İstanbul’da Yaşayanların Yüzde 43.8’i Kıt Kanaat Geçiniyor

İstanbul’da yaşayanların yüzde 29.4’ü bazı ödemelerini yapamadığını ve borca girdiğini, yüzde 9.2’si aslında pek geçinemediğini, yüzde 43.8’i kıt kanaat geçinebildiğini ifade etti.

Haber Merkezi / İstanbul Planlama Ajansı (İPA), İstanbullunun gündemini içeren “İstanbul Barometresi Temmuz 2024” araştırmasını yayınladı.

Buna göre; Katılımcıların yüzde 56’sı ekonomik sorunların, yüzde 6,1’i eğitim harcamalarının ve yüzde 5,5’i ise İsrail’in Gazze’yi işgalinin ev içerisinde konuşulduğunu belirtti.

Katılımcıların yüzde 58,4’ü ekonomik sorunların konuşulduğundan bahsetti. İkinci sırada, yüzde 20,4 ile İsrail’in Gazze’yi işgali, üçüncü sırada ise yüzde 8,8 ile ülkemizde meydana gelen yangın felaketleri yer aldı.

Katılımcıların yüzde 60,7’si ağustos ayında İstanbul’un gündeminin ekonomik sorunlar olduğunu belirtti. İkinci sırada ise yüzde 21,5 ile İBB’nin kadınların saat 22.00’den sonra İETT otobüslerinden istedikleri yerde inmesini sağladığı uygulaması yer aldı. Üçüncü sırada ise yüzde 7,6 ile Bayrampaşa-Eyüpsultan Tramvayı yapımına başlanması yer aldı.

Ağustos ayında katılımcıların yüzde 17,6’sı Türkiye ekonomisinin iyileşeceğini belirtirken yüzde 38,9’u değişmeyeceğini, yüzde 43,6’sı kötüleşeceğini belirtti. Ağustos ayında katılımcıların yüzde 26,1’i kendi ekonomisinin iyileşeceğini belirtirken yüzde 49,8’i değişmeyeceğini, yüzde 24,2’si kötüleşeceğini belirtti.

Kredi kartı kullananların yüzde 44,8’i aylık kredi kartı borcunun tamamını, yüzde 36’sı ise borcun asgari tutarını ödeyebildiğini belirtti. yüzde 6,1’i asgari tutar ile borcun tamamı arasında bir miktarda, yüzde 3,8’i asgariden az miktarda ödeme yapabildiğini belirtirken, yüzde 9,3’ü ise kredi kartı borcunu hiç ödeyemediğini ifade etti.

Ağustos ayında katılımcıların yüzde 29,4’ü bazı ödemeleri yapamadığını ve borca girdiğini, yüzde 9,2’si aslında pek geçinemediğini, yüzde 43,8’i kıt kanaat geçinebildiğini, yüzde 17,7’si ise geçinebildiğini ve kenara da para koyabildiğini belirtti.

Katılımcıların yüzde 66,3’ü kripto paraları güvenli bir yatırım aracı olarak görmediğini, yüzde 5,6’sı güvenli bulduğunu, yüzde 5,2’si kısmen güvenli bulduğunu yüzde 22,9’u ise fikrinin olmadığını belirtti.

Katılımcılara ağustos ayındaki duygu halleri soruldu ve 10 üzerinden değerlendirmeleri istendi. İstanbulluların ortalama stres seviyesi 7 olarak ölçülürken kaygı seviyesi 6,5 olarak ölçüldü. Ağustos ayındaki yaşam memnuniyeti 5 ve mutluluk seviyesi 5,4 olarak ölçüldü.

Katılımcılara göre İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 57,3 ile sığınmacı ve mülteciler, yüzde 55,8 ile olası İstanbul depremi ve yüzde 51,2 ile ekonomik sorunlar olarak belirlendi.

Paylaşın

Ağustos Ayında Yatırımcısına En Çok “Altın” Kazandırdı

Ağustos ayında yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı külçe altın olurken, külçe altından sonra yatırımcısına en çok kazandıran yatırım aracı sırasıyla euro ve dolar oldu.

Haber Merkezi/ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Ağustos 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4,82, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 4,01 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından Euro yüzde 2,18, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,64 ve Amerikan Doları yüzde 0,60 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,68 ve BIST 100 endeksi yüzde 10,07 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise; Euro yüzde 1,40 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 0,86 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Amerikan Doları yüzde 0,18, DİBS yüzde 1,44 ve BIST 100 endeksi yüzde 10,76 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Mevduat faizi (brüt), üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 6,84, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,42 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,40, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 11,46 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 14,30, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,77 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde Amerikan Doları, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,68, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7,62 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 18,15, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,54 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 3,58, Euro yüzde 7,30,  Amerikan Doları yüzde 8,12, mevduat faizi (brüt) yüzde 11,20 ve DİBS yüzde 24,61 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 13,87, Euro yüzde 17,19,  Amerikan Doları yüzde 17,92, mevduat faizi (brüt) yüzde 20,68 ve DİBS yüzde 32,66 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Merkez Bankası: Hanehalkı Enflasyonu Yükseliş Trendinde

Merkez Bankası’nın (TCMB), ağustos ayı sektörel enflasyon beklenti anketi hanehalkının enflasyon algısının piyasa katılımcıları ve reel sektörden farklı olduğunu ortaya koydu.

Haber Merkezi / Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun yükseleceğini düşünen hanehalkı oranı 1,1 puan artarak yüzde 73,1 seviyesinde oldu. Enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 29,6 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Sektörel Enflasyon Beklentileri Ağustos 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; “Piyasa Katılımcıları Anketi, İktisadi Yönelim Anketi ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işbirliğiyle yürütülen Tüketici Eğilim Anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek Sektörel Enflasyon Beklentileri elde edildi.

Buna göre, ağustosta 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 1,3 puan azalarak yüzde 28,7 seviyesine, reel sektör için 1,2 puan düşerek yüzde 53,8 seviyesine gerilerken, hanehalkı için 1,1 puan artarak yüzde 73,1 seviyesine yükseldi.

Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 29,6 seviyesinde gerçekleşti.”

Paylaşın

Türkiye’de Gıda Fiyatları 51 Ayda 13 Kat Arttı

Halkın enflasyonu olarak da nitelendirilen “gıda fiyatları” artmaya devam ediyor. Ağustos ayında gıda fiyatları bir önceki aya göre yüzde 1,8 oranında, yılın ilk sekiz aylık döneminde ise yüzde 36,6 arttı. Gıda fiyatları son bir yılda ise yüzde 67,5 yükseldi.

Haber Merkezi / Yıllık fiyat artışında önceki aylara göre yaşanan gerileme, fiyatların ucuzladığı anlamına gelmiyor, bu fiyat artış hızının geçen yılın aynı göre yavaşlamış olmasından kaynaklanıyor. Geçen yıl ağustos ayında 547 liraya alınabilen bir gıda sepeti için bu yıl 916 lira ödemek gerekti.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMUAR, gıda fiyatları endeksinin Ağustos 2024 sonuçlarını açıkladı.

Buna göre; TÜİK’in en son açıkladığı tüketim harcamalarıyla ilgili istatistiklere göre en zengin yüzde 20’lik kesim tüketim harcamalarının yüzde 14,5’ini, en yoksul yüzde 20’lik kesim ise yüzde 36,6’sını gıda için yapıyor. Yoksullar her geçen yıl gelirinin daha büyük bir kısmını gıdaya ayırmak zorunda kalıyor.

Dolayısıyla gıda fiyatlarında Türkiye’de son 49 aydır yaşanan kesintisiz artış en fazla sabit gelirli ve yoksul kesimleri etkiliyor. Açıklanan enflasyon bu nedenle bu kesimin gerçek hayatta yaşadığı enflasyonu tam olarak yansıtmıyor. Zira TÜİK enflasyonu hesaplarken gıda harcamalarının ağırlığını yaklaşık yüzde 25 olarak esas alıyor.

İktidarın daha sonra “akıl dışı ilan ettiği” yanlış ekonomik politikaların tetiklediği yüksek enflasyon sürecinin en ağır faturasını gıda fiyatları yüzünden yoksullar ödemeye devam ediyor.  Yoksullar bu faturayı sadece gıdaya daha fazla para ayırarak değil, gıdaya daha fazla para ayırabilmek için, eğitim, sağlık ve benzeri diğer gereksinimleri için harcamalarını kısarak hayatlarından ödüyorlar.

Türkiye’nin, iktidar eliyle bu yanlış politikalarla yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde 816 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için vatandaşlar bu yıl Ağustos’ta 916 lira ödemek zorunda kaldılar.

Aynı dönemde, kamu çalışanlarının ücretlerinde ise yüzde 780 oranında artış yaşandı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 lira olan ortalama kamu çalışanının ücreti Temmuz 2024’te 880 lira olabildi. Kamu çalışanlarının ücretlerindeki artış gıda fiyatlarındaki artışı bile karşılamaya yetmedi. Kamu çalışanlarının ücretlerinin alım gücü gıda fiyatlarına karşı reel olarak azaldı. Kamu çalışanlarının ücretleri altı ayda bir artırıldığı için bu reel azalma önümüzdeki aylarda artarak devam edecek.

“51 aylık dönemde gıda fiyatları 13 katına çıktı”

Birleşik Kamu-İş’in gıda fiyatları endeksi Haziran 2020’den bu yana her ay, yani aralıksız olarak 51 aydır bir önceki aya göre artıyor. Bu 51 aylık dönemde gıda fiyatları 13 katına çıktı. Ağustos’ta sadece bakliyat fiyatları değişmezken, diğer harcama gruplarında fiyatlar bir önceki aya göre çeşitli oranlarda artış gösterdi.

Ağustos’ta, ekmek-pirinç-un-bulgur fiyatları önceki aya göre ortalama yüzde 0,2 oranında artarken, et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 0,6 oranında artış yaşandı.  Süt, süt ürünleri ile yumurta grubunda fiyatlar bir önceki aya göre yüzde 0,6 oranında, yağ harcamaları ise yüzde 0,5 oranında zamlandı.

Meyve fiyatlarının yüzde 0,6 oranında arttığı Ağustos’ta sebze fiyatlarında da bir önceki aya göre ortalama yüzde 5,4 oranında artış oldu. Ağustos’ta bakliyat fiyatları önceki aya göre değişmedi. Salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri işlenmiş gıda maddelerinden oluşan diğer işlenmiş gıda fiyatları ise yüzde 8,5 oranında yükseldi.

Vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için Ağustos’ta, bir önceki aya göre yüzde 1,8 oranında daha fazla para ödemek zorunda kaldı.

 Gıda fiyatlarında bu yılın ilk sekiz aylık döneminde ise toplam yüzde 36,6 oranında artış gerçekleşti. Bu dönemde ekmek-pirinç-un-bulgur-makarna fiyatları yüzde 29,8, et-balık harcamaları yüzde 31,6, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatları yüzde 20,9, yağ fiyatları yüzde 28,5, meyve fiyatları yüzde 64,7, sebze fiyatları yüzde 71,7, bakliyat fiyatları yüzde 21,7, diğer ürünlerin fiyatları yüzde 28,6 oranında yükseldi.

Bu yıl ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 43,3, et-balık fiyatlarında 60,2, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 45,8 oranlarında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 55,5 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 61,5, sebze fiyatları ise yüzde 183,6 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 53,9, diğer gıda fiyatları ise yüzde 59,5 oranında zamlandı. Gıda fiyatlarında yıllık olarak ise yüzde 67,5 oranında artış gözlendi.

Ağustos 2024 sonu itibariyle son 12 aylık ortalama gıda fiyatları ise bir önceki 12 aylık ortalama fiyatlara göre yüzde 94,3 oranında arttı.

Paylaşın

Otomobil Piyasası Tepetaklak

Ortalama satılık otomobil cari fiyatı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 azalırken, temmuz ayında ortalama otomobil fiyatı da 862 bin 232 lira oldu.

Haber Merkezi / Benzer şekilde, otomobil reel fiyatı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41,1, bir önceki aya göre ise yüzde 4,1 geriledi.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) hazırladığı “Otomobil Piyasası Görünümü Ağustos 2024” raporunu açıkladı. Rapora göre; Ortalama satılık otomobil cari fiyatı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 azaldı. Temmuz ayında ortalama otomobil fiyatı 862 bin 232 lira oldu. Benzer şekilde, otomobil reel fiyatı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 41,1, bir önceki aya göre ise yüzde 4,1 düştü.

Otomobil fiyatları tüm araç sınıflarında düştü. Araç sınıflarına göre yıllık fiyat düşüş oranı en yüksek D sınıfında (yüzde -8,6), en düşük E sınıfında (yüzde -3,4) gözlendi. Eski model araçların fiyatlarında da düşü yaşandı. Eski otomobillerin yaş gruplarına göre en yüksek yıllık düşüş oranı 2009-2013 modellerinde (yüzde -5,1), en düşük düşüş oranı ise 2004-2008 modellerinde gerçekleşti (yüzde -2,4).

Ortalama otomobil fiyatı 2009-2013 grubunda 669 bin 19 lira, 2004-2008 yaş grubunda ise 449 bin 397 lira oldu. Yeni model otomobillerde ise sadece 2019 model yılındaki otomobillerin fiyatı yükseldi. 2019 model otomobillerin ortalama fiyatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1,8 artarak 1 milyon 138 bin lira oldu.

Öte yandan, yeni otomobillerin yaş gruplarına göre en yüksek fiyat düşüşü 2020 model yılında (yüzde -4,4), en düşük fiyat düşüşü ise 2021 model yılında (yüzde -2,9) gerçekleşti. Ortalama otomobil fiyatı 2020 model yılında 1 milyon 327 bin TL, 2021 model yılında ise 1 milyon 412 bin lira oldu. İkinci el piyasadaki en yeni model olan 2023 model yılındaki araçların fiyatı 1 milyon 777 bin lira olduğu gözlendi.

Geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında ortalama fiyat hybrid türünde yükselmiş (yüzde 13,8), diğer türlerde ise düştü. Yakıt türüne göre en yüksek yıllık düşüş oranı Elektrik türünde (yüzde -14,8), en düşük düşüş oranı ise Benzin türünde görüldü (yüzde -3,7). Ortalama otomobil fiyatı Benzin türünde 1 milyon 55 bin lira, hybrid türünde 2 milyon 22 bin lira, elektrik türünde ise 3 milyon 173 bin lira oldu.

Otomobil talep endeksi hazirana kıyasla yüzde 30,9, geçen yılın temmuz ayına kıyasla ise yüzde 5,7 daha yüksek olduğu gözlendi. Otomobil piyasasındaki canlılık göstergesi olarak izlediğimiz satılan otomobil sayısının satılık ilan sayısına oranı 4,6 puan artarak yüzde 19,5 oldu. Bu göstergenin detayları incelendiğinde hem ilan sayısının (yüzde 4,6) hem de satılan otomobil sayısının (yüzde 36,7) arttığı görüldü. Otomobil piyasasında bir diğer canlılık ölçütü olarak kullandığımız satılık otomobil ilanlarının ne kadar süre yayında kaldıklarını gösteren kapatılan ilan yaşı geçen aya kıyasla 1,8 gün uzayarak 25,6 gün oldu.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Tüketici Güven Endeksi Ağustosta Arttı

Temmuz ayında 75,9 olan tüketici güven endeksi ağustos ayında yüzde 3,1 oranında azalarak 76,4’e oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Ağustos 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Temmuz ayında 75,9 iken Ağustos ayında %0,6 oranında artarak 76,4 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 4,5 artışla 63,1’e, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 0,9 artışla 76,6’ya, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 1,0 artışla 71,5 seviyesine yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde -2,3 azalışla 94,3 seviyesine geriledi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın