Afyonkarahisar: Amorium Antik Kenti

Amorium Antik Kenti; Afyonkarahisar’ın Emirdağ İlçesi, Davulga Beldesi, Hisarköy Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Özel araçlar ve turlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Amorium Antik Kenti, M.Ö. 2000’li yıllardan itibaren Hitit, Phryg, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz yerleşim görmüş antik kenttir. Kent, Yukarı Şehir ve Aşağı Şehir olarak iki başlık altında değerlendirilmektedir.

Alandaki en erken yerleşimin merkezi Yukarı Şehir olarak adlandırılmış olan höyüğün bulunduğu bölgedir. Yukarı Şehir, höyüğün kenarlarında hala izleri görülebilen Bizans dönemi sur duvarlarıyla, Aşağı Şehir de bütün şehri kuşattığı takip edilebilen bir koruma (sur) duvarıyla çevrilidir. Sit alanında Klasik ve Hellenistik dönemlere ait arkeolojik kalıntılar olmamasına rağmen Amorium’un o dönemlerde Orta Anadolu tarihinde önemli bir rol oynamıştır.

Amorium’un, Roma Senatosu tarafından bölgede kendi parasını basma izni verilen ilk şehirler arasında oluşu, M.Ö.1’inci yüzyıl başlarında Doğu Phrygia’da önemli bir pozisyonda olduğunu göstermektedir. Amorium Geç Antik Dönem’de düzenli yapılan festival ve fuarlarıyla civar kasabalardan çok sayıda insanı çeken önemli bir ticaret şehri olmalıydı.

Geç Roma şehrinin önemli bir diğer özelliği de İmparator Zenon (M.S.474-491) dönemine tarihlenen sur duvarlarıdır. M.S.640 yılından itibaren Amorium Anadolu’da Bizans ordusunun askeri karargahı ve sonra da Anatolikon Thema’sının (eyalet) başkenti olmuştur. Bizans Dönemi’nde yaşanan Karanlık Çağ boyunca (M.S.7’nci yüzyılın ortasından 9’uncu yüzyılın ortasına kadar) Amorium Arap saldırılarına karşı Bizans topraklarının korunmasında güçlü bir kale görevi görmüştür.

M.S.838 yılında Harun Reşid’in oğlu Mutasım’ın (M.S.833-842) ordusu tarafından kuşatılan, M.S.931’de Tarsus Emir’i tarafından ateşe verilen kent, kazılardan elde edilen verilere göre M.S.10 ve 11.’inci yüzyıllarda askeri ve stratejik önemini yeniden kazanmıştır. M.S. 1116’da Amorium’un Selçukluların elinde olduğu bilinmektedir.

Amorium’da ilk çalışmalar, 1987 yılında Prof. Dr. R. Martin Harrison tarafından bir yüzey araştırması ile başlamıştır. Harrison, 1988’den 1992 yılına kadar kentin güneybatısındaki şehir surlarında, kentin güneyinde kalan ve Geç Roma- Erken Bizans Dönemi’ne tarihlenen ‘Büyük Bina’ olarak adlandırılmış alanda, Aşağı Şehir Bazilika’da ve Yukarı Şehir’de 14. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl sonuna tarihlenen ‘L’ açması olarak adlandırılmış alanda kazı çalışmaları gerçekleştirmiştir.

Amorium Kazıları Projesi 1993-2009 yılları arasında Dr. Chris Lightfoot tarafından devam ettirilmiştir. Dr. Lightfoot 1990 yılında Aşağı Şehir Kilise kompleksinde başlatılan çalışmalara devam etmiştir. Bu çalışmalarda kompleks içinde ana kilise, vaftizhane ve birçok mezar ortaya çıkarılmıştır.

Aşağı Şehir surlarında üçgen planlı kulenin batısında yer alan kapıda, 1996 yılında Aşağı Şehir Kilisesi’nin kuzeyinde, sit alanının yaklaşık olarak ortasında yer alan ve ‘Büyük Mekân’ olarak adlandırılan alanda çalışılmaya başlanmıştır. Bu alanda 2001 yılında MS. 6.-9. Yüzyıllar arasına tarihlenen bir Bizans Hamamı ve döşemesiz bir sokak ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca bu alanın, kentin önemli bir şarap üretim merkezi olduğu anlaşılmıştır.

2013 yılında Amorium kazı çalışmaları T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı onayı ile Afyonkarahisar Müzesi Başkanlığı’nda ve Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp’in Bilimsel Danışmanlığında sürdürülmüştür. 2014 yılından itibaren kazı çalışmaları Doç. Dr. Zeliha Demirel Gökalp’in kazı başkanlığında devam etmektedir.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Bolvadin Müzesi

Bolvadin Müzesi; Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi, Aydınlar Mahallesi, Santral Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Bolvadin Lisesi Müdürlüğü sırasında Muharrem Bayar’ın özel ilgi ve çabasıyla okul bahçesine topladığı eserlerin çoğalması sonucu müzeye gerek duyulmuş, dönemin Belediye Başkanı Etem Kelekçi’nin çabaları sonucu mülkiyeti belediyeye ait olan “Belediye Sineması,” 1987 yılında yeniden düzenlenerek Bolvadin Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Müzede Bolvadin merkez ve köylerinden toplanmış Eski Tunç Çağı’ndan günümüze kadar arkeolojik, etnografik, sikke, arşiv vesikası olmak üzere toplam 848 eser bulunmaktadır. Özellikle Bolvadin kaymakçılığı, hasırcılığı, el sanatçılığı gibi yerel özellikler sergilenmektedir.

Kuzey-Güney doğrultulu, iki katlı, betonarme bir bina olan müzenin kuzeye açılan bir girişi bulunmaktadır. Giriş katında Bolvadin yöresi oturma odası, gelin odası, konferans salonu ve teşhir salonu; üst katta ise yine teşhir salonu ve kütüphane bulunmaktadır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Kurtuluş Savaşı Şehitliği

Kurtuluş Savaşı Şehitliği; Afyonkarahisar’ın Şuhut İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır. 

İstiklâl Savaşı’nda şehit olan askerlerimiz için yaptırılmıştır. 26 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz ve daha önceki muharebelerde yaralanan, hastalanan Türk subay ve erleri Şuhut’a getirilmiş ve bugün kullanılmakta olan Büyük Cami’de ilk tedavileri yapılarak iyi olanlar tekrar cepheye gönderilmiştir.

Şehitler şimdiki Demirciler Çarşısı civarındaki mezarlıklara gömülmüştür. Daha sonra halen şehitlik olarak kullanılan arsaya nakledilmiş ve anılarına 1971 yılında küçük piramidal bir anıt yapılarak üzerine “İstiklâl Harbinin Aziz Şehitleri” kitabesi yazılmıştır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Çeşmeli Konak

Çeşmeli Konak (Afyon Kültür Ve Çevre Evi); Afyonkarahisar’ın Merkez İlçesi, Nurcu Mahallesi, Milli Birlik Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Çeşmeli Konak, tapuda 36 pafta, 534 ada ve 16-17 parsel numaralarıyla kayıtlıdır. Son Dönem Osmanlı eseri olup cephesinde yer alan anıtsal çeşme ile bütünlük sağlamaktadır.

İpek ve kumaş ticaretiyle uğraşan Kahvecioğlu İsmail Efendi tarafından önce hayır amaçlı olarak çeşme yaptırılmış, daha sonra kendi ailesinin ihtiyacı olan konak inşa ettirilmiştir. Konağın giriş kapısındaki yazıtta Hicri ve Rumi olmak üzere iki tarih (1324 ve 1322) bulunmaktadır. Buradan konağın Miladi 1906 yılında bitirildiği anlaşılmaktadır.

Üst kat çıkmalı, çıkma ortasında balkon girinti boşluğu üzerinde çatı odası (cihannüma) ile altında kesme taş kaplamalı çeşmesi bulunan, sosyal amaçlı cephe mimarisi olan örnek yapılardan biridir.

Dış görünümü ve sokak bütünlüğü nedeniyle çevresel niteliğinin önemi açısından Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 25.06.1983 gün ve A-4432 sayılı kararıyla korunması gerekli eski eser olarak tescil edilmiştir.

Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 11.07.1980 ve A-2314 sayılı kararı ile korunması gerekli eski eser olarak tescil edilen çeşme ise Afyonkarahisar Muzesi’ndeki kayıtlarda “Sülüm Çeşmesi II” adıyla geçmektedir.

İlk yapıldığında tek bir konut olan Çeşmeli Konak, ilerleyen yıllarda miras yoluyla ifraz edilerek dikey olarak ortadan iki parsele ayrılmış ve ayrı kapısı olan iki ayrı konut durumuna getirilmiştir.

03.10.2002 tarihinde kamulaştırıldıktan sonra Kültür Bakanlığı’na tahsis edilen evin rölöve ve restorasyon projeleri, Afyon Valiliği İl Özel İdaresi’nin imkânlarıyla, Afyon Kocatepe Üniversitesi Meslek Yüksek okulu Restorasyon Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından hazırlanan rölöve ve restorasyon projeleri 08.08.2003 tarihinde Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na teslim edilmiş ve 15.08.2003 tarih ve 2504 sayılı karar ile restorasyon izni alınmıştır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da 75 milyar liralık ödenekle destek olduğu restorasyon 31.12.2004 tarihinde bitirilmiştir. 2011 yılından beri Alimoğlu firmasına tahsis edilen konak; halen Alimoğlu Kültür ve Sanat Merkezi(AKSAM) olarak faaliyette göstermekte ve konakta tarihi ve kültürel, sanatsal eserleri sergilenmekte ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Çay, Taş Medrese

Taş Medrese; Afyonkarahisar’ın Çay İlçe Merkezi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır. Taş Külliyesi’nden bir bölümdür.

Merkezi kubbeli, orta hacmin her iki yanı uzun tonoz hacimli, girişin her iki yanında kubbeli küçük hacimli, güneyde tonoz hacimli, mihraplı eyvan, her iki yanında ise kubbeli birer hacimden oluşan kesme taş kaplamalı kargir bir yapıdır.

Mihrap, eyvan kemerleri, merkezi kubbe kasnağı ile kubbeye geçiş köşe üçgenleri mavi ve lacivert sırlı tuğla, kubbe kasnağı ve kubbe tuğla bezeklidir. Günümüzde cami olarak kullanılmaktadır. Mimarı, külliyenin mimarı olan Oğul Bey’dir. III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 1278 yılında Yusuf Bey tarafından yaptırılmıştır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Sultan Divani Mevlevihanesi

Sultan Divani Mevlevihanesi; Afyonkarahisar’ın Merkez İlçesi, Mevlana Mahallesi, Türbe Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Anadolu’da kurulan ilk mevlevîhânelerdendir. Kuruluşu 13’üncü yüzyıla kadar dayanır. Tarih boyunca birçok önemli icraata merkez olmuş Afyonkarahisar Mevlevîhânesi, Konya Mevlevîhânesi’nden sonra en önemli mevlevîhânedir.

Bu özelliği bütün bilim adamları tarafından tescillenmiş olan Afyonkarahisar Mevlevîhânesi, özellikle 16’ncı yüzyılda Hz. Mevlânâ’nın yedinci kuşak torunlarından Sultan Dîvânî zamanında mevlevîlik açısından çok önemli bir merkez olmuştur.

Ayrıca “40 Hatimli ŞifalıAşûre” geleneği ilk defa Sultan Dîvânî zamanında Afyonkarahisar Mevlevîhânesi’nde başlamış ve birçok mevlevîhâneye buradan yayılmıştır. (Günümüzde bu geleneği devam ettiren tem mevlevîhânedir)

Birkaç defa yangın geçirmiş olan Afyonkarahisar Mevlevîhânesi, 1902’deki büyük yangından sonra tamamen yanmış ve bugünkü haliyle Şeyh Celâleddin Çelebi zamanında 1908’de hizmete girmiştir.

Bahçesinde Derviş Odaları, Matbah, Hâmuşân (Mezarlık) bulunan mevlevîhâne, son olarak 2008 yılında restore edilmiş ve 30 Aralık 2008 tarihinde “Sultan Dîvânî Mevlevîhâne Müzesi” adıyla, Afyonkarahisar Belediyesi bünyesinde hizmet vermeye başlamıştır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Kırk Göz Köprüsü

Kırk Göz Köprüsü; Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi sınırları üzerinde yer almaktadır. Akarçay üzerindedir.

Köprü kuzey ve güney bölümü olarak ikiye ayrılır. Güney bölümü Bizans İmparatoru I.Manuel Kommen tarafından 1150 yıllarında, kırk gözlü olarak mermer ve bazalt taştan yaptırılmıştır.

Surre-Hicaz yolu üzerinde bulunan köprü, XVI.yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan tarafından kuzey yönde 64 göze kadar uzatılmış olup 200 metre uzunluktadır. Günümüze kadar ulaşan gözlerin sayısı 57’dir.

Mimar Sinan, köprüye bir namazgah ve suya inmek için de mermer bir merdiven yaptırmıştır. Namazgahın etrafı duvarla çevrelenmiş, köprüye açılan kapı geçidi envanterde kayıtlıdır.

Köprüde bazalt, andezit ve mermer devşirme taşlar kullanılmıştır. Köprü’nün kemerleri orta kısımda daha geniş ve sivri tonozlu, uçlara doğru küçük ve basıktır.

Köprü moloz dolgu üzeri kesme taşlı, yanları dikdörtgen şeklinde bloklarla tek sıra korkulukludur. Köprü ayaklarında, Helen kesme, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari parçalara, hatta mezar taşları gibi devşirme malzemelere rastlanılmaktadır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Sandıklı Kalesi

Sandıklı Kalesi; Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçe Merkezi, Hisariçi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Germiyan Sultanı I. Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Eski Tunç Çağı’ndan beri yerleşim yeri olan höyük üzerine sur ile çevrilmiş küçük bir kale olup, şimdi yalnız 8-10 metrelik sur duvarı parçası kalmıştır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Emre Tekkesi (Yunus Dergahı)

Emre Tekkesi (Yunus Dergahı); Afyonkarahisar’ın İhsaniye İlçesi’ne bağlı Döğer Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır.

Emre Gölü’nün güneydoğusundaki bir tepe üzerinde yer alan yapı, kesme taş kaplamalı dikdörtgen prizmal bir yapıdır. XVIII.yüzyıl sonu Osmanlı eseridir. Tekkenin kapısı güney yönünde olup avluya açılır.

Batı eteğinde bulunan temel kalıntılarının, XVII.-XVIII yüzyılda varlığı bilinen Emre Köyü’ne ait olduğu sanılmaktadır.

Yapı içten tonoz, dıştan üçgen çatı biçiminde olup taş kaplamadır. İç duvarları sıvalı ve badanalıdır. Sıva üzerinde duvar süslemelerine ait izler görülür. Yapıda yer yer Bizans Dönemi’ne ait devşirme taşlar bulunmaktadır.

Paylaşın

Afyonkarahisar: Zafer Müzesi

Zafer Müzesi; Afyonkarahisar’ın Karaman Mahallesi, Milli Birlik Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıla ulaşım sağlanmaktadır.

Müze binası 1913-1914 yıllarında Belediye Başkanı Esbabzade Hüseyin Tevfik Efendi tarafından Hükümet Konağı ile birlikte belediye hizmet binası olarak kullanılmak üzere iki katlı ve kârgir olarak Ermeni ustalara yaptırılmıştır. Binanın doğuda, batıda ve güneyde olmak üzere üç kapısı vardır.

Alt ve üst pencere sayıları birbirine eşittir. Alt kat pencereleri basık, üst kat pencereleri sivri kemerli, pencere kenarları ile köşeleri çıkıntılı kesme taştan yapılmıştır. Zemin katta on oda, bir toplantı salonu ve sahnesi, üst katta ise sekiz oda, bir antre ve bir büyük salon vardır.

Belediye binası, 27 Ağustos 1922’de Afyon’un düşman işgalinden kurtulmasından sonra Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Garp Cephesi Hareket Şube Müdürü Tevfik Bıyıklıoğlu tarafından Batı Cephesi karargâh binası olarak kullanılmış, Başkomutan Meydan Muharebesi burada planlanmıştır.

Bina bu bakımdan büyük bir öneme sahiptir. 1935 yılında yeni belediye binası yapılınca boşaltılan bina 1985 yılına kadar farklı amaçlarla kullanılmış, 1985 yılında Başkomutan Tarihî Millî Park Müdürlüğü’ne Zafer Müzesi yapılmak üzere devredilmiştir.

Müzede Kurtuluş Savaşı ile ilgili bilgiler, fotoğraflar, topografik harita, pano, belge ile silahlar, savunma telleri, konserve kutuları gibi savaşta kullanılan malzemeler ile Zafer Anıtı’nın açılışı için özel olarak yaptırılmış gümüş makas olmak üzere 213 adet eser yer alır. Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Tevfik Bıyıkoğlu ve diğer komutanların kaldıkları odalar da yeniden düzenlenerek 1995 yılında hizmet vermeye başlamıştır.

Paylaşın