporda sosyal medya üzerinden itibar suikastını kimlerin, hangi metotla yaptıkları, hangi trolleri kullandıkları gibi konularda bilgi verildiği öğrenilirken, sosyal medyanın yanı sıra medyada AK Parti’ye yakınlığı ile tanınan yorumcuların açıklamaların da seçim sonuçlarına etkilerinin irdelendiği ifade edildi.

Özlem Zengin de trollerin saldırısına uğramıştı

Yerel seçim sonrasında seçim yenilgisini ilişkin sosyal medya paylaşımlarında Grup Başkanvekili Özlem Zengin de hedef alınmıştı. Zengin’in istifa edeceği ya da görevden alınacağına yönelik paylaşımlar yapılmıştı. Zengin’in seçim yenilgisinde etkili olduğuna yönelik paylaşımlar da yapılmıştı.

Paylaşın

Erdoğan, Talimat Verdi: Trol Hesaplar Yakın Takibe Alındı

AK Parti’nin kimliğine zarar veren trol hesaplar tespit edilerek yakın takibe alınırken Erdoğan’ın “Bizim görevlendirmediğimiz hiç kimse bizim adımıza konuşamaz, itibar suikastı yapamaz” dediği öğrenildi.

AK Parti kaynakları, onlarca hesabın para karşılığı, partinin kurumsal kimliğine ve kurmaylarına yönelik itibar suikastı gerçekleştirildiğini tespit ettiklerini kaydetti.

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde 22 yıl sonra ikinci parti konumuna düşen AK Parti’de önümüzdeki dönemin yol haritası için çalışmalar sürüyor.

Sosyal medya trollerinin konuşulduğu ve partiye zarar verdiği AK Parti MYK’da, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimat vermesi üzerine söz konusu hesaplar tespit edilerek yakın takibe alındı.

Erdoğan’ın talimat verdiği biliniyordu, “Bizim görevlendirmediğimiz hiç kimse bizim adımıza konuşamaz, itibar suikastı yapamaz. Partinin kurumsal kimliğine ve kurmaylarına itibar suikastına geçit vermeyin. Böyle durumlara maruz kalan arkadaşlarımıza arka çıkın, linçe fırsat vermeyin” dediği öğrenildi.

Türkiye gazetesinden Emrah Özcan’ın aktardığına göre, AK Parti kaynakları özellikle “X” üzerinden, onlarca hesabın para karşılığı, partinin kurumsal kimliğine ve kurmaylarına yönelik itibar suikastı gerçekleştirildiğini tespit ettiklerini kaydetti.

Parti kurmayları, “Kim yapıyor, hangi metotla yapıyor, hangi trolleri kullanıyor, kimin adına yapıyor, teknik incelemelerde bunlar ortaya çıkıyor. Planlı, programlı, para harcanarak ve bazı insanlar hedef alınarak yapılıyor. Bunları takip ediyoruz, edeceğiz de. Bu parti trollerin şekil verdiği bir parti değildir. AK Parti kurumsal ve köklü bir partidir. Herkes ne yaptığını bilmelidir. Konuyu çok ciddi takip ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Paylaşın

Erdoğan’dan Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Vurgusu

Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Şubat ayında işsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. İş gücü piyasamızda bir dengesizlik oluştuğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok şikayet ettiği konuların başında işçi bulamamak geliyor” dedi ve ekledi:

“Bundan sonra ihtiyaç duyulan beceri ve etkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz. Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık inşallah yine başaracağız. Amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek değil. 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim döneminde popülizme meyletmedik. Hedeflerimize ulaşmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. Verimliliği artırmak, ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmiyle yurt içi ve yurt dışında canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Milli savaş uçağımız Kaan, 10 bin fit ve 230 hıza ulaşmayı başardı. TUSAŞ ve Savunma Sanayi Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Gaziantep’in Islahiye ilçesinde meydana gelen kazada ölen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diyorum. Tanzanya ticaret ve yatırımlar açısından ülkemizin Doğu Afrika’daki ortakları arasında yer alıyor.

Türk firmaları 6,5 milyar dolar değerinde 14 proje üstlendi. Standart aralıklı demiryolu projesinin büyük kısmı Türk şirketi tarafından inşa ediliyor. Görüşmelerimizde ticaretimizi süratle 1 milyar dolar seviyesine taşımayı kararlaştırdık. Bizden önce uzun yıllar ihmal edilen Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi 2005’ten itibaren tekrar yoğunlaştırdık. Diplomatik temsilciliklerimizin sayısını 44’e çıkardık. Ticaret hacmimiz 5.4 milyar dolardan 2023 yılında 37 milyar dolara ulaştı. Afrika’daki Türk yatırımlarının piyasa değeri 10 milyar doları aştı.

Müteahhitlik firmalarımız yaklaşık 1885 adet proje üstlendi. Kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Afrika ülkelerin liderlerini de çeşitli vesilelerle Türkiye’de misafir ettik. DEAŞ ve Eş Şebab gibi terör örgütlerine karşı mücadelelerinde Türkiye Afrika’daki kardeşlerine en güçlü destek veren ülkedir. Türk üniversitelerinin misafir öğrenciler için giderek bir eğitim üssü haline geldiğini görüyoruz.

Afrika’yı ziyaretlerimizde Türkçe konuşan, kendisini milletimizin gönül elçisi olarak gören bakan, iş insanları, akademisyen, siyasetçilerle karşılaşıyoruz. Yıllarca Afrika’nın kaynaklarını sömürmüş emperyalist güçleri bu tablo rahatsız etmektedir. Kıtayla ilişkilerimizin kısa sürede bu kadar hızlı ilerlemesinde Türkiye mezunlarının çok büyük rolü vardır. Resmi kanalların tıkandığı yerlerde gönül elçilerimiz devreye giriyor, düğümleri çözüyor, süreci kolaylaştırıyor.

Bugün dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrenci Türkiye’de yükseköğrenim görüyor. Uluslararası öğrenci hareketliliğinden aldığımız payın artması korkulacak değil gurur duyulacak bir tablodur. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler tabiri caizse bu işin kaymağını yiyordu.

Uluslararası öğrencilerin yüzde 70’e yakını halen bu ülkelerde eğitim alıyor. Türkiye ekonomisi için bu rakam yıllık 3 milyar dolardır. Türkiye’ye yabancı öğrenci gelmesin demek, devletimizin nüfuz alanı büyümesin, ülkemiz kabuğunu kırmasın demektir. Kanun, nizam ve genel ahlaka aykırı davranan varsa devletin ilgili kurumları gereğini yapar ve yapacaktır. Bazı 5. kol elemanları tarafından medya ve sosyal medyada körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi olmadığı açıktır.

Muhalefet çevrelerinin de bazı söylem ve eylemleriyle de radikal faşizme meyletmesi Türkiye siyaseti adına gerçekten üzüntü vericidir. Tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Bunların derdi ne Türkiye ne Türkçe’dir. Bunlar içlerindeki marazı ve nefreti sürekli birilerine yönelterek egolarını tatmin etmeye çalışan zavallılardır. Vatanına sahip çıkmak, ayrımcılık yapmak, yabancı turistleri, öğrencileri, sığınmacıları nefret objesi haline getirmek demek değildir. Yıllık 54.3 milyarlık gelirle turizmi baltalayan bu faşist çapulculara asla müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Nefret suçlarıyla mücadele noktasında daha kararlı, cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız.

13 yıllık aradan sonra geniş bir heyetle gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretimiz sonuç ve içerdiği mesajlar açısından tarihi öneme sahipti. Irak Cumhurbaşkanı ve başbakanı ile güvenlik, enerji, su başta olmak üzere konuları detaylıca ele aldık. 27 anlaşma ile ziyaretimizi taçlandırdık. Bölgemizin geleceğini belirleyecek Kalkınma Yolu Projesi’nde 4’lü mutabakatla kritik bir eşik de aşılmış oldu. Ticaret hacmimizi daha üst seviyelere taşımak istiyoruz.

Irak hükümetinin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesi mühim bir adımdır. PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediğimizi de ifade ettik. Irak Türkmeni kardeşlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduğunu ifade ettik. Erbil’de verimli, olumlu, samimi istişareler gerçekleştirdik. DEAŞ ve PKK fark etmeksizin terör belası Türkiye için olduğu kadar Irak için de büyük tehdit kaynağıdır. Bölgemizin ekonomik gelişmesi, siyasi huzura ve istikrara kavuşması terör tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür.

Kuzey Irak’taki terör bataklığını tamamen kurutana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Suriye’de yarım kalan işimizi vakti ve saati geldiğinde mutlaka tamamlayacağız. Kandil ve Suriye’deki terör baronları her fırsatta ülkemizi karıştırmaya, siyasete müdahale etmeye, vatandaşlarımızın üzerinde baskı kurmaya devam edeceklerdir. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Manevra alanı iyice daralan bölücü örgüte neşteri önümüzdeki süreçte vuracağız. Yakın dönemde Irak seyahatimizin etkilerini geniş bir yelpazede inşallah görmeye başlayacağız.

Almanya Cumhurbaşkanının resmi ziyareti, AB, ekonomik ilişkiler, savunma sanayi kısıtlamaları ve yabancı düşmanlığı konularını tekrar gözden geçirmek için fırsat teşkil etti. İki müttefike yakışmayan savunma kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini açıkça söyledik. Irkçı saldırılarının engellenmesi ve faillerin cezalandırılması konusunda beklentilerimizi ifade ettik. İkili ticaretimizi dengeli şekilde 60 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye, AB ve birlik üyesi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye isteklidir. Bunun için AB’nin ideolojik körlükten kurtulması gerekiyor. Avrupalı liderler bu gerçeği ne kadar erken görür kabullenirse kendileri için o kadar iyi olacaktır.

Biz ortak coğrafyamızın daha kötüye gitmemesi savaşların yayılmaması için çalışmayı sürdüreceğiz. Bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateşkesi kabul ettiği açıklamasından memnuniyet duydum. Şimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır. Batılı ülkelerin İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum.

Türkiye’yi her alanda güçlendirecek, kalkındıracak daha ileri seviyelere taşıyacağız. Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokolü yağış mevsimi öncesinde afet riskini en aza indirme yolunda atılmış kıymetli adımdır. 111 adet iş makinasının DSİ’ye verilmesiyle etkinliği artırıyoruz. Yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri alıyoruz.

Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmaller sebebiyle son dönemde yüreğimizi yakan birçok hadise yaşadık. Beşiktaş, Gayrettepe’de 29 işçi kardeşimiz göz göre göre hayatını kaybetti. Antalya’da bir insanımızın vefat ettiği, 7 kişinin yaralandığı teleferik faciası meydana geldi. Küçükçekmece’de belediyenin açıp öylece bıraktığı suda bir kardeşimiz can verdi. Engellenebilecek insani dramları tekrar tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu konuda hükümeti, belediyesi, vatandaşı ile hepimize sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklarımız denetimlerini bundan sonra yoğunlaştıracak, milletin yüreğine ateş düşürenler hukuk önünde hesap verecek.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Beşiktaş’taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşınması beklerdim. Birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşan olmadı. 1 Mayıs 210 etkinlikle şölen havasında kutlandı. Lafa gelince emekçinin hakkını savunduğunu iddia eden işçi bayramında polisimize taş ve sopayla saldırarak kutlamayı tercih etti. Siyasette ve toplumda yumuşama istemeyen marjinal odaklara maalesef malzeme verilmiştir.

Siyasetten emekliye sevk edilenler dahil kimi çevrelerin 31 mart sonrası yapıcı atmosferi zedelemek için yoğun uğraş içinde oldukları anlaşılıyor. Muhalefetin de sorumluluk bilinciyle hareket ederek tek sermayesi gerilim ve kutuplaşma olanların oyunlarına gelmemesini bekliyoruz. Tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Şehir eşkıyalarının azgınlıklarına rağmen soğukkanlı polislerimizi kutluyor hepsinin tek tek alınlarından öpüyorum.

“Geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz”

Ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Şubat ayında işsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. İş gücü piyasamızda bir dengesizlik oluştuğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok şikayet ettiği konuların başında işçi bulamamak geliyor. Bundan sonra ihtiyaç duyulan beceri ve etkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz.

Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık inşallah yine başaracağız. Amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek değil. 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim döneminde popülizme meyletmedik. Hedeflerimize ulaşmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. Verimliliği artırmak, ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız.

3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık yatırım taahhütlü avans kredisini devreye almıştık. 1 trilyon 281 milyar liraya ulaşan 210 yatırım için ön başvuru yapıldı. Enflasyon oranlarının genel olarak öngörülerimizle uyumlu ancak gıda ve hizmetler gibi bazı alanlarda yüksek seyrettiğini farkındayız. Yıllık enflasyon inşallah yaz aylarında düşecektir. Dış ticaret dengesi önemli ölçüde iyileşti. 31, 8 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç cari denge ise Şubat ayında yıllık 36 milyar dolar fazla verdi.

Turizmde ilk 3 ayı rekorlarla tamamladık. 9 milyonu aşan ziyaretçi ile 9 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Orta vadeli programımız hamdolsun başarılı şekilde çalışıyor. Ülkemizin risk primi 700 baz puan seviyelerinden 290 baz puan seviyesine geriledi. Risk primimiz daha da düşecek. Son 1 yılda 16,8 milyar dolar net portföy girişi oldu. Bankacılık sektörü ve reel sektörünün dış borç çevirme oranları yükseliyor.

Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası ile 50 milyar dolara yakın parayı kalkınma projelerimizde kullanacağız. Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımına gidiyor. Türkiye ekonomide belirlediği hedeflerine daha çok üreterek, ihracat yaparak varabilir. Biz zengin yeraltı kaynaklarına sahip değiliz. Petrolümüzü, doğalgaz ve madenlerimizi yeni yeni keşfetmeye, işlemeye, ekonomiye kazandırmaya başladık. Gabar’da günlük 40 bin varili geçti. Yıl sonuna doğru bu rakam 100 bin varile ulaşacak.

Enerji faturamız büyümemize paralel olarak kabarıyor. Üretim, yeni pazarlara ihraç ederek, içeride tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor. Daha az kaynak kullanarak daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceğiz. Buna kamu olarak inşallah biz öncülük ve rehberlik edeceğiz. Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari harcamalar, hizmet içi eğitim, yurt dışı seyahat, kamu istihdamı gibi alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız. Hem vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini artıracağız. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmaları tekemmül ettirmek için talimatlandırdım.

Bakanlığımızın kamuoyunun inceleme ve önerilerini açtığı Türkiye Yüzyılı Maarif modeli inşallah evlatlarımızı donanımlı, erdemli, başarılı ve şuurlu şekilde hazırlanmasını sağlayacaktır. Sanata, bilime, spora, edebiyata önem veren, milli ve manevi değerleri kuşanmış bireylerin yetiştirilmesi sebebiyle zaman zaman güncellememiz temel ihtiyaçtır. Bakanlığımızın web sayfasından teklif, tenkit ve kıymetli fikirlerini bize ileten 57 bini aşkın kurum, kuruluş ve kişiye gönülden teşekkür ediyorum.

Milli Eğitim Bakanımız, Hazine Bakanımız, ekonomi kurmaylarımıza son bir kez daha görüşecek ardından öğretmen adaylarımızı bilgilendirecek bakanlığımız yarın atamaya esas branş dağılımlarını, başvuru takvimini ve süreci paylaşacaktır. Fazla zaman kaybına tahammülümüz yok. Kısa zamanda inşallah atamayı bilhassa bakanımız açıklayacaktır.”

Paylaşın

Erdoğan: Kamu Malına El Uzatmak İhanete Eşdeğerdi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde katıldığı bir etkinlikte konuşan Erdoğan, “Siyasetçiler, kamu görevlileri ülkeye ve millete karşı vazifelerini yerine getirme noktasında hiçbir bahanesi olamaz” dedi ve ekledi:

“Milletin derdiyle dertlenmedikten, sorunlarına çözüm bulup hayır duasını almadıktan sonra hangi vazife olursa olsun insan için yüktür. Son dönemde artan serzenişlerin farkındayız. Tespit ettiğimiz tüm eksiklerin, hataların, varsa ihanetlerin bundan sonra daha kararlı bir şekilde gideceğiz.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Külliyesi’ndeki ‘Vakıf Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Dünya üzerinde nerede atalarımıza ait eser varsa onlara ulaşıyor ve gün yüzüne çıkarıyoruz. Sadece Türkiye’de değil dünya üzerinde ata mirasına sahip çıktık. Ecdadın emanetine en güzel bir şekilde sahip çıkan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü tebrik ediyorum. Depremde yıkılan ve hasar gören vakıf eserlerimize ayağa kaldırmak için her türlü çabayı da takdirle karşılıyoruz. Toplam 50 bin ihtiyaç sahibi evladımız da vakıflarımızdan burs alıyor.

“Soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdık”

8’inci iyilik gemimizi de Gazze’ye ulaştırdık. Türkiye 50 bin tonla dünyada Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke konumuna ulaştı. Geçen haftadan itibaren İsrail ile ithalat ve ihracatı tüm ürünleri dahil edecek şekilde durdurduk. İsrail’e soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdık.

15 bini çocuk 35 bine yakın kardeşimizin hayatına kastedenlerin hukuk önünde hesap vermesi için Türkiye olarak tüm imkanlarımızı kullanacağız. Kimi işgüzarlar bunu görmese de devletiyle vatandaşıyla Türkiye Gazze sınavını en başarılı veren ülkelerden biridir. İsrail’e baskının dozunu yükseltiyoruz.

“Kamu malı milletin emanetidir”

İslam’a göre insan alemin özüdür. Vakıflarımız sadece insana hizmetle kendilerini sınırlandırmamıştır. Tarihimizde aç kuşlar için ağaçlar için kurulan vakıflar görüyoruz. Bir vakfiyede tüm insanların, tabiatın, gelecek kuşakların hakkı hukuku vardır. Vakıf eserleri nasıl bize vakıf sahibinin ecdadın emanetiyse kamu malı da milletin emanetidir.

Millete hizmet yolunda rehavete üşengeçliğe ‘bugün git yarın gel’ kaprislerine asla ve asla yer yoktur. Bugünkü konumumuzu aziz milletimize borçluyuz. Millete büyüklenmek kesinlikle kabul edilemez. Milletin derdiyle dertlenmedikçe hangi vazife olursa olsun insan için yüktür.”

Paylaşın

Erdoğan’dan AK Parti’de ‘Değişim’ Mesajı

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ikinci parti konumuna gerileyen AK Parti’de genel başkan Erdoğan, “Değişim beklentileri de var. Ama bir değişim yapacaksak, bu değişim bizim belirlediğimiz şartlarda ve takvimde olacak” dedi ve ekledi:

“Birilerinin yönlendirmesine göre hareket etmeyeceğiz. Bu tartışmalar yapılırken, tefrikaya düşmeyeceğiz. Aramıza fitne ve fesat sokmayacağız. Hepimiz bu davanın mensuplarıyız. Medya üzerinden konuşup, birbirinizi suçlar nitelikte davranmayın.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinde seçim sonuçlarına ilişkin yapılan istişare toplantılarında Cumhur İttifakı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, kamuoyunda gündeme gelen değişim tartışmalarını değerlendirdi.

Erdoğan, “Bu dava ve partimizin geleceği, ben dâhil hepimizin geleceğinden daha önemlidir. Hiçbirimiz kendi geleceğimizi partinin geleceğinin önünde tutamayız. Milletin beklentileri neyse ona göre hareket edeceğiz” dedi.

“Şu anda, seçim sonuçlarına ilişkin birçok tartışma yapılıyor” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Değişim beklentileri de var. Ama bir değişim yapacaksak, bu değişim bizim belirlediğimiz şartlarda ve takvimde olacak. Birilerinin yönlendirmesine göre hareket etmeyeceğiz. Bu tartışmalar yapılırken, tefrikaya düşmeyeceğiz. Aramıza fitne ve fesat sokmayacağız. Hepimiz bu davanın mensuplarıyız. Medya üzerinden konuşup, birbirinizi suçlar nitelikte davranmayın.”

Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim sonuçları, bir anlamda, biriken problemlerin gün yüzüne çıkmasıdır. Bu problemleri çözmek için teşhisi doğru yapmalıyız. ‘Teşhis, tedavinin yarısıdır’ ilkesi ile hareket edeceğiz. Tespitlerimizi de buna göre yapacağız. Hassas ve titiz davranacağız.”

Erdoğan, “Cumhur İttifakı içinde sıkıntı var” söylentilerine değinerek, “Son günlerde sanki Cumhur İttifakı içinde bir problem varmış gibi algı oluşturuluyor. Cumhur İttifakı’nda hiçbir sorun yok. Sayın Bahçeli ile görüşmede de bunu bir kez daha teyit ettik” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan’dan AK Partili Vekillere Uyarı

Toplantılarda, yerel seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunmaya devam eden Erdoğan’ın, Meclis çalışmaları ve milletvekillerinin yeterince etkin olmadığına ilişkin uyarılarda bulunduğu belirtildi.

Grup yönetiminin, yasa görüşmeleri uzayacağı gerekçesiyle AKP milletvekillerinin konuşmasına izin vermediği şikayetlerini anımsatan Erdoğan’ın, “Gerektiği yerde arkadaşlar çıksın konuşsun. Herkes derdini anlatsın. Yasa çıkmıyorsa ya da görüşmeler uzarsa uzasın. Arkadaşlara konuşma imkanı verin” dediği aktarıldı.

Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan, “Erdoğan’dan ilginç mesajlar…” yazısında AK Parti’deki son gelişmeleri aktardı. Babacan’ın yazısından öne çıkan bölümler şöyle:

Seçim sonuçlarından oldukça etkilenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Marmaris tatilinin ardından düzenlediği toplantılarda, yapılan hatalara ilişkin değerlendirmelerde bulunmaya devam etti. Erdoğan’ın seçim sonuçlarını, “Biriken sorunların su yüzüne çıkması” olarak nitelendirdiği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre Erdoğan son MYK toplantısı dahil, parti kurmaylarıyla yaptığı görüşmelerde, AKP’nin oy kaybı ve vatandaşın tepki gösterdiği uygulamalarla ilgili saptamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın son günlerde art arda yaptığı görüşmelerdeki değerlendirmeleri özetle şöyle:

“Şu anda, seçim sonuçlarına ilişkin tartışmalar yapılıyor. Değişim beklentileri var. Ama bir değişim yapacaksak, bizim belirlediğimiz koşullarda ve takvimde olacak. Birilerinin yönlendirmesine göre hareket etmeyeceğiz.

Aramıza fitne ve fesat sokmak isteyenlere karşı uyanık olacağız. Hepimiz bu davanın mensuplarıyız. Medya üzerinden konuşup, birbirimizi suçlar nitelikte davranmayın. Seçim sonuçları bir anlamda, biriken problemlerin gün yüzüne çıkmasıdır.

“Cumhur İttifakında hiçbir sorun yok”

O nedenle ‘teşhis, tedavinin yarısıdır’ diyerek tespitlerimizi buna göre yapmalıyız. Son günlerde sanki Cumhur İttifakı içinde bir problem varmış gibi algı oluşturuluyor. Cumhur İttifakında hiçbir sorun yok. Bahçeli ile görüşmede de bunu bir kez daha teyit ettik.

Bu dava ve partimizin geleceği ben dahil hepimizin geleceğinden daha önemlidir. Hiçbirimiz kendi geleceğimizi partinin geleceğinin önünde tutamayız. Milletin beklentileri neyse ona göre hareket edeceğiz.”

Erdoğan’ın, Meclis çalışmaları ve milletvekillerinin yeterince etkin olmadığına ilişkin uyarılarda bulunduğu belirtildi.

Grup yönetiminin, yasa görüşmeleri uzayacağı gerekçesiyle AKP milletvekillerinin konuşmasına izin vermediği şikayetlerini anımsatan Erdoğan’ın, “Gerektiği yerde arkadaşlar çıksın konuşsun. Herkes derdini anlatsın. Yasa çıkmıyorsa ya da görüşmeler uzarsa uzasın. Arkadaşlara konuşma imkanı verin” dediği aktarıldı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Erdoğan’dan ‘Yumuşama’ Mesajı: Türkiye’nin Buna İhtiyacı Var

Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin, “Özgür Bey şu an CHP’de genel başkan oldu. Genel Başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet arasında olumlu bir gelişme” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İlk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin, “Özgür Bey şu an CHP’de genel başkan oldu. Genel Başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirmiş olması iktidar ve ana muhalefet arasında olumlu bir gelişme” dedi ve ekledi:

“Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İlk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum.”

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından 210 gün sonra ticaretin tamamen durdurulmasını da değerlendiren Erdoğan, “İsrail-Filistin arasındaki gelişmelerin kabul edilebilir bir yanı yok. İsrail 45 bin Filistinliyi acımasızca öldürdü. Bir Müslüman olarak bizim seyirci kalmamız düşünülemez. Atılacak adımlar nelerdir, yaptık. Ülkemizde de maalesef siyasetin acımasız yüzü olan bazı partiler bunu acımasızca kullandı” dedi ve ekledi:

“Bizim İsrail ile ilişkimizin onların düşündüğünün dışındaymış gibi ifadeler kullandılar. Biz de acele etmeden süreci değerlendirelim istedik. Bu adımı attık. İsrail bizim bu yaklaşımlarımıza, Netanyahu ile ABD’de yaptığım görüşmeyi durup dururken yapmadım. Ama Netanyahu acımasız.

Bu acımasızlığını da bu çocuklara, kadınlara, yaşlılara karşı gösterdi. Tüm batı İsrail’e çalışıyor. Başta ABD olmak üzere, İsrail’e çalışıyorlar. İmkanlar seferber edilerek ne yazık ki Filistin’in fakir, yoksul insanları İsrail’in bombaları karşısında ölüme mahkum edildiler. Bunun karşısında daha sabredemezdik, adımlarımızı attık. 9,5 milyar dolarlık ticaret hacmi vardı. Bunu yok farz ederek bu kapıyı kapattık.”

CHP Lideri Özel’den ziyaret ilişkin açıklama

Öte yandan DEM Parti ziyareti sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Lideri Özgür Özel, Erdoğan’la görüşmesindeki ‘boş koltuk’ ile ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: “Krizleri yeniden konuşmak anlamlı değil. Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonra sayın Erdoğan’ın CHP’ye bir ziyaret yapma talebini iletmesi ile birlikte olabilecek en iyi şekilde çözülmüş oldu. Artık dönüp bir değerlendirmeyi doğru bulmam.”

Erdoğan’la görüşmesi hakkında bilge veren Özel, “Biz kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini sayın Erdoğan’la görüşme imkanı bulduk. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de sayın Erdoğan’ın değerlendirmelerini dinledik. Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.”

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın görüşmede yer almasının kimin tarafından önerildiği sorulması üzerine Özel, şunları söyledi: “Ben, sayın Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e bir ziyarette bulundum. Ziyaretimde bir cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma yardım istemek üzerineydi.

Kendisinin uyarısı şöyle oldu; Cumhurbaşkanı’nın özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partide bulunan bir büyükelçiyi görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan’ı görevlendirdim.”

Görüşmede Erdoğan’a “Deprem Bakanlığı önerisinde bulunup bulunmadığı” sorulan Özel, şu cevabı verdi: “Deprem üzerine, ismi doğrudan Deprem Bakanlığı olarak konur mu yoksa Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı mı olur bilmiyorum ama bir bakanlık kurulmasını önerdim. Dahasını önerdim.

Meclis’te grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi ve deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın nasıl bir adım atacağını bilmiyorum.”

Paylaşın